Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 1995 PAZAR
HABERLERİN DEVAMI
Ralaıı bankaların
dış borcu ödenîyor
• Baştarafı 1. Sayfada
lann dış borçlannın ödenmesi
için bankalardan me\ duatlannın
bir bölümü üzerinden alınacak
karşılıklarla bir fon oluşturulma-
sının düşünüldüğünü söyledı.
Doğan. ilgili mevzuatın hazır-
landığını belırtırken "Bu Mev-
duat Sigorta Fonu gibi dış borç-
lann sigorta fonu olacak" dedi.
Mudilere 150 milyon lira
Tasfiye sürecine alınan ban-
kalann dış borçlannın ödenme-
sinin gündeme gelmesi üzerine,
bu bankalarda para kaybeden ve
150 milyon liranın üzerinde ala-
cağı olan tasarrufçulara da
150'şer milyon lira ek ödeme ya-
pılmasına karar verildi. Doğan,
mudilere 150'şer milyon lira ek
ödeme yapılmasını öngören ka-
rarnamenin Bakanlar Kurulu'na
sunulduğunu belirterek şu açık-
lamayı yaptı:
"58 bin mudi vardı. Buniann
49 binin üzerindeki lasmının
mevduatı 150 milyon liranın al-
Ondaydı. Bu kişilerin alacaklan-
nı Tasarruf Sigorta Fonu'ndan
ödedik. Şimdi yaklaşık 8 bin ki-
şiye 150 milyon lira daha verme-
yi düşünüyoruz. Bu meblag. 150
müyonun altında alacağı kalan-
larla biriikte sanıjorum 600 mil-
yar lirayı bulacak. Mudilerin ge-
ri kalan 5 trihon Uralık alacak-
lan da TEFE'nin (Toptan Eşya
Fiyatlan Endeksi) 6 puan üze-
rindeki faiz oranıyla nemalandı-
nlarak ödenecek."
ANAP
Merkez Bankası'nda tutulan
Tasarruf Sigorta Fonu'nda 10
tnlyon liraya yakın bir birikim
bulunduğunu belirten Doğan.
~Bu biriken miktann nemalan-
dınlmasıyla birlikte sigorta fo-
nunda 16 trihon liraya yakın fon
oluştıT dedı.
Tasfiye sürecine alınan ban-
kalarda paralan batan yabancı
finans kuruluslanyla, geçen haf-
ta sonu Ingiltere'de dış kredi için
toplantı yapan Hazine yetkilile-
rinin. "Aİacaklannuzm ödenme-
si durumunda dış kredi veririz"
vanıtıyla karşılaştıklan öğrenil-
di.
Üst düzey bir Hazine yetkili
si, bankaların 250 milyon dolar
tutanndaki alacaklanna karşılık
700 milyon dolarlık dış kredi aç-
mayı kabul ettiklerini belirterek
"Bu miktar kabul edüecek dü-
zeyde. Dıs kredilerin açılması için
bu borçları ödememiz şart" de-
öerlendırmesini yaptilar.
Yaünm ve ihracat teşvik
borçlan
Doğan, 1994 yılında \erilen
yatınm \e ihracat teşviklerinden
doğan 30.5 trilyon liralık borçla-
nnın yüzde 3 5 'ini nakit, geri ka-
lanını da TEFE'nin 6 puan üze-
rinde faizli 1 ve 2 yıllık devlet
kâğıdı olarak ödeyeceklerini bil-
dirdi. Ödemelerin ilk bölümü-
nün 7-10 şubat tarihleri arasın-
da yapılacagını belirten Doğan.
geri kalanının mart ayı başında
tamamlanacağını söyledi.
Çîller'în çocuklarına
yardım kampanyası
• ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan, Özer
Çiller'in. "çocuklannın geleceğini düşünmek zorunda
olduğu için ABD'ye yatınm yaptıklan" yolundaki
sözlerini anımsatarak "Bosnâ"ya, Çeçenya'ya.
Azerbaycan'a değil Çiller ailesinin çocuklannın
geleceği için yardım kampanyası başlatıyonız" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bfiro- oluyor da Özer Çiller'in dediği gi-
su) - ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Yasar Okuyan, Başbakan
Tansu Çiller" \n eşı Özer Lçuran
Çuler'in. ABD'deki malvarlıkla-
nyla ilgili olarak önceki gün yap-
tığı açıklamanın. "gerçekleri ka-
buletmek" anlamına geldığını öne
sûrdü.
Okuyan, dün düzenledıği basın
toplantısında, özer Uçuran Çil-
ler'in önceki gün ABD'deki mal-
varlıklanyla ilgili olarak yaptığı
açıklamaya değinerek "Özer Çil-
ler'in >aptığı açıklama. aslında
gerçekleri kabulden başka bir an-
lam taşımıyor" dedı. Çiller aılesı-
nın resmı kanallardan ABD'ye
götürüldüğünü söylediklen.
ABD'deki malvarlığının temelini
oluşturan 925 bin dolann, hangı
banka aracılıgıyla ve hangı resmı
makam yoluyla ABD'ye transfer
edildiğinı soran Okuyan, sözleri-
ni şöyle sürdürdü:
"ÇUler ailesi hesabını vermek
zonındadır. Marsan Holding
1987-1990 jıllan arasmda 1 lira
kazanç göstermediği halde. 1 ku-
nış vergi ödemediği halde, 1992-
1993 yıllan arasında toplam 29
milyon vergi ödediği halde, nasıl
bi 500 bin dolarlık bir kaynak ora-
daki gayrimenkullerin alımsına
esas teşkil edhor?"
Başbakan Çiller'in, Türk ulusu
ve TBMM önünde mallannın he-
sabını veremedığını ve kendıni ak-
layamadığını söyleyen Okuyan.
Cumhurbaşkanı Sülevman Demi-
rel'e atfen, "Malvarügı gibi bir
olay, Başbakan'ı götürür" yolun-
da haberler bulunduğunu da kay-
dederek "Ashnda Başbakan Çil-
ler'in istifa crmesi için bir değil bin
sebep vardır" diye konuştu.
Konuşmasında Özer Çiller'in.
"çocuklannın geleceğini düşün-
mek zorunda olduğu için ABD'ye
yaunm yapüklan" yolundaki söz-
İennı de anımsatan Okuyan, "Bos-
na'ya, Çeçenva'ya. Azerba\can"a
değil Çiller ailesinin çocuklannın
geleceği için yardım kampanyası
başladyoruz" diyerek 500 bin li-
rayla kampanyayı açtı.
Okuyan. kampanyanın tüm
ANAP örgütlerinde pazartesı gü-
nünden itibaren yürütülmeye baş-
lanacağmı ve toplanan paranın.
posta çekı yoluyla Özer Uçuran
Çıller'e vollanacagını sözlerine
ekledı.
Yılmaz'a îlişkin eski
savlar yîne gündemde
• DYP Genel Başkan Yardımcısı Ismaıl Karakuyu, Başbakan
Çiller'in ABD ve Türkiye'deki kuşkulu servetine ilişkin
iddialan yanıtlarken Mesut Yılmaz'ın Finansbank'a
ortaklrğının suç unsuru olduğunu savundu.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tansu Çiller' in
ABD ve Türkiye'deki kuşkulu
servetine ilişkin iddialan yanıtla-
yamayan DYP, ANAP lideri Me-
sut Yılmaz'a ilişkin daha önce
öne sürdüğü savlan tekrar günde-
me getirdi. ANAP yöneticileri-
nin Türkiye'nin hiçbir sorununa
çözüm getirmediğıni savunan
DYP Genel Başkan Yardımcısı
tsmail Karakuyu. "Zavallı Me-
sut Yılmaz'ın zavallı politikalan,
Türk siyasi hayatına kara bir le-
keolarakgeçecektir" dedı. Kara-
kuyu, ANAP'ın Başbakan Tansu
ÇüTer'in malvarlığma ilişkin sav-
lannı yalanlarken Yılmaz'ın Fi-
nansbank'a ortaklığmm suç un-
suru olduğunu savundu.
Partisinin genel merkezinde
düzenlediği basın toplantısında
ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın
değişen dünya ve ülke koşullan-
na göre düşünce üretemediğıni
ileri süren Karakuyu. "Yılmaz.
akıl almavan basit bir muhalefet
anlayışına sahiptir. ANAP Genel
Sekreteri, sov yapayım derken
vatandaşın karşısında zor duru-
ma düşmüştür. Bir başka
ANAP'U, hal müdürüne küfür et-
miştir. Yılmaz da darbeden söz
ederek gündemde kalmayı dene-
miştir" dıye konuştu.
ANAP Grup Başkanvekıli
Eyüp Aşık'ın "Kunilniuş bir
ptak gibi. yalanlan ortaya çıkük-
ça seviyesini düşürdüğünü" ileri
süren Karakuyu, Aşık'ın. Başba-
kan Tansu Çiller'in ABD'deki
malvarlığıyla ilgili olarak yalan
söyledığini ve iftirada bulundu-
ğunu savundu. ANAP liden Yıl-
maz'ın Finansbank'a ortak oldu-
ğunu mal beyanında göstermedi-
ğini ifade eden Karakuyu, "Sayın
Yılmaz, kardeşinin Almanya'da-
ki 800 bin markmın hesabını ne-
den soramamaktadır?" diye ko-
nuştu.
Ortada bir 'Beyaz Saray hadi-
sesi'nin bulunduğunu anlatan Ka-
rakuyu. "Bilmece niteliğinde, ka-
muoy undan gizledikleri. defalar-
ca sorduğumuz halde cevap ala-
madığımız. Beyazıt'taki Beyaz
Sarav hadisesi var" dedi.
Şirketimiz eski ortaklanndan CENGtZ PALA Istanbul
6. Noterliği'nin 22.6.1993 tarih ve 10784 yevmiye no'lu
AZlLNAMESl ile vekâletimizden azledilmiş ve verilen
tûm yetkileri kaldınlmıştır. Adı geçenin bazı olumsuz gi-
rişimlerini istihbar ettiğimizden üçüncü şahıslara önemle
duyuruluT.
ULUSAL TEMİZLEME SERVİS
ORGANtL\SYON LTD. Ş. ve
GTT GÜV'ENLİK SERV İS
HtZMETLERİ TİCARET LTD. Ş.
adlanna temsikn, kendi adına a&aleten
KEMALAYDOĞAN
* •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
sonrasında, demek üyeleriyle birlik-
te olduk. Kendimi Anadolu'daki ka-
dar rahat hissettim. Köln'deki ünlü
Dom Kilisesi'ne gitmek için Ziraat
Bankası'nın önünden yürüyüp, kar-
şıda Yapı Kredi Bankası'nı görünce
sağa sapıyorsunuz ve kiliseyi karşı-
nızda buluyorsunuz.
Çöpçülerden birine Türkçe,
"Hemşerim, gazete bayii nerede?"
diye sordum, yine Türkçe, "Karşıda
tren istasyonu var. Içeri gir, görür-
sün" karşılığını aldım.
lyidirii ile birlikte kilisenin kulesine
tırmandık. Dar merdivenleri, duvar-
larında, "Ayşe Tuncay'ı seviyor"
"Yaşasın devrimci mücadelemiz"
yazılannı okuya okuya çıktık.
Türkiye hapşmnca, Amanya'daki
yurttaşlarımız nezle oluyor. Her şey-
den, fazlasıyla etkileniyorlar. Türki-
ye'deki günlük gazetelerin yanı sıra
televizyon kanallan da izlendiği için
her şeyden haberleri var.
Frankfurt'taki toplantı sonrasında
bir Türk lokantasına gittik. Lokanta-
yı bir Arjantinliden devralmışlar.
Çevredeki müşterinin alışkanlığı bo-
zulmasın diye Arjantin Lokantası
olarak devam ediyorlar. Amblemin-
de iri bir Arjantin sığın var.
Türkçe öğretmeni Hasan Aslan,
eşi ve Frankfurt'ta doğan üniversi-
teli oğlu Mehmet'le geldi. Meh-
met'in yüzü asıktı. Sordum, kız ar-
kadaşıyla programını bozup yeme-
ğe gelmiş. Kendi masada, aklı ar-
kadaşında. Kız arkadaşı Alman.
Mehmet'e sordum:
- Türkiye deyince, aklına gelen ilk
Almanya'daki Vatan...
üç şeyi söyler misin?
- Babaannem, anneannem ve
deniz.
Hasan Aslan yaşadıkları bir olayı
anlattı:
"Bizim apartmanda değişik ülke-
lerden insanlar var. Alt komşumuz
Yunanlı. Birkaç ay öncesine kadar
hiç konuşmamıştık. Sadece, karşı-
laşınca selamlaşıyorduk. Geçenler-
de annesi gelmiş. Bir cumartesi
günü ailece alışveriş yapmışlar. Her
şeyi almışlar ama, tuzu unutmuşlar.
Kadın, 'Anne eyvah.. tuzu unuttuk.
Bu saatten sonra her yer kapalıdır'
demiş. Anne, 'Kızım telaşlanma, bu
apartmanda hiç Yunanlı ya da Türk
oturmuyor mu?' diye sormuş. Ka-
dın, üst komşumuz Türk deyince
anne, 'Al bir tabak eline, git tuz iste'
demiş. Geldi. Verdik. Şimdi arada
bir sohbet ediyoruz."
Aslan'dan bir anı daha:
"Türkiye'den dönüyoruz. Korint
Boğazı'nda bekliyoruz. Hava sıcak
mı sıcak. Bir kahveye oturduk. Ara-
mızda Türkçe konuşuyoruz. Yaşlı
bir kadın, attımtza kocaman bir ko-
va su döküp, kahveyi serinlettikten
sonra Türkçe, 'Buyrun oturun' dedi.
Türkçeyi nerede öğrendiğini sor-
duk. Kûçük yaşta Istanbul'dan gel-
mişler. Çat-pat Türkçe biliyormuş
ama, unutmuş. Yıllar sonra, evinin
yanındaki bir inşaatta Türklenn ça-
lıştığını duymuş. Onlara yemek, çay
götürüp Türkçeyi yeniden öğren-
miş."
Adını anımsayamadığım bir Türk
işçisi de annesine ilişkin bir anısını
anlattı:
"Annem 90 yaşında. Geçen yıl
buraya getirdik. Gelsin, buralan da
görsün dedik. Bir ay kaldı, başladı,
'memleketim' demeye. Tüm ısrarla-
rımıza karşın dinletemedik. Sor-
dum, 'Anne niye bu kadar çabuk
dönmek istiyorsun?'. 'Ölürsem bu-
ralara gömülmek istemiyorum' de-
di. Ben de şakayla karışık, 'Anne
merak etme. Seni buralara gömsek
bile yalnız bırakmayız. Hem Alman
çocuklan sık sık mezar ziyareti ya-
parlar. Arada sana da çiçek getirir-
ler' dedim. Annem çıkıştı, 'iyi ama
oğlum, ben Almanca bilmem ki'.
Gülmekten kınldık."
Erkek melekler
Berlin'de ise HDF'liler bizi, daha
önce Uğur Mumcu'yu ağıriadıkları
şık bir restorana götürdüler. öğret-
men Mustafa Mamay okulda ya-
şadıklan bir olayı anlattı:
"Yüzme dersi biraz sorunlu olu-
yor. Bazı aileler kızlannın mayo giy-
mesine izin vermiyor. Okul yöneti-
mi çareyi kız ve erkek çocukların
ayn ders yapmasında buldu. Aile-
lerden biri buna rağmen, kızını yüz-
me dersine sokmak istemediğini
söyledi. Bir gün okula çağırdık.
Gösterdik, bakın kız ve erkek ço-
cuklar ayn havuzlarda yüzüyor. Bir-
birini görmüyorlar. Kızın babası, yi-
ne de hayır deyip şu karşılığı verdi,
'Siz bu salona hiç erkek çocuk al-
mıyorsunuz ama, erkek melekler
var. Onlar görür.' Hayretimizi gizle-
yemedik."
Bizim Türk işçilerinden biri ilk
geldiği yıllarda Almanya'ya uyum
sağlamakta güçlük çekmiş. Bir
hastanenin psikiyatri kliniğine gö-
türmüşler. Doktor, "Bize göre sen
normal bir insan değilsin" deyince
kızmış, sormuş, "Diyelim eve gel-
diğinde karını bir başka erkekle ya-
takta buldun, ne yaparsın?" Dok-
tor, "Karımı boşarım" karşılığını
vermiş. Bizimki çıkışmış, "Ben ol-
sam, en yakındaki kesici aleti alır,
üzerlehne yürürüm. Bana göre de
siz normal değilsiniz" demiş.
Almanya'daki yurttaşlanmızın en
büyük derdi, Türkiye'de adam yeri-
ne konmamak.
"Herkes bize mark gözüyle bakı-
yor. Resmi görevliler kötü davranı-
yor" diyorlar. Bir işçi Türkiye'de ya-
şadığı bir olayı anlattı:
"Balıkesir yolunda polis durdur-
du. Eyvah dedim. Yine olmadık ek-
sik bulacaklar. Sigara vereceğiz,
eşantiyon vereceğiz. Polis yaklaştı.
İyi günler dedi. Nazik bir şekilde
evraklan sordu.
Tamamdı, verdim. Inceiedi, yol-
culuk nereye diye sordu. Gülüm-
seyip, iyi yolculuklar dedi. Sevinçle
camı kapattım."
Biraz duralayınca, sordum:
- Sonra ne yaptın?
- Türkiye'de ilk defa bir polisten
bu kadar iyi davranış görüyordum.
Birkaç kilometre sonra aracı sağa
çektim. Hüngür hüngür ağladım...
Başbakan Tansu Çifler'in enflasyon bozgunu
• Baştarafı 1. Sayfada
yüksek artış, yüzde 9.7 ile Zonguldak'ta
gerçekleşti. Tüketicı fiyatlanndaki aröş-
ta Zonguldak'ı yüzde 9.5 ile Trabzon,
yüzde 8.8 ile Diyarbakır izledi. Tüketici
fiyatlan ocak ayında. bir önceki aya gö-
re lstanbul'da 6.7, Ankara'da yüzde 4.6.
İzmir'de de yüzde 7.6 oranlannda yük-
seldi. Tüketici fiyatlanndaki en yüksek
oranlı artış. yüzde 16.8 ile sağlık ve ki-
şisel bakım grubunda gerçekleşti. Ocak
ayında, gıda fiyatlan yüzde 6.8, giyim fi-
yatlan yüzde 1.4, ulaştırma-haberleşme
fiyatlan yüzde 8.9, konut fiyatlan da
yüzde 10.1 oranında arttı.
DlE verilerine göre 1994 yılı Ocak
ayında, 1993 yılına göre toptan eşya fi-
yat artışlan, yüzde 60.6 oranında ger-
çekleşmişti. 1994 Ocak ayı artışı da yüz-
de 5.5 düzeyinde olmuştu. Tüketici fıyat-
lannda da aynı dönemde aylık yüzde 4.4,
yıllık yüzde 69.6 oranında artış kaydedil-
mişti.
Doğan: Şok dûşüş haziranda
Devlet Bakanı Aykon Doğan, dün dü-
zenlediği basın toplantısında. ocak ayı
enflasyonunun yüksek olduğunu, ancak
haziran ayında fiyatlarda "şok düşüş"
gerçekleşeceğini savundu. Yüzde 150
oranlanna ulaşan enflasyonun savunula-
mayacağını vurgulayan Doğan, fıyatlar-
daki yüksek artışlann 1980 yılından bu
yana süregelen kronik enflasyondan kay-
o
•IOtofc
%*>
a*
o
7
j51
w>
i» Aflık •
' 1 €X) gs
ol«=î
-
\ >
% ^ ^ ^
Neon Moyıs Hnzirın Tamu
îûâfVî
» «e •» »
Bum Kasun AroHt Ocok
naklandığını öne sürdü.Tüketıcı fıyatla-
nndakı artışın, toptan eşya fiyatlanna
göre daha düşük oranlı olduğunu belır-
ten Doğan, "Buradan da anlaşıbnakta-
dır ki bu enflasyon, maliyet enflasyonu-
dur. Bizim de iiretûn mahyetlerini düşü-
rücfi önJemler ahnamız gerekmektedir"
dedi.
tstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesı
öğretim üyesi Prof. Dr. Izzettin Önder,
açıklanan enflasyon rakamını değerlen-
dirirken "Bir kez geçen yıl sonu itibany-
la yüzde 149 olan enflasyon yıllık ortala-
mayı göstermiyor. Başbakan'ın nisan-
mayıs ay lannda düşecek dediği enflas-
yon düşmeyecek" dedi. Prof. Dr. Önder,
şu görüşleri dile getirdi:
"Halen geçen nisan ayındaki yüzde
130'luk enflasyonun etkisi alönday ız. Bu
açıdan bakıldığında enflasyon düşecek
gibi görünecek. Ancak artik aylık enflas-
yon oranlan etkili olmaya başladı. Aylık
enflasyonda Türkiye arök yüzde 4-5'le-
rin üzerine çıkarak yüzde 7-8'lere otur-
du. Yıllık bazda bakıldığında ise 1988 yıl-
lannda başlayan yüzde 60'lık ortalama-
ya oturma eğUimi, arök yüzde 90'larda
gerçekleşecek. Bu da enflasyonun yıl so-
nunda yüzde 180'lere ulaşması demek.
Bütçe tahminlerinde hükümetin enflas-
yon rakamlannı yapay olarak düşük gös-
terme eğilimi ise mümkün olduğu kadar
denk bütçe yapma eğiliminden kay nak-
lanıyor. Bu açıdan bakıldığında 1995 yılı
için yapılan bütçe içerisindeki, ne döviz,
ne de maaş tahminieri doğru çıkacak. K>
sacası 1995 yılında da ücretler erimeye
devam edecek."
Sabit geiiriinin alım gücü
giderek düşüyor
İTO Hububat Bakliyat Meslek Komi-
tesi Başkanı Mehmet Reis de şöyle dedi:
"Açıklanan ocak ayı enflasyon rakam-
lannda toptan eşy a fî>T»t endeksi ile tüke-
tki fıyat endeksi arasındaki fark, sabit ge-
iiriinin alım gücünün giderek düştüğünü
gösteriyor. Biz sabit geiiriinin alım gücü-
nü artürabilmek için en azmdan ramazan
ayı boyunca fiyatlanmızı sabit tutma ka-
ran aldık. Giderek bu karara katılan es-
naf sayısı artıyor. Artık enflasyon hakkın-
da yorum yapmaktan bıkükl Çünkü so-
run belli, rakamlar ortada, fakat sorunu
çözümlemek için hiçbir şey yapılmryor.
Ama artık bir şeyler yapmâk lazun."
Türkiye Yazarlar Sendikası'nın 9. Olağan Genel Kurulu başladı
u
Edebiyatı insan yaşannna sokmalıyız'
Kültür Servisi - Türkiye Yazar-
lar Sendikası'nın, ikı gün sürecek
9. Olağan Genel Kurulu dün Ga-
zetecıler Cemıyetı Burhan Felek
Salonu'nda başladı. Ataol Behra-
moğju ve Öner Yagcı önderliğın-
de ikı grubun yönetıme aday oldu-
ğu kurula katılım. son yıllardakı
kurullar dikkate alındığında ol-
dukça yogundu. Genel kurul. ra-
hatsızlığı nedenıyle salona gele-
meyen Genel Başkan Oktay Ak-
bal'ın mesajı okunarak başladı.
Akbal, mesajında son beş yıl bo-
yunca TYS'yi kişiliğıne yakışır
bıçımde temsil ettıklennı, üzenne
aldıklan sorumluluğu yerine ge-
tirdıklennı belırttı. Sendıkayı der-
nek niteliğıne ka\Tişturmak gerek-
tiğine değınen Akbal, mesajında.
bu görevi severek, vaktini vererek
yenne getırecek kışılerin yönetı-
me seçılmelen gerektığini vurgu-
ladı.
21 yıl önce AzizNesin'le birlik-
te çalışmaya başlayan ve 18 yıl
yönetımde görev alan Demirtaş
Ceyhun, emekli olmamak için ay-
nlmaya karar verdiğinı açıkladı.
Yönetım kurulunun göre\' aldığı
süre ıçınde başanlı olmadığını be-
lirten Ceyhun, bunu Türkiye'nin
son yıllarda karanlık günler geçir-
mesme bağladı.
Divan başkanlığına NaU Güre-
li, di\an başkan yardımcılığına
Necati Güngör ve Sulhi Dölek.
yazman üyeliğe ise Emin Karaca
TYS'nin yeni yönetim kurulu, bugün yapdacak oylamada behrleııecek. (Fotoğraf: DEVRtM BARAN)
ve ÖnerCiravoğhı'nun seçilmesi-
nın ardmdan Tansu ÇiDer, Yekta
Güngör Özden, Murat Karayal-
çın, Mahmut Tali Öngören, Mus-
tafa Şerif Onaran. Haymana Ka-
pah Cezaevı'nden, oyunu Ataol
Behramoğlu'nun grubuna verdi-
gini bildiren Yılmaz Odabaşı.
Kültür Bakanı Timurçin Savaş,
Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof.
Dr. Emre Kongar,, Mümtaz Soy-
sal, Haüt Çelenk ve Gülten
Akm'ın mesajlan okunarak saygı
duruşunda bulunuldu. Tüzük de-
ğişikliklerinin. üyehklerinin ka-
bulünün tartışılacagı SeyyitNezir
ve Aslan Yiizgün' ün üyeliklerinın
iade edilmesinın tartışılması da
kurul gündemine oybirliğiyle
alındı.
Aziz Nesin de öneri üzerine bir
konuşma yaptı ve yeni seçilecek
yönetimin çalışmalan üzerine dı-
leklerde bulundu. Kurultaya gös-
terilen yoğun ılginın kendisinı
coşkulandırdığını belirten Nesin,
DtNİZİ Sl V LNLl Rt İLGİNC ÖYKÜLtK,Thk\İK KONLLAR.
1 Dt:vterl\l\ y \ ••
iki grubun aday olmasından dola-
yı memnun olduğunu belirtti.
Sendikanın süreklı almaya alışık
olduğunu vurgulayan Nesin. "Bu
sendika Ay dınlar Düekçesi'ne.sos-
yal gelişimlere. atilımlara öncü ol-
muş bir sendikadır, ancak son iki
yönetim kurulu etkin olamamıştır.
Etkisi yoksa yapoğınız işin bir ya-
ran yoktur" dedı.
Nesin, sendikanın dinsel gerici-
lığe karşı savaşımın yanında yer
alması gerektiğini, ancak bu sa-
GALERI • ATÖLYE
vaşımın değil yanında yer almak
en gensinde kaldığına değındı ve
lstanbul'da yabancı konukların da
katılımıyla bir "anti-fiındamenta-
fist" konferans yapılmasını öner-
di ve sendikanın da bu konferan-
sa yardım ve destek vermesini is-
tedı.
Yönetimin 9. genel kurula sun-
duğu çalışma ve denetim raporla-
nnın okunmasının ardından sen-
dika üyeleri, bu rapora ilişkin gö-
rüşlerini ve eleştirilerin belirtildi-
ği konuşmalar yaptılar.
"Sendikanın bir ivmeye ihtiya-
a olduğunu" belirten Öner Yağcı,
bunun için kişilerden çok sıyase-
te, ideolojiye, bakışa ıhtıyaç oldu-
ğunu vurguladı:
"Sendikanın şu anki yönetimi
bu anlamda bir bakışa. bu anlam-
da bir ideolojiye sahip olamadığı
için kör politikalar üretmek zo-
runda kalmışbr. Elbette yadsunı-
yorum. uluslararası iliskikr ola-
bildiği kadar olsun. ten'f haklany-
la ilgili çabalanmızı olabildigi ka-
dar yapahm. ama esas olan, poli-
tik yaklaşım. halktan yana. işçi-
den. emekçiden, aydmlıktan yana
bir yaklaşımdır."
Feyza Hepcüingirler ise tüm ko-
nuşmacılann, Demirtaş Ceyhun'u
suçlamasının, Oktay Akbal'a ve
diğer üyelere eleştiri yöneltilme-
mesınin yanlışlığı üzerinde du-
rarak ekip çalışmasının önemini
dile getirdi.
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
Sorunun çözümünün
özünde, Türkiye'de enflasyo-
nun denetim altına alınması
ve vergi gelirlerinin arttınlma-
sı yatmaktadır. Ekonomide
enflasyon - devalüasyon sar-
malı sürdükçe, vergi gelirleri
düşük düzeylerde kaldıkça,
iç borç sorununun sağlıklı
çözümüne olanak yoktur.
İç borç koşullannın vadele-
rinin uzatılarak, orta ve uzun
vadeye yayılması ve bu yapı-
lırken faiz oranlannın da dü-
şürülmesi yolu ile iyileştiril-
mesi (konsolidasyon) girişim-
leri de kuşkusuz, sorunun
çözümüne katkıda bulunur.
Devlet iç borçlanma senet-
lerinin önemli bir bölümünün
bankalann elinde bulunması,
bankalann mevduat yüküm-
lülükieri nedenıyle portföyle-
rinde bağlı değer olarak dev-
let tahvili, hazine bonosu bu-
lundurma zorunluluklan, çö-
zümü kolaylaştırıcı bir etken
olabilir.
Hazine, Merkez Bankası
ve bankalann temsilcilerin-
den oluşturulacak bir komite,
yapılacak bir borç iyileştir-
mesinin (konsolidasyonun)
koşullarını esnek bir şekilde
belirleyerek, bu konuda ge-
rekli ortamı yaratabilirler.
Bankaların kısa süreli yü
kümlülüklerini dikkate alma-
dan yapılacak bir konsoli-
dasyon, bankalarda ödeme
sorunlan yaratabilir.
Türkiye'de iç borç tutarın-
dan çok, borçların kısa süreli
oluşu ve faizlerin yüksek
oranlan, sorunu ağırlaştır-
maktadır.
Enflasyonun denetim altı-
na alınmasının, normal vergi
gelirlerinin arttınlmasının yanı
sıra, borç yapısını iyileştirme
çabalarının da önlem paketi
içinde yer alması uygun olur.
Doğurabileceği etkiler iyice
hesaplanmadan, tek başına,
tek yanlı borç konsolidasyo-
nu ya da iç borçların TC
Merkez Bankası yükümlülü-
ğüne dönüştürülmesi, daha
açık bir deyişle para basarak
iç borçların ödenmesi,
ekonomide olumsuz kar-
maşalara yol açar.
•••
Karayalçııi:
Herkes 51.
hükümeti
kurmaya
çalışıyor
Haber Merkezi -Dışışleri Ba-
kanı ve Başbakan Yardımcısı Mu-
rat Karayaİçın, 50. hükümetin, ta-
nhe Türkıye'nm en ağır, en ciddi
önlemlennı alan bir hükümet ola-
rak geçecegıni belirterek "50. hü-
kümet görev başındadır. 50. hükü-
metin kurulduğu günden bu yana
51. hükümetin kurulması için her-
kes çaba sarfetmektedir" dedi.
Türkiye, Ingıltere, Almanya,
Fransa ve Italya dışişlen bakanla-
nnın katıldığı Londra Danışma
Kurulu toplantısına katılan Kara-
yaİçın, dün Türkiye'ye hareketın-
den önce Londra'da bir basın top-
lantısı düzenledı. Beşlı zırvede
Kıbns konusuna deginıldığini bil-
diren Karayaİçın. "Bizim en bü-
yük kaygımız, Güney Kıbns'ın
Avnıpa Birliği'ne girme sürecinin
başladığının açıklanmasıyla Kıb-
ns sorununun çözümünün kolay-
laşmayacağıdır. Avnıpa Büüğiko-
lay lığından yararlanan Rum tara-
n çözüme yanasmayacaknr" diye
konuştu.
Murat Karayalçın, "milli muta-
bakat hükümeti" girişimlen ko-
nusunda bir soruyu şaşırtıcı bul-
duğunu ıfade ederek "50. hükü-
met şu anda görev başındadır" de-
dı. Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in "51. hükümet istasyon-
da" sözleriyle ilgili yorum yap-
mak istemediğini kaydeden Kara-
yaİçın şöyle devam etti: "50. hü-
kümet, neredeyse kurulduğu gün-
den bu yana, 51. hükümetin ku-
rulması için herkes çaba sarfet-
mektedir. Herhalde 50. hükümet,
günün birinde tarihe Türkiye'nin
en ağır, en ciddi önlemlerini alan
ve her gün "acaba bugün yıkıldı
mı'diye sorgulanan bir hükümet
olarak geçecek".
ŞUBAT'95 SAYI:130
ANAYELKEN
ISKOTA
SİSTEMLERİ î
SÖRF'TE
1995 YILI
YENİLİKLERİ
î
KISMET'İN
KUZEY EGE
GEZİSİ
Demralef Sdes, 8 Cadde No 71 Zeytmburnu iSTANBUL
Tel 664 16 94 • 510 28 71 Faks 558 67 85
lstanbul Üniversitesi
kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
NALAN GÜNEŞ
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
RIZA YETÎŞOĞLU
Ehlıyetımi, deniz yollan
pasomu, sigorta kartımı ve
banka kartlanmı kaybettim.
Hükümsüzdür.
FİKRETÇORLU
MÜRECCEL
KÜÇÜKAKSOY
Resım Sergı5ı
10Ocak- 10 Şubat 1995
Is gunlen soal 11 00-18 00 otası «ıktıı
Abdı Ipekçı Cad 75 Maçka
Tel 0-212-231 28 32-36
293 89 78 (3HAT)
ÜMİT YAŞAR
SANATGALERİSİ
KADIKÖY ŞUBESI
YÜKSEL
AYDIN
Resim Sergısı
5 Şubat -24 Şubat '95
DoâdolCod SMxfSk No 293/3
Caocpc Td |0 2161 411 3501
KARMA
SEROt
I Şubat'95 - I Mart '95
Galeri Lebriz
Eyiam Cjd Açık Hava Apt. No. 14/2
NjanUji Tel (0-212) 240 22 82
SERVER DEMİRTAŞResim Sergisi ^
4 Şubat - 20 Mart '95
GALERİB
HusrevGetedcCad FmnSok No 2 ITesvikıye Islanhul Tel 0-/212)2270363
-
faar-faz»«ıfıanctogwıijan9li0OTsuç*ı»