Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
18 ŞUBAT 1996 PAZAR
Gençler ve Öğretmenler
Prof. Dr. TURKAIV SAXLAN Çağdaş YaşamıDesteklemeDerneğı
Genel Başkanı
G
unumuzde Tûrkıye'nın
eğıtım kamesının sıfir ol-
duğu, Cumhunyet'ın
başlannda bınbır emekle
kurulan, ozven ve heye-
canla gelıştınlen, tum
toplumun aydınlanmasının, çağdaş eğı-
tımden yararlanmasının, sosyal duzeyı
ne olursa olsun herkesın meslek edınme-
sının, ]aık düzene uyumun, ulkeye ve
kendıne yararlı bırey olmantn, yurttaşlık
bılincını kavramanın ılke edınıldığı Mıl
h Eğıtım sıstemının 1946'lardanbaşlaya-
rak nasıl ve hangı bencıl amaçlarla ıçın
ıçın yozlaştınldığı belgelenyle yazılıp çı-
zıhyor Değerlı sanatçı Mengü Ertel ve
çalışma arkadaşlannın ber hafta bıze sun-
duğu eşı bulunmaz bırer yapıt olan
"Cumhuriyefe Kanat GerenJer" ızlen-
cesınde gordüğumuz o yaratıcı neden
varolduğunun ve ne yapması neyın
ucundan tutup sahıplenmesı gerektığının
bılıncınde, tum zorlukJan yennıeye ka-
rarlı, devletın, toplumun kendısıne sağ-
ladıgı olanaklarla edındığı bılgı, becen
ve deneyımı, ışıldayan \e ışıltısı hıç tu
kenmeyen değerlı bır maden orneğı etra-
fina saçan o ınsan omekJen şımdı nere-
deler, onlann çocuklan, torunlan, yenı
kuşaklann çok daha donanimlı olması
gereken oncülen, oğretmenlen, eğıtım-
cılen, sorumluluk bılıncıyle donanmış
yurttaşlan neredeler? Her şeyın yozlaş-
masına seyırcı kalmak, karşı devnmcıler-
le uzlaşarak ayakta, ıktıdarda bırkaç gün
daha bulunabılmek uğnına odün ustüne
ödun verenler, temel eğıtımı, orta ve yuk-
sekoğretımı bır yaz-boz tahtasma donuş-
türenler bunun dıyetını goz gore gore hal-
kımıza ödetıyorlar
Bir ülkenin geüşmesinde uzun erimli
'devlet pohtikası' olarak değetiendıribne-
si gereken en temel Ud konu vardır: Eği-
tim ve sağiık. Bu ıkı konu, gun gun değı-
şen, partı partı dolaşan, ıktıdarda bıraz
daha kalabılmek ve yetkılen sömurmek
ıçın her türlü ödunü vermeye hazır ve ço-
ğunlukla hıçbır bınkım ve altyapısı ol-
mayan ınsanlann kısa enmlı beklentıle-
nyle karmakanşık edebılecek denlı ha-
fıfe alınacak konular değıldırler tkıde
bır sıstem değıştırmek, önergelerle
TBMM'de sıruf geçme, sınav hakkı ver-
me, aflar, ünıversıte kuruverme, oğretım
bırlığınden sapma vb kararlan almak,
yalnız ve yalnız karmaşaya, onu alınarna-
yacak, bınbınnı ızleyen yanlışlıklara ve
çozumsuziukJere götururtoplumu ve sıs-
tenu Ne yazık kı, "benden sonrası tu-
fan" dıyenlenn çoğunluğu oluşturduğu
toplumumuzda kımse attığı ya da atıl-
masına katkıda bulundugu oluşumlarda
ne denJı sorumJuluk taşıdığına pek aldır-
mıyor ya da bunun bılıncınde değıl'
Bugun yalnızca çok başanlı ve rekabet
dünyasma hazırlanrruş, hırslı ve yolunu
çeşıtlı alt ve ûst donanımlarla açabılen
bazı gençlenn aldıklan sonuçlan kendı
başansı gıbı algılayıp en azından kendı
ogrermenlıgı, yönetıcıhği ve yöntemı
açısından her şeyın yolunda olduğunu,
kendısının de görevını en ıyı şekılde yap-
tığını algılayıp yetmen bır grup eğıtım-
cırruz var belkı
Oysa ısteyerek ya da 20 seçeneklen
olarak gırdıklen yuksekögretım kurum-
lannı gereken bılgılen alamadan, çağdaş
bır kımlık kazanmadan, dunyayı tumuy-
le algılamadan, ılkesız, koşe donuculük
yozlaşmasına ya da çeşıtlı çağdışı ılkel
akımlara kapılarak bıtınp, ışsızlığın, yal-
nızlığın, düşmanlıklann ve sevgısızlığm
kol gezdığı gerçek yaşama atılacak ço-
ğunluk ıçın kaygı duyan, "Neredeyanh}
yaptık?", "Nasd duzeKebiliriz?" dıyen
oğretmenlenmız, eğıtımcılenrruz de var
kuşkusuz
Gunümüzde ılk, orta ve yükseköğre-
tımde çalışan cumhunyetın öğretmenle-
nne son derece onemlı gorevler duşuyor
Tüm bu yozlaşmış eksenınden çıkmış
sıstemın duzelmesı, bınbır can ve emek-
le kurulmuş çağdaş Turkıye'nın, başlan-
gıç ılke ve hedeflen doğrultusunda, ev-
rensel değerlen benımseyerek ılerleme-
sı ve kendısını eteklennden karanlıldara
çekeniere tutsak olmaması ıçın yeüştıre-
cekJen genç kuşaklara vermelen gere-
ken pek çok şey var'
ÖncehkJe doğru kaynaklardan doğru
bılgılen edınmelennı, öğrenrnek ıstedık-
len ya da öğrenmelen gereklı her konu-
yu nereden nasıl bulup, nasıl yorumJayıp
değerlendırebıleceldennı, bılgı sahıbı ol-
dukJannda kafa kanşıkhkİannm yok ola-
cağını, kendı doğrulanna ve özgüvenle-
nne kavuşacaklannı onlara anlatabılme-
lı, yol veornekgosterebılmelıyız Bütun
bunlanjımnastık, muzık, matematık, ast-
ronomı, felsefe ya da tıp vb eğıtım süre-
cınde, hıçbıraynm göstermeden yapabıl-
melıyız
Gençlenrruze, dunyayı tek bır delık-
ten gormenın yanlışlığını, evrensel de-
ğerlenn, bıhmsel olmanın anlamı ve öne-
mını algılatabılmelı, bununla bırlıkte ul-
kemızın yakın geçmışını, Batılılaşma ha-
reketlennın çıkjş noktası ve evnmını, bu-
lunduğumuz coğrafyada yakın ve uzak
çevrerruzle ılışkılenmızı yansız ve abar-
tısız, guvenıhr ve gerçekçı kaynaklar be-
lırterek, bunlan hazırlayarak, somut ve-
nlere dayalı bılgıler ıçeren yapıtlan oku-
malannı önererek gerçek anlamıyla çağ-
daş bır eğıtım verebılmelıyız
Oğrencılenn bellı konulan ışleyıp sun-
rnalanna, tartışmalanna, yorumlamalan-
na olanak yaratılarak, onlann ulusal ve
evrensel değerlen kavrayıp butunJeştır-
melen, Türkıye Cumhunyetı'nın gcçrra-
şmı ve bugunku konumunu duşunen,
araştıran, temel ılkelen bılınçle sahıple-
nen evrensel ınsan rutelıklennı kazanma-
lan anJamh, guzel ve sevecen bır sekjl-
de sağlanabıhr ve böylece gunumuzde,
medya ve dığer propaganda araçlanyla
gelışıguzel ve temelsız olarak şıddete,
yoz değeriere, bılım dışılığa yönlendınl-
melen, haınlenn, ruh hastalannın karan-
lık amaçlanna alet olmalan kendı bıhnç-
lı tutumlanyla önlenebılır
Bız öğretmenler, üstlendıgımız her ko-
nuyu ışlerken, ancak çağdaş, laık, de-
mokrat bıreylenn yaşadığı toplumlarda
bılrmın, sanatın, eğıtımın, ünıversıtele-
nn, araştırmacı kımlıklenn, evrensel ın-
san haklannın, hukukun ûstûnlüğûnun
değer ve anlam kazanabıleceğını vurgu-
lamak, bıkmadan, usanmadan, guncel
olaylardan ve kendı öğrettığımız konu-
dan ömekler vererek, "Bu benım gore-
vim değıl, bana ne!" demeden her sınıfa,
her gnıba bunlan yınelemelıyız
Olkemızın çağdaş oğretmenlen, ufku-
nuzu. bılgı dağarcığınızı genışletın, na-
sıl bır ulkede yaşadığınızı, neden varol-
duğunuzu ve gorevınızın ne olduğunu bır
kez daha gozden geçınn ve sızlere ema-
net edılen gençlere duşunmeyı, araştır
mayı, kafa kanşıklıklannı gıdererek ger-
çekjere ulaşmayı oğretın Gensını onlar
en doğru şekılde bulacaklardır
ARADABIR
BEHZAT AY
Bol Gelfrli
Milletveküleriyle...
Somuruyu hızlandıran, sermayeyı pompalayan enf-
lasyon canavannın yukselışı durdurulamıyor, kısaara-
lıklarla yapılan akıl almaz derecede yuksek zamlar
ınsanlarımızı gama boğuyor Inanılmaz derecede
guç yaşam koşullan yuzunden aıleler dağılıyor, ço-
cuklar satışa çıkanlıyor öz kıyımlar (intıharlar) çoğa-
lıyor Bu duruma koşut olarak tumorleşen terorun de
önu alınamadığı gıbı yayılıyor
Bu denlı onemlı yaşamsal sorunlanmız varken sı-
yasacılann uğraştıklan konular gulunç mu gulunç'
En acısı ve duşundurucusu de, yaptıklan dın sömu-
rusu Şenat bayraklan ellennde, laık cumhunyete,
Kemalızme saldınyorlar KesıntısızAtatürkduşman-
lığı yaptyoriar
Son seçımlerde koktendıncı, laık cumhunyet ve
Kemalızm duşmanlanndan azımsanmayacak kada-
n, Ataturk'un kurduğu Turkıye Buyuk Mıllet Meclı-
sı'ne gırdıler Bu duruma koşut olarak, kımı TV kanal-
lan yaptıklan açıkoturumlarda "hoşgörû sömürusü"
adına, Ataturk'u, laıklığı horgorenlen konuşturma ya-
nşına gındıler Sozge/ımı, 24 Kasım 1995 gecesı TV
kanallanndan bırınde yapılan ızlencede bır tankat
temsılcısı kıme oy vereceğını şoyle açıkladı "Bu dev-
letın dıbıne dınamıt koymak ısteyenlere
1
" Bu sozu
dınleyınce tuylenm dıken dıken oldu, şaşkınlıktan
boğuluyordum sankı Bılmem kı, cumhunyet savcı-
lanndan gınşımlerde bulunanlar oldu m u "
Bu son seçımlerde duyduklanmız karşısında bızı
şaşırtan pek çok konuşmalar oldu Sozgelımı,
TBMM'de mıllet vekıllenne, "Sız ıstersenız hılafetı bı-
le getırebılırsınız" dıyen bır zamanlann başbakanı-
nın oğlu olan mılletvekılı adayı, konuşmalarının bınn-
de, "Artık Islamı sıyasete değıl, sıyasetı Islama uy-
durma zamanıdır" dedı ve elbette seçıldı de
Ivedı çozumlenmesı gereken çok, pek çok sorun-
lanmız varken laıklığe, Kemalızme, çağdaşlığa saldı-
nyorlar Boylece de sorunlan daha da arttınyorlar,
kargaşa, karmaşa yaratıyortar Dahası, teroru yo-
ğunlaştınyor, başımıza bela oluyoriar Panart Istrati
şoyle soylemış bır zamanlar "Butun sorun, sıyasa-
cılann ulusun başına bela kesılmesınden ıbaret "
Gunumuzde, ulkemızdekı sıyasacılar ıçın de geçer-
lı bır soz bu
Ikıye bdunmuş (ne yazık kı') sosyal demokrat mıl-
letvekıllennden, geçmış donemlerde beş onu dışın-
da, laıklığe, Kemalızme saldıranlara karşı çıktıklannı
goremedık Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı ıle
Ataturkçu Duşunce Derneğı kadar etkınlrklen olma-
dı
Çoğu zaman, Ataturk zamanının mılletvekıllenyle,
bakanlarıyla, ozellıkle de son on beş yıldakılen karşı-
laştınyor, ağlamaklı oluyor, "Ağlasevgılıyurdum"d\-
ye soylenıyorum
Dılenm kı bu donemde sosyal demokrat partıler uçe
dorde bolunmesınler Yine de onlara sevgımız var
Ama ben, kendı adıma soyluyorum, sayılannı
550'ye çıkaran bol aylıklı, yolluklu, lojmanlı, sekre-
teriı ve en azından dortte bınnın ışı gucu laıkJık duş-
manlığı olan mılletvekıllennın bu donemde yararlı ış-
ler yapacaklarını pek sanmıyo rum Bılıcı (kâhın) ol-
mak gerekmıyor, gorunumodur Dahası, ne kavga-
lar, ne gurultuler koparacaklar
Sıyasacılardan -benım gıbı- umudunu kesen bılım
adamlan, aydınlar, sanatçılar, ılencıler, Kemahstler,
sosyalıstler, demokrasıden ve laık cumnunyetten ya-
na butun yurtseverlenn, ılen, bayındır, gonenç ıçın-
de bır ulke ve yannından, canından, aşından guven-
lı bıreyler ıçın dayanışma zamanıdır
ERZİNCAN SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo 1992 659
Davacı Murtaza Demırdöğen tarafindan davahlar Hüseyın
Demırdoğen ve arkadaşlan aleyhlenne açılmış bulunan Erzın
can ılı Gunebakan koyu Koyustu mevkıı 6 pafta 187 nolu
parselle ılgılı pa\daşlıgi"i gıdenlmesı davasının >apılan açık
duruşmasında v enlen ara karan gereğınce Adresı tespıt edıle
meyen Huseyın Demırdoğen mırabçılanndan Fecıre Aydogan a
teblıgatm ılanen yapılmasma karar venldığmden adı geçen
davalının duruşmanın talık edıldığı 6 3 1996 günu saat 9'da
mahkememızde haarbulunması veya kendısını bır v ekılle tem
sıl ettınnesı dunı^ma>a gelmedığı lakdırde duruşmanm
gıyabuıda ıcra kılınacağı teblıgat yenne kaım olmak u?ere ıla
nen teblığ olunur 12 12 1995 Basın 62522
PAZARCIK ASLtYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo 1995 937
Davacı Sebıha Mendeş vekılı tarafından davah Alı
Mendeş aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan
yargılaması sırasında Pazarcık ılçesı Maksutuşağı koyunde
ıkamet ettığı bıldınlen Yusuf oğlu Alı Mendeş ın tum
araştırmalara rağmen adresı tespıt edılemeyıp dava dılekçe-
sı teblığ edılemedjğınden ıJanen teblıgata İcarar venlmış ol-
makla, adı geçen davalının dunışmanın bırakıldığı
21 3 1996 tanh saat 9 da mahkememızde hazır bulunması
veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde
yokluğunda hukum venlecefı dava dılekçesı tebhğı yenne
geçerlı olmak uzere ılan olunur Basm 64953
Papandreuve...
FATIH TAYFUR ODTU Uluslaramsı thşkıler Bolumu
G
uney Avrupa •'sosyalistierinin"
Yunanıstan kanadını oluşturan
PASOK'un ılgtnç ve kanzmatık
lıden Başbakan A. Papandreu,
sağlık sorunlan yuzunden etkın
sıyasal yaşamına nokta koydu
Andreas Papandreu (1919-) 1930'lu yıllann
sonuna doğru Troçkıst bır örgute uyelığınden do-
layı faşıst Metaxas yönetımı tarafindan tutukla-
nışı ve ışkence gormesının ardından aılesı tara-
findan Amenka'ya göndenldı ve burada Harvard
Oruversıtesı'nden ıktısatdoktorası aldı II Dün-
ya Savaşı yıllannda Amenkan vatandaşı olan
Andreas, 1946'ya kadar ABD Denız Kuvvetle-
n'nde de görev yaptı Daha sonra Harvard ve bır
süre ıktısat bölumu başkanlığını yürûttuğü Ber-
keley unıversıtelennde başanlı bır akademık ya-
şantı sûrdürdû.
Cıddı bır sanayıleşme sürecının başlatıldığı
1961'de Başbakan Karamanfis ın onensı üzen-
ne Yunanıstan'a donen Papandreu, yenı kurulan
tktısadı Araştırma ve Planlama MerkezTrun baş-
yonetıcılıği görevını kabul edıyordu Bundan bır
sure sonra, 1963'te, baba Papandreunun lıden
olduğu Merkez Bırlığı Partısı'nın (EK) ıktıdara
gelışı ıse Andreas'ın yaşantısında onemJı bırdo-
nüm noktası oluyordu. Andreas, 1964'te, 44 ya-
şında Amenkan vatandaşlığını bırakıp, bundan
sonra bır sembol halıne geleceğı Yunan sıyasetı-
ne ılk adımını atıyor ve baba Papandreu'nun ka-
bınesınde Başbakan Yardımcısı olarak görev alı-
yordu
1964-1967 yıllan arasında EK'nın sol kanadı-
nın lıden durumuna gelen Papandreu, ıç ve dış
sıyasette takındığı tavırlanyla Yunan sıyası teş-
kılatının ve ABD'nın ve hatta kendı partısının
bıle tepkısını çekıyordu Ozünde haklı olduğu
noktaiarda bıle (kralın anayasal sınırlar ıçınde
hareket etmesı ve ordunun sıvıl yetkıye bağımlı
olması gerektığı, ABD'nın ve CIA'nın Yunanıs-
tan'dakı etkın konumuna karşı tavn, vs), sortınu
tartışmaya açma bıçımı ve saldırgan tutumu -hal-
kın onemlı bır bolümu uzennde etkılı olsa da- ül-
kede ıplen daha da germesı açısından tepkı top-
luyordu Hele kı Kıbns sorununda takındığı ta-
vırlar (Ada'ya anlaşmalann dışında gızlı olarak
sılah ve Yunan asken gondenlmesını destekleme-
sı, adanın Yunanıstan 'Ia bırleşmesı, Turklere hıç-
bır bıçımde odün venlmemesı ve boylece Türk-
lenn kışkırtılmalan, Makarios'un Sovyet yanlı-
sı sıyasetını desteklemesı vs), Doğu Akdenız'de
ıstıkrar ve guvenlığe aşın onem veren Amenka-
lılan da oldukça tedırgın edıyordu Ülkesının çı-
karlan, bağımsızlığı ve "demokratik" bır Yuna-
nıstan adına alınan bu tavırlar, ıstenen amaca
ulaşmak bır yana, belkı de 1967'dekı 'albaylar
darbesi'negıdenyoludahadakısaltıyordu llgınç
olan nokta, 1967 darbesıyle bırlıkte tutuklanan
Andreas ancak, sureklı ve sert bır bıçımde karşı-
sına aldığı Amenka'nın, albaylar yönetımı uze-
nndekı yoğun baskısı sonucu serbest bırakıhyor
ve ülkeden çık/şına ızın venlıyordu
Surgündekı yıllannda, Yunanıstandakı 'albay-
lar cuntası'na karşı dırenışı ve sılahlı savaşı or-
gütlemeyı amaçlayan 'Panhelenik Kurtuluş Ha-
reketi'nı (PAK) kuran Papandreu cuntanın
1974'te Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın Kıbns'açık-
ması sayesınde çokmesınden sonra Yunanıstan'a
dönüyor ve bırkaç ay ıçensmde PAK'ı sıyasal bır
partıye Panhelenık Sosyalıst Hareket'e (PA-
SOK) donuştüruyordu Temel sorunu "Yunanis-
tan'm bağımlıhgr olarak tanımlayan Papandreu,
"ulusal bagımsuhk" ıçın ülkenin ıçınde bulundu-
gu tüm asken, sıyasal ve ekonomık ıttıfaklardan
aynlmasıru savunuyordu. Papandreu'ya göre Ba-
tı dünyası ve oncelıkle de ABD, Yunanıstan'ın
"bağunlı" konumunun temel nedenıydı "Ulusal
bagımsEİık" ve "halkçı" soylem uzenne kurdu-
ğu bu stratej ı ve, "JDeğışun", "Yunanıstan Yunan-
lılarındır" sloganlanyla Papandreu, PASOK'u
1981 'de ıktıdara taşıyordu
Papandreu'nun *sos>alıstferi" ıktıdara taşıma-
sı sıyasal yaşamının en buyuk başansıdır Bınn-
cısı, tanhınde ılk kez Yunanıstan'da sol bır hükü-
met ıktıdara gelıyordu tkıncısı ve daha önemlı-
sı, Papandreu'nun bunu, başanlı lıberal sağ bır
hükumet karşısında gerçekleştırebılmış olmasıy-
dı Zaten kısa bır sure önce lıberal sağın yonetı-
mınde köklü bir değifiın yaşayarak asken dıkta-
torlukten demokrasıye geçme> ı başaran bır ulke-
de, temel tartışmasını "Değışiın'' (ADaghı*)sloga-
nı uzenne kurarak, yanı, solun değnım anla>ışı-
nın lıberal sağdan daha genış \e kapsayıcı oldu-
ğuna kıtlelen ınandırarak, tek başına ıktıdara gel-
mek, sol sıyasal partılere ornek olacak bır başa-
nydı Papandreu'nun bır başka başansı, (daha çok
soyleme da>ansa da) "Yunanıstan'ın çıkariaruu
ABD'nın çıkariarmdan a> n olabileceğTnı, Kara-
manlıs'ten farklı olarak, Amenkalılan kızdınp
kızdırmayacağını duşûnmeden sert ve yüksek bır
tonla söylemesı, hatta zaman zaman da uygula-
maya koymasıydı PASOK ıktıdan Yunan-ABD
ılışkılennın doğasmın artık gen dönülemeyecek
şekılde değıştığını ve ABD'nın Yunan sıyasetı
ıçın tek belırleyıcı olmadığınm altını çızıyor,
Amenkahlar da bu gerçegı kabul etmek zorunda
kaJıyortardı Böylece, 1976'da başlatılan, fakat
ancak 1983'te ımzalanabılen Yunan-ABD Sa-
vunma lşbırlığı Anlaşması, anlaşmanın amacının
"iki ülke arasındaki işbirliginin yeniden yapdan-
dınlmasuıı ve anlaşmanm hıçbir maddesinin, Yu-
nanistan'ın, istediği zaman, ulusal çıkariaruu ko-
rumak için alacağı önlemlen engeUeyemeyeceği-
ni" açık bır bıçımde belırtmekteydı Bunun ote-
sınde, ABD ıle ılışkılerde, Papandreu (kendı
mantığı ıçensmde tutarlı olarak) NATO'nun
Ege'dekı asken tatbıkatlanna katılmayı reddedı-
yor, Amenkan Cruıse ve Persıng fuzelennın Av-
nıpa'ya konuşlandınlmasma olumsuz yaklaşı-
yor, Balkanlar'da nukleer sılahsızlanmayı savu-
nuyor, Sovyetlenn sıvıl bır Guney Kore uçağını
Amenka adına casusluk yaptığı gerekçesıyle dü-
şürmesını kınamayı reddedıyor Amenka'nın so-
runlan olduğu Arap ulkelenyle (Sunye, Lıbya,
Fılıstın gıbı) yakın ılışkıler kuruyordu
Papandreu, Avrupa Ekonomık Topluluğu'yla
olan ılışkılerde, Yunanıstan ekonomısının öbür
üye ülkelenn ekonomılennden zayıf olduğunu
ve bu nedenle topluluğun, Yunanıstan'a özel bır
uygulamaya gıtmesı gerektığinı kararlı bır bıçım-
de vurguluyor ve bunu bır mcmorandumla top-
luluğa ıletıyordu Yunanıstan'ın gözetılmemesı
durumunda, ülkesının de topluluğun kurallannı
ve yenı oluşmakta olan ortak polıtıka gınşımle-
nnı dıkkate almayacağını belırten ve bunu uygu-
lamaya da koyan Papandreu (Ömeğın, topluluğun
Sına'ya banş gücü göndermesıne karşı çıkıyor,
Lıbya askennın Çad'dan çekılmesını öngören
AET önensını desteklemıyor Topluluğun, Sov-
yetler'ın Polonya'nın tçışienne kanşmasını kı-
nayan bıldınsını ımzalayan dışışlen bakan yar-
dımcısını görevden alıyor, vs) sonunda ıstedığı-
nı kabul ettınyor ve topluluk, Yunanıstan'ın "özri
konumunu" kabul edıp, ekonomıdekı zorlukla-
nn gıdenlmesınde uzenne duşenı yapacagını bıl-
dınyordu
Türkıye ıle olan ılışkılerde ıse uzlaşmaz ve
ödun vermez bır tavır takınan Papandreu, belkı
de sadece bu alanda ıstedığını elde edemıyordu
Batı ıttıfakından, Yunanıstan'a "Tflrkiyeiden ge-
lecek bir sakbnya" karşı guvenlık garantısı ıste-
yen, Türkıye ıle olan sorunlann hemen hepsını
Yunanıstan'ın "egefnenhkhakJannjn" tartjşılma-
yacağını one surerek, ıkılı goruşmeler yoluyla
çozmeyı yadsıyan Papandreu, bu yolla ıç sıyaset-
te puan toplasa da, ıkı ülke arasındaki sorunlann
çözümünü daha da zorlaştınyor \ e sonuçta Turk-
Yunan ılışkılennın geleceğı açısından kendınden
sonra gekcek sıyasetçılere kötü bır mıras bırakı-
yordu Bu çerçevede PASOK'un Papandreu son-
rası ılk (Sunıtis) hükumetı dış polıtıkadakı ılk
gunkü ıcraatmda, Ege'de ıkı ülke ordulanru kar-
şı karşıya getırerek bu ongöruyü doğruluyor ve
Papandreu'nun mırasma sahıp çıkıyordu.
1989'da ekonomık sorunlar ve skandallaria ık-
tıdardan düşmesıne karşuı, bırbuını takıp eden üç
erken seçımde, beklenmedık bıçımde yüzde 39-
41 oranında oy alabılıyor ve bır dönemhk muha-
fazakâr ıktıdardan sonra, 1993'te tekrar ıktıdara
gelıyordu Bu başanlar, Papandreu'nun sıyası ya-
şantısı boyunca her zaman Yunan halkınm ıç dün-
yasmı çok ıyı ırdeleyıp bunu ıç ve dış sıyasete ba-
şanyla yansıtan, ınatçı tavn, renklı kışılığı ve ka-
nzmasıyla Yunan halkını her an heyecanlandıra-
bılen başanlı bır "Akdeniz siyasetçısi" olduğu-
nun en ıyı kanıtıydı Çoğu zaman soylemde de
kalsa, sol bır partımn ıç ve dış polıtıkalanyla, en
zor koşullarda bıle kıtlelen nasıl harekete geçı-
rebıleceğını, nasıl seçım kazanılacağını gösteren
Papandreu, bu kışılığıyle bır örnek oluşturuyor-
du Ancak, ABD ve AT'den ısteklenru (görelı
olarak) elde ettıkten sonra "ulusal bağunnzfak"
kavramını unutması da "sosyaüstliğinin'' lafta kal-
maktan öteye gıtmedığını göstenyordu
Tum olumsuzluklanna ve hırçınlığına karşm,
karşıtlannm senı unutmayacağına, dostlannın ve
ozellıkle Yunan halkınm senı ve bıçemını (üslu-
bunu) özleyecegını sanıyorum Son "Kardakka-
yahklan" bunalımı bunu çok guzel anlatmıyor
mu
7
Güle gule Andreas Papandreu
1
Hoşgeldın
"Kosta Papandreu-Simitis!"
PENCERE
'YeniSol'uBileBile...
y vermış
secmenlennız
olarak sızı
• • yuce
^ ^ m Meclısımıze
^ ^ ^ ^ mılletvekılı
olarak kazandırmış olmaktan
kıvançlı ve mutiuyuz Yenı
görevınızde başanlı
olacağınızdan şüphe
duymuyor ve sızınle gurur
duyuyoruz
CHP'nın son seçım
dönemınde kullandığı "yeni
sol" sloganının ne anlama
geldığını bıle bıle sadece
sızın kışılığınız ıçm CHP'ye
oy verenlerdenız On üç
yıldır Atatnrk'ün partısı
CHP'nın (SHP de bırlıkte)
sosyal demokrat maskeh
yenı yetme lıberallenyle ne
noktaya geünldığını hep
bırlıkte gördük Aynca Sayın
Baykal'ın halktan, yapılmış
olan CHP (SHP) patentlı
yolsuzluklar ıçın özür
dılemesı bızlen rahatlatmadı,
tersıne şaşırtb Özür
dıleyecek bır şeyler varsa
partı başkanı olarak gereğını
yenne geörmehdır Bır daha
böyle olaylarla
karşılaşılmayacagını ve
bunlara müsaade
etmeyeceğını vurguladıysa
Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkatine,
film tabletlik blister ambalajlarda Türk tıbbının hizmetine sunulmuf
İLAÇLAHI A Ş
LE VENT STANBUl
tnUı morkadtr
Aynnttit 61/91 ft>rtifl»ıırfön ttmın tdıttbİUr
SD
SmrtfıKlma Beecham
Internatıonal
FAKO ILAÇLARI A Ş Büyukdere Cad No 205 Levent/ISTANBUL
da bu sözlenn sosyal
demokrat görünen
lıberallenn çıkarian ıçın
hıçbır şey ıfade etmedığını
son ÇEAŞ olayında bır CHP
bakanlığı tarafindan
Uzanlar'a halkın kesesınden
yapılan bagışlama
operasyonu ıle daha bır ıyı
anladık.
Sayın Önder Sav, CHP'ye
kesınlıkle oy vermeyı
düşûnmememıze karşın
seçmen bölgemızde
mılletvekılı adayı olmanız
brzı CHP'ye oy verme
mecbunyetıne ıtü Çünkü
sızın gerçek bır Atatürkçü ve
yılmaz bır latklık savaşçısı
olduğunuzu bılıyoruz Ama
laık Turkıye mucadelesını
verebılmek ıçm önce,
halkımızı ılığıne kadar
sömuren kıtle ve kurumlarla,
onlann Meclısımızdekı
temsılcılenyle kıyasıya bır
mücadele vermenız
gerekıtğını bıldığınıze
ınanıyoruz Stzı, CHP
ıçındekı sosyal demokrat
maskeh çıkarcı, ışbırlıkçı
lıberallerle mücadeleye ve
onlann maskelennı
düşürmeye davet edıyor ve
beklıyoruz Bu doğrultudakı
mucadelenız sürdükçe
desteğımız sızınle olacaktır
Bır grup seçmenınız
adına
Armağan Kaynar
Havaya, Suya, Toprağa
Cemrelep Düşecek.
Evımızın mutfağında "Buyûk Saatlı Maanf Takvı-
m/°duvarda asılı duruyor
Çocukluğumda bu takvımın yapraklannı kopar-
mak hoşuma gıderdı Her yaprakta çeşıtlı bılgıler bu-
lunurdu Ilgıyle okurdum Bu merakım dınmedı, yine
takvımın yapraklannı her sabah kopanyorum
Bınncı Cemre havaya ne zaman duşecek?
Bayramın bınncı gunu
14 ıle 15 şubatta Saatlı Maanf Takvımı'nden kopar-
dığım yapraklan çop sepetıne atmadım, Şımdı ma-
samın ustunde duran bu yapraklarda neler yazıyor,
ozetleyeyım
•
Önce 15 şubattan başlıyorum
Kadır Gecesı1
Takvım yaprağının arkasmı çevınyorum Şoyle ya-
ztyor "Kuran-ı Kenm'ın ılk ayetının ındığı gun ka-
dır' dıye adlandınlmış, bu sebepten dolayı ramazan
ayının 27'ncı gunune kutsıyet venlmıştır "
Takvım yaprağı başka ne dıyor
"Gümüşhane 'nın kurtuluşu."
"Fırtına "
Çocukluğumda hep merak ederdım, Saatiı Tak-
vım'ın "fırtına " dıye yazdığı gun fırtına kopacak mı?
Kopardı
15 şubat gunlu takvım yaprağında Hazreti Mu-
hamrnet'ın bır oğudu de var
"Erdemın en büyuğu, senınle ılışkılennı kesene
lyılık etmen, senden esırgeyene vermen, sana ko-
tülük edenı bağışlayıp, dost elını uzatmandır "
•
14 şubat gunlu "Bûyuk Saatlı Manf Takvımı"nın
verdığı haber ne?
"Sevgılıler Gunü "
Yaprağın arka yuzunde, Üstün Akmen'ın bır ya-
zısından alıntı yapılmış
" St Valentın genç âşıklann adına mum yaktrk-
lan bır Hınstıyan rahıbıymış Eskı Roma dönemınde
Imparator Claudıus askenenn evtennde es/erryte kal-
mak ıçın savaştan kaçtıklannı öğrenınce evlenmeyı
yasaklamış RahıpSt Valentın ıse bu yasağa karşın
gızlı gızlı nıkâhlar kıyarmış Yakalanınca akıbetı bel-
lı öldurülmüş Gelın görün kı ımparator dahı olsa
ınsanlann gonüllenne hükmedemıyor St Valentın,
öldüğu yerolan Roma'da anılmaya başlamış, uste-
lık gelenek butun dunyaya yayılmaz mı> Şubat ayı-
nın 14'u 'Sevgılıler Gunu'olmuş "
Takvım yaprağının arka yuzunde Ceiai Sılay'ın bır
şıınne de yer venlmış
Yann sabah en\en uyan
Ben yıldızıma soyiedım
Işıklar serpecek ustune
Nur ıçınde uyanacaksın
Ben yerienme soyiedım
Yann sabah erken uyan
Gözumün değdığı heryerde
Çıçekler açacak göreceksın
•
Çocukluğumdan ben bıldığım Saatlı Maanf Takvı-
mı, 26 Aralık 1925'te Turkrye Cumhunyetı nde "ulus-
lararası saat ve takvım sıstemı" benımsendıkten son-
ra yayımlanmaya başladı, bugun btr tanhsel değen
var, ustelık Turkıye'nın gunumuzde ulaştığı sentezı
de vurguluyor 14 Şubat St Valentn gunudur, 15 şu-
bat Kadır Gecesı, "Anadolu Mûs/ûmanı "nın gönlu ıkı-
sını de kucaklayacak yucelıktedır
1923 devnmı halkın bılıncını bu aşamaya getırdı
Kım ne derse desın, bu bılıncı karartmak ısteyen-
lere bu halk karşı duracak
Celal Sılay'ın şıırı haber venyor
Yann sabah en\en uyan
Gözunun değdığı heryerde
Çıçekler açacak göreceksın
Anadolu, duşmanlıklann, kan davalannm, bağnaz-
lıkJann aşağılık saldırısından annacak, havaya, suya,
toprağa sevgının ve dostluğun cemrelen duşecek.
ERDEM
ERKOÇ
18.2.11
ANISI
YAŞIYOR
AİLESİ
Babamız, Dedemız
yıtırdık Dostlar sağolsun
Cenazesı 18 2 1996 (bugün) Güzelyalı 56
Sokak Hakımefendı Camn'nde kılınacak öğle
namazından sonra kaldınlacaktır
TÜLAY - METtN - EYLEM GÖKÇE -
OĞULCAN CENGtZ
İLAN
T.C.
ISPARTA SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1995/904 Esas
Davacı Malıye Hazınesı vekılı Av Hurnyet Yavuz
tarafindan mahkememıze açılan mırasçılığın tespıtı
davasının duruşmasında \enlen ara karan gereğınce,
Isparta ılı Merkez tstıklal Mahallesı pafta no 25, ada
no 9, parsel no 68'de kayıtlı 1319 metrekare mık-
tanndakı bağ vasfındakı tapuda kayıtlı yenn, 1958
yılında olu Alı adına tapulama sırasında tespıt ve tescıl
edıldığı ancak adı geçenın mırasçılan tespıt edıleme-
dığınden MK'nın 448 534'üncü maddelen gereğınce
Hazıne'nın mırasçı olduğu tespıt edılerek Hazıne'ye
ıntıkal edeceğınden, dava konusu taşınmaz malıkı ölu
Alı'nın mırasçılannın ılan tanhınden ıtıbaren 3 ay
ıçınde bu yer uzennde hak ıddıa eden mırasçılann
mahkememıze müracaat etmelen, aksı halde
HUMK'nın 213 maddesıne gore duruşmanın
gıyaplannda de\ am edeceğı ve karar venleceğı ılanen
teblığ olunur 6 2 1996
Basm 71410