28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye, dünyada en çok suç işlenen 7 ülke arasında. 12 Eylül'den sonra sayıs hızİa artan cezaevferine yeniteri ekkniyor. Insan haklanndan sorumJu Devlet Bakanı Köylüoğtu, 'Yeni cezaevienVyeni gardiyanlar ve demir pannakhklar arkasındaki insanlann sayısım çoğaltmak, çağdaş ve insani bir tutum değildir' diyor. Türkiye, cezaevizengmi• 12 Eylül'den sonra cezaevi sayısının hızla arttığı, 42'si E tipi ol mak üzere toplam 610 cezaevinin bulunduğu bildirildi. Her kente ortalama 8, 100 bin kişiye ise bir hapishane düştüğü kaydedildi. ERGÜN AKSOY ANKARA-Cezaevlerinin sa- yısının, 42'si E tipi olmak üzere, toplam 610'a ulaştığı, ortalama her kente 8, 100 bin kişiye de 1 cezaevi düştüğübelirlendi. 1200 kışıden bir kişinın tutuklu veya hükümlü oldugunu belirten yet- kililer, bu oranın Türkiye ortala- masının çok üzerinde seyrettiğı- ne dikkat çektiler. 610 cezaevın- deki tutuklu ve hükümlü sayısı- nın yaklaşık 50 bin oldugunu be- lirten insan haklanndan sorum- lu Devlet Bakanı Azimet Köylü- oğlu. "Yenicezaevleri>aratmak, demir parmaklıklar arkasında- ki insanlan çoğaltmak, çağdaş ve insani değildir. fş, aş ve egitim alanlan yaratmaliyız" dedi. Türkiye"nin dünyada en fazla 'suç' işlenen 7 ülke arasında bu- lunduğu bildirildi. DGM'lerde yargılanan sanık sayısının artma- sı nedeniyle. mevcut cezaevleri- nın yetersız kaldığı. 12 Eylül 'den sonra yenı cezaevlennın yapımı- na hız verildıği kaydedildi. Tür- kiye'de 42'si E tipi olmak üzere. 610 cezaevi bulunuyor. Siırt. Mardın-Midyat, Dıyarbakır \e Şırnak cezaev ı inşaatlannın da tamamlanmasıyla bu sayı 614'e ulaşacak. Yeni cezaevi çözüm değil Halen Dıyarbakır DGM'de yargılanan sanık sayısının yak- laşık 3 bin olduğuna dikkat çeki- lırken, yapılan ıstatistıkler sonu- cu. 76 vılayetın herbırine ortala- ma 8, 100bin kişiye de bir hapis- hane düştüğü belirlendi. Her 1200 kışiden bınnın tutuklu ve- ya hükümlü oldugunu belirten Adalet Bakanlığı vetkılılen. şun- lan söylediler: "Ortava çıkan tabJo, Türkiye ortalamasının çok üzerinde. 5-6 jıl önce vargılanan sanık sayısı binle ifade edilirken, bugün bu say19-10 bin dolayuıda- dır. Sanık sayısı çoğaidıkça mev- cut ceıaev lerinin sa>ısı da jeter- siz gelivor. Artış bövle sürersc, önümüzdeki vıllarda yeni ceza- evlerinin vapımı programa alı- nır." Devlet Bakanı Köylüoğlu, mevcut 610 cezaev inde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının yaklaşık 50 bin oldugunu belir- terek şöyle dedı: "Maddi ve manevi yönden ye- terli derecede mutlu olan insan- lann suç işleme eğüimleri ya hiç olmaz ya da çok az olur. Âdaiet sistemindecezaev lerinin yeri var- dır. ancak cezaev lerinin sayısını arttırmak çözüm değildir. Suç iş- leme oranını azaltmak, insanlara eğitim ve iş olanağı vermekle dü- şürülür. Bir okul veya iş alanı aç- mak, pek çok cezaevini kapat- mak anlamına gelir. Eğitim ve iş alanlan acmavı öncelikli hedef olarak görmeliyiz. Suç işleme do- ğuştan gelen kalıtımsal bir niteiik değildir. Suç işleme, ekonomik, sosyal, toplumsal ve kültürei ko- şulîann bir sonucudur." Insanlann yaşamına yön veren en temel dürtüienn aş ve ış oldu- gunu belirten Köylüoğlu, görüş- lerinı şö>le dıle getirdi "İnsan haklanna ve demokra- siye savgılı olan siyasi iktidarlar için cezaev leri çıkış volu değildir. Yeni cezaev leri. veni gardiyanlar ve demir parmaklıklar arkasın- daki insanlann savısını çoğalt- mak, çağdaş ve insani bir tutum değildir. Çözüm, daha çok fabri- ka, daha çok eğitim,daha çok de- mokrasi, daha çok insan haklan, daha çok banştan geçer." Adnan Kahveci lıyoranı tstanbul Haber Servisi - Eşıy- le birlikte geçırdiğı bir trafik ka- zası sonucu yasamını yıtıren es- ki Devlet, Maliye ve Gümrük Tekel Bakanı Adnan Kahveci, ölümünün ikinci yıldönümünde anılıyor. Adnan Kahveci ve eşi için bugün Yakacık'taki mezan başında bir anma töreni yapıla- cak. Köprübaşı Kültür ve Yar- dımlaşma Demeği tarafından sa- at 13.30'da başlayacak törene Kahvecı'nin aılesi. yakınları ve bazı bürokratlar katılacak. Ba- kırköy Belediye Başkanı AHTa- Up Ozdemir de İCahveci'nın ölüm yıldönümü nedeniyle Yu- nus Emre Kültür Merkezi'nde bir anma toplantısı düzenliyor. BUCA VE AYDIN CEZAEVLERİNDE 28 KİŞİNİN DURUMU AĞIRLAŞTI Açlık grevi 47. gününde NECATİAYGIN İZMİR - Tutuklu ve hükümlülenn sürdürdüğü açlık grevleri Buca Cezaevi'nde 47, Aydın E Tipi Cezaevi'nde ise 37. güne ulasırken. eylemcilerin sağlık durumlannın daha da kötüye giftiği bildiriliyor. Buca'da 18'i ağır, 70 kişinin hasta olduğu, Aydın E Tipi Cezaevi 'nde de durumu ağırlaşan 30 kışıden 10'unun hastaneye kaldınldığı öğrenıldi. Sorunun çözümü ıçın tzmır Barosu ikıncı kez devreye gırdı Cezaevıne gözlemcı olarak giden avukatlann gırişımi üzerine tutuklu temsilcılenyle cezaevi yönetıcılerinın karşılıkJı görüşmelen sağlandı. Buca Cezaevi'ndekı eylemi destekleyen ve SHP ıl bınasında eylemlerinı sürdürürken gözaltına alınan 55'i kadın 69 tutuklu yakını, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ve SHP il binasını ışgal ettıklen savıyla Izmır Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Buca Cezaevi'nde 250 tutuklunun sürdürdüğü açlık grevinde. Kazun Ateş, H. Hayri Tekin, Remzi Kıran, Veysi Tüzel, Hayval Kaya, Kadri Kaya, A. Kadtr Eraslan. Mehmet Ermiş, Kadri Issı, Neslihan Göktepe, Mürüvvet Küçük, Nurav Özçeiik, Hürya Turunç, Vefa Kartal, Davut Kaya, Şükrü Topkan, Esat Turan ve İrfan Kalan 'ın sağlık durumlannın ağır olduğu öğrenıldi Cezaevi Savcısı, Yaşar Aslan. cezaev ı doktorlannın koğuşlara kadargırerek eylemcıleri sağlık kontrolünden geçırdiklerinı belırterek şunlan söyledi: "Tutuklular, doktor muayenesini kabul etmiyor. Doktorlar, günde üç-dört kez koğuşlara kadar girerek sağlık taraması yapıyoriar. Doktorianmız 24 saat görev yapıyor. Doktorlann gerekli görmesi halinde hastalan, gerekirse zoria devlet hastanesine göndereceğiz." Izmır Baro Başkanı Kasım Sönmez. Buca Cezaevf nde Başkan Yardımcısı CaferÖzkan ıle yönetım kurulu üyelen Mustafa Ufacık, Zeynep Şişli'nin cezaevi yönetımı ve tutuklu temsilcılenyle ayn a>n görüştüklenni belırtti. Sönmez. "Açlık grevinin bhirilmesi konusunda cezaevi vönetimi ile tutuklu temsilcileri bir araya gelerek tutuklulann taleplerini tekrar tartıştılar. Açlık grevinin bitirilmesi konusunda gereken ortamın sağlanması için karşdıklı diyaloğun sürdürüleceği beürtildi" dedı. Aydın E Tipi Cezaevı'nde açlık grevı 37. gününe ulasırken, Aydın Cumhunyet Başsavcısı İhsan Taşkın, hükümlü ve tutuklulann taleplerinın kabul edilmesinin mümkun olmadığını belırterek, "Yönetmeüği ancak bakanlık değiştirir"dedı. Aydın'a gıden Izmır Barosu avukatlanndan Kemal Bilgiç. 112 hükümlü ve tutuklunun eylemının 37. gününü doldurduğunu belırterek. "Müvekkillerimle vaptığım göriişmede, 30 kişinin hasta okİuğunu öğrendim. Hastalardan. Mehmet Tan, îzzertın Öztunç, M. Emın Karatay, Mehmet Omaç, Alı Kaya. Halil Kurt, Alaattin Akbaş. Şerafettin Madak. Burhan llik. Hamıt Coşkun Aydın Devlet Hastanesine kaMınlmışlar" dedı. 'Kara liste'ye turizmci tepkisi : Türkiye'yi tanıtıp anlatacaksın ki, önyargılı olan da yanlış düşündüğünü anlasın. BflkSnMC Önyargıyla yapılmış hiçbir şeye göz yummuyoruz. Onlar gelıp bizimle pazarhk yapmak ısteyecek. YUSUFÖZKAN ANKARA - Turizm Bakanlı- ği'nın, tanıtım amacıyla verece- ğı reklamlarla ılgilı olarak Tür- kiye aleyhıne haberler yayımla- yan ve PKK propagandası yapan yabancı basın kuruluşlannı 'ka- ra liste'ye alması, turizmcılerin eleştirisine neden oldu. Bu tür kuruluşlara ılan yasağı getirilmesi yerine, venlecek ılan- larla Türkiye'ye yönelik önyar- gılann yıkılması gerektığını kav - deden turizmciler, "Bu uygula- ma, tek tip, şabfonla iş vapan bir ülke imajı veriyor" dediler. Tu- rizm Bakanlığı Müsteşan Nazif Ekzen ise kara lısteye alınan ku- ruluşlann, Türkiye aleyhine ka- sıtlı yayın yaptıklannı belırterek "Benim geçen yılki tanıtma büt- çem 36.5 milyon dolardL Büyük bir rakam. Niye elimdeki bu ara- cı aktif olarak kullanmayayun. Türkiye'ye karşı önyargılı hiçbir göriişe göz vTimmam" dedi. Turizm Bakanlığı, PKK pro- pagandası yaptıklan ve Türkiye aleyhine haber yayımladıklan gerekçesıyle yurtıdışna bazı der- gi ve gazetelen kara lısteye ala- rak 1995 yılı reklamlannın dur- durulmasını kararlaştırdı. Ba- kanhğın bu ginşimi, PKK terö- rü, DEP mılletvekillerinin doku- nulmazlıklannın kaldınlması ve hapse atılması. çeşitlı insan hak- lan ihlalleri nedeniyle geçen yıl son derece kötü bir sezon geçi- ren Türk rurizmcılerinin eleştiri- sine hedef oldu. Eski TÜRSAB Akdenız Böl- gesel Yürütme Kurulu Genel Sekreteri ve Feronia Turizm Yö- netim Kurulu Başkanı Abdullah Tekin. bakanlığın girişıminin, "tek tip, şabionla iş yapan devlet ünajr verdığını belirterek '•Ba- kanlığın tavnna katılnuyorum. Ortada büyük bir kasıt yoksa, bu girişim gereksiz" dedı. Tekin, "Eğerben, 'Şu dergi benım lehi- me yazıyor, ona reklam vereyim' dersem olmaz. Aleyhine yazanın da bir okuyucusu, izleyicisi var. Ona da Uan ver ki daha m öğren- sin. Türkive'vi bu şekilde tanıüp anlatacaksın ki, yanlış düşündü- ğünü anlasın.Asıl. önyargılı dü- şünene Türkiye'nin anlatılması gerekir"dedi. Bakanlı Müsteşan Nazif Ek- zen ise tunzm pazannda aktıf olan basın kuruluşlannın hangi- sinın ön yargılı, hangısınin ob- jektıf oldugunu bakanlığın yurt- dışındakı elemanlannın çok ıyi bildığıni anlatarak, "Butürdav- ranışlar karşısında benim bir ref- leksün bu. Onlar daha sonra be- nimle bu konuyu yeniden görüş- me gereği duyarlar. Gelip pazar- hk etmek istener. Türkiye'ye kar- şı önyargıyla yapılmış hiçbir şeye göz yummuyoruz" dedı. Milli Eğitim Bakanlığı Ödül ve Disiplin Yönetmeliği değişti Bunlar suç değil # İ'zerinde veya okuldaki eşyası arasında kumar aracı bulundurmak. # Açık-saçık yayınlan, yazı ve resimlen. ses bandı. fılm, fotoğraf, dia ve benzeri araçlan okula, okula bağlı yerlere sokmak veya yanında bulundurmak. # Okul içinde ve dışında öğretmenlere, yönetkilere, devletin güvenlik görevlilerine ve okulun hizmetlilerine karşı kovnıak. Güvenlik güçlerine kaba ve savgısız dav ranmak. # Okulda veya bağlı yerlerde yetkisi olmaksızın arama, herhangi bir kimsenin eşyasına el koyma, postalannı açma gibi e> lemlen düzenlemek. # Kopya yapmak, kopya vermek veya kopya yapılmasına yardım etmek. # Ahlak kurallanyla bağdaşmayan davranışlarda bulunmak, ahlak dışı yerlere gitmek, arkadaşlannı böyle yerlere gitmeye zorlamak. Disiplin cezalan hafifledi; kopyanın da tadı kalmadı EMİNE KAPLAN ANKARA - Ortaöğretım kurumlannda, kopya çckmek, kumar aracı bulundurmak, pornografik yayınlan okula getırmek, gü- venlik kuvvetlerine kaba davranmak, yöne- tici ve öğretmenlere karşı gelmek gibi dav- ranışlar, disiplin cezalan kapsamından çıka- nldı. Okullarda uygulanan kılık ve kıyafet yönetmeliği de esnek hale getırildi. Mıltı Eğitim Bakanlığı Ödul ve Disiplin Yönetmeliği'yle. 'uzunsiireli uzakfaştırma' ve 'uzun süreü vetasdikname ile uzaklaştır- ma' cezalan yürürlükten kaldınlırken. okul- larda oluşturulacak disiplin kurullannda okul aıle bırliği temsılcısıne de söz ve oy hakkı tanındı. Yenı yönetmeliğe göre, bazı davranışlara verilen disiplin cezalan hafıfletilirken. ba- zı davranışlarda ceza kapsamından çıkanl- dı. Eskı yönetmelik uyannca 'u>arma-kuıa- ma-mahnımiyet, kısa siireli uzaklaştırma, uzun süreli uzaklaştırma ve tasdikname ile uzaklaştırma cezalan' gerektiren. ancak ye- nı yönetmelıkte yer venlmeyen davranış-. lardan bazılan şunlar: -Okul müdüriüğünden izin almadan okul hakkında bilgi vermek amacıyla basın top- lantısı düzenlemek. - Okul müdüriüğünden ızin almadan okul ıçınde toplantı yapmak, nuruk söylemek. konferans, konser, temsil, tören, açık oru- rum, forum ve benzen etkınlikler düzenle- mek - Sınavda bulunduğu halde sınav kağıdı- nı vermemek. -Okul müdüriüğünden izin almadan okul içinde kulüp ve benzerierini kurmak veya kuruluşlarda ctkinlikte bulumak, okulun adını kullanarak gezi,ça>, eglence, konser gi- bi etkınlikler düzeniemek. sergi açmak, yıl- lık albüm, amblenı, rozet bastırmak. Yenı yonetmelikle, öğrencinın tek başına, başkasından etkilenmeksizin kopya çekme gınşımi ceza kapsamından çıkanîırken. 'zor kullanarak veya tehditfc kopya yapmak ve- va yapümasını sağlamak' ya da 'kendi yeri- ne başkasını sınava sokmak, başkasının ye- rinesınavaginnek'davranışı suç olarak ka- bul edildi. Yönetmelıkte, disiplin cezalannı gerek- tiren davranışlarbölümüne 'özürsüz olarak bayram törenlerine katılmamak', 'milli ve manevi degeneri sözle. yazıvla veya başka bir şekilde aşağılamak, bu değerlere küfret- mek' eylemlen eklendı. Yenı yönetmeliğe göre kılık kıyafet yö- netmeliğıne uymayan öğrencilere yalnızca 'uyarma-kınama-mahnımiyet'cezası ver- ılecek. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI Önce Solculuğu ÖğreninL. Adam TV camına kurulmuş, soruyor: - Şimdi bana tek sözcükle yanıt verin: Solcu musunuz, sağcı mısınız? Kime soruyor bunu? Türkiye'de solu seçimle iktidara ta- şıyabilmiş tek isme. Üstelik de ıdeolojık doğrultusunu 40 yıldır koruyabilmiş bir isme... Sosyalist Enternasyonal'de en çok tanınan ve sayılan yurttaşımıza... Bülent Ecevit'e. Adam Abdi Ipekçi'nin gazetesınde bir koşeyı az önce ete geçirmiş. Ipekçi'nin kemiklerini sızlatmakla meşgul: - "Ulusal sol"un solla ilgisi yoktur, "ger\c\"dir. Kim için söylüyor bunu? Ismı solculukla bütünleşmiş; ideolojisi uğruna hapıslere girip çıkmış, ama ödün verme- miş, tutarlılıgını yitırmemış.. uluslararası düzeyde saygın- lığı olan Mümtaz Soysal için. • • • Kanal D'nin Sayın Ecevit'ın katıldığı "So/v Yağmu- nv"programını izlerken, bir gerçek beni bir kez daha rahat- sız erti. Seyirci olmak, oyuncu olmaktan çok daha zordur! Seyirci, uzaktan hataları daha iyi görebilir. Ama sonucu değiştiremez. Hele TV başında, bağırsa da sesini duyura- maz... Iki-üç adam, kendilerini "cin" ve "bilgin", âlemi kör sa- nryordu. Körtenn gözünü açmak ıstıyordu. Gözler açılmalıydı kı, Ecevıt ve Soysal gibilerın "sağcı"; solcu partilerden Özal hayranlığına, oradan da Boyner- destekçıliğine soyunanların.. SHP'yı barajı geçemeyecek duruma getırenlerın.. Atatürk'e ve Kemalizme küfreden- lerin "solcu" olduklan(!) anlaşılsın... • • • Doğuda feodal yapının yıkılmasını savunan; bu amaçla "toprakreformu"nun bayraktarlığını yapan; soruna "sınıf- sal" bir temelden yaklaşan; çözümü "eşityurttaş ve insan haklan"çerçevesındearayan, "sağcı"oluyor... Feodal guç- lerle kol kola, etnikaynmı "sınıfsalaynm"ın onünegeçiren ise "solcu "(!). "Küreselleşme" adı arkasındakı yeni-emperyalizme kar- şı ıseniz; dünyadakı egemen güçler kendı aralannda bü- tünleşirken, Türkiye benzeri ulkelere uyguladıkları "Böl ve yönet!"yönteminm çarpıklığını sergilıyorsanız; "ulusaldev- let"in yeni-emperyalızme direnebilmenın en ıyi yolu oldu- ğuna ınanıyorsanız, "sa^cy"sınız... Küreselleşme adı altın- da ekonominizin ve toplumunuzun paylaşılmasını içinize sindirıyorsanız, "solcu"sunuz(!). Gelışmiş ulkelerin koşullarına ve çıkarlarına göre üretil- miş düşünceleri, kurulmuş plak gıbı tekrarlamak "ilen- c/"liktir ve bol paralarta büyük başında köşe başlarını tut- mak için "yefer"li nedendir... Ama kendı ülkenizın koşul- larını ve çıkarlannı öne alarak düşünce ve çözüm üretmek "gericr\\kttr(\). Eğer siz özelleştırme ile ılgıli bazı sakıncalara dıkkati çe- kiyorsanız ilericilik, "koşulsuz özelleştırme"öen yana ol- maktır... Ama siz Ziraat Bankası ıle Halk Bankası'nın, si- yasal iktidarların elinden alınıp demokratık kooperatif bir- liklerine devnni savunuyorsanız; hemen sızı sergılemek gerekir: - özelleştirmeyı savunduğuna göre "gizli sağcı"s;n/ Kooperatifierı ıskandinav ülkelerinde savunmak "solcu- luk" sayılır; Türkiye'de savunmak ise sağcılık(!). ••• Bunun adı "mantık" mıdır, yoksa yüzsüzce bir "aldatma- ca" mı? Bağımsızlığı değîl bağımlılığı, u/usal çıkarları değil "yeni dünya düzeni"ri\ mı savunmaktır solculuk? Dünyanın en saygın sol egilımlı gazetelerınden Le Mon- de bıle, başyazısında "Kemalızm, bir etnik grubun dığer etnik gruplar üzenndeki bir baskı aracı değildir, laık ve cumhunyetçı bir bütünleşme idealidir" derken; Kemalız- mı bir "baskı ve vahşet"yönetımı olarak nitelendirmek mı- dir solculuk? Sol ideoloji, toplumda ayrıcalıkları olmayanlann, ezilen kesımlerin gereksinmelerinı karşılar. Herkesten daha faz- la, özellikle o kesımler için "dın" de bir gereksınmedir, "u/us"da... Bu dünyadan -yani bu "düzen "den- umudunuz kesildik- çe, "öte dünya" umudunun önemı artar. Birey olarak ezil- dikçe, ulusal dayanışmaya, bir ulus içinde kendinizi güç- lü hıssetmeye ve eziklığinizi o yoldan gidermeye gereksin- meniz çoğalır. Köylü, bu toplumda ayrıcalıklı mıdır? Batılı ülkelerde var olmayan gecekondu insani, Türk solunun tabanından dış- lanması gereken bir kesim midir? "Din" sevenleri RP'ye, "ulus" sevenleri MHP'ye terket- mek mıdir solculuk? Yoksa bol paralı TV ekranlannda ve gazete köşelerinde "kendı kendını tatmin" edip, ıç ve dış bazı güçlerce sırtı sı- vazlanmak mıdır? Destekledığı düşüncelerin sözcüleri ve partileri "rezil" oldukça, "vah vah" dıye ıç çekmek midir? • • • "Sağcı"lan solun en onurlu ve tutarlı kesiminde arayan- lar, yanlış yere bakıyorlar. Sağcı arıyorlarsa "ayna "ya baksınlar! Ve yanlışlığın "cehalef'ten mi, "gafteften mi, yoksa "ihanef'ten mi kaynaklandığına kendileri karar versinler!.. Belediyelerde zorunlu oruç RP ve ANAP'ın ramazan ittifakı • îstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin ramazan ayı ile birlikte başvurduğu "yemekhane kapatma" uygulamasına 16 RP'li ve 14 ANAP'lı ilçe belediyesı de katıldı. İstanbul Haber Servisi- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nın ardından 16 RPile4ANAP"hilçe belediyesi "ramazan ittifakı" oluşturdu. Istanbul'daki tüm RP'li beledıyeler ile 4 ANAP'lı belediye ramazan ayı boyunca yemekhanelenni • kapatarak, oruç tutmayan personele "Vemek ihtiyaçlannızı kendiniz karşüavuı" mesajını verdı. fstanbul Büyükşehır Belediyesi'nın ramazan ayının başlamasıyla birlikte başvurduğu "yemekhane kapatma" uygulamasına RP'lı Beykoz, Beyoğlu. Bayrampaşa, Bağcılar. Eyüp. Esenler. Gaziosmanpaşa. Güngören, Kartal, Kâğıthane. Pendık, Sanyer, Sultanbeyli. Tuzla ve bmraniye beledıyelen de katıldı ANAP'lı Fatih, Bakırköy ve Avcılar beledıyelen de personele öğle yemeğı venlmesı uygulamasına "ramazan" nedeniyle; yıne ANAP'lı Bahçelievler Belediyesı ise "tadilaf nedeniyle bayram sonuna kadar ara verdıklenni açıkladılar Anadolu Ajansı muhabırinın konuyla ilgıli sorusunu yanıtlayan RP'lı Bayrampaşa Belediye Başkan Yardımcısı .Vluharrem Kavurgacı ise. "Ramazan ayı münasebetiyle öğle vemeği v«rmivoruz. Ancak iftar vemeği veriyoruz. Belediyedeki tüm çalışanlar oruç tutuyor. Zaten bir tek kişi bile bize, "ramazan a>ında öğle yemeği çıkartın" demedi. Bizdeyemek vermiyoruz" dedı. RP'lı Sanyer Belediyesi'nin Özel Kalem Müdürü Baki Karadeniz de. "Yemekhaneniz neden kapalı?" sorusuna tepki göstererek. "Ne var bunda? Ramazan ve herkes oruç tutuyor" yanıtını verdi Bu aradaSHP, DSPveCHP'lı tüm beledıyeler ile ANAP'lı Şişlı ve Büyükçekmece beledıyelen ise ramazan suresınce çalışanlanna öğle yemeği vermeyı sürdürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle