25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15MART1994SAU CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR 'Yeni Eğilinıler' sergisi yedi yıl âradan sonra 'yeni' açılış yapamadı Yenieğüim'tuvalüzerineyağhboyamı?' AHUANTMEN MimarSinan Üniversitesi'nin 1977- 1987 yülan arasında gerçekleştirdiği "Yeni Eğilimkr" sergisi, yedi yıllık bir aradan sonra gerekli fınansmaıun bu- lunması (yaklaşık 50 milyon lira) üze- rine bu yıl yeniden düzerüendi. Mimar Sinan Üniversitesı'nde 31 mart tarihine dek süren "Yeni Eğüim- ler", yıneleneceğinin duyurulması üze- rine aylar öncesinden heyecan ya- ratmıştı ama, sergi açıhr açılmaz bu heyecan yerini umutsuzluğa bıraktı. Aynca akla çeşitli sorular getirdi: Bu sergide yeni eğüimler neredeydi? Tür- kiye sanat ortamının yeni eğılimi, "tu- val üzerine yağlıboya" mıydı? Neden bu denli tutucu bir seçici kurul oluştu- rulmuştu? Mimar Sinan Ünıversitesi, yedi yıllık bir aradan sonra zamarunda sanat ortamına epeyce hareketlilik ge- tirmiş bir sergiyi bunca yıl sonra yeni- den düzenlerken biraz daha özenli davranamaz mıydı? s ergiaçıhr açılmaz heyecan yerini umutsuzluğa bıraktı. Aynca akla çeşitli sorular getirdi: Bu sergide yeni eğilimler neredeydi? Türkıye sanat ortamının yeni eğilimi, 'tuval üzerine yağhboya' mıydı? Neden bu denli tutucu bir seçici kurul oluşturulmuştu? Zamanında sanat ortamına epeyce hareketlilik getirmiş bir sergiyi bunca yıl sonra yeniden düzenlerken biraz daha özenli davranamaz mıydı? Mimar Sinan Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Gümtöz Gökçe, "Yeni Eği- limler" sergisinin "plastik sanat- lanmızın ve bunda pay sahibi olma iddi- asındaki genç kuşak sanatçılanmızın günümüzde ulaştığı noktayı belirle- raek" açısından bü> uk önem taşıdığını söyleyerek, "Bu sergiyi herşeyi göze alarak japtık" diyordu. Evet, Mimar Sinan Oniversitesi gerçekten de herşe- yi göze alıruştı: Onur belgeni ver, sergiden çekil "Yeni Eğilimler" sergisıne seçilen ve bir de "onur belgesi" alan Suzy Hug- Levy, serginin açıhşında yapıtının ktörlük merdiveninin arkasındakı tnoda -üstafck hiç ışıklandınlmadan- yer aldığını (pek yerahyor gibı göriin- müyordu ama) görünce. serginin genel koordınatörü Kemal İskender'e "Size birkaç ampul hediye etmem gerekiyor galiba..." dedi. İskender, sanatçının sı- temını "Yann ampuUeri getirip bıra- kın" şeklinde yanıtladı. Suzy Hug- Levy ertesi gün de yapıtının aydınlatı- lmadığını ve hala aynı yerde sergılen- diğini görünce, yazılı bir dilekçeyie sergiden çekilmek istediğini söyledi. Sanatçıya, seçici kurulun vermiş oldu- ğu "omır belgesTnı gen vermeden ser- giden çekılemeyeceği bildırildı. Suzy Hug-Levy bu pek onurlu belgeyı geri verdi ve yapıtını sergıden çektı. Seçici kurul üyeleri, Suzy Hug-Levy'nin ko- nuyla ilgıli şikayetine günlerdir yanıt vermiyor. "Yeni Eğilimler" sergisine başvuran Yıldız Çitçi'nin işı, seçici kurul üyeleri- ne ulaşamadan önce, sergi görevlile- rince taşınırken kınldı. Çıtçi'ye her- hangj bir açıklama yapümadı. özür di- lenmedi. Sanatçı sergiye katılamadı. Alaturka objeyle protesto Sanatçılar tepkilerini farkb şekiller- de ifade ettiler. Genco Gülan. "Yeni Eğilimler" sergisinin açıhşında, Mi- mar Sinan Üniversitesi'nin kapısı önündc Marcel Ducfaamp'ın pisuanna gönderme yapan "Alaturka" adlı işini sergiledi. Sözkonusu alaturka tuvalet, ertesi gün yerinde değildi tabii. "Yeni Eğibmler" sergisine kabul edilmeyen sanatçılardan Gülan. "Eserim, 7. Yeni Sergide ödüJ alan yapıriardan biri de Mustafa Horasan'ın 'Adsız', tuval üzerine karışık teknik, 150x130 cm., 1993. Eğilimler sergisini protesto etmek için yapıldı. Duchamp'ın pisuannı scrgile- mesinin üstünden 77 sene geçmesine karşın 'objeler' hala eser olarak al- gılanmamaktadır. 'Yeni Eğilimler' adı altında düzenlenen bir sergide, eğer ru- valresimlerinadedi objclerinadedinin çok üzerindeyse, burada bir problem ol- ması gerekir. Problem, ya ülkede obje yapanların beceriksiz olduğunu, va jürikrin oy- larını egemen kültürden yana kuüan- ma\a de>am ettiklerini \a da objeleri sergilejecek mekanları olmadığını gös- terir. Ben bu olumsuzluklann tünıünü vaptığım alaturka obje ile protesto edi- yorum" dıyor "Yeni Eğilimler"c "Gizem" adlı yapıtıyla kabul edılen Faruk Manici de kabul edilmeyen Gülan'dan pek farklı düşünmüyor: "Benim çalışmam sergi- de ver aldı ama doğrusunu söv lemek ge- rekirse venilik kavramına ters düşen çalışmalar sergilendi. Yeni Eğilimler'in ö/clliği. jeni çalışmalar. veni teknikler doğnıltusunda gerçekJeştirilmesiydi ovsa bu sergide özellikle resim ağırlıklı çalışmalar vardı. Ben sergiye başvuran öteki yapıtları gördüm. Enstalasyoniar hiç dikkate alınmadı. Bu da seçici ku- ruldan kaynaklanıyordu kuşku- suz. Zaten seçilen resimier de genelde figüratif... Bu benim res- me karşı olduğum anlamma gel- mez ama 2000'li yıllara girer- ken, daha farklı bir seçim yapıl- masını beklerdim." Bu arada oldukça agresif bir tepki de "Yeni Eğilimler"e ka- bul edilmeyen sanatçılardan Füsun Selen Tıınca'dan geldi. Seçici kurul üyelerinden Neşe Erdok atölyesi yeterlilik öğren- cisi Tunca, sergiye kabul edil- meyen sanatçılarla altematif bir ret sergisi düzenleme girişi- mınde bulundu ama Sinangi! Un Fabrikası'ndaki bu alterna- tif etkinlik de doğrusu beklenen ilgiyigöremedi Bu sergiyi önce MSÜ içinde "Yeni Eğiİimler"le aynı tarih- lerde gerçekleştirrnek için rek- törlüğe bir dilekçe yazan Tun- ca, ısteği reddedilince ve rektör- lükten "Yeni Eğilimler"e baş- vuran 150 sanatçının ısım lıste- sini alamayınca, "Bizi Bağla- maz" adını verdiği sergiye sa- natçı aramaya koyuldu: "121 kayıp kişi aranmaktadır. Yapıt üreten sergilemek isteven öğren- ciler için ve yapıt vermemiş ama bizi destekkyen tüm sanatçılar buna dahildir. X bilinmeyenli sergisi 3-31 mart tarihleri ara- sında oluşacakrn-. Sergi aslında 31 martta bitmeyip açılacaktır." Bu "tepkTyi örgütlemek epey bir zaman alacağa benzi- yor. Yapıtlan sergiye seçilseydi, seçilemeyen sanatcılara yine aynı tür bir alternatif sergide destek olurlar mıydı bu sanatçı- lar; o da ayn bir soru işaretı. Sonuçta, "Yeni Eğilimler" yedi yıl aradan sonra beklendiği gibı "yeni" bir açılışyapamadı. Bu tür sergilerin "yeni eğüimlerr ya da "günümüz sanatçdarTnı gerçekte yansıtmaktan çok uzak olduğu orta- daydı. Yoksa sıkınüdan kurtulmak için bu tür sergilerin isimlerini mı değiştirmek gerekiyordu? Ödül alan sanatçılardan Sezai Özdemir'in 'Bir Şizofrenin Anı Defterinden 10'adlı v apıtı ,tuval üzerine yağlıboya, 1994. ÖDÜL ALAN SANATÇILAR Fatoş Beykal'ın "Atasözleri Gibi Yıpranmış Kadınlar İçin". Mustafa Horasan'ın "Adsız" ve SöaİÖzdemirın "Bir Şizc 'ftnrfîefterf nden X" adlı fs ^ Başan Ödülü aldı. ÇeşitlTozel ödüllenn de verildiğı "Yeni Eği- limler" sergisinde. Sinan Demir- taş'ın "Basamaklar" adlı yapıtı "Türkı\e'de Sanat" dergisi. Hü- se>in Suna'nın "Kimlik Arayışı" >apıtı "Sanat Çevresi" dergisi ve Tanju Denıird'nin "Kompozis- yon II" adlı yapıtı da " Akademili- ler Araç ve öereçler" özel ödülle- rine değer görüldü. SERGİDE YER ALAN SANATÇILAR Aygün Arslan. Cafer Arslan, Sedat Balkır. Sinem Banna. Bülent Baş. Çetin Bilgin, Ah- met Umur Deniz. Dursun Dönmez, Ayşe Erel, Zafer Er- kan, Koray Korol, Tımur Gü- ven, Sedef Hatapkapulu, Deva- bil Kara, Bedri Karayağmur- lar, Suzy Hug-Levy. Faruk Manici. Irfan Onürmen. Gülay Semercioğlu, Sevil Soyer, Ha- kan Taşkıran. Aydın Uğurlu. Çağnlılar: Ilgi Adalan. Ta- mer Akkakına, Rahmi Aksun- gur. Erol Kınalı. Füsun Onur. Kadri Özayten-Charles Neu- vveger. M. Yalçın Özel. Şenol Yorozlu. RomeoveJuliet'inaşkıevlüiğedönüştüğünde... Paldır Kültür Tiyatrosu, Ephraim Kishon'un Tarlakuşuydu Juliet' adlı oyununu sahneliyor PELÎNÖZER Shakespeare'in ünlü oyunu "Romeo ve Juüet"in sonunda *. Romeo da Juliet de ölür. Romeo. »\ istemediği bir adamla zorla ev- »Jlendinlen Jubet'i ölmüş sanarak jjjzehir içer. Ashnda öbnemiş olan f- Juliet Ise ölü Romeo'yu görünce \l "Ey hızır gibi v-etisen hançer! Se- ^nin kının burası. Orada paslan" t" diyerek Romeo'nun hançennı Jf kalbme saplayarak sevgilısıne ka- tiVuşur ve oyun bu trajedik sonla ğ biter. Biter bitmesıne, ama yalnı- •İzca Shakespeare'in yazdığı son- fcdur bu. * Ephraim Kishon'un "Tarla- kuşuydu Juliet" adb oyunu ise bu sonla başlar. Bırrahiptarafından gizbce evlenen çift, bu oyunda öl- mezler ve evb bir çıft olarak ya- şamlannı sürdürürler. Acaba Romeo ve Jubet'in nasıl bir evlı- likleri olacaktır? Sonsuza dek mutlu yaşayacaklar mıdır, yoksa her evli çift gibi birbirlerini mı yi- yeceklerdir? Çocuklannı nasıl ye- tiştireceklerdir? Kishon, sorduğu bu sorulara yanıtlar aradığı oyu- nunda. hayallerdeki Romeo ve Juliet'ten oldukça farklı karak- terler sunuyor izleyicıye. Lisa adını koyduğu su torba- sına aşık, durmadan turp yiyen Romeo ile söylenip duran tipık bir ev kadıru Jub'et, hıppi kızlan Lucretia, dadı. rahıp ve Shakes- peare'den oluşan kadro, zaman zaman seyircıyi gülmekten kınp geçirirken, zaman zaman aşkın sonsuzluğu ve evbbğin nimetlen (!) konusunda düşündürüyor se- yırciyi. Kilise sahneye dönüşmüş Ülkemizde yıllar önce Ayten Gökçer ve Cöneyt Gökçer'in yo- rumladığı bu cyunu, şimdi pro- fesyonel olarak ılk oyunlannı sahneleyen ' Paldır Kültür Tiyat- rosu" yorurn'uyor. Çoğu tiyatro seyırcisinın venni bilmediği Tar- labaşı'ndakı. asl'nda birmanastır olan "tstanbul Sanat Merkezi"- nin altındalu Ermeni-Katolık Ki- lısesi'nde sahnelenen oyun. doğal dekoruyla buluşuyor. Can Do- ğan'ın yönettiğı oyunda, Ro- meo'yu ve rahıbi AtiUa Gültiketı. Juliet'i ve Lucretıa'>i Olgun Bay- demir. Shakespeare'i ise Murat Göksay canlandınyor Oyunun canlı müziklerinı bestelejen Mu- rat Bavli org. Murat SahiOioğlu 'Tarlakuşuydu Juliet' nıavıs sonuna dek İstanbul'da sürecek. isegitarçalı>or AhuErcanveSe- den Edgü Doğan'ın kostümlerini hazırladığı oyunun ışıklannı Tank Şerbetçioğlu gerçekleştır- mış. Tarihi bir mekanda. çuvallann da yardımıyla oluşturulan dekor, se>ircinın o dönemi yakalaması- na fırsat tanırken oyunda kul- lanılan günümüze aıt kobtüm \e eşyalar, günümüze yapılan gön- dermeler adeta Shakespeare'in ovunlannda kullandığı anakro- nik anlatımı da desteklnor. Kis- hon'un ınce espnlenvle bezenen oyunda. Romeo ve Juhefın hıppi kızlan Lucretia'ya aşık olan Sha- kespeare. zaman zaman hungür hüngür ağlıyor. zaman zamansa çiftın saçma tartışmalannda ha- kemlik yapıvor. 1989'yıhrida kurulan "Paldır Kültür Tiyatrosu", yıne Can Do- ğan'ın yönettiğı Shakespeare'ın "Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası" adlı oyunuyla olumlu eleştinler almış. Bir pop-opera olan ""Du- varlar Yıkıldıktan Sonra". Jean- Paul Sartreın "Saygılı Yosma" ovunlannı da çeşitli sahnelerde yorumlayan \e turnelere çıkan topluluk, bu oyunda kadrosunu sınırlamış. İstanbul Üniversıtesi Beledıye Konservatuvan mezunu olan, İstanbul Şehır Tıvatrolan'nda \ önetmenlik v e ov unculuk yapan Can Doğan, bu oyunla konserv a- tuvar vıllannda tanışmış. Daha sonra televizyonda Ayten Gök- çer ve Cüneyt Gökçer'in yoru- munu gören Doğan. küçük bir kadroyîa bu oyunu sahnelemeve karar \ermiş. Bakanlık desteğı alabilmek için profesvonel olan topluluk. BaKanhktan aldıklan • vardımia oyunu gerçekleştirmiş- İer. Her tiyatro grubu gibi salon sıkıntısı çeken topluluk: Kumpan- ja ve Oyuncular Tijatro Grubu"- nun da sahnelennın bulunduğu İstanbul Sanat Merkezi'nın alt katındaki kiliseyı bu yardımla düzenleyerek sahne halıne getir- mişler. Akşamlan saat sekizden geceyanlanna kadar kılisedeçalı- şan topluluk, zamanlannın ço- ğunluğunu mekanı tıvatro yapı- labilir hale getirmek için har- camışlar. Akustiği de oldukça iyi olan bu tarihi mekanı işlevsel hale getiren topluluk, böylece ti- yatro izleyicisine de farklı bir ti- yatro sahnesi sunmuş. Profesyonel ruhla amatör Oyunu sahneye koyarken ta- mamen tekstten yola pktıklannı söyleyen Can Doğan. oyunda gü- nümüze göndermeler de yapmış. Bunun, Kishon'un ruhuna da uy- duğunu söyleyen Doğan, kendı- lerini profesyonel ruhla çahşan amatörler olarak nitelendiriyor. Bakanlığın yardımının dörtte üçünü salon, ışık ve müzik alet- leri için harcayan topluluk ne yazık ki biletlerden fazla gelir elde edemiyor. Tanıtım olanak- lannın yetersizüği ve İstanbul Sa- nat Merkezi'nin tiyatroseverler tarafından henüz keşfedilmemiş olması, bilet satışını olumsuz yönde etkıleyen nedenler. "AIDS'i Durdurakm" kavikatür yanşması Kültür Servisi - AIDS Savaşım Derneği ile Karikatürcüler Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği" AIDS'i Durdurahm" karikatür yanşması sonuçlandı. Semih Balaoğlu. Latif Demirci, Piyale Madra, Kamil Masaracı, Ercan AkyoL Prof. Enver Tali Çetin ve Nur Atabay'dan oluşan seçici kurul, birincüiğe Mustafa Bilgin. ikinciliğe Kadir Doğruer, üçüncülüğede Güngör Kabakçıoğlu'nun yapıtını değer buldu. Değerlendirme sonunda Mehmet Selçuk, Birol Çün, Oğuz Demir, Doğan Arslan ve Hakan Boyav'ın yapıtlanna mansiyon verilirken, özendirme ödülleri de Serdar Kutça, Cemalettin Güzeloğlu, Altan Özkeskici, Anıl Inan ve Alper Susuzlu'ya verildi. Derece alan ve sergilenmeye değer bulunan eserler, 28 mart günü yapılacak ödül töreninden sonra. Türkiye Vakıflar Bankası Taksim Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Şehir Tiyatrolan'nda 'Kükür GünlerV Kültür Senisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nm onbeşgünde bir düzenlediği "Kültür Günleri" sürüyor. Bu kapsamda, 21 mart pazartesi günü Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde " Yaşadığım tstanbul" adb bir şiir, öykü. dans gösterisi yapılacak. Saat 19.00'da başlayacak olan gösteride Süeda Çil. Cem Uras, AzizSarvan, Esin L'mulu, Ersin Umulu rol alıyor, derleyen veyöneten Ersin Umulu. Harbiye Muhsın Ertuğrul Sahnesi'nde ise aynı gün 18.00'de Sam Shepard'ın "Sesler" ve Joseph Chaikin'in "Yaban Sevgj" adlı oyunlan sahnelenecek. "Sesler"i Can Doğan yönetiyor ve oynuyor; "Yaban; Sevgf'yi Seden Edgü yöneti>or, Ayça Telırmak oynuyor. Oyunlann ardından Shepard üzerine bir söyleşi yapılacak. Bu arada İstanbul Şehir Tiyatrolan sahnelerinde sanaicı-seyıra söyleşisı de devam ediyor. 26 mart günü Üsküdar Musahıpzade Celal Sahnesi'nde "Bir Başkası" oyununda Avni Yalçın, Ayşe Sankaya ve Mazlum Kiper seyircilerle söyleşecek. İFSAK'ta mart ayıfotoğraflan Kültür Servisi- İFSAK'm (İstanbul Fotoğrafve Sinema Amatörleri Derneği) her ay üyeleri arasında düzenlediği "Ayın Fotoğrafi" yanşması sonuçlandı. Buna göre seçiciliğini Bülent Ozgören'in yaptığı si>ah-beyazbaskı dabnda Gül Seçkin'in üç yapıtı derece aldı. Seçiciliğini Gültekin Çizgen'in yaptıği şa>dam dalında ise Erman Koparan birinci. Neriman Özfakıoğlu ıkmci. Hacer Karanbk'ın eserleri ise üçüncü secildi. Gelibolu Yarımadası Milli Parkı Belgeseti ANKARA (AA) - Gelibolu Yanmadası Tanhı Milü Parkı, belgesel bir fılmle tanıtılacak. Mılli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nden verılcn bilgiye göre, TRT Belgesel Programlar Müdürlüğü tarafından hazırlanan belgeselin yapım ve v önetıminı Mete Yıldızcı, kameramanbğını İlhan Garip üstlendı. Danışmanlığinı Milb Parklar Müdürü Muhterem Avcı, gazetecı-yazar Mehmet İhsan Gençcan ve Çanakkale Anadolu Lisesi rehber öğretmeni Kenan Çelik'in vaptığı program. 30 dakikalık tek bölümlük belgesel film haline getırildı. Belgesel filmin TRT ekranlannda, 18 martta yavımlanması planlanıyor. Modern 'Çılgın Yenge" Kültür Senisi - Sadık Şendıl'ın unutulmaz esen 'Çılgın Teyze" güaümüzü/ı koşullanna göre yeniden fılmeçekildi. ^'^Yapımntl"6ör9el Yapım'ın üstlendiğı. yönetmenliğirif • Sami Güçlü'nün vaptığı filmin konusuşövle. "Katı kuralcı vedinine düşkün olan Amca Bey, uzun zamandır kayıp yeğenlerini bulup onlara mırasından pay vermek ister. Ancak tek şartı yeğenlerinın de kendısi gibi bir yaşam sürmeleridir. Yeğenler. müzikle uğraşmakta, pansiyon işleterek geçimlerini sağlamaktadır. Çeşitli kanşıkbklar ve tesadüflersonucuamcaycğenlennı bulur. Yeğenler, amcalannın isteğini yerine getirerek nâmazında niyazında. dini bütün kişiler olur. Bir süre sonra gcçirdiği kaza sonucu şok geçiren amca, bu defa da yeğenlennin eski hali gibı modern bir adam olur ve mutaassıp hallerini beğenmediği yeğenlere mirasından pay verme>eceğini söyler." Senaryosunu Vedat Türek'ın >azdığı Çetin Tunca'nın görüntülediği filmdeönemb rolleri Gafur Uzuner. Tuluğ Çizgen, Müge Akyamaç. Ali Uyandıran. Osman Cavcı. Yusuf Asüs, Filiz Ersan. Canan Akgül. Ferdi Akarnur ve Seyfettin Karadavı pavlaşıvor. Pekcan amsına caz koneri ANKARA (AA)- Ünlü cazsanatçısı Erol Pekcan, Ankara Türk-Amerikan Derneği'nde verilecek bir konserle anılacak. Pekcan'ın sanat vaşamına adımını attığı 1958'de ük konserini verdiği mekanda gerçekleştirilecek dinletiye, Tuna Ötenel piyano ve saksofon. Selçuk Sun bass. Neşet Ruacan gitar. İmer Demirer trompet. Melıh Çetiner davul ve Sibel Köse de vokabyle katılacak. 17 marttaki konserin biletleri. Türk-Amerikan DerneğTnden edinilebilecek. • Izmir'debuhafta İZMİR (AA) - İzmir'in kültürve sanat merkezleri. bayramdan sonra yoğun etkinliklere sahne olacak. Ege'nin kültür ve sanat merkezi İzmir'de. sanatseverler. 16-21 mart tarihleri arasında opera, tiyatro, konser ve sergi etkinbklerini izleyebilecekier. İzmir Devlet Tiyatrosu (ÎDT), bu hafta Konak Sahnesi'nde Turgut Özakman'ın "Bir Şehnaz Oyun", Karşıyaka Sahnesi'nde ise Haldun Taner'in "Ay Işığında Şamata" adlı oyunlannı sahneleyecek. Bilar'da seminerkrsürüyor Kültür Servisi - Bilar İstanbul'un düzenlediği seminerler dizisi 17 mart perşembe günü saat 18.3O"da Cem Kum " Asken Tarih", aynı saatte Ahmet Soysal "Birkaç Kavram Üzerine" başlıklı seminerlerine devam edecekler. 18 mart cuma günü saat 19.00'da Hüseyin İlbey tarafından verilecek "Eğitim Tartışmalan" seminerinde eğitim kavrammın kısa tarihsel geü'şimi ve çağdaş anlamı üzerinde durulacak. 19 mart cumartesi günü saat 14.30'da, tartışmab birşekildegerçekleştirilen "Kapitalizm, Sivil Toplum, Sosyalizm" seminerinde. İhsan Bilgin ve Bülent Forta yerel seçimlere bir hafta kala Türkiye'nın gündeminı yakından ilgilendiren "Sıvil Toplum ve Belediyeler" konusunda tartışacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle