27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 4 ŞUBAT1994 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Afnkara AîntaKa A 17 A 9 K 3 B 10 A 16 A r B 13 B 12 Dryartıakır A u Eöırne B r Ef~zurum K 3 Eskışehır B S stanbul B 12 ZTTMT Kars Konya Sarnsun Trafc>zon ZongudaK 3 8 3 -TÜRKİYE5E DÜNYADA A 16 < • 3 e 3 10 f '2 9P 1 * -14' 2° 8" 6- 5" 5' 0' 5' -13" 1 = 5" Meteoroloıı Işlerı Genel Mudurluğünden alınan bılgiye göre yurdun ku- zeydoğu kesımlen çok bulutlu. Ooğu Karadenız ıle Doğu Anadolu nun ku- zeyı yağışlı geçecek Yağışıaryağmur Doğu Anadolu nun kuzeyınde kar sekltnde olacak Marmara ıle yurdun ıç kesımlennde sabah saallermde sıs goruleek Denızlerımızde ruzgar Karadenız de gunbatısı ve karayel Marmara ve Ege de yıtdtz ve poyraz Akdefiız de gundogusu ve poyraz- öan 3-5 kuvvehnde saatte 10-21 demz mılı hızla esecek Van Golu nde hava cok bulutlu geçecek Amsterdam Amrnan Atına Bafldat Bonn Bruksel Cenevre Cezayır Frankfurt Lefltoşa Petersburg Londra Madrıd Mılano Moskova Munıh Oslo 'arıs Prag Rıyad Roma Vıyana K 0 A 14 B 14 B 19 Y 4 K 1 Y 12 A 21 Y 3 A 18 B -3 Y 6 8 15 Y 9 8 -2 Y 4 K -5 Y 10 Y 4 A 23 Y "5 Y 8 ' j Yağmurlu Bulutlu Sislı $ Güneşli § K a r İ 1 Gece kulübünde sonbahar defilesi Londra'da 1994 yıb sonba- har kış koleksiyonlan bir bir sergilenmeye başladı. Kentin gözde gece kulüplerinden birinde önceki akşam yapılan defılede kreasyonunu sergileyen İngiliz modacı Sue Rovve'un, yırtık fıle çoraplar ve bilekli tenis ayakkabılanyla birlikte giyilen metalik mini elbiseleri, seyirciler tarafından 'ilginç' bulundu. Büyük gösteriye hazırlık 6>aşındaki Bicello,ağa kulaklanna varana dek gülümseyerek kameraya poz veriyor. Almanya'nın Münih kentinde cumartesi ve pazargünleri yapılacak köpek fuanna katılacak olan Bicello, 2500 köpeğin katılacağı fuardaSt.Bernard cinsinin sevimliliğini temsiledecek. GUNDEM MLSTAFA BALBAY IkinciMenderespusuda MBaştarafi l.Sayfada Aydın Menderes le bu konuları konuştuk. DP'nin Genel Merkezı: Celal Bayarın Atatürk Bulvarı uzerındekı ıki katlı köşkü. Menderes'le burada görüştük. Karşımda, bir sıyası parti liderinden çok sanki Anadolu evlıyası vardı. Sohbetımız koyulaştıkça, verdiği tasavvuf örnekleri de bunu tamamladı. Menderes'ın 27 Mart seçımlerine ılışkın değerlendır- melerı şöyle: - 27 Mart yenı ıktidar adayı çıkarmayacak, mevcut par- tilerin sıralamasını değiştirecek. - 28 martta yeni bir sıyasal süreç işlemeye başlayacak. DYP'den kopmalar olur. Çünkü bu parti başarısızlığı kaldıramaz. Genel başkanı da değişebilir. ANAP da çok başarılı olamayacak. Eğer Istanbulu RP alırsa bu parti de çok kanşır. - Anayol denemeleri olabilir. Ama bu suni bir birleşme olur. İki parti birleşince oyları, ikisinin toplamı kadar etmez, yüzde30'dakalır. Bu tabloda DP'nın yeri nedir? Menderes kendısinden emin: "O zaman bu çatı, bu levha önemlı bir odak yeri olabilir.'' Menderes bugünlerde DP'nın yenı programını açıklıyor. Hazırlıklar mevcut partilerin programlannm dışında, her şeyi yeniden sorgulayan bir içenk taşıyor. Menderes'in DP'nın programına da yansıyacak olan, siyasal yapıya ıliş- kin değerlendırmeleri şöyle: - Mevcut partiler, oydan çözüme gitmek istiyorlar. Biz, çözümden oya gideceğiz. Yani önce çözüm önerilerimizi sunacağız. Bugün iktidar partisinm çıkmaması, siyasetin parçalanmışlığından değıl. partilerin politika üretememe- sindendir. - Türkiye'de fikir hürriyeti yoktur. Fikir üretene hemen bölücü müsün, laikliğe karşı mısın, suçlamaları yöneltilı- yor. Şiddete başvurmak ve özendirmek ıle hakaret etmek dışında tüm görüşler serbest olmalıdır. - Türkiye'yi 1980 öncesinde anarşı, 1980 sonrasında da anarşi sömürüsü ezmiştir. - Demokrasi, çaresizler içindir. Zenginlerın zaten tuzu kurudur. Onlara bir şey olmaz. - Türkiye'nin bütünlüğü ve mozaiğı gözardı edilemez. Türkiye bir gökkuşağıdır. Içinden bir rengi alıp diğerlerini de aynı renge boyayamazsınız. Menderes son günlerin en yoğun tartışma konusu, RP'ye ilişkin de satırbaşlarıyla şu görüşleri savunuyor: - RP'nin oyları artacak diye tedirgin olmak. demokratik bir tavır değil. - RP kandırmaca yapıyor. Ama birtakım düşüncelere ifa- de hakkı vermezseniz bu olur. - RP tedirginliği, bir demokrasi sınamasıdır. Belirli çevrelerin demokrasiye ne kadar pamuk ıplığı ile bağlı ol- duğunun belirtisidir. Menderes çizdiği bu tablo içınde partisinin, "zamanla randevusu" olduğunu vurgulayıp devam edıyor: "Türkiye, programları, fotokopi çekilmiş gibi birbirine benzeyen bupartilerle daha fazla yolculuk yapamaz..." Kısacası, ikinci Menderes pusuda... Sohbetimizin sonunda, Menderes'e sorduk: "Babanızı nasıl değerlendiriyorsunuz. Sizce o, hiç hata yaptı mı?" Ses tonunu, tavrını hiç değiştırmedi. Bir süre düşündü ve şu karşılığı verdi: "Evet, hataları vardı. DP muhalefetle olan ilişkılerine özen göstermeliydi. Çok gerdi. Bunda muhalefetin de rolü vardı, ama siyaseti normalize etmek iktidarın görevidir. Muhalefetle ılişkilerini yumuşak tutmalıydı." Sorduk: "Bu eksikliği daha önce vurguladmız mı?" "Hayır" deyip devam etti: "Daha önce yanlışlıkları söylemek istemiyorduk. O in- sanlardan, yaşanan idam olaylarından sonra özeleştiri istemek makul olmazdı." Pekı DP niçın ortamı gerdi? Menderes, "Bunu araştırıyorum. Bir siyasetçi gibi değil. Kim haksızdı, kim haklıydı diye bakmadan, yakın tarihe meraklı birkişi olarak araştırıyorum" karşılığını verdı. Menderes'in bulacağı sonuçlar, demokrasi tarihimiz ve deneyımimiz için de önemli olacak. BosııaRPyi sarsıyor OTAYLARIN AKDENDAKI • Boştorafi l.Sayfada kampanvasına" gıriştiğini savu- nan Kazan. "Sayın Tansu Çil- ler, basına dağıttığı 600 milyar liranın hesabını verebiljyor muT' dedi. Demirel'e Başbakanlığı döneminde partisince Bosna- Hersek ve Türki cumhuriyetler için aynlan paralar konusunda verdikleri yazılı soru önergeleri- ne aldığı yanıtı da okuvan Ka- zan. 17 Temmuz 1992'de baş- latılan yardım kampanvasında devletin 12 milyar Iira top- ladığını \e bunun ancak 215 milyon liralık bölümüyle gıda yardımı yapıldığını. diğer bölü- mün ise ne olduğu konusunda açıklama yapılmadığını söyle- di. Kazan. yine aynı tarihlerde Türk cumhuriyetlerine camı yapımı için toplanan 22 milyar liranın ise Vakıfbank Kızılav Şubesi"nde faize yatınldığını söyledi. Kazan, "Bosna-Her- sek'in parasını kim iç etti? Bu konuda ilk hesap verecek kişi DemireJ'dir. Bosna-Hersek'in parasını bir devlet iç edebiliyor" dedi. Çiller'in RP'nin yardım paralannı ulaştınp ulaştı- rmadığını Bosna Hersek yetki- lilennden öğrenebileceğini be- lirten Kazan. sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani bir iç etme kabiliyeti varsa, bu kabilivete kendisi haiz- dir. Şimdi kendisi RPden he- sap soracağım' diyor. RP her zaman her yerde hesap vermeye hazırdır. Eğer RP camiasımn ga>retleriyle, RP adına değil, camiasımn topladığı vardımlar, Bosna Hersek'e ulaşmamış ol- saydı. Alia Izzetbegoviç, teşekkür etmek üzere, özel olarak Erba- kan Hoca'yı ziyaret etmezdi. Şimdi, Sayın Çiİler'e bu konu- nun tahkiki için yol gösteriyo* rum. Alia İzzetbegoviç'e telefon açsın sorsun. RP camiasında toplanan yardımların kendileri- ne ulaşıp ulaşmadığını sorsun. Bosna Hersek Diyanet İşleri Başkanı'na telefon etsin sorsun, RP camiası tarafından toplanan ha\rın. ama yiyecek, ama giye- cek, ama para olarak ulaşıp ulaşmadığını sorsun. Şu anda Bosna Hersek'in Pakistan Bü- yükelçisi olan ve şu andaki Bos- na-Hersek Başbakanı Haris Sladziç'in kızkardeşi olan ve o acdı gunlerde İstanbul Başkon- solosluğu'nda görev yapan Saci- de Sladziç çağrüsın. Sorsun, RP camiasında para toplandı mı, teslim etti mi, sorsun Başbakan kendisi. Ama o bu >ola başvur- Atatürk'e Meclis'te çirkin saldırı • Baştarafi l.Sayfada nin de yer aldığı sözde mahke- me karan şöyle: "Selanik Asliye Hukuk Mah- kemesi İlam karar numarası: Adet- 451 Abduş'un ölümünden sonra Zübevde, Abduş'un karısı oldu- ğunu ve oğlu da Abduş'un oğlu olduğu iddiası ile açılmış olduğu miras datasında Abduş'un kar- deşleri, mahkemeve vermiş ol- dukları iddianamede, Zübevde'- nin Abduş'un karısı olmadığını ve umumhaneden (genelevden) odalık aldığını te oğlu Mustafa iki yaşında kucağında olduğunu ve Abduş'un bilavelet öldüğünü iddiaları ile ke> fıyetin umumha- neden sorulmasını talebleri üze- rine, umumhane>e yazılan tez- kerenin cevabında Zübevde'nin oğlu ile beraber 19 Ha/iran 1297'de umumhanemize diihul edip Yeni Şehirli Abduş isminde bir kabadayı ile anlaşıp, 11 N'i- san 1298'de umumhanemizden huruc etmiştir (çıkmıştır). Bu yazı> a istinaden Zübevde'nin davasının reddine karar veril- miştir 22 Kanunuevvel 1298" TBMM'de dağıtılan bildiri şok etkisi yaratırken. CHP mil- letvekilleri. konuvu TBMM- Demireİ'den • Baştarafi l.Sayfada Demirel. konuyla ilgili şu yanıtı verdi: "Bildiğiniz gibi terörizm bizi çok rahatsız eden bir sorundur. Komşu ve dost Rusya, bugüne kadar konu üzerinde hassasiyet göstenniştir. Çünkü bizim terö- rizmden ne kadar mutazarrır olduğumuzu bilmektedir. Kaldı ki Rusya dahil biitün ülkeler, te- rörizmi kınayıp bununla müca- dele eden ülkelere destek olmak- la yükümlüdür. Halkımız bu konuda son derece hassastır. Rusya'mn terörizme destek ver- diği izlenimini edinmelerini önle- mek amacıyla ilave izahat ge- rekli obnuştur." nin dünkü oturumunda günde- me getirmek istediler. CHP Kırşehir Milletvekili Coşkun Gökalp. genel kurulun açılışın- da. konuva ilişkin söz almak istedığini TBMM Başkanı Ve- kilı \'efa Tanır'a bildirdi. Gö- kalp'in elinde bildiriyi gören Tanır. " O bildiri\i biliyorum. Ama akşam oturumlarında gün- dem dtşı söz vermiyoruz" diye- rek konuvu geçıştırdı. Tanır. daha sonra TBMM Emnivet Müdürü Mehmet Kayavı ara\arak. ola\ın soruşturması- nı \e bildiri\i dağıtan kişinin bulunmasını istedi. Aynı bildirinin. 1989 yılında da f BMMde bazı millet\ekıl- lerine dağıtıldığı öğrenildi. Mezarcı'dan 'küstah' öneri RP'li Milletvekili Hasan Me- zarcı, Atatürk'e İzmir'de suı- kast düzenlemek istedikleri gerekçesiyle İstiklal Mahke- mesi'nde yargılanarak idam edildiklerini öne sürdüğü mil- Jetvekilleri ve subaylann itibar- lannın iadesi için Meclis araş- ıırması açılmasını istedi. Me- zarcı'nın TBMM'ye verdiği önergeye, RP Şanlıurfa Millet- vekili İbrahim Halil Çelik. Bitlis Milletvekiü Zeki Ergezen. Sıvas Milletvekili Ahmet Arıkan. Er- zurum Milletvekili Lütfîi Esen- gün. Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş. Bingöl Mil- letvekih Hüsamertin Korkutata. İstanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez. DYP Erzurum Mil- letvekili AbdülmeUk Fırat, BBP Kahramanmaraş Milletvekili Ökkeş ŞendiUer. DEP Batman Milletvekili Nizamettin Toğuç ve Şırnak Milletvekili Selim Sa- dak ımza attılar. Bu arada. verdiği Meclis araştırması önergesi konusun- da yazılı açıklama yapan RP'li Mezarcı, dokunulmazlığının kaldmlması halınde olayı tüm hür dünya parlamentolanna ve uluslararası platformlara taşı- yacağını bildirdi. Tayyip Erdoğaıı'daıı savuııına İstanbul Haber Servisi - Refah Partısi İslanbul Büyükşehir Bele- diyesi başkan adayı Recep Tay- yip Erdoğan, "Ataturk'ün bağımsızlık anlayışını tek payla- şan partiviz. Bugün Atatürkçü- yüm divenlerden hangisinin ba- ğımsızlık felsefesi, mandacılığı reddivesi var" dedi. Erdoğan, Sultanbeylfde orman arazisıni tahrip ettiği iddialan konusunda basının namazdan kaçan Bektaşi gibi davranarak gerçekleri yaz- madığını söyiedi. Recep Tayyip Erdoğan, dün Refah Partisinin Topkapı'daki il merkezinde basın toplantısı dü- zenleyerek İstanbul'un su so- rununun çözümüne ilişkin pro- jelerini anlattı. Erdoğan. Os- manlı tarihinin bir su medeniyeti- nin müjdecisi olduğunu ifade ederek "Özellikle Kanuni ve Sul- tan Abdülhamit Han çabalanyla bu sorunu çözme aşamasına gel- mişlerdir. Biz RP olarak bu uy- garlığın varisleri ve devamı oldu- ğumuzu savunuyoruz" dedi. Basının ve diğer partilerin RP'ye çamur kampanyası başlattığı gö- rüşünü yineleyen Erdoğan "Bun- lan da inşallah bizim kuracağımız su şebekesivle temizlevecegiz. Ruhları da, atılan çamurları da it- faiy e eri gibi elimize alacağımız te- miz su hortumuyla temizlevece- giz" dedi. Erdoğan, dünkü gaze- telerde Refah Partisi'nin Bosna'- ya yardım çalışmalannda yolsuz- luk yapıldığına ilişkin iddilan da çamur olarak nitelediğini belir- terek "Bütün dünyada Bosna de- yince akla RP gelir. Tüm dünya bizim bu konuda duyarlı oldu- ğumuzu bilir. Bizzat havaalanında İzzetbegoviç'e ulaştırdığımız yardımlar var" dedi. Erdoğan, RP'nin kamuoyu araştırmala- nnda birinci parti gösterilirken dördüncü olarak gösterilmesini bir oyun olarak değerlendire- rek. "Onlar bizi birinci parti ola- rak gösterdiklerinde bir oyun olduğunu biliyorduk. Arkasın- dan bir çamur kampanyası aça- caklannı biliyorduk'" dedi. RP'nin yaptırdığı kamu- oyu araştırmasını da bugün açı- klayacaklannı belirten Erdoğan, "27 Mart'ın akşamında bir de bakacaksmız ki sandıklar pat- lamış, RP birinci parti olarak sandıklardan" çıkmış diye konuş- tu. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın Atatürk'le ilgili kimi sözlerinin hatırlatılması üzenne "Biz kişileri tabulaştırmaya yöne- lik tüm düşüncelerin karşı- sındayız. Ataturk'ün paylaştığı- mız ortak yanları var. Bağımsızlık anlayışını tek paylaşan partiyiz. Bugün Atatürkçüyüm divenlerden hangisinin bağımsızlık felsefesi var. Masonları Türkiyetlen kovan, mason dernek ve kuruluşlarını ka- patan Atahirk'riir. Ama bugün RP dışındaki çamur kampanva- lannı yüriitenlerin ağırlıklı kısmı, o zihniyeti konıyanlann temsilci- leridir" dedi. Erdoğan, SHP adayı Zülfü Livaneli'nin iktidar- daki ve belediyelerin çoğunu y ö- neten SHP'nin temsilcisi olduğu halde "Livaneli Partisi" adayı gibi davrandığını hatırlatarak "Livaneli'nin de ne kadar dürüst olduğunu önümüzdeki açıkotu- rumlardan birinde ortaya koya- cağız" dedi. Recep Tayyıp Erdo- ğan, Sultanbeyü'de orman arazi- sini tahrip etme nedeniyle hakkı- nda görülen davadaki kararda suç işlediğini reddettiği halde. hakimin ikrar sözcüğünü kul- landığını behrterek "Türkiye"- deki hukuk çelişkisini ve hakim- lerimizi düştüğü noktavı tespit et- mek istiyorum. Bir hakimin önüne günde 50-60 dosv a koyarsanız ha- kim bu çelişkilerin içine düşer" dedi. Basına tüm belgelen göster- diği halde yayımlanmadığını da söyleven Erdoğan "Bektaşi gibi davranıyorsunuz. Ona göre Allah namaza yaklaşmav ın demiş. Hal- buki sarhoşken yaklaşmayuı de- miş" diye konuştu. Erdoğan. Mehmet Keçeciler'in RP ile ilgili sözleri hatırlatıldığında ise "Kece- ciler hakkında bir şey konuşmayı israf telakki edivorum. Oryantal bir tip" dedi. OKTAY EKtNCİ İstanbul'daki kaçak yapılaşma furyası. gecekondu urtış- malannın tozu dumanı arasında devam ederken Aabadem'de hızla vükselen dev PTT binası in- şaatımn bile "hala ruhsatsız oldu- ğu" orta> a çıktı. Üsküdar ilçesi sınırlanndaki Aabadem Caddesi'ne cephesi olan PTT arsasında, son iİd ay içinde 11. katına çıkan "Teleko- münikasyon Merkezi" binası için. imar planı koşulunda jazan "avan proje onajı" henüz gerçek- leşmiş değil. Bu nedenle "ruh- satsız" inşa edilen dev PTT bi- nası. İmar Yasası'na göre "kaçak olarak" yükseliyor. Ruhsatsız inşaat yapılan PTT- ye ait arsa, Üsküdar-Altunizade Uygulama imar Planı kapsamı- nda kalıyor ve planda "resmi ku- rum yeri" olarak işaretlenmiş bu- lunuyor. Gerek plan koşullanna göre gerekse İmar Yasası'run 26. mad- desi gereğince, bu tür resmi ku- rum yeri olarak aynlan parseller- de inşa edilecek binalann imar dunımlannı. "ilgili bakanlığm is- tegi'* doğrultusunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı belirleyebili- yor. Ne var ki resmi binalar için lanndaki genel yapı yoğunluk- lanna aykın olarak kullanılması nazım plan ilkeleri açısından uy- gun göriilmüyor. Aynca. yine bu tür bir resmi ayncalığın kapsamı içinde "ruhsatsız inşaat yapmak" ise hiç bulunmuyor. Çünkü İmar Yasası'na göre inşaat ruhsatı zo- runluluğu. "resmi ve özel" tüm yapılar için geçerli bir senel ku- ral. Csküdar Belediyesi yetkilile- rinin verdikleri bilgilere göre. Ulaştırma Bakanlığı PTT Genel Müdürlüğü'nün bu arsadaki in- şaat talebi. 60.50 metre yüksekli- ğınde 20 karlı bir "kule-bina" şek- linde. Ne var ki belediyenin bu yüksekliği "aşın" bulması üzeri- ne kat sayısında "pazarlık" başh- yor. Tartışmalar sürerken PTT Genel Müdürlüğü "temeli 20 kata uygun olarak" ve ruhsat al- madan inşaata başlıyor. Oysa imar planında, "onaylı avan pro- jeye göre" uygulama yapılacağı notu bulunuvor. Çevresihep4katlı PTT'nin kaçak olarak 11. ka- tına dek kaba inşaatını tamam- ladığı "Telekomünikasyon Mer- kezi ve HJzmet Binası" blokunun bulunduğu bölgede. olağan imar deki 4 katlı binalardan oluşuyor. Buna karşın, belediyenin uzun pazarlıklar sonucunda "razı ol- duğu" yükseklik ise 37.5 metre ve 13 kat. Edinilen bilgiye göre, PTT'nin sonunda kabul ettiği 13 katlı bir avan proje henüz Üskü- dar Belediye Başkanlığınca onaylanmış değil. İmar mevzu- atına göre de avan proje onay- landıktan sonra. buna uygun "tarbikat projelerinin" hazırlan- ması ve "ruhsat alınarak" inşaata başlanması gerekivor. Oysa Acıbadem'de şu anda 13 katlı "onaysız" projenin ilk 11 katı çoktan yükselmiş bulu- nuvor... 'Uluslararası merkez' Ruhsatsız yükselen PTT binası için böylesi bir yükseklik, binanın damına konacak haberleşme an- tenleri ve uydularla bağlantı ku- racak cihazlar için isteniyor. Di- ğer tüm katlar ise büro hizmetleri için düşünülüyor. PTT'nin, öyle bir binayı. çev- resi 4 katlı oluşan bir kentsel yer- leşim alanı yerine, İstanbul'un yüksek yapılaşmaya uygun bir başka bölgesinde neden yap- madığı ise yanıtsız kalan sorular arasında. ^Demokrasi cliıııclik ayaktadır' • Baştarafi l.Sayfada kesin söylediğine ivi bakmak lazım. Başında ne söylüyor, so- nunda ne söylüyor. Hemen üze- rine atlayıp, bir darbe sözcülüğü yapmanın anlamı vok" görüşü- nü dile getirdi. EJemirel. "Her- kes darbe ihtimalleri üzerine çalışacağına. "Türkiye'de darbe olmaz' desin. O zaman olmaz" dedi. ANAP Grup Başkanveki- li Oltan Sungurlu. Karayalçın'- ın sözlerine. "Bir bildiği varsa açıklasın" diyerek tepki göste- rirken. Karayalçın Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada. "Söz- lerim. maksadının ötesinde an- laşıldı" diye konuştu. D \ P Genel Başkan Yardım- cısı İbrahim Yaşar Dedelek de, Karayalçın'ın. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş'in bir açıklamasını darbe ni- teliğinde algılamasının yanlış olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel. dün Çankaya Köşkü'nde. gaze- tecilerin konuya ilişkin sorula- nnı yanıtladı. Türkiye'de de- mokratik rejimin bütün mües- seselerinin ayakta olduğunu ve işlediğini vurgulayan Demirel. "Bir takım komplo ve darbe teo- rilerinin üretilmesi fevkalade yakısıksızdır. Bugün Türkiye'- nin birtakım sıkıntıları varsa, bunlann sebebi darbelerdir. Ül- kenin demokratik kuruluşlannı, görev yapan askerlerini, insanla- rını rahat bırakın, herkes rahat bıraksın" dedi. Demirel, darbeye ilişkin söz- lerin Başbakan Yardımcısı Ka- rayalçın tarafından dile getiril- mesinin ayn bir anlam taşıyıp. taşımadığmının sorulması üze- rine de şunlan söyledi: "Ben başkasınuı söyledikleri- nin yommunu yapacak değilim. Darbe kişilerle yapılmaz, rejimle vapılır. Hem demokrasi aşığısı- nız, aynı zamanda " Demokrasi rinizi birbirine darbe geliyor" deniliyor. Rejime ve devlete sahip çıkmaya devam edelim. Her şey iyi demiyonım, neye sahip olduğumuzu bilelim. İstikrarın. demokrasinin değeri- ni iyi bilelim. Mübarek ramazan gününde millerin ağız tadını kimse bozmaya kalkmasın." Jeoloji Kurultayı'nda. kendi- sinin fikir özgürlüğüne ilişkin sözlerinin yanlış aktanldığını da ifade eden Demirel. "Ben di- yorum; "Namaz kJİmayın. sar- hoşken." Sarhoşken atılıyor, 'Namaz kılmayın" kısmı kalı- yor. Fikir hürriyetinin değerini iyi bilelim diyorum. Bunun arka- sından darbe mi çıkar?" dedi. Cumhurbaşkaru Demirel. DEP'in kapatılmasma ilişkin bir soruya da. "Sisteme alışa- caksınız. Hakimin verdiği kara- ra herkes hürmet edecek. Sistem böyle işler. Hepsini tahrip eder- sek, nereye varu-sınız? O zaman anarşiye varır Türkiye. Bunları tahrip etrirmeyiz" karşılığını verdi. Başbakan Yardımcısı Kara- yalçın, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, partisinin TBMM grubu top- îantısında söylediği sözlerin yanhş anlaşıldığını söyledi. Ka- rayalçın. "Sözlerim, maksadı- nın ötesinde anlaşüdı" dedi. Ka- rayalçın. önceki günkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısın- da. Genelkurmay Başkanı Gü- reş'in "hükümete muhtıra sun- duğu" yolundaki haberleri de. "Yok öyle bir şev" diyerek ya- lanladı. maz. O bu emri ABD'den aldı, bu taktiği CIA'dan öğrendi. Ama bu çamurlarla RP'nin önü- nü kesmek mümkün olmamış- tır." RP Grup Başkanvekillerin- den Abdüllatif Şener ise, Bos- na-Hersek için genel merkez ta- rafından düzenlenen bir yardım kampanyasını anımsamadığını belirterek. "Bu iddialan ciddiye ahnıyoruz"dedı. Şener. Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtlarken. partisinin il ve ilçe örgütleri tarafından kampanyalar düzenlenmiş ola- bileceğıni belirterek. partinin bu paralara el koymasının söz konusu olamavacağını savun- du. Şener. Bosna-Hersek için toplanan yardım mikıan konu- sunda ise bilaisi olmadığını söy- iedi. GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada başka çare yoktur. Ancak konu burada kapan- mıyor. Livaneli basın toplantısını yaptıktan sonra Milliyet gaze- tesinde DYP Belediye Baş- kan adayı Sayın Bedrettin Dalan ile karşılaşıyor. Dalan şunlan söylüyor: "Yemin ederim ki senin (Livaneli'- nin), orada evin olduğundan dahi haberim yoktu. Biraz ön- ce burada öğrendim. Bana gelip sordular; oradaki evler şu an 20-25 milyar eder, niçin sordunuz, dedim. Verdikleri cevap şu anda bu sırdır. gü- nü gelince öğrenirsiniz' dedi- ler, aklıma gelen başıma geldi." Dalan'ın bu yanıtı üzerine iki aday el sıkışıyorlar. Ancak ortada bir soru kalı- yor. Demek ki Interstar, Bedret- tin Dalan'ı, Livaneli'nin aley- hine bir tuzağa düşürmüş; DYP adayı nin söylemediği şeyleri, söylenmiş gibi gö's- termiş, laflarını bir başka amaç için kullanmış. Dalan ın açıklamasından bu anlaşılıyor. Livaneli bu olayda aklanı- yor. Ama aklanamayan da var. Eğer Dalan doğru söylü- yorsa interstar televizyonu aklanamıyor. DYP istanbul Belediye Başkan adayı yalan söylü- yorsa, Dalan aklanamıyor. Bir seçimin temiz ve dürüst geçmesi için partilerin ve medyanın "asgari ahlak ku- rallan "na özen göstermesi gerekir. Bu özen gösterilme- diği zaman, kirlenme bütün topluma yansıyacaktır. • • • MÜSİAD Başkanı Erol Yarar: 'Jnce Memed'den başka roman okumadım9 ORALÇALIŞLAR Erol Yarar. adı son zamanlarda çok duvulan bir ısim. Refah Par- tısı'nın siyaset sahnesindeki kuşku- lu yuksdışine denk gelen gunlerde ortaya çıktı Yarar Erol Yarar. De- mokrat Parti ve Adalet Parti orijin- lı sanaviei bir ailenin ivi okumuş oğlu. Alom Kımva Sana>iı diye bı- linen grubun başında. Yarar'ı ılgınç kılan ailesi değil: MÜSİAD adlı bir ışadamlan der- neğinin kuruculanndan veilk genel başkanı olması. MÜSİAD. Müsta- kıl Sanayid ve Işadamlan Derneğı. Fakat başındaki MÜ, daha çok Müslüman çağnşımı vapıvor.Çün- kü MÜSİAD. Müslüman profıli önpana çıkan işadamlannın ve sa- navicilerinin örgütü. Türkiye ça- pında hızla örgütlenıvor. Erol Yarar. bu örgütlenmenın kuramcısı ve etkıli ismı olarak dik- katlerı çekiyor İvi eğitim görmuş \e genç. "Adil duzeo" vaniısı. MÜ- SİAD. Refah'a paralel olarak ve RP'nin güçlü olduğu yerleri temel alarak gelişivor. Örneğin Konva. Kavseri gibi ıller ilk örgütlendıği verler. Yarar'la Atom Kımva Sanayii'- nin Maslak'taki binasında görüş- tük. İçeriye girdiğimizde elinde kabiosuz telefonuvla bir İngiliz ışa- damıvla İngilizee konuşu>ordu. Kütüphanesinde Kazım Karabe- kir'ın "İstiklal Harbimiz" \e Meb- met Akif Ersoyun "Safahat" ki- taplan dikkati çekiyordu. Okuduğu kitaplara. aldığı eğitı- me ve aile kökenine bakınca tipik bir Yuppie sayılacak özelliklere sa- hip. O ise Yuppie değil. dini bütün Müslüman bir işadamı. Yarar'la Müslüman ışadamlan örgütü MÜ- SİAD'ı ve son ekonomik gelışmele- ri konuştuk. - Neden Mt'StAD, sizi hangi et- kenler farklı bir işadamı örgütko- mesine itti? - Ben eğıtımım sırasında sosval- psikolojiv e merak salmıştım: eğer iş dunvasına atılmasavdım. sosyal- psikoloji üzennde uzmanlaşmak is- ti>ordum. Türkiye'nin >üzde 98'i Müslüman. bu nedenle bu temelde bir örgütlenmevi vararlı gördüm. A>nca sanavicifer hep lokal örgüt- lenmelere gidijorlar ve daha çok kulüp niteliği taşıyorlar. Türkive çapında bir örgütlenmeve ihtiyaç olduğunu düşünerek bövle bir işe ginştik. Bu alanda bir boşluk oldu- ğunu tespit ettik ve bu boşluğu dol- durma>a karar verdik. Hızla belli başlı Anadolu şehirlerinde örgüt- lendiğimizi sö>le\ebilirim. Avnca, son yıllarda ortava çıkan yolsuz- luk. rüşvet. ahlaki çöküntü gibi faktörler bizi bövle bir arayışa itti. - Ekonomik dunımu nasıl değer- lendiriyorsunuz? - Türkiye'de son yıllarda üretme- den tüketme hastabğı nüksetmiş_tir. Bunun değiştirilmesi gerekivor. Ör- neğin şimdi Hazine bonolanmn ödeme zamanı geldiğinde. yeni Ha- zine bonolan çıkararak piyasadaki Hazine bonolannı çekmediği için piyasalar dalgalandı. Bu dalgalan- ma esas dalgalanmanın yaklaşık onda biridir. Yani onda biri çarpın- ca bu gözüktü. Düşünün ki onu birden çarpsa ne olurdu. O zaman döviz nerelerde seyredecekti kimbi- lir? - Alınan önlemleri nasıl karşüı- yorsunuz? - Alınan bir önlem yok. Birdalga gelip çarptı, daha büyük bir dalga gelip çarparsa çok büyük bir kaos olacak diye düşündüler ve bazı giri- şimlerde bulunmak zorunda kaldı- lar. Bu kaosun asıl nedeni. faizleri düşürme anlayışıydı. Gördüler ki bu politika çalışmayacak? Bu poli- tikayı değiştirip eski politikaya geri döndüler. Millete yüzde 300-400 faiz verelım. veni para çıkacağına Erol Yarar- Babam SHP'li veni kağıt verelim. Bu ne yapacak; iç borcu vinebü\ük miktardaarttı- racak. 600 trilyon diye düşünüyor- lar. belki 700 trilyona çıkacak. Kağıdı kağıtla değiştirme anlayışı- nın da sonu yok. Bu hiç ödeneme- vecek bir noktaya da gelebilir. Geçmişte tasarruf bonolan çıkanl- mış ve dev let bunlan ödeyememiş, benzer bir olav yaşanabilir. Bir hü- kümet çıkar. "ben bunu ödemiyo- rum' devip reddedebilir. Yahut da bu tempo ile gidilirse enflasyon vüzde 500-600'e çıkabilir. - Belediye seçimlerinde oyunuzn kimevereceksiniz? - Ben bir örgütün başkanıyım bu vüzden oyumu açıklamak istemi- yorum. Henüz karanmı da vermiş değilim. Ama babam geçen seçim- lerde SHP'ye oş vermişti, çünkû Erdal Be> pederin sınıf arkadaşı. Belki vine SHP've verir bilemivo- 'Orta ölçekli sanayici korunmair - Özclleştirme konasundaki tutu- munuz nedir? Orta \e kiiçük ölçekli sanavicilerin si/in örgütünüzde ço- ğunluğu oluşnırduğu biliniyor. Karşı mısınız özelkştirmeye? - Biz özelleştirmeden yanayız. Şu anda vonetımın savunduğu özelleş- tirmeye karşıyız.Çünkü özelleştir- mevi. bütçe açıkiannı kapatma anlayışıvla yapmak istiyorlar. Bu mantığa karşıyım. Liberal ekono- mi. ama hangi yapıda? Bunun bir yapısı olmalı. Sanayileşmenin yapı- sı orta ölçekli sanayicileri güçlendi- recek bir yönde olmalı. - En son hangi romanı okudunuz? - Hayatımda hiç roman okuma- dım. Bir tek Yaşar Kemal'in "İnce Memed'ini okudum. - Bir eksiklik hissetmiyor musu- nıız? - Hayır, benim eşim edebiyat öğ- retmenidir. bu konuvu zaman za- man tartıştığımız oluyor. - Özal, Zagor ve Red Kit okudu- ğunu söylüvordu. sizde mi böyle bir okuyucusunuz? - Hayır, içinde bir mesaj varsa il- gimi çeker. - Şiir de mi okumuyorsunuz. ör- neğin Kuran şiirsel bir kitaptır. Ku- ran'dan da mı etkilenmiyorsunuz? - Mehmet Akıfin Safahat'ını çok severim. Edebiyatta bana viz- yon kazandıracak bir şey varsa o zaman ilgimi çekebilir. Şiir de olsa kıtap da olsa okurum. Ama hikaye okusam ne olacak? - Sizin tek eşli olduğunuzu biliyo- nız, erkekJcrin dört eş alma düşûn- cesini nasıl buluyorsunuz? - Benim eşim dön kadına bedel, o vüzden benim böyle bir sorunum yok. - Ama dört eşli evliiiğe de hayır demivorsunuz. - Benim böyle bir sorunum yok. - Gençliğinizde nasıl bir siyasi eğj- lim içindeydiniz? - Ailem. Demokrat Partili ve da- ha sonra Adalet Partili bir orijine sahip. Ben de gençliğimde AP yan- lısıvdım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle