Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
'Sıfır noktası'ndan önce...
En güçlu olmamız gereken yer, ünıversıtelerdır Günümüzde
atıl durumda olan ünıversıtelen yaşamın her alanına, bılımden
felsefeye, felsefeden sanata ıtıcı güç olarak sokmak
zorundayız
Doç. Dr. NUR ALKIŞ Yıldız Teknik Üniversitesi
Oğretim Üyesi
G
ecekondulunun bıreysel
ve toplumsal gereksı-
nımlenrun karşılanma-
ması, buradan doğan
boşlukla koktendıncı
akımlann kıtlesel taban
bulması demokrasıyle yonetılen ulke-
mızı hızla cumhunyet oncesı *srfır nok-
tası'na kaydırmaktadır Bu kaymada
Ataturkçu, laık aydın kesımın gele-
neksel 'altematif proje' uretememesı-
ne, tum dunyada oluşan sol ıdeolojı-
dekı belırsızlık de eklenınce ortaya
ınanılmaz bır boşluk çıkmışür Ama,
duşun adamı ve usta yazar tlhan Sel-
çuk'un soyledığı gjbı, "neoüberal parti-
İerimiz 'Ideolojıler oldu' diye tepinir-
ken, Kemalizm tu kaka edilirken Refah
Partisi yûniyor"... Kemahstlenn ken-
dıne ozgu ılena, demokraük ve ınsan-
cıl çozumlennı uretmesı ıçın bu kaçı-
nlmaması gereken bır şans olabıhr
Turk aydını, ureüm ve uretım ıüşkı-
lennden ganp bır şekılde kopmuş, hat-
ta bu konuyu bır tabu' olarak gonıp
yalnızca üstyapı kurumlanyla ılgılen-
rruş, kuram uygulamadan ayn kaldığı
ıçın doğal olarak bunda da başansız
olunmuştur Hukumet ortaklanndan
olan SHP. ekonomıyı butunuyle
DYP'ye ıhale edıp neredeyse bır şeyler
yapıyoruz gorunerek gunu geçışür-
mektedır SHP'nın, sıstemın tamam-
layıa parçası durumuna gelmesı.
kendı çozumlennı uretememesı. temsıl
etüğı kıtlelerden hızla kopmasım getır-
mektedır Ekonomı, ınsan unsurun-
dan butunuyle soyutlanmış, eğıüm,
sağbk gıbı yaşamsal gereksınımlere
>anıt veren sektorlerde gunumuzu ve
geleceğı nske edıp kısıntılara gıdümış-
tır Ureüme kaynak yaratılacağına,
uygulanan faız sıstemı> le spekulasyon
ve rant ekonomısı gelıştınlıp kıtleler
arasındakı ekonomık uçurum ınanıl-
maz boyutlara getınlmışür Turkıye,
dunyada çocuk olumlennde ve speku-
lasyonlarla kazanılan tnlyonlarda on
sıralardadır thmal edılmış kıtleler, bu
ekonomık gıdışten en buyük zaran
gormuştür Ancak butun bu olumsuz-
luklar boyle surer gıderse yakında
bunun faturası Türkıye'de yaşayan
herkese çıkacakur Hesap ıse hıç de
ucuz gelmeyecektır
'Sıfır noktası'ndan once, 'beyin fırö-
nası" teknığını, bu boşluğu doldurmak
ıçın kullanmalıyız Toplum olarak
olabtldığınce çok proje ureüp tartış-
mak, gerçekleşme şansı olanlan seçe-
rek pılot bölgelerde deneyıp kesınlıkle
uygulamalıyız Bu teknığe uygun tar-
tışmak ıçın her konuda korkmadan
duşunce uretebtlmehyız Bınlerce du-
şuncenın tarüşıbp bınlerce çıçeğın aça-
cağı uygun bır ortamdayız En guçlu
olmamız gereken yer, ünıversıtelerdır
Gunumuzde atıl durumda olan ünı-
versıtelen yaşamın her alanına, bılım-
den felsefeye, felsefeden sanata ıtıa
guç olarak sokmak zorundayız
KİT'ler, Turk ekonomısının vazge-
çılmez bır parçası, her ne kadar kostek
gıbı gostenlmeye çahşılşa da, kuruluş
amaayla ıtıa gucudur İtıa guç olma-
yan, 1yı ışleübnedığı ıçın zarar eden
KİTlenn satılmasından elde edılen
kaynakla yenı KİT'ler kurulup yuk-
sek teknolojılere (bılgısayar, tumleşık
devreler, genetık ve bıyoteknolojı vb)
yaünm yapılıp hem ıstıhdam sağlan-
mah hem de kaçınlmak uzere olan
teknolojı treru yakalanmalıdır Boyle
yapılarak altyapısı, elemanı hazır olan
Zonguldak, yapılan yaünmlarla yuk-
sek teknolojı ûreten bır kent halıne
geünlebılır Üruversıtelerdekı ılgılı bo-
lumler, KİT'lenn yonetunıne doğru-
dan sokularak hem KİT'ler arpalık
olmaktan kurtanlır hem de büımsel
sıstemlerle kuruluşlan ve yonetımlen
sağlanır Geleceğın muhendıslen bu-
ralarda uretım ıçınde çalışarak yetıştı-
nlebıhr
îşçıler yalnızca ureten olmaktan çı-
kanlmalı, ureümın her kademesınde
şoz sahıbı ve sorumlu olmalıdırlar
Üretımde karara katılmarun, yabancı-
laşmayı azaltacağı ve uretım uzennde
olumlu etkılen olacağı kesındır Sendı-
kalar, yalnızca ucret artışlanndan de-
ğıl, uretımın kalıtesınden, uretım artı-
şından, ış dısıphnınden, yenıden yapı-
lanmadan. uretımın modernleşmesın-
den, ışçının meslekı eğıümınden
doğrudan sorumlu olduklannın bılın-
anevarmahdır Buna uygun orgutlen-
me yapısına gırmeb ve uretımın vazge-
çılmez bır parçası olmalıdır Çalışma-
yan KİT'ler yalnızca topluma değıl,
çabşan ışçılere de buyuk bır yuktur
Bır kuruluşta gereğınden çok ele-
man, venm duşmesıne, tembellığe ve
sorumsuzluğa yol açar KİT'lenn ve
resmı daırelenn bır bolumü bu du-
rumdadır Buralarda haftada uç gûn
çalışma yapılabılır Butun KİT ve res-
mı daıreler otomasyondan gecınlerek
denetım ve venm artışı sağlanmalıdır
Haftada uç gün çahşma, var olan
KİTlerde ve resmı daırelerde ış venıru
artışı sağlarken kalan uç gunluk boş
zamanda, yenı ışkollannda ve bılgısa-
yar kullanımında meslekı eğıtım ven-
lebılır Boylece yenı kurulacak KİT-
lere ve resmı daırelere yetışmış eleman
sağlanabılecektır
Eğıtım sıstemımız, unıversıteye oğ-
rena hazırlamak uzere duzenlenmış-
tır Bu sıstem, yenıden duzenlenmeli,
beş yıllık eğıtımden sonra alü yıllık
meslekı eğıüm sunan meslek lıselenne
venlen ağırlık antınlmalı, bu lıseler
KİT'lerle tumleşık olarak duşunulme-
lı, eğıtım-sanayı ışbırlığı bu kez KİT-
lenn yaranna kullanılmalıdır Ünıver-
sıtelenn ılgılı muhendıslık bolumlenne
yalnızca bu lıselerden oğrencı alınma-
lıdır Fen ve Anadolu lıselennın kalıte-
sı eskı duzeylenne getınlerek Turkıye'-
de yuksek teknolojı uretebılecek
eleman gızılgucu sağlanmahdır Nere-
deyse eğıüm sıstemımıze seçenek ola-
rak duşunulen ımam-hatıp lıselen
ulkenın laık dın adamı gereksınımını
karşılayacak duzeye ındınlmehdır
Toplumun odedığı vergılerle dını eğı-
tım venleceğıne, ısteyene dını eğıtım
veren oze! okullar arttınlabılır Bugu-
ne kadar ımam-hatıp lıselennden me-
zun olanlann, üretıme kazandınlma
yollan aranmalıdır 5 Nısan Karar-
lan'yla, ekonomık kısıntılarla durdu-
rulan çalışmalardan bın olan oğret-
menlenn hızmet-ıçı eğıtım çalışmalan
ıvedı olarak başlaülmalı, Ataturk ılke
ve devnmlen bılgılen tazelenmelıdır
Oğretmenlenmızı, çocuklanmıza bı-
hmsel duşunme gucu kazandıracak
davraruşlarla donatmak ıçın hızmet-
ıçı eğıtım, unıversıteler tarafından ve-
nlmelıdır Zıhınsel ozurlu çocuklan-
mızı topluma kazandırmak ıçın yapı-
lan çahşmalar desteklenmelıdır
Ülkemızın doğal zengınlığı olan us-
tun zekâ ve yeteneklı çocuklanmızı
elden geldığı kadar cabuk saptayıp
bunlara ozel eğıtım verecek okullar ve
sıstemler desteklenmeb ve yenılen açıl-
malıdır Ünıversıtelerde ustun zekâlı
ve yeteneklı çocuk eğıtımı uzenne ya-
pılan çahşmalar arttınlmalıdır
Ataturkçûluk, laıklık ve demokrası-
nın yenıden topluma yerleştınlmesın-
de sanatçılanmıza da gorevler duş-
mektedır Sanatın her dalı, sanaün
toplum ıçın olduğunu bılmelıdır ör-
neğın, ıhmal edılmış kıtlelerden olan
gecekonduda yaşayan yetışkmlere,
uygun oğretim teknıklennden drama-
üzasyonla bu yaşamsal konu oğretıl-
mebdır Sanatçılar, ayaklan yere ba-
san bır demokrası platformunu gece-
konduya taşımalıdırlar
Demokrası, ınsanın ve toplumlann
gelışebılmelen ıçın varoluştan ben bu-
lunmuş en ıyı sıyası sıstemdır Buna
rağmen, sağlam bır ekonomıye ve
hakça paylaşmaya dayanmadığı sure-
ce bır anlam ıfade etmedığı gıbı uzun
omurlü de olmaz Ekonomı ınsan ıçın-
dır Üstyapıdakı ınsan haklan ve öz-
gurlükler konusu, hakça paylaşım
olmadığı, ekonomıye yonebk yenı se-
çenekler uretemedığı surece maddı
temellenne oturmayacaktır
ARADABIR
FERİHA BÜYÜKÜNAL
Otobüs Yolcuları...
Istanbul'da şehırıçı ulaşımın en yoğun taşımacılığı
kuşkusuz otobuslerle yapılmaktadır Sabahın erken sa-
atlerınden, geç vakıtlere kadar yuzlerce otobus, baş ve
son durakları arasında donup durmakta, levhasını oku-
duğumuzda da 'neresı orasP" dıye kendı kendımıze
sormaktayız Yaşanan denetımsız, baş dondurucu hızla
buyuyen kent nufusumuzun getırdığı sonuçlar bunlar,
bu sorular
Kırsal kesımden kente goç edenler, memur, ışçı, oğ-
rencı, emeklı ve yaşlılarımızın yolculuk ettığı otobusler-
de uç durak ıçın bınmek, sosyal gerçeklerı ızleyebılme-
mız ıçın yeterlıdır Mılyonlarca ınsanımızda ortak olan
ıfade ıse, bedensel ve duşunsel yıpranmanın getırdığı
karamsarlıktır
Sağlıksız tenlerı, beslenmeye bağladığımız bedensel
gorunumlerı ıte bızım ınsanlarımız Belkı de ülkemızın
kışı başına duşen gelırınden en kuçuk payı alan, sessız,
çılekeş ınsanlarımız
Kımı konuşma gereksınımındedır Yanında oturan her
kımse ona aıle ıçı sorunlarını anlatacak kadar doludur
Kımı yorgunluktan bıtkın, bır an once gıdeceğı yere var-
ma ya da kalkacak bırının yerıne oturabılme telaşında-
dır Gunun yorgunluğu ıle olduğu yerde uyuyanlara da
sıkça rastlanır Su bulamamaktan kokan olur, utusuz
gıysılı, boyasız yıpranmış ayakkabılılar olur Eğer oğ-
rencısı bol bır otobuse bındıysenız, o zaman gulen yuz-
lerı gorebılır ve ıçınızın aydınlandığını farkedersınız
Pek çoğu emın olmak ve bıletını zıyan etmemek ıçın
şoforlere durak adı sorar, gunun ılk yarısı ılımlı ses to-
nuyla aldıkları yanıtlar oğlen sonrası, hele akşamlarda
sertleşır, hırçınlaşır ve neredeyse azarlamaya donuşur
Çunku tum otobus şoforlerı de Istanbul'da yaşamanın,
geçım derdının, trafığın ezıyetını çekenlerden değıl mı-
1960'larda bındığım otobuslerı duşunurum Baş du-
raklardan bındığımde ınsanlar bırbırlerını selamlar,
kuçukler buyuklere, beyler hanımlara kalkar yerlerını
verırlerdı Şımdı ıse, ıkısı elınde, bırı kucağında, oburu
karnmda çocuklu hanımlara bıle zorlukla yer verılıyor
Çok şeylerın değıştığı gunumuzde televızyonlardan
çeşıtlı sorunlarımızı ızlemekle ıçınde bulunupyaşamak
çok ayrı duyumlardır Sıyasetyaşamında kıyasıya savaş
veren, halka turlu vaatlerde bulunan polıtıkacılarımızın,
ıktıdar olunca sozlerınde ne denlı durdukları da bılın-
mektedır Sağlıklıbıryonetımıngorevı,toplumunçoğun-
luğunun yaşam ve geleceğını guvenceye almak, bulun-
dukları çızgıden daha yukarılara çıkarabılmek değıl
mıdır'? Gıderek maddı ve manevı çokuntu altına gıren
halkımızın yanında gozukmek sıyaset meydanlarındakı
konuşmalarlasınırlandırılmamalıdır
Rahmetlı Adnan Kahveci'yı anımsarım, halk arasına
gıren, yaşama tanıklık eden bır polıtıkacıydı
Kışıset ve yakınlannın çıkarlarını, toplum çıkarlarının
onunde duşunen nıce polıtıkacımızı, ozel araçlarının dı-
şında bır kent ıçı otobusle yolculuk ederken gorenınız
var mıdır bılemıyorum, ama ben hıç gormedım Nıce
otobus yolcusunun, Istanbul ıçınde omuz omuza ulaşım
derdı çekerken, sıyasal tercıhlerını yaptıkları partı ve lı-
derlerı ıçın neler duşunduklerını de merak eder duru-
rum
Toplumsal gerçeklerın çeşıtlılığı ıçınde ıpucu olabıle-
cek bır sınıfın yaşam kesıtı olan ulaşımdakı gorunumle-
rı, umarım, gormek ısteyenler ıçın gerçek bır kanıt ola-
caktır
Sınıflı toplumlardaunvan kullanma...
Dağdakı çoban ya da temızlık ışçısı neden kartvızıt bastırmaz? Çünkü bu
meslekler toplumlarda değer venlen unvanlar, apoletler değıldır.
AHMET GÜLÇUBUK /. Ü. Veteriner Fak. Araşürma Görevlisi
Insanlık tanhınde ılkel ko-
munal toplumdan (sınıfsız),
kolea topluma geçışle başlayan
ve gunumuz post-modern kapi-
talist toplumlarda yenı bır bo-
yut kazanarak uzanan ınsanla-
nn salt kışıhklen, benlıklenyle
mı var olduklan, yoksa unvan-
lan. apoletlenyle mı var olduk-
lan olgusu her zaman tartışıl-
mışür ve tartışılacaktır
Insanlık tanhınde sınıflı top-
lumlara geçışle bırlıkte yöneten
ve yönetilen'ler arasmda kendı-
lığınden bır statu farkı ortaya
çıkmış ve bu statu farkı, yone-
ten ve \oneülenlenn konumu-
nu belırlemışür Statukonun
başlamasından günumuze ka-
dar yonetıalenn toplumsal de-
ğerlennı, bıreysel yapılardan
çok bulunduklan mevki belırle-
mışür Yöneüaler de bu neden-
le toplumu. kışısel guçlen yen-
ne konumsal guçlen ıle yonetır-
ler
Tabu kı, ekonomının smıfsal
behrleyıahğınde unvan, salt yo-
neüalerde değıl ekonomık gu-
cu elınde bulunduran bıreyler-
de de belirleyicilik yaraünışür
İnsanlann ekonomık konumla-
nnın geürdığı nımetlen anlat-
mak ıçın hepımızın bıldığı
Nasretün Hoca'nın kurk hıkâ-
yesını haürlamak sarunm yeter-
hdır
Sınıflı toplumlann başlama-
sıyla bırlıkte yoneüa sınıflar
hemen her zaman unvanlannı
kullanmışlardır, ancak günü-
müz yönetici ya da guç sahibi
kışılenyle karşılaşürdığımızda,
bu unvanlannı daha durustçe
yaptıklannı söyleyebılınz
Çunku geçmış donemlerde bu
sozunu etüğımız toplumsal kat-
man, resmı ve ozel yazışmalar-
da ve hatta konuşmalarda once
"kendilerini kendi \apan değer-
lerini" yanı "unvanlannı" kul-
lanmışlar ve ardından da adla-
nru ve kışısel sımgelennı kul-
lanmışlardır
Sınıflı toplumlara tepkı ola-
rak Marksızm'ın doğuşu ıle bır-
lıkte sınıflı toplumlarda insan-
lann unvanlanyla, geldıklen
toplumsal kategonlerle var ol-
duğu gerceğı daha net bır şekıl-
de ortaya çıkmışür
Bu netlıkten sonra 20 yy ba-
şından ıübaren ınsanlar top-
lumsal yaşamlannı surdurebıl-
mek ıçın kendılennı bellı olçut-
ler (knterler) ıçıne sokmak ve
maske takmak zorunda kalmış-
lardır Bu nedenle çoğu duşu-
nur 20 yy'e 'maskeli balo çağı'
der, Karen Horney ıse nevrotik
çağ dıye nıtelemektedır İşte bu
maskeli balo ya da nevrouk çağ
dedığımız donemın varattığı en
buyuk sorun Şabancdaşma
sendromu', yanı kendı kışılığın-
den uzaklaşma, başka bır deyış-
le kışılıksızleşme olayı olarak
nıtelendınlebılır
Psıkolojı bılımının bu çağda
kapıtalıst toplumlarda doğup
geûşmesı rastlantı değıldır
Çunku burjuvazının yoneüale-
n kurduklan bu bılirn dalı ıle
sıstemlennın toplum uzennde-
kı yan etkılennı ortadan kaldı-
rabıleceklennı ya da gorunmez
boyuta ındırgeyebıleceklennı
duşunmuşlerdır Ancak burju-
vazının, psikolojinin olanakları
Qe bu ışı nasıl başardığını Theo-
dor VV.Adorno şu sozlenyle çok
guzel dıle getırmekte "Gelişmiş
burjuva toplumlarınuı dşındaki
toplumlarda psikolojj olanaksu-
dır; gelişmiş burjma toplumla-
rında ise, psikolojj artık olanak-
sadır."
Şımdı bu anlaülanlarla belkı
konu dağılmış goruntusü olu-
şabılır, ancak gelınecek nokta-
lara açıklık getırmek ıçın bunla-
ra değınmek gerekıyor
1960 sonrası post-moderniz-
min başlamasıyla ve 1980 son-
rası yükselen değerler (dennlık-
te bır yukseklık bınmıdır) ıle
bırlıkte kapıtabst ıdeologlar sa-
vunduklan ve uyguladıklan sıs-
temın müthış bır yabanalaşma
sendromu ve kışılık yozlaşması
meydana geürdığını çok ıyı
gozlemledıler ve gozlemlemeİc-
ten de ote korkmaya başladılar
Çunku savunduklan sıstemın,
kendılennde de bır kışılık yoz-
laşmasına yol açüğını ve apolet-
lennı çıkardıklan an obür ın-
sanlar gıbı hıçleşıp gıdeceklennı
anladılar
Işte sıstemın toplumda yarat-
üğı bu yan etkılen golgelemek,
aynca bır nebze de olsa savun-
duklan sıstemın yan etkılenn-
den kendılennı asgan duzeyde
de olsa korumak ıçın sıstemlen-
nın sozumona bıreye ve salt kı-
şılığe onem verdığı yanılsaması-
nı ortaya attılar Bu ortaya
atüklan şeyle asbnda kurtul-
duklan falan yok, zaten yukan-
da da bebrtıldığı bır yanılsama
ve bu yanılsama yontemını de
yoneümlennın temel ruhu olan
toplum anestezisine uygun ola-
rak basıt, farkedılmeyecek, uze-
nnde duşunulmeden geçılecek
ve çoğu kışırun moda olarak al-
gılayacagı bir yöntem'le yapı-
yorlar
Gelelim bu yöntemin ne oldu-
ğuna: Son yıllarda resmı ya da
ozel yazışmalarda unvanın en
alta yaahnası, unvanın uzenne
ad, adın da uzenne ımza atıl-
ması, ılanlarda ve kartvızıtlerde
once adın yazılması, alüna kışı-
nın unvanının yazıbnası Bu
ne demektır bıbyor musunuz''
Bu sıstemde mevkılenn, unvan-
lann, rutbelenn hıçbır onemı
yoktur, benım adım unvanım-
dan (unvanı ıle kendısıru pazar-
ladığı halde) once gelır, hatta ve
hatta benım kışıbğımın bır sım-
gesı nıtelığmdekı ımzam her
şeyden once gebr Ben bırey
olarak. kışılık olarak çok değer-
lıyım yutturmacasıdır Bu, as-
bnda çoğu kışıye basıt gelebıle-
cek bır şey Kapıtabst ıdeolog-
lar bunu bılınçb olarak
yapmakta fakat buyuk çoğun-
luğu bunu moda tarzında algı-
lamaktadır Zaten modanın
kapıtabst toplumlardakı bır
amaa da kıtlelere kabul ettır-
mek ıstedığı bır şeyı esteüze
edıp, yumuşaüp vermesıdır
Kapıtabst ıdeologlar kendıle-
n de bılıyorlar kı bay X, bay X
olduğu ıçın değıl, falanca ba-
kan, fılanca unıversıtenın rek-
toru, herhangı bır yenn genel
muduru vs olduğu ıçın tanını-
yor, değer venbyor Yoksa
onun sokaktakı ınsandan farkı
kalmaz Kartvızıt bastırmanın
amaa, ınsanın unvanı araab-
ğıyla kendısını pazarlamasıdır
Kartvızıt de zaten bu amaçla
doğmuştur Dağdakı çoban ya
da temızlık ışçısı neden kartvızıt
basürmaz'' Çunku bu meslekler
toplumlarda değer venlen un-
vanlar, apoletler değıldır
Son olarak, ınsanlanmızın
olayın bu boyutunu da gorme-
lennı dılıyor ve bu olayı bılınçb
olarak yapan kapıtabst ıdeo-
loglar ıle moda tarzında bıbnç-
sız olarak uygulayan ınsanlan-
rruzı kürkkrine saygılı olmaya
çağınyorum
PENCERE
Kederli Toplum!..
Ali Betıaç, Cezayır de FIS (Islamı Selamet Cephesı) lıderı,
kokune dek şarıatçı dıyorkı
- Cezayır okullarında Fransızca yerıne Ingılızce okunsun1
'
OHvier Roy yorumluyor
Belhaç, bunları soylerken, hem Kuran a, hem (Cezayır'de)
çanak antenler tarafından alınan Fransız Bırıncı Kanalı nda
Fransızca yayımlanan Amenkan dızılerıne tutkun seçmen kıtle-
sıyle uyum halındedır
Roy koktendıncılığınbır /7/nçpe^;nde"olduğunuşoyleanla-
tyor
Dunyaya bakış açılanndan emın olduklan ıçın başkalanna
karşı hoşgorulu davranan Musluman koylunun mollanın ve
ekâbırın dını, yerını savunma durumundakı ve tanınma talebı
peşınde koşan bır hınç Islamı na bırakmıştır
Turkıye dekı duruma ne kadar benzıyor1
Gerçek Musluman bızım ulkemızde de yerını gun geçtıkçe
saldırganlaşan şerıatçıya bırakıyor
•
Olıvıer Roy bır felsefe docentı Pans Sıyasal Araştırmalar
Enstıtusu nde calışıyor Sıyasal Islamın Iflası adlı kıtabı Me-
tıs Yayınlan ndan çıktı (Cevıren Cûneyt Akalın) Kıtabın 186-
ıncı sayfasından bır alıntı
Iran ın malı ve bankacılık sıstemıne gelınce sayısı 1300 u
bulan islamı kredı sandığı tefecılenn buroları halıne geldıler
( ) Şıı Iran bankalarını yoneten ılkeler 1980 lı yıllarda ortaya çı-
kan Sunnı banka kurumlarınm ılkelerının aynıdır
Şerıatçı ya da Islamcı rejımlerde degışık bır mode! yok Ka-
raborsa ıle dengelenen tıkanmış sosyalızan bırdevletçılık ya da
'Islamı bankalar ortusu altında IMF nın reçetelerını ızlemeye
zorlanan lıberal bır yenı-muhafazakarlık
Cezayır dekı Islamı Selamet Cephesı gıbı, gunumuzun otekı
şerıatçı hareketlen de yenı bır toplum modelı getırmıyorlar Batı
tıpı devlet modelının başarısızlığını dıllerıne dolamışlar, ama,
altematif sunamıyorlar
Pekı ne yapacaklar?
"Yenı parola şerıat vesadece şerıatf/r
Islamıleştırmenın bedelı ozel hukuk ve ceza hukuku olacak,
yururluktekı ekonomıye dokunulmayacak ve eskı rejimlerden
mıras alınan sıyası modele kaldığı yerden devam edılecektır
'Temızler kendılennı yozlaşmanın gırdabına terk edecek ya da
koşedonuculer, ışbıtırıcıler yaranna sıyaset sahnesınden çekı-
leceklerdır
Bır kederli toplum ' modelıdır soz konusu
Nasıl bır kentsel alan oluşacaktır9
Suudı Arabıstan da yete-
nnoe goruluyor Boşluğun alanıdır bu1
Ne sınemalar nekafe-
ler, ne pastaneleri Sadece kahvehaneler ve lokantalar Sokak-
lar, yalnız toplum ahlakına nezaret etme ve dınsel ıbadetı
(namazoruç) dayatma ıle gorevlendınlmış dın mılıslen tarafın-
dan denetlenmektedır '
*
Mutlu Musluman vardır
"Mutlu Islamcı yoktur
"islama gen donuşten çok soz edılıyor ama bunu açmak ge-
rekıyor Kımsenın sokaklarda namaz kıldığına tanık olunmayan
Islamcı Iran ıle namaz kılan ınsan kalabalıklannın kımı sokakla-
rı fıılen trafığe kapattıkları laık cumhurıyetlenn (Tunus Turkıye)
Islamıleştırılmış yenı mahallelerı arasındakı tezat buyuktur
•
Bır kederli toplum
Aklın dışlandığı
Neşenın yasaklandığı
Olıvıer Roy yazıyor
Gençlık gunumuzde hayal kırıklığı ıçındedır ama Islamı
toplum un bezgınlığıne ve sıkıntısına katlanması da kolay olma-
yacaktır
1
'
s o t
TARTIŞMA
VEFAT
Kamuran Ürgüp, Hukumran Çınar, Habıp
Dennbay ve Tabıp Dennbay'ın annelen,
Hasıbe Dennbay, Saadet Dennbay, Saffan Ümran
ve Burhan Çınar'ın kayınvalıdelen,
Deruz, Derya, Ehf, Serkan ve Serhan'm
babaannelen, Mıne, Oya, Mete Ürgup.
Surel, DüekÇmar'ın bıncık anneannelen
SIDIKA
DERİNBAY
hakkın rahmetıne kavuşmuştur
Cenazesı5 7 1994SalıAdapazanKayalar
Memduhıye Koyu'nde ıkındı namazınımuleakıben
defneddmıştır
Tann rahmet eylesın.
AİLESİ
Laiklik tartışması tuzaktır
^ ^ ^ p * * urkıye'de
• Ataturk'e
• hakaretler, laık
I duzene kufûrler,
B sanata
" ^ ^ tukürmeler,
şenatın yasallaşünbrıaya
çabşılması, ınsanlann uçuncu
bın yıla gjrerken kullaştınlma
çabalan, aydını ve aydınlığı
kuçümsemeler. neredeyse
doğal bır süreç gorünumu
kazanıyor
Bu surece hıç de aykın olmayan
başka görünumler de şunlar
Emeğın ıyıce ucuzlatıbnası
yanında bır de yoğun ışçı
çıkarmalan, yazarlann
duşunce suçlanndan oturu hala
dort duvar arasına
hapsedılmelen, eğıüm
sıstemmın gun geçtıkçe
ıyıleşeceğıne daha da
yozlaşması, medyanın akıl
abnaz saçmabklan, hırsızbğın
taraftar toplaması,
duzenbazbğın neredeyse
ovguye değer bulunması
Yanı, her şey bırbınne bağb
1
Yıllardan ben, kuçumsenen
aydınlar, baalannca
benımsenmeyen demokrası ve
laık duzen, bılgılenmeyı
reddedış, sanata tukuruş, sureç
ıçınde, duzende ıküdan
zorlama aşamasına geldı
Pekı, bunun sonu nereye
varacak9
Kotumser bakarsak demokrası
kaygısına düşeceğız, yok
ıyımser bakarsak anamala
duzenden medet umacağız gıbı
gebyor bana
Bıbm ve sanaü dışlayan
ahnıyet, ınsan olma
gerekırbklenne bılerek taş
koyuyor Buaçıdan
bakıldığında gerçekten bıbnçb
Ha,bırdeşuçokonemb Bızım
sanatımız, bızım kulturumüz,
bızım örf ve âdetlenmız, bızım
geleneklenmız goreneklenmız
denılen kavramlar bır an once
açıklansınkıbızde
bılgjsızbkten (cahılbkten)
kurtulabm
Neredesınız Sayın Emre
Kongar? Neredesınız Sayın
Murat Belge? Neredesınız Turk
toplumbıbmcılen9
Bız
buradayız, sız neredesınız
9
Bence, yapılan en buyuk yanlış
şu (Gabbabırazofkeb,
oldukça da kırgınım ) Nedense,
takılmışız bır laık duzen nedır,
ne değıldır, nasıl korunmabdır,
gıbı kısır sorulann ardına, hatta
doğrusunu soylemek gerekırse
bu tuzağa duşmuşuz,
duşurubnuşuz Turkıye
aydınlan, bıbm sanat
ureteceğıne laıklığı tartışır
duruma gelmış
Bır kez daha bence, bu
kısırbklardan bır an önce
kurtulup, ınsanca yaşam ıçın
ureübnesı gereken sureğenbğı
sağlamabyız Sanaün ıçıne
tukürenlen, sanat ezıp geçer
OrfıanTez
Fethıye
AKTlFIANMCtUK
SUPER ELECTRON1C
TELE-İŞLEM
SÛPER ŞUBE
SOPER HİZMET
YETKİÜSİ
TELECARD
TİCARİTELECARD
UNIVERSrTY TELECARD
GENÇ TELECARD
FERDİ KREDI
OTOMOBİL KREDİSİ
KONUT KREDİSİ
KONUTGEUŞTİRME
KREDİSİ
DÛZENÜ ÖDEMELER
STS
SEYAHATÇEKİ
TELEBANKA
OTOBANKA
ALOBANKA
TELESERVİS
TELEKASA
TELE-AUŞVERİŞ
TELE-FİRMA
TELE24 BORDRO
KASA24
HİSSE SENEDİ KREDİSİ
VARLIĞA DAYAU
MENKUL KIYMET
MENKUL DEĞERLER
SİGORTA
WORLDCARD
UNIVERSmr VVORLDCARD
BUSINESSCARD
EKSPRESKREDİ
KREDİLİ
MEVDUAT HESABI
KREDİU
TİCARİ HESAP
SERBEST VADELİ
MEVDUAT HESABI
SUPERCARD
SÜPERÇEK
SOPERHESAP
Siz hâlâ, bankadaki bir işinizi,
mesai saatleri bitti diye,
bir ertesi günün mesai saatlerinin
başlamasına kadar ertelemek
zorunda mı kalıyorsunuz?
Siz hâlâ, bir mağazadan
alışveriş etmek için,
bir restoranda yemek yemek için,
bir otelde kalmak için
üzerinizde tomarla para taşımak
zorunda mısmız?
Siz hâlâ, su parası, telefon parası,
elektrik parası, doğalgaz parası
yatırmak için kuyruklarda
ömür mü tüketiyorsunuz?
Siz hâlâ, hesabınızda
para kalmadığında ve fakat
çok önemli bir nedenle acil nakite
ihtiyacınız oiduğunda,
ne yapacağım diye kara kara
düşünüyor musunuz?
Siz hâlâ, parasal konularla ilgili
sayısız sorunla birlikte yaşamak,
hiç istemediğiniz binlerce zorluğa,
sıkıntıya, üzüntüye, yorgunluğa
katlanmak zorunda mısınız?
vs. vs.