Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Batı'da yaz sezonuyla birlikte müzik, sinema ve kitap dünyası canlanıyor
Yeni ve ilginç yapıtlar birbiriniizliyor
Kûltür Servisi- Yurtiçinde yaz sezonu,
sanat için 'durguniuk' anlamına geliyor.
Konserlerin sayısı azahyor, daha az kitap
basılıyor, sanat merkezleri kapılanna kilit
vurup tatile çıkıyor, kısacası sanata adeta
bir rehavet çöküyor.
Yurtdışında ise tam tersi, sıcak gûnlerle
birlikte hareket serbestisi kazanan insan-
lar, sanat marketi daha yakından izleyebi-
liyorlar. Batıh dergiler yaz sanat etkinh'kle-
rini kalın eklerde topluyorlar. Bu etkinlik-
lerin arasında birçok ilginç yenilik dikkat
çekiyor: Uluslararası müzik pazan, büyük
bir heyecanla Rolling Stones'un beş yıllık
aradan sonra 11 temmuzda piyasaya çı-
karacağı albûmü bekliyor. Voodoo Lounge
adlı albûm, daha şimdiden müzik basını
için bir numaralı haber haline geldi.
RoIUng Stones'tan yeni albüm
Rolling Stones'un, Kuzey Irlanda'da
patlayan bombalan anlatüğı Blinded by
Rainbo» adh parçayı, İngılızler IRA cina-
yetlenne karşı bir mesaj şeklınde değerlen-
dirirken şarkıyı yazan Mick Jagger ve Ke-
ith Richards bölgedeki tüm şiddet olay-
lanru kınadıklannı açıkladılar. Eleştir-
menler, albümdeki Moon is Up ve Love is
Strong adh çahşmalan, 'Blinded by Rain-
bow'dan daha başank bulsalar da par-
çanın güncelliği diğerlerini gölgede bırakü.
Bu arada, Rolling Stones'un Kuzey İrlan-
da sorununu müzığe taşımasından sonra
Irlanda'yla ilgili yazılan şarkılar bir al-
bümde toplanmaya çalışılıyor. Bunlar,
yıllar önce Paul McCartney'in seslendirdi-
ği Give Ireland Back to the Irish (İrlanda'yı
lrlandalılara geri venn). Simple Minds'tan
Belfast Chüd (Belfastlı Çocuk), John Len-
non'dan The Luck of the Irish (İrlandalı-
lann Şansı) ve U2 'nin Sunday Bioody Sun-
day (Pazar, Kanlı Pazar) adh çahşmalan...
Yurtiçinde yaz sezonu, sanat
için 'durgunluk' anlamına
geliyor. Konserlerin sayısı
azalıyor, daha az kitâp
basılıyor. Yurtdışında ise tam
tersi, sıcak gûnlerle birlikte
hareket serbestisi kazanan
insanlar, sanat marketi darîâ
yakından izleyebiliyorlar.
jSatık dergiler yaz sanat
etkinliklerinı kalın eklerJe
topluyorlar
İrlandalı kural tarumaz şarkjcı Sinead
O'Connor'ın listede olmaması şaşırtıa. O'-
Connor iki aydan bu yana, Universal Wo-
man adını verdiği yeni uzunçalan için stüd-
yoda. Parçalann çoğunun feminist felsefe-
yi içerdiği albümün kapağında O'Con-
nor'ın çıplak bir pozu yer alacak.
Yıldızlar Gershwin'i amyor
O'Connor, kendi plağmı hazırlarken
boş durmayıp çok sanatçıh bir başka
yapım için stüdyoya girdi. George Gersh-
win 'in anısına doldurulan The Gk>ry of
Gershwin adh uzunçalarda O'Connor'la
birlikte Sting, Cher, Elton John, Mark
Knopfler, Meat Loaf, Robert Plant ve Etvis
Costello da mikrofon karşısına geçtiler...
Pop müzik dünyasında eleştirmenler,
Duran Duran'ı bir albümlük grup olarak
değerlendirmişti.
Ancak yanıldılar. Duran Duran, on yıl-
hk geçmişlerinde sürekh aynı çizgiyi tuttu-
ramasa da gündemde kahnayı başardı.
Grup, son albümleri 'Thank You' 'yu kari-
yerlerinde onlara emeği geçen sanatçılann
ünlü bestelerine ayırdı. Düzenlemelerini
Duran Duran'm yapüğı albümde. aralan-
nda David Bowie, Lou Reed, The Doors,
Public Enemy, Elvis Costelio ve Led Zeppe-
Kn'in de parçalannın bulunduğu on bir
şarkı yer ahyor.
Led ZeppeHn adı bugünlerde yeniden
anıhnaya başladı. Nedeni, gruptaki birleş-
me hazırhklan. Robert Plant, Jimmy Page,
John Paul Jones sık sık bir araya gelip gele-
cekte neler yapabileceklerini tartışırlarken
bir fıhn teklifi aldılar. Menajerlerinin bası-
na sızdırdığı bilgilere göre Led Zeppelin,
80"li yıllarda ölen John Bonham'ın yerine
gruba yeni isim katmayacak ...
Sinema dünyasında bir korku filmi fur-
yasıdır sürüp gidiyor. Bu dızınin son örne-
ği, AIDS'in ınsanlığı bu derece titrettiği or-
tamda. tabii ki bır virüs. Maoeralan ikı
ayn fılme konu olacak bu virüs, sanırız
ABD'de hayli şöhret kazanacak. 26 Ekim
1992 tarihinde The New Yorker adh dergi-
de Richard Preston ımzasıyla yayımlanan
virüs haberini, iki yönetmen aynı anda çe-
kecekler. tki fılmin çekimleri, 18 eylülde
başlayacak, ikisi de 40 milyon dolara mal
olacak.
Başrolde Sirüs' var
Crisis in the Hot Zone adh birincisinin
yönetmenı Ridlcy Scott, oyuncujan da Ro-
bert Redford ile Jodie Foster. İkincisinin
adı Outbreak. yönetmeni VVolfgang Peter-
sen , oyuncuları Dusrin Hoffman, Morgan
Freeman ve Rene Russo. Frederick Askeri
Üssü'ndeki laboratuvardan çıkarak yakı-
ndaki kenti tehdit eden virüs, iki filmde de
aynı anda başrolde...
Korku sineması gündeme gelir de eski
'korkunç' kahramanlar unutulur mu? Ken-
neth Branagh, Coppola'nın (Dracula'nın
başansından sonra korkuya özel bir ilgi
duymaya başladı) yapımcılığını yüklendiği
"Mary Shelley's Frankenstein" ı eylüle ka-
dar bitirmeye uğraşıyor...
Sinemaseverler, Çinlilerin son yıllarda
Yedinci Sanat'ta ne kadar ileri gittiğini
yakjndan takip ediyorlar. Hollywood'un
kalıplaşmış düine altematif arayan ya-
pımcılar, Çin'in ürettiği fihnlere önem ver-
meye başladı. Avrupa'nın merakla bekle-
diği Çin patenth iki yeni filmden biri,
Zhang Yimou'nun yönettiği Şhangai Triad
(başrol Gong Li), ikincisi Chen Kaige'in
rol aldığı A Temptress Moon.
Fotokopi kitaplar piyasada
Uluslararası ajanslarda, geçen hafta ki-
tap dünyasıyla ilgili yer alan haberlere de
göz atalım. Öncelikle ABD'de hükümetin
aldığı bir karar, kitap dünyasını derinden
sarstı. Bugüne kadar baskı sayılan sırurh
olduğu için piyasada bulunamayan ve
okunamayan, koleksiyonculann kitaphk-
lannda durarak her gün değer kazanan
birçok kitap, bundan böyle günışığına
çıkıyor. Yetkililer, VVashington Milli Kü-
tüphancsi ile Kongre Kütüphanesi'nden
başlayarak eldeki bütün bulunamayan
yapıtlan, yeni geliştirilen fotokopilerin bel-
leğine aktaracaklar. Okurlardan gelen is-
tek, dört gün gibi kısa bir sürede, çok ucuz
bır maliyetle karşılanacak ve kitabın foto-
kopisi istenilen adrese hemen postalana-
cak. Bu karara, kitap tutkunlan sevinirken
spekülatörler ve fotokopinin kazançlanna
darbe vuracağını söyleyen matbaacılar iti-
razettiler...
20 milyon dolarlık tazminat
Mannheim'da bir mahkeme, Laras
Tochter (Lara'run Kızı) adlı romanın Al-
manya'da dağıümını yasakladı. Boris Pas-
ternak'ın ünlü Doktor Jivago'sunun deva-
mı olan kitabın yayımı, yazann haklannı
korumak için engellendi.
ABD'deki geniş kitap pazannm önemli
bir bölümünü, özellikle kadınlardan bü-
yük alıcı bulan, hafıf bıyografıler kaphyor.
Bu türden Elizabeth Taylor'ın 'Liz' adlı bi-
yografısı, daha piyasaya çıkmadan ilgi
gördü. Taylor'ın, aralannda Richard Bur-
ton 'ın da bulunduğu üç kocasından nasıl
sürekli dayak yediğıni anlatan kitabın TV
haklannı, NBC kanalı satın aldı. Taylor'ın
avukatlan ise sanatçının istemi dışında
yayımlanacak bu kitabın TV'ye aktan-
lması halinde, 20 milyon dolarhk tazminat
davası açacaklannı belirttiler.
Lloyd VVebber, kiliselerin yeniden açı-
lması için 1 milyon sterlin bağış yaprı.
Webbery
den
kiüsekre bağış
Kültür Servisi - Sir Andrew Lloyd VVeb-
ber, Britanya'nın kilit altında tutulan veya
geçmişte meydana gelen çeşitü hırsızhk ve
tahribat olaylan nedeniyle koruma altına
ahnmış tarihi kiliselerini tekrar açtırmak
için bir kampanva başlatü.
Hizmet Veren Kiliseler Demeği, bestecinin
bir milyon sterlinlik (47.9 trilyon Türk Li-
rası) bağışına, takriben tespit edilmiş on iki
bin Anglikan kilisesini tekrar ziyaretçilerin
kullanımına açma planını tartışmak üzere
bir araya geldi. Deraek, halihazırda güçlü
bir grup tarafından da destekleniyor.
Bu grubun üyelerinden Çevre Bakanhğı
Genel Sekreteri ve son günlerde İngiliz kiH-
sesınden Katolikliğe geçişiyle bir anda ko-
muoyunun ilgisini üzerinde toplayan John
Gummer, geçen günlerde Lloyd Webber ile
bir araya gelerek bağış senetlerinın
dağılımını ve kiliseleri neden tekrar açma
girişiminde bulunduklannın sebeplerini
tartıştılar.
Tartışılan konulann arasında, güvenlik
görevlilerinin teminatı, elektronik alarm
sistemı, kiliselerdeki antika eşyalann ko-
runması için gelişurilen güvenfik sistemleri
ve televizyon-kamera ik denetleme yön-
temleri yer aldı. Lloyd Webber, konu
hakkındaki görüşlerinı şöyle açıkladı:
"Ben çocukken, gittiğimiz her kilise açtk
ohırdu ve o kiliseler beni sadece din açısından
değil, estetik ve mistik açıdaü da öyle etkiler-
di ki daha ileriki yıllarda çauşmalanmda
bana en büyük ilham kaynağı okkılar. Şimdi
fee yansmdan fazlası kapah durumda. Oysa
ben, onlann açüarak gelecek kuşağa tıpkı
bende olduğu gibi neşe ve ilham kaynağı ol-
masmı tstiyorum."
Müzik yaşamında 30 yılın ardından besteci, yorumcu, aranjör ve söz yazan Esin Engin:
Müzisyenüğikhnseyetavsiyeetnüyomm
ASUMARO
Öyle bir sanatçıyla karşı karşıyayız ki,
tanımlamak oldukça zor. Besteci, yorumcu
aranjör, şarkı sözü yazan...Hepimizin gön-
lünde taht kuran unutuhnaz tangolarla tanı-
yoruz onu en çok. Müziğe beş yaşında başla-
yan Esin Engin, genç yaşlardan itibaren bir-
çok işi bir arada yürütmüş. Bir yandan kon-
servaruvarda şan eğitimi, bir yandan devam
ettiği Yüksek Gazetecilik Okulu...Tabii bu
arada sürekli çalıştığı gece kulüpleri. yapüğı
besteler, doldurduğu plaklar...Otuz yıllık
müzik yaşamına 20'dan fazla LP, 30'dan faz-
la 45'lik ve 15 tane de CD sığdırmış. Geçirdiği
rahatsızhk nedeniyle bir süredir müzik dün-
yasmdan uzak kalan Engin, çahşmalannı
kadrolu sanatçı olarak Şehir Tiyatrolan'nda
sürdürüyor. "Istanbul'un Gözleri Mahmur"
adh oyununun müzikleriyle bu yıhn Avni Dfl-
ligfl Ödülü'nü alan sanatçı bu dönemde Şehır
Tiyatrolan'nın yaz oyunu "Çahkuşu"nun
müziğıni yapıyor. Kendisiyle çok yoğıın ve
keyifli geçen bir prova sonrasında geçmişten,
bugünden ve gelecekten konuştuk.
1965 yılında profesyonel oldum
-Müziğe ne zaman başladınız?
Ben ortaokul yıllanmdan ben beste yapı-
yordum, orkestralarda, okulda ve lokallerde
şarkı söylüyordum. 5 yaşından beri de müzik
dersleri ahyordum. Arna profesyonel şarkıa-
lığa 65'te Ferdı Özbeğen Ortestrası'yla birlik-
te Çınar Oteh'nde başladım. Sonra değişik
orkestralarla dans müziği yaptım. 67-68'de
ilk plaklara ve fılm müziklerine başladım.
-Siz hep değişik müzik rürleri denediniz,
oyımhavalannı modemize ertiniz örneğin. Bu
fikir nereden geldi?
Plak prodüktörümle birhkte düşündük,
yeni neler yapabilinz? Ben çok sesli Türk mü-
ziği yaptığım için, bir de bunu deneyelim de-
dik, halka hiç yapdmamış bir şey sunahm. Ve
Alün Plak aldım onunla, olağanüstü bir satış
oldu. Daha sonra modern fasıl yaptık, enst-
rümantal müzikler yaptık, ardından tangolar
gekii.
Tûrkiye' de çaltşmadığım sanatçı yok
-Tangolar neredeyse sizinle bütünleşti...
Zannedersem tekrar canlandırdım. Yaşh-
lar zaten seviyordu, gençler de sevdi. Bu yüz-
den beni de çok sevdiler. Tangolan modemi-
ze ettim, ritmleri daha günümüze getirdim.
Gençler de tangolan tanımış oldular çünkü
eski keskın ritmlerle pek dinlemıyorlardu. Bu
arada bir sürü işi beraber yaptım. Türkiye'de
çahşmadığım sanatçı yok diyebüirim.
Her türlö müziği yaptım
-Aranjörlük yaptuuz değil mi?
Bestecilik, aranjörlük, müzik direktörlü-
ğü...70'ten itibaren her tür müzik yaptım.
Mesela Zerrin özer'i meşhur eden "GönüF'ü
Gencebay'm plaklannı tarayarak ben bul-
dum. Stüdyoya özellikle gırip Zerrin'e ken-
sanı Bu Dünya", "Fermanlı Deli Hazretleri",
"Aile Şerefi", "Istanbul'un Gözleri Mahmur"
gibi oyunlann müzıklennı yaptım. Şımdı de
Çahkuşu'nun tamamı bana ait.
-Bunlan dinleme olanağı bulabilecek mi mü-
zikseverler?
Bir bantta toplayacağım onlan. Film mü-
ziklerinden bir disk hazırhyorum şimdi,
ardından da oyun müzıkleri gelecek. Başka
projelerim de var, yeni bestelenmin olduğu
bir plak yapacağım.
Otuz yıllık müzik yaşamına 20'den fazla LP, 30'dan fazla 45Tik
\e 15 tane de CD sığdırmışEsin Engin (HATİCE TL1SCER).
dim okuttum ve büyük bir hit oldu. "tkimiz
Bir Fidanız" çok sesli ilk arabesktir ve kor-
kunç satışlan oldu. Tabii telif haklan ol-
madığı için bize bir yaran ohnadı. Bundan
sonra olacak inşallah. Benim de kurucu üyesi
olduğum MESAM'ın çabalanyla bizden
yazıh izin almadan ve bandrol başına satıştan
para ödemeden kimse plak >apamayacak.
-Başka kimlerle çalıştmız?
^ l d Miiren \e Muazzez Abacı dışında ne-
redeyse çahşmadığım Türk Müziği ve Hafıf
Müzik sanatcısı kalmadı. yeni arkadaşlar ha-
riç. Son bır buçuk yıldır bir rahatsızhğım
oldu, bu yüzden müzik dünyasıyla biraz kop-
tum ama Şehir Tiyatrolan'nda müzik direk-
törlüğüne devam ediyorum. "DeB Eder In-
-Ne zamandan beri Şehir Tiyatrolan'nın
kadrolu sanatçısısuıız?
Ben 1984te Gencay Gürün 'le beraber baş-
ladım. Haldun Dormen'ın yönettiği "Lüküs
Hayat"ın müzik direktörlüğünü yaptım. O
sıralar konuk sanatçıydım, iki senedir de
kadroda müzik direktörlerinden biri olarak
çakşıyorum.
Türkiye'nin en iyi müzisyenleri
-Bir de sizin sürekli çahştığuuz Esin Engin
Orkestrası var...
Bu bir stüdyo orkestrası. Benim tabii kad-
rolu bır orkestram olamaz. Bunlar Türkiye'-
nin en iyi müzisyenleri. Piyasadan, operadan,
senfoniden en iyi çalan müzisyenler...Şimdi
tabii biraz bilgısayara döküldü ama ben her
yaptığım işte akustik saz kullanınm. Aksi
halde suni oluyor. Ama alt yapıda bütün
dünyada artık bilgisayarla yapıhyor, mecbu-
ruz biz de kullanmaya.
-Bir buz pateni yanşmasında müziğiniz kul-
lanılmıştı sizin.
Evet, ıkı üç sene önceydi. Dünya Buz Pate-
ni Yanşması'nda birden müziğimi duydum.
Bir senedir cabşıyorlarmış Rusya'da, benim
habenm olmadı. "Bu benim müzığim" de-
dim, hammla ikimiz birden "nasıl olur"diye
kalktık yerimızden. Sonra bizım spikerimiz
anons etti, ağhyordu neredeyse...Bu beni çok
mutlu etmişti.
Çok kabiliyetli gençler var
-Bir çok işi bir arada yürütüyorsunuz. Bes-
tecilik, tiyatro, film müziği, peki şarkıcdığa
dönme>i düşünüvor musunuz?
Şarkıalığı arada bir plaklarda yapacağım.
Sahnevi 79'da bıraktım. Vaktim yok ve
sahneler son derece dejenere. Son senelerde
bazı barlar çıktı. Oralarda yeni gençlerimiz
güzel şeyler yapıyorlar.
-Beğeniyor musunuz yeni çıkan şarlucdan?
Çoğunu beğeniyorum, bazılannın şarkı-
lan çok tekrar. Beş mözür içinde dönüp du-
ruyor. sıkılıyorum tabu. Ama kabiliyetli
gençler var, mesela Kenan Doğuhı güzel şey-
ler yapıyor. Çefik 'in sesi çok güzel. Kayahan
ayn bir ekol. Yeni şarkıcılar çıksın istiyorum,
hoşuma gidiyor. Ama gene de benim tek fa-
vorim Nflüfer.
-Şu anda müziklerini yaphğınız Çahkuşu'-
nun çahşmalan ne zaman başladı?
Üç dört aydır çahşıyorum. Ağustos başı-
nda orkestra ve koroyla Açıkhava'da çah-
şacağız. 19 ağustosta gala var. Büyük bir pro-
je, final sahnesinde Şehir Tıyatrolan sanatçı-
lannın hemen hemen hepsi olacak.
Hep plakçılar kazandı
-Bunca yıldır müzikle iç içesiniz. Türkiye
koşullannda müzikten para kazanılıvor mu?
Maalesef kazanılmıyor. Şımdıye kadar
hep plakçılar kazandı. Yeni yeni o da ufak
yüzdelerle telif alıyoruz. Ben tiyatroda kad-
rolu olduğum için ıdare edebiliyorum ama
eğer sahneye çıkmazsanız, isim olmazsanız,
orada burada calarsınız, bazen oturursunuz,
iş yoktur, bazen çahşırsınız. Tavsiye etmiyo-
nım profesyonel müzisyenliği kimseye. Fut-
bolcu olsunlar da müzisyen pek ohnasınlar.
Geçinemez kimse sadece müzikle.
İtalya Büvükelçisi Luigi FontanaGiusti
ve Prof.Dr. Emre Kongar sergide.
Portalanve
Deniz Haritaları
sergisi açıldı
Kültür Servisi - Istanbul Topkapı Sa-
rayı Müzesi ve Italyan Kültür Merkezi'-
nin işbirliğiyle düzenlenen "İstanbul
Topkapı Sarayı ve Venedik Correr Mü-
zesi Koleksi> onlarından 14-18. Yüzyıl
Portalan >e Deniz Haritaları" sergisi dün
törenle açıldı.
Topkapı Sarayı'nın Hazine Koğuşu'-
nda gerçekleştirilen sergi, İtalya Büyü-
kelçisi Luigi Fontana Giusti ve Kültür
Bakanlığı Müsteşan Prof.Dr. Emre Kon-
gar tarafından açıldı.
Emre Kongar, yapüğı konuşmada,
Osmanlı İmparatorluğu'un Batı ile te-
masının sanıldığından çok eskiye da-
yandığını belirtti: "Ders kitaplannda ka-
pitülasyonların ilk kez Kanuni Sultan Sü-
leyman tarafından Fransızlar'a veriküği
yazar. Ovsa, hukuken ilk kapitülasyonlar
Fatih Suİtan Mehmet İstanbul'u fethetti-
ğinde Cenevizliler'e verümiştir".
60 orijinal deniz haritası
Kongar sözlenne şöyle devam etti:
"Türkiye'deki tarihsel ve kültürel çatı-
şmaların bu aşamasında, böyle bir sergi
çok anlamlı. İddia edildiği gibi Osmanlı'-
nm Batı'ya kapah ohnadığını. hatta bugü-
nün Türkiyesi'nde yaşavan bazı çvereler-
den çok daha açık olduğunu gösteriyor."
Sergide, Kristof Kolomb'un bugün kay-
bolmuş olan 1498 tarihh hantasına ışık
tutan tek kaynak olarak bihnen Piri Re-
is "in Gehbolu'da çizdiği ve Amerika
kıtasını gösteren 1513 tarihh ünlü hari-
tasımn yaru sıra 60 orijinal deniz haritası
yeralıyor.
Ağırlıklı olarak Akdeniz, Karadeniz,
Adriyatik Denizi, Ege Denizi, Azak De-
nızı, Atlantik Okyanusu. Kuzey Afrika,
Güney Amerika ve Atlas Okyanusu'na
yer verilen haritalar, söz konusu bölgele-
rin doğal ve sosyal özelhklerini gösteri-
yor. Bu haritalardan 39 tanesinin Correr
Müzesi'nden getirildiği. diğer 21 tanesi-
nin ise Topkapı Müzesi koleksiyonuna
ait olduğu bildırildi.
Sergi, orijinal eserlerinin yanı sıra, çağ-
daş sergileme yöntemi ile de dikkat çeki-
yor.
Türkiye'de ilk kez bir sergide yer alan
dokunmatik mültimedya sistemi ile ziya-
retçiler, eserleri daha yakından inceleme
olanağı buluyorlar. Deniz Haritalan
Sergisi, 3 ağustos tarihine kadar açık ka-
lacak.
Kültür
Bakanlığı'ndan
Gökçek'e
tepki
ANKARA (A.A>- Kültür Bakanhğı,
Atatürk Kültür Merkezi alam içinde bu-
lunan üçüncü bölgede yer alan Gençhk
Parkı'ndakı eski Göl Gazinosu'na, An-
kara Büyükşehir Belediye Başkanhğı'-
nca hukuk devletı ve devlet ciddiyeti ile
bağdaşmayan bir yöntemle el konulmak
istendiğini bildirdi.
Kültür Bakanhğı Basın ve Halkla tliş-
kiler Müşavirliği'nden yapılan yazıh bir
açıklamada, 2876 sayıh yasarun 104.
maddesi uyannca. AKM alam olarak
beh'rlenen tüm tesis ve alanlar ile ilgili her
türlü kullanım hakkımn Kültür ve Tu-
rizm Bakanhğı'na bırakıldığı behrtilerek
bakanlıklann ayrümasından sonra bu
hakkın Kültür Bakanhğı'na devredildiği
kaydedildi.
Yasalara aykın davranıyor
Yapılan açıklamada ise şöyle denildi:
"Bu çerçevede, Gençük Parkı içerisinde
bulunan eski Göl Gazinosu'nun bir bölü-
mü, Kültür Bakanlığı'nca AKM alanıyla
ilgili komisyonun kararı ile Sanat Kunı-
mu Demegi'nin kullanımına tahsis edil-
miştir. Buna rağmen, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek, yasalan
ve bu yasalardan kaynaklanan yetkikri
yok sayıp, ben yaptûn oldu zihniyeti ile
emri altında bulunan zabıta kuvvetierim
yasalara aykırı bir biçimde kullanarak,
Kültür Bakanlığı'nca yasal bir biçimde
Sanat Kurumu'na tahsisi yapılan eski Göl
Gazinosu'ndan bu kurumun eşyalanm
atmıştır."
Açıklamada, Melih Gökçek'in bu bi-
nayı televizyon stüdyosu olarak kullan-
mayı planladığı kaydedildi ve "Bunun
gerçekkşmesi olanalisızdır; çünkü Kültür
Bakanhğı, AKM alam ile ilgili komisyo-
nun kararı uyannca, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanuğı'nm, AKM alam ile il-
güi fiüi kullannnına tümüyle son vermiş-
tir. Kültür Bakanuğı'nm konuya ilişkin
tebligatı, Ankara Vahliği ve Ankara Bü-
yükşehir Belediye Başkanhğı'na yapı-
Imaktadir'denıldi.