03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtraz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç • Dış Haberler: Ergun Balcı • Istıhbarat Cengiz Yayın Kurulu: İBıanSdçuk(Başkan), Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Yıldırım • Ekonomı: Bülent İGzanlık orhan Erinç, Oktav Kurtböke, Çetinkava • Yazıışlerı Mudürlerı •^.,1! 11 !1V r v ö a " d a n 5£ n xH o f e , n 1 • )P or : HikmetÇetinka)a,ŞSknuıSoner, • Haber Merkezi Muduru. Hakan kara « Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge • Görsel Yönetmen Fikret Eser Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yıldız, Orhan Bursılı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbıy • Haber Müdürü. Doğan Akm Atatürk Bulvan No 125, Kat.4, Bakanhklar- AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcisı. Scrdır Kınk, H. Zıya Blv. 1352 S 23 Tel. 4411220.Faks:4419117«AdanaTemsılcısı:Çe«inYigeııoau, înönüCA 119S.No:l Katl, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Koordınatör Ahmet Konıhan # Muhasebe. Bülent Yener • tdare: Höse>inGûrer#lş]etme Önöer Çeiik • Bılgı-tjlem: Nafl Inal • Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇOer MEDYA C:«Yönetım Kuruiu Başkanı-Genel Müdûr GiUbin Erduran 0 Koordmatör Reha Iptman 0 Genel Müdür Yardımcısı Mi&eAkdağ MEDYA G : • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Üstin Akmen»Murahhas üye BoraGöoenç Vaymıtina vt Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş râıiuca? Cal 39 4i Cagaljğlu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel- (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 9 21 ŞUBAT 1996 İmsak: 5.20 Güneş: 6.45 Öğle: 12.25 tkindi: 15.21 Akşam 17.51 Yatsı: 19.11 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 60-61. Faks 5118466 AzrtMara dan.sn.an.ik • \>KARA (Cumhuriyet Büıosı) - Türkiye Araştıınalar Merkezi, Bulgaistan Türk azınlıŞndan girişimcileri «lestekemek için Avrupa Birliği fonlanndan yararlanarak bir proje başlatı/or. ASEMFN (Assisance for Selferrployment of Minorries in Bulgaria) adı veriler proje ile Türkiye Araştıımalar Merkezi, Türk azınhk içindeki girişirrcilere danışmanlık hizrneb verecek. Mayıs ayında faaliyete geçecek proje ile ilkönce Haskova bölgesmde kendi işini kurmak isteyen Türklere yardımcı olunacak. Ceza puanını aşan aşana • ADANA(AA)- Türkıye'de trafik kurallanna uymadığı için " 100 ceza puanı "nı aşan sürücü sayısının 62 bin 873'e ulaştığı, bunlardan 37 bin 574'ünün sürücü belgelerinin iptal edildiği, diğerlerinin ise adreslerinde bulunamadıgı bildirildi. Emniyet Genel Müdürjüğü Trafik Daire Başkanı Omer Cengiz, trafik ekiplerinin, denetimlerini etkin şekilde sürdürdüğünü ifade ederek şunlan söyledi: "Hesaplamalanmıza göre, 1995 yıhnda trafik denetimlerini 33 bin 852 kışiyle yürütmemiz gerekirİcen, 14 bin 581 kışiyle gece gündüz çalışıldı." Konya'dak. beşizler • KONYA (Cumhuriyet)- Konya'da 4 yıldır çocuk yapmak için tedavi gören Ayşe ve Metin Vural çiftinin beşizleri dünyaya geldi. 2'si kız, 3'ü erİcek olan beşizlerin sağlık durumunun iyi olduğu belirtiliyor. Ağırlıklan 1 kilo 100 gram ve 1 kilo 600 gram arasında değişen bebeklerin babasi Metin Vural, ayda 10 milyon lira para kazandığını ve bebekleri nasıl besleyeceğini kara kara düşündüğünü söyledi. 2 günlük bebeğe ameliyat • GAZİANTEP(AA)- Gazıantep'te, 2 günlük bir kız çocuğuna, "kuyruk sokumu uru" ameliyatı yapıldı. Ameliyatı yapan Gazıantep Çocuk Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Öpr. Dr. Bekir Civilo, bölgcdeki yılda ortalama 2 bebekte görülen kuyruk sokumu urunun, doğumsal bir rahatsızlık oldugunu söyledi. 2 günlük kız çocuğunun kuyruk sokumunda gelişen hücrelerin anormal çoğalmasıyla olusan unın, bir saat süren bir operasyonla alındığını belirten Opr. Dr. Civilo, "Alınan ur. hastanın kendi ağırlığı kadardı ve iyi huylu çıktı" dedi. İneklerin tercihi MasK müzik • NEW YORK (AA) - Bir Alman fırması hesabına yapılan araştırmalar, kJasik müzik dinleyen ineklerin süt veriminin arttığını, buna karşılık pop müzik dinleyenlerin sütlerinin kesildiğini ortaya koydu. Purdue Üniversitesi uzmanlannca gerçekleştirilen araştırmanın sonucuna göre, ineklerin sağılmalan sırasmda Mozart müziği çalındıgında süt verimi dikkat çekici şekilde artıyor. Ege sallandı • Haber Merkezi - îzmir'de Richter ölçeğine göre büyüklüğü 4.3,4 0 ve 3.9 olan üç ayn deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, önceki gun saat 04.53'te merkez üssü Izmir'e 75 kilometre uzaklıkta, 4.3 şiddetinde bir deprem kaydedildi. Aynı bölgede saat 05.34 sıralannda büyüklüğü 3.9 olan artçı bir depremin de meydana geldiği belirtildi. Dün 11.52'de meydana gelen üçüncü depremin ise 4.0 şiddetinde olduğu açıklandı. IstanbnFa tüp geçit içîn ilk aduıı• Avrupa yakasından Yenikapı ile Asya yakasından Üsküdar ve Söğütlüçeşme'ye kadar uzanacak olan tüp geçidin uzunluğu 12.5 kilometre olacak. Geçitten bir saat içerisinde 70 bin yolcu taşınabilecek. Yap- işlet-devret modeliyle yapımı gerçekleştirilecek olan tüp geçidin 4 yıl içerisinde tamamlanacağı bildirildi. İstanbul Haber Servisi - tstanbul Bo- ğazı'nda yapılması planlanan tüp geçi- din etüt projesi ihalesi sonuçlandı. Ulaş- tırrna Bakanlığı tarafından aralık ayın- da çıkanlan ve ocaJc ayı sonunda so- nuçiandığı öğrenilen ihaleyi, Yüksel İn-. şaat Şirketi'nin önderliğindeki konsor- siyum aldı. Yap-işlet-devret modeliyle yapımı gerçekleştirilecek olan tüp ge- çidin 4 yıl içerisinde tamamlanacağı bildirildi. Ulaştırma Bakanı OğuzTezmen, tüp geçidin yapımı konusunda kredi bulun- ması ile ilgili sorunun, yapımın yap-iş- let-devret modeliyle gerçekleştirilmesiy- le aşılacağını belirtti. Tezmen, "Befld kre- di ile de yapılabilir, ama Türkiye'nİD kredibiletisini olumsuz etküememek açj- sından biz yap-işlet-devret modelini uy- gun gördük. Bundan hem Türkiye ka- zanacak hem de ihaleyi alan firmanuı prestij meselesi olacak" dedi. Avrupa yakasından Yenikapı ile As- ya yakasından Üsküdar ve Söğütlüçeş- me'ye kadar uzanacak olan tüp geçidin uzunluğu 12.5 kilometre olacak. Ingil- tere ile Fransa arasındaki Manş Deni- zi'nde yapılan tüp geçidin bir benzeri olacağı belirtilen İstanbul tüp geçidin- den bir saat içinde 70 bin yolcu taşına- bileceği kaydedildi. Raylı sistemle ya- pılacak olan tüp geçidin Avrupa ve As- ya demiryolu bağlantılannın da buluna- cağı belirtilirken depremden zarar gör- memesi için en son teknolojiyle inşa edileceği bildirildi. geçidin su alunda ka- lacak kısmının 1800 metre olacağı öğ- renilirken Ulaştırma Bakanlığı beledi- ye ile birlikte yürütülmesi gerektiğini bil- dirdiği tüp geçit çalışmalannın, en ya- kın zamanda başlayacağını belirtti. lstanbul'da tüp geçit fikrinin mimar- lanndan olan Nurettin Sözen, 3. köprü- nün geniş arazilerin istimlakına ve rant ekonomisinin büyümesine neden olaca- ğı gibi kentin görünümünü de bozaca- ğını bildirdi. 3. köprünün araçlann ge- çişine yarayacağını söyleyen Sözen, tüplü geçişin metrolarla desteklenme- siyle de entegrasyonunun kolay olaca- ğını kaydetti. Sözen şöyle konuştu: "Biz metroya başarken tüp geçidin de dosyasını bazırkunıştık. Ancak ikisi- nin biriden yapınu, kredi buluıunasında- Id güçlükler nedeniyle zordu. Biz de tüp geçit dosvasını bekletmek zorunda kaİ- dık. Büv iik rastlantıdır ki ilk defa RP ile bir konudaki görüşlerimiz ayıu. Onlar da bu projenin üzerinde durdular." İstanbul Boğazı'nın tüp geçitle bağ- lanması projesi, 105 yıl öncesine daya- nıyor. Osmanlılann hayali olan tüp ge- çitle ilgili ilk projenin 1891 'de Fransız inşaat mühendısi F. Arnodin'in imzasıy- la hazırlandığı belirtiliyor. Taksim Meydanı, kente duyarsız anlayışın deneme tahtasına döndü Ukel ka£ tuvale• Bugün Cumhuriyet Anıtı'nın yanı başına tuvalet dikenler, yann belki de tüm ulusal değerlerimizi benzer uygulamalarla çiğneyen projelerini devreye sokacaklar. Taksim'deki "modernWC"(!)kabini, uygar çözümlerin ilkel kaıalar elinde ne denli büyük tahribatlara yol açabildiğinin çarpıcı bir örneği olarak duruyor. OKTAY EKtNCt Taksim Meydanı'na ısrarla bir cami inşa etmek isteyen ve bu amaçla da tarihi Taksim Su Maksemi'nin arka av'.usunda sondaj kazılan başlatan Büyükşehir Belediyesi, bu "siyasi projesine"sosyal bir gerekçe oluşturabilmek için yıllardır dile getirilen şu görüşe dayanıyor: "- Taksim bölgesinde çok sayıda kilise var; fakat cami yok. Bu eksikliği gidereceğiz ve halkın cami ihtivacını karşılavacagtz-.." Su Maksemi arkasındaki, imar planında da otopark yeri olarak görülen alan için geliştirilen projenin, gerçekten sadece cami ihtiyacını mı yoksa aynı zamanda kimilerinin rantına rant katacak bir "çarşı" ihtiyacını mı karşıİayacağını yakında göreceğiz. Buraya yapılmak istenen tesisin tek başına cami değil, içinde küçük bir cami de bulunan büyük bir çarşı olduğu gerçeğine bugüne dek herhangi bir yanıt gelmedi. Sözün kısası, bu arsadaki bazı hissedarlar, cami projesinin "manevi gücünden" yararlanarak başka hiçbir şekilde elde edemeyecekleri ticari amaçlı bir yapılaşma hakkına kavuşmak istiyorlar. Camiyi Taksim'e dikmek için koHan sıvayanlar ise yine bu amaçlanna kavuşabilmek için arsa sahiplerine "imar sözü" vermiş oluyorlar... İşgûzarhk örneği Istanbul'un cumhuriyet dönemi kent kimliği açısından simgesel önem taşıyan Taksim Meydanı, işte böylesi bir "çarşılı cami" projesinin baskısı altındayken meydana yönelik duyarsızlığa şimdi de "çağdaş" (!) bir tuvalet eklendi. Kimi Avrupa kentlerinde sadece sokak içlerinde ve mahalle İstanbul'da Cumhuriyet Türkiyesi'nin tüm coşkulu günkrinin kutlandığı Cumhuriyet AnıO'nın yanıbaş»- na yerleştirilen WC kabini, onu yerleştirenlerin UkeOiğini ortaya koyuyor. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYUZ) aralannda gördüğümüz modern WC kabinlerinden birini, getirdiler "meydanın tam ortasma" koydular. Dahası, yine bu meydana kimliğini veren lstanbul'da Cumhuriyet Türkiyesi'nin tüm coşkulu günlerinin kutlandığı Cumhuriyet Anıtı'nın da neredeyse yanı başına ve tam karşısına. Böylesi bir yer seçimi, bölgede cami olmadığı için tarihi Su Maksemi tesislerinin ortasma bir çarşılı cami inşa etmeye kalkışan anlayış için belki "benzer bir gerekceyİe" de savunulabilir. Yani, aynı çevreler, yine aynı anlayış içinde "bölgede tuvalet yok, ihtiyacı karşılıyonızJ^diyerek müthiş bir belediye hizmetini daha yerine getirdiklerini sanabilirler. Ama neresinden bakılırsa bakılsın. bir umumi tuvalet için - "ultra modern" bile olsa- koca Istanbul'da ve koca Taksim'de bu tür bir yer seçimini yeğlemek. üstelik Cumhuriyet Anıtı'nın tam önünde bu rezilliği gerçekleştirmek, İstanbul' un gerçekten emin ellerde mi yoksa uygarlıktan hiç haberi olmayan bazı ilkel kafalı işgüzarlann elinde mi kaldığını tüm açıklığıyla gösteriyor. Ilkelbakış Her şeye rağmen, Taksim'deki bu tuvalet uygulamasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki üst düzey yöneticilerince de kesinlikle benimsenmediğine inanmak istiyoruz. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tavyip Erdoğan olmak üzere, Cumhuriyet bayramlannda Taksim'deki anıtın önündeki törenlere katılan yönetici ve liderlerin bu işe ne diyeceklerini ve nasıl bir tutum takınacaklannı merak ediyoruz. Taksim Meydanı'ndaki "çağdaş" tuvalet, aslında çağdışı anlayışlann kente ve ülke değerierine ilkel bakışmı simgeliyor. Bugün Cumhuriyet Anıtı'na ve meydanına bunu yapan kafanm, eğer gerekli tepkiyi almazlarsa, yann tüm kentsel ve ulusal değerlerimizi "tuvalet ihtıyaçlan" için çiğnemeye kalkışabilecekleri de açık değil mi?.. SEYAHATNAME YAVUZGÖR TC Kâbil Büyükelçiliği C adde-i Gazi Mahmut Han! Amannullah Han'ın, 1920'liyıl- larda bize hedıye ettiği "mülk'ün içinde, bizim büyükelçilik... Karşımızda "Vezaret-i Hariciye", biraz ilerde Sad- razam Serdar Davut Han'ın malikâ- nesi, daha ötede Çin Büyükelçiliği... Uçsuz, bucaksız bir bahçe... Etrafı, yüksek duvarlarla çevrili... Mülkün or- tasında, büyükelçinin ikametgâhı... Ba- tı yönünde, kerpiç damlı, üç odalı bir "Kançılarya"... Doğu tarafındaki duva- ra brttşjk Askeri Heyet Bürosu... Ona bi- tişik, banaaynlan iki odalı lojman... Ya- nında Müsteşar Mahmut Bey'in daha ilerde, Başkâtip Mahmut Bey'in loj- manlan. Bahçede, eski kocaman çtnarlar, mey- ve ağaçlan, kullanılmayan birtenis kor- tu... Lojmanlann damlan ondüleli teneke kaplı. özellikle geceieri üzerinde tıkır tıkırdolaşryor kediler, fareler, sincaplar... • • • Bu dekor içerisinde başlıyoruz işe... Büyükelçi, çok sevecen, saygın es- ki bir asker: Orgeneral Zekai Okan... Ordunun elindeki dozerteri ve diğer malzemeyi, Istanbul'daki Vatan Cadde- si, Millet Caddesi yapımında kullanılmak üzere Menderes hükümetinin ısranna rağmen vermeyi reddettiği için, sırası gel- miş olduğu halde, Genelkurmay Başkanlığı'na ge- tirilmemiş... Kâbil'e büyükelçi atan- mış... "Oğlum.Btzka- derin cilvesi ola- rak buraya geldik. Sizin mesleğinize yabancıyım. Işleri sizler yürütün, benden açık se- nefdiyor bu ba- bacan asker... Bir kış gecesi Kral Zahir Şah'ı ziya- rete gideceğiz... Dışarda, kar soğuk... Emektar Buick'i getirdi şoför, eski Bu- hara Emiri Nasrullah'ın damadı, Emin Can... Bindik... Paşa, dizlerine bir battaniye örttü. "Bu kadar kısa mesafe için neden bat- taniyeye gerek vardı" diye düşündüm. Paşa anladı. "Sankamış savaşlannda teğmendim. Kısa bir 'gamsela'dan baş- ka örtünecek bir şeyimiz yoktu. O za- mandan beri, biraz soğuk çıksa dizle- rim sızlayıp durur işte" diye bir açıkla- ma yaptı... Çok büyük bir saygınlığı vardı paşa- nın Kâbil'de... *•• Günlergeçtikçeahçıya "aşbaz"; "bah- çevan'a, "bağcebaz"; "siyah'a, "seya- ah"; "tamirciye, "bestekâr" denildiği- ni öğreniyoruz. Büyükelçilikte, Şii ahçı Beşir, başgar- son Gulam Nebi, birçok Afgan bahçı- van, kapıcı Dost Muhammed Han, bi- raz önce adı geçen şoför Emin Can, Ata- şemiliter'in odacısı Buharaasillerinden Mir Musa Han ve benim işlerime ba- kan Moğol Gurban Can... 5 yıl Amerika, bir yıl Meksika'ndan sonra, bu yepyeni dekor, bu rengârenk insanlar... Pınl, pınl bir hava.. 2000 metrenin üze- rindeki Kâbil'de bir ilkbahar günü baş- layan bu görev süresi, yaklaşık 2.5 yıl sürdü... Kimse, hiçbir zaman bir nüfus sayı- mı yapmamış, burada... Kuzeyde, "Afgan Türkistam" burada Türkmen kabileleri var. Kuzey Doğu'da, "Çin Koridoru" denilen ve Sinkiang'la sının olan bölgede Özbekler oturuyor. Kâbil'in doğusundan Pakistan'ın Pe- şaver kentine uzayan toprak şosede, kayalar içine oyulmuş Tang-ı Gaaı Bo- ğazı'nı aşıp ovaya inilince Celalabad iline ulaşılıyor. Oradan Pakistan sınırı- na vannca, ünlü Hayber geçidi ve Pe- şaver... Bu bölge, kuzeyde Keşmir'e uzanı- yor... Burası, Paştu kabilelerinin ülkesi... 5.5 milyonu Afganistan, 2.5 milyonu Pakistan'da oturan bu savaşçı ve gö- çer insanlar, aradaki sınınn variığından ya habersiz, yahut "anlamazlıktan" ge- liyorlar. Istedikleri gibi gidip geliyoriar, oradan buraya, buradan oraya... Sınır çizgisi tespit edilirken, Ingiliz generali Durand'ın marifeti ile öyle bir sınır çizilmiş ki bunun "sartıoş birsine- ğin ayaklannı mürekkebe batınp kâğıt üzerinde dolaşmasına" benzetenler vardır. Ingilizin maksadı açık: Paştu kabile- lerini bölüp ortadasorun bırakmak. Bu hesaplan, Pakistan'ın bağımsızlığından sonra maalesef meyvesini vermiş ve VUC/rv Afganistan ile Pakistan arasındaki b'rt- meyen "Paştu "gerginliği sürüpgitmiş- tir... Hindistan, Filistin, Kıbns vb... "Üze- rinde güneş batmıyan" Ingiliz impara- toriuğunun, arkasında bıraköğı "uzak gö- rüş/ü"marifetlerinin birtanesi de bura- da, Afganlılarla Pakistanlılar arasında sü- rüp gidiyor. Biz yine "nüfus" konusuna dönelim... Kuzeyde Türkmenler, özbekler... Do- ğuda Paştıılar... Güneyde Seyistani ve Baluçlar... Iran sının bölgesinde yanm milyon Şii Farslar. Ülkenin tam ortasında, gi- rilmez, geçilmez bir bölge olan "Haza- ra/ao"'da oturan bir mityon Moğol. Bu Moğollann, nasıl olup da buraya geldi- ği soruldukta, "Cengiz Han ordusunun artıklandırlar. Han öldüğünde burada imişler, kalmışlar" deniliyor... Peki, bu kaleidoskopik görüntü içe- risinde "Afganlar nerede" diye sorulduk- ta, anlaşılıyor ki, adeta bir azınhk olan Afganlı kabileler, daha ziyade, Kâbil ovası ve doğusundalar... Dört ünlü Af- gan kabilesi var. Ülkenin idaresi Muhammedzai kabi- İGSİnd© Eski "Kâbil Emirteri" ve 1919'da In- gilizlere karşı kazanılan savaştan son- ra tam bağımsız olup "Afganistan Kral- lığı'nm başına geçenler bu kabilede... Yann: Kâbil'de... Birçok kez onanm gören caminin restore çalışmalannın 15 yılda biteceği belirtiliyor Ayasofya'nın bitmeyen seııfoııisi Ayasofya'nın onanm çahşmalanna, Avusturya ve Amerikalı uzmanlann yanı sıra Japon bilim adamlan da katılıyor. (ERZADE ERTEM) tstanbul Haber Servisi - Ayasofya'nın "bitmeyen senfoni"si 4 yıldır devam eden onanm çalışması. Onanm çalışmala- nnın ne zaman biteceği de belli değil. 1636 yıllık tanhinde birçok kez onanm gören Ayasofya'nın tamir çalışmalannın 15 yılda tamamlanabileceği ancak bu sü- re sonunda da ilk onanlan yerlerin yeni- den tamire gerek duyacağı belirtiliyor. Ayasofya için onanm bundan sonraki za- man için "bitmeyen senfoni". 1935 yı- lından beri müze olarak kullanılan Aya- sofya'nın devam eden onanm çalışmala- nnı Net Yapı Holding yürütüyor. Holdin- gin Genel Müdür yardımcısı Münir Al- paslan, müzenin onanmınm 15 yılda ta- mamlanabileceğini ancak geçen bu 15 yıl sonunda bazı yerlerin yeniden tahrip ola- cağını ve tekrar onanmın gerekeceğini söyledi. Münir Alpaslan, müzenin sürekli ba- kım istemesinin yanı sıra bürokratik en- gellemelerden kaynaklanan gecikmelerin de bulunduğunu belirtti. Alpaslan şöyle konuştu: "Ortada etinizdeki kıymetin de- ğerini bflmeme olayı var. Örneğui >azın ya- pılması gereken bir onanm. Kültür ve Ma- Kye bakanlannın çabşması ile Devlet Pian- lama Teşkilatı'ndaki ihtilaflar yüzünden kışa kaldı. Şimdi de bu onanmı gerçekleş- tirmek çok zor. Gecikmelerin en önemli nedeni böyle sorunlardan kaynaklamyor." K.ültür Bakanlığı tarafmdan Ayasof- ya'nın onanmı ile ilgili çıkanlan ilk ihale- yi 92'de ikincisini de 95'de aldıklannı söy- leyen Alpaslan, bu işe katılmalanndakı tek amacın onanm çalışmalannın daha ciddi yürütülmesine yardımcı olmak oldu- ğunu vurguladı. Alpaslan, Net Yapı'nın Ayasofya'nın 12 bin 600 metrekareyi kaplayan alanında aydınlatma ve kubbenin kurşunla kaplan- ması çahşmalanna devam ettiklerini bil- dirdi. UNESCO'nun dünyanın tarihi kültür mirası kapsamına alarak Avusturya ve Amerikalı uzmanlarla katıldığı onanm ça- lışmalannda Kültür Bakanlığı'nca çağn- lan Japon bilimadamlan da yer alıyor. Ayasofya Müzesi Müdürü Veysel Donbaz, İstanbul Teknik Üni- versitesi'ne bağlı uzmanlarla birlikte yü- rürülen çalışmalann mozaiklerin onanmı ve binanın neme karşı korunmasına yöne- lik araştırmalar oldugunu söyledi. Donbaz kubbenin henüz 4'de birinin kurşunla kap- lanabildiğini belirtti. Onanm Ayasofya'nın kaderinde olmalı ki 1636 yıllık tanhinde birçok onanm ça- lışması bulunuyor. tlk Ayasofya ahşap bir bazilikadır. Bu kilise 404 tarihinde çıkan bir ayaklanmada yakılıp yıkılmışdır. Yeni- sı yapılan Ayasofya da aynı nedenle 532'de yakıldı. Her iki Ayasofya'dan ka- lan kahntılan şimdiki binanın batısında görmek mümkün. Bugünkü Ayasofya ise 5 yıl süren bir çalışma sonunda 537 yıhn- da tekrar yapıldı. Terslikler Ayasofya'nın peşini bırakmamış ve bu dönemde yapılan kubbe, zaman zaman depremlerle hasara uğrayarak 6., 10. ve 14. yüzyıllarda da bir- çok kez onanlması gerekmiştir. / K ft A / W _
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle