05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 18 ŞUBAT 1996 PAZAR Gençler ve Öğretmenler Prof. Dr. TURKAIV SAXLAN Çağdaş YaşamıDesteklemeDerneğı Genel Başkanı G unumuzde Tûrkıye'nın eğıtım kamesının sıfir ol- duğu, Cumhunyet'ın başlannda bınbır emekle kurulan, ozven ve heye- canla gelıştınlen, tum toplumun aydınlanmasının, çağdaş eğı- tımden yararlanmasının, sosyal duzeyı ne olursa olsun herkesın meslek edınme- sının, ]aık düzene uyumun, ulkeye ve kendıne yararlı bırey olmantn, yurttaşlık bılincını kavramanın ılke edınıldığı Mıl h Eğıtım sıstemının 1946'lardanbaşlaya- rak nasıl ve hangı bencıl amaçlarla ıçın ıçın yozlaştınldığı belgelenyle yazılıp çı- zıhyor Değerlı sanatçı Mengü Ertel ve çalışma arkadaşlannın ber hafta bıze sun- duğu eşı bulunmaz bırer yapıt olan "Cumhuriyefe Kanat GerenJer" ızlen- cesınde gordüğumuz o yaratıcı neden varolduğunun ve ne yapması neyın ucundan tutup sahıplenmesı gerektığının bılıncınde, tum zorlukJan yennıeye ka- rarlı, devletın, toplumun kendısıne sağ- ladıgı olanaklarla edındığı bılgı, becen ve deneyımı, ışıldayan \e ışıltısı hıç tu kenmeyen değerlı bır maden orneğı etra- fina saçan o ınsan omekJen şımdı nere- deler, onlann çocuklan, torunlan, yenı kuşaklann çok daha donanimlı olması gereken oncülen, oğretmenlen, eğıtım- cılen, sorumluluk bılıncıyle donanmış yurttaşlan neredeler? Her şeyın yozlaş- masına seyırcı kalmak, karşı devnmcıler- le uzlaşarak ayakta, ıktıdarda bırkaç gün daha bulunabılmek uğnına odün ustüne ödun verenler, temel eğıtımı, orta ve yuk- sekoğretımı bır yaz-boz tahtasma donuş- türenler bunun dıyetını goz gore gore hal- kımıza ödetıyorlar Bir ülkenin geüşmesinde uzun erimli 'devlet pohtikası' olarak değetiendıribne- si gereken en temel Ud konu vardır: Eği- tim ve sağiık. Bu ıkı konu, gun gun değı- şen, partı partı dolaşan, ıktıdarda bıraz daha kalabılmek ve yetkılen sömurmek ıçın her türlü ödunü vermeye hazır ve ço- ğunlukla hıçbır bınkım ve altyapısı ol- mayan ınsanlann kısa enmlı beklentıle- nyle karmakanşık edebılecek denlı ha- fıfe alınacak konular değıldırler tkıde bır sıstem değıştırmek, önergelerle TBMM'de sıruf geçme, sınav hakkı ver- me, aflar, ünıversıte kuruverme, oğretım bırlığınden sapma vb kararlan almak, yalnız ve yalnız karmaşaya, onu alınarna- yacak, bınbınnı ızleyen yanlışlıklara ve çozumsuziukJere götururtoplumu ve sıs- tenu Ne yazık kı, "benden sonrası tu- fan" dıyenlenn çoğunluğu oluşturduğu toplumumuzda kımse attığı ya da atıl- masına katkıda bulundugu oluşumlarda ne denJı sorumJuluk taşıdığına pek aldır- mıyor ya da bunun bılıncınde değıl' Bugun yalnızca çok başanlı ve rekabet dünyasma hazırlanrruş, hırslı ve yolunu çeşıtlı alt ve ûst donanımlarla açabılen bazı gençlenn aldıklan sonuçlan kendı başansı gıbı algılayıp en azından kendı ogrermenlıgı, yönetıcıhği ve yöntemı açısından her şeyın yolunda olduğunu, kendısının de görevını en ıyı şekılde yap- tığını algılayıp yetmen bır grup eğıtım- cırruz var belkı Oysa ısteyerek ya da 20 seçeneklen olarak gırdıklen yuksekögretım kurum- lannı gereken bılgılen alamadan, çağdaş bır kımlık kazanmadan, dunyayı tumuy- le algılamadan, ılkesız, koşe donuculük yozlaşmasına ya da çeşıtlı çağdışı ılkel akımlara kapılarak bıtınp, ışsızlığın, yal- nızlığın, düşmanlıklann ve sevgısızlığm kol gezdığı gerçek yaşama atılacak ço- ğunluk ıçın kaygı duyan, "Neredeyanh} yaptık?", "Nasd duzeKebiliriz?" dıyen oğretmenlenmız, eğıtımcılenrruz de var kuşkusuz Gunümüzde ılk, orta ve yükseköğre- tımde çalışan cumhunyetın öğretmenle- nne son derece onemlı gorevler duşuyor Tüm bu yozlaşmış eksenınden çıkmış sıstemın duzelmesı, bınbır can ve emek- le kurulmuş çağdaş Turkıye'nın, başlan- gıç ılke ve hedeflen doğrultusunda, ev- rensel değerlen benımseyerek ılerleme- sı ve kendısını eteklennden karanlıldara çekeniere tutsak olmaması ıçın yeüştıre- cekJen genç kuşaklara vermelen gere- ken pek çok şey var' ÖncehkJe doğru kaynaklardan doğru bılgılen edınmelennı, öğrenrnek ıstedık- len ya da öğrenmelen gereklı her konu- yu nereden nasıl bulup, nasıl yorumJayıp değerlendırebıleceldennı, bılgı sahıbı ol- dukJannda kafa kanşıkhkİannm yok ola- cağını, kendı doğrulanna ve özgüvenle- nne kavuşacaklannı onlara anlatabılme- lı, yol veornekgosterebılmelıyız Bütun bunlanjımnastık, muzık, matematık, ast- ronomı, felsefe ya da tıp vb eğıtım süre- cınde, hıçbıraynm göstermeden yapabıl- melıyız Gençlenrruze, dunyayı tek bır delık- ten gormenın yanlışlığını, evrensel de- ğerlenn, bıhmsel olmanın anlamı ve öne- mını algılatabılmelı, bununla bırlıkte ul- kemızın yakın geçmışını, Batılılaşma ha- reketlennın çıkjş noktası ve evnmını, bu- lunduğumuz coğrafyada yakın ve uzak çevrerruzle ılışkılenmızı yansız ve abar- tısız, guvenıhr ve gerçekçı kaynaklar be- lırterek, bunlan hazırlayarak, somut ve- nlere dayalı bılgıler ıçeren yapıtlan oku- malannı önererek gerçek anlamıyla çağ- daş bır eğıtım verebılmelıyız Oğrencılenn bellı konulan ışleyıp sun- rnalanna, tartışmalanna, yorumlamalan- na olanak yaratılarak, onlann ulusal ve evrensel değerlen kavrayıp butunJeştır- melen, Türkıye Cumhunyetı'nın gcçrra- şmı ve bugunku konumunu duşunen, araştıran, temel ılkelen bılınçle sahıple- nen evrensel ınsan rutelıklennı kazanma- lan anJamh, guzel ve sevecen bır sekjl- de sağlanabıhr ve böylece gunumuzde, medya ve dığer propaganda araçlanyla gelışıguzel ve temelsız olarak şıddete, yoz değeriere, bılım dışılığa yönlendınl- melen, haınlenn, ruh hastalannın karan- lık amaçlanna alet olmalan kendı bıhnç- lı tutumlanyla önlenebılır Bız öğretmenler, üstlendıgımız her ko- nuyu ışlerken, ancak çağdaş, laık, de- mokrat bıreylenn yaşadığı toplumlarda bılrmın, sanatın, eğıtımın, ünıversıtele- nn, araştırmacı kımlıklenn, evrensel ın- san haklannın, hukukun ûstûnlüğûnun değer ve anlam kazanabıleceğını vurgu- lamak, bıkmadan, usanmadan, guncel olaylardan ve kendı öğrettığımız konu- dan ömekler vererek, "Bu benım gore- vim değıl, bana ne!" demeden her sınıfa, her gnıba bunlan yınelemelıyız Olkemızın çağdaş oğretmenlen, ufku- nuzu. bılgı dağarcığınızı genışletın, na- sıl bır ulkede yaşadığınızı, neden varol- duğunuzu ve gorevınızın ne olduğunu bır kez daha gozden geçınn ve sızlere ema- net edılen gençlere duşunmeyı, araştır mayı, kafa kanşıklıklannı gıdererek ger- çekjere ulaşmayı oğretın Gensını onlar en doğru şekılde bulacaklardır ARADABIR BEHZAT AY Bol Gelfrli Milletveküleriyle... Somuruyu hızlandıran, sermayeyı pompalayan enf- lasyon canavannın yukselışı durdurulamıyor, kısaara- lıklarla yapılan akıl almaz derecede yuksek zamlar ınsanlarımızı gama boğuyor Inanılmaz derecede guç yaşam koşullan yuzunden aıleler dağılıyor, ço- cuklar satışa çıkanlıyor öz kıyımlar (intıharlar) çoğa- lıyor Bu duruma koşut olarak tumorleşen terorun de önu alınamadığı gıbı yayılıyor Bu denlı onemlı yaşamsal sorunlanmız varken sı- yasacılann uğraştıklan konular gulunç mu gulunç' En acısı ve duşundurucusu de, yaptıklan dın sömu- rusu Şenat bayraklan ellennde, laık cumhunyete, Kemalızme saldınyorlar KesıntısızAtatürkduşman- lığı yaptyoriar Son seçımlerde koktendıncı, laık cumhunyet ve Kemalızm duşmanlanndan azımsanmayacak kada- n, Ataturk'un kurduğu Turkıye Buyuk Mıllet Meclı- sı'ne gırdıler Bu duruma koşut olarak, kımı TV kanal- lan yaptıklan açıkoturumlarda "hoşgörû sömürusü" adına, Ataturk'u, laıklığı horgorenlen konuşturma ya- nşına gındıler Sozge/ımı, 24 Kasım 1995 gecesı TV kanallanndan bırınde yapılan ızlencede bır tankat temsılcısı kıme oy vereceğını şoyle açıkladı "Bu dev- letın dıbıne dınamıt koymak ısteyenlere 1 " Bu sozu dınleyınce tuylenm dıken dıken oldu, şaşkınlıktan boğuluyordum sankı Bılmem kı, cumhunyet savcı- lanndan gınşımlerde bulunanlar oldu m u " Bu son seçımlerde duyduklanmız karşısında bızı şaşırtan pek çok konuşmalar oldu Sozgelımı, TBMM'de mıllet vekıllenne, "Sız ıstersenız hılafetı bı- le getırebılırsınız" dıyen bır zamanlann başbakanı- nın oğlu olan mılletvekılı adayı, konuşmalarının bınn- de, "Artık Islamı sıyasete değıl, sıyasetı Islama uy- durma zamanıdır" dedı ve elbette seçıldı de Ivedı çozumlenmesı gereken çok, pek çok sorun- lanmız varken laıklığe, Kemalızme, çağdaşlığa saldı- nyorlar Boylece de sorunlan daha da arttınyorlar, kargaşa, karmaşa yaratıyortar Dahası, teroru yo- ğunlaştınyor, başımıza bela oluyoriar Panart Istrati şoyle soylemış bır zamanlar "Butun sorun, sıyasa- cılann ulusun başına bela kesılmesınden ıbaret " Gunumuzde, ulkemızdekı sıyasacılar ıçın de geçer- lı bır soz bu Ikıye bdunmuş (ne yazık kı') sosyal demokrat mıl- letvekıllennden, geçmış donemlerde beş onu dışın- da, laıklığe, Kemalızme saldıranlara karşı çıktıklannı goremedık Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı ıle Ataturkçu Duşunce Derneğı kadar etkınlrklen olma- dı Çoğu zaman, Ataturk zamanının mılletvekıllenyle, bakanlarıyla, ozellıkle de son on beş yıldakılen karşı- laştınyor, ağlamaklı oluyor, "Ağlasevgılıyurdum"d\- ye soylenıyorum Dılenm kı bu donemde sosyal demokrat partıler uçe dorde bolunmesınler Yine de onlara sevgımız var Ama ben, kendı adıma soyluyorum, sayılannı 550'ye çıkaran bol aylıklı, yolluklu, lojmanlı, sekre- teriı ve en azından dortte bınnın ışı gucu laıkJık duş- manlığı olan mılletvekıllennın bu donemde yararlı ış- ler yapacaklarını pek sanmıyo rum Bılıcı (kâhın) ol- mak gerekmıyor, gorunumodur Dahası, ne kavga- lar, ne gurultuler koparacaklar Sıyasacılardan -benım gıbı- umudunu kesen bılım adamlan, aydınlar, sanatçılar, ılencıler, Kemahstler, sosyalıstler, demokrasıden ve laık cumnunyetten ya- na butun yurtseverlenn, ılen, bayındır, gonenç ıçın- de bır ulke ve yannından, canından, aşından guven- lı bıreyler ıçın dayanışma zamanıdır ERZİNCAN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo 1992 659 Davacı Murtaza Demırdöğen tarafindan davahlar Hüseyın Demırdoğen ve arkadaşlan aleyhlenne açılmış bulunan Erzın can ılı Gunebakan koyu Koyustu mevkıı 6 pafta 187 nolu parselle ılgılı pa\daşlıgi"i gıdenlmesı davasının >apılan açık duruşmasında v enlen ara karan gereğınce Adresı tespıt edıle meyen Huseyın Demırdoğen mırabçılanndan Fecıre Aydogan a teblıgatm ılanen yapılmasma karar venldığmden adı geçen davalının duruşmanın talık edıldığı 6 3 1996 günu saat 9'da mahkememızde haarbulunması veya kendısını bır v ekılle tem sıl ettınnesı dunı^ma>a gelmedığı lakdırde duruşmanm gıyabuıda ıcra kılınacağı teblıgat yenne kaım olmak u?ere ıla nen teblığ olunur 12 12 1995 Basın 62522 PAZARCIK ASLtYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN DosyaNo 1995 937 Davacı Sebıha Mendeş vekılı tarafından davah Alı Mendeş aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında Pazarcık ılçesı Maksutuşağı koyunde ıkamet ettığı bıldınlen Yusuf oğlu Alı Mendeş ın tum araştırmalara rağmen adresı tespıt edılemeyıp dava dılekçe- sı teblığ edılemedjğınden ıJanen teblıgata İcarar venlmış ol- makla, adı geçen davalının dunışmanın bırakıldığı 21 3 1996 tanh saat 9 da mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde yokluğunda hukum venlecefı dava dılekçesı tebhğı yenne geçerlı olmak uzere ılan olunur Basm 64953 Papandreuve... FATIH TAYFUR ODTU Uluslaramsı thşkıler Bolumu G uney Avrupa •'sosyalistierinin" Yunanıstan kanadını oluşturan PASOK'un ılgtnç ve kanzmatık lıden Başbakan A. Papandreu, sağlık sorunlan yuzunden etkın sıyasal yaşamına nokta koydu Andreas Papandreu (1919-) 1930'lu yıllann sonuna doğru Troçkıst bır örgute uyelığınden do- layı faşıst Metaxas yönetımı tarafindan tutukla- nışı ve ışkence gormesının ardından aılesı tara- findan Amenka'ya göndenldı ve burada Harvard Oruversıtesı'nden ıktısatdoktorası aldı II Dün- ya Savaşı yıllannda Amenkan vatandaşı olan Andreas, 1946'ya kadar ABD Denız Kuvvetle- n'nde de görev yaptı Daha sonra Harvard ve bır süre ıktısat bölumu başkanlığını yürûttuğü Ber- keley unıversıtelennde başanlı bır akademık ya- şantı sûrdürdû. Cıddı bır sanayıleşme sürecının başlatıldığı 1961'de Başbakan Karamanfis ın onensı üzen- ne Yunanıstan'a donen Papandreu, yenı kurulan tktısadı Araştırma ve Planlama MerkezTrun baş- yonetıcılıği görevını kabul edıyordu Bundan bır sure sonra, 1963'te, baba Papandreunun lıden olduğu Merkez Bırlığı Partısı'nın (EK) ıktıdara gelışı ıse Andreas'ın yaşantısında onemJı bırdo- nüm noktası oluyordu. Andreas, 1964'te, 44 ya- şında Amenkan vatandaşlığını bırakıp, bundan sonra bır sembol halıne geleceğı Yunan sıyasetı- ne ılk adımını atıyor ve baba Papandreu'nun ka- bınesınde Başbakan Yardımcısı olarak görev alı- yordu 1964-1967 yıllan arasında EK'nın sol kanadı- nın lıden durumuna gelen Papandreu, ıç ve dış sıyasette takındığı tavırlanyla Yunan sıyası teş- kılatının ve ABD'nın ve hatta kendı partısının bıle tepkısını çekıyordu Ozünde haklı olduğu noktaiarda bıle (kralın anayasal sınırlar ıçınde hareket etmesı ve ordunun sıvıl yetkıye bağımlı olması gerektığı, ABD'nın ve CIA'nın Yunanıs- tan'dakı etkın konumuna karşı tavn, vs), sortınu tartışmaya açma bıçımı ve saldırgan tutumu -hal- kın onemlı bır bolümu uzennde etkılı olsa da- ül- kede ıplen daha da germesı açısından tepkı top- luyordu Hele kı Kıbns sorununda takındığı ta- vırlar (Ada'ya anlaşmalann dışında gızlı olarak sılah ve Yunan asken gondenlmesını destekleme- sı, adanın Yunanıstan 'Ia bırleşmesı, Turklere hıç- bır bıçımde odün venlmemesı ve boylece Türk- lenn kışkırtılmalan, Makarios'un Sovyet yanlı- sı sıyasetını desteklemesı vs), Doğu Akdenız'de ıstıkrar ve guvenlığe aşın onem veren Amenka- lılan da oldukça tedırgın edıyordu Ülkesının çı- karlan, bağımsızlığı ve "demokratik" bır Yuna- nıstan adına alınan bu tavırlar, ıstenen amaca ulaşmak bır yana, belkı de 1967'dekı 'albaylar darbesi'negıdenyoludahadakısaltıyordu llgınç olan nokta, 1967 darbesıyle bırlıkte tutuklanan Andreas ancak, sureklı ve sert bır bıçımde karşı- sına aldığı Amenka'nın, albaylar yönetımı uze- nndekı yoğun baskısı sonucu serbest bırakıhyor ve ülkeden çık/şına ızın venlıyordu Surgündekı yıllannda, Yunanıstandakı 'albay- lar cuntası'na karşı dırenışı ve sılahlı savaşı or- gütlemeyı amaçlayan 'Panhelenik Kurtuluş Ha- reketi'nı (PAK) kuran Papandreu cuntanın 1974'te Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın Kıbns'açık- ması sayesınde çokmesınden sonra Yunanıstan'a dönüyor ve bırkaç ay ıçensmde PAK'ı sıyasal bır partıye Panhelenık Sosyalıst Hareket'e (PA- SOK) donuştüruyordu Temel sorunu "Yunanis- tan'm bağımlıhgr olarak tanımlayan Papandreu, "ulusal bagımsuhk" ıçın ülkenin ıçınde bulundu- gu tüm asken, sıyasal ve ekonomık ıttıfaklardan aynlmasıru savunuyordu. Papandreu'ya göre Ba- tı dünyası ve oncelıkle de ABD, Yunanıstan'ın "bağunlı" konumunun temel nedenıydı "Ulusal bagımsEİık" ve "halkçı" soylem uzenne kurdu- ğu bu stratej ı ve, "JDeğışun", "Yunanıstan Yunan- lılarındır" sloganlanyla Papandreu, PASOK'u 1981 'de ıktıdara taşıyordu Papandreu'nun *sos>alıstferi" ıktıdara taşıma- sı sıyasal yaşamının en buyuk başansıdır Bınn- cısı, tanhınde ılk kez Yunanıstan'da sol bır hükü- met ıktıdara gelıyordu tkıncısı ve daha önemlı- sı, Papandreu'nun bunu, başanlı lıberal sağ bır hükumet karşısında gerçekleştırebılmış olmasıy- dı Zaten kısa bır sure önce lıberal sağın yonetı- mınde köklü bir değifiın yaşayarak asken dıkta- torlukten demokrasıye geçme> ı başaran bır ulke- de, temel tartışmasını "Değışiın'' (ADaghı*)sloga- nı uzenne kurarak, yanı, solun değnım anla>ışı- nın lıberal sağdan daha genış \e kapsayıcı oldu- ğuna kıtlelen ınandırarak, tek başına ıktıdara gel- mek, sol sıyasal partılere ornek olacak bır başa- nydı Papandreu'nun bır başka başansı, (daha çok soyleme da>ansa da) "Yunanıstan'ın çıkariaruu ABD'nın çıkariarmdan a> n olabileceğTnı, Kara- manlıs'ten farklı olarak, Amenkalılan kızdınp kızdırmayacağını duşûnmeden sert ve yüksek bır tonla söylemesı, hatta zaman zaman da uygula- maya koymasıydı PASOK ıktıdan Yunan-ABD ılışkılennın doğasmın artık gen dönülemeyecek şekılde değıştığını ve ABD'nın Yunan sıyasetı ıçın tek belırleyıcı olmadığınm altını çızıyor, Amenkahlar da bu gerçegı kabul etmek zorunda kaJıyortardı Böylece, 1976'da başlatılan, fakat ancak 1983'te ımzalanabılen Yunan-ABD Sa- vunma lşbırlığı Anlaşması, anlaşmanın amacının "iki ülke arasındaki işbirliginin yeniden yapdan- dınlmasuıı ve anlaşmanm hıçbir maddesinin, Yu- nanistan'ın, istediği zaman, ulusal çıkariaruu ko- rumak için alacağı önlemlen engeUeyemeyeceği- ni" açık bır bıçımde belırtmekteydı Bunun ote- sınde, ABD ıle ılışkılerde, Papandreu (kendı mantığı ıçensmde tutarlı olarak) NATO'nun Ege'dekı asken tatbıkatlanna katılmayı reddedı- yor, Amenkan Cruıse ve Persıng fuzelennın Av- nıpa'ya konuşlandınlmasma olumsuz yaklaşı- yor, Balkanlar'da nukleer sılahsızlanmayı savu- nuyor, Sovyetlenn sıvıl bır Guney Kore uçağını Amenka adına casusluk yaptığı gerekçesıyle dü- şürmesını kınamayı reddedıyor Amenka'nın so- runlan olduğu Arap ulkelenyle (Sunye, Lıbya, Fılıstın gıbı) yakın ılışkıler kuruyordu Papandreu, Avrupa Ekonomık Topluluğu'yla olan ılışkılerde, Yunanıstan ekonomısının öbür üye ülkelenn ekonomılennden zayıf olduğunu ve bu nedenle topluluğun, Yunanıstan'a özel bır uygulamaya gıtmesı gerektığinı kararlı bır bıçım- de vurguluyor ve bunu bır mcmorandumla top- luluğa ıletıyordu Yunanıstan'ın gözetılmemesı durumunda, ülkesının de topluluğun kurallannı ve yenı oluşmakta olan ortak polıtıka gınşımle- nnı dıkkate almayacağını belırten ve bunu uygu- lamaya da koyan Papandreu (Ömeğın, topluluğun Sına'ya banş gücü göndermesıne karşı çıkıyor, Lıbya askennın Çad'dan çekılmesını öngören AET önensını desteklemıyor Topluluğun, Sov- yetler'ın Polonya'nın tçışienne kanşmasını kı- nayan bıldınsını ımzalayan dışışlen bakan yar- dımcısını görevden alıyor, vs) sonunda ıstedığı- nı kabul ettınyor ve topluluk, Yunanıstan'ın "özri konumunu" kabul edıp, ekonomıdekı zorlukla- nn gıdenlmesınde uzenne duşenı yapacagını bıl- dınyordu Türkıye ıle olan ılışkılerde ıse uzlaşmaz ve ödun vermez bır tavır takınan Papandreu, belkı de sadece bu alanda ıstedığını elde edemıyordu Batı ıttıfakından, Yunanıstan'a "Tflrkiyeiden ge- lecek bir sakbnya" karşı guvenlık garantısı ıste- yen, Türkıye ıle olan sorunlann hemen hepsını Yunanıstan'ın "egefnenhkhakJannjn" tartjşılma- yacağını one surerek, ıkılı goruşmeler yoluyla çozmeyı yadsıyan Papandreu, bu yolla ıç sıyaset- te puan toplasa da, ıkı ülke arasındaki sorunlann çözümünü daha da zorlaştınyor \ e sonuçta Turk- Yunan ılışkılennın geleceğı açısından kendınden sonra gekcek sıyasetçılere kötü bır mıras bırakı- yordu Bu çerçevede PASOK'un Papandreu son- rası ılk (Sunıtis) hükumetı dış polıtıkadakı ılk gunkü ıcraatmda, Ege'de ıkı ülke ordulanru kar- şı karşıya getırerek bu ongöruyü doğruluyor ve Papandreu'nun mırasma sahıp çıkıyordu. 1989'da ekonomık sorunlar ve skandallaria ık- tıdardan düşmesıne karşuı, bırbuını takıp eden üç erken seçımde, beklenmedık bıçımde yüzde 39- 41 oranında oy alabılıyor ve bır dönemhk muha- fazakâr ıktıdardan sonra, 1993'te tekrar ıktıdara gelıyordu Bu başanlar, Papandreu'nun sıyası ya- şantısı boyunca her zaman Yunan halkınm ıç dün- yasmı çok ıyı ırdeleyıp bunu ıç ve dış sıyasete ba- şanyla yansıtan, ınatçı tavn, renklı kışılığı ve ka- nzmasıyla Yunan halkını her an heyecanlandıra- bılen başanlı bır "Akdeniz siyasetçısi" olduğu- nun en ıyı kanıtıydı Çoğu zaman soylemde de kalsa, sol bır partımn ıç ve dış polıtıkalanyla, en zor koşullarda bıle kıtlelen nasıl harekete geçı- rebıleceğını, nasıl seçım kazanılacağını gösteren Papandreu, bu kışılığıyle bır örnek oluşturuyor- du Ancak, ABD ve AT'den ısteklenru (görelı olarak) elde ettıkten sonra "ulusal bağunnzfak" kavramını unutması da "sosyaüstliğinin'' lafta kal- maktan öteye gıtmedığını göstenyordu Tum olumsuzluklanna ve hırçınlığına karşm, karşıtlannm senı unutmayacağına, dostlannın ve ozellıkle Yunan halkınm senı ve bıçemını (üslu- bunu) özleyecegını sanıyorum Son "Kardakka- yahklan" bunalımı bunu çok guzel anlatmıyor mu 7 Güle gule Andreas Papandreu 1 Hoşgeldın "Kosta Papandreu-Simitis!" PENCERE 'YeniSol'uBileBile... y vermış secmenlennız olarak sızı • • yuce ^ ^ m Meclısımıze ^ ^ ^ ^ mılletvekılı olarak kazandırmış olmaktan kıvançlı ve mutiuyuz Yenı görevınızde başanlı olacağınızdan şüphe duymuyor ve sızınle gurur duyuyoruz CHP'nın son seçım dönemınde kullandığı "yeni sol" sloganının ne anlama geldığını bıle bıle sadece sızın kışılığınız ıçm CHP'ye oy verenlerdenız On üç yıldır Atatnrk'ün partısı CHP'nın (SHP de bırlıkte) sosyal demokrat maskeh yenı yetme lıberallenyle ne noktaya geünldığını hep bırlıkte gördük Aynca Sayın Baykal'ın halktan, yapılmış olan CHP (SHP) patentlı yolsuzluklar ıçın özür dılemesı bızlen rahatlatmadı, tersıne şaşırtb Özür dıleyecek bır şeyler varsa partı başkanı olarak gereğını yenne geörmehdır Bır daha böyle olaylarla karşılaşılmayacagını ve bunlara müsaade etmeyeceğını vurguladıysa Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkatine, film tabletlik blister ambalajlarda Türk tıbbının hizmetine sunulmuf İLAÇLAHI A Ş LE VENT STANBUl tnUı morkadtr Aynnttit 61/91 ft>rtifl»ıırfön ttmın tdıttbİUr SD SmrtfıKlma Beecham Internatıonal FAKO ILAÇLARI A Ş Büyukdere Cad No 205 Levent/ISTANBUL da bu sözlenn sosyal demokrat görünen lıberallenn çıkarian ıçın hıçbır şey ıfade etmedığını son ÇEAŞ olayında bır CHP bakanlığı tarafindan Uzanlar'a halkın kesesınden yapılan bagışlama operasyonu ıle daha bır ıyı anladık. Sayın Önder Sav, CHP'ye kesınlıkle oy vermeyı düşûnmememıze karşın seçmen bölgemızde mılletvekılı adayı olmanız brzı CHP'ye oy verme mecbunyetıne ıtü Çünkü sızın gerçek bır Atatürkçü ve yılmaz bır latklık savaşçısı olduğunuzu bılıyoruz Ama laık Turkıye mucadelesını verebılmek ıçm önce, halkımızı ılığıne kadar sömuren kıtle ve kurumlarla, onlann Meclısımızdekı temsılcılenyle kıyasıya bır mücadele vermenız gerekıtğını bıldığınıze ınanıyoruz Stzı, CHP ıçındekı sosyal demokrat maskeh çıkarcı, ışbırlıkçı lıberallerle mücadeleye ve onlann maskelennı düşürmeye davet edıyor ve beklıyoruz Bu doğrultudakı mucadelenız sürdükçe desteğımız sızınle olacaktır Bır grup seçmenınız adına Armağan Kaynar Havaya, Suya, Toprağa Cemrelep Düşecek. Evımızın mutfağında "Buyûk Saatlı Maanf Takvı- m/°duvarda asılı duruyor Çocukluğumda bu takvımın yapraklannı kopar- mak hoşuma gıderdı Her yaprakta çeşıtlı bılgıler bu- lunurdu Ilgıyle okurdum Bu merakım dınmedı, yine takvımın yapraklannı her sabah kopanyorum Bınncı Cemre havaya ne zaman duşecek? Bayramın bınncı gunu 14 ıle 15 şubatta Saatlı Maanf Takvımı'nden kopar- dığım yapraklan çop sepetıne atmadım, Şımdı ma- samın ustunde duran bu yapraklarda neler yazıyor, ozetleyeyım • Önce 15 şubattan başlıyorum Kadır Gecesı1 Takvım yaprağının arkasmı çevınyorum Şoyle ya- ztyor "Kuran-ı Kenm'ın ılk ayetının ındığı gun ka- dır' dıye adlandınlmış, bu sebepten dolayı ramazan ayının 27'ncı gunune kutsıyet venlmıştır " Takvım yaprağı başka ne dıyor "Gümüşhane 'nın kurtuluşu." "Fırtına " Çocukluğumda hep merak ederdım, Saatiı Tak- vım'ın "fırtına " dıye yazdığı gun fırtına kopacak mı? Kopardı 15 şubat gunlu takvım yaprağında Hazreti Mu- hamrnet'ın bır oğudu de var "Erdemın en büyuğu, senınle ılışkılennı kesene lyılık etmen, senden esırgeyene vermen, sana ko- tülük edenı bağışlayıp, dost elını uzatmandır " • 14 şubat gunlu "Bûyuk Saatlı Manf Takvımı"nın verdığı haber ne? "Sevgılıler Gunü " Yaprağın arka yuzunde, Üstün Akmen'ın bır ya- zısından alıntı yapılmış " St Valentın genç âşıklann adına mum yaktrk- lan bır Hınstıyan rahıbıymış Eskı Roma dönemınde Imparator Claudıus askenenn evtennde es/erryte kal- mak ıçın savaştan kaçtıklannı öğrenınce evlenmeyı yasaklamış RahıpSt Valentın ıse bu yasağa karşın gızlı gızlı nıkâhlar kıyarmış Yakalanınca akıbetı bel- lı öldurülmüş Gelın görün kı ımparator dahı olsa ınsanlann gonüllenne hükmedemıyor St Valentın, öldüğu yerolan Roma'da anılmaya başlamış, uste- lık gelenek butun dunyaya yayılmaz mı> Şubat ayı- nın 14'u 'Sevgılıler Gunu'olmuş " Takvım yaprağının arka yuzunde Ceiai Sılay'ın bır şıınne de yer venlmış Yann sabah en\en uyan Ben yıldızıma soyiedım Işıklar serpecek ustune Nur ıçınde uyanacaksın Ben yerienme soyiedım Yann sabah erken uyan Gözumün değdığı heryerde Çıçekler açacak göreceksın • Çocukluğumdan ben bıldığım Saatlı Maanf Takvı- mı, 26 Aralık 1925'te Turkrye Cumhunyetı nde "ulus- lararası saat ve takvım sıstemı" benımsendıkten son- ra yayımlanmaya başladı, bugun btr tanhsel değen var, ustelık Turkıye'nın gunumuzde ulaştığı sentezı de vurguluyor 14 Şubat St Valentn gunudur, 15 şu- bat Kadır Gecesı, "Anadolu Mûs/ûmanı "nın gönlu ıkı- sını de kucaklayacak yucelıktedır 1923 devnmı halkın bılıncını bu aşamaya getırdı Kım ne derse desın, bu bılıncı karartmak ısteyen- lere bu halk karşı duracak Celal Sılay'ın şıırı haber venyor Yann sabah en\en uyan Gözunun değdığı heryerde Çıçekler açacak göreceksın Anadolu, duşmanlıklann, kan davalannm, bağnaz- lıkJann aşağılık saldırısından annacak, havaya, suya, toprağa sevgının ve dostluğun cemrelen duşecek. ERDEM ERKOÇ 18.2.11 ANISI YAŞIYOR AİLESİ Babamız, Dedemız yıtırdık Dostlar sağolsun Cenazesı 18 2 1996 (bugün) Güzelyalı 56 Sokak Hakımefendı Camn'nde kılınacak öğle namazından sonra kaldınlacaktır TÜLAY - METtN - EYLEM GÖKÇE - OĞULCAN CENGtZ İLAN T.C. ISPARTA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1995/904 Esas Davacı Malıye Hazınesı vekılı Av Hurnyet Yavuz tarafindan mahkememıze açılan mırasçılığın tespıtı davasının duruşmasında \enlen ara karan gereğınce, Isparta ılı Merkez tstıklal Mahallesı pafta no 25, ada no 9, parsel no 68'de kayıtlı 1319 metrekare mık- tanndakı bağ vasfındakı tapuda kayıtlı yenn, 1958 yılında olu Alı adına tapulama sırasında tespıt ve tescıl edıldığı ancak adı geçenın mırasçılan tespıt edıleme- dığınden MK'nın 448 534'üncü maddelen gereğınce Hazıne'nın mırasçı olduğu tespıt edılerek Hazıne'ye ıntıkal edeceğınden, dava konusu taşınmaz malıkı ölu Alı'nın mırasçılannın ılan tanhınden ıtıbaren 3 ay ıçınde bu yer uzennde hak ıddıa eden mırasçılann mahkememıze müracaat etmelen, aksı halde HUMK'nın 213 maddesıne gore duruşmanın gıyaplannda de\ am edeceğı ve karar venleceğı ılanen teblığ olunur 6 2 1996 Basm 71410
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle