Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 2 16 MART1994 ÇARŞAMBA
KULTUR
1993 Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan ödülüalan ve22 oyuncusuna 'En İyi Oyuncu ÖdiUii'kazandıran 'Short Cuts'
1 j ** '* İî Ih
^ -irf-1 <i if !! :fr
Venedik Film Festrvali'nde \ltın Aslan odülünü alan 'Short Cuts' da Robert Alrman. Ra>mond Carver'ın 8ö>küsunden 22 ana karak- \rcher, Jennifer Jason Leigh \e Tim Robbinsgibi unlu isimler yer alıyor. l stte, Jack Lemmon(solda),Bruce Da\ison\e \ndie MacDo-
ter yaratmtş. \önetmeninbu 30. fîlnunde Jack Lenunoo, Huey Levrö, Robert Donney jr. \ndie McDonell, Matthe« Modine, Anne »ell, Lily TomlinveTom \\aist, FredWard>eHenry LoriSinger>e AnnieRoss, Archer,Taylor, Donney, Penn veLeigh.
Çürüyen toplumunyaşamındankesiüerKultur Servisi - Hollyvvood -
dan nefret eden ve bu \ uzden afd-
roz edıldığı sınema solonlanmn
kapısını 25 yıl sonra, Hollvvvo-
od'la dalga geçen "Oyuncu" îsim
lı fılmı>le yenıden açtırmavı bd-
şaran sıradışı \onetmen Robert
Altmanın yenı filmı "Short Cuts"
gostenme gırdı "Short Cuts" ıle
bu yılın Oscar yanşında en ıyı beş
yonetmen arasına gıren Altman.
geri dönûşünden soz edılmesıne
çokkızıyor "Benhepburda>dun,
giden sizdinİ7. Ben eskiden oİduğu
gibi şimdi de tek bırşey yapıyo-
rum: Suyun dibııu gormeye çalışıp
aynı zamanda boğuunamaya uğ-
raşnorum."
Carver'ın öykûlerinden
Altman ıçın "su" tum filmle-
nnde en önemb yen ışgal eden bır
sımge Fılmlennden soz etmesı ıs-
tendığınde hep aynı fikrayı an-
latıyor Bır grup sarhoş caz mu-
nsyenı bır nehnn uzenndekı ge-
mıde çalıyorlarmış Bır tanesı eğı-
hp suyun ıçıne bakmış v e "Ne ka-
darçoksuvar"demış Dığenşpv-
le cevap vermış" Üstelik bu sade-
ce yuzeyde gonınen kısmı"
Unlu yazar Raymond Carver -
ınoykulenndenyolaçıkarak tu-
muyle doğaçlama bır çalışma ıçı-
ne soktuğu 22 "y üdız" o> uncuy la
çevırdığı ve Amenkan toplumu-
nun çüruyen yaşamı uzenne bır
kolaj nıtehğındekı "Short Cuts"
da bır şehnn uzenne puskurtulen
sıvı bocek ılaayla başlıyor \e su
film boyunca tekrar tekrar kar-
şımıza çıkıyor Örneğın şehnn
yakınlannda ıçı dolu bır nehır ge-
İıyor karşımıza Ancak nehırden
bahk tutmaya gelenler balık \e
nne çıplak bır kadın cesedı>le
karşılaşıyorlar Başka bır sekans
ta yuzme havuzunda çıplak bır
kadın bedenıvle karşılaşıy oruz
Bu seferkı olu değıl ama, vuzer-
ken boğulma hayallen goruyor
40 yıldır sınema dunyasının
ıçınde olan 69 yaşındakı AHman
sınemaya belgeseller çevırerek
başladı Daha sonra televızyona
gecerek "AHred Hitchcock Su-
nar", "Bonanza" gıbı dızıler
yaptı Sonra "M.A.S.H" filmıyle
sınemada parlak bır çıkış yapı-
nca, herkes yenı bır Hollyvvood
yıldızınm doğduğunu duşundu
Ama Altman bu ünunu "McCa-
be ve Mrs Mfller" gıbı Amenkan
rûyasının açgozluluk ve çurume
uzenne kurulu olduğunu anlatan
fılmler çevırdı
Yeıü bir tûr bindirme
Unlu filmı "NashviUe" ıle bır
sınema hankası yarattı ama
Hollyvsood da kapılannı suzune
kapatmıştı artık Altman bundan
sonra uzun yıllar sıslemın
dışmda. çok kuçuk butçelerle tı-
yatro oyunlanru uyarladı sıne-
may a ama fılmlen ızleyıalere ula-
şamadı ve seksenler Altman ın
unutulmaya yuz tuttuğu yıllar
oldu Dışlandığı Hollyvvood'u .
tum Hollyvvood yıldızlannı
kuçuk rollerde oynattığı filmıyle
>ennce, beklenmedık bır sukse
yarattı yıllar sonra Bır sınema
eleştırmenm dedığı gıbı "Herkes
filmde kendininki dışındaki yuzle-
ri tanıdı >e onlarla dalga geçilme-
sinin tadını çıkardı"
Altman boylelıkle "Short
Cuts" ıçm gereken butçe\ı buldu
ve Andie MacDoweU, Jack Lem-
mon, Tom VVaits. Tim Robbins,
Jennifer Jason Leigh gıbı 22 unlu
oyuncuyu bır kez daha tek bır
filmde ustelık kuçuk rollerde oy-
namaya ıkna edebıldı Bunun so-
nucunda 1993 Venedik Festıva-
lı nde daha once hıç yaşanmamış
bır ola> gerçekleştı ve 22 oyuncu-
nun tumu En İyı Oyuncu Ödulu'-
nc değer bulundu
•Mtman'ın ılk donem filmlenn-
de kullandığı adeta ımzası olarak
adlandınlan yenı uslubu. dıya-
loglan ust uste bındırmektı An-
cak son çalışması "Short Cuts'Md
yenı bır tur bındırme kullanıyor
Amenkan toplumunun bırbmn-
den tümuy le ayn gorme eğılımın-
de olduğu "ozel alan" ve "kamu
alan"ı bu film boyunca sureklı
ustüste bınıyor ve dynlmaz hale
gelıyor
Özel yaşamın gizliliği
Boylelıkle Altman ozle ya^am
adı altında özenle gızlenen loplu-
mun çurumuşluğunu gozler onu-
ne senyor Altman. bu fılmle "e\-
lerin damlarını kaldırıp bir an için
içeri bakıyor sonra tekrar kapay ıp
bir başka dama gitmek" tanımla-
masını uygun goruvor Fakat bır
an ıçın gorduğumuz bu bırbınn-
den kopuk eklektık şıddet \e
baskı olgulan fılmın sonunda bır
butun olarak şehnn depremlc
\erle bır olmasına bdğlanıyor
Ozel alanla kamu alanının us-
tuste bınmesı. ozel yaşamın bılın-
me\en şıddetını daha da >oğun-
laştınyor
Filmde bır pılotu, kalabalık
bır meydandakı ankeborlu tele-
fonla konuşup aynı anda bır şışe-
ye ışerken goruyoruz. bır konser-
de seyırcıler evde teleuzyon sey-
redıyormuşcasınd aralannda
yuksek sesle konuşup guluşuyor-
İar fedakar bır anne evde çocuk-
lannın bakımıyla uğraşırken.
avnı andd telefondd seks yaparak
yaşamınıkazanıyor
Fılmın en etkıleyıcı çelışkıler-
den bın olan bu bolumde, anne
çocuklannın bezlennı değıştınr-
ken teletonda "sırüsıklam oldum"
dıyebılıyor telefon sürelennı
kaydettığı lıste ıkıde bır bebek
kurabıyesı kınntılanyla kaplanı-
yor
Caneria işbirliği \aptım
Altman bu başanlı filmıyle de
Hollyvvood'a yaranmayı becere-
medı Sadece tek bır dalda Os-
car'a aday gostenlmesı de bunun
kanıtı Üç buçuk saat uzunluğun-
dakı "Schindler'in Listesi"nı gok-
lere çıkaran bazı eleştırmenler uç
saatlık "Short Cuts"ı fazla uzun
buldular
Dığer bazı eleştırmenlerse Alt-
man'!. Carver'ın yapıtlanna
sadık kalmamakla suçlddılar
Altman ıse hıç bır zaman sadık
bır uyarlama yapmayı duşun-
medığını soyleyerek yanıt ve-
nvor bu suçlamalara
" Caner'in esj Tess Gallagher
fılmi beğendi. Bence film Carver'-
in mezardan benle işbirliği yaptığı
ortakbirçalışmaydı. Ama obaşka
bir insan, ben başka bir ınsanım \e
son soz bana aitti."
Altman ıle Hollvvvood un
yıldızlan hıç banşmadığından,
ağzıyla kuş tutsa bıle eleştırecek
bır yon bulunuyor filmlennde
Yıne de Altman Avrupa'nın
Hollyvvood a karşı açtığı savaşın
yenılgıye mahkum olduğunu
duşunuyor
" Tum dunya gitgide aynı aptal
şeylerden hoslanır oldu. Ne yapar-
sanız yapın bunun değıştıremezsı-
nız. Savaşa gırenlere bol şans dili-
yorum ama kinıin kazanacağmı
da biliyorum. Hepimiz aynı kayı-
ktay ız ve hep birlikte batacağu."
Esen Özman, 'Sıcakhk' adlı oyunu AKM Oda Tiyatrosu'nda sahneliyor
Yalnızlık olgusuüzerinebirgözlem
N\LANÖZCBEK
Esen Özman, Polonyalı yazar Ewa Po-
kas'ın 'Sıcaklık' adlı oyununu Ataturk
Kultur Merkezı Oda Tıyatrosu'nda her
pazanesı saat 19 OO'da sahneliyor
\alnızlık olgusu Ozerine vapılan bir göz-
lem' olarak tanımladığı oyun ve oyuncu-
luğu uzenne Esen Ozman'la goruştuk
- Bize Sıcaklık1
seruveninizden söz eder
misiniı?
Sıcakhk" ıle ılk kez Pans Devlet Kon-
servatuvan hocalanmdan Daniel Vlesgu-
ich'ın sanat yonetmenlığını yaptığı 'Ge-
rard-Philipe Tiyatrosu'nda 1987 y.lında
tanıştım Oyunu yoneten ve oynayan Cat-
herin Anne'ın yorurpu son derece dura-
ğandı Ovia ağzından dokulenler o an bıle
pek çok ımge çağnştırmava başlamıştı
bende Aslında ogece karar vermıştım bu
ovunu ovnamaya
Metınde Batı toplumlannda bıle ırdele-
mesı bıçak sırtı ;>ayılabılecek noktalar
vardı \ azann hafif tepeden entelektuel
tavnnı tazla abartmayavım derken, on
planddkı ansellığı bay ağılaştırmadan
bunmak sozu olan bır kadmı çızeyım der-
ken. bağnazca bır femınızme kapıİmamak
gıbı tşte bu nsklen arkadaşım Laurent
Levy (oyunun yonetmenı) ıle goze alabıle-
ceğımı hıssettım \ aşamını Pans-Varşova
arasında surduren Polonyalı yazar Ewa
Pokas'ın metnınde bu Fransız-Turk or-
taklığıyla yaklaşım, meyvesını ılk kez
Istanbul Fransız Kultur Merkezı'nde
Fransizca olarak verdı
- Kendi 'Sıcaklık'ınızdan soz eder misi-
niz? Ovnadığınız çeşitli tiyatrolara göre
yonım farklılıkları soz konûsu oldu mu?
'Sıcaklık'ın yorumunu kısaca 'koz-
mopolit' bır yorum olarak nıtelendırebıh-
vorum Polonyalı bır yazann kalemınden
çıkan 'anlatı'yı sahne dılınde bır Fransız
yonetmenle gerçekleştırmek Sonra bır
devlet tıyatrosu sanatçısı olarak benım
farklı bır ekolden yetışmış değerlı ta-
sanmcı arkadaşım Naz Erayda ıle çalı-
şmam Bu çokseslıhğın oyuna topar-
layıcı guç verdığı kanısındayım, yaratabı
leceğı tum dağılma nsklenne rağmen Bu-
gun tıyatrolanmızda fazlaca kafa kanştı-
ran bır konu var Eleştın ve mudahale
Her ıkı olgunun da tıyatroyd gerekhlığını
yadsımak olanaksızdır "Sıcaklık'a gelın-
ı_e Bu metın yalnızlık olgusu uzenne ya-
pılan bır gozlemdı bıze gore Boylece koz-
mopolıt bır çokseslıhkten yekvucuda dö-
nuşen bır yapım çıktı sanınm ortaya
Yalnız bır kadının bır romantızm ıçıne
duşmeden kendı uzennde yaptığı sapta-
malardan yola çıkarak. yalnızlık olgusu-
nu gundelık ve sıradanın ıçınden çıkan bır
şıır gıbı algılavarak Dort sanatçı bu ana
ılkede bırleşmeye buılkeyehızmetetmeye
çalıştık buovun ıçın Boylece kozmopolıt
bır çokseslılıkten yekvucudd donuşen bır
v apım çıktı sanınm ortay a
Tıyatrolara gore yorum farklıhklanna
gelınce, metınlı bır tıyatro yapımında te-
mel yorumu bozmak. sanat anlayışıma
çok tersbırduşunce Ancak tumüylesureç
ıçındekı evnme dayalı doğaçlama çalı-
şmalannda dengelenn yennı değıştınnek
dengelen şaşırtarak \orumun yelpazesını
genışletmck olası bır durum bana gore
Ne var kı yer zaman ve seyırcı etmenleny-
le oyun ve oyunculuğun değışırlığı. yadsı-
namaz bır gerçek Ikı ayn dıl mantığında
aynı oyunu oynamak bıle çok değışık so-
nuçlar çıkarabılıyor karşımıza Kadın
yalnızlığına çok cesaretlı yaklaşan
'Sıcaklık', Fransızcada daha doğal akar-
ken Turkçede mustehcen olma nskı taşı-
rosu soyutlamalann ağırlıkta olduğu. bıre
bır anlatımdan ote alt katmanlara ındırge-
nen metınlen. yenı venı konuk etmekte
Dolayısıyla tıvatro ızleyıcımız hala kendı-
sıne sunulan hazır. çabuk algılanır ko-
nulan tercıh etmekte Oysa gunumuz tı-
yatrosu. Anstotelescı tıyatro anlamında
tuketıcılıkten çıkmış, uretkenlık sureane
gırmıştır Seyırcıyı uretıcı kılmanın şart-
lanndan bınnın de kendısme algılama
olanağı sunmak olduğuna ınanıyorum
Bunun ıçın de oyunun gereksındığı 'doğru
ritim'ı yakalamak kaçınılmazdır '... za-
manını kullan, zamanını kullan.. zarar vok.
A
kılcı, sentezci bir tiyatro anlayışını vücut
diliyle de birleştirerek çağnşımsal,
plastik yaratılar sunmak seyirciye...
Işte bu, tiyatrodaki biricik ereğim....
yabılıyor Istanbul Fransız Kultur Merke-
zı nınkı gıbı Iulyan sahnede mesafeyı ko-
rurken BILSAK ın entım mekanında yo-
rumda ıstenılen soğuk, uzak havayı koru-
mak oyuncuyu zorlayabılıyor Yıne Tur-
kıye'de daha sabırsız oynanırken Fransa'-
da daha sabırh oynanabılıyor Turkıye de
çok comert oynanırken Fransa'da oy-
namıy or gıbı oynanabılıy or
- Ne demek istiyorsunuz sabuiı.. sabırsız
derken comert oynamak.. oynamıyor gibi
oynamak derken? Bıraz açar mısuıız?
Fransızlar 'Prendre son temps: Zamanı
rahat rahat kullanmak' derler Laurent
Lev-y \le çalışmam bu devışın ne demek ol-
duğunu ıvıce oğrettı bana Llkemız tıyat-
sıkılsınscyirci.'
Laurent ın sureklı yıneledığı sozdu
bana Turk seyırcısmm sabırsulığı ur-
kutuyordu benı Sıcaklık' metnındekı bı-
lınç akışından rahatsız olmayan ızleyıcı
bıle belkı bıraz daha çabuk oy namamı ıs-
tıyordu, bır »enaryo takıp edercesıne
Ovsa Pans te çok sabırhydı benımle nefes
alan ızlevıa Ustelık gormeye alışık oldu-
ğu bır oyunculuk bıçımı vardı Duygular-
da comert ve savurgan olmayan dennle-
nnde duvguyu vakalayıp bunu oynamı-
y or gıbı \ ahn bır ovunculukla se\ ırcıye su-
nan, yalnızca duygunun dış fizığe
yansıttığı kadannı sevıraye gosteren
oy unculuğu kabul edıv ordu İ- ransız sey ır-
cısı Oyun başlamadan once bır sahnede
yenmı aldığım andan ıtıbaren benımle
bırlıktebırturruhanıkonsantrasyor. L ı
dı ızleyıcı Oy undakı buyuk eslenn. buy uk
boşluîclann ızleyıcılenn her bınnın kafası-
nda yarattığı ızduşumlen çağnşımlan kı-
saca üretimleri' algılayabılıyordum ben
adeta Bu sabırlı ızleyıcıler, oyun bıtımın-
de evlenne gıderken benım 'Sıcaklık'-
ımdan başka bır surû Sıcaklık'lar va-
ratmışlardı beyınlennde 'Zamanı kullan-
mak', uretıa tıyatro yapmanın onemlı ko-
şullanndan bın dıye duşunuyorum anık
- Fransa tiyarro izleyicisiyle Türk tıyatro
izleyicisi arasında yaptığmız bu avrımın ti-
yatro sanatına uzantıları hangı noktalarda
acaba?
Ben salt Fransız veTurk tıyatro ızleyıcı-
len arasında bır ay nm y aptığımı sanmıy o-
rum Dıle getırmeye çalıştığım sevıra-
oyuncu alışvenşı ve etkı-tepkı uzenne bır
saptamadır Boylesı bır kulturel sorunu
yanı ızleyıcı tepkısını İzlek'ı sunanın ven-
îennden soyutlamak olanak dışı bana
gore Açıkça belırtmelıyım kı odun veren
bır sanata karşıyım Bır sanatçının ıcraatı
o Sdnatçının sanat polıtıkasının bır uzantı-
sıdır Hala'SeyircinasılyetisecekT'sorun-
salının temat pılavı gıbı kullanılmasi da
benım olumlamadığım bır konu Çunku
ulusal bağlamda eğıtım sorununa tıvatro-
nun odun vererek merhem olacağı fıknne
katılmıyorum Çağdışı eğıtım sistemının
çağdışı bır tıyatro anlayışını da berabenn-
de getırmeye zorunlu olmasını kabullene-
mıyorum
- Peki bu koşullarda nasıl bır tiy arro y a
da 'bu koşullara rağmen' nasıl bir tiyatro?
Korukorüne bır Batı havranlığı bı-
çımmde alınmamalıdır Eğıtımım gereğı
Fransız tıyatro ekolunden etkılenmem
*ödün >ermeme' savımla da bırleşınce bır
tur 'snob' tıyatro arayışı ıçınde olduğum
sanılmamabdır Genç toplumumuz. bazı
dıyalektık sureçlen yaşamadan sıçrama-
lar yapmak zorunda kaldı Tı\atro gelene
ğı oturmamış bır toplumun tıyatrosu
medya çağının ıçıne duşuvennce, medya-
tık bayağılıklara ayak uydurmak zorunda
hıssettı kendını Bu durumu olumlama-
yan tıyatro anlayışı ıse klasığı ozumseme-
mış bır 'Ben yaptırn, oldu' turünden alter-
natıf peşmde koşar oldu Bu 'koşullara
rağmen' tıyatro ıse başkaldırma. tezını
ölumune d'K savunma ıle gerçekleştınlır
ancak 'Genel geçer'e ayak uydurmak bır
yana, onu alaya alarak gerçekleşır ancak
Ama estetık. olçu ve uyumu kesınlıkle goz
ardı etmeden
Bugunun Fransız tıyatrosu gerek rejı,
gerek oyunculuk kavramındakı kartezyen
boyutu, bu geçmışıne borçlu elbette Ev-
renselı ulusal gerçeğe ındırgeme, Hılusal'ı
ıse 'e*Tensel'e donuşturme pekala olası, tı-
yatro dılı pek çok sanat dahndan yardım
alarak dılını zengınleştırdıkçe Bu yoz ko-
şullara rağmen', 'eğitim sorunlanna rağ-
men' sağduyusu olan seyırcılenn varlığına
ve bız sanatçıların onları vuceltmemız ge-
rektığıne ıçtenlıkle ınanıyorum
hlimyeli'nin 'HabercVsergisi
Kıiltür Senisi- Balkan Nacı Ishmyelı'nın •"Habercr" adlı
resım sergısı, 25 mart tanhınde P G Art Galen'de açıhyor
1947yıhndaAdapazan nda doğan sanatçı. 1968yıhnda
gjrdığı Marmara Ünıversıtesı Guzel Sanaüar Fakultesı'ru
1972'de bınncılıkle bıtırdı 1975"de Av ustraly a
Hukurnetı'nın bursuy la Salzburg'da taşbaskı çahşmalan
yaptı İtalyanHükumetı nınaraştırmabursuylagıtiığı
Floransa Akademısrnde çalışmalar v apan sanatçı. bır
surede\evv YorkLnıversıtesfndebulundu Buarada
akademıkçalışmalannı surduren Ishmyelı. 1993"de
Marmara ÜniNersıtesı Guzel Sanatlar Fakultesı'nde
protesorluğe y ukseltıldı \ urtıçı ve yurtdışında 27 kışısel
sergı açan sanatçının ulusal \ e uluslararası muze v e
koleksıy onlarda y apıtlan bulunuy or Islımy eh'nın sergısı.
30 nısan tanhınekadaraçık kalacak
Merih Akoğulile Şahin Kaygun
üzerine
Kultur Servisi - Fotoğrafçı v e şaır Menh \koğul, yann saat
19 00 da IFSAK'ta"Şahın Kaygun'un YaşamıveSanatı"
konulu bır soy lesı y apacak Her ay ın uçuncu perşembe
gunuİFSAKmerkezınde Menh AkoğuriaBaşbaşa" adı
altında gerçekleşen etkınlıklenn uçuncu^unde Akoğul.
Şahın Kay gun un sanatçı kışılığı \ e y apıtlan uzenne
konuşacak Kaygun'un totoğrat yaklaşımınınTurk
fotoğrafı ıçındekı yen uzenne dıapoozıüfler eşlığınde
açıklamalarda buîunacak
Ankara DTdeyeıûbir oyun
Kültür Senisi - Ankara Dev let Tıy atrosu, Irlandaü y azar
Brendan Behan'ın yazdığı "Rehıne" adlı oyunu 29 marttan
ıtıbaren Şınası Sahnesı nde sahnelemeye başlay acak
Özcan Eser tarafindan Turkçey e çe\ nlen oyunu Işık
Toprak yonetıyor İrlanda'da İngılızlere karşı mucadele
eden bır grup ınsanın. tutuklanan v e ıdamla y argılanan
arkadaşlanna karşıhk olarak bır İngıhz askennı rehın
almalanyla gelışen ola\ lar anlatılıv or Oy un, 29
martta ucretsız olarak gostenlecek 31 martta ıse promıyen
yapılacak
'Ben Devletim Oynatmam'
Kültür Senisi-Ankara Bırlık lıy atrosu. Ben Devletim
Oynatmam" adlı yenı oyununu. Kocamustafapaşa'dakı
ABTKulturMerkezfndesahneliyor ZekıGoker'ınyazıp
y onettığı "Ben Devletım Oy natmam" adlı oyun, ıkı
bolumlukbırpolıtıkgulduru Ovun aynı zamanda 23
y ıldır pohtık tıy atro yapan ABT'nın belgeseh nıtelığınde
ABT'nın uzenndekı baskı ve yasaklan gulduru
suzgecındengeçırereksergılenıylor Oyununcanh
muaklennıGrupŞafakyapıyor Oyun herhaftacuma,
cumartesı \ e pazar gunlen ABT Kultur Merkezı'nde
oynanıvor