28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sabibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörır Hikmet ÇetinkaNa • Yazıışlerı Müdürlen fbrahim Vıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç • Haber Merkezi Müdürü: Hakan fcara # Görsel Yönetmerr Fikret Eser Dı^Habcrler Ergun Bakı# Istıhbarat YalçınÇakır # Ekonomı Bülent kı/anhk • Rad\o-TV L'ygar Eremektar # Kullur Handan Şenköken 9 Spor. AMüikadir Yücelman • Yun Habcrlcr: Mehmet Saraç # Makaleler Sami Karaören # Çcvırı Sevfettin Turhan # Duzeltme Abdullab Yazıcı Yavın Kurulu. Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta.v Kurtbökc. Öigen Acar. Hikmet Çelinkava, Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Tayanç, tbrahim V ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Ankara Tcmsılcısı Mustafa Balbav • Habcr Müduru: Doğan Akın Ataturk Bulvan No. 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat),Teleks-42344, Faks: 4195027 •IzmırTemMİcısı SerdarKızık,H ZıyaBlv I352S 23Tcl.4411220Tclcks-52359, Faks, 4419117 • Adana Temsılcısi. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 1I9S No I Kafl.Tcl 3522550. Tcleks 62155. Faks. 3522570 Müessesc Mudûrii: Erol Erkut # Koordmatör AhmetKorulsan#Muhasebe BülentYener • Idarc Hüse\in Gürer 9 Isletme Önder Çelik • Bılgı-Ulem \ail Inal • Bilgısayar Sıstcm- Mürüvet Çiler • Reklam: Reha Işıtman • Halkla Ib^kıler Nurten Berksoy Yı\ımb>ıa v« B a n n : Yenı Gûn Haber Ajansı. Basıtı ve Ya>mcılık \ Ş Tori.»c:iıCKİ 3<> 41 CajŞalo|lu 34334 l a PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hall Teleks 22246. hals (U 212ı 513 85 15 5ŞUBAT 1995 Imsak: 5.38 Güneş:7.04 Öğle: 12.05 Ikındı 15.06 Akşam: 17.32 Yatsı: 18.53 Modanın Cennet I Istanbul Haber Servisi - ABD ve A\xupa ülkelerine başta olmak üzere tüm dünyaya 12 yıldan beri konfeksiyon ihracatı gerçekleştıren Bozkurt Mensucat, 1995'in ilkbahar ve yaz mevsimini erken karşıladı. Bozkurt Mensucat'ın "Cennet Bahçesı" temasını işleyen ve 25-45 yaş arası çalışan kadını hedefleyen yenı koleksiyonlan "Nevv Age" ile "'Choice" başlıklannı taşıyor. Betül Mardin IPRA Başkanı • tstanbul Haber Servisi - Halen İMAGE halkla ilişkıler şirketınde başkanlık görevını yürüten Betül Mardin. kısa bir süre önce seçıldiği. IPRA (Uluslararası Halkla llışkıler Derneği) Başkanlığı görevini Cenevre'dekı Le Richmond Oteli'nde düzenlenen törenle devraldı. Mardin'in, 67 ülkede binın üzerinde üyesiyle Birleşmiş Milletler gibi bazı uluslarası kuruluşlar üzerinde etkili demekler arasında bulunan • IPRA'nın, ilk Müslüman ve . üçüncü kadın başkanı olduğu belirtıldi. Mehveş Emeç'in resıtal verdığı törene. Arif Mardin ıle Rahmi Koç. Bülent Eczacıbaşı, tnan Ktraç ile Türkıye"nın BM Daimi Delegesi Gündüz Aktan da katıldı. 0 süpüpgesi de tarihe karışıyor • EDİRNE(AA)- Edime'nin geleneksel el sanatlan arasında yer alan süpürgecıliği yapanlann sayısında büyük oranda azalma olduğu belirtilıyor. 44 yıldır süpürge üreten Mehmet Kıskaçtutan (61), Edirne'de 1957 yılında 220 olan süpürge üreticisi sayısınınbugün 18'e düştüğünü söyledi. Kıskaçtutan. "Bu geleneksel meslek de yavaş yavaş ölüyor. Elektrikli süpürgelenn ç\kmas\ ve ödediğimız \ergiler bizi olumsuz yönde etkiliyor. " dedı. Öksüpüğü önemseyin • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep Devlet Hastanesi İç Hastalıklan Uzmanı Dr. Niyazi Özçelik, öksürüğün, başta soğuk algınhğı olmak üzere pek çok hastalığın habercısı olduğunu bildirdi. Öksürüğün solunum yollanna toz ve mikrop gibi yabancı cisimlerin girmesini \ e girmişse binkmesini önlediğine dikkat çeken Dr. Özçelik, öksürüğün bu yönü ile yararlı olduğunu ve tedavısınin gerekmediğini belirtti. Süt için I İZMİR(AA)-Dengeli beslenmenın en ucuz yolunün süt içmek olduğu bıldinldi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Taylan Kabalak. süt \e süt ürünlerinin komple gıdalar ıçermesi açısından, ınsan gereksiniminin birçok öğelenni kapsadığına işaret ederek sütün, süt olarak tüketılmesinin daha yararlı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Taylan (Cabalak, "'Çünkü ne olursa olsun sütün yoğurt ve peynir şekline dönüşümünde, hormonlar, protein yapısındaki bazı maddeler, vitaminler ve kalsiyumlar kaybedilebilir. Bu nedenle, süt olarak tüketilmesi daha yararlıdıt" dedi. İnsan eliyle yapılan tahribata kuraklığm da katılması yüzünden, pek çok sulak alan kuruma tehlikesiyle karşı karşıya Sıılak alanlar Idı-ülilv kıskacmdaASUMAN ABACIOĞLU İZMtR - Bilim adamlan ve çevre kuruluşlan. 1994 yılının Türkıye sulak alanlan için çok kötü bir yıl olduğunu belırtiyorlar. Sulak alanlarda insan eliyle yapılan tahribat bütün hızıyla sü- rerken, buna özellikle Iç Anadolu'da yaşanan kurakhk gibi doğal etkenlerin de katılması, çok sayıdaki sulak alanın tamamen kuruma tehlikesiyle karşı karşıya katmasına yol açtı. Doğal Hayatı Koruma Demeğı yet- kilileri. sulak alanlann akla ilk gelen özelliklerini, "yeraltı suyunu düzenle- mesi, selleri ve taşkınlan kontrol etme- si, kirleticileri filtre ederek suyun kali- tesini arttırması, erozyonu önlemesi, kı- yı şeridinin yapısını korumasL, kurak- üğuı etkisini azaltarak çevresinin ikli- mini düzenlemesi, tarım alanlanna su- lama suyu sağlaması. düzenli taşkın- larla verimli ovalan besletnesi, \ üksek biyolojik üretkenHği ve çeşitliliğiyle sa- yısız bitki vehayvan türü için yaşam or- tamı oluşturması" diye sıralıyorlar. Ancak. kurutma, kirlentne ve aşırı kul- lanım gibi nedenlerle Türkıye'de yüz- binlerce kilometrekare sulak alan. bir daha gen dönüsü olmayacak biçimde ortadan kalkıyor. DHKD yetkilileri, Antakya'daki Amik Gölü'nün 1970'lerde kurutul- madan önce dünyanın en önemlv sulak alanlanndan biri olduğunu anımsata- rak, yıne Çukurova'daki Aynazbatak- lıkları. Göllerbölgesindeki Suğla. Sö- ğüt, Avlan ve Kestel göllen, Düzce'de- ki Efteni Gölü. Biga'daki Acıece Gö- lü ve Konya'daki bataklıklann da artık yitirilen ve bugün eksikiiklikleri faz- lasıyla hissedilen sulak alanlar olduğu- nu söylüyorlar. Eber Gölü, 1994'te tamamen kuru- yarak bir atık çukuruna dönüştü. Kon- ya-Ereğli sazlıklan da aynı durumda. Hotamış sazlığı. yıllardır sürdürülen kurutma çalışmalan sonucundaküçül- dü. BeyşehirGölü'nünısesualımının sürmesi sonucunda su düzeyi düştü. •Marmara Bölgesi'ndeki Uluabat, Manyas ve Iznik gölleri, tarımsal, endüstriyel ve evsel kirlilikle karşı karşvya. Meriç Deltası. çevredeki çeltik tanmının yarattığı aşın kirlilikten etkileniyor, Kocaçay Deltası ise Bursa ovasının atık sulannı taşıyan Nilüfer Çayf ndan kaynaklanan kirlenme ve turistik yapılaşma tehdidi altında. Marmara Bölgesi'ndeki Uluabat, Manyas ve Iznik gölleri, tanmsal, en- düstriyel ve evsel kirlilik kıskacmda. Meriç Deltası, çevredeki çeltik tanmı- nın yarattığı aşın kirlilik, sulama için deltadaki göllerden su alınması ve ka- çak avcılık sorunlanyla karşı karşıya. Kocaçay Deltası ise Bursa Ovası'nın atık sulannı taşıyan Nilüfer Çayı'ndan kaynaklanan kirlenme ve turistik yapı- laşma tehdidi altında. Ege Bölgesi'nde ise sulak alanlar ve bunlan tehdit eden etkenler şöyle: -Çamaltı tuzlası; Gediz Nehri'nin taşıdığı kirlilik, kontrolsüz doğa turiz- mi. İzmir Körfezi antma tesislerinin tuzlanın yakınlanna planlanması. Marmara Gölü; göl sulannın ckolojik denge gözetilmeden sulama amacıyla kuUanıbnası. Büyük Menderes Delta- sı; B. Menderes Nehri'nin su rejiminin bozulması ve aşın kirliliği, bataklıkla- nn tanm alanına çevrilmesi. Bafa Gö- lü; Gölü besleyen B. Menderes'ten ge- len kirlilik önemli bir sorun oluşturu- yor. Işıklı Gölü; gölün su rezervuan ola- rak kuUanılmasL, aşın avcılık. Karanuk sazlıklan; su seviyesinde azalma, SE- ICVnın yarattığı kirlilik." Akdeniz Bölgesi'ndeki sulak alan- lar ve karşı karşıya bulunduklan so- runlar şöyle: "Acıgöl; kuraklık. Karataş Gölü; gö- leakan sulann barajlarta kesilmesi,gö- lün baraj olarak kuUanılması. Burdur Gölü; göl su seviyesinin düşmesi, evsel ve endüstriyel kirlilik, Isparta Havaala- nı ve organize sanav i bölgesinin hemen göl yakınına inşa edilmesi. Eğirdir Gö- lü; tarımsal kirlilik gölden su alınma- sı. Beyşehir Gölü; aşın sulama suyu alınması, aşın balıkçılık. Köyceğiz Gö- lü ve Dalyan Deltası; turizm \e avcılık. Göksu Deltası; ikinci konut vapılaşma- SL, bataklıklann tanm alanına çev ri(- mesi. Çukurova Deltası; çok yoğun ta- nm faâliyetieri, tanmsal ve endüstriyel kirlilik, avcıük." iç Anadolu Bölgesi'nde Hotamış Sazlığı'nın. kuruma, kuruyan sazlıkla- nn yakılarak tanm alanına çevrilmesi gibi etkenlerin yanısıra uzun vadede bir baraj halinegetirilmesi planının uy- gulamaya konmasıyla tüm ekolojik önemıni yitırecek. Ereğli sazlıklan: göle akan tüm kaynaklann barajlarla kesilmesıyle küçülürken, endüstriyel. evsel ve tanmsal atıklarla aşın biçim- de kirletiliyor. Sultansazlığı, DSl'nın projeleriy le doğal dengesi altüst olmuş dunımda. Bunun yanında aşın ve kont- rolsüz saz kesimi, çevTedeki ponza ta- şı işletmelen de doğal dengeyi bozu- yor. Seyfe Gölü; DSİ projeleriyle do- ğal dengesini yitırirken, Mogan veTuz Gölü kirlilik. Balıkdamı Gölü kurut- ma, Eber Gölü endüstriyel kirlilik, su- lama projeleriyle su seviyesinin düş- mesi, tanm alanlannın yoğunlaşması sorunlanyla karşı karşıya. Akşehir Gö- lü, su kaynaklannın kesilmesi, aşın ba- lıkçılık ve tanm alanlannın yoğunlaş- masıyla yok olmaya doğru gidiyor. Ça- vuşçu Gölü'nde ise göl çevresinin sed- delenmesiyle çok değerli yaşam alan- lan ortadan kalkıyor. Karadeniz Bölgesi'nde K.ızılırmak Deltası, DSl'nin kurutma projelerinin, orman kesiminin, ikinci konut yapı- laşması ile evsel ve tanmsal kirliliğin yarattığı sorunlarla karşı karşıya. Za- ten büyük ölçüde kurutulmuş dunım- da olan Yeşilırmak Deltası da doğal önemıni yıtirmış durumda. Fransızçifte gümüş madalya Rusya'nın dağdmasından sonra Artistik Patinaj 'da üstünlük Avrupa'nın eline gecmeyc başladı. Almanya'nın Dortmund şehrinde yapılan Avrupa Artistik Patinaj ŞampiyonasTnda çiftler dalında Fransız Sophie Monietto - Pascal l-avanchy çifö buz üzerinde >aptıklan sıcak dansla izleyenleri adeta büyüledL Hareketlerden hakemler de büyiUenmiş olsa gerek, puanlar oldukça yüksekti. Fransız çifi buz dansmda gümüş madalya kazandı. (Fotoferaf: REUTER) Hasankeyf e 1.5 milyarlık ödenek ayrıldı ARİFASLAN BATMAN - "Can güvensizü- ği" nedenıyle iki yıldır ara ven- len antik kent Hasankeyf'teki kazı çalışmalanna önümüzdeki temmuz ayında yeniden başlana- cak. Prof. Dr. OluşAnkbaşkan- lığında yapılacak kazılar için bu yıl 1.5 milyar liralık ödenek ay- nldığı bildirildi. GAP kapsamında inşa edile- cek sulama ve enerji amaçlı Ilı- su Barajı gölü altında kalacak olan Hasankeyf'teki tarihi eser- ler, yapılacak kazılarla koruma- ya alınacak. Kültür Bakanlığı ile GAP Idaresi Başkanlığı tarafın- dan 1.5 milyar lira ödenek ayn- lan kazılar, iki yıl aradan sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üye- si Prof. Dr. Oluş Ank ile eşi ar- keoloji ve Sanat Bölümü Başka- nı Prof. Dr. Rüçhan Ankbaşkan- lığında başlanacak. Bu yılki kazılarda Koç, Cami ve Zeynelbey türbesinde arke- olojik araştırma yapılacağını be- lırten Batman 11 Kültür Müdürü Şeyhmuz KartaL, "Hasankeyfte iki yıl önce kazı ekibini can gü- venliği olmadığı için çalışmalan ertekmiştik. Daha önce bir okul- da bulunan kazıevini de mezba- haneye taşıdık. Yeni bir yer bulu- nuncay a kadar mezbahane kan- evi olarak kuUanüacak" dedi. Hasankeyf'ın ANAP'lı Bele- diye Başkanı Fehmi Civan ise Kültür Bakanlığı'ndan istedikle- ri ödenekten sonuç alamadıkla- nnı vurgulayarak "Kalekapısıy> kılmak üzere. Tümü SİT alanı kapsamındabulunduğu için dev- let yatınmlan bile şu anda Ha- sankeyf e yapüamıyor" diye ko- nuştu. Gökova, YÖK'ün raporunu bekliyor ÖZCAIS ÖZGLR MUĞLA - Gökova "Kemerköy'" Ter- mik Santralı'nın çalıştınlıp çalıştınlma- yacağına YÖK bünyesınde oluşturulan bilimsel kuruluş raporuna bakılarak karar verilecek. YÖK tarafından oluşturulan bi- limsel heyetin 1994'ün Ekim ayında baş- layan çalışmasmın tamamlandığı öğrenil- di. Aydın İdare Mahkemesi'nin görevlen- dırdiği bilirkişi heyeti ise incelemelerine şubat ayı sonunda başlayacak. Muğla'ya gelerek Yatağan, Yenıköy ve Gökova Termik santrallannda inceleme- lerde bulunan Türkiye Elektrik Üretim AŞ (TEAŞ) Genel Müdürü Mustafa Tur- han. Yatağan Termik Santralf nda. yetki- liler ile görüşürken YÖK bünyesınde oluşturulan bir bilimsel kurulun, termik santral1ar ve çevre konusundarapor hazır- layacağını söyledi. Turhan. "Raporun olumlu olması durumunda Kemerköy Termik Santralı'nı da işletmeye alacağız" dedi. TEAŞ Genel Müdürü Mustafa Tur- han'ın açıklaması ile ilgili olarak Muğla Valisi DT. Lale Aytaman ise "Bana bilim- sel rapor hazırtannıakta olduğu, şifahi ola- rak sijylendi. Ben böyle bir rapor almadan santrâlı kapatacagımı söyledim. Raporu bekliyoruz'" dedi Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz TEAŞ Çev re Dairesi Başkanı JaleEsin de YÖK'e bilimsel rapor hazırlattınldığını doğrulayarak "Gökova Termik Santrah Ue ilgili bir yığın öneri var. Hükümet bu ko- nuda hemen bir karar veriunesini istiyor" dedi. Çevre Dairesi Başkanı Esin, Başba- kan'ın talimatı ile bu konuda Devlet Ba- kanı Yddınm Aktunabaşkanlığında ilgi- li bakanlıklardan bir komisyonoluşturul- duğunu belırterek şunlan söyledi: " Bakanlardanoluşanheyet,Gökova ile ilgili bir karar verilebilmesi için bilimsel çalışmayı gerekli gördü. Şu ana kadar Gö- kova için alınan önlemlerin yeterli olup ol- madığının ve desülfürizasyon sistemi ku- rulursa ne olur sorularının yanıtmı almak üzere YÖK. değişik üniversitelerden 9 ho- ca ile bir bilimsel hey et oluşturarak geçen ekim ayı sonunda çalışmaya başladı. Ça- lışma tamamlandı. Çok ciddi bir çahşma yapıldı. Önümüzdeki bir iki ay içinde ha- znîanan rapor, bakanlardan oluşan ko- misyona verilecek ve Gökova ile ilgili ka- rar alınacak." ANTALYA Falezlerde beton tehlikesi BÜLENT ECEVTT ANTALYA - Dünyada bir eşi daha bulunmayan ve koruma altına alınan falezler, betonlaşıyor. Jeofi- zik Mühendisleri Odası'nın görüşüne göre falezler üzerine yapılaşmanın mümkün olduğunca yapılma- ması veyajeoteknik ve jeofizik yönünden etütlerin yapılması gerekiyor. Kültür\eTabiat Varlıklan Ko- ruma Kurulu'nun daha önce aldığı "Doğal Sit Ala- nı" şeklındeki karann değışmediği halde Lara falez- leri üzerinde Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce ızın verilen inşaatlar, mahkeme kararlanna karşın sürdürülüyor. Antalya'nın Lara bölgesınde bakanlıkça "Turizm alaıtı", Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kuru- lu'nca da "Doğal Sit Alanı" ilan edılen falezler üze- rindeki yapılaşma yasağı Antalya Büyükşehır Be- lediyesı'nin 2.7.1993 tarih ve 300 sayılı meclis ka- ranyla kaldınlmıştı. Lara'da en büyük inşaat olarak göze çarpan 5659 ada 12 parseldekı Müteahhıt Ni- yazi Gökan'ın 16 katlı yapılan Dr. Cahit Ünver ta- rafından açılan davalarla durdurulmasına karşın. mahkeme kararlan uygulanmıyor. Bilirkişi raporunda diğer göze çarpan ve hiçbir ın- şaat kurallanna uymayan bir konu da büyükşehir meclisi tarafından onanan I İ0O0 ölçekli plan tadı- latında dava konusu parsel üzerinde toplam inşaat alanı (TİA) 18 bin 149 metrekare belirtılmıştı. Be- lediye tarafından verilen 25.8.1993 tarihlı inşaat ruh- satlannda ise toplam 34bın 128 metrekare inşaat iz- ni yerilmiş. Ünver'ın açtığı davada Antalya İdare Mahkeme- sı'nin 16. 11.1994 tanhindekı 19944308 sayılı ka- rannda, Büyükşehir Belediyesi'nce venlen 25.8.1993 gü'n ve 25,23, 25/24, 25/25, 25'26 ve 25 '27 sayılı inşaat ruhsatlannın verilmesınin daya- nağının kalmadığı ve ımar planı tadilatının da ge- çerli olmadığı karannı verdi. Ünver^en suç duyurusu Belediye tarafından inşaatın durdurultnaması ne- deniyle Dr. Cahit Ünver, son olarak Cumhuriyet Savcılığf na suç duyurusunda bulunarak Büyükşe- hir Belediye Başkanı Hasan Subaşı. Muratpaşa Be- lediye Başkanı Mehmet Manavoğlu, dönemin imar müdürü ve halen büyükşehir belediyesi genel sek- reter yardımcısı Ali Deveci ve Yapı Denetteme Mü- dürü olarak görev yapan Cumhur Ünverir hakkın- da şıkâyetçi oldu. Savcılık ise "Memurin Muhake- matı Kanunu" gereğınce işlem yapılmak üzere An- talya Valilıği'ne konuyu ilettı. Antaya Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Su- başı da adaletin her zaman mahkeme ıle sağlanama- yacağını savundu. Subaşı. "O bölgede 18. madde uvgulamasına gidildi, birçok insan mağdur oldu. Meclis bunlan da düşünerek karar aldı. Mcclisin ka- ran daha sağlıklıdır. Çünkü meclisi vatandaşlanmız seçmişlerdir" dedı AV10Â ATAN £7R ANA V,8. OLMAK NASIL 'fî r ADAN Akcigerleri kirlilikle karşı karşıya kalan çocuğun sağlık bozukluğu ileri yaşlarda da sürüvor. Kirli hava, çocuklarda solunum güçlüğü yaratıyor Çeviri Servisi - Hava kirliliği çocuklan da çok etkiliyor. Norveçli bilim adamlannın The Lancent dergisinde yayımlanan raporlannda şöyle deniyor: Elektrik santrallerinden hava verilen düşük düzeydekı sülfurdioksit gazı ve dizel motorlann egzoz gazlan çocuklarda solunum güçlüğü yaratır ve akciğerlerde sıkışma meydana getirir. Açıklamada verilen bilgilere göre akcigerleri bu tür etkilerle karşı karşıya kalan çocuğun sağlık bozukluğu ileri yaşlarda da sürer. Aynca tngfltere'de heryü yaklaşıkUO binkişi, akciğer kanseri ve kalp yetersizligi gibi, sigaranınrol oynadığı hastalıklar nedeniyle yaşamını vitirivor. akciğerlerin gelişmesi büyük ölçüde yavaşlar ve bir noktadan sonra tamamen durur. Bu da rahatsızlığın yaşam boyu etkisini sürdürmesi anlamına gelir. Norveçli bilim adamlannın bir vadideki alüminyum eritme tesisi yakınında yaşayan, 7-13 yaşlar arasında 529 çocuk üzerinde y aptıklan inceleme olayı, olanca açıklığıyla ortaya koyuyor. Buna dayanılarak tngiltere'de aynı koşullarda yaşayan çocuklarla ilgili araştırma da Norveç'teki saptamayı doğrulamış. Sigara üreticilerini mahkemeye verdiler Çeviri Servisi - Sigaranın sağlıklannı bozduğunu ileri süren iki yüz kişi. sigara üreticilerine karşı dava açtı İngiltere'nin adli tarihine damgasını vuracak davada, sigara üreticilerinin, 2araTlannı bile bile hastalık riskini azaltma konusunda hiçbir girişimde bulunmadığı savunuluyor. tngiltere'de her yıl yaklaşık 110 bin kişi. akciğer kanseri ve kalp yetersizligi gibi, sigaradan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. yüz binlercesi de sağlık sorunlanyla karşılaşıyor. Tüm bunlara karşın, sigara üreticileri herhangi birönlem almaktan kaçınıp açılan davalar sonucunda milyonlarca lira ödemek zorunda kalıvor. Firavunun ekmeği Çeviri Senisi - Piramitlerin yapımını gerçekleştiren v e sfenksleri bize kazandıran insanlan besleyen Mısır ekmeği. olağanüstü bir deneyle yeniden yapıldı. Düşük nitelikli buğday ve yerli mayadan üretilen ekmeğın ağızda ekşı maya tadı bıraİctığı ve günümüz Mısır ekmeğini andırdığı bildiriliyor. Deneyin yapılmasına Giza'da fıravunlar dönemine ait bir fınn bulunmasıyla karar verildı. Piramitlerin yakınında bulunan yerin Mikennos döneminden kalma bir besin amban olduğu sanılıyor. Ortadoğu'da yetiştirilen ilk tahıllardan bin olan . Emmer buğdayı. Kaliforniyalı bir özel ürün tahıl koleksiyoncusundan elde edildı. Ekmek yapımını ise. egzotik mayalar üreten emeklı bir patolojı uzmanı üstlendi. Islak, un, birkaç gün Kahire havasında bekletilerek yerli mayaya dönüştürüldü. Daha sonra, kazılarda elde edılen kabartmalardan esinlenılerek o dönemin yöntemıyle bir buçuk saatte ekmek pişırildı. Farklı boyut ve bıçimlerde yapılan eski Mısır ekmeği, Fıravunların olduğu gibi halkın da en temel besini sayılıyordu. Deney sayesinde bu ekmeğin nasıl üretildiği ve tadının neye benzediği konusu aydınlığa kavuşmuş oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle