Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtivaz Sabibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı: Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörır Hikmet
ÇetinkaNa • Yazıışlerı Müdürlen
fbrahim Vıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
• Haber Merkezi Müdürü: Hakan fcara
# Görsel Yönetmerr Fikret Eser
Dı^Habcrler Ergun Bakı# Istıhbarat YalçınÇakır
# Ekonomı Bülent kı/anhk • Rad\o-TV L'ygar
Eremektar # Kullur Handan Şenköken 9 Spor.
AMüikadir Yücelman • Yun Habcrlcr: Mehmet
Saraç # Makaleler Sami Karaören # Çcvırı
Sevfettin Turhan # Duzeltme Abdullab Yazıcı
Yavın Kurulu. Ilhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Okta.v
Kurtbökc. Öigen Acar. Hikmet
Çelinkava, Şükran Soner, Ergun
Balcı. Dinç Tayanç, tbrahim V ıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbay.
Ankara Tcmsılcısı Mustafa Balbav • Habcr Müduru: Doğan
Akın Ataturk Bulvan No. 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020(7 hat),Teleks-42344, Faks: 4195027 •IzmırTemMİcısı
SerdarKızık,H ZıyaBlv I352S 23Tcl.4411220Tclcks-52359,
Faks, 4419117 • Adana Temsılcısi. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd.
1I9S No I Kafl.Tcl 3522550. Tcleks 62155. Faks. 3522570
Müessesc Mudûrii: Erol Erkut # Koordmatör
AhmetKorulsan#Muhasebe BülentYener
• Idarc Hüse\in Gürer 9 Isletme Önder
Çelik • Bılgı-Ulem \ail Inal • Bilgısayar
Sıstcm- Mürüvet Çiler • Reklam: Reha
Işıtman • Halkla Ib^kıler Nurten Berksoy
Yı\ımb>ıa v« B a n n : Yenı Gûn Haber Ajansı. Basıtı ve Ya>mcılık \ Ş
Tori.»c:iıCKİ 3<> 41 CajŞalo|lu 34334 l a PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hall Teleks 22246. hals (U 212ı 513 85 15
5ŞUBAT 1995 Imsak: 5.38 Güneş:7.04 Öğle: 12.05 Ikındı 15.06 Akşam: 17.32 Yatsı: 18.53
Modanın Cennet
I Istanbul Haber Servisi -
ABD ve A\xupa ülkelerine
başta olmak üzere tüm
dünyaya 12 yıldan beri
konfeksiyon ihracatı
gerçekleştıren Bozkurt
Mensucat, 1995'in ilkbahar
ve yaz mevsimini erken
karşıladı. Bozkurt
Mensucat'ın "Cennet
Bahçesı" temasını işleyen ve
25-45 yaş arası çalışan
kadını hedefleyen yenı
koleksiyonlan "Nevv Age"
ile "'Choice" başlıklannı
taşıyor.
Betül Mardin
IPRA Başkanı
• tstanbul Haber Servisi -
Halen İMAGE halkla
ilişkıler şirketınde başkanlık
görevını yürüten Betül
Mardin. kısa bir süre önce
seçıldiği. IPRA (Uluslararası
Halkla llışkıler Derneği)
Başkanlığı görevini
Cenevre'dekı Le Richmond
Oteli'nde düzenlenen
törenle devraldı. Mardin'in,
67 ülkede binın üzerinde
üyesiyle Birleşmiş Milletler
gibi bazı uluslarası
kuruluşlar üzerinde etkili
demekler arasında bulunan
• IPRA'nın, ilk Müslüman ve .
üçüncü kadın başkanı
olduğu belirtıldi. Mehveş
Emeç'in resıtal verdığı
törene. Arif Mardin ıle
Rahmi Koç. Bülent
Eczacıbaşı, tnan Ktraç ile
Türkıye"nın BM Daimi
Delegesi Gündüz Aktan da
katıldı.
0 süpüpgesi de
tarihe karışıyor
• EDİRNE(AA)-
Edime'nin geleneksel el
sanatlan arasında yer alan
süpürgecıliği yapanlann
sayısında büyük oranda
azalma olduğu belirtilıyor. 44
yıldır süpürge üreten
Mehmet Kıskaçtutan (61),
Edirne'de 1957 yılında 220
olan süpürge üreticisi
sayısınınbugün 18'e
düştüğünü söyledi.
Kıskaçtutan. "Bu geleneksel
meslek de yavaş yavaş
ölüyor. Elektrikli
süpürgelenn ç\kmas\ ve
ödediğimız \ergiler bizi
olumsuz yönde etkiliyor. "
dedı.
Öksüpüğü
önemseyin
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Devlet Hastanesi
İç Hastalıklan Uzmanı Dr.
Niyazi Özçelik, öksürüğün,
başta soğuk algınhğı olmak
üzere pek çok hastalığın
habercısı olduğunu bildirdi.
Öksürüğün solunum
yollanna toz ve mikrop gibi
yabancı cisimlerin girmesini
\ e girmişse binkmesini
önlediğine dikkat çeken Dr.
Özçelik, öksürüğün bu yönü
ile yararlı olduğunu ve
tedavısınin gerekmediğini
belirtti.
Süt için
I İZMİR(AA)-Dengeli
beslenmenın en ucuz
yolunün süt içmek olduğu
bıldinldi Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Taylan Kabalak. süt
\e süt ürünlerinin komple
gıdalar ıçermesi açısından,
ınsan gereksiniminin birçok
öğelenni kapsadığına işaret
ederek sütün, süt olarak
tüketılmesinin daha yararlı
olduğunu kaydetti. Prof. Dr.
Taylan (Cabalak, "'Çünkü ne
olursa olsun sütün yoğurt ve
peynir şekline dönüşümünde,
hormonlar, protein
yapısındaki bazı maddeler,
vitaminler ve kalsiyumlar
kaybedilebilir. Bu nedenle,
süt olarak tüketilmesi daha
yararlıdıt" dedi.
İnsan eliyle yapılan tahribata kuraklığm da katılması yüzünden, pek çok sulak alan kuruma tehlikesiyle karşı karşıya
Sıılak alanlar Idı-ülilv kıskacmdaASUMAN ABACIOĞLU
İZMtR - Bilim adamlan ve çevre
kuruluşlan. 1994 yılının Türkıye sulak
alanlan için çok kötü bir yıl olduğunu
belırtiyorlar. Sulak alanlarda insan
eliyle yapılan tahribat bütün hızıyla sü-
rerken, buna özellikle Iç Anadolu'da
yaşanan kurakhk gibi doğal etkenlerin
de katılması, çok sayıdaki sulak alanın
tamamen kuruma tehlikesiyle karşı
karşıya katmasına yol açtı.
Doğal Hayatı Koruma Demeğı yet-
kilileri. sulak alanlann akla ilk gelen
özelliklerini, "yeraltı suyunu düzenle-
mesi, selleri ve taşkınlan kontrol etme-
si, kirleticileri filtre ederek suyun kali-
tesini arttırması, erozyonu önlemesi, kı-
yı şeridinin yapısını korumasL, kurak-
üğuı etkisini azaltarak çevresinin ikli-
mini düzenlemesi, tarım alanlanna su-
lama suyu sağlaması. düzenli taşkın-
larla verimli ovalan besletnesi, \ üksek
biyolojik üretkenHği ve çeşitliliğiyle sa-
yısız bitki vehayvan türü için yaşam or-
tamı oluşturması" diye sıralıyorlar.
Ancak. kurutma, kirlentne ve aşırı kul-
lanım gibi nedenlerle Türkıye'de yüz-
binlerce kilometrekare sulak alan. bir
daha gen dönüsü olmayacak biçimde
ortadan kalkıyor.
DHKD yetkilileri, Antakya'daki
Amik Gölü'nün 1970'lerde kurutul-
madan önce dünyanın en önemlv sulak
alanlanndan biri olduğunu anımsata-
rak, yıne Çukurova'daki Aynazbatak-
lıkları. Göllerbölgesindeki Suğla. Sö-
ğüt, Avlan ve Kestel göllen, Düzce'de-
ki Efteni Gölü. Biga'daki Acıece Gö-
lü ve Konya'daki bataklıklann da artık
yitirilen ve bugün eksikiiklikleri faz-
lasıyla hissedilen sulak alanlar olduğu-
nu söylüyorlar.
Eber Gölü, 1994'te tamamen kuru-
yarak bir atık çukuruna dönüştü. Kon-
ya-Ereğli sazlıklan da aynı durumda.
Hotamış sazlığı. yıllardır sürdürülen
kurutma çalışmalan sonucundaküçül-
dü. BeyşehirGölü'nünısesualımının
sürmesi sonucunda su düzeyi düştü.
•Marmara Bölgesi'ndeki Uluabat, Manyas ve Iznik gölleri,
tarımsal, endüstriyel ve evsel kirlilikle karşı karşvya. Meriç
Deltası. çevredeki çeltik tanmının yarattığı aşın kirlilikten
etkileniyor, Kocaçay Deltası ise Bursa ovasının atık sulannı
taşıyan Nilüfer Çayf ndan kaynaklanan kirlenme ve turistik
yapılaşma tehdidi altında.
Marmara Bölgesi'ndeki Uluabat,
Manyas ve Iznik gölleri, tanmsal, en-
düstriyel ve evsel kirlilik kıskacmda.
Meriç Deltası, çevredeki çeltik tanmı-
nın yarattığı aşın kirlilik, sulama için
deltadaki göllerden su alınması ve ka-
çak avcılık sorunlanyla karşı karşıya.
Kocaçay Deltası ise Bursa Ovası'nın
atık sulannı taşıyan Nilüfer Çayı'ndan
kaynaklanan kirlenme ve turistik yapı-
laşma tehdidi altında.
Ege Bölgesi'nde ise sulak alanlar ve
bunlan tehdit eden etkenler şöyle:
-Çamaltı tuzlası; Gediz Nehri'nin
taşıdığı kirlilik, kontrolsüz doğa turiz-
mi. İzmir Körfezi antma tesislerinin
tuzlanın yakınlanna planlanması.
Marmara Gölü; göl sulannın ckolojik
denge gözetilmeden sulama amacıyla
kuUanıbnası. Büyük Menderes Delta-
sı; B. Menderes Nehri'nin su rejiminin
bozulması ve aşın kirliliği, bataklıkla-
nn tanm alanına çevrilmesi. Bafa Gö-
lü; Gölü besleyen B. Menderes'ten ge-
len kirlilik önemli bir sorun oluşturu-
yor. Işıklı Gölü; gölün su rezervuan ola-
rak kuUanılmasL, aşın avcılık. Karanuk
sazlıklan; su seviyesinde azalma, SE-
ICVnın yarattığı kirlilik."
Akdeniz Bölgesi'ndeki sulak alan-
lar ve karşı karşıya bulunduklan so-
runlar şöyle:
"Acıgöl; kuraklık. Karataş Gölü; gö-
leakan sulann barajlarta kesilmesi,gö-
lün baraj olarak kuUanılması. Burdur
Gölü; göl su seviyesinin düşmesi, evsel
ve endüstriyel kirlilik, Isparta Havaala-
nı ve organize sanav i bölgesinin hemen
göl yakınına inşa edilmesi. Eğirdir Gö-
lü; tarımsal kirlilik gölden su alınma-
sı. Beyşehir Gölü; aşın sulama suyu
alınması, aşın balıkçılık. Köyceğiz Gö-
lü ve Dalyan Deltası; turizm \e avcılık.
Göksu Deltası; ikinci konut vapılaşma-
SL, bataklıklann tanm alanına çev ri(-
mesi. Çukurova Deltası; çok yoğun ta-
nm faâliyetieri, tanmsal ve endüstriyel
kirlilik, avcıük."
iç Anadolu Bölgesi'nde Hotamış
Sazlığı'nın. kuruma, kuruyan sazlıkla-
nn yakılarak tanm alanına çevrilmesi
gibi etkenlerin yanısıra uzun vadede
bir baraj halinegetirilmesi planının uy-
gulamaya konmasıyla tüm ekolojik
önemıni yitırecek. Ereğli sazlıklan:
göle akan tüm kaynaklann barajlarla
kesilmesıyle küçülürken, endüstriyel.
evsel ve tanmsal atıklarla aşın biçim-
de kirletiliyor. Sultansazlığı, DSl'nın
projeleriy le doğal dengesi altüst olmuş
dunımda. Bunun yanında aşın ve kont-
rolsüz saz kesimi, çevTedeki ponza ta-
şı işletmelen de doğal dengeyi bozu-
yor. Seyfe Gölü; DSİ projeleriyle do-
ğal dengesini yitırirken, Mogan veTuz
Gölü kirlilik. Balıkdamı Gölü kurut-
ma, Eber Gölü endüstriyel kirlilik, su-
lama projeleriyle su seviyesinin düş-
mesi, tanm alanlannın yoğunlaşması
sorunlanyla karşı karşıya. Akşehir Gö-
lü, su kaynaklannın kesilmesi, aşın ba-
lıkçılık ve tanm alanlannın yoğunlaş-
masıyla yok olmaya doğru gidiyor. Ça-
vuşçu Gölü'nde ise göl çevresinin sed-
delenmesiyle çok değerli yaşam alan-
lan ortadan kalkıyor.
Karadeniz Bölgesi'nde K.ızılırmak
Deltası, DSl'nin kurutma projelerinin,
orman kesiminin, ikinci konut yapı-
laşması ile evsel ve tanmsal kirliliğin
yarattığı sorunlarla karşı karşıya. Za-
ten büyük ölçüde kurutulmuş dunım-
da olan Yeşilırmak Deltası da doğal
önemıni yıtirmış durumda.
Fransızçifte
gümüş madalya
Rusya'nın dağdmasından sonra
Artistik Patinaj 'da üstünlük
Avrupa'nın eline gecmeyc başladı.
Almanya'nın Dortmund şehrinde
yapılan Avrupa Artistik Patinaj
ŞampiyonasTnda çiftler dalında Fransız
Sophie Monietto - Pascal l-avanchy çifö
buz üzerinde >aptıklan sıcak dansla
izleyenleri adeta büyüledL
Hareketlerden hakemler de
büyiUenmiş olsa gerek,
puanlar oldukça yüksekti.
Fransız çifi buz
dansmda gümüş
madalya kazandı.
(Fotoferaf:
REUTER)
Hasankeyf e
1.5 milyarlık
ödenek
ayrıldı
ARİFASLAN
BATMAN - "Can güvensizü-
ği" nedenıyle iki yıldır ara ven-
len antik kent Hasankeyf'teki
kazı çalışmalanna önümüzdeki
temmuz ayında yeniden başlana-
cak. Prof. Dr. OluşAnkbaşkan-
lığında yapılacak kazılar için bu
yıl 1.5 milyar liralık ödenek ay-
nldığı bildirildi.
GAP kapsamında inşa edile-
cek sulama ve enerji amaçlı Ilı-
su Barajı gölü altında kalacak
olan Hasankeyf'teki tarihi eser-
ler, yapılacak kazılarla koruma-
ya alınacak. Kültür Bakanlığı ile
GAP Idaresi Başkanlığı tarafın-
dan 1.5 milyar lira ödenek ayn-
lan kazılar, iki yıl aradan sonra
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi öğretim üye-
si Prof. Dr. Oluş Ank ile eşi ar-
keoloji ve Sanat Bölümü Başka-
nı Prof. Dr. Rüçhan Ankbaşkan-
lığında başlanacak.
Bu yılki kazılarda Koç, Cami
ve Zeynelbey türbesinde arke-
olojik araştırma yapılacağını be-
lırten Batman 11 Kültür Müdürü
Şeyhmuz KartaL, "Hasankeyfte
iki yıl önce kazı ekibini can gü-
venliği olmadığı için çalışmalan
ertekmiştik. Daha önce bir okul-
da bulunan kazıevini de mezba-
haneye taşıdık. Yeni bir yer bulu-
nuncay a kadar mezbahane kan-
evi olarak kuUanüacak" dedi.
Hasankeyf'ın ANAP'lı Bele-
diye Başkanı Fehmi Civan ise
Kültür Bakanlığı'ndan istedikle-
ri ödenekten sonuç alamadıkla-
nnı vurgulayarak "Kalekapısıy>
kılmak üzere. Tümü SİT alanı
kapsamındabulunduğu için dev-
let yatınmlan bile şu anda Ha-
sankeyf e yapüamıyor" diye ko-
nuştu.
Gökova, YÖK'ün raporunu bekliyor
ÖZCAIS ÖZGLR
MUĞLA - Gökova "Kemerköy'" Ter-
mik Santralı'nın çalıştınlıp çalıştınlma-
yacağına YÖK bünyesınde oluşturulan
bilimsel kuruluş raporuna bakılarak karar
verilecek. YÖK tarafından oluşturulan bi-
limsel heyetin 1994'ün Ekim ayında baş-
layan çalışmasmın tamamlandığı öğrenil-
di. Aydın İdare Mahkemesi'nin görevlen-
dırdiği bilirkişi heyeti ise incelemelerine
şubat ayı sonunda başlayacak.
Muğla'ya gelerek Yatağan, Yenıköy ve
Gökova Termik santrallannda inceleme-
lerde bulunan Türkiye Elektrik Üretim
AŞ (TEAŞ) Genel Müdürü Mustafa Tur-
han. Yatağan Termik Santralf nda. yetki-
liler ile görüşürken YÖK bünyesınde
oluşturulan bir bilimsel kurulun, termik
santral1ar ve çevre konusundarapor hazır-
layacağını söyledi. Turhan. "Raporun
olumlu olması durumunda Kemerköy
Termik Santralı'nı da işletmeye alacağız"
dedi.
TEAŞ Genel Müdürü Mustafa Tur-
han'ın açıklaması ile ilgili olarak Muğla
Valisi DT. Lale Aytaman ise "Bana bilim-
sel rapor hazırtannıakta olduğu, şifahi ola-
rak sijylendi. Ben böyle bir rapor almadan
santrâlı kapatacagımı söyledim. Raporu
bekliyoruz'" dedi
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz
TEAŞ Çev re Dairesi Başkanı JaleEsin de
YÖK'e bilimsel rapor hazırlattınldığını
doğrulayarak "Gökova Termik Santrah
Ue ilgili bir yığın öneri var. Hükümet bu ko-
nuda hemen bir karar veriunesini istiyor"
dedi. Çevre Dairesi Başkanı Esin, Başba-
kan'ın talimatı ile bu konuda Devlet Ba-
kanı Yddınm Aktunabaşkanlığında ilgi-
li bakanlıklardan bir komisyonoluşturul-
duğunu belırterek şunlan söyledi:
" Bakanlardanoluşanheyet,Gökova ile
ilgili bir karar verilebilmesi için bilimsel
çalışmayı gerekli gördü. Şu ana kadar Gö-
kova için alınan önlemlerin yeterli olup ol-
madığının ve desülfürizasyon sistemi ku-
rulursa ne olur sorularının yanıtmı almak
üzere YÖK. değişik üniversitelerden 9 ho-
ca ile bir bilimsel hey et oluşturarak geçen
ekim ayı sonunda çalışmaya başladı. Ça-
lışma tamamlandı. Çok ciddi bir çahşma
yapıldı. Önümüzdeki bir iki ay içinde ha-
znîanan rapor, bakanlardan oluşan ko-
misyona verilecek ve Gökova ile ilgili ka-
rar alınacak."
ANTALYA
Falezlerde beton tehlikesi
BÜLENT ECEVTT
ANTALYA - Dünyada bir eşi daha bulunmayan
ve koruma altına alınan falezler, betonlaşıyor. Jeofi-
zik Mühendisleri Odası'nın görüşüne göre falezler
üzerine yapılaşmanın mümkün olduğunca yapılma-
ması veyajeoteknik ve jeofizik yönünden etütlerin
yapılması gerekiyor. Kültür\eTabiat Varlıklan Ko-
ruma Kurulu'nun daha önce aldığı "Doğal Sit Ala-
nı" şeklındeki karann değışmediği halde Lara falez-
leri üzerinde Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce
ızın verilen inşaatlar, mahkeme kararlanna karşın
sürdürülüyor.
Antalya'nın Lara bölgesınde bakanlıkça "Turizm
alaıtı", Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kuru-
lu'nca da "Doğal Sit Alanı" ilan edılen falezler üze-
rindeki yapılaşma yasağı Antalya Büyükşehır Be-
lediyesı'nin 2.7.1993 tarih ve 300 sayılı meclis ka-
ranyla kaldınlmıştı. Lara'da en büyük inşaat olarak
göze çarpan 5659 ada 12 parseldekı Müteahhıt Ni-
yazi Gökan'ın 16 katlı yapılan Dr. Cahit Ünver ta-
rafından açılan davalarla durdurulmasına karşın.
mahkeme kararlan uygulanmıyor.
Bilirkişi raporunda diğer göze çarpan ve hiçbir ın-
şaat kurallanna uymayan bir konu da büyükşehir
meclisi tarafından onanan I İ0O0 ölçekli plan tadı-
latında dava konusu parsel üzerinde toplam inşaat
alanı (TİA) 18 bin 149 metrekare belirtılmıştı. Be-
lediye tarafından verilen 25.8.1993 tarihlı inşaat ruh-
satlannda ise toplam 34bın 128 metrekare inşaat iz-
ni yerilmiş.
Ünver'ın açtığı davada Antalya İdare Mahkeme-
sı'nin 16. 11.1994 tanhindekı 19944308 sayılı ka-
rannda, Büyükşehir Belediyesi'nce venlen
25.8.1993 gü'n ve 25,23, 25/24, 25/25, 25'26 ve
25 '27 sayılı inşaat ruhsatlannın verilmesınin daya-
nağının kalmadığı ve ımar planı tadilatının da ge-
çerli olmadığı karannı verdi.
Ünver^en suç duyurusu
Belediye tarafından inşaatın durdurultnaması ne-
deniyle Dr. Cahit Ünver, son olarak Cumhuriyet
Savcılığf na suç duyurusunda bulunarak Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Hasan Subaşı. Muratpaşa Be-
lediye Başkanı Mehmet Manavoğlu, dönemin imar
müdürü ve halen büyükşehir belediyesi genel sek-
reter yardımcısı Ali Deveci ve Yapı Denetteme Mü-
dürü olarak görev yapan Cumhur Ünverir hakkın-
da şıkâyetçi oldu. Savcılık ise "Memurin Muhake-
matı Kanunu" gereğınce işlem yapılmak üzere An-
talya Valilıği'ne konuyu ilettı.
Antaya Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Su-
başı da adaletin her zaman mahkeme ıle sağlanama-
yacağını savundu. Subaşı. "O bölgede 18. madde
uvgulamasına gidildi, birçok insan mağdur oldu.
Meclis bunlan da düşünerek karar aldı. Mcclisin ka-
ran daha sağlıklıdır. Çünkü meclisi vatandaşlanmız
seçmişlerdir" dedı
AV10Â
ATAN £7R
ANA
V,8. OLMAK NASIL 'fî
r
ADAN
Akcigerleri
kirlilikle
karşı
karşıya
kalan
çocuğun
sağlık
bozukluğu
ileri
yaşlarda da
sürüvor.
Kirli hava, çocuklarda
solunum güçlüğü yaratıyor
Çeviri Servisi - Hava kirliliği
çocuklan da çok etkiliyor.
Norveçli bilim adamlannın
The Lancent dergisinde
yayımlanan raporlannda şöyle
deniyor:
Elektrik santrallerinden hava
verilen düşük düzeydekı
sülfurdioksit gazı ve dizel
motorlann egzoz gazlan
çocuklarda solunum güçlüğü
yaratır ve akciğerlerde
sıkışma meydana getirir.
Açıklamada verilen bilgilere
göre akcigerleri bu tür
etkilerle karşı karşıya kalan
çocuğun sağlık bozukluğu
ileri yaşlarda da sürer. Aynca
tngfltere'de
heryü
yaklaşıkUO
binkişi,
akciğer
kanseri ve
kalp
yetersizligi
gibi,
sigaranınrol
oynadığı
hastalıklar
nedeniyle
yaşamını
vitirivor.
akciğerlerin gelişmesi büyük
ölçüde yavaşlar ve bir
noktadan sonra tamamen
durur. Bu da rahatsızlığın
yaşam boyu etkisini
sürdürmesi anlamına gelir.
Norveçli bilim adamlannın
bir vadideki alüminyum
eritme tesisi yakınında
yaşayan, 7-13 yaşlar arasında
529 çocuk üzerinde y aptıklan
inceleme olayı, olanca
açıklığıyla ortaya koyuyor.
Buna dayanılarak tngiltere'de
aynı koşullarda yaşayan
çocuklarla ilgili araştırma da
Norveç'teki saptamayı
doğrulamış.
Sigara üreticilerini
mahkemeye verdiler
Çeviri Servisi - Sigaranın
sağlıklannı bozduğunu ileri
süren iki yüz kişi. sigara
üreticilerine karşı dava açtı
İngiltere'nin adli tarihine
damgasını vuracak davada,
sigara üreticilerinin,
2araTlannı bile bile hastalık
riskini azaltma konusunda
hiçbir girişimde bulunmadığı
savunuluyor. tngiltere'de her
yıl yaklaşık 110 bin kişi.
akciğer kanseri ve kalp
yetersizligi gibi, sigaradan
kaynaklanan hastalıklar
nedeniyle yaşamını yitiriyor.
yüz binlercesi de sağlık
sorunlanyla karşılaşıyor. Tüm
bunlara karşın, sigara
üreticileri herhangi birönlem
almaktan kaçınıp açılan
davalar sonucunda
milyonlarca lira ödemek
zorunda kalıvor.
Firavunun ekmeği
Çeviri Senisi - Piramitlerin yapımını gerçekleştiren v e
sfenksleri bize kazandıran insanlan besleyen Mısır ekmeği.
olağanüstü bir deneyle yeniden yapıldı. Düşük nitelikli buğday
ve yerli mayadan üretilen ekmeğın ağızda ekşı maya tadı
bıraİctığı ve günümüz Mısır ekmeğini andırdığı bildiriliyor.
Deneyin yapılmasına Giza'da fıravunlar dönemine ait bir fınn
bulunmasıyla karar verildı. Piramitlerin yakınında bulunan
yerin Mikennos döneminden kalma bir besin amban olduğu
sanılıyor. Ortadoğu'da yetiştirilen ilk tahıllardan bin olan .
Emmer buğdayı. Kaliforniyalı bir özel ürün tahıl
koleksiyoncusundan elde edildı. Ekmek yapımını ise. egzotik
mayalar üreten emeklı bir patolojı uzmanı üstlendi. Islak, un,
birkaç gün Kahire havasında bekletilerek yerli mayaya
dönüştürüldü. Daha sonra, kazılarda elde edılen
kabartmalardan esinlenılerek o dönemin yöntemıyle bir buçuk
saatte ekmek pişırildı. Farklı boyut ve bıçimlerde yapılan eski
Mısır ekmeği, Fıravunların olduğu gibi halkın da en temel
besini sayılıyordu. Deney sayesinde bu ekmeğin nasıl
üretildiği ve tadının neye benzediği konusu aydınlığa
kavuşmuş oldu.