Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•5SUBAT1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yargıtay: Memur
sendikalanı yasal
• ANKARA (UBA)-
Yaıgıtay, Türkıye'de memur
sendikalannın yasal
olduğuna karar verdi.
Yargıtay Dördüncü Hukuk
Dairesi'nin karannda, yerel
mahkemenin kamu
çalışanlan lehine hükûm
verdigi ve tçişleri
Bakanlığı'nın karan temyiz
ettıği belırtilerek şöyle
denildi: "Davacı Içışleri
Bakanlığı vekili, ızınsız ve
yasaya aykın olarak
kurulduğunu ileri sürerek
Tarım Işkolu Kamu
Çalışanlan Sendikası'mn
(Tanm-Sen) tüm
faalıyetlerinin durdurularak
kapatılmasına karar
verilmesı talep ve dava
edilmiş davalı vekili,
memurlann sendika
kurmalannı önleyen bır yasa
hükmü bulunmadığını.
aksine onaylanan
mılletlerarası sözleşmelerin
bağlay ıcı hükümlerine göre
memurlann sendika kurma
haklannın mevcut olduğunu
belirterek davanın reddini
savunmuş, mahkemece
sendika özgürlüğüne ve
örgütlenme hakkının
korunmasına ilişkin 87 sayılı
ve kamu hızmetinde
örgütlenme hakkının
korunmasına ve istihdam
koşullannın belırlenmesi
yöntemlerine ilişkin 151
sayılı Uluslararası Çahşma
Örgütü'nün sözleşmelerinin
kabul edilmiş bulunmalanna
rağmen uygulama açısından
iç hukukumuzca herhangı bir
duzenleme yapılmadığından
davanın reddine karar
vermiştir."
Çakmur: Ucuz
yolu seçmeyelim
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Eski Izrnir
Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur,
hakkında sürdürülen
yolsuzluk ve zimmet gibi
ağır suçlamalara ilişkin
yaptığt basın toplantısında.
"Dedikodu ve enkaz
edebiyatı hıç kımseye yarar
sağlamaz. Partiler, belediye
başkanlan, geçmiş
yöneticılen karalamak için
mi yoksa hizmet için mi
seçildıler° Lütfen ucuz yolu
seçmeyelim. bu kavgalara
son verelim" dedi.
Bakan Cevheri:
Bu ülke hepimizin
• ESKİŞEHİR(AA)-
De\ let Bakanı Necmeftin
Cevheri, Türkiye'nin laik bir
toplum düzeninden
vazgeçmesinin mümkûn
olmadığını söyledi.
Demıryol-lş Sendikası
Eskışehır Şubesi"nin genel
kuruluna katılan Bakan
Cevheri, "Şu anda Eskışehir
topraklannda bulunuyoruz.
Büyük Türk ozanı Yunus"un
'Benı benden ayırma" dediği
gibi, biz de Allah'a 'Bizi
benligimizden ayırma,
toprağımızdan ayırma'
diyoruz. Bu ülke, varlanyla
yoklanyla hepimizindir."
Çebi: hükümetten
çekiimeyiz
• ANKARA (ANKA) - DYP
Samsun Milletvekilı TBMM
Araştırma Komisyonu
Sözcüsü Mehmet Çebi,
hükümetin aldığı önlemlerle
Türkiye'nin 1996yılında
aydınlığa çıkacağını
belirterek "Buna kimseyi
ortak etmeyiz hükümetten
çekiimeyiz'' dedi. Çebi,
Özelleştirme. tüketiciyi
koruma. rekabet yasalanyla
ve alınan dığer önlemlerle
1996 hedeflerinin rutacağını,
Türkiye'nin aydınlığa
çıkacağını ifade etti.
Enbakandan yeni
kararlar
• ANKARA (IBA)-RP
lideri Erbakan, partıde
saflan sıklastırmaya başladı.
Erbakan, ana karargâhı
korumaya aldı. Edinilen
bilgilere göre. yeni döneme
seçim karargâh başkanlannı
ve taşra teşkılatlannı
reorganıze ederek hızlı
başlayan Erbakan. belediye
başkanlannı da ön plana
çıkarma karan aldı.
Demiral hakkında
inceleme
• AMOVRA(ANKA)-
Ankara Devlet Güvenlik
Markemesı Başsavcısı
Nus-et Demiral'ın Refah
Partsi ıle ilgıli sözleri,
başna bela oldu. RP Grup
Başcanvekili Şevket Kazan,
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral'ın, bir süre
öncc çeşıtli gazetelerde yer
alar "PKK'nin uzantısı DEP,
şeriıtçılann uzantısı RP'dir"
ve ' DEP'e yapılan RP'ye de
yapİMn" şeklındeki sözlerini
bır -oru önergesıyle Meclis
günlemıne getirdi.
Timisi, görevin çoğunluğa sahip partiye verilnıesi gerektiğini ileri sürdü
4
Hiikümeti Cfller kıırar'ANKARA (Cumhuriyei Bürosu) -
Cumhurbaskanı Sülevman Demirel'in
yeni bir hükümet gereği ve yeni
hükümeti kurma görevini DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'e vermek zorunda
olmadığına ilişkin açıklamalanna
DYP'den sonra, SHP'den de sert tepki
geldi. SHP Genel Sekreteri Mustafa
Timisi Cumhurbaskanı Süleyman
Demirel'in 'bu koalisyonun miman'
olduğunu anımsatarak. "Sayın
Cumhurbaskanı, bir hükümet
bunalımından söz ederken ney in peşinde
olduğunu. nasıl bir çözüm düşündüğünü
açıklamak durumundadır.
Cumhurbaşkanlığı bunahm yaratma
makamı değildir. Sayın
Cumhurbaskanı, bu hükümetin
desteğiyle cumhurbaşkanhğı görevini
yürütniektedir" dedi. Timisi aynca,
'adu yapısı ne olursa olsun bu
koalisyonun sürecegini' bildirdi.
Demirel'in son değerlendirmelerine
koalisyon ortaklanndan art arda tepkiler
geldi. DYP'lilerin eski genel
başkanlanna 'kırgınlıklan'nı dile
getirmesinin ardından. SHP'liler de
Demirel'in 'Çankaya'ya nasıl çıktıgını'
anımsatıp, sert sitem ve eleştiriler
yönelttiler. Mustafa Timisi, dün
düzenlediği basın toplantısında,
Türkiye'nin önemli atılımlan
gerçekleştireceği 1995 yılının yapay
sorunlarla heba edilmemesini istedi.
Tımısı, "Daha demokratik bir anayasa,
daha istikrarlı bîr ekonomi gibi çözüm
bekleyen sorunlann beklemeye artık
tahammülü kalmamıştır" dedi ve
sözlenni şöyle sürdürdü: "Türkiye'de
bugün bir hükümet sorunu yoktur.
SHP-DYP koalisyon hükümetinin
kurulması gerekçeleri varnğını
sürdürmektedir. Sayın Cumhurbaskanı,
bir hükümet bunalımından söz ederken
neyin peşinde olduğunu, nasıl bir çözüm
düşündüğünü açıklamak
durumundadır. Cumhurbaşkanlığı
makamı bunahm yaratma makamı
değildir.*1
Tımısı, şu andakı parlamento
antmetiğinden başka bir hükümet
çıkarmanın da pek olanaklı olmadığına
dikkat çekerek. "Sosyal demokratlarla
merkez sağın koalisyonu. adı, vapısı ne
olursa olsun sürecektir, sürmelidirf
dedi. Timisi, "Hükümette kalmamıza
karar verecek olan bütünleşnıiş partinin
parti meclisidir" diye konuştu. Timisi,
Demirel'in *Hükümet kurma görevini
Çiller'e vermeyebiJirim'' sözleri
anımsatılarak yöneltılen bir soruyu,
"Cumhurbaşkanı bu koalisyonun
mimandır. Demokrasüerde, hükümeti
kurmada çoğunluk partisinin genel
başkanı göreve davet ediür, gelenek
budur. DYP en çok sandalyeye sahip
parti olduğuna göre onun genel
başkanına görev vermek, geleneklere
uygun bir tarzdır" diye yanıtladı
Başbakan Tansu Çiller'in ABD'deki serveti ANAP'ı Amerika'da dedektiflik yapmaya itti
ANAP ajan gibi Çiller'in peşindeOSMANAYDOĞAN
ANKARA - Başbakan Tansu
Çiller ve eşı Özer Uçuran Çil-
ler'in Amerika Bırleşik Devlet-
!eri 'nde (ABD) ortaya çıkan mil-
yarlarca liralık malvarlığından
hareket edilerek kurulan TBMM
Araştırma Korrusyonu'nun iler-
leme kaydedememesi, ANAP'ı
ABD'de dedektiflik yapmaya it-
tı. Nevv York'ta "hukuk bürosu"
adı altında calışan ve dedektiflik
yöntemleri uygulayan araştırma
kuruluşlanyla anlaşan ANAP Is-
tanbul Milletvekili Selçuk Ma-
ruflu. bugüne kadar vaklaşık 3
bin dolar harcayarak Çiller aile-
sinin ABD'deki ticari faaliyetle-
nrun bır bölümünü ortaya çıkar-
dı. Hazırladıklan ön rapor bıle
Çiller ailesinın canmı sıkmaya
yeten "Kaye Scholer DecLsion
Strategies International Inc." fir-
ması, şu anda Çiller çiftı ve or-
taklan Yunanlı ChristopherGis-
tis'in, şirket kayıtlannın gızli tu-
tulduğu Massachusetts eyaletin-
deki ticari faalıyetlerini ortaya
çıkarmaya calışıyor.
Çiller aılesinin ABD'de bulu-
nan ış merkezi, otel, apartman ve
villalan ortaya çıktığında iktidar
partisı liderinin hassas noktasını
bulan ANAP kurmaylan, muha-
lefet çalışmalannı bu temel üze-
rine oturttular. Konu aylarca ka-
muoyunda tarnşıürken, Çiller ai-
iesinin yurtiçi ve yurtdışındaki
ticari faaliyetleri mercek altına
alındı.
Konuyu TBMM'ye bir araştır-
ma önergesi vermeye kadar gö-
türen ANAP'lılar, DYP ve
SHP'nin direnmesi üzerine, an-
cak tüm liderleri ve yakınlannı
araştıracak bir komisyonun ku-
rulabilmesini sağlabildiler.
ANAP'lı komisyon üyeleri Sel-
çuk Maruflu, Süİeyman Hatinoğ-
lu ve YusufNamoğJu, aylarca ko-
misyonu Çiller çiftınin servetiy-
le ilgilı harekete geçirmeye çalış-
tılar. Ancak. gündeme RP-Mer-
cümek ve Bosna paralan gelin-
ce, komisyonun kurulmamasına
neden olan Çillerailesinin serve-
ti unutulmaya yüz tuttu.
Her gün komisyonun DYP'li
başkan ve üyelerince çalıştinl-
madığından yakınan ANAP'lı
üyeler, son olarak geçen yıl ekim
ayında Genel Başkan Mesut Yıl-
maz'la konuyu görüştüler "Ko-
misyonla bir yere ulaşılamay aca-
ğı veANAP'ın kendi olanaklany-
ia araştırma yapması" görüşü
ağirlık kazanırken, ABD'ye gıt-
me düşüncesi ortaya atıldı. Me-
sut Yıîmaz'ın da onayıyla hare-
kete geçen tstanbul Milletvekili
Selçuk Maruflu, ABD'ye gittı.
ABD'de bu türaraştırmalann ya-
pılmasının "biramatör" için ol-
dukça güç olduğunu gören Ma-
• ABD'ye giden
îstanbul Milletvekili ve
TBMM Araştırma
Komisyonu üyesi Selçuk
Maruflu, ismini gizli
tutarak Nevv York'ta
Kaye, Scholer. Fierman,
Hays and Handler
Hukuk Bürosu'yla
anlaşarak bugüne kadar
yaklaşık 3 bin dolar
harcanan araştırmayı
yaptırdı.
• Araştırmayı yapan ve
ajanlardan yararlanan
Kaye Scholer Decision
Strategies International
Inc. araştırma kuruluşu,
halen şirket kayıtlannın
gizli tutulduğu
Massachusetts
eyaletinde, Çiller ailesi
ve ABD'deki vekilleri
Christopher Gistis'in
ticari faaliyetlerini
ortaya çıkarmaya
çalışıyor.
ruflu, Nevv York'taki "Kaye,
Scholer, Fierman, Hays and
Handler Hukuk Bürosu "vla
bağlantı kurdu. fsminin gizli tu-
tulması koşuluyla araştırma yap-
ABD'deki araştırma için bugüne kadar 3 bin dolar harcandı.
tırma konusunda anlaşan Maruf- di adlanna veya yasal ortağı ol-
lu, şu sorulann yanıtlannı istedi
"Özer ve/veya Tansu Çiller'in
ABD'de mukim herhangi bir şir-
kete önemli tüssesi var nıı? Ken-
duklan bir kunıluş kanalıyla
ABD'de sahip oldukları gayri-
menkul v-ar mı? Bu ga> rimenkul-
lara ödenmiş para ik daha sonra
binalann ıslahı için harcanmış
olan meblağ nedir? ABD vatan-
daşhğı veya sürekli ikamet izni al-
mak için başvuruda bulunmuş-
lar mıdır?*'
Büro, daha çok dedektiflik
yöntemleri uygulayan Kaye
Scholer Decision Strategies In-
ternational Inc. firmasını soru-
lann yanıtlannı bulmakla görev-
lendirdi. Kayıtlarda. "Aduıın
şimdilik açıklanmasını istemeyen
bir Türk vatandaşı" olarak ta-
nımlanan Maruflu'nun vaatetti-
ği paralar karşı lığında araştırma-
ya başlayan Paul J. Curran ve
Gregory J. Wallance adlı hukuk
bürosu üyeleri, görevlilerin tica-
ri kayıtlar, devlet kayıtlan, araş-
tırma uzmanlan ve gızli kaynak-
lardan elde ettikleri bilgılerdoğ-
rultusunda bır "soruşturma ön
raporu" hanrlayarak Türkıye'ye
gönderdıler.
Tüm sonılara aynntılı biçim-
de yanıt verilen raporda, Tansu
ve Özer Çiller'in ABD'de sürek-
li ikamet başvuru numaralann-
dan, ABD sosyal güvenlik nu-
maralanna kadar pek çok bılgi-
ye yer venldı. Çiller ailesinin
ABD'deki 5 gaynmenkulünün
alınış tanhleri, adreslen. en az ve
en çok rayıç bedelleri bıldinlen
raporla birlikte, Özer Uçuran
Çiller'in ehliyet belgesi, binala-
nn tamırat bedellerini gösteren
faturalar, inşaat ruhsatlan gibi
çok sayjda belgenın fotokopisı
Türkiye'ye ulaştınldı.
Eteks A.ş. sendikaların ticari faaliyette bulunamayacağını savunuyor
EBK'nin satışına iptaldavası
•EBK için 4.5 trilyon liralık
teklif veren fîrma, EBK'nin,
Hak-tş başkanhğındaki Ortak
Girişim Grubu'na satılmasına
ilişkin karann bozulması için
Ankara Idari Mahkemesi'ne dava
açıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Et Ba-
lık Kurumu'nun (EBK), en düşük teklifi
veren Hak-İş Konfederasyonu'nun başkan-
hğındaki Ortak Girişim Grubu'na satılma-
sı üzerine, ihaleye katılan Eteks AŞ firma-
sı, önce yürütmenin durdurulması ve daha
sonra da karann iptal edilmesi için Ankara
Idare Mahkemesi'ne dava açıyor.
Eteks AŞ'nin avukatı Nihat Çuhruh,
Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, EBK'nin
değerinin çok altında satıldığını belirtirken
karann bozulması yönünde dava açacakla-
nnı açıkladı. Özelleştirme Yüksek Kuru-
lu'nun (ÖYK) karannın, Özelleştirme Ya-
sası'nın özelleştirmenin ilkelerini belirle-
yen 2 maddesine aykın olduğunu belirten
Çuhruh, bir sendikanın, ticari faliyette bu-
lunmasmm dayasalara aykın olduğunu söy-
ledi.
SendikalarYasası'na göre bir sendikanın
ticari falliyette bulunmayacağını anlatan
Çuhruh, şu açıklamayı yaptı:
"Hak-Iş, kimin ne oranda ortak olduğu
belirlenmeyen,göstermelik bir kunıluş olan
Ortak Girişim Grubu adında bir birleşmey-
le ihaleye kabldı. Ancak, satış için pazaruk-
lan, basın toplantılannı, bakanlarla görüş-
meyi bu sendikanın başkanı yapn. Bunda E-
BK'yi sendikanın aldığı çok açıktır."
Çuhruh, dava dilekçesini hafta içinde ta-
mamlayarak, Ankara idare Mahkemesi'ne
yürütmenin durdurulması için dava açacak-
lannı bildirdi. Yürütmenin durdurulması-
nın ardından da ÖYK karannın iptaüni is-
teyeceklerini anlatan Çuhruh, "Burada,ya-
salara aykınlık dışında, kamu mallannın de-
ğerinin çok altında satilması da vardır" de-
di.
Özelleştirme Yasasf nın özelleştirmenin
ilkelerini belirleyen 2. maddesinde, Özelleş-
tirme Yüksek Kurulu'nun alacağı kararlar-
da, öncelikle kuruluşlann niteliklerinin ve
ülke ekonomisinin şartlannın dikkate alma-
sı öngörülüyor.
Hak-Iş'e 24 ay sonra ödenmek üzere 1.5
trilyon liraya satılan EBK için Eteks AŞ 4.5
trilyon liralık teklif vermişti. Eteks, teklifin-
de 4 bin istihdam kapasitesinin korunaca-
ğı, 3 yıl boyuncakurumun arsalannın satıl-
mayacağı ve üretimin devam edeceği yolun-
da garanti de vermişti.
Işçi Partisi Genel Sekreteri MehmetBed-
ri Güttekin, özelleştirme adı altında kamu
mallannın yağmalandığını belirterek "Bu
yağmalamaya Hak-İş'te ortak olmuştur"
dedi.
Gültekin, dün yaptığı yazılı açıklamada,
şöyle devam etti:
"Özelleştirme politikası, halkın büyük
tepkisiyle karşılaşmıştır. İktidar bu tepkiyi
yumuşatabilmek için değişik yollar dene-
mektedir. Hükümet, kamu kuruluşlannın
yağmalanmasına, haraç-mezat satılmasına
şimdi de sendikalan alet etmektedir. Tüzü-
ğunde laikliği savunmayan, İslamcı sendi-
kacüık yaptığını söyleyen Hak-İş EBK'nin
trilyonluk arsalannı Refah Parrili
belediyelerin desteğiyle satmaya h?zır-
lanıyor."
Türkeş, resmi arabuluculuk yaptı
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanlığı'nın onayını alarak
Fransa'ya giden MHP lideri Türkeş, Ermenilerle iki kez görüştü
KEMAL YTJRTERİ
ANKARA - MHP lıden Al-
parsian Türkeş'in, Ermenilerle.
ilki 1993yılındaFransa'da. ikın-
cisi 1994yılında Almanya'daol-
mak üzere iki kez görüştüğü öğ-
renildi.
Cumhurbaskanı Süleyman De-
mirel. Başbakan Tansu Çiller ve
Dışişleri Bakanlığı'nın onayı ile
gerçekleşen görüşmede; arala-
nnda, Türkeş'in Ermenistan'a
giderek Azeri esirleri ülkelerine
götürmesi ve Ermenistan'a Ka-
radeniz'de bir liman tahsis edil-
mesinin de bulunduğu bir dizi
konuda mutabakata vanldığı, an-
cak anlaşmasının Ermenilenn
itirazı üzerine son anda rafa kal-
dınldığı bildirildi. MHP lideri
Türkeş'e yakın kaynaklar, Erme-
nilerin Taşnak Partisi'nin çalış-
malannın yasaklamastnın olum-
lu birgelişme olarak değerlendı-
rildiğini ve istek gelmesi duru-
munda, Türkeş'in Ermenilerle
yeniden görüşebileceğini belirt-
tiler.
Cumhuriyet'e bilgı veren kay-
naklar, Türkeş'in Ermenı yetkı-
lilerle görüşmesinin Fransa-
da'daki Ermeni lobisinin bir
Türk aracılığıyla gönderdiği me-
saj üzerine gerçekleştığini bildir-
diler. Türkeş'in, Ermeni lobisi-
nin daveti üzerine Cumhurbas-
kanı Demırel, Başbakan Çiller
ve Dışişleri Bakanlığı yetkilile-
riyle görüşerek konuyu anlattı-
ğı, onay almasının ardından
Fransa'ya gittiği öğrenildi. 1993
yılında Paris'te gerçekleşen gö-
rüşmeye, Ermenistan Devlet
Başkanı Levon Ter Petrosyan ve
Ermenistan Dışişleri Bakanı'nın
katıldığı öğrenildi.
ErmenistanMa anlaşma
Görüşmeye. Türkiye'nin Paris
Büyükelçisi de katıldı. Görüş-
melerin ardından, Türkeş'in Er-
menistan'a giderek bu ülkede
bulunan Azeri esirleri ülkelerine
götürmesi. Ermenıstan'a Kara-
deniz'de bır liman tahsis edilme-
si. Türkıye ıle Ermenistan ara-
sında ticari ilişkilerin başlaması
ve Ermenilerin işgal ettikleri
Azeri topraklanndan çekilmesi
konularında mutabakata vanldı-
ğı öğrenildi.
Türkeş'in, Karabağ sorunu-
nun da aynca ele alınma.sı konu-
sunda görüb belırttiği ıfade edıl-
di. Türkeş'in görüşme sırasında
yaptığı konuşmada, banş için
arabulucuk görevini üstlendiğinı
vurguladığı ve sorunlann gide-
rilmesi durumunda, Türkiye'nin
bır dost ülkeyle sürdürdüğü bü-
tün temaslan Ermenistan ile ger-
çekleştirmeye hazır olduğunu,
her türlü yardımın yapılabilece-
ğini ilettiği belirtildi.
Görüşmenin ardından, iki ta-
rafın istemi üzerine. resmi ma-
kamlar arasında bir mutabakat
anlaşması imzalanması günde-
me geldi. Kaynaklar. anlaşmanın
Ermenistan tarafinın son andaki
itirazı üzenne imzalanmadığını
bıldirdiler.
Ermenilerin. o günlerde yapı-
lacak Avrupa Güvenlik ve fşbir-
liği Konseyi (AGlK) toplantısı-
hı öne sürerek konunun birde bu
toplantıda gerçekleştırilecek ıkı-
li temaslarda ele alınmasını ge-
rekçe gösterdiklen kaydedildı.
Fransa'da yapılan görüşmenin
ardından, Türkeş'in I994>ılın-
da Alman>a'da Ermeni yetkilı-
lerle bir kez daha bir araya gel-
diği öğrenildi.
Bu görüşmede de bir dizi ko-
nunun ele alındtgı. ancak yine bir
mutabakat anlaşması imzalan-
madığı kaydedildı.
MHP Genel Başkanı Aiparslan
Türkeş'in, Fransa'da Ermenis-
tan Devlet Başkanı Levon Ter
Petrosyan ve Ermenistan Dışiş-
leri Bakanı ik yaptığı görüşme-
lere Türkiye'nin Paris Büyükek
çisi de katıldı.
POLITIKA GUIVLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Soygun..
Bu ülkeyi kimler soyuyor?..
Önceki gece atv'de 'mafya üzenne çeşitlemeler'l izler-
ken galiba en doğru sözü Necdet Ulucan ile canlı yayına
Ankara'dan katılan Iskender Çolak söyledi:
"Mafyayı tepelerde aramak gerekir, holding patronlan-
na bakmak gerekir..."
Birden 25-30 yıl öncesine gittim...
Ege ve Akdeniz kıyılan daha kapatılmamıştı...
O tarihte Balıkesir'in_Burhaniye ilçesinde çalışkan bir
kaymakam vardı. Adı: Özer Türk. Ona 'şövalye kayma-
kam' derlerdi. Özer Bey 'ikinci konut' olayını kafasına tak-
mıştı. 'Akturplanı'nı Burhaniye'de hazırlamıştı.
Yoksul köylülerin elinden deniz kıyısındaki topraklaryok
pahasına alınmaya başlandı. 'Aktur Kooperatifi'r\e önce
çevreden önemli kişiler alındı. Zincirin halkalan daha son-
ra çoğaldı. öğretmen, defterdar, hâkim, savcı, orman böl-
ge müdürlerine, albay, yarbay, generaller eklendi. Anka-
ra'daki üst düzey bürokratlar kooperatif üyesi oldu.
Kimi köylüler deniz kıyısındaki topraklannı satmıyoriar-
dı Aktur'a. Onlar Jandarma Komutanlığı'na çağnldı, göz-
dağı verildi. Direnen köylüler falakaya yatınldı. Orman ve
Hazine'nin elindeki alanlar da Aktur'a eklendi. O dönemin
öyküsünü önce Sadun Tanju, daha sonra ben Cumhuri-
yet'e yazdık.
Daha sonraki yıllarda 'orman ve Hazine işgalleri'ne iliş-
kin pek çok dizi yazı hazırladık. Bodrum ve Datça'da yine
rahmetli Özer Türk'ün öncülük ettıği Aktur'un öyküsünü
birkaç kez anlattık.
1970'li yıllardı ve Özer Türk, Muğla Valisi olmuştu. Mar-
maris'te bir orman yangınını izlemeye gitmiştik. Karşılaş-
tığımızda, hiç unutmam, şöyle dedi:
"Sen enayi misin, sürekli Aktur'u yazıyorsun... Gelseni
de Datça Aktur'a üye yapalım..."
özer Türk, ardından ekledi:
"Aktur'da herkes var, bir sen yoksun..."
Yıllar sonra Burhaniye, Bodrum ve Datça Aktur'da kim-
ler olduğunu gördük.
Rahmetli Turgut Özal bile oradaydı...
•••
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılan bugün holding pat-
ronları tarafından işgal edilmiştir. O güzelim Fethiye koy-
lan, Marmaris, Bodrum, Antalya kıyılan 45 yıllığına kiralan-
mıştır. Göcek koylannı holding patronlanna peşkeş çeken
Turgut Özal'dır. Türkiye 'de 1983-1990 yıllan, 'yükselen de-
ğerler'e koşut olarak 'kır şişeyi dön köşeyi' dönemidir.
1960-1970 yıllan arası Ege ve Akdeniz kıyılannı kapa-
tanlar Gümüldür yöresinde orman alanlannı 'narenciye
bahçesı'ne dönüştürüp 'zilliyet' kılıfıyla mahkemeden da-
va kazanan orman genel müdürleri, daha sonra 'paçayı
kurtarmak' için Adalet Partisi'nden milletvekili seçilmişler-
dir. Ormandan çalı çırpı toplayan yurttaşlarımız ise ceza-
evlerinde çürütülmüşlerdir.
Türkiye'yi soya soya bitiremediler...
Önce devletin topraklannı işgal ettıler, ardından Hazine'yi
kemirip, devlet bankalannı haraca bağladılar...
Bir türlü doymak bilmiyorlar...
Türkıye'de banker olayı nasıl Yalçın Doğan'a fatura edil-
diyse 'hayalı ihracat' olayı da üç beş kışinin üstüne yıkıl-
dı.
Bu soygunun ve vurgunun ardında kim vardı?
Turgut Özal...
Birtakım 'medya liboşlan' özal ailesine toz kondurmaz...
Punlar hem 'takkeli' hem de 'fâ/c/res/z'dirler..
• • •
Türkiye'yi 1950'den 1995'e dek hep sağcı partiler (ko-
alisyonlar dışında) yönetti. Devletin üst düzeyinden baş-
layarak en alt kadrolara kadar örgülenme yoğun olarak
ANAP döneminde yaşandı.
Bugün ise ülkenin başbakanı olan Tansu Çiller ve eşi
Özer Çiller'le ilgıli ciddi iddialar ortaya atılıyor...
ANAP'lı Eyüp Aşık, Çiller'in ABD'deki malvarlığının 270
bin değil, 4.6 milyon dolar olduğunu öne sürüyor...
Doğru mu değil mi?
Eğer Türkiye'de demokrasi tüm kurum ve kurallanyla iş-
leseydi, bu önemli iddialar karşısında Başbakan hem gö-
revinden hem de milletvekillığinden ıstıfa ederdi...
Elbet bu yetmezdi...
Hemen bağımsız yargı harekete geçerdi...
Elbet bu da yetmezdi...
Sendikalar, demokratik kıtle örgütleri ayağa kalkar, or-
talık inlerdı...
Özel televızyonlar, gazeteler böyle önemli konunun üze-
rine haftalarca, aylarca eğiürlerdi...
Bakıyoruz, insanlanmız her zamanki gibi suskun ve yıl-
gın...
Devleti tepeden tırnağa kuşatanlar, salt 'şeriatçılar' ve
'ırkçılar' değil...
Vurguncular' ve 'soyguncular' da bulunuyor...
atv'deki programda biravukat, Îstanbul Emniyet Müdü-
rü Necdet Menzir'e sordu:
"özal ailesinin adı Engirt Civan olayında geçmesine
karşın niçin ifadelen alınmadı?"
Menzir dürüst bir yanıt verdi:
"Polis, cumhuriyet savcısının buyruğundadır. Savcı, 'So-
ruşturmayı durdur, evrakıyla birlikte gönder' dediği zaman
uymak zorundayız..."
Işte size gerçek bir Türkiye fotoğrafı daha...
MHP, TÜRKEŞ'İN SÖZLERİNİN GEREKÇESİNİ AÇIKLADI
'Öldürme emrini ben
veririm' tartışmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski lçişleri
Bakanı Hasan Fehmi Güneş'in. MHP lideri
Aiparslan Türkeş'in anılannın geçmiş
cinayetlen aydınlatacağına ilişkin sözleri. MHP
Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğlu
tarafından tepkıyle karşılandı. Müftüoğlu,
Güneş'e, "Birtakım açıklamalarda
bulunacağma, Ağca'nuı hapisten nasıl kaçtığını
anlat" yanıtmı verdi. MHP Genel Başkan
Yardımcısı, 12 Eylül öncesinde teşkilata verilen
bazı talimatlann yanlış anlaşıldığını belirterek,
"Sayın Türkeş, teşkilatı toplayip, böyle yanuş
anJamalan gidermek için 'Ipekçi'nin
öldürülmesi gerekseydi emri ben verirdim'
demiştir" açıklamasını yaptı. Müftüoğlu,
Ipekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın Ülkü
Ocaklan'nda saklandığına ilişkin iddialann da
kasıtlı olarak yayıldığını savunarak. "O
dönemlerde, birçok cinayeti İ'lkücülerin
üzerine yıkmak istediler. Ağca da bunlardan
biridir" dedi. Türkeş'in anılannda dile getırdiği
görüşlerin yanlış anlaşılmaması gerektiğini
belirten Müftüoğlu. "Sayın Türkeş. İpekçi
cinayeti ile ilgili açıklamaİan kendi isteğiyle
yapmışhr. Isteseydi, bu konuda hiçbir şey
söylemezdi. Kimse de sorma/dr diye
konuştu.Türkeş'in anılannın dikkatle
incelenmesi gerektiğini belirten Güneş'e
cleştirılerde bulunan Müftüoğlu. -Birtakım
açıklamalarda bulunacağına, Ağca'nın hapisten
nasıl kaçtığını anJatsm" dedi. 12 Eylül
öncesinde işlenen cinayetler sırasında 3 bine
yakın Ülkücünün de öldürüldüğünü belirten
Müftüoğlu, Ipekçi'nin öldürülmesi gibi
olaylann bu cinayetlerden ayn tutulması
gerektiğini vurguladı. Büyük cinayetlerin,
birtakım karanlık çevreler tarafından
gerçekleştirildiğini savunan Müftüoğlu,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Güneş, bu gibi
konularda çok meraklıysa. arasürsın. Baksuv,
altından kim çıkıyor. Nİasa başında oturarak,
açıklamalarda bulunmak doğru değil. Güneş,
gerçek katilleri örtbas etmek için mi bunlan
söyiüyor? 1980 öncesi ortamı iyi düşünmek
gerekir." Müftüoğlu. Türkeş'in, "Abdi
Ipekçi'nin öldürülmesi gerekseydi, emri ben
verirdiın" sözlerinin yanlış yorumlandıfını
savunurken. şu açıklamada bulundu: "12 Eylül
öncesinde bir gün bünün teşkilatı arayarak olay
çıkarmamalannı söyledik. Bir gün sonra
baktık, her yerde olaylar var, kepenkler
kapatılmış. Nedenini sorduk. Bize, 'Genel
merkez herhalde olay çıkann diye telefon
edecek değildi. Gerekeni yaptık' dediler. Sayın
Türkeş, teşkilatı toplayıp, böyle yanhş
anlamalan gidermek için 'tpekçi'nın
öldürülmesi gerekseydi emri ben verirdim'
demistir. Sayın Türkeş'in karşısında o gün
gazeteciler yok ki. Adamlar iyi anlasınlar,
kafalanna girsin diye böyle komışmustur."