23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15MART1994SAU 12 EKONOMI DÜNYA BANKASI'NA GÖRE Türkiye'ninderdi 'yaturmsızlık' • Dünya Bankası tarafından yayımlanan "Atlas 1994" başlıklı doküman, uluslararası planda yapılan değerlendirmede Türkiye'nin "yatınm eğilimi zayıf' ülkeler arasında yer aldığını ortaya çıkardı. ANKARA (ANKA) - Dün- ya Bankası tarafından yayı- mlanan "Atlas 1994" başlıklı belge, uluslararası planda yapılan değerlendirmede Tür- kiye'nin yatınm eğilimi zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya çıkardı. Dünya Bankasf nca yapılan beşli sınıflamada, Türkiye sondan ikinci grupta yer aldı. Yatınmlar ,, gsyin oranının yüzde 15'ten az olduğu son grupta, genellikle Afrika ülkeleri bulunu- yor. Yatınm eğilimi en yüksek ülkelerin başmı Güneydoğu Asya ülke- leri çekti. Bu ülkeler arasında yer alan Singapur'da yüzde 41, Tayland'da yüzde 40, Gü- ney Kore'de yüzde 39. En- donezya'da yüzde 35, Çin ve Malezya'da yüzde 34 olan yatınm oranı, Türkiye için ise yüzde 19 olarak gösterildi. TİSK Genel Sekreteri Kubi- lay Atasayar, dokümana iliş- kin olarak yaptığı değerlendir- mede, "yatınm oranının istik- rarlı şekilde yüzde 30'un üze- rinde rutulmasının, bugün ulus- lararası alanda sınıf atlamanın ölçüsü sayddiğını" belirtü. Atasayar, dokümanda yüzde 19 olarak gösterilen oranın Türkiye için ashnda 16.5 ol- duğuna dikkat çekti. Atasa- yar, TİSK tarafından yapılan araştırmada Türkiye'de milli gelirden yatınmiara aynlan payın 1990'da yaklaşık yüzde 20ıken, 1992'de 16.5'a gerilediğini ifade etti. Ozel imalat sanayii ya- tınmlannın sabit fiyat- larla 1990 yılında yüz- de 64 ile büyük bir sıçrama yaptığını, ancak bu sıçramanın sonraki yıllarda düşüşe ve durgunluğa dönüş- tüğünü belirten Atasayar. bugünkü durgunluğu ik uygun ortam olmamasına" bağladı. Atasayar, uygun ortam oluş- turulmasının ilk koşulunu "1994'te mali piyasalarda baş gösteren, daha sonra reel kesi- me sıçravan kriz şartlarının sona erdirilmesi" olarak açık- ladı. Arçelik'tende trüyonlukkar • Koç Holding'in bir trilyon liralık net kânndan sonra Koç topluluğunun büyük kuruluşlanndan Arçelik de geçen yılı 1.1 trilyon liralık kârla kapattı. Ekonomi Servisi - Türkiye'- nin en büyük özel sektörgrubu olan Koç topluluğunda 1993 yılını trilyonluk karla kapatan şirketier artıyor. Koç Hol- ding'den sonra Koç toplulu- ğunun büyük kuruluşlanndan Arçelik de trilyonluk kar açı- kladı. Arçelik geçen yıl bir trilyon 119 milyar lira net kar elde etti. Arçelik geçen yıl 13 trilyon 648 milyar lira tutânnda satış geliri sağladı. Satış gjderleri ise 10 trilyon 290 mil- yar lira olarak gerçekleşen ku- ruluşun saüş kan 3 trilyon 358 milyar lira düzeyinde belirlen- di. Bir trilyon 643 milyar liralık da faaliyet giderlerinin oluş- ması sonucunda Arçelik'in esas faaliyet kan bir trilyon 715 milyar lira olarak açı- klandı. Şirketin diğer faaliyet- lerden 280 milyar lira düzeyin- de gideri bulunuyor. Böylece. Arçelik bir tilyon 435 milyar lira tutânnda vergi öncesi İcar sağladı. Kuruluşun vergi ve yükümlülük karşılığı olarak 316 milyar lira ayırmasıyia 1993 yılı net kan bir trilyon 119 milyar li- ra olarak gerçekleşti. Arçelik 1992 yılında ise 589 milyar Ura net kar elde et- mişti. Buna göre, şir- ket geçen yıl kannı yüzde 90 oranında arttırmış oldu. Daha önce Koç Holding bir trilyon 19 milyar lira düzeyin- de net kar açıklamıştı. Koç Holding kannı bir önceki yıla göre yüzde 129 oranında arttırmıştı. ABC Finans Menkul Değerlereldeğiştirdi ANKARA (ANKA) - Borsa aracı kurumlannda hareketli- lik yaşanıyor. ABC Menkul Değerler ikinci kez el değişti- rirken, Nema Menkul Değer- Jer'in ismi .yenilendi. Aktif Menkul Değerler şube ka- pattı. Önce Menkul Değerler de acentelik oluşturdu. ABC Finans Menkul De- ğerler'de bir süre önce, 8.7 mil- yarlık hisseyi şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Er- gun Çakır'dan alan Nazmi Ne- jat Köklü, bu hisselerini dört kişiye devretti. Buna göre, Köİclü'nün 3.4 milyarbk his- sesini Hakkı Ergin Civan, 3 milyarlık hissesini Fanık Sa- vaş Karakaya alırken. Ömer Fikret Yalkın 1.5 milyarlık. VeM Öztflrk de 800 milyon li- ralık hissesinin yeni sahibi oldu. Hisse devirleri sonrasında Nazmi Nejat Köklü yönetim kurulu başkanhğından aynldı, yerine Ömer Fikret Yalkın ge- tirildi. Yönetim Kurulu Başkan- lığı'nı Mehmet Üstünkaya'nın yaptığı Aktif Menkul Değer- ler AŞ, İstanbul Kadıköy'deki şubesini, sözleşmesini feshede- rek kapattı. ÇAPRAZKURLAR 1 1.6815 1.4092 118355 6.5613 5.4775 57177 18890 13832 7.8420 14155 166350 10490 13570 73010 3.7493 ISMk IBft Wfc Wl ABDDOLARI ttwim« Instnlyı Nın «mtrrıfM Mmtrülrm FkMarttası fmtafnm byaytlPuttıs jmflrm jırttrı TPMP MpıUna imdıMrı MmçlrM UntMaHjıl 14985«a M n ii4&5AMWın 14061 UIMn 28404.08TL MERKEZ BANKASI KURLARI CİNSİ lABODoları 1 Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 AvusturyaŞıiını 1 BdçıkaFrangı IDanimarkaKronu IFinMarkkası IFransızFrangı 1 HollandaFlorını HsveçKronu 11sviçre Frangı lOOttalyanLıretı 1 Japon Yeni IKanadaDoları INorveçKronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali DÖVİZ AU? 20159.60 11989.05 14305.25 1703.32 581.05 3072.50 3680.43 3525.82 10672.10 2570.72 14242.04 121188 192.18 14856.01 2761.21 30209.16 5376.89 SATIŞ 20200.00 12013.08 14333.92 1706.73 582.22 3078.66 3687.81 3532.89 10693.49 2575.87 14270.58 1214.31 192.56 1488578 2766 74 3026970 5387.67 14 15-18 MMT1994 EFEKTİF AUŞ 2013944 1197706 14090.67 170162 575.24 304178 364363 3522.29 1066143 2545.01 1422780 1199.76 189.30 14633.17 2733.60 30178.95 ^ 2 9 & 2 4 , SATIŞ 20260.60 12049.12 14376.92 1711.85 L 583.96 3087 90 3698.87 3543.49 10725.57 2583.60 14313.39 1217.95 193.14 14930.44 2775.04 30360.51 5403.83 DÖVİZ CAIMLI YAYIN 3 ^ 0900 9911104 fe Para krizi sonrasında, bankalar tüketici kredi faizlerini ve kredi kartı faizlerini arttırdı Baııka faizi tüketicinin eliııi yakıyor• Faizlerin sürekli değiştiği bu ortamda, uzun vadeli kredi kullandırma risk taşıyor. Bankalar,riskiazaltmak amacıyla faiz oranlannı yüksek tutuyor. CÜNEYT TOROS Pi>asalan ıki aydır sarsan kriz, ban- kalann kredi ve gecikme faizlerini art- tırmalanna neden oldu. Bankalann kredi kartlanndan aldığı faiz oranı ay- lık yüzde 7 ile 10 arasında değişiyor. Gecikme faizi yıllık yüzde lOOcivann- da seyrederken, Pamukbank'ta yıllık yüzde 225'e kadar yükseliyor. Faizlerin sürekli değiştiği bu ortam- da. uzun vadeli kredi kullandırma risk taşıyor. Bankalar, riski azaltmak ama- cıyla faiz oranlannı yüksek tutuyor. Bazı bankalar ise hala tüketici kredisi kullandırmıyor. Kredi faizlerinde artışlar sürerken. bazı bankalar geriye dönük olarak da faizleri yükseltiyor. Örneğin geçen hafta içinde Yatınm Kalkınma Ban- kası tüketici kredilerinde geriye dönük olarak vüzde 0.5 oranında arttırdı. Büyük bankalardan Yapı Kredi Bankası, 1 marttan itibaren kredi kartlanndan aldığı faizi yüzde 7.6'dan yüzde 8.75'e çekti. Banka aynı zaman- da aylık gecikme faizini yüzde 5.6 ola- rak belirledi. İş Bankası ise tüketici kredisi vermi- yor. Bunun yanında kredi kartlannda aldığı faiz oranını yüzde 8.33'den yüz- de 9.44'e çıkardı. Tüketici kredisi kullandırmayan bankalar arasında Pamukbank da yer abyor. Banka, tüketici kredilerinde yıllık gecikme faizini ise yüzde 225'e çı- karttı. Pamukbank, 25 ocaktan bu yana, kredi kartı sahiplerinin nakit çekmeleri durumunda yüzde 8.75 na- kit çekme faizi uyguluyor. Akbank ise nakit çekme faizini 7 şu- batta yüzde 10'dan yüzde 11.1'e çı- karttı. Bankanın aldığı yıllık gecikme faizi oranı ise yüzde 100.08. Akbank ticari kredilerde yıllık yüzde 140-150 arası faiz uyguluyor. Ziraat Bankası ise kredi kartlannda nakit çekme faizini yüzde 8.75 olarak belirledi. Banka, 28 şubattan itibaren gecikme faizini aylık yüzde 9.25'e çı- kardı. Tüketici kredilerinde bankanın uyguladığı aylık faiz oranı ise yüzde 7. 9*a yükseldi. Ziraat Bankası. ticari kredilerde yıllık yüzde 98 faiz uygulu- yor. Verginin ceza faizi yüzde 12 Faizlerin çok yüksek oranlarda seyretmesi nedeniyle mart ayı gelirleri- nin çok düşük düzeyde kalması bek- leniyordu. Bu nedenle, Resmi Gazete'- de yayımlanarak yürürlüğe giren Ba- kanlar Kurulu karanyla amme ala- caklanndan abnan gecikme faizi oranı yüze 9'dan yüzde 12'ye çıkanldı. Bu kararla devletin aldığı gecikme zammı yıllık yüzde 108'den yüzde 144'e çıktı. 'ZengiıılerKıılübü' çözüm arayışında • G-7 bakanlan büyümeyi hızlandırma, istihdam engellerini azaltma çabasında ABD Başkanı BiU Clinton G-7'nin istihdam konusunda ortak bir strateji çıkarmasını beklediğini beiirtti. DETROIT (AA) - Önde ge- len sanayileşmiş ülkelerden olu- şan Yediler Grubu (G-7) üyesi ülkelerin çalışma bakanlan. dünya çapında had safhaya ulaşan işsizlik sorununa çareler araştınyor. ABD'nin otomotiv sanayii merkezi Detroit kentinde bir araya gelen G-7 ülkeleri bakan- lan, global ekonomide büyü- meyi hızlandıncı ve istihdam artışı önündeki engelleri azaltıcı bir paket hazıriamaya çalışıyor. Toplantıda alınacak tavsiye nıteliğindeki kararlar, G-7 ül- keleri devlet ve hükümet baş- kanlannın temmuzayinda İtal- ya'nın Napoli kentinde yapıla- cak zirve toplantısı için anahtar teşkil edecek. G-7 üyesi ABD, üye ülkeler- de çok yüksek düzeylere ulaşan işsizlik ve istihdam güvencesin- deki azalmayı gidermek için or- tak stratejisi geliştirilmesinden yanadeğil. ABD, bunun yerine. G-7 ül- keleri ekonomi, çalışma ve be- şeri kaynaRlann geliştirilmesin- den sorumlu bakanlannın. bu ilk toplantıda, G-7 ülkelerinde 30 milyonu aşkın işsize nasıl yardım cdileceğinin tartışılması ve fıkir teatisinde kullanı- lmasını istiyor. Nitekim, ABD Başkanı Bill Clinton da, Detroit Free Press gazetesine verdiği demecinde, iki gün sürecek bu toplantıdan. G-7'nin istihdam konusunda ortak bir strateji çıkmasını bek- lediğini bildirdi. İngiliz heyetinden edinilen bilgiye göre toplantıda, istih- dam pıyasasına yönelik ekono- mik büyümeyi hızlandıncı muhtemel tedbirler ve reform- lann tartışılacağı ortak bir plat- form ve eylem paketi üzerinde duruluyor. Bu ortak platformun. konfe- ransın sona ereceği salı günü ABD Hazine Bakanı Lloyd Bentsen tarafından açıklanması bekleniyor. Söz konusu pakette, vergi in- dirimleri. Avrupa'da faiz oran- lannın düşürülmesi ve istihdam yaratıcı programlar, ABD'nin İşlem hacmi 5 yıl içinde 1 milyar dolara ulaştı Factoringsektörühızlagelîşiyor ANKARA (AA) - Factoring faaliyetine 1988 gibi çok yakın bir geçmişte başla- yan Türkiye, bu sektörde çok hızlı bir şe- kilde ilerleyerek, dünya ülkeleri arasında ilk sıralara yerleşti. öyle ki, Türkiye'de 1988'de sadece 3 milyon dolar olan top- lam factoring işlem hacmi, geçen 5 yıllık sürede 323.3 kat artarak 970 milyon do- lara yükseldi. Factorler Federasyonu, Europe Fac- toring'den yapılan hesaplamalara göre Factoring nedlr? Factoring, alacak hakkının bir başka kunıluşa devri sonucunda likit fon elde edilmesini sağlayan mali işlemi. uluslararası factoring ise genellikle 1 milyon dolann üstünde ihracata sahip işletmelere pazar araştırması. kredi istihbaratı, ticari riskin üstlenilmesi. muhasebe kayıtlannın tutulması gibi işlemleri kapsayan bir hizmetpaketini içeriyor. 1983'te 64 milyar 994 milyon dolar olan dünya factoring toplam işlem hacmi 1991 yılında 266 milyar dolara ulaştı. Bu tarihten sonra geriiemeye başlayan dün- ya factoring toplam işlem hacmi 1992 yılında 264.3 milyar dolara. 1993"te ise 260.8 milyar dolara düştü. Türkiye'de ise 1988-1993 arasında dolar bazında her yıl yüzde 100'ün üzerinde bir artış sağlandı. 1989'da dolar bazında yüzde 566.7 olan artış oranı geçen yıl yüzde 113.7 olarak gerçek- leşti. Türkiye, 270 milyon dolarlık uluslararası fac- toring işlem hacmiyle dünyada 10'uncu sırada, toplam ve yurtiçi işlem hacminde ise 24'üncü sı- rada yer alıyor. Dünyada toplam ve yurtiçi işlem hacminde ilk sırayı ABD, uluslararası factoring işlem hacminde ise ilk sırada Hollanda geliyor. Dünyada 44 ülkede factoring faaliyeti bulunu- yor. Factoring şirketi sayısı ise 587'yi buluyor. Türkiye. 45 factoring şirketi ile şirket sayısı açısı- ndan dünya 4'üncüsü.olurken, ilk sırada 75 şir- ketle İtalya yer alıyor. İtalya'yı 55 şirketle Meksi- ka, 46 şirketle Güney Kore izliyor. Konuya ilişkın olarak görüşlerini açıkla- yan Facto Finans Genel Müdürü İsmail Emen, ekonomide yaşanan krizin devam etmemesi halinde Türkiye'nin 1994 yılında toplam 1.4 milyar dolarlık facto- ring işlem hacmine ulaşabileceğini bildir- di. Sektörün fon problemi olduğunu be- lirten Emen, bu problemin çözülmesi ile Türkiye'nin factoringde patlama yapa- bileceğini de kaydetti. Emen. şunlan söy- ledı:. "Örneğin Fnterbank'tan \ararlan- mamız sağlanırsa, vergide bazı muafiyet- lerden yararianabilirsek factoringde bir patlama yapabiliriz. Bugün, Türkiye'de 270 milyon dolar uluslararası factoring var. İhracanmız 15-16 milyar dolar. Bu- nun yüzde 25'ini factoring içine alabiliriz. Yüzde 10'unu alsak, 1.5-1.6 milvar dolar eder. Bunda avantajımız da var. Türkiye, ihracatının büyük kısmını OECD ülkele- rine yapıyor. Bu ülkelerde factoring çok yaygın. Sonra Türk ihraç ürünleri facto- ringe çok uygun." Topiam Islem hacmi Yıllar Dünya Türkiye (Milyon dolar) Dünya Türkiye (Yüzde) 1983 1985 1986 1989 1990 1991 1992 1993 64.994 85.300 160.186 244.327 266 000 264.309 260.844 3 20 62 183 454 970 89 -0.6 -13 566.7 210.0 195 2 148.1 113.7 Olke 1-ABD 2- İtalya 3-B Krallık 4- Japonya 5- Meksika 6- Fransa 7- G. Kore 8- Almanya 9- Hollanda 10- İspanya 11-Belçika 24- Türkiye - Avrupa - Amerika -Asya - Okyanusya - Afrika Dünya Ülke içi (Milyon 55.500 50.250 28 000 18 900 18.000 15.700 11500 9.300 8000 4.100 2.800 700 133 461 77 088 33 879 1320 540 246.288 Uluslararası Dotar) Toplam 1500 1300 900 643 150 1200 450 2000 3000 190 1.200 270 11.101 1794 1.558 60 43 14 556 57 000 51.550 28 900 19 543 18 150 16 900 11.950 11.300 11.000 4290 4.000 970 144 562 78 882 35.437 1380 583 260 844 bütçe ve tıcaret açıklannı azalt- ması. Japonya'nın makro-eko- nomik düzeyde teşvik tedbirleri alıp iç talebi canlandırması ön- görülüyor. Bu arada, İngiliz heyetinden adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili toplantıda, uzun sü- redir işsizlerin işgücüne tekrar nasıl kazandınlacağı ve hangi mesleki eğitim programlannın en fazla etkin olduğu gibi spesi- fık konulann araşünlması için çalışma gruplannın oluştunıla- bıleceğini de açıkladı. Kanada Kanada Beşeri Kaynaklar Bakanı Lloyd Axworthy de, G-7 ülkelerinde çok yüksek dü- zeylere varan işsizlik sorununa bigane kalınamayacağı, bu ko- nunun G-7"nin en önemli gün- dem maddesi haline getirilmesi gerektiği hususunda ısrarlannı bildirdi. A.\worthy, "önde gelen sa- nayileşmiş ülkelerin bu konuda işbirtiğine gitmesi, aksi takdirde, bazı hallerde, her bir ülkcnin di- ğerinin vaptıklarına zarar vere- bileceği" görüşünü savundut Kanadalı Bakan Axworthy| Fransa'nm "Daha fazla kişiye istihdam imkânı sağlayabibnek için haftalık çaltşma süresinin dört güne indirilmcsi" önerisinin de etraflıca incelenmeye değer oldueunu sövledi. • Öte yandan ABD Başkanı Clinton, Detroit'te, ABD'nin tümü için model oluşturması düşünülen. kamu ve özel sektör yardımlanyla, "Focus: Hope" adlı cemaatin girişimivle kuru- lan mesleki eğitim merkezini tö- renle açtı. Sorunlar aşüacak İmalat sanayiine eleman ye- tiştirecek ve personelin mevcut yeteneklerini daha da geliştire- cek mesleki eğitim merkezinin açıhşında konuşan Clinton, "Fşsizlik, şehirlerin bozulması ve ırkçdık sorunlarının üstesinden gelinebileceğini kanıtladık" de- dı. Detroit'teki söz konusu bir- lık. geçen yıl da. işsiz ve toplu- mun zayıf kesimlerine yüksek teknolojiye dayalı imalat sana- yiinde çalışabilecek becerileri kazandıran "\üksek Teknoloji Merkezi" kurmuştu. Konuk Yazar Duyarlıesnaf-bilinçlitüketiciyaratmadaanahtar insan, ihtisaslaşmışzabıta örneği: "Sağlık zabıtası Dr. NEZİH VAROL Cumhuriyet t'n. Sağlık Bilimleri Ens. Halk Sağlığı doktora öğr. Yerel yöneticilerimizi seçeceği- miz şu günlerdo, adaylar şehrin so- runlarını nasıl çözeceklerini, par- tilerinin ve kendi siyasal görüşleri doğrultusunda birçok proje ve çö- züm yolları ile göstermektedirler. Ancak hepsi, parasal kaynak bulun- masını da beraberinde getirdiğin- den, gerçekleşebileceği konusun- da kafalarda soru işareti bırakmak- tadır. Çevre, sağlık, trafik, kentleşme, imar vs. sorunların çözümünde hem belediye bütçesinden hem de devletin bütçesinden yeterli pay ayırabilme zorluğu yanında, çözü- mü gerçekleştirecek birimlerin ye- terli kadroda ve kişilerin de bu işi becerebilme yeteneğinde ve bilgi- sinde olması gerekmektedir. İşin bu yönü dikkatli analiz edildiğinde, so- runların yığılarak karmaşık hale gelmesinde. belediyelerin yetersiz kadrosu ile mevcut personelin ve- rimsiz kullanılmasının da sorumlu olduğu görülür Yasalar ne kadar olumlu ve eksiksiz yapılırsa yapılsın. projeler ne kadar çözüme yönelik olursa ol- sun, hüner uygulayıcıdadır. Kötü uygulayıcının elinde en iyi düzenle- menin kötüye, iyi uygulayıcının elin- de ise en kötü düzenlemenin bile iyiye dönüştüğü çok görülmüştür. Her ne kadar bazı adaylar tarafın- dan 1930 yılında hazırlanan Beledi- ye Yasası çağın gerisinde kalmıştır denilse de, iyi araştırıldığında, o yıl- larda hazırlanan gerek 1580 sayılı Belediye Yasası, gerekse 1593 sa- yılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunii'nun (Halk Sağlığırtı Koruma Kanunu) son derece çağdaş yasalar olduğu, sadece dili Osmanlıca olduğundan bugün için ifadede zorluk yarattığı görülecektir. 1930 yıllarındaki çağ- daş yasaları hazırlayan temel anla- yış ile 1960 yılında çıkarılan 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyal- leştirilmesi Hakkındaki Kanun, 1978 yılında (*) 134 ülke ve 67 uluslarara- sı örgüt tarafından, altına imza ko- nularak bir bildirge haline getirile- rek 2000 yılında herkese sağlık slo- ganı ile hedefe dönüştürülmüştür. Ne yazık ki bugün bazılarımız, dün- ya ülkelerinin kendilerine hedef yaptıkları anlayışı çağdışı bularak kendi çağdaş anlayışlarını dile geti- rebilme cehaletini gösterebilmek- tedir. Aslında hizmeti üretenler (üretmeye adaylar), hizmetlerini en modern yöntemleri izleyerek yeri- ne getirirken aynı zamanda çağdaş yaşam ve düşünce biçiminde dav- ranış değişikliği de göstermek zc- rundadırlar. Temel hizmet programlannın su- numunda önemli olan yedi ana maddenin amacı, ekonomik kalkın- mayı ve insanlığın gelişmesini sağ- lamak olmalı ve önceden iyi ifade edilmelidir. Bu yedi ana madde: (1) önemlilik: Ele alınacak prob- lem(ler) ne kadar önemlidir, (2) Etkinlik: Problem(ler) için etkili bir çözüm var mıdır, (3) Güvenlilik: Kullanılan yöntem, hizmetlilerin vekullanıcıların elinde güvenli bir şekilde kullanılabiliyor mu, (4) Yerel talep: Hizmet için yerel talep var mı, (5) Hizmet götürme kolaylığı: Hiz- met, toplum çalışanlarına verîlecek sınırlı bir eğitimle sağlanabilir mi, kişiler hizmetten kolaylıkla yararla- nabilir mi, (6) Lojistik: Araç, gereç, malze- meler vs kolaylıkla depolanıp çalı- şanlara dağıtılıp kullanıcılara ilete- bilir mi, tüm yöreye hizmet ağı için- de ulaştırabilir mi, (7) Maliyet: Hizmetin maliyet- etkinlik yönü ne kadardır, elde var olan kaynaklar kullanılıyor mu, Bu hizmet programının uygulayı- cısı ise belediyenin icra organı ve tatbikçisi olan zabıtalardır. Zabıta- lar belediyenin çalışma programla- rını, yasalarla kendilerine verilen görevlerle birlikte uyum içinde yap- mak zorundadırlar. (1593 sayılı UHK, 3194 sayılı imar Kanunu, 775 sayılı Gecekondu Kanunu, 394 sayı- lı Hafta Tatili Kanunu, 6301 sayılı Öğle Dinlenmesi Hk. Kanun. 1782 sayılı Ölçü ve Ayarlar Hk. Kanun, 3489sayılı PazarlıksızSatış Kanunu vs.) Bugün için zabıta denilince akla, hep sokaklarda seyyar satıcı kova- layan, pazarda kasılarak (!) dola- şan, gecekondu yıkımında yarala- nan, esnafm gördüğünde "gene geldi" dediği kişiler gelir. Bu yapay olumsuz görünüm her meslek ala- nında olduğu gibi hizmetin sunu- munda demoralizasyona ve dolayı- sıyla başarısızlığa neden olmakta- dır. Bunu aşmanın yolu, bu hizmet birimini ihtisaslaştırarak, koordine olmuş, eğitilmiş ve yönlendirilmiş bir birim haline getirmektir. (Sağlık Zabıtası, Çevre Zabıtası, İmar Zabı- tası, Trafik Zabıtası, Denetim Zabı- tası vs.) Planlı, sistemli ve iyi verile- re sahip bir çalışma ile belediyele- rin kördüğüm olmuş sorunlarının çözümünde bu insanlar anahtar rol oynarlar. Bu anahtar insanlar yukarıda be- lirrtiğimiz hizmet sunumundaki yedi ana madde içinde önemli fonksiyo- na sahiptirler. 1993 yılında Ümrani- ye Belediyesi Sağlık Işleri Müdürlü- ğü bünyesinde oluşturulan sağlık zabıtası birimi, bolgedeki sağlıksız işyerlerinin yarattığı problemin çö- zümünde oluşturulan programın te- mel maddelerine büyük uygunluk göstermişler ve eğitilmiş olmaları- nın getirdiği fonksiyon ile işyerlerin- de olumlu davranış değişikliğiyle duyarlı esnaf yaratmışlardır. Halkanın diğer yanı olan 'bilinçli tüketici'yi yaratmak ise böylesi ça- lışmaların tüketici dernekleri tara- fından izlenmesi, desteklenmesi ve toplumu hizmete katılabilme bece- risi gösteren, çağdaş anlayışa sa- hip bir belediye yönetimi ile olabile- cektir. C) 12 Eylül 1978 günu Kazakistan'ın baş- kentı Alma-Ata da yapılan Uiuslararası Te- mel Sağlık Hızmetlerı Konferansında hazı- rlanan ve dunyadakı herkesın sağlığını koru- mak ve yukseltmek ıçın bütun hızmetlerin sağlık ve kalkınmada görevli tüm eleman- ların ve dünya toplumunun ıvedilikle hareke- te geçmesı gerektığını belirten Alma-Ata B^ dirgesı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle