Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtraz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç • Dış Haberler: Ergun Balcı • Istıhbarat Cengiz Yayın Kurulu: İBıanSdçuk(Başkan),
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Yıldırım • Ekonomı: Bülent İGzanlık orhan Erinç, Oktav Kurtböke,
Çetinkava • Yazıışlerı Mudürlerı •^.,1!
11
!1V
r
v ö
a
"
d a n
5£
n
xH
o
f
e
,
n
1 • )P
or
: HikmetÇetinka)a,ŞSknuıSoner,
• Haber Merkezi Muduru. Hakan kara « Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge
• Görsel Yönetmen Fikret Eser Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yıldız, Orhan Bursılı. Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısr Mustafa Balbıy • Haber Müdürü.
Doğan Akm Atatürk Bulvan No 125, Kat.4, Bakanhklar-
AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmır
Temsılcisı. Scrdır Kınk, H. Zıya Blv. 1352 S 23 Tel.
4411220.Faks:4419117«AdanaTemsılcısı:Çe«inYigeııoau,
înönüCA 119S.No:l Katl, Tel: 3522550, Faks: 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkut •
Koordınatör Ahmet Konıhan #
Muhasebe. Bülent Yener • tdare:
Höse>inGûrer#lş]etme Önöer
Çeiik • Bılgı-tjlem: Nafl Inal •
Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇOer
MEDYA C:«Yönetım
Kuruiu Başkanı-Genel
Müdûr GiUbin Erduran
0 Koordmatör Reha
Iptman 0 Genel Müdür
Yardımcısı Mi&eAkdağ
MEDYA G : •
Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel
Müdur Üstin
Akmen»Murahhas
üye BoraGöoenç
Vaymıtina vt Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş
râıiuca? Cal 39 4i Cagaljğlu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel- (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 9 21 ŞUBAT 1996 İmsak: 5.20 Güneş: 6.45 Öğle: 12.25 tkindi: 15.21 Akşam 17.51 Yatsı: 19.11 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 60-61. Faks 5118466
AzrtMara
dan.sn.an.ik
• \>KARA (Cumhuriyet
Büıosı) - Türkiye
Araştıınalar Merkezi,
Bulgaistan Türk
azınlıŞndan girişimcileri
«lestekemek için Avrupa
Birliği fonlanndan
yararlanarak bir proje
başlatı/or. ASEMFN
(Assisance for
Selferrployment of
Minorries in Bulgaria) adı
veriler proje ile Türkiye
Araştıımalar Merkezi, Türk
azınhk içindeki
girişirrcilere danışmanlık
hizrneb verecek. Mayıs
ayında faaliyete geçecek
proje ile ilkönce Haskova
bölgesmde kendi işini
kurmak isteyen Türklere
yardımcı olunacak.
Ceza puanını
aşan aşana
• ADANA(AA)-
Türkıye'de trafik
kurallanna uymadığı için
" 100 ceza puanı "nı aşan
sürücü sayısının 62 bin
873'e ulaştığı, bunlardan
37 bin 574'ünün sürücü
belgelerinin iptal edildiği,
diğerlerinin ise adreslerinde
bulunamadıgı bildirildi.
Emniyet Genel Müdürjüğü
Trafik Daire Başkanı Omer
Cengiz, trafik ekiplerinin,
denetimlerini etkin şekilde
sürdürdüğünü ifade ederek
şunlan söyledi:
"Hesaplamalanmıza göre,
1995 yıhnda trafik
denetimlerini 33 bin 852
kışiyle yürütmemiz
gerekirİcen, 14 bin 581
kışiyle gece gündüz
çalışıldı."
Konya'dak.
beşizler
• KONYA (Cumhuriyet)-
Konya'da 4 yıldır çocuk
yapmak için tedavi gören
Ayşe ve Metin Vural
çiftinin beşizleri dünyaya
geldi. 2'si kız, 3'ü erİcek
olan beşizlerin sağlık
durumunun iyi olduğu
belirtiliyor. Ağırlıklan 1
kilo 100 gram ve 1 kilo 600
gram arasında değişen
bebeklerin babasi Metin
Vural, ayda 10 milyon lira
para kazandığını ve
bebekleri nasıl
besleyeceğini kara kara
düşündüğünü söyledi.
2 günlük bebeğe
ameliyat
• GAZİANTEP(AA)-
Gazıantep'te, 2 günlük bir
kız çocuğuna, "kuyruk
sokumu uru" ameliyatı
yapıldı. Ameliyatı yapan
Gazıantep Çocuk Hastanesi
Çocuk Cerrahi Uzmanı
Öpr. Dr. Bekir Civilo,
bölgcdeki yılda ortalama 2
bebekte görülen kuyruk
sokumu urunun, doğumsal
bir rahatsızlık oldugunu
söyledi. 2 günlük kız
çocuğunun kuyruk
sokumunda gelişen
hücrelerin anormal
çoğalmasıyla olusan unın,
bir saat süren bir
operasyonla alındığını
belirten Opr. Dr. Civilo,
"Alınan ur. hastanın kendi
ağırlığı kadardı ve iyi huylu
çıktı" dedi.
İneklerin tercihi
MasK müzik
• NEW YORK (AA) - Bir
Alman fırması hesabına
yapılan araştırmalar, kJasik
müzik dinleyen ineklerin
süt veriminin arttığını,
buna karşılık pop müzik
dinleyenlerin sütlerinin
kesildiğini ortaya koydu.
Purdue Üniversitesi
uzmanlannca
gerçekleştirilen
araştırmanın sonucuna
göre, ineklerin sağılmalan
sırasmda Mozart müziği
çalındıgında süt verimi
dikkat çekici şekilde
artıyor.
Ege sallandı
• Haber Merkezi -
îzmir'de Richter ölçeğine
göre büyüklüğü 4.3,4 0 ve
3.9 olan üç ayn deprem
meydana geldi. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü'nden yapılan
yazılı açıklamaya göre,
önceki gun saat 04.53'te
merkez üssü Izmir'e 75
kilometre uzaklıkta, 4.3
şiddetinde bir deprem
kaydedildi. Aynı bölgede
saat 05.34 sıralannda
büyüklüğü 3.9 olan artçı bir
depremin de meydana
geldiği belirtildi. Dün
11.52'de meydana gelen
üçüncü depremin ise 4.0
şiddetinde olduğu
açıklandı.
IstanbnFa tüp geçit içîn ilk aduıı• Avrupa yakasından Yenikapı
ile Asya yakasından Üsküdar ve
Söğütlüçeşme'ye kadar
uzanacak olan tüp geçidin
uzunluğu 12.5 kilometre olacak.
Geçitten bir saat içerisinde 70
bin yolcu taşınabilecek. Yap-
işlet-devret modeliyle yapımı
gerçekleştirilecek olan tüp
geçidin 4 yıl içerisinde
tamamlanacağı bildirildi.
İstanbul Haber Servisi - tstanbul Bo-
ğazı'nda yapılması planlanan tüp geçi-
din etüt projesi ihalesi sonuçlandı. Ulaş-
tırrna Bakanlığı tarafından aralık ayın-
da çıkanlan ve ocaJc ayı sonunda so-
nuçiandığı öğrenilen ihaleyi, Yüksel İn-.
şaat Şirketi'nin önderliğindeki konsor-
siyum aldı. Yap-işlet-devret modeliyle
yapımı gerçekleştirilecek olan tüp ge-
çidin 4 yıl içerisinde tamamlanacağı
bildirildi.
Ulaştırma Bakanı OğuzTezmen, tüp
geçidin yapımı konusunda kredi bulun-
ması ile ilgili sorunun, yapımın yap-iş-
let-devret modeliyle gerçekleştirilmesiy-
le aşılacağını belirtti. Tezmen, "Befld kre-
di ile de yapılabilir, ama Türkiye'nİD
kredibiletisini olumsuz etküememek açj-
sından biz yap-işlet-devret modelini uy-
gun gördük. Bundan hem Türkiye ka-
zanacak hem de ihaleyi alan firmanuı
prestij meselesi olacak" dedi.
Avrupa yakasından Yenikapı ile As-
ya yakasından Üsküdar ve Söğütlüçeş-
me'ye kadar uzanacak olan tüp geçidin
uzunluğu 12.5 kilometre olacak. Ingil-
tere ile Fransa arasındaki Manş Deni-
zi'nde yapılan tüp geçidin bir benzeri
olacağı belirtilen İstanbul tüp geçidin-
den bir saat içinde 70 bin yolcu taşına-
bileceği kaydedildi. Raylı sistemle ya-
pılacak olan tüp geçidin Avrupa ve As-
ya demiryolu bağlantılannın da buluna-
cağı belirtilirken depremden zarar gör-
memesi için en son teknolojiyle inşa
edileceği bildirildi. geçidin su alunda ka-
lacak kısmının 1800 metre olacağı öğ-
renilirken Ulaştırma Bakanlığı beledi-
ye ile birlikte yürütülmesi gerektiğini bil-
dirdiği tüp geçit çalışmalannın, en ya-
kın zamanda başlayacağını belirtti.
lstanbul'da tüp geçit fikrinin mimar-
lanndan olan Nurettin Sözen, 3. köprü-
nün geniş arazilerin istimlakına ve rant
ekonomisinin büyümesine neden olaca-
ğı gibi kentin görünümünü de bozaca-
ğını bildirdi. 3. köprünün araçlann ge-
çişine yarayacağını söyleyen Sözen,
tüplü geçişin metrolarla desteklenme-
siyle de entegrasyonunun kolay olaca-
ğını kaydetti. Sözen şöyle konuştu:
"Biz metroya başarken tüp geçidin
de dosyasını bazırkunıştık. Ancak ikisi-
nin biriden yapınu, kredi buluıunasında-
Id güçlükler nedeniyle zordu. Biz de tüp
geçit dosvasını bekletmek zorunda kaİ-
dık. Büv iik rastlantıdır ki ilk defa RP ile
bir konudaki görüşlerimiz ayıu. Onlar
da bu projenin üzerinde durdular."
İstanbul Boğazı'nın tüp geçitle bağ-
lanması projesi, 105 yıl öncesine daya-
nıyor. Osmanlılann hayali olan tüp ge-
çitle ilgili ilk projenin 1891 'de Fransız
inşaat mühendısi F. Arnodin'in imzasıy-
la hazırlandığı belirtiliyor.
Taksim Meydanı, kente duyarsız anlayışın deneme tahtasına döndü
Ukel
ka£
tuvale• Bugün Cumhuriyet
Anıtı'nın yanı başına
tuvalet dikenler, yann
belki de tüm ulusal
değerlerimizi benzer
uygulamalarla çiğneyen
projelerini devreye
sokacaklar. Taksim'deki
"modernWC"(!)kabini,
uygar çözümlerin ilkel
kaıalar elinde ne denli
büyük tahribatlara yol
açabildiğinin çarpıcı bir
örneği olarak duruyor.
OKTAY EKtNCt
Taksim Meydanı'na ısrarla bir
cami inşa etmek isteyen ve bu
amaçla da tarihi Taksim Su
Maksemi'nin arka av'.usunda
sondaj kazılan başlatan
Büyükşehir Belediyesi, bu "siyasi
projesine"sosyal bir gerekçe
oluşturabilmek için yıllardır dile
getirilen şu görüşe dayanıyor:
"- Taksim bölgesinde çok sayıda
kilise var; fakat cami yok. Bu
eksikliği gidereceğiz ve halkın
cami ihtivacını karşılavacagtz-.."
Su Maksemi arkasındaki, imar
planında da otopark yeri olarak
görülen alan için geliştirilen
projenin, gerçekten sadece cami
ihtiyacını mı yoksa aynı zamanda
kimilerinin rantına rant katacak
bir "çarşı" ihtiyacını mı
karşıİayacağını yakında
göreceğiz. Buraya yapılmak
istenen tesisin tek başına cami
değil, içinde küçük bir cami de
bulunan büyük bir çarşı olduğu
gerçeğine bugüne dek herhangi
bir yanıt gelmedi.
Sözün kısası, bu arsadaki bazı
hissedarlar, cami projesinin
"manevi gücünden" yararlanarak
başka hiçbir şekilde elde
edemeyecekleri ticari amaçlı bir
yapılaşma hakkına kavuşmak
istiyorlar. Camiyi Taksim'e
dikmek için koHan sıvayanlar ise
yine bu amaçlanna kavuşabilmek
için arsa sahiplerine "imar sözü"
vermiş oluyorlar...
İşgûzarhk örneği
Istanbul'un cumhuriyet dönemi
kent kimliği açısından simgesel
önem taşıyan Taksim Meydanı,
işte böylesi bir "çarşılı cami"
projesinin baskısı altındayken
meydana yönelik duyarsızlığa
şimdi de "çağdaş" (!) bir tuvalet
eklendi. Kimi Avrupa kentlerinde
sadece sokak içlerinde ve mahalle
İstanbul'da Cumhuriyet Türkiyesi'nin tüm coşkulu günkrinin kutlandığı Cumhuriyet AnıO'nın yanıbaş»-
na yerleştirilen WC kabini, onu yerleştirenlerin UkeOiğini ortaya koyuyor. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYUZ)
aralannda gördüğümüz modern
WC kabinlerinden birini,
getirdiler "meydanın tam
ortasma" koydular. Dahası, yine
bu meydana kimliğini veren
lstanbul'da Cumhuriyet
Türkiyesi'nin tüm coşkulu
günlerinin kutlandığı Cumhuriyet
Anıtı'nın da neredeyse yanı
başına ve tam karşısına.
Böylesi bir yer seçimi, bölgede
cami olmadığı için tarihi Su
Maksemi tesislerinin ortasma bir
çarşılı cami inşa etmeye kalkışan
anlayış için belki "benzer bir
gerekceyİe" de savunulabilir.
Yani, aynı çevreler, yine aynı
anlayış içinde "bölgede tuvalet
yok, ihtiyacı karşılıyonızJ^diyerek
müthiş bir belediye hizmetini
daha yerine getirdiklerini
sanabilirler.
Ama neresinden bakılırsa
bakılsın. bir umumi tuvalet için -
"ultra modern" bile olsa- koca
Istanbul'da ve koca Taksim'de bu
tür bir yer seçimini yeğlemek.
üstelik Cumhuriyet Anıtı'nın tam
önünde bu rezilliği
gerçekleştirmek, İstanbul' un
gerçekten emin ellerde mi yoksa
uygarlıktan hiç haberi olmayan
bazı ilkel kafalı işgüzarlann
elinde mi kaldığını tüm
açıklığıyla gösteriyor.
Ilkelbakış
Her şeye rağmen, Taksim'deki bu
tuvalet uygulamasının İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'ndeki üst
düzey yöneticilerince de
kesinlikle benimsenmediğine
inanmak istiyoruz. Başta İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Tavyip Erdoğan olmak
üzere, Cumhuriyet bayramlannda
Taksim'deki
anıtın önündeki törenlere katılan
yönetici ve liderlerin bu işe ne
diyeceklerini ve nasıl bir tutum
takınacaklannı merak ediyoruz.
Taksim Meydanı'ndaki "çağdaş"
tuvalet, aslında çağdışı
anlayışlann kente ve ülke
değerierine ilkel bakışmı
simgeliyor. Bugün Cumhuriyet
Anıtı'na ve meydanına bunu
yapan kafanm, eğer gerekli
tepkiyi almazlarsa, yann tüm
kentsel ve ulusal değerlerimizi
"tuvalet ihtıyaçlan" için
çiğnemeye kalkışabilecekleri de
açık değil mi?..
SEYAHATNAME YAVUZGÖR
TC Kâbil Büyükelçiliği
C
adde-i Gazi Mahmut Han!
Amannullah Han'ın, 1920'liyıl-
larda bize hedıye ettiği "mülk'ün
içinde, bizim büyükelçilik... Karşımızda
"Vezaret-i Hariciye", biraz ilerde Sad-
razam Serdar Davut Han'ın malikâ-
nesi, daha ötede Çin Büyükelçiliği...
Uçsuz, bucaksız bir bahçe... Etrafı,
yüksek duvarlarla çevrili... Mülkün or-
tasında, büyükelçinin ikametgâhı... Ba-
tı yönünde, kerpiç damlı, üç odalı bir
"Kançılarya"... Doğu tarafındaki duva-
ra brttşjk Askeri Heyet Bürosu... Ona bi-
tişik, banaaynlan iki odalı lojman... Ya-
nında Müsteşar Mahmut Bey'in daha
ilerde, Başkâtip Mahmut Bey'in loj-
manlan.
Bahçede, eski kocaman çtnarlar, mey-
ve ağaçlan, kullanılmayan birtenis kor-
tu...
Lojmanlann damlan ondüleli teneke
kaplı. özellikle geceieri üzerinde tıkır
tıkırdolaşryor kediler, fareler, sincaplar...
• • •
Bu dekor içerisinde başlıyoruz işe...
Büyükelçi, çok sevecen, saygın es-
ki bir asker: Orgeneral Zekai Okan...
Ordunun elindeki dozerteri ve diğer
malzemeyi, Istanbul'daki Vatan Cadde-
si, Millet Caddesi yapımında kullanılmak
üzere Menderes hükümetinin ısranna
rağmen vermeyi reddettiği için, sırası gel-
miş olduğu halde,
Genelkurmay
Başkanlığı'na ge-
tirilmemiş... Kâbil'e
büyükelçi atan-
mış...
"Oğlum.Btzka-
derin cilvesi ola-
rak buraya geldik.
Sizin mesleğinize
yabancıyım. Işleri
sizler yürütün,
benden açık se-
nefdiyor bu ba-
bacan asker...
Bir kış gecesi Kral Zahir Şah'ı ziya-
rete gideceğiz... Dışarda, kar soğuk...
Emektar Buick'i getirdi şoför, eski Bu-
hara Emiri Nasrullah'ın damadı, Emin
Can... Bindik...
Paşa, dizlerine bir battaniye örttü.
"Bu kadar kısa mesafe için neden bat-
taniyeye gerek vardı" diye düşündüm.
Paşa anladı. "Sankamış savaşlannda
teğmendim. Kısa bir 'gamsela'dan baş-
ka örtünecek bir şeyimiz yoktu. O za-
mandan beri, biraz soğuk çıksa dizle-
rim sızlayıp durur işte" diye bir açıkla-
ma yaptı...
Çok büyük bir saygınlığı vardı paşa-
nın Kâbil'de...
*••
Günlergeçtikçeahçıya "aşbaz"; "bah-
çevan'a, "bağcebaz"; "siyah'a, "seya-
ah"; "tamirciye, "bestekâr" denildiği-
ni öğreniyoruz.
Büyükelçilikte, Şii ahçı Beşir, başgar-
son Gulam Nebi, birçok Afgan bahçı-
van, kapıcı Dost Muhammed Han, bi-
raz önce adı geçen şoför Emin Can, Ata-
şemiliter'in odacısı Buharaasillerinden
Mir Musa Han ve benim işlerime ba-
kan Moğol Gurban Can...
5 yıl Amerika, bir yıl Meksika'ndan
sonra, bu yepyeni dekor, bu rengârenk
insanlar...
Pınl, pınl bir hava.. 2000 metrenin üze-
rindeki Kâbil'de bir ilkbahar günü baş-
layan bu görev süresi, yaklaşık 2.5 yıl
sürdü...
Kimse, hiçbir zaman bir nüfus sayı-
mı yapmamış, burada...
Kuzeyde, "Afgan Türkistam" burada
Türkmen kabileleri var. Kuzey Doğu'da,
"Çin Koridoru" denilen ve Sinkiang'la
sının olan bölgede Özbekler oturuyor.
Kâbil'in doğusundan Pakistan'ın Pe-
şaver kentine uzayan toprak şosede,
kayalar içine oyulmuş Tang-ı Gaaı Bo-
ğazı'nı aşıp ovaya inilince Celalabad
iline ulaşılıyor. Oradan Pakistan sınırı-
na vannca, ünlü Hayber geçidi ve Pe-
şaver...
Bu bölge, kuzeyde Keşmir'e uzanı-
yor...
Burası, Paştu kabilelerinin ülkesi...
5.5 milyonu Afganistan, 2.5 milyonu
Pakistan'da oturan bu savaşçı ve gö-
çer insanlar, aradaki sınınn variığından
ya habersiz, yahut "anlamazlıktan" ge-
liyorlar. Istedikleri gibi gidip geliyoriar,
oradan buraya, buradan oraya...
Sınır çizgisi tespit edilirken, Ingiliz
generali Durand'ın marifeti ile öyle bir
sınır çizilmiş ki bunun "sartıoş birsine-
ğin ayaklannı mürekkebe batınp kâğıt
üzerinde dolaşmasına" benzetenler
vardır.
Ingilizin maksadı açık: Paştu kabile-
lerini bölüp ortadasorun bırakmak. Bu
hesaplan, Pakistan'ın bağımsızlığından
sonra maalesef meyvesini vermiş ve
VUC/rv
Afganistan ile Pakistan arasındaki b'rt-
meyen "Paştu "gerginliği sürüpgitmiş-
tir...
Hindistan, Filistin, Kıbns vb... "Üze-
rinde güneş batmıyan" Ingiliz impara-
toriuğunun, arkasında bıraköğı "uzak gö-
rüş/ü"marifetlerinin birtanesi de bura-
da, Afganlılarla Pakistanlılar arasında sü-
rüp gidiyor.
Biz yine "nüfus" konusuna dönelim...
Kuzeyde Türkmenler, özbekler... Do-
ğuda Paştıılar... Güneyde Seyistani ve
Baluçlar...
Iran sının bölgesinde yanm milyon
Şii Farslar. Ülkenin tam ortasında, gi-
rilmez, geçilmez bir bölge olan "Haza-
ra/ao"'da oturan bir mityon Moğol. Bu
Moğollann, nasıl olup da buraya geldi-
ği soruldukta, "Cengiz Han ordusunun
artıklandırlar. Han öldüğünde burada
imişler, kalmışlar" deniliyor...
Peki, bu kaleidoskopik görüntü içe-
risinde "Afganlar nerede" diye sorulduk-
ta, anlaşılıyor ki, adeta bir azınhk olan
Afganlı kabileler, daha ziyade, Kâbil
ovası ve doğusundalar... Dört ünlü Af-
gan kabilesi var.
Ülkenin idaresi Muhammedzai kabi-
İGSİnd©
Eski "Kâbil Emirteri" ve 1919'da In-
gilizlere karşı kazanılan savaştan son-
ra tam bağımsız olup "Afganistan Kral-
lığı'nm başına geçenler bu kabilede...
Yann: Kâbil'de...
Birçok kez onanm gören caminin restore çalışmalannın 15 yılda biteceği belirtiliyor
Ayasofya'nın bitmeyen seııfoııisi
Ayasofya'nın onanm çahşmalanna, Avusturya
ve Amerikalı uzmanlann yanı sıra Japon bilim
adamlan da katılıyor. (ERZADE ERTEM)
tstanbul Haber Servisi - Ayasofya'nın
"bitmeyen senfoni"si 4 yıldır devam
eden onanm çalışması. Onanm çalışmala-
nnın ne zaman biteceği de belli değil.
1636 yıllık tanhinde birçok kez onanm
gören Ayasofya'nın tamir çalışmalannın
15 yılda tamamlanabileceği ancak bu sü-
re sonunda da ilk onanlan yerlerin yeni-
den tamire gerek duyacağı belirtiliyor.
Ayasofya için onanm bundan sonraki za-
man için "bitmeyen senfoni". 1935 yı-
lından beri müze olarak kullanılan Aya-
sofya'nın devam eden onanm çalışmala-
nnı Net Yapı Holding yürütüyor. Holdin-
gin Genel Müdür yardımcısı Münir Al-
paslan, müzenin onanmınm 15 yılda ta-
mamlanabileceğini ancak geçen bu 15 yıl
sonunda bazı yerlerin yeniden tahrip ola-
cağını ve tekrar onanmın gerekeceğini
söyledi.
Münir Alpaslan, müzenin sürekli ba-
kım istemesinin yanı sıra bürokratik en-
gellemelerden kaynaklanan gecikmelerin
de bulunduğunu belirtti. Alpaslan şöyle
konuştu: "Ortada etinizdeki kıymetin de-
ğerini bflmeme olayı var. Örneğui >azın ya-
pılması gereken bir onanm. Kültür ve Ma-
Kye bakanlannın çabşması ile Devlet Pian-
lama Teşkilatı'ndaki ihtilaflar yüzünden
kışa kaldı. Şimdi de bu onanmı gerçekleş-
tirmek çok zor. Gecikmelerin en önemli
nedeni böyle sorunlardan kaynaklamyor."
K.ültür Bakanlığı tarafmdan Ayasof-
ya'nın onanmı ile ilgili çıkanlan ilk ihale-
yi 92'de ikincisini de 95'de aldıklannı söy-
leyen Alpaslan, bu işe katılmalanndakı
tek amacın onanm çalışmalannın daha
ciddi yürütülmesine yardımcı olmak oldu-
ğunu vurguladı.
Alpaslan, Net Yapı'nın Ayasofya'nın
12 bin 600 metrekareyi kaplayan alanında
aydınlatma ve kubbenin kurşunla kaplan-
ması çahşmalanna devam ettiklerini bil-
dirdi.
UNESCO'nun dünyanın tarihi kültür
mirası kapsamına alarak Avusturya ve
Amerikalı uzmanlarla katıldığı onanm ça-
lışmalannda Kültür Bakanlığı'nca çağn-
lan Japon bilimadamlan da yer alıyor.
Ayasofya Müzesi Müdürü
Veysel Donbaz, İstanbul Teknik Üni-
versitesi'ne bağlı uzmanlarla birlikte yü-
rürülen çalışmalann mozaiklerin onanmı
ve binanın neme karşı korunmasına yöne-
lik araştırmalar oldugunu söyledi. Donbaz
kubbenin henüz 4'de birinin kurşunla kap-
lanabildiğini belirtti.
Onanm Ayasofya'nın kaderinde olmalı
ki 1636 yıllık tanhinde birçok onanm ça-
lışması bulunuyor. tlk Ayasofya ahşap bir
bazilikadır. Bu kilise 404 tarihinde çıkan
bir ayaklanmada yakılıp yıkılmışdır. Yeni-
sı yapılan Ayasofya da aynı nedenle
532'de yakıldı. Her iki Ayasofya'dan ka-
lan kahntılan şimdiki binanın batısında
görmek mümkün. Bugünkü Ayasofya ise
5 yıl süren bir çalışma sonunda 537 yıhn-
da tekrar yapıldı. Terslikler Ayasofya'nın
peşini bırakmamış ve bu dönemde yapılan
kubbe, zaman zaman depremlerle hasara
uğrayarak 6., 10. ve 14. yüzyıllarda da bir-
çok kez onanlması gerekmiştir.
/ K ft A / W _