08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet71. YILSAYI25018 S A N A T K Ü L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 6NİSAN1994ÇARŞAMBA Çevrecilere göre, Batı ülkeleri zehirli atıklardan kurtulmanınen ucuz yolunu güney ülkelerine 'çaktırmadan' dökmekte buldular Zehirliatıktrafiğine istasyon oldukÜMÎTOTAN İZMİR - "Şu an limanımzda bulu- nan her gemide en az birkaç kon- tenyır zehirli atık vardır. Ben üçüncü, dördiincü derecede zehirli atık da taşjdım. Şu an nükleer atık taşıvor ol- savdım, onu denize atıp kurtulmayı terçih ederdim" İncirlik'ın zehirli atıklannı Mer- sin'den yükleyip Izmir'e uğradıktan sonra Ingiltere"nin Felixstowe li- manına doğru yola çıkan Euro Tra- der gemisinin kaptanı Polonyalı Malinowski aynen böyle diyor. Bu- nunla da kalmıyor. Çevre Ba- kanlığı'ndan gemiye giden uzman- lann hiçbirinin yabancı dil bilme- mesıni tebessümle anlatıp, teknok- ratlann zehirli atıklarla ılgili sorunu hala neden çözemediklerine de bir anlam veremiyor... Zehirli variller Euro Trader, çevrecilerin bir rast- lantı sonucu "yakaladıklan" ve Türkiye karasulanndan çıkıncaya kadar izledikleri bir zehir gemisiydi. Ya bilinmeyenler, görülmeyenler, görmezden gelinenler. Bilinmeyen- lerin somut bulgulan. Karadeniz'e zehir varilleri, Akdeniz sahillerine üzennde Arapça harfler yaalı kirli atıklar olarak vurdu. Türk kamuo- yu aylarca bu "beklenmeyen misa- fir"lerin nereden gelmış olabıleceği- ni araştırdı durdu. Oysa her şey apaçık ortadaydı. Çevreci \e yeşillerin deyimiyle Ku- zev ülkeleri, yaru sanayileşmiş Batı ülkeleri. zehirli atıklardan kurtul- manın en ucuz yolunu Güney ülke- lerine "çaktırmadan" dökmekte bulmuşlardı. Tıpkı Polonya'da tırlann yol kenarlanna atıp kaçtığı zehirli atıklar gibi... Sözleşmeler ilgilendirmiyor Euro Trader'in kendini, soyadıy- la tanıtan ve adını söy lemekten çeki- nen kaptanı Malinovvski, İzmir'de Yeşıller Partisi. S.O.S Akdeniz Bü- rosu temsilcilerinin baskınına uğ- radığında rahat görünüyordu. Ne Barselona ne de Basel sözleşmeleri onu hiç mi hiç ilgüendirmiyordu. Dokuzuncu dereceden kimyasal ze- hirli atık taşıyordu ve Türkiye'de bu kadar gürültü çıkmasına anlam ve- remiyordu: "Sürekli izlediler beni. Ben üçün- cü, dördiincü derecede çok daha tehli- keli zehirli atıklar da taşıdun. Hiç böyle olaylar yaşamadım. Çevre Ba- kanlığı'nızdan da bir gnıp geldi. An- cak yabancı dilleri çok körü olduğu için anlaşamadık. Şöyle bir bakıp gittiler. Bakın size bir şey daha söyle- Gemide ağırbğı saptanmış olarak bulunan zehirli atıktan bir gramınm bile eksik olması durumunda yükü gönderen taraflann yargılanacağını vurgulayan Ümit Öztürk, "Çevre Bakanlığı en masum sorulan bile yanıtlamaktan kaçıyor. Bu bakanlığın yeteri kadar teknik kadrosu mu yok" diye de soruyor... yeyim, şu çevrenizdeki gemilerden hepsinde en az bir-kaç konteyıur ze- hirli atık vardır, buna inamn* Batı'nın çöplüğü İnanmamak mümkün mü? Yeşil- ler, "Bizi Batı'nm çöplüğü yapmak için mi OECD'ye aldılar yoksa" diye soruyor. S.O.S Akdeniz'in Londra sözcülüğünü yapan aynı zamanda 'Yeşil Ekran' elektronik bülteniyle tüm Avrupa'yı acil eylem çağnlan vaparak çevre konusunda uyaran Ümit öztürk, yaşanan son olayın bize öğretmesi gerekenlerini şöyle anlatıyor: "İngiltere'ye doğru gelmekte olan zehir gemisi biz TürkJere, çevre hu- kukumuzda ve devlet-yurttaş ilişki- sinde geliştirmemiz gereken birçok yön bulunduğunu gösterdi. Yurttaş- İanmız içierinden kopup gelen cev- resel duyarlıhk ve sonimluluk duygu- lanyla size doğru sesini yükselrfiğin- de, bunu sopa değil, havuç politi- kasıyla yanıtlamanız gerekecektir. Türkiye'de yalnızca seyredilen zehir yüklü Euro Trader gemisi Felixstowe İimanına gjriş v apar yapmaz yeşil ör- gütlerin baskınına uğrayacak, tngiliz hükümeti de buna geçit vermek zo- nında kalacaktır. Denize dök, kurtul İngilterc Lordlar Kamarası'nda yaptınlan araştırmadan, bazı atı- klann denize dökme yoluyla kurtul- ma yönteminin kullanıldığını, bunun sonradan Londra ve Oslo sözleşme- leriyle kontrol altına alındığını, tngil- tere'nin 1974'te taslağını çıkardığı Denize Yük Boşaltımı SözleşmesP- nin de öncii model olarak benimsenip, uygulandığını saptadım" Masum sorulara bile yanıt yok Gemide ağırlığı saptanmış olarak bulunan zehirli atıktan bir gramının bile eksik olması durumunda yükü gönderen taraflann yargılanacağını vurgulayan Ümit Öztürk, "Çevre Bakanlığı en masum sorulan bile yanıtlamaktan kaçıyor. Bu bakan- lığın yeteri kadar teknik kadrosu mu yok" dı>e de soruyor... Yeşiller ve çevreciler Türkıve'nin Batı'nın zehirli atık trafiğınde istas- yon yapıldığında ısrarlı. S.O.S Ak- deniz Bürosu sözcüsü Aylin Gen- coğlu, kaptanla yaptığı görüşmeden kesinlikle böyle bir sonuç çıktığını söylüyor. S.O.S Akdeniz Bürosu'nun İstan- bul sözcüsü Aynur Tuncer ise bu gö- rüşe somut yaklaşımlar getiriyor: Zehirli atık taşınmasına izin veriyoruz "Akdeniz'in Kirliliğe Karşı Korun- ması Sözleşmesi'ni Barselona'da 1976 da imzalamtşız. Daha sonra Akdeniz'in Kara Kökenli Kirleticile- re Karşı Korunması Hakkındaki Protokorü Atina'da J980'de imza- lamışız. 22 Mart 1989da Basel'de Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Taşınımının ve İmhasınuı Kontrolü Sözleşmesi'ni imzalamtşız. Hem geri kabnış ülkeyiz diyerek Rio Dekla- rosyonu'na karbondioksit emisyon- larını azaJtamayacağımızı beÛrtip imza atmıyoruz. Öbür taraftan OECD ülkesiyiz di- yoruz ve zehirli atık taşınmasına izin veriyoruz. OECD ülkesi olmamız ne getirdi, sadece zehirli atık getirdi, Batı'nın çöpünü getirdi. V oksa bizi zehirli atık deposu ve çöplük olarak kullanmak için mi OECD üyesi \aptilar..." Afrika kıyılanna boşaltılıyör Aynur Tuncer, Boğazlar'dan vıllardır geçen tankerlerle kuzey ül- kelerinın tüm radyoaktıf ve zehirli atıklannın bızım haberimız olma- dan Fas. Tunus gibi zehirli atık tica- retı yapan ülkelere gıttiğıne \e Af- rika kıvılarına boşaltılmak üzere taşındığına da dikkatleri çekıyor. Kimyasal zehirli atık yüklü Euro Trader gemisi Türkıye'den aldığı yükle şimdi İngiltere yolunda. Bıle- mediğımız kaç gemi kımbilır kaç kontevnır zehirli atığı kıyılanmıza boşalttı Kimbılir kaç zehir yüklü gemi Türkiye'vi istas\on olarak kullandı Yeşiller. çevreciler. gelecek kuşakla- ra daha temiz bir dünva bırakmak istevenler. Çevre Bakanlığfndan. tüm yetkılilerden açıklama beklı- yor. Eğer alınmış önlemler \arsa bun- lan bılmek istiyor. Yok. Türkiye ze- hırliatık trafiğinınbiristasvonu ola- rak kalacak ve kı>ılanna /ehırlı va- riller boşaltılması sürecekse bunuda bilmek istivor... Ormanlar sevgiye muhtaç ADANA (AA)- Ormanlann tahrip edilmesi sonucu, doğal dengenin hızla bozulduğu. erozy on tehlikesinin de ciddi boyutlara ulaştığı bildirildi. Orman Mühendisleri Odası Doğu Akdeniz Şube Başkanı Haydar Gök, dünya nüfusunun her yıl 70 milyon arttığını. buna karşılık orman varlığının ciddi şekilde azaldığını söyledi. Dünyadaheryıl 180 milyon dekar ormanlık alanın tahrip edildiğini. sonuçta doğal dengenin hızla bozulduğunu ifade eden Gök, "Bu olumsuz gelişmelere son verilebiünesi amacıyla Avnıpa Tarım Federasyonu ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tanm örgütü'nce (FAO) ciddi çahşmalar yapılıyor. Ancak, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde orman katliamlan bir türiü önlenemiyor" dedi. Türkiye'de orman varhğının 77 milyon hektardolayında olduğunu, bunun 20 milyon hektarbk bölümünün ekonomik değer taşıdığını belirten Haydar Gök, şöyle konuştu: "Çoraklaşma ve erozyon tehlikesine karşı \akit geçirmeden öncelikle orman köylüsünden başlayarak, eğitim yoluyla ağaç sevgisi aşılanmalı. Ydda kişi başına dikilen fıdan say tsının en az 2-3 kat arttırılması gerekir. Kuzey Yanm Küre'ye baktığımızda ülkemizin orman v arlığı bakımından ne kadar ^akir' olduğunu rahatlıkla görebiliriz." Türkiye'nin orman varlığı bakımından Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Finlandiya ve İsv eç'e göre çok yetersiz olduğunu kaydeden Gök'ün verdiği bilgjye göre. Finlandiya'da genel toplam alanın yüzde 69'unu. İsveç'te yüzde 56'sını, Avustury a'da yüzde 38'ini. Çek Cumhuriyeti'nde 34'ünü. Almanya'da ise 29'unu ormanlık alanlaroluşturuyor. Burakam, ülkemizde yüzde 26 seviyesinde bulunuyor. MGav Medresesi restore ediliyor KONYA (AA) - Konya'da bulunan 13.yüzyıl Karamanoğullan dönemi eserlerinden "Ali Gav Medresesi" restore ediliyor. Kısa adı TEKSAD olan Tarih. Edebiyat. Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Mustafa Tığlıoğlu, yaklaşık 150 milyon lirahk harcamayla gerçekleşecek olan restorasyonun bu yıl içinde tamamlanacağınj belirterek, "Medrese, Selçuklu medreseleri tipinde olup eyvan ile yanında iki kubbeli oda vardır" dedi. Tığlıoğlu, çalışmalar tamamlandığında medresenin Türk el sanatlan eğitim merkezi olarak hizmet vereceğini sözlerine ekledi. Aile bağları NAT1ONAL GEOGRAPHIC Çocuk yetiştirmek büviik keyif. Trinidad'lı Patrick Ganessingh, küçük oğlu Patrik'lc gurur duyuyor. Küçük Patrick. rastlantısal olarak New York'ta dün\ aya geldiği için Amerikan vatandaşı sayılıyor. Ganessingh 1er tipik bir Trinidad ailesi. İleride ekonomik \ e> a si> asi ne- denlerle Trinidad yaşanamaz haie gelirse küçük Patrik'in Amerika'v a sığınabileceğini düşünüp, rahatlıvorlar. Kanserin bölgelere göre farklılıklar göstermesinde en önemli etkenin beslenme olduğu belirtildi Posalı yiyecekkanserriskiniazaltıyor ADANA (AA) - Kanser hastahklannın önemli bir bölümünün beslenmeyle ilgili olduğu, sebze. meyve ve posalı yiyeceklerin kanser oluşumunu engellediği bildirildi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Adana Şubesı Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim ü>esi Prof. Dr. tlhan Tuncer kanser hastahklannın önemli bölümünün bölgelere göre farklılıklar gösterdiğini, bunda en önemli etkenin de beslenme alışkanlıklan olduğunu söyledi. Fazla yağ alımının zaran Yağ tüketimi yüksek olan Danimarka'da meme kanseri görülme oranının, yağsız ve deniz ürünlerine dayalı bir beslenme sistemi olan Japonya'ya göre 5 kat fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Tuncer, "Fazla yağ alımı; meme, kalın bağırsak ve prostat kanseri oluşumunu arttınyor" dedi. Fazla yağ alımının, kanser yapıcı safra asitleri salgısını arttırdığını ağ tüketimi yüksek olan Danimarka'da meme kanseri görülme oranının, yağsız ve deniz ürünlerine dayalı bir beslenme sistemi olan Japonya'ya göre 5 kat fazla olduğu belirtildi.Fazla yağ aiımının, kanser yapıcı safra asitleri salgısını arttırdığı ifade edildi. ifade eden Prof. Dr. Tuncer şöyle konuştu: "Kalsivum safra asitlerini azaltıcı özellik taşır. Bu nedenle kalsivum açısından zengin süt \e süt ürünleriyle beslenmek >ararlıdır. Hayvansal yağlar ve ete dayalı, posasız gıdalar kalın bağırsak kanseri riskini arttınr. Posalı besinler ise dışkı miktannı arttır.p bağırsak hareketlerini hızlandırdıkları için zararlı maddelerin temasını azaltır ve toksik maddeleri bağlarlar. En etkin lif buğday kepeğidir. Esmer ekmekte kepek oranı yüksektir." Kanser oluşumunu önleyen vitaminler C. E ve A vitaminlerinin kanser oluşumunu önleyen özellikler taşı- dıklannı vurgulayan Prof. Dr. Tun- cer, bu vitaminlerin bağırsakta tok- sik madde düzeyini düşürdüklerini belirtti. Sebze ve meyveler ile turunçgil- lenn bu vitaminler açısından zengin olduklanna dikkat ceken Prof. Dr. Tuncer. "Turpgillerin de kanseri ön- lediği ileri sürülmektedir" dedi. Tuncer. sıcak içecek ve yiyecekler- le. tanen içeren çaylan çok tüketen toplumlarda yemek borusu kan- serlerine daha sık rastlandığmı bildi- di. Prof. Dr. Tuncer, yemek borusu ve midede kanser yapıci etki göste- ren tanenin. çaya süt ya da limon ek- lenerek etkisiz hale getirilebileceğinı söyledi. Bazı bitkılerdc. et ve mandıra ürünlerinde doğal olarak bulunan sodvumnitrat \e sodyumnıtritin. doğal yollardan az miktarda alın- malan halinde normal korunma mekanizmalan ile zararsız hale gel- diklerini kavdeden Prof. Dr. Tuncer şunları söyledi: Tehlikeli yıyecekler "Ancak, sucuk, sosis, tuzlu balık \e isli ete konıyucu olarak katılan sod- yumnitrat ve sodyumnitrit kanser oluşturma tehlikesi taşır. Ayrıca. et- lerin kömiir ateşinde pişirilmesi ya da kızartılması sırasında ortaya çıkan maddeler de kanser yapıcı etkiye sa- hiptirler. Salamura, turşu \e isle ha/ı- rlanmış yiyeceklerden kaçınmak ge- rekir." Prof. Dr. Tuncer. depolanan ta- hıl. fındık gibi gıda maddelerinde oluşan aflatoksinin ise karaciğer kanserine neden olduğunu belirte- rek depolanan ürünlerin dağıtı- mından önce kontrolden gecinlmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Türkiye'nin deprem riski fazla İZMİR (AA)-Beledı>elerin ımar planı hazırlanması ve ımar değişiklikleri konusunda jeolojı mühcndislen ile ışbirliği yapması gerektıği bildirildi. Jeolojı Mühendisleri Odası İzmırŞube Başkanı İzzetÖzler, özellıkle büv ük ve hızlı gelışım potansi) eline sahip v örelerdeki belediyelere. çağdaş kentler v aratılması doğrultusunda çok önemli görev ler düştüğünü belirterek "Çok katlı j a da gökdeien olarak > apımı planlanan binalarda. zemin özellikleri \e buna bağlı olarak temel sistemi seçimi. emni>et >e maliyet açısından bü>ük önem taşır" dedi. Türkıve'nınjeolojık açıdan dünyanın en aktıf tektonık kuşağı üzennde bulunduğunu v e Türkive v üzölçümünün 1 3'ününbirıncı derecede. 1 3'ününıkinci derecede riskli deprem bölgelen arasında bulunduğunu belirten Özler. İzmır v e çev rcsını etkilevecek olandepremlenn oluşturabileceği büvük ölçekli kıtle harekeilerine karşı gerekli teknik önlemlerin alınmasının. bu gibi durumlarda can ve mal kaybınınenazaindınlmesı açısından önem taşıdığını kavdetti. Özler şunlan söv ledı. "Türkiv e için > eni deprem bölgelen haritası acilen tamamlanmalı U' kullanıma açılmalıdır. A> rıca etkin fay ları kapsa> an Türkiv e afet haritası da hazırlanarak veni ıcriler ışığında her v ıl re> ize edilmelidir. Afet haritası \erilerinden faydalanılarak. >erleşim alanlarının seçimi >e planlanması yapılmalıdır." Belcdıvelennımar değışıkliklenndejeolojık ve jeoteknık etütlerin zorunlu hale getınlmesi gerektiğini ifade eden Özler. "Kentsel yerleşim alanlarında >e mücavir sahalarda y apımı öngörülen çok katlı tüm \ apılara inşaat izni verilebilmesi için inşaat alanı >e çevresini 1/1000 ölçekli jeolojik \ejeoteknik etüt raporları, belediv eler tarafından mutlaka istenmelidir" dıve konuştu. 'BirNisan şakası' soygunu önledi KAL>IAR (Cumhuriyet)-1 Nısan günü İsveç'in Kalmarkentindekı bir butiğe giren tabancalı bir adam. kasiver kıza bir poşet uzatarak emretti: "Paraları burava koy!" Kasiyerkız. kendisine 1 Nisan şakası yapıldığı düşüncesiyle güldü. "Aklımda!" di\ e ga> et soğukkanlı bir şekilde yanıt verdi Sovguncu birden ne yapacağını şaşınnca. diğer müşterilerin dikkatini çekti vcçözümütabanlanyağlamakta buldu. Kasiver. daha sonra gelen polise, korkmadığını. çünkü soyguncunun "1 Nisan şakası" yaptığını sandığını sö>ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle