04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MART1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 T«fc 0.212.512 05 05 Foks: 0.212.512 44 97 Balığın kuyruğu da kokuyor mu? B irkaç yıl önce Devlet Resim Sanat Galensi'nde sergilen- mek üzere Müdür Yardımcısı Hasan Mutiu'ya teslim ettiği 40 kadar tablosu kaybolmuştu Abbas Sayar'ın... Sanat yaşamının 50. yılında, onuru- na düzenlenen törende tablolarını ge- ri alacağını umarken Küftür Bakanı Fik- ri Sağlar'dan plaket almıştı! Ismail Cem Kültür Bakanı olunca bir mektup yazıp tablolarının bulunma- sını istemişti... Sonrasını Sayar'dan dinleyelim: "Aylar önce Ayvalık'taki evimin tele- fonu çaldı: - Efendim ben Kültür Bakanlığı Gü- zel Sanatlar Genel Müdüriüğü'nden Ali Rıza... Hasan Mutlu'yu bulduk, 21 tab- lonuz varmış, tablolannız gelince size kargo ile mi yoksa posta ile mi gönde- relim? - Posta ile gönderin. - Ben şimdi gerekenleri emredece- ğim. Resimler gelince hemen postala- yacağız. Aynca bir arkadaşımız, sizin- le görüşmek için Ayvalık'a gelecek. Teşekkür ettim. Içinden de şöyle dü- şündüm: 'Yahu bu devlet çalışıyor, sorunlann üzerine gidiyor. Devletten umut kes- meye gerek yok, aferin yaa...' Gerçekten de Ramazan Bey bir nam şahıs, elinde daktilosu ile hane- me geldi. Elinde bir de dosya. Dosyayı açtı. Önplanda Ismail Cem'e yazdığım mektubun fotokopisi. Sevgili Cem'e yazdığım yazjnın üze- rine parmağını koyarak: - Siz mi yazdınız bu yazıyı bakana? - Evet ben yazdım, dedim. Daktilonun tuşlan oynamaya başla- dı. Bir sayfahk tekmil mektubu yazdır- dık. Teşekkür etti, grtti. Artık benim gözüm, postacının gel- diği Alibey yolunda. Ha bugün, ha ya- nn gelecek diye iki ay ölçüsünde bek- ledim. Ne gelen var, ne giden... Ne bir haber ne bir nefes... Umudumu tümüyle kesip kendi ken- dime konuşmaya başladım: - 30-40 tablo yerine 21 'e razı olduk. Eşeğin semeri gitsin, 21 tablo ile eşe- ğim geri dönsün ona da razıyım. Yeter ki içimdeki devlet şuuru tükenmesin. Şimdi kendimi avutmanın esefliği; acı tatlı bir düşünce içinde, gelecek günlere umutsuz bakıyorum. Balıkçı, 'Baba, balık baştan kokar, sen kuyruğunu kokluyorsun' deyince Bektaşi: - Biliyorum yavrum, balığın baştan koktuğunu, ben koku kuyruğuna gel- di mi ona bakıyorum. Bizim ki de o hesap!" SESSİZSEDAS1Z NUMİKVRTCEBE Derince K ocaeli'nin Derince beldesinde belediye başkanı Refahlı... Belediye Meclisi'nin 25 üyesinden 14'ü Refahlı... Dolayısryla Refahlılar belediyede istedikleri gibi at oynatıyoıiar... Son oyunlan Belediye Meclisi'nin toplantılannda bundan böyle, ne olursa olsun saygı duruşu yapmama karan almak oldu... Belediye başkant seçildiğinde Nihat Ergün'ün ilk işi de belediyenin önündeki Atatürk büstünü kaldırmak olmuştu... Geçenlerde Necmettin Erbakan yine, Atatürk'ün bilim ve akılcriık ilkelerine ne denli yakın olduklannı anlatıyordu... Hoca'ya zahmet olacak ama, şu vaazını bir de Derince'de verse ya! Hani belki Derince'deki Refahlılar'm Atatürk korkusu ortadan kalkar... Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Lafazanın düşkünü espri yapar kış günü. Necef Uğurlu'nun gözüne çarpanlar, kıdağına gelenlep Y azar Necef Uğurlu, Vaziyet okurlan için sağa-sola gözku- lak oldu... Necef Uğurlu'nun son günlerde gözüne çarpan- larla kulağına gelenlerden deıiedikleri şöyle: Müstakil Ayseli Gürsoy Meclis'in 13 kadın parlamenterinden birı olan DYP Milletvekili Ayseli Gür- soy, bir televizyon röportajında eski ve yeni yaşamı için şu değerlendirmede bulundu: - Eskiden daha müstakildim. Sayın Gürsoy, eskiden müstakilmiş, şimdi herhalde müşterek oldu! L Cihan Demirci 'den -Q Bir ınsanın kötü günlcri ıçın kendisinden bile sakladığı düşünceleri olmalı! Kıyafetler üzerine de derin ve anlam- lı konuşmalaryaptı; yatağa girerken gi- yileceklerle sokağa çıkarken giyilecek- lerin ayn olduğunu söyledı. Işte bizle- rin böylesi önemli düşünceler üreten milletvekillerine ihtiyacımız var. Sayın Hasefe'nin yerıni dolduracağa benzer Sayın Gürsoy. Saray sütçülerinin mandırası TGRT'de yayımlanan Mılletın Mecli- si programında Mim Kemal Öke, ha- vuzlu villalardan müteşekkıl yeni lüks sitelerın eskı Osmanlı yaşamından esinlendiğinı söyledi. Kemer Country Club Alkent'i örnek gösteren Öke, Os- manlı yaşam tarzı ve mimarisıne yeni bir boyut getirdi bu yorumuyla. Hemen aklımıza Otağ Tepe geldi. Ünlü zenginlerin oturduğu bu tepe es- kiden sarayın sütçülerinin mandırası imiş denilene göre. Bu bağlamda "tepe" misyonunu de- vam ettıriyor, bir anlamda Mim Kemal Öke de teşhisinde haklı gibi görünüyor. Playback tiyatro Kerem Kurdoğlu tiyatro dünyasın- da bir güneş gibi parlıyor. Haritadan Naklen Yayın adlı oyunu playback. Yanlış okumadınız, oyun playback. Böylece Kurdoğlu genç yaşında Türk tiyatrosunda dili sürçen, konuşama- yan aktörler için bir çığır açtı. Artık play- back oyunlaria sahne alabilırler. Breakfast in America Liberal Parti Genel Başkanı Besim Tibuk, konuk olduğu bir televizyon programında, Amerika'da davet edikJİ- ği kahvaltıyı anlattı. Sayın Tıbuk, Clinton ile de beş da- kika görüşmüş. Aynca, Kardak krizin- den dolayı Amerikahlan uykusuz bırak- tığımız için özür dilemiş. Breakfast ile başlayan bu sıcak iliş- kisi eminiz brunch, arkadan lunch, din- ner ve Türkiye'de iktidarla gelişeceğe benzer. Avustralyalılar refah içinde ve fakat rahat batıyor! ünyanın garipliklerle dolu ül- kesi demiştik geçen hafta Avustralya için... Orhan Ku- ral'ın kitabından izlenimler aktarırken, Avustralya'da insana say- gı ve refah düzeyine ilişkin bıze garip gelen uygulamalardan bazılarını yan- sıtmıştık... Uğur Mumcu Vakfı bursuyla Anka- ra büremuzda staj yapan Bilgi Buluş arkadaşımız, Le Monde Diplomati- que'in şubat sayısında Avustralya'nın ele alındığını görünce kısa bir derleme yapıp göndermiş... Florence Beauge'nin yazısında Avustralya'nın "umutlarülkesi" görün- tüsünün arkasındaki bazı olumsuz sosyal göstergeler ortaya konuyor... Şöyle ki, onca refaha karşın Avust- ralya, 15-25 yaş grubundaki gençlerin intiharında dünya üçüncüsü... Ülkede 1991 yılındaki intiharlar, tra- fik kazalarındaki ölümleri geçiyor... 30 yaş altındaki ölümlerde ilk sırayı intiharlar alıyor. Dünyanın dört bir yanından her yıl yaklaşık 1 milyon insanın "daha iyi bir hayat kurma" amacıyla göçmen olmak istediği Avustralya, bunlardan 85 bini- ni kabul ediyor ve bu kıt'a ülkede ha- len 200 değişik kültürden 18 milyon in- san yaşıyor... Avustralya'daki çok kim- likliliğin sorgulandığı yazıda, intihar oranlarındakı artışa belirli bir sebep gösterilemiyor. Griffith de Brısbane Universite'sinden Prof. Dr. Pierre Ba- ume, intihar davranışın bir "Anglosa- xon mırası" olduğu yönünde yorum ya- pıyor. Baume, Avustralyalılann az ko- nuşmalan. iletişimlerinin zayrflığı ve do- layısıyla duygulannı açıklamadaki ye- tersizlikleri doğrultusunda intihariann sorgulanması gerektiğini belirtiyor. Ba- ume'nin yorumunu, bızim bir sözü- müzle özetlemek olası: Rahat batıyor! Bütçeden Karayolları'na ayrılan pay ve trafik canavarı rafık kazalanndaki en büyük paym Karayollan'nda olduğu- nu savununca Karayollan Ge- nel Müdürü Dinçer Yiğit ara- dı... Şehirlerarası yollardakı çukurlar konusunda somut bilgi istedi; yolların artık yamalı, fakat çukursuz olduğunu söyledı. Yiğit yol çizgilerinin silikliğine gösterilen tepkileri ise toplum için olumlu bir gelişme olarak değerlendir- di... Genel Müdür Yiğit, genel bütçeden Karayolları'na ayrılan payın yüzde 13'lerden yüzde 1 J'lere düşürüldüğü- nü belırterek eldeki olanaklarla yollann ancak bu kadar olabildiğinı anlattı. Ve bir gün, yollardaki çukurlan birlik- te görmek üzere şehirlerarası yolculu- ğa çıkmak için sözleştik Dinçer Yi- ğit'le... Bu arada, on yıl ODTÜ'de karayolu ve trafik konularında akademik çalış- ma yapan ve Karayollan'nda bir süre trafik şubesi yöneticiliğinde bulunan Cumhur Aydın'dan bir mektup geldi. Artık Karamürsel'de yaşayan Aydın, kazalarda sürücü hatalannı gözardı ederek Karayolları'na yüklenmenin doğru olmadığını vurguladığı mektu- bunda bazı bilgiler vermiş. Bunlardan biri şöyle: "Karayollannda, ağııiık kontrollerinin çağdaş ve etkin bir biçimde yapılma- sını sağlayacak, 18 ayrı noktadaki is- tasyon projesinin, büyük bir titizlikle teknisyenler tarafından hazırlandığını, ihalesinin gerçekleştiğini ve fakat bü- rokraside aylardır oradan oraya savrul- duğunu biliyor musunuz?" Bilmiyoruz... Karayollannda neden öldüğümüzü de bilmiyoruz... 99. gün (Güler Bilgîn'in basın sözcüsünden açıklama) Dalya demeye bir gün kaldı... Bugün 99. gün. Yarın 100! Hıncal Uluç, Sabah gazetesinin binasının kaçak olmadığını iddia ederek belge görmek istiyordu... Tam 99 gün önce belgeleri gördü, 99 gündür sesi soluğu çıkmıyor... Çıkamıyor... Bir gazeteci için bundan daha kötüsü olamaz! Patronları bu konuda yazı yazmasına izin vermiyorsa, Vaziyet'e göndersin; açıklamasını noktasına dokunmadan yayımlarız! Bu arada, izmir'de yayımlanan Gazete Ege'de Hayri Birler imzasıyla çıkan haberden Vaziyet'in yaptığı alıntı üzerine bir açıklama geldi. Yazılı açıklamada, Sabah grubunun patronu Dinç Bilgin'in eşi Güler Bilgin'in, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz'a bayram kutlaması için telefon ederek, "Mesut Bey'e çok haksızlık ettik, artık sizi destekleyeceğiz" demediğı, bu ifadenin hayali olduğu öne sürüldü. Güler Bilgin'in Berna Yılmaz'a asla telefon etmediğinin de belirtildiği açıklama, Bayan Bilgin'in basın sözcülüğünü üstlenen Sabah'ın Genel Yayın Yönetmenı Zafer Mutlu tarafından yapıldı. Telefon görüşmesinde adı geçen Berna Yılmaz'dan ise herhangi bir açıklama gelmedi. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK tZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVUT NVRIKVKTCEBE BJJ (SAnnAB. Buyutt.ŞH &MOI 8IHAZ. AOAAtA BENZEOiN //UANMAZ.SAM (5/T AV/VAV* BULUT BEBEK MKAYÇIFTÇI MIRMIRLAR UĞUR DURAK '/ TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAK 3 \tart MAY/N OKULU 1944'TE BUSÜAJ, İMGlÜZ SOGPU KMSA&GAHM- M, 8ASINA AÇIfC Srg MAYIH TSMİZLEAAE ÇALIÇAAASI GÖSTGRlLDİ. K. PÜNYA SAt/AŞI' MM SOAJ YIUMPA, ALMANLA/Z DAHA PAZLA MAYfKI VE 8UBI TUZAG/ KULLANİAAYA LAMffT/. 8UMUN ÜZERıUE, İNGıUZLER 8IR. MAYtU OKULU AÇMIŞLAR V£ ASKEISLERIH DÖRX>BR. GÛMLÜIC KU&SA ALMAYA KOYULMUŞ- Ttl. BLE GEÇt&LEH TİİM MAYIN I/E 8UB1 TUZAKIARI TAUITIL.1YO8., MAYIM DETBICTÖe- LSRıYLE BUNLARIN SAPTAMMAS/ UYÇULAMA- Ll OLAfZAK GÖsrERİÜYOfl, SONRA DA, PAT- LAMAMIŞ BOMBALAHIN FÛUYELEfZlNtU ÇIKARTIL- MASl ÖĞRETIUYOROU. EĞİTlMIN SOAJ BÖLUMÜ eÖHMEDEM EL YORPAMIYLA YAPTfHILIYOeDU '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle