23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24ŞUBAT1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılmaz Türk ekonomisi şuanhasta İstanbul Haber Servisi- Anavatan Partisi Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, "Ekono- mi hastadır" dedi. ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi başkan adayı İlhan Kesici, İstanbul Milletvekili Cem KozJu, İl Başkanı Erdal Aksoy ve bazı ilçe belediye başkan adayla- nyla birlikte dün İstanbul Ti- caret Odası'na giderek. neza- ket ziyaretinde bulundu. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu yaptığı ko- nuşmada. ekonominin içinde bulunduğu sıkınülara dikkat çekerek, "Bu zorluklann bo- yutu muayyen seviyenin üstün- dedir, daha değişik boyutiarda krize dönüşmemesi için alın- ması gerekli tedbirleri hiikü- mete sunduk" dedi. Şahinoğ- lu'dan sonra bir konuşma ya- pan Mesut Yılmaz, koalisyon hükümetine eleştirilerde bu- lundu. 'Sözler tutulmadr Koalisyon hükümetinin ikibuçuk yıldır hiçbir icraat yapmadığını belirten Yılmaz, "Ekonomi şu anda hastadır" dedi. Yılmaz, Başbakan Tan- su Çiller'in şimdiye kadar ver- diği hiçbir sözü yerine getir- mediğini, aldığı kararlan da ansızın değiştirmekle suçladı. Ekonominin en üstteki üç noktası Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı, Başbakanlık Müsteşarlığı ve Devlet Planla- ma Teşkilatı'nın 8 aydır veka- letle yönetildiğine dikkat çe- ken Yılmaz, Merkez Ban- kaa'nın da üç başkan değiştir- diğini söyledi. Anavatan Par- tisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin sorunla- nnın uzun vadedeçözüleceğini söyleyerek. "Türkiye'nin milli mutabakat hükümetine ihtiya- cı vardır" dedi. 27 Mart seçim- lerinin halk için "ikili bir fır- sat" olduğunu belirten Yılmaz, "Hem kötü başbakan- dan hem de kötü belediyelerden kurtulmak için, iyi değerlendi- rilmelidir" dedi. Başbakan Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Nahit Mente- şe'nin DEP Genel Başkanı Hatip Dicle hakkındaki de- meçlerini de eleştiren Yılmaz "Hükümet yakınma, millete sövme, küfretme yeri değildir, kim vatana ihanet etmişse, alırsınız mahkemeye verirsi- dedi. Yılmaz. Çiller veniz7 Menteşe'nin hem bu görevle- rini yapmadıklannı, hem de uluorta vatana ihanetle suçla- malarda bulunduklannı söy- ledi. TEK'in özelleştirilmesine Günaydakarşı İstanbul Haber Servisi- TBMM'de önceki gün onaylanan TEK (Türkıye Elektrik Kurumu)'in özelleş- tirilmesine ilişkin yasaya, CHP Genei Sekreteri ve İstan- bul büyükşehir belediye baş- kan adayı Ertuğrul Günay tep- ki gösterdi. "Özelleştirme Ya- sas"nın kılpayı çoğunlukla ve sadece CHP'li milletvekilleri- nin bireysel engelleri ile mec- listen geçtiğini vurgulayan Günay. TEK'in üretim ve ile- tim açısından önemli bir stratejik bir sanayi alanı oldu- ğunu söyledi. TEK'in, Türk ekonomisi içersinde stratejik bir konumu olduğunu söyle- yen Ertuğrul Günay. "Ne ka- dar vahim sonuçlar doğurduğu AKTAŞ örneği Ue ortada. Buna karşılık, SHP'li milletve- kili oylan ve üstelik her ka- naduıın gayretleri ile 'TEK Özelleştinne Yasası' par- lementodan geçti" dedi. Dün CHP İstanbul İl Mer- kea'nde basın toplantısı dü- zenleyen Günay, Türkiye'nin yerel seçimlere ağır koşullar altında girdiğini belirterek, "Bir yanda Türkiye ekonomisi açısından piyasada durgunluk ve olumsuz olaylar yaşamrken, ekonomiyi bildiği iddiası ile iş başına gelen başbakanm, en az bildiği konunun ekonomi oldu- ğu ortaya çıknuştır. Enflasyon faızla tumanışa geçmiştir. 'Sta- tik Enflasyon' yeniden bütün boyutlan Ue gündemdedir. Bü- tün ağır bedeüeri de dar gelir- lilerin sırtındadır" dedi. DEPTileriseçim'korayor' DEP'in, seçimlere katılmamak içinmazeret olarak kullanabileceği gerekçesiyle milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldınlması, seçim sonrasına ertelendi KaPara İtİraZ edİlmedİ \na>asa Adalet karma Komisyonu'ndan geçen 7 DEP milletvekilinin dokunulmazlığıyla ilgili karar bu hafta içinde TBMM gündeminegirdi. Karara, 10günlük süre içinde DEP milletvekillerince itiraz olmadı. Kahraman yaratma korkusuDYP içinde DEP H milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldınlması üzerine bir değerlendirme yapıldı. Değerlendinnede seçimler öncesi böyle bir karann DEP'lileri 'kahraman' yapabileceği görüşüne dikkat çekildi. HAKKI ERDEM ANKARA - Hatip Dicle'nin son açıklamalan ile yeniden şimşekleri üzerlerine çeken DEP milletvekillerinin doku- nulmazlıklannın kaldınlması seçimlerden sonraya bırakıldı. Karann alınmasında. "DEP'in seçünlere katılmaması için ge- rekçe yaratmamak" düşüncesi- nin egemen olduğu öğrenildi. Dicle'nin, Tuzla'da bomba- lanan yedeksubay öğrencilerini "askeri hedef" olarak niteleme- sinin ardından, DEP milletve- killerinin dokunulmazlıklan- nın kaldınlması konusu yeni- den gündeme geldi. 10 günlük süre 7 DEP milletvekilinin doku- nulmazüğının kaldınlması ko- nusunda Anayasa-Adalet Kar- ma Komisyonu'ndan geçen ka- rarlar da bu hafta içinde TBMM gündemine girdi. Kar- ma komisyondan geçen karar- lara TBMM İçtüzüğü hüküm- lerine göre, 10 günlük süre için- de DEP milletvekillerince itiraz olmadı. Böylece, DEP'li Hatip Dicle, Leylâ Zana, Sırn Sakık. Ahmet Türk, Setim Sadak, Orhan Doğan ve Mahmut'ın dokunulmazlıklan günde- me girdi. Dokunulmazlıklar, Genel Ku- rul gündemininin 154, 155. 156, 157, 158. 159, 160ve 161. sırasındayeraldı. Karma komisyondan geçen hafta çıkan RP'li Hasan Mezarcı ile DEP'li Zana, Dicle ve Alınak hakkındaki do- kunulmazlığm kaldınlması ile ilgili yeni Boykot tartışması netlesti Eğilim, seçimlerden çekilme yönünde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçimleri boykot etmeyi görüşmek üzere toplanan DEP Danışma Kurulu'nda "seçimlerden çekilme" eğilimi ağırlık kazandı. Toplantıda. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kapsamındaki il ve ılçelerde "özgür bir seçim ortamının" bulunmadığı öne sürüldü. Bazı katılımcılann "hiç olmazsa metropolierde seçimlere girelim" şeklindeki görüşlerin, çoğunluk tarafından benimsenmediği bildirildi. DEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bilget. katılımcılar arasında sayısal anlamda "çekilelinı"görüşünün ağırlık kazandığını belirterek, "Ya genel anlamda seçimlerden çekileceğiz, ya da tüm Türkiye'de seçimlere gjreceğiz. Bunun ortası yok" dedi. Toplantının açış konuşmasını yapan DEP Genel Kemal Bilget Başkanı Hatip Dicle, "DEP'i boğmak istiyorlar" diyerek, "DEP'le oynamak, Kürt sorununda ateşle oynamaya benzer" uyansında bulundu. Dicle, son günlerde DEP'te yoğunlaşan tartışmalara da değınerek. şunlan sö> ledi: "Biz kitle partisiyi/. İçimizde değişik düşünceler taşıyan insanlar elbette olacaktır. Çünkü biz barışın teminatıy tz. Legal anlamda politikayapıyoruz. DEP'i bir bartş köprüsü haline getirmek istiyoruz." Büyük bölümü basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda, özelikle Doğu ve Güneydoğu'dan gelen katıhmcıiann DEP'e yönelik saldınlann yoğunlaşmasına dîkkat çektikleri, DEPadaylann büyük bölümünün güveniik güçlerince tehdit edildiklerini anlattıklan bildirildi. İstanbul başta olmak üzere DEP'in batıdaki aday ve yöneticilerinin ise, seçimlere katılma yönünde görüş bildirdikleri öğrenildi. DEP Danışma Kurulu toplantısında, dün gece geç saatlerde netlik kazanan genel eğilimin, "seçimlerdençekilme" yönünde geliştiği bildirildi. DEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bilget. Cumhuriyet'e toplantıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Toplantıda çeşitli göriişler ortaya atıldı. Eğer sayısal oran bu konuda belirleyici olacaksa, çoğunluk seçimlerden çekilme yönünde görüş belirrti. P.M üyeJeri, yapacakları toplantıda seçimlere katılıp katümama olayını, Danışma Kurulu toplantısında ortaya çıkan görüşleri dikkate alarak karara bağlay acak. Ya genel anlamda seçimlerden çekijeceğiz, ya da tüm Türkiye'de seçimlere gireceğiz. Bunun ortası yok." kararlar ise 10 günlük itiraz süresini bekliyor. 10 gün içinde bir itiraz olma- ması dunımunda, bu kararlar da Genel Kurul gündemine ahnacak. Çiller'in açıklamasından sonra, DEP'lilerin do- kunulmazlıklannm kaldınlması konu- sunda DYP içinde yeniden değerlendir- me yapıldı. Değerlendirmeler aşaması- nda bazı üst düzey temaslann yapıldığı da belirlendi. Bu temas ve değerlen- dirmeler sonucunda, "seçimlerden öoce dokunulmazlıklannın kaldırıbnası ile DEP'lilerin kahraman yapılacağı" görü- şü benımsendi. Böyle bir uygulamanın "DEP'in seçimlere katılmaması için ge- rekçe yaratabileceği'' olgusu üzerinde de duruldu. TBMM Danışma Kurulu'nda. Mec- lis'in bugünden itibaren tatile girmesi benimsendiği için de DEP'lilerin doku- nulmazlıklannın kaldınlması konusun- daki oylamamm şimdilik uygulanması olanaksız duruma geldi. Bayrama ka- dar tatile girecek olan Meclis'in 27 mart yerel seçimlerine kadar çalışması müm- İcün görülmüyor. Bu gerçekler de dikkate abnarak, DEP'lilerin dokunulmazlığının kaldın- Imasımn seçimlerden sonra oylanması uygun bulundu. Ankara'da bir araya gelen SHP adaylanna seslenen Karayalçın, 'Laiküğe sahipçıkın' dedi SHP adaylarmın gövdegösterisi ÜGÜ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkâru ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın Ankara'da topla- nan belediye başkan adaylanna "Sizden sosyal demokrat ilkele- re, başta laiklik olmak üzere Atarürk ilkelerine sahip çıkmanızı istiyorum" diye ses- lendi. Üç büyük kentin belediye başkan adaylan da "laikliğin korunması için oylarm bölünme- mesini, seçimlerde SHP'ye oy verümesini" istediler. SHP'li belediye başkan aday- lan dün Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda biraraya gel- dıler. "Işığa az kaldı, yanm bı- rakmayuı", "Yerel iktidar için SHP'de birleseüm". "21. yüzyı- lın kentlerini yaratmaya taübiz" pankartlan ile donatılan salon- da Karayalçın beklenirken. halk oyunlan ekipleri gösteriler yaptı. Karayalçın üç büyük kentin belediye başkan adayla- nyla birlikte salona girdikten sonra, alkışlar arasında tur attı ve partilileri selamladı. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu geçen yerel seçimler- de kullanılan "süpürge" esprisi- ni anımsatarak. "Süpürgeyle bir güzel süpürdünüz. Şimdi 27 martta belki süpürülemeyenler vardı, onları yuvarlayacağız" dedi. Çulhaoğlu, muhalefet parülerinin yerel yönetimlerde iktidara gelme amaçlanna dikkat çekerken de. bunlara İsmet İnönü'nün "Hadi caıum sen de" sözleriyle karşılık vereceklerini söyledi. Daha sonra kürsüye gelen Kara- Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda SHP'li adaylar sol oylann bölünmemesi için SHP'ye destek istedi(Fotoğraf: AA) yalçın " Sizler 21. yüzyılın kentlerini bi- çünleme dunımunda olacaksımz" diye seslendi. Karayalçın İstanbul Belediye başkan adayı Zülfu Livaneli ile Ankara belediye başkan adayı Kprel Göymen'in "göreve başlayacağı", Izmir Belediye Başkanı Yüksel Çamur'un da "görevini sürdüreceğine" dikkal çektiği büyük kentlerle ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. Livaneli kendisine sürekli olarak niye poütikaya girdiği sorusunkun yöneltil- diğini anımsatarak, "Eski bir Çin filozo- fu , eğer bir insanın ülkesine verebileceği bir şey varken, vermiyorsa ya bencildir, ya korkaktir, ya da tembeldir. der. Ben ne bencilim. ne korkağun , ne de tembe- lim" dedi. )EÇÎM NOTLARICELAL BAŞLANGIÇ Askerihedef, sadeceistasyonlardeğil ANKARA - Genel sekreter. Güney- doğu'daki bir ilçenin eski parti baş- kanını anyor: - Bir adây bulabildik mi? Yanıt umutsuz: - Üzgünüm, ama kintse aday olmak is- temiyor. Genel sekreter ısrarlı: - Mutlaka bir aday göstermemiz gere- kiyor. Eski başkan da ısrarlı: - Evet ama, bu koşullarda kim kendini namlunun önüne atar? Genel sekreter üsteliyor: - Bari siz aday olun. Karşı tarafta kısa bir sessizlik oluyor. Eski ilçe başkam, yanıtı zorlanarak da olsa veriyor: - Bence buyrun, siz de buradan aday olun... Türkiye'nin hemen her yerinde ve ne- redeyse tüm partilerde herkes aday gös- terilebilmek için birbirinin gözünü oyarken, iş Doğu'ya, Güneydoğu'ya yani Olağanüstü Hal Bölgesi'ne geldi mi, herkes birbirine neredeyse aynı ha- reketi yapıyor: - Önden siz buyrun... Bir yanda PKK, bir yanda devlet, bir yanda Hizbullah, başka bir yanda koru- cular ve ağalar... Bu görünüm, ister istemez bir soruyu gündeme getiriyor: - Bu koşullarda seçim olur mu? Hemen hemen tüm partiler için geçer- li bir soru. Ancak en çok DEP'lilerin yakıcı bir sorunu. Çünkü şu anda bölge- de boy hedefı durumundaki bir yapılan- ma olarak öne çıkıyor DEP. PKK'nın aylar önce koyduğıı bir si- yaset yasağı var. Ancak bu yasak şimdi- lik "askıda" görünüyor. Ama yasağın getirdigi tehdit ortamı sürmekte. Bugünkü süreçte tehdidin sivri ucu DEP'e dönmüş dunımda. Dün An- kara'ya gelen DEP adaylan ve il temsil- cileri, bu tehdidi ve seçimlerde ahnacak tavn tartıştılar. DEP'lilerin aktardıklanna göre, özel- likle bölgede partilerine dönük yoğun bir baskı var. Şöyle bir görünüm çiziyor DEP'hler: - Köyler basılıyor; halk, "DEP'e oy vermeyeceksiniz" diye tehdit ediliyor. "Aday olursam öldürülürüm" korkusu sarmış herkesi. Adaylık için başvuru yap- mayı göze alanlar gözaltına alınıyor, kundaklanıyor. "Seçim güvenliği" baha- nesiyle ilçelerde sandıklann tümü bir ko- rucubaşının e>ine konuyor. Beş-altı kö- yün sandığı, bir korucu köyünde toplanı- yor. Işte tartışılan "Bu koşullarda DEP, seçünlere katümalı mı, katıunamah mı?" sorusu. İki belirgin görüş var. Karar vermek- te zorlananlar dışında "Katılahm" di- yenlerle "Katümayalım" diyenler tarü- şıyor. "Katılmama"yı savunanlann ge- tirdikleri şunlar: - En güçlü olduğumuz yerlerde bile baskılardan dolayı aday gösteremedik. Birçok yerde halk, korucu evlerine, koru- cu köylerine oy vermek için gitmeyecek. Bu koşullarda aldığımız oy, gerçek gücü- müzün çok gerisinde olacak. "Boylannın ölçüsünü aldılar" diye propaganda baş- layacak. Bu koşullarda en iyisi seçimlere katılmamaktır. "Katılalım" diyenler bu yaklaşıma karşı çıkıyor: - Yasal ve demokratik platformda mü- cadele ettiğini savunan bir partinin birinci görevi seçime katılmaktır. Boykot tut- maz. Tutsa bile, boş oylar, parmak bastı- nlarak kullanılır ve böylece seçime katı- lım yüksek gösterilir. Eğer seçime katıl- mazsak DEP aradan çekilir, diğer parti- lerin adaylarıvla PKK, karşı karşıya kalır. O zaman da bölgede kan gövdeyi götüriir. Bu tartışmayı dinleyip iki tarafa da Nasrettin Hoca hesabı "Sen de haklısın" diyenler de azımsanmayacak bir çok- lukta. Ancak Doğu'da, Güneydoğu'da gelinen nokta bu. Seçim sürecinde DEP'in takınacağı tavır, benimseyeceği tutum. sadece kendisini. bölge halklan- nı değil, diğer partileri de önemli ölçüde etkileyecek. Ancak görünen o ki, DEP'in tutumu ne olursa olsun, yapılacak seçimler hal- kın özgür iradesini sandığa yansıtmaya- cak. Devletin, PKK'nın, Hizbuilah'ın. koruculann ve ağalann arasında kalan insanlar, istedikleri, benimsedikleri adaydan çok, kendilerine en az zarar ge- lecek biçimde oylanm kullanmaya çalı- şacaklar. Bu koşullarda yapılan seçime ne ka- dar "seçim" denileceği de uzun süre tar- tışılacağa benziyor. Ancak bugünlerde hedefte DEP var. Görünen o ki, sadece "Tuzla'daki tren istasyonu" değil, za- man zaman siyasi partiler de "askeri he- def' olabiliyormuş. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Dinci Örgütler... Refah Partisi, Saraybosna için topladığı yardım para- larını ne yaptı? DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller partisi- nin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada şöyle diyor: "llk olarak RP'nin yolsuzlukları üzerine gideceğiz. jkinci olarak da adil düzen denilen ekonomik sistemleri- nin nasıl bir safsata olduğunu ortaya çıkaracağız..." Refah Partisi'nin özellikle Istanbul'da hızlı tırmanışı DYP'yi telaşa düşürdü. RP'nin oy oranının arttığı yolun- daki kamuoyu araştırmaları, DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller'i oldukça rahatsız etti. DYP kur- mayları bir süre önce yazdığımız gibi bir "RP dosyası" hazırladı. Ne deniyordu raporda? Şöyle: "Istanbul'da RP'nin oy oranının yükselmesinin nedeni işsizlik. Kırsal kesimden İstanbul'a her yıl 400-500 bin insan geliyor. RP, adil düzen kandırmacasıyla dini siya- sete alet ederek oy bezirganlığı yapıyor..." RP'nin akıl almaz ekonomik gücü üzerinde hiç durma- yan DYP, birdenbire atağa kalktı. önce RP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Recep Tayyip Er- doğan'la ilgili "orman işgali"n\ gündeme getirdi. Bu arada DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, RP'nin asıl amacının "adil düzen maskesi" ile bir "şeriat düzeni" kurmak olduğunu, bunun için de bilinen yöntemleri kul- landığını önesürdü. DYP, antilaik güçlere karşı nedense hoşgörüyle bakı- yordu. RP oylan yükselirken. Türkiye'nin dört bir yanında gelişen olayları görmezlikten geliyordu. Acaba neden böyle yapıyordu DYP? DYP tarikatlarla pazarlığa girişmişti. Kamuoyuna "di- ni cemaatler" olarak sunulan tarikatlarla gizli protokol düzenlenip "DYP adaylan için destek" anlaşmaları ya- pılmıştı. DYP, tarikatlarla işbirliği yaparak iki şeyi amaç- lıyordu: Birincisi ANAP'ın tabanını çökertmek, ikincisi de RP'ye gidecek tarikat oylarına engel olmak. DYP bu gizli anlaşmalarda aradığını bulamadı... Istanbul'da Bedrettin Dalan'ın balonu çok kısa sürede söndü; Izmir'de Burhan Özfatura; Fethullah Hocacıların pek desteğini alamadı; Ankara'da Prof. Dr. Kemal Çe- vik, adaylığa soyunmakla hata yaptığım anladı. Üç bü- yük kentte seçim meydanları ANAP, SHP ve RP'ye kaldı. Elbet Istanbul'da Dalan'dan kaynaklanan DYP ağırlığı vardı ama Ankara ve izmir'de özfatura'dan gelen DYP'- nin gücü yoktu. Her ne kadar RP, İzmir'de seçmen taba- nında pek görünmese bile, Süleyman Akdemir'in Fet- hullah Hoca ile ilişkisi kimi hesapları gündeme getiri- yordu. Şimdi DYP, Refah Partisi'ne karşı yoğun bir kampan- ya başlatıyor llk işareti Tansu Çiller verdiğine göre, DYP-RP kavgası medyanın de etkisiyle seçimlere dek gündemde kalacak. Nasıl mı? RP'nin yolsuzluk dosyaları açılarak... Oysa asıl tehlike Refah Partisi ile birlikte kara yobaz çetelerinin ekonomik ve siyasal örgütlenmeleridir. Bu- nu DSP lideri Bülent Ecevit açık seçik söylüyor ve ka- muoyunda puan topluyor. DYP'nin ise durumu çok farklı. DYP hem laik, demok- ratik ve çağdaş cumhuriyetin temeline dinamit koymak isteyen şeriatçılarla işbirliği yapıyor hem de RP'nin ön- lenemeyen yükselişini durdurmak için çeşitli engelle- melere başvuruyor. DYP'liler Türkiye'de antilaik güçlerin yani şeriatçıların nasıl örgütlendiklerini göremiyoriar mı? Elbet görüyorlar. Ama at gözlükleriyle... Bakın DYP'lilerin işbirliği yaptığı tarikatların sözcüleri ne diyorlar TV'deki açıkoturumlarda: "Devletin dindarlar üzerinde baskısı sürüyor..." Hayret! Yüzünüze baka baka kbskoca adamlar yalan söylü- yorlar. Gerçek Müslüman yalan söylemez, gerçeklerin altını çizer. Bu ülkede namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek yasak mı? Bırakın bunları devlet, tarikat odaklarına ödün üstüne ödün veriyor. Sakız gibi çiğnemeye devam ediyor tarikatların söz- cüleri: "Dindarlann üzerinde devletin baskısı var..." "Nedirbu baskı?.." Yanıt: "Türk Hava Kurumu kurban derisi, fitre ve zekat toplu- yor. İsteyen istediğiyere vermeli..." 1993 yılında kesilen kurban derilerinden Trabzon'da 14 binini dinci örgütler, bin 500'ünü THK toplamış. Kur- ban Bayramı'nda Sıvas'ta dinci örgütler 30 bin deri, THK 4 bin 600 deri almış. Erzurum'da THK'nın topladığı 2 bin 400 deriye karşılık, dinci örgütlerin topladığı deri sayısı ise 20 bin. Bu sayı Şanlıurfa'da da THK 366, dinci örgüt- ler 15 bin olarak gerçekleşmiş. YineTokat'ta dinci örgüt- ler 30 bin deri, THK 6 bin 800 deri toplamış. Şimdi soralım: "Dinci örgütlerin topladığı 109 bin adet deri yaklaşık 10 milyarliranın üzerindedir. Buparalame olmuş, nere- ye gitmiş, yetkililer bunu açıklayabilir mi?" Acaba Tansu Çiller neden bu konunun üzerine gitmi- yor da RP'nin Bosna için topladığı yardım paralarını araştırıyor? Neden? Mahmut Alınak'tan Meclis'i çalıştırmak için açlık grevi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Şırnak Bağımsız Millet- vekili Mahmut Alınak, TBMM'nin çalışmamasını protesto etmek için süresiz açlık grevine başladı. TBMM Başkanlığı'na verdigi 50'ye yakın yasa önerisinden hiçbi- rinin gündeme ahnmadığını belirten Alınak. "TBMM'yi daha duyarlı kılmak" amacıyİa açlık grevine başladığını söyle- di. TBMM Başkanvekili Vefa Tanır ise, Alınak'ı, "şov yap- makla" suçladı. Alınak, açlık grevine başlamadan önce dü- zenlediği basın toplantısında, parlamentonun kendi hak ve yetkilerine sahip çıkarak, halkın karşı karşıya bulundu- ğu acil sorunlara çözüm bul- ma sürecinin başlatılması için bütün siyasi parti gruplanna yazı yazdığmı ancak hiçbir yarut alamadığına dikkat çek- ti. SHP lideri Murat Kara- yalçnı'ın. "Birilerinin, Tür- kiye'de demokrasiye yeniden ara vermek için hazıriık içinde oldukları açık " şeklindeki söz- lerine dikkat çeken Alınak, "Böyle bir açıklamanın devle- tin en yetkili kişilerinden biri tarafından yapılması hafife alı- nacak bir şey değildir" dedi. Karayalçın'ın. "darbe söylen- tilerini kamuoyuna taşıdığını" savunan Alınak, "Bu nedenle, TBMM'yi, ortaya koyduğum açlık grevine neden olan sorun- ları çöznıediği hak ve yetkileri- ne dikkat çekerek, bu konuda duyarlı hale getirerek, darbe özlemi çekenierin olduğu ka- dar, yaşanmakta olan kaosun devamuida çıkarları olan bütün çevreleri hayal kırıklığına uğ- ratmaya ve kamuoyunu duyarlı olmaya çağınyorum" dedi. Tanır ise Alınak'ı şov yap- makla suçlayarak, "Dokunul- mazlığının kaldınlması istenen mUiervekili Meclis'in hür kür- süsüne çıkarak fikrini açıklar. Alınak, şov yolunu terrih et- mektedir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle