Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA
EKONOMI/PARA RAPORU
lç borç çıkmazı, vade uzatılıp faizler düşürülerek aşılabilir, ancak piyasalann güveninin kazanılması şart
Çözüııı^ konsolidasyonda değil
SORU: İç borçlar ıçın konsolıdasyon
ya da benzen yontemler düşünülebıhr
mı9
Ya da bütçe rakamlanna yaklaşan
iç borç rakamlannı tehlıke ışaretı olarak
saymanın yanlış olduğu düşüncesıyle
borçlanma sürdürülmelı mı?
Önenlennız ışığında borç-kamu
finansmanı gereksınımı sorununu
değerlendınr mısıniz?
Yıllar itibanyla iç borçlanmanın
ortalama
vade ve faiz yapısı
Yıllar itibanyla iç ve dış borç stoku
DOGAN AKIN / ESRA YENER
Faız oranı
1990
1991
1992
1993
1994
lYıllık/vuzde)
51 94
72 07
75.39
86 33
117 04
I; borç stoku (TL)
1990 27 tnlyon 991 mılyar
Dış borç stoku ($1
49 mılyar 35 mıtyon
1991 51 tnlyon 663 mılyar 50 mılyar 489 mılyon
1992 128 tnlyon 634 mılyar 55 mılyar 592 mıtyon
1993 254 tnlyon 993 mılyar 67 mılyar 356 mılyon
1994 799 tnlyon 213 mılyar 65 mılyar 601 mılyon
1995 1 katnlyon 346 tnlyon 73 mılyar (1995 ılk 6 ay)
AYFER YILMAZ: İç borç so-
rununa stokun buyumesıne yol
açan unsurlar açısından bakmak
gerekmektedır Çeşıtlı platform-
larda ıfade edıldığı gıbı, ulkemız
ekonomısının çozum bekleyen en
temel sorunu, gıderek buyuyen
kamu açıklandır Ozelleştırme
konusunda da beklenen somut ge-
lışmelenn gerçekleşmemesı, kay-
nak yaratılmaması, KJT sorunu-
nun da surmesı sonucunu getır-
mıştır Bu nedenle bubaşlıklaral-
tındayapısal çozümlergetınlme-
dıkçe ıç borç yukunun azaltılma-
sı konusunda alınacak tedbırier
kalıcı sonuçlar yaratmayacaktır
Borç stokumuzun GSMH'ye
oranının dığer ülkelerle karşılaş-
tınldığında çok buyuk olmadığı.
hatta yüzde 20'ler cıvannda bu-
lunan bu oranın pek çok OECD
ulkesının gensınde kaldığı görul-
mektedır Ancak borçlanmamız-
da daha onemlı olan nokta vade-
nınkısalığıdır Oldukça kjsa olan
ortalama borçlanma vadesı (1995
ıçın 122 gun), borç stokunun kı-
sa donemlerde çevnlmesı ve faız
ödemelennın de yuku karşılaya-
cak şeklıde katlanarak buyûmesı
sorununu yaratmaktadır
Sıkmü yok
Borç yonetımınde ılk ele aldı-
ğımız konu, vadenın pıyasaya uy-
gun uzatılmasıdır Ikıncı onemlı
konu ıse vade uzatımına paralel
olarak, tum ekonomık bınmlen
ve uretımı etkıleyen faız oranla-
nnın makul duzeylece çekılmesı-
dır Ancak bu her ıkı konu da mev -
cut belırstzlıklenn ortadan kalk-
ması, somut tedbır ve uygulama-
lann pıyasa tarafından rahatlıkla
algılanabıleceğı şekılde ortaya ko-
nulmasını gerektırmektedır
Konsolıdasyon Hazıne'nın fi-
nansman sıkıntısına duştuğu do-
nemlerde dahı duşûnulmeyen bır
konudur Hazıne'nın finansman
sıkintısı yoktur Hazme, ıç ve dış
pıyasalarda uygun koşullarda borç-
lanma ımkânına sahıp bulunmak-
tadır Gelır ıdaresının de sağlıklı
ışleyışı ıle vergı gehrlenmızın
beklenen duzeyde gerçekleşmesı,
onumuzdekı donemde harcama-
larda dısıplınlı davranılması ıle
nakıt akışının rahatlıkla sürdürul-
mesı mumkün olacaktır
RÜŞDÜ SARACOĞLU: İç
borçlardakı sorunumuz, borç sto-
kunun yükseklığı değıl, vadenın
olağanustu derecede kısa olması-
dır 1991'de 14-15 ay olan ıç borç
ortalama vadesı, bugun 3 aya ka-
dar duşmüştür Bu kadar kısa va-
delı bır ıç borca aslında borç de-
ğıl, avans demek belkı daha doğ-
rudur Böylebırolgu, gelışmışül-
kelenn hıçbınnde soz konusu de-
ğıldır Gelışmış ulkelerde
borç/GSMH oranı Türkıye'dekın-
den daha yûksek olmakla bırlık-
te vadelen 30 yıla kadar yayıldı-
gı ıçın çok farklı bır yapı vardır
Bu göruşlerden hareketle ha-
zırlanan Anavatan Partısı seçım ta-
ahhutnamesınde ongorulen ço-
zum, Turkıye'yeozgu bırçozum-
dur Soz konusu program uya-
nnca Hazıne'nın yonetımınde ve
sorumluluğunda bulunan kısa va-
delı ıç borç stoku, Merkez Ban-
kası'na devredılecek ve bu borç-
lann vönetımı Merkez Banka-
sı'nca yapılacaktır
Aynı zamanda bır taraftan Mer-
kez Bankası Kanunu'nda yapıla-
cak değışıklıkle bankanın Hazı-
ne 'ye ve kamu kurum ve kuruluş-
lanna kredı açması yasaklana-
cak, boylece Merkez Bankası sı-
yası otonteden bağımsız bır ku-
rum halıne getınlecek, dığer taraf-
tan da Hazıne'nın butçeden fi-
nansmanı ıçın yapabtleceğı borç-
lanmanın en az ıkı yıl vadelı ol-
ması kanun hükmune bağlana-
caktır
Burada amaçlanan husus, Ha-
zıne'nın borçlanmasını bılınçlı bır
şekılde zorlaştırarak sıyası oton-
te uzennde bır bütçe dısıphnının
sağlanmasıdır Bır dığer ıfade ıle
amaçlanan duzenlemeler denk
butçe yapılmasını ve yapılan but-
çenın cıddıyetle uygulanmasını
zorunlu kılarken Hazıne'nın uze-
nndekj borç ıdaresı yukunün de
kaldınlarak bu kurumun esas go-
revı olan nakıt yonetımıne ağırlık
venlmesını sağlamaktır Böylebır
yapılanma altında sıyası ıktıdar
borçlanmanın mıktan, faızı, za-
manlaması gıbı konularda pıyasa-
lara mudahale edıp sıstemı boza-
mayacaktır Bunun yaran, 1994
Nısanı'nda ıstıkrar programıvla
sonuçlanan faızlere ve borçlan-
maya yonelık yanlış sıyasal mu-
dahalelenn onlenmesı ve pıyasa
mekanızmasının serbestçe çalış-
masının sağlanması yonunde ola-
caktır lç borç stokunu Merkez
Bankası'na devreden Hazıne, bu
stoku 10 yılda ve eşıt yıllık tak-
sıtlerle Merkez Bankası'na ode-
yecektır Merkez Bankası ıse bu
borçlan vadesınde faızıylebırlık-
te alacaklısına odevecek, ancak
dar yûkselmesının nedenı Hazı-
ne'nın uzun vadelı borçlanma ya-
pamaması, dolayısıyla faız ödeme-
lennın ıçensınde büyük olçüde
anaparaödemelennın debulunma-
sıdır Sorunun çözümu,kısavade-
de, Hazıne ıç borçlanmasının bu-
yuk olçude orta ve uzun vadeye
yayılmasinda, uzun vadede de ka-
mu finansman dengesının sağlan-
ması suretıyle "zaman itibanyla
denkteştirmezorunluluğu'" dışın-
da kısa vadelı borçlanmaya gıdıl-
memesınde bulunmaktadır
Borç vadelennın uzablması ıçın
a konsolıdasyon, bırçok nedenle
duşunulmemesı gereken bır konu-
dur Bır defa, borç yönetımı, borç
alan kuruma guvenı gerektınr
Uzun vadelı borçlanma konusun-
da Hazıne'ye ve ekonomıye gu-
vensızlık unsurunun on planda ol-
lı yapılannın bozulmasına neden
olacak belkı de yukûmluluklen-
nı yenne getırememelen nede-
nıylezordurumaduşurecektırkı,
bunun da ekonomık sonuçlan ol-
dukça ağır olacaktır
Kaldı kı Eylul 1995 tanhı ıtıba-
nyla kamu borçlanma kâğıtlannın
yuzde 83 7'sı bankalarda, kalan
yuzde 16 3 de resmı ve ozel-tuzel
kışılerle gerçek kışılerde ıken bu
oranın bugun ıçın yuzde 75 ve
yuzde 25 dolayında olduğu tahmın
edılmektedır Ozel kışılenn elın-
dekı kamu kâğıtlannın konsolı-
dasyonu soz konusu olmayacağı-
na gore bu koşullarla yapılacak
konsolıdasyonun sağlayacağı ya-
rann doğuracağı sakıncalarla kı-
yaslanmayacak olçude olacağı or-
ta>açıkmaktadır
lç borçlann Merkez Bankası'na
tın etkılı orgutlenmesı sonucunda
da kamu gehrlennın yetennce top-
lanamamasından kaynaklanan but-
çe açıklan gelmektedır Sonuçta
bütçe, sosyal guvenlık kuruluşla-
n, KtT'ler ve yerel yönetımlenn
finansman açıklan sonucunda
"kamu kesimi borçlanma gereğr
sureklı yukselmıştır Bu durum-
da onemlı olan kamu finansman
gereksınımını doğuran 4 temel
sorunun çozume kavuşturulma-
sıdır
OM'R KUMBARACIBAŞI:
Kamu malıyesınm en onemlı so-
runu, dev boyutlara ulaşan ıç borç-
lanmadır tç borçlanmayla ılgılı
mutlaka bır çozum getınlmesı zo-
runluluğu var Ancak bu aşama-
da artık konsolıdasyon olamaz
Bunun dışında yontemler aran-
ması gerekıyor ANAP ıç borçla-
İ L H A N K E S İ C İ ( A N A P İ s t a n b u l M i I I e t v e k i I i )
Sıkıntı, borçlanmanın vade yapısında
H
içbir devletin konsolklasyon
duşunmemesı gerekir. Bırakm borçian
konsolide etinevı. düşünmek bile çok
yanlış ve tehlıkelidır. Bovle bır durumun
genreceğı zarar, ancak \0 yılda tamır
edılebılir. Dev lctiıı ınamlırtığı. guveniliriiği
kalkdktan sonra. yenıden guven sağlaması
zordur. Dunva Bankası'nın hem geüşmiş hem
de geUşmekte olan ulkelcr ıçın kullandığı bir
kriter var. Bır ulkenın borçlannın toplanunın
millı gelirin yuzde 60'ını aşmaması
dunımunda. bu ulke tehlıkeli borca sahip fllke
kapsamına aJınmıyor. Milli gelirimiz,
ortalama 180 mılyar dolar civannda. Dış
borçlantnız yaklaşık 65-70 milyar dolar
arasuıda bir rakam. İç borçlar da 20 miryon
dolar duzeyınde. Vaklaşık 90 milvar dolar
olan bu borçlar, milli geünn yaklaşık yuzde
50'si düzev indedir. Gozumu/u korkutacak,
bizi urkutecek, ekonomı polıtıkalannda
önenıli değişiklikler yapnracak bır rakam
degıldir. Burada sıkıntı. borçlann
mahiyetindedir. \ani mıktannda ve milli
gelirc oranında bır sıkınüsı vok. Sıkınü, daha
çok vade yapısından kay naklanıyor. Dış
borçlann 18-20 milyar dolariık bolumü, kısa
vadeli borç mahiyetindedir. Bu oran. yuzde
20'nin uzenndedir.
Turkiye'de ekonominin istıkrarda olduğu
donemlerde kısa vadelı dış borcun oranı
yuzde 12 duzeyındeydı. fç borçta: ekonominin
iyi yönetildığı donemlerde ıç borcun vadesi 1.7
yıldı. tki yıllık vadelerde de olmuştur. 1992-
1993 yıllannda da K, borcun \adesı ortalama I
yıl olmuştur. Asılsıkınü. iç borcun vade
yapısı. Bunda borç ıdaresı, yani borç yönetimi
devreye giriyor. Eğer vade yapısı 3 ayhk bir
vadeye sıkışmış ise 1 senede 4 kerc
dondurmemz gerekiyor. Ekonominin
uzerinde yıllık ortalama vadesi 1 yıl civannda
olan bir borcun 4 kati kadar bir borç miktan
biniyor. Türk ekonomisini asıl sıkışüran
nokta, burada odaklanıyor. tç borcun miktan,
millı gelirc oranı dış borcun miktan, milli
gelire oranı, exonomiye buyuk yük
yapmaması gereken bir noktada iken
bunlann vadelerinin 3 ay önemli olan sıkışmış
olması. Bu yuku 4 kat arttınyor. Burada
borçlann vadesınin en azından 1 yıla
çıkanlmasıyla ılgılı I urkiye'nin hem siyasi
yapısının, hem ekonomik yapısının
du/entenmesı. Vadenın uzaOlabilmesi için
Turkiye'de kuvvetli bir siyasi otoritenin
gelmesi gerekır.
pıyasaya çıkacak olan lıkıdıteyı
kontrol altında tutabılmek ıçın ta-
mamıyla kendı yetkı ve sorumlu-
luğu altında çıkaracağı, vadesı ıkı
yılı geçmeyen senetlerle yenıden
borçlanarak çev ırebılecektır
Onenlen sıstemın temel yakla-
şımı Hazıne'nın borçlanma ım-
kânlannı kısıtlayarak butçe dısıp-
hnının sağlanması ve bu yapılır-
ken de Hazıne'nın uzenndekı ıç
borçlann yenıden finanse edıl-
mesı ıçın oluşan baskının kaldı-
nlmasıdır
Konsolıdasyon gıbı zorlayıcı
u> gulamalar, pıy asalann çok ıh-
tıyaç duyduğu guvenı yok eder lç
borçlarla ılgılı zorlayıcı hıçbır
yontemm duşunühnemesı gerek-
mektedır
ZEKERİY4TEMİZEL: Kon-
solide butçe ödeneklen ıçensm-
dekı oranı yuzde 35'lere ulaşan ıç
borç faız ödemelennın, 198O'lı
yıllardakı yuzde 3 oranlarla kar-
şılaştınldığında, çok yüksek oldu-
ğu ortaya çıkar Bu oranın bu ka-
duğu bır dönemde konsolıdasyon
kamu borçlanma kâğıtlanndan
kaçışı ve Hazıne'nın borçlanama-
ması sonucunu doğurabılır
Ikıncı zorluk, kamu borçlanma
kâğıtlannı elınde bulunduran ku-
rumlann malı kaynaklannın ya-
pısında doğmaktadır
Kamu borçlanma kâğıtlannın
bankalann munzam karşılığa ta-
bı mevduat ıçensındekı payı 1995
başında yuzde 37'ler dolayınday-
ken 8 Aralık 1995 itibanyla yuz-
de 22'lerdüzeyme ınmış, faızlenn
yukselmesıyle de yenıden ay so-
nu ıtıbanyla yuzde 27"lere yuksel-
mıştır Yanı bankalar konsolıdas-
yon ıhtımalıne karşı kendılennı
güvenceye alma çabasına gırmış-
tır
Bunun yanında bankalann ka-
mu borçlanma kâğıtlanna bağla-
dıklan mevduatın vadesı de bır
yılın altındadır Mevduat yapısı
bu durumda olan kurumlann ala-
cakJannın orta ya da uzun vade-
ye yayılması, bu kurumlann ma-
devredılerektasfiyesı deoldukça
onemlı sakıncalar taşıyan bır ço-
zum olacaktır tç borç vadelennın
uzatılması, ıç borç anaparalannın
TEFE ya da TUFE'ye (hangısı
daha yuksekse) endekslenerek
enflasyon karşısında enmesının
onlenmesı, endekslenmış anapa-
ra uzennden de vade uzadıkça
yukselen oranda, reel faız oden-
mesını onermek suretıyle, kamu
kâğıtlannı elınde bulunduranlara
seçenekler sunarak gönüllu talep-
ler sağlanabılır Seçenek zengın-
lığı ve guven unsuru, boyle bır
programın başan şansını arttıra-
bılır
Piyasa alt-üst olur
Kamunun finansman gereksı-
nımı, borçlanma polıtıkalan ve
borç yönetımı ıle gıdenlemez
Çunku bunalımın nedenlennın
başında, temelı kotu yonetımde
bulunan savurganlıklar, populıst
yaklaşımlar sonucu venmsız ya-
tmmlar ve harcamalar ıle devle-
nn çozümu ıçın doğrudan bır açık
finansman onenyor "MerkezBan-
kası iç borçlan devralsın, o ödesin.
Devletin butçesi üzerinden bu yük
kalksın" dıye bır goruş ıfade edı-
yorlar Dolaylı soylenmemış de
olsa"Parabasalını''dıyorlar Bu,
çok yanlış bır onen değıl Sonuç-
lan açısından da çok yanlış bır
onen değıl Ancak, çok gecıkmış
bır olay Bu kadar basıt algılaya-
rak yürütmek kolay değıldir An-
cak mantık açısından yanlış değıl
Ancak 1 5 katnlyon lıraya ulaşan
ıç borçlan Merkez Bankası'na
devrederek tamamını para basa-
rak karşılamak, bu aşamada artık
yanlıştır
Borcu donem ıçıne yayarak da
Merkez Bankası'na ödetmeye kal-
karsanız, beklemedığinız boyut-
larda bır enflasyonla karşılaşırsı-
nız, bütun pıyasalan altust eder-
sınız Ne dovızı tutabılırsınız ne
faız oranlannı tutabılırsınız Ar-
tı. bu şekılde yaklaşmak, borç-
lanma açısından hukumetlenn kre-
lç borç sorunu ciddi siyasi kararlılık gerektirir
B
ugün, ıç borç sorununu,
konsolıdasyon yoluyla çözmek
mümkün degıldır Bu aşamada,
konsolıdasyon, sorunu daha da ağırlaştınr,
kamuyu kaynak bulamaz hale getırebılır
Ote yandan ıç borçlanmanın, bır tehlıke
yokmuş gıbı, bugunkü bıçımıyle
sürdurûlmesı de mümkün değıldir Kımı
zaman toplam borçlann GSYİH'ye
oranından hareketle kamu borçiannın bır
sorun teşkıl etmedığı one sürulüyor Bu
yaklaşım, borç stokunun ortalama
vadesmın azalmakta olduğunu ve
Türkıye'nın fınansal pıyasalannın sığ
olduğunu gözardı ettığı ıçın yanlıştır
Izlenen ıktısat polıtıkalanna piyasalann
guvenmemesı sonucu, borçlann ortalama
vadesı kısalırken faız oranlan artmakîadır
Ancak çok yüksek reel faızle
borçlanabılmek mumkun olmaktadır Oyle
bır noktaya gelmmıştır kı, faız dışı bütçe
fazla verse bıle, toplam borçlann
GSYtH'ye oranı artmaktadır Bu sorunun
çözümunde anahtar, malı polıtıkalarda
kamuoyunda, pıyasalarda guven yaratacak
bır hukümettır
Bu guvenle guçlu malı dısıplmın
sağlanması ve kamu finansmanı ıle ılgılı
köklü bır "yeniden yapılanma-reform"
çalışmasının devreye sokulması
gerekmektedır Malı dısıplının
sağlanabılmesı ıçın, bırkaç yılı kapsayan
butçeler yapılmalı, makro büyüklüklenn
zaman ıçınde alacağı değerlere yönelık
hedefler saptanmalı ve bu hedeflere olan
uzaklıkla ılgılı hükumetın parlamentoyu
ve kamuoyurıu penyodık olarak
bılgılendırmesı, yasa hükmü halıne
getınlmelıdır Bellı makroekonomık
büyüklüklenn bır takvıme bağlı olarak
düzenlı bır şekılde kamuoyuna
duyurulması zorunluluk halıne
getınlmelıdır Ek butçe uygulamasına son
venlmelıdır Hukümetın bütçeyı
aşacağının anlaşılması haınde kamu
tüketım harcamalannda otomatık kesmtıye
gıdılmelıdır Merkez Bankası'nın ve
özelleştırılene kadar kamu bankalannın.
portfbylennde bulunduracaklan kamu
borçlanması sınırlandınlmalıdır Aynca bu
bankalara, ıkıncı el pıyasalarda yaptıklan
ışlemlenn ortalama olarak bellı bır lımıtın
üzennde zarara yol açmadığını ıspat
yukümlülugü getuıhnelıdır Kamunun ıç
ve dış borçlanmasına kesm sınırlamalar
getınlmelıdır Kamu kurum ve
kuruluşlannın tek düzen muhasebe
sıstemıne göre duzenlenmış bılançolan,
bağımsız organlarca denetlenerek
penyodık olarak ve her seçım donemı
oncesınde parlamentoya sunulmalı ve
kamuoyuna açıklanmalıdır
Asıl önemlısı, cıddı bır sıyasal kararlılık
ve kamuoyu desteğıdır
dıbılıtesını uzun bır sure ıçın or-
tadan kaldınr
lç borçlanmanın yarattığı sıkın-
tı, faız oranlanndan kaynaklan-
maktadır Dolayısıyla açık finans-
manda ortaya çıkacak olan bır
enflasyonun sıkıntısıyla kıyaslan-
dığı zaman sureklı alınan borcun
katlanmasının yarattığı enflasyo-
nıstbaskıdahaağırdır Bırçozüm
yaratılması şart Burada onemlı
olan, borcu yenı kaynak oluştura-
rak tasfıye etmek
lç borç ağırlığının ortadan kal-
dınlması ıçın farklı yontemlen
uygulamak gerekıyor Bınncısı
kaynak bulmak Burada en büyuk
kaynak, kısmen mevcut olup da de-
netımsızlıkten tahsıl edılemeyen
vergılerdır Vergı denetımı, son
derece onemlı bır olaydır Tahak-
kuka bağlanan vergı ıle tahsıl edı-
len vergı arasında fark var Mu-
kellef, kontrol edılemeyeceğını
duşünduğu ıçın deftennde gos-
terdığı vergı mıktannı, vergıyı be-
yan ederken düşük gostenyor Ha-
tayapmışgıbıdavranıyor Bunu
denetlemek basıt, çunku her yer-
de otomosyana geçıldı Dolayı-
sıyla budenetımarttınlmalı tkın-
cısı, vergı sıstemının değıştınl-
mesı Turkiye'de vergıde tumüy-
le bır eksığımız var
Bır de Turkiye'de ıkı ekonomı
çalışıyor Bınncısı Turk Lırası
ekonomısı, ıkıncısı döv ız ekono-
mısı Bu, kayıt dışı ekonomı dıye
de adlandınlabılır
Borç stoku eritilmeli
Dış borçlanmaya ağırlık ver-
mek gerekıyor Olanak da vardır
Bunlann hepsını bırden bır kom-
pozısyon ıçınde düşünmek ve dev-
rcye gırmek gerekıyor lç borç
stokunun entılmesı şart Bunu yıl-
lar ıçınde azaltarak, hacmını da-
raltarak kesmek gerekıyor Bu,
faız oranlannın da duşmesını be-
rabennde getınr Bu, enflasyona
karşı da en onemlı mucadeledır
NECATl ÖZFIRAT: lç borç
stokunun GSMH ıçındekı payına
bakıldığında ülkemızde bu ora-
nın 19801ı y ıllann ortalanndan be-
n yuzde 20 etrafında dalgalandı-
ğmı görmekteyız Dığer ulkeler ıle
karşılaştınldığında ıç borç stoku
çok yüksek gorünmemektedır
Ancak malı sıstemın yetennce de-
nnleşmemesı, ıç borç stokunun,
düşukluğüne rağmen ıstıkrarsız-
lık kaynağı olmasına yol açabıl-
mektedır
Ekonomık ve sıyasal belırsız-
lıklenn arttığı donemlerde vade-
ler kısalırken faız oranlan yuk-
selmektedır Nıtekım 1995 yılı
ocak-eylül dönemınde 260 gun
olan ortalama borçlanma vadesı,
erken seçımın gundeme gelme-
sıyle bırlıkte ekım ayında 109, ka-
sım ayında 98, aralık ayında 86 gu-
nedüşmüştur Bubelırsızlıkorta-
mı aynı zamanda ıç borç faız oran-
lannın da artmasına neden olmuş-
tur 1995 ağustosunda ıç borçlan-
ma yıllık bıleşıkağırlıklı faız ora-
nı yuzde 92 0 ıken bu oran aralıkta
yüzde 181 4'eçıkmıştır
Boyle bır vade ve faız yapısı-
nın ıstıkrar programlanndan bek-
lenen sonuçlan güçleştıraığı ger-
çektır ve kronık hale gelmesı de
programlann sosyal fizıbılıtesını
tahr.p etmektedır
Konsolıdasyon bır anlamda
kangren olan bır organı kesmeye
benzetılebılırTürk ekonomısın-
de uzun suredır hâkım olan enf-
lasyonıst bekleyışler ve son yıllar-
da surekJı gündemde tutulan knz
sendromlan sadece dev let borçla-
nnda değıl, malı sıstemde ve ge-
nel olarak ekonomıde de vadele-
nn kısalmasına yol açmıştır Böy-
le bır ortamda yapılacak zorunlu
ve tek taraflı bır vade uzarma ope-
rasyonunun genel olarak ekono-
mıde yaratacağı lıkıdıte knzıne
de hazır olmak gerekır
OzeUestirme
hızlandınlmah
Borçlanma polıtıkasının dısıp-
lıne edılebıknesı ıçın, bütçe kanun-
lanndakı ıkraz ve lımıt dışı borç-
lanmaya ımkân veren hükumlenn
kaldınlması gerekmektedır Dış
borçlanmadan yararlanarak ka-
mu kesımının yurtıçı malı pıya-
salar uzenndekı babkısı hafıfletıl-
melıdır Ozelleştırmenın hızlandı-
nlması, vergı gehrlennın arttınl-
ması, sosyal guvenlık reformu-
nun gerçekleştınhnesı, teşvıklenn
daralnlması ıle sağlanacak kaynak-
larla kamu kesımı borçlanma ıh-
tıyacı kalıcı bır şekılde düşürul-
melıdır
Türk ekonomısının dunya ıle
bütunleşmesmı sağlayacak ve re-
kabet gucunu sureklı kılacak or-
ta vadelı yapısal dönuşumlenn
gerçekleştınlmesı de faız, borç ve
enflasyon kısırdongusunden sağ-
lıklı ve kalıcı bır şekılde kurtul-
mamızda onemlı bır rol oynaya-
caktır
SÜRECEK
SOYLEŞILER
KORKUT BORATAV
Esnekleşen Emek
Pîyasaları
On beş yıl once dış tıcarette serbestleşme, dun fı-
nansal lıberalızasyon, bugun ozelleştırme, yann ıse "ış-
gucü piyasalannın esnekleştınlmesı" Yapısal uyum
programlarının değışen gundemı aşağı yukan bu çız-
gıyı ızlemıştır
"Esnekleşmesı" ıstenen ışgucu pryasalan ıle ne kas-
tedılıyor'? Burada Batı ekonomılennde son yuz yıl bo-
yunca; Turkıye yapısındakı yan-sanayıleşmış ulkeler-
de ıse son ellı yıldan ben çok farklı tanhsel, polıtık ve
konjonkturel etkenlerle gelışmış olan bır kurumsal ya-
pının adım adım tasfıyesı soz konusudur Bu kurumsal
yapı, ışgucu pıyasalarında emek lehındekı tum duzen-
lemelen ıçenyor "Işgucu pıyasalannın esnekleştınlme-
sı" programı, maksımum hedeflen ıle Batı'da "refah dev-
letı", bızım gıbı yarı-sanayıleşmış ulkelerde ıse "sosyal
devlet" dıye anılan tum duzenlemelerın tasfıyesı ıle
eşanlamlıdır
Açıkçası, ozelleştırmeden çok daha genış bır gun-
demle karşı karşıyayız Ozelleştırme tartışmalarında
pekçok kışı, "Bu konu, KlT'lerde çalışan ışçılen ılgılen-
dınr, onlaruğraşsınlar"dıyerek taraf olmaktan kaçınmış-
tır. Şımdı sozunu ettığım "ışgucu pıyasalannın esnek-
leştınlmesı" ıse hepımızın gunluk hayatına şu veya bu
bıçımde yansıyacak oğeler ıçenyor ve bu nedenle ta-
raf olmamak mumkun gorunmuyor
• • *
Buyuk bır ışyerınde ışkolu esasına gore toplusozleş-
me ımzalayan bır sendıkaya uye mısıniz'' "Esnekleş-
me" furyası başladığında topun ağzındasınız demek-
tır Bu programın kuramcılanna gore elıt, ayncalıklı bır
ucretlı kategonsı ıçınde sayılıyorsunuz Bu konumunuz-
la çok sayıda orgutsuz ınsanın ışsızlığıne yoksulluğu-
na neden oluyorsunuz Sendıkanızın doğrudan yasak-
lanması kapatılması onerılmemektedır, ancak, ışkolu
duzeyınde toplusozleşmelere dayanan yasal duzenın
son bulması, farklı sendıkalar arasında veya sendıkalı
ve sendıkasız ışçıter arasında rekabetın gelıştınlrnesı he-
deflenmektedır Bu doğrultuda rekabetı onleyen yasal
guvenceler ortadan kalktığında sendıkanızın htzla kan
kaybına uğrayıp tabeladan ıbaret kalması, bırkaç yıl ıçın-
de ucretınızın asgan ucret duzeyıne yaklaşması bek-
lenmelıdır
"Asgan ücret" mı dedık"? Durun bakalım Asgan
ucretler de ışgucu pıyasalannın ışlemesını bozan "çar-
pık" aavlet mudahalelenndendır Ucretlenn aşagıya
doğru esnekleşmesını (yanı duşmesını) onler Işyenn-
de asgarı çalışma koşullannın tanımlanması, kadın-ço-
cuk emegının korunması, kıdem tazmınatı gıbı guven-
celen andırır Bunlann fiılen uygulanması ımkânsız de-
ğılse bıle guçtur Tum bu alanlardan devletin elını çek-
mesı, bunlann yasal, yonetsel duzenlemeler yenne ış-
veren ıle ışçının (veya temsılcısının) karşılıklı ıradeleny-
le belırlenmesı gerekır Guçlu, bağımsız sendıkacılık
adım adım tanhe karışacağı ıçın bugune kadar ış ya-
salan tarafından duzenlenen çok genış bır alanın gıde-
rek ışçı ıle ışveren arasındakı bıreysel ış akdı tarafından
belırieneceğı ortaya çıkıyor Kısacası, asgan ucretlı ıse-
nız, emeklılık sonrası hesaplarını kıdem tazmınatı bek-
lentılenne bağlamış ısenız fazla mesaı yapıp hafta so-
nunda saatlık ucretınızı yuzde ellı yukseltme olanağı ıle
nefes alıyorsanız dıkkat edınız, butun bunlar "esnek ış-
gücu pıyasalan"n\ bozan çarpıklıklardır ve er veya geç
tasfiye edılmesı gundemdedır
Ucretlı olmayanlar dahı kurtulamıyor Harç bedelle-
nne tepkı gösteren unıversıtelı gençler, çocuklannı or-
taokula kaydetbnrken katılma payı odemek zorunda olan
velıler Bu gunlen arayacaksınız Zra, "esneWesme"dokt-
nnı, emeğın eğıtım koşullanna ozel bır onem venyor ve
ılkokul uzenndekı tum eğıtım kademelerının "yaraha-
nan oder" ılkesıne gore orgutlenmesını savunuyor Or-
ta ve yuksekoğrenım, boylece, okuyana yarar getıren
bırer ışletme gıbı duşunulecek, muşten-satıcı ılışkılen
oğrencı ıle hocayı karşı karşıya getırecek ve "parayı ve-
ren dıplomayı" (ve kendı geleceğını) satın alacaktır
üstenın bunlardan ıbaret olmadığını da ozellıkle belır-
telım
•••
"Esnekleşme" yaklaşımına gore bızım gıbı emeğı bol
bır ulkenın dunya ıle butunleşmesındekı en onemlı "kar-
şılaştınvalı üstünlüğu'ucuzemektır Toplumsal yapının
çeşıtlı alanlanna emeğı korumak amacıyla gırmış tum
devlet mudahalelennın kaldınlması bu nedenle hedef-
lenıyor Bıreysel veya toplumsal ucretlenn doğal (yanı
geçımlık, mınımum) duzeylere ındınlmesı boylece sağ-
lanacaktır
Programı savunanlar bu sayede ışsızlığın azalaca-
ğını, bınkım ve buyume oranlannın yukseleceğını on-
goruyorlar. Bu, ıktısadı duşuncede Keynes oncesı do-
neme aıt bır hurafenın hortlaması demektır Emekçıle-
rı, "sendıkalı, yüksek ucretlı, güvencelı e//f'lle "ışsızler
ve kayıtdışı, duzensız ekonomıde çalışan yoksullar"
arasında bolerek programa karşı muhalefetı kırmayı
umuyorlar
Gormedıklen bır şey var Turkıye gıbı toplumlarda sen-
dıkalı ışçıyle ışsız, gecekonduda oturan kuçuk memur-
la geçımını marjınal uğraşlarla kazanan kent yoksulu
esasında aynı sınıfın mensuplandır, hatta çoğu kez ay-
nı aılenın çocuklandır. Asıl sorun, bu nesnel olguyu oz-
nel bır kolektıf bılınce donuşturecek sol sıyasetın yok-
luğudur. Sevgılı Ufuk Uras ve arkadaşlanna, kendını
solda goren herkese, hepımıze bu bağlamda buyuk go-
revler duşmektedır
MERKEZ BANKASI
KURLARI
oövtz
CİNSİ AUŞ
lABDDolan 64107
1 Alman M»kı 43 726
1 Avustralya Oolan 48464
1 Avusturya Şıtını 6218
1 Belçıka Frangı 2
1
2 5
1 Danımarka Kronu 11299
1 Fın Markkası 13 972
1 Franstz Frangı 12 684
1 Hollanda Flonnı 39 049
1 ispanyol Pezetası 513
11sveç Kronu 9234
11svıçre Frangı 53 664
lOOtafyanüretı 4 034
1 Japon Yenı 604
1 Kanada Dolan 46498
IKuveytDınan 214691
INorveç Kronu 10 002
11ngMız Stertını 98686
1 S Arabıstan Rıyalı 17 095
21 ŞUBAT 1996
EFEKTİF
SAT1Ş
64429
43 946
48 708
6249
2136
11356
14 042
12 748
39245
521
9280
53 934
4054
610
46 732
215 770
10 052
99182
17181
ÇAPRAZ
KURLAR
1 ABD Dolan
1 4661 Alman Markı
1 3228 Avushıralya Dolan
10 3095 Avusturya Şılını
30 1600 Belçıka Frangı
5 6735 Danımarka Kronu
4 5884 Fın Markkası
5 0541 Fransız Frangı
1 6417 Hollanda Flonnı
123 72 İspanyol Pezetası
6 9430 Isveç Kronu
1 1946
1589 25
105 70
1 3787
6 4094
3 7500
1 Steriın
1ECU
1SDR
1SDR
AUŞ
63 915
43 595
47 737
6187
2114
11243
13832
12646
38659
500
9188
53 503
3994
590
46 033
210 397 ;
9 952
98 390
16 839
isvıçre Frangı
Italyan Lıretı
Japon Yenı
Kanada Dolan
Norveç Kronu
SATtŞ
64622
44 078
48 854
6268
2142
11390
14084
12 786
39 363
530
9 308
54 096
4066
619
46 872
»16417
10082
99 480
17 233
S Arabıstan Rıyalı
1 5394 ABD Dolan
1 2495 ABD Dolan
1 4660 ABD Dolan
94 453 TL