Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ŞUBAT1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye, dünyada en
çok suç işlenen 7 ülke
arasında. 12 Eylül'den
sonra sayıs hızİa artan
cezaevferine yeniteri
ekkniyor. Insan
haklanndan sorumJu
Devlet Bakanı
Köylüoğtu, 'Yeni
cezaevienVyeni
gardiyanlar ve demir
pannakhklar
arkasındaki insanlann
sayısım çoğaltmak,
çağdaş ve insani bir
tutum değildir' diyor.
Türkiye, cezaevizengmi• 12 Eylül'den sonra cezaevi sayısının hızla arttığı,
42'si E tipi ol mak üzere toplam 610 cezaevinin
bulunduğu bildirildi. Her kente ortalama 8, 100 bin
kişiye ise bir hapishane düştüğü kaydedildi.
ERGÜN AKSOY
ANKARA-Cezaevlerinin sa-
yısının, 42'si E tipi olmak üzere,
toplam 610'a ulaştığı, ortalama
her kente 8, 100 bin kişiye de 1
cezaevi düştüğübelirlendi. 1200
kışıden bir kişinın tutuklu veya
hükümlü oldugunu belirten yet-
kililer, bu oranın Türkiye ortala-
masının çok üzerinde seyrettiğı-
ne dikkat çektiler. 610 cezaevın-
deki tutuklu ve hükümlü sayısı-
nın yaklaşık 50 bin oldugunu be-
lirten insan haklanndan sorum-
lu Devlet Bakanı Azimet Köylü-
oğlu. "Yenicezaevleri>aratmak,
demir parmaklıklar arkasında-
ki insanlan çoğaltmak, çağdaş ve
insani değildir. fş, aş ve egitim
alanlan yaratmaliyız" dedi.
Türkiye"nin dünyada en fazla
'suç' işlenen 7 ülke arasında bu-
lunduğu bildirildi. DGM'lerde
yargılanan sanık sayısının artma-
sı nedeniyle. mevcut cezaevleri-
nın yetersız kaldığı. 12 Eylül 'den
sonra yenı cezaevlennın yapımı-
na hız verildıği kaydedildi. Tür-
kiye'de 42'si E tipi olmak üzere.
610 cezaevi bulunuyor. Siırt.
Mardın-Midyat, Dıyarbakır \e
Şırnak cezaev ı inşaatlannın da
tamamlanmasıyla bu sayı 614'e
ulaşacak.
Yeni cezaevi çözüm değil
Halen Dıyarbakır DGM'de
yargılanan sanık sayısının yak-
laşık 3 bin olduğuna dikkat çeki-
lırken, yapılan ıstatistıkler sonu-
cu. 76 vılayetın herbırine ortala-
ma 8, 100bin kişiye de bir hapis-
hane düştüğü belirlendi. Her
1200 kışiden bınnın tutuklu ve-
ya hükümlü oldugunu belirten
Adalet Bakanlığı vetkılılen. şun-
lan söylediler: "Ortava çıkan
tabJo, Türkiye ortalamasının çok
üzerinde. 5-6 jıl önce vargılanan
sanık sayısı binle ifade edilirken,
bugün bu say19-10 bin dolayuıda-
dır. Sanık sayısı çoğaidıkça mev-
cut ceıaev lerinin sa>ısı da jeter-
siz gelivor. Artış bövle sürersc,
önümüzdeki vıllarda yeni ceza-
evlerinin vapımı programa alı-
nır."
Devlet Bakanı Köylüoğlu,
mevcut 610 cezaev inde bulunan
tutuklu ve hükümlü sayısının
yaklaşık 50 bin oldugunu belir-
terek şöyle dedı:
"Maddi ve manevi yönden ye-
terli derecede mutlu olan insan-
lann suç işleme eğüimleri ya hiç
olmaz ya da çok az olur. Âdaiet
sistemindecezaev lerinin yeri var-
dır. ancak cezaev lerinin sayısını
arttırmak çözüm değildir. Suç iş-
leme oranını azaltmak, insanlara
eğitim ve iş olanağı vermekle dü-
şürülür. Bir okul veya iş alanı aç-
mak, pek çok cezaevini kapat-
mak anlamına gelir. Eğitim ve iş
alanlan acmavı öncelikli hedef
olarak görmeliyiz. Suç işleme do-
ğuştan gelen kalıtımsal bir niteiik
değildir. Suç işleme, ekonomik,
sosyal, toplumsal ve kültürei ko-
şulîann bir sonucudur."
Insanlann yaşamına yön veren
en temel dürtüienn aş ve ış oldu-
gunu belirten Köylüoğlu, görüş-
lerinı şö>le dıle getirdi
"İnsan haklanna ve demokra-
siye savgılı olan siyasi iktidarlar
için cezaev leri çıkış volu değildir.
Yeni cezaev leri. veni gardiyanlar
ve demir parmaklıklar arkasın-
daki insanlann savısını çoğalt-
mak, çağdaş ve insani bir tutum
değildir. Çözüm, daha çok fabri-
ka, daha çok eğitim,daha çok de-
mokrasi, daha çok insan haklan,
daha çok banştan geçer."
Adnan
Kahveci
lıyoranı
tstanbul Haber Servisi - Eşıy-
le birlikte geçırdiğı bir trafik ka-
zası sonucu yasamını yıtıren es-
ki Devlet, Maliye ve Gümrük
Tekel Bakanı Adnan Kahveci,
ölümünün ikinci yıldönümünde
anılıyor. Adnan Kahveci ve eşi
için bugün Yakacık'taki mezan
başında bir anma töreni yapıla-
cak. Köprübaşı Kültür ve Yar-
dımlaşma Demeği tarafından sa-
at 13.30'da başlayacak törene
Kahvecı'nin aılesi. yakınları ve
bazı bürokratlar katılacak. Ba-
kırköy Belediye Başkanı AHTa-
Up Ozdemir de İCahveci'nın
ölüm yıldönümü nedeniyle Yu-
nus Emre Kültür Merkezi'nde
bir anma toplantısı düzenliyor.
BUCA VE AYDIN CEZAEVLERİNDE 28 KİŞİNİN DURUMU AĞIRLAŞTI
Açlık grevi 47. gününde
NECATİAYGIN
İZMİR - Tutuklu ve hükümlülenn
sürdürdüğü açlık grevleri Buca
Cezaevi'nde 47, Aydın E Tipi
Cezaevi'nde ise 37. güne ulasırken.
eylemcilerin sağlık durumlannın daha
da kötüye giftiği bildiriliyor. Buca'da
18'i ağır, 70 kişinin hasta olduğu,
Aydın E Tipi Cezaevi 'nde de durumu
ağırlaşan 30 kışıden 10'unun hastaneye
kaldınldığı öğrenıldi.
Sorunun çözümü ıçın tzmır Barosu
ikıncı kez devreye gırdı Cezaevıne
gözlemcı olarak giden avukatlann
gırişımi üzerine tutuklu temsilcılenyle
cezaevi yönetıcılerinın karşılıkJı
görüşmelen sağlandı. Buca
Cezaevi'ndekı eylemi destekleyen ve
SHP ıl bınasında eylemlerinı
sürdürürken gözaltına alınan 55'i kadın
69 tutuklu yakını, Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ve
SHP il binasını ışgal ettıklen savıyla
Izmır Cumhuriyet Savcılığı'na sevk
edildi. Buca Cezaevi'nde 250
tutuklunun sürdürdüğü açlık grevinde.
Kazun Ateş, H. Hayri Tekin, Remzi
Kıran, Veysi Tüzel, Hayval Kaya, Kadri
Kaya, A. Kadtr Eraslan. Mehmet
Ermiş, Kadri Issı, Neslihan Göktepe,
Mürüvvet Küçük, Nurav Özçeiik,
Hürya Turunç, Vefa Kartal, Davut
Kaya, Şükrü Topkan, Esat Turan ve
İrfan Kalan 'ın sağlık durumlannın
ağır olduğu öğrenıldi Cezaevi Savcısı,
Yaşar Aslan. cezaev ı doktorlannın
koğuşlara kadargırerek eylemcıleri
sağlık kontrolünden geçırdiklerinı
belırterek şunlan söyledi: "Tutuklular,
doktor muayenesini kabul etmiyor.
Doktorlar, günde üç-dört kez koğuşlara
kadar girerek sağlık taraması
yapıyoriar. Doktorianmız 24 saat görev
yapıyor. Doktorlann gerekli görmesi
halinde hastalan, gerekirse zoria devlet
hastanesine göndereceğiz."
Izmır Baro Başkanı Kasım Sönmez.
Buca Cezaevf nde Başkan Yardımcısı
CaferÖzkan ıle yönetım kurulu üyelen
Mustafa Ufacık, Zeynep Şişli'nin
cezaevi yönetımı ve tutuklu
temsilcılenyle ayn a>n görüştüklenni
belırtti. Sönmez. "Açlık grevinin
bhirilmesi konusunda cezaevi vönetimi
ile tutuklu temsilcileri bir araya gelerek
tutuklulann taleplerini tekrar
tartıştılar. Açlık grevinin bitirilmesi
konusunda gereken ortamın sağlanması
için karşdıklı diyaloğun sürdürüleceği
beürtildi" dedı. Aydın E Tipi
Cezaevı'nde açlık grevı 37. gününe
ulasırken, Aydın Cumhunyet
Başsavcısı İhsan Taşkın, hükümlü ve
tutuklulann taleplerinın kabul
edilmesinin mümkun olmadığını
belırterek, "Yönetmeüği ancak
bakanlık değiştirir"dedı.
Aydın'a gıden Izmır Barosu
avukatlanndan Kemal Bilgiç. 112
hükümlü ve tutuklunun eylemının 37.
gününü doldurduğunu belırterek.
"Müvekkillerimle vaptığım göriişmede,
30 kişinin hasta okİuğunu öğrendim.
Hastalardan. Mehmet Tan, îzzertın
Öztunç, M. Emın Karatay, Mehmet
Omaç, Alı Kaya. Halil Kurt, Alaattin
Akbaş. Şerafettin Madak. Burhan llik.
Hamıt Coşkun Aydın Devlet
Hastanesine kaMınlmışlar" dedı.
'Kara liste'ye
turizmci tepkisi
: Türkiye'yi tanıtıp anlatacaksın ki,
önyargılı olan da yanlış düşündüğünü anlasın.
BflkSnMC Önyargıyla yapılmış hiçbir şeye göz
yummuyoruz. Onlar gelıp bizimle pazarhk yapmak
ısteyecek.
YUSUFÖZKAN
ANKARA - Turizm Bakanlı-
ği'nın, tanıtım amacıyla verece-
ğı reklamlarla ılgilı olarak Tür-
kiye aleyhıne haberler yayımla-
yan ve PKK propagandası yapan
yabancı basın kuruluşlannı 'ka-
ra liste'ye alması, turizmcılerin
eleştirisine neden oldu.
Bu tür kuruluşlara ılan yasağı
getirilmesi yerine, venlecek ılan-
larla Türkiye'ye yönelik önyar-
gılann yıkılması gerektığını kav -
deden turizmciler, "Bu uygula-
ma, tek tip, şabfonla iş vapan bir
ülke imajı veriyor" dediler. Tu-
rizm Bakanlığı Müsteşan Nazif
Ekzen ise kara lısteye alınan ku-
ruluşlann, Türkiye aleyhine ka-
sıtlı yayın yaptıklannı belırterek
"Benim geçen yılki tanıtma büt-
çem 36.5 milyon dolardL Büyük
bir rakam. Niye elimdeki bu ara-
cı aktif olarak kullanmayayun.
Türkiye'ye karşı önyargılı hiçbir
göriişe göz vTimmam" dedi.
Turizm Bakanlığı, PKK pro-
pagandası yaptıklan ve Türkiye
aleyhine haber yayımladıklan
gerekçesıyle yurtıdışna bazı der-
gi ve gazetelen kara lısteye ala-
rak 1995 yılı reklamlannın dur-
durulmasını kararlaştırdı. Ba-
kanhğın bu ginşimi, PKK terö-
rü, DEP mılletvekillerinin doku-
nulmazlıklannın kaldınlması ve
hapse atılması. çeşitlı insan hak-
lan ihlalleri nedeniyle geçen yıl
son derece kötü bir sezon geçi-
ren Türk rurizmcılerinin eleştiri-
sine hedef oldu.
Eski TÜRSAB Akdenız Böl-
gesel Yürütme Kurulu Genel
Sekreteri ve Feronia Turizm Yö-
netim Kurulu Başkanı Abdullah
Tekin. bakanlığın girişıminin,
"tek tip, şabionla iş yapan devlet
ünajr verdığını belirterek '•Ba-
kanlığın tavnna katılnuyorum.
Ortada büyük bir kasıt yoksa, bu
girişim gereksiz" dedı. Tekin,
"Eğerben, 'Şu dergi benım lehi-
me yazıyor, ona reklam vereyim'
dersem olmaz. Aleyhine yazanın
da bir okuyucusu, izleyicisi var.
Ona da Uan ver ki daha m öğren-
sin. Türkive'vi bu şekilde tanıüp
anlatacaksın ki, yanlış düşündü-
ğünü anlasın.Asıl. önyargılı dü-
şünene Türkiye'nin anlatılması
gerekir"dedi.
Bakanlı Müsteşan Nazif Ek-
zen ise tunzm pazannda aktıf
olan basın kuruluşlannın hangi-
sinın ön yargılı, hangısınin ob-
jektıf oldugunu bakanlığın yurt-
dışındakı elemanlannın çok ıyi
bildığıni anlatarak, "Butürdav-
ranışlar karşısında benim bir ref-
leksün bu. Onlar daha sonra be-
nimle bu konuyu yeniden görüş-
me gereği duyarlar. Gelip pazar-
hk etmek istener. Türkiye'ye kar-
şı önyargıyla yapılmış hiçbir şeye
göz yummuyoruz" dedı.
Milli Eğitim Bakanlığı Ödül ve Disiplin Yönetmeliği değişti
Bunlar suç değil
# İ'zerinde veya okuldaki eşyası arasında kumar aracı
bulundurmak.
# Açık-saçık yayınlan, yazı ve resimlen. ses bandı. fılm,
fotoğraf, dia ve benzeri araçlan okula, okula bağlı yerlere
sokmak veya yanında bulundurmak.
# Okul içinde ve dışında öğretmenlere, yönetkilere,
devletin güvenlik görevlilerine ve okulun hizmetlilerine karşı
kovnıak. Güvenlik güçlerine kaba ve savgısız dav ranmak.
# Okulda veya bağlı yerlerde yetkisi olmaksızın arama,
herhangi bir kimsenin eşyasına el koyma, postalannı açma
gibi e> lemlen düzenlemek.
# Kopya yapmak, kopya vermek veya kopya yapılmasına
yardım etmek.
# Ahlak kurallanyla bağdaşmayan davranışlarda
bulunmak, ahlak dışı yerlere gitmek, arkadaşlannı böyle
yerlere gitmeye zorlamak.
Disiplin cezalan hafifledi;
kopyanın da tadı kalmadı
EMİNE KAPLAN
ANKARA - Ortaöğretım kurumlannda,
kopya çckmek, kumar aracı bulundurmak,
pornografik yayınlan okula getırmek, gü-
venlik kuvvetlerine kaba davranmak, yöne-
tici ve öğretmenlere karşı gelmek gibi dav-
ranışlar, disiplin cezalan kapsamından çıka-
nldı. Okullarda uygulanan kılık ve kıyafet
yönetmeliği de esnek hale getırildi.
Mıltı Eğitim Bakanlığı Ödul ve Disiplin
Yönetmeliği'yle. 'uzunsiireli uzakfaştırma'
ve 'uzun süreü vetasdikname ile uzaklaştır-
ma' cezalan yürürlükten kaldınlırken. okul-
larda oluşturulacak disiplin kurullannda
okul aıle bırliği temsılcısıne de söz ve oy
hakkı tanındı.
Yenı yönetmeliğe göre, bazı davranışlara
verilen disiplin cezalan hafıfletilirken. ba-
zı davranışlarda ceza kapsamından çıkanl-
dı. Eskı yönetmelik uyannca 'u>arma-kuıa-
ma-mahnımiyet, kısa siireli uzaklaştırma,
uzun süreli uzaklaştırma ve tasdikname ile
uzaklaştırma cezalan' gerektiren. ancak ye-
nı yönetmelıkte yer venlmeyen davranış-.
lardan bazılan şunlar:
-Okul müdüriüğünden izin almadan okul
hakkında bilgi vermek amacıyla basın top-
lantısı düzenlemek.
- Okul müdüriüğünden ızin almadan okul
ıçınde toplantı yapmak, nuruk söylemek.
konferans, konser, temsil, tören, açık oru-
rum, forum ve benzen etkınlikler düzenle-
mek
- Sınavda bulunduğu halde sınav kağıdı-
nı vermemek.
-Okul müdüriüğünden izin almadan okul
içinde kulüp ve benzerierini kurmak veya
kuruluşlarda ctkinlikte bulumak, okulun
adını kullanarak gezi,ça>, eglence, konser gi-
bi etkınlikler düzeniemek. sergi açmak, yıl-
lık albüm, amblenı, rozet bastırmak.
Yenı yonetmelikle, öğrencinın tek başına,
başkasından etkilenmeksizin kopya çekme
gınşımi ceza kapsamından çıkanîırken. 'zor
kullanarak veya tehditfc kopya yapmak ve-
va yapümasını sağlamak' ya da 'kendi yeri-
ne başkasını sınava sokmak, başkasının ye-
rinesınavaginnek'davranışı suç olarak ka-
bul edildi.
Yönetmelıkte, disiplin cezalannı gerek-
tiren davranışlarbölümüne 'özürsüz olarak
bayram törenlerine katılmamak', 'milli ve
manevi degeneri sözle. yazıvla veya başka
bir şekilde aşağılamak, bu değerlere küfret-
mek' eylemlen eklendı.
Yenı yönetmeliğe göre kılık kıyafet yö-
netmeliğıne uymayan öğrencilere yalnızca
'uyarma-kınama-mahnımiyet'cezası ver-
ılecek.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KJŞLALI
Önce Solculuğu ÖğreninL.
Adam TV camına kurulmuş, soruyor:
- Şimdi bana tek sözcükle yanıt verin: Solcu musunuz,
sağcı mısınız?
Kime soruyor bunu? Türkiye'de solu seçimle iktidara ta-
şıyabilmiş tek isme. Üstelik de ıdeolojık doğrultusunu 40
yıldır koruyabilmiş bir isme... Sosyalist Enternasyonal'de
en çok tanınan ve sayılan yurttaşımıza... Bülent Ecevit'e.
Adam Abdi Ipekçi'nin gazetesınde bir koşeyı az önce
ete geçirmiş. Ipekçi'nin kemiklerini sızlatmakla meşgul:
- "Ulusal sol"un solla ilgisi yoktur, "ger\c\"dir.
Kim için söylüyor bunu? Ismı solculukla bütünleşmiş;
ideolojisi uğruna hapıslere girip çıkmış, ama ödün verme-
miş, tutarlılıgını yitırmemış.. uluslararası düzeyde saygın-
lığı olan Mümtaz Soysal için.
• • •
Kanal D'nin Sayın Ecevit'ın katıldığı "So/v Yağmu-
nv"programını izlerken, bir gerçek beni bir kez daha rahat-
sız erti.
Seyirci olmak, oyuncu olmaktan çok daha zordur!
Seyirci, uzaktan hataları daha iyi görebilir. Ama sonucu
değiştiremez. Hele TV başında, bağırsa da sesini duyura-
maz...
Iki-üç adam, kendilerini "cin" ve "bilgin", âlemi kör sa-
nryordu. Körtenn gözünü açmak ıstıyordu.
Gözler açılmalıydı kı, Ecevıt ve Soysal gibilerın "sağcı";
solcu partilerden Özal hayranlığına, oradan da Boyner-
destekçıliğine soyunanların.. SHP'yı barajı geçemeyecek
duruma getırenlerın.. Atatürk'e ve Kemalizme küfreden-
lerin "solcu" olduklan(!) anlaşılsın...
• • •
Doğuda feodal yapının yıkılmasını savunan; bu amaçla
"toprakreformu"nun bayraktarlığını yapan; soruna "sınıf-
sal" bir temelden yaklaşan; çözümü "eşityurttaş ve insan
haklan"çerçevesındearayan, "sağcı"oluyor... Feodal guç-
lerle kol kola, etnikaynmı "sınıfsalaynm"ın onünegeçiren
ise "solcu "(!).
"Küreselleşme" adı arkasındakı yeni-emperyalizme kar-
şı ıseniz; dünyadakı egemen güçler kendı aralannda bü-
tünleşirken, Türkiye benzeri ulkelere uyguladıkları "Böl ve
yönet!"yönteminm çarpıklığını sergilıyorsanız; "ulusaldev-
let"in yeni-emperyalızme direnebilmenın en ıyi yolu oldu-
ğuna ınanıyorsanız, "sa^cy"sınız... Küreselleşme adı altın-
da ekonominizin ve toplumunuzun paylaşılmasını içinize
sindirıyorsanız, "solcu"sunuz(!).
Gelışmiş ulkelerin koşullarına ve çıkarlarına göre üretil-
miş düşünceleri, kurulmuş plak gıbı tekrarlamak "ilen-
c/"liktir ve bol paralarta büyük başında köşe başlarını tut-
mak için "yefer"li nedendir... Ama kendı ülkenizın koşul-
larını ve çıkarlannı öne alarak düşünce ve çözüm üretmek
"gericr\\kttr(\).
Eğer siz özelleştırme ile ılgıli bazı sakıncalara dıkkati çe-
kiyorsanız ilericilik, "koşulsuz özelleştırme"öen yana ol-
maktır... Ama siz Ziraat Bankası ıle Halk Bankası'nın, si-
yasal iktidarların elinden alınıp demokratık kooperatif bir-
liklerine devnni savunuyorsanız; hemen sızı sergılemek
gerekir:
- özelleştirmeyı savunduğuna göre "gizli sağcı"s;n/
Kooperatifierı ıskandinav ülkelerinde savunmak "solcu-
luk" sayılır; Türkiye'de savunmak ise sağcılık(!).
•••
Bunun adı "mantık" mıdır, yoksa yüzsüzce bir "aldatma-
ca" mı?
Bağımsızlığı değîl bağımlılığı, u/usal çıkarları değil "yeni
dünya düzeni"ri\ mı savunmaktır solculuk?
Dünyanın en saygın sol egilımlı gazetelerınden Le Mon-
de bıle, başyazısında "Kemalızm, bir etnik grubun dığer
etnik gruplar üzenndeki bir baskı aracı değildir, laık ve
cumhunyetçı bir bütünleşme idealidir" derken; Kemalız-
mı bir "baskı ve vahşet"yönetımı olarak nitelendirmek mı-
dir solculuk?
Sol ideoloji, toplumda ayrıcalıkları olmayanlann, ezilen
kesımlerin gereksinmelerinı karşılar. Herkesten daha faz-
la, özellikle o kesımler için "dın" de bir gereksınmedir,
"u/us"da...
Bu dünyadan -yani bu "düzen "den- umudunuz kesildik-
çe, "öte dünya" umudunun önemı artar. Birey olarak ezil-
dikçe, ulusal dayanışmaya, bir ulus içinde kendinizi güç-
lü hıssetmeye ve eziklığinizi o yoldan gidermeye gereksin-
meniz çoğalır.
Köylü, bu toplumda ayrıcalıklı mıdır? Batılı ülkelerde var
olmayan gecekondu insani, Türk solunun tabanından dış-
lanması gereken bir kesim midir?
"Din" sevenleri RP'ye, "ulus" sevenleri MHP'ye terket-
mek mıdir solculuk?
Yoksa bol paralı TV ekranlannda ve gazete köşelerinde
"kendı kendını tatmin" edip, ıç ve dış bazı güçlerce sırtı sı-
vazlanmak mıdır? Destekledığı düşüncelerin sözcüleri ve
partileri "rezil" oldukça, "vah vah" dıye ıç çekmek midir?
• • •
"Sağcı"lan solun en onurlu ve tutarlı kesiminde arayan-
lar, yanlış yere bakıyorlar.
Sağcı arıyorlarsa "ayna "ya baksınlar!
Ve yanlışlığın "cehalef'ten mi, "gafteften mi, yoksa
"ihanef'ten mi kaynaklandığına kendileri karar versinler!..
Belediyelerde zorunlu oruç
RP ve ANAP'ın
ramazan ittifakı
• îstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin ramazan ayı ile
birlikte başvurduğu "yemekhane kapatma" uygulamasına
16 RP'li ve 14 ANAP'lı ilçe belediyesı de katıldı.
İstanbul Haber Servisi-
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nın ardından 16
RPile4ANAP"hilçe
belediyesi "ramazan ittifakı"
oluşturdu. Istanbul'daki tüm
RP'li beledıyeler ile 4
ANAP'lı belediye ramazan ayı
boyunca yemekhanelenni
• kapatarak, oruç tutmayan
personele "Vemek
ihtiyaçlannızı kendiniz
karşüavuı" mesajını verdı.
fstanbul Büyükşehır
Belediyesi'nın ramazan ayının
başlamasıyla birlikte
başvurduğu "yemekhane
kapatma" uygulamasına RP'lı
Beykoz, Beyoğlu.
Bayrampaşa, Bağcılar. Eyüp.
Esenler. Gaziosmanpaşa.
Güngören, Kartal, Kâğıthane.
Pendık, Sanyer, Sultanbeyli.
Tuzla ve bmraniye
beledıyelen de katıldı
ANAP'lı Fatih, Bakırköy ve
Avcılar beledıyelen de
personele öğle yemeğı
venlmesı uygulamasına
"ramazan" nedeniyle; yıne
ANAP'lı Bahçelievler
Belediyesı ise "tadilaf
nedeniyle bayram sonuna
kadar ara verdıklenni
açıkladılar Anadolu Ajansı
muhabırinın konuyla ilgıli
sorusunu yanıtlayan RP'lı
Bayrampaşa Belediye Başkan
Yardımcısı .Vluharrem
Kavurgacı ise. "Ramazan ayı
münasebetiyle öğle vemeği
v«rmivoruz. Ancak iftar
vemeği veriyoruz. Belediyedeki
tüm çalışanlar oruç tutuyor.
Zaten bir tek kişi bile bize,
"ramazan a>ında öğle yemeği
çıkartın" demedi. Bizdeyemek
vermiyoruz" dedı.
RP'lı Sanyer Belediyesi'nin
Özel Kalem Müdürü
Baki Karadeniz de.
"Yemekhaneniz neden
kapalı?" sorusuna tepki
göstererek. "Ne var bunda?
Ramazan ve herkes oruç
tutuyor" yanıtını verdi Bu
aradaSHP, DSPveCHP'lı
tüm beledıyeler ile ANAP'lı
Şişlı ve Büyükçekmece
beledıyelen ise ramazan
suresınce çalışanlanna öğle
yemeği vermeyı sürdürüyor.