Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT1994 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mahmut Alınak
Alınak'tan
TBMM'ye
îngilizce
protesto
• Ahnak"Bu ülkede, resmi
makamlara İngilizce
başvuru yapılabiiiniyor,
ama yurttaşlannın kendi
dillerini konuşmasına izin
verilmjyor. Bu trajediyi
vurgulamak için bu yöntemi
seçtim."'dedi
ANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - Şırnak bağımsız Millet-
vckılı Mahmut Alınak, Kürtçe
konuştuğu içırı dokunulmaz-
Iığının kaldınlmasına karar
verilmesini ilginç bir yöntemle
protesto etti. Ahnak, TBMM
Adalet ve Anayasa Karma
Komisyonlan'nda, Kürtçe
konuşma yaptığı içın doku-
nulmazlığının kaldınlmasına
karar verildiğine dikkat çeke-
rek. İngilizce bır metin haar-
latarak. dokunulmazlık dos-
yasının öncelikli olarak
TBMM Genel Kurul günde-
mine alınmasını istedi. Alı-
nak, "Bu ülkede, resmi ma-
kamlara İngilizce başvuru
yapılabiliyor, ama yuıttaşlan-
nın kendi dillerini konuşmasına
izin verilmiyor. Bu trajediyi
vurgulamak için bu yöntemi
seçtim" dedi.
'Bir trajedf
Ahnak, TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk. Başba-
kan Tansu Çiller. ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Ydmaz.
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan \eSHPGrup Başka-
nı Aydın Güven Gürkan'a ılet-
tiği İngilizce yazıda. dokunul-
mazlık dosyasının, TBMM
Genel Kuru)u"nun öncelikli
gündemine alınmasını ve do-
kunulmazlığının kaldırılması-
nı istedi. İngilizce bilmediğı
için metni Türkçe hazırladığı-
nı belirten Alınak, TBMM
Tercüme Bürosu'ndan İngi-
lizce'ye çevirmesi için başvur-
duğunu. ancak buradan
olumsuz yanıt aldığını söyle-
di. Alınak, TBMM Tercüme
Bürosu'nun milletvekillerinin
hizmetinde olduğuna dikkat
çekerek, kendisine yönelik
tavn anlamh bulduğunu ifade
etti. Dışanda bir tercüme bü-
rosuna metni İngilizce'ye çe-
virten Alınak, kendisinin
Kürtçe olarak, polîtik bir ko-
nuşma yapmadığını söyledi.
Alınak, "Ben Kûrtçe'yi çok iyi
bilmediğim için politik konuş-
ma yapamıyorum. Sadece hal
hatır sorarken Kürtçe konuşu-
yonım. Ama bunun cezası 2
yıldan başlıyor" dedi. TBMM
kürsüsünde bütün yabancı
dillerde konuşulabildiğini, an-
cak bu ülkenin yurttaşı olan
Kürtler'in kendi dillerini ko-
nuşamadığına dikkat çeke-
rek. "Bu bir trajedidir" dedi.
'Eleştirim çarpıtıldı'
Alınak önceki gün bir gaze-
tede. Hatip Dicle'ye iöşkin
eleştirilerini içeren yazının da
çarpıtıldığını söyledi. Hatip
Dicle'ye "Karton genel baş-
kan" dediği açıklamasını 20
gün önce yaalı olarak yaptığı-
na dikkat çeken Abnak, "Sa-
yın Dicle'nin, bir televizyon ka-
nalında bana yönelik eleştirile-
ri üzerine bu açıklamayı
yapnuştım. .Ama şimdi Dicle'-
nin İçişleri Bakanlığı ile pole-
miğe girdiği bir dönemde. bu
açıklamamın yayımlanmasını
yadırgadım" dedi.
RPseçim
bürosuna
salduı
İstanbul Haber Servisi- Ga-
ziosmanpaşa Fevzi Çakmak
Caddesi üzerinde Refah Par-
tisi'nin seçim irtibat bürosu
olarak da kullanılan Zübeyde
Hanım Mahallesi Kültür ve
Yardımlaşma Birbği Lokali"-
ne dün sabaha karşı saat 02.00
sıralannda kimliği belirlene-
meyen iki kişi tarafından mo-
lotofkokteylli saldında bulu-
nuldu.
Olayın olduğu saatlerde
birlik lokalinde toplantı yaptı-
İdan bildirilen RP Gazios-
manpaşa İlçe Teşkilatı'na üye
yaklaşık on beş kişiden Mu-
harrem Zorlu saldın sonucu
bacağından yaralandı.
DEP'te Diclelııızıırsıızlıığıı
PM üyeleri Hatip Dicle'nin genel başkanlıktan düşürülmesi için formül anyor
Parti kan kaybedİyorParti tabanındaki huzursuzluğu dile
getiren DEP'liler, Dicle'nin olumsuz tavırlan nedeniyle
kan kaybına uğrayan partinin giderek "kitle partisi"
görünümünden de uzaklaştığını savundular.
Örgûtlerden destek Özellikle İstanbul, Diyarbakır ve
Adana örgütlerinin, Dicle'nin genel başkanlıktan
DEP/ düşürülmesinden yana olduklan, bu konuda partideki
muhalifkanadahertürlüdesteğivereceklerikaydedildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge-
nel Başkan Hatip Dicle'nin açıklamala-
nndan rahatsızlık duyan baa DEP'lile-
rin, ilk parti meclisi (PM) toplantısında
endişelerini dile getireceklen bıldirildi.
Dıcle'yi "örgütten kopuk, apolitik" ola-
rak tanımlayan PM üyelerinin Dicle'nin
genel başkanlıktan düşürülmesi için
formül arayışı içinde olduklan kayde-
dildi.
Parti tabanındaki huzursuzluğu dile
getiren DEP'liler. Dicle'nin olumsuz ta-
vırlan nedeniyle kan kaybına uğrayan
partinin giderek "kitle paıtisi" görünü-
münden de uzaklaştığını savundular.
Askeri hedef nitelemesi
DEP Genel Başkanı Hatip Dicle'nin
son açıklamalan. partiiçi muhalefeti ha-
rekete geçirdi. Dicle'nin Tuzla'>ı "aske-
ri hedef olarak nitelemesi ve 300 bin as-
ker kaçağmı kutlaması. genel başkan-
lığını tartışılırdurumagetirdi. Dicle'nin.
sergiledıği bu tavn sürdürmesi duru-
munda. olağanüstü kurultay karan ab-
nabileceği veya istifasının isteneceğini
kaydeden DEP'liler. tabanın da Dicle'-
nin çıkışlanndan huzursuzluk duydu-
ğunu söylediler. Türkiye'de hassas bir
siyasi süreç yaşandığını
belirten PM üyeleri, ge-
rilimi ürmandıncı açı-
klamalardan kaçı-
nmasını istedikleri Dic-
le'nin. bu tavnnı sür-
dürmesi durumunda
giderek y alnızlaşa-
cağını savundular.
Bu arada, bazı DEP'-
lilerin Dicle'ye ilişkin
görüşlerini örgütlere de
aktardıklan bildirilir-
ken. özellikle İstanbul.
Diyarbakır ve Adana
örgütlerinin, Dicle'nin
nı söylemekten korkar
hale geldi. Dicle'nin
bazı olaylarla ilgili
> aptığı açıklamalar ise
DEP'in y alıuzlık siireci-
ni hızlandırdı. Birileri-
nin partideki bu gidişe
dur detnesi gerekir.
Eğer böyle devam eder-
se partideki mevcut in-
sanlar da desteğini çe-
ker. İnsanlar. DEP'ten
aday olarak ölümü göze
alıyor. Dicle ise radikal
çıkışlar yaparak, bu in-
sanların durumunu zora
genei başkanlıktan dü- Dicle- Apolirikliklesuçlanıyor. sokuvor. Partililer,
şürülmesinden yana ol-
duklan. bu konuda partideki muhalif
kanada her türlü desteği vereceklen
kaydedildi. Dicle'yi "apolitik" olarak
niteleyen bazı DEP'liler, pariinın çizgı-
sinden uzaklaştığını savunarak kaygı-
lannı şöyledile geürdiler:
"Dicle'nin genel başkan seçilmesinden
sonra, partide gerileme dönemi başladı.
Kitlelerden uzaklaşıldı. Yapıcı politika-
lar ve üretkenlik yerine slogancüık seçil-
di. Parti, kamuoyunda giderek yalnızlaş-
maya başladı. İnsanlar DEP'li olduklan-
kontrgerillanın bedefi
haline geliyor. İşte bunun en son ömeği,
Diyarbakır adayı Metin Toprak. Top-
rak 15 günlük DEP'li, ancak gözalhnda.
Bir parti başkanı, sorumluluğunu bilmeli.
Atttğı her adımı halka göre ayarlamalı.
Militarist tavırlardan u/ak durmalı. Hal-
kın can güvenliğini düşünmeli. PKK'nın
bazı ey lemleri doğnı değilse buna Doğru
değıldır diyebilmelidir. Çünkii biz, siyasi
bir partiyiz. Silahlı mücadele veren bir
örgüt değiliz. Eğer farklı şekilde davra-
nırsak, kitlelerden uzaklaşırız. Türk hal-
kına iyi mesajlar veremeyiz."
Hatip Dicle'nin "şiddet eylemleriyle"
ilgili görüşlerine katıbnadıklannı belir-
ten bazı PM üyeleri, Dicle'yi "DEP'in
genelkurmay başkanı" olarak tanımla-
dılar. PM üyeleri, şu görüşleri dile getir-
diler:
Örgütten kopuk başkan
"Dicle'nin son konuşmalanna, ka-
muoyu serinkanlı yaklaşmaudır. Radikal
çıkıslara radikal yamtlar »ermek, işi da-
ha da çözümsüzlüğe götürür. Dicle'nin
dile getirdiği aykırı düşüncelerini, basının
da fazla büyütmemesi gerekir. Çünkii bu
konuşmalar, sadece Dicle'yi bağlar.
DEPin gerçek düşüncesini yansırmaz.
Dicle çok sekter bir insan. Açıklamalan
bilimsellikten u/ak ve derinlik yok. Ayrı-
ca dar ufuklu. medyayla ilişkiİeri iyi de-
ğil. Örgütten kopuk bir genel başkan.
Partililere sahip çıkamıyor. Genel mer-
kez bombalanıyor, kendisi gitme cesareti
gösteremiyor. Olay yerine ilk giden mil-
İetvekilleri oluyor. Yaralananlara sahip
çıkmıvor. Murat Bozlak saldırıya uğru-
yor ve Bozlak'ın evine gitmiyor. Bu dav-
rantşları da partide huzursuzluğa neden
oluvor."
Bir grup SHP'li İstanbul kurultay delegesi, imaj değişiküği için çahşma başlatü
Livaııeli've yıpranmamış kadro lıarekâtı
İstanbul Haber Servisi- Zülfü Livaneli
SHP'nin İstanbul'daki ibresini yüksel-
tirken il örgütünde ve örgüte muhalif
kadrolarda sıkıniı yaşanmaya başladı.
Livaneli'yle birbkte il örgütünde de bir
imaj değişikliğine gidilmesini savunan-
lar. seçim öncesi yeni bir kadroyu tartış-
maya başladılar.
Oncülüğünü kendilerine "Taban Ha-
reketi" adı veren SHP kurultav delege-
leri Tekstil İş Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak. DİSK Genel Sekreten Süievman
Çelebi. Konutbırlik Genel Başkanı
Oğuz Soydan ve .Kağıthane eski İlçe
Başkanı ZeyneJ Öztûrk'ün yaptığı ve
bazı ılçelerin ve eskı PM üyelerinin de
destekledıği grubun il başkan adavının
Rıdvan Budak olduğu öğrenildı. Nuret-
Progyam sonrasimakyajtenüzJedüer
İstanbul Haber Servisi - Önceki gün Kanal 6'da yayınlanan
ve Ahmet Altan ile Neşe Düzel'in yönettiği Dinamit
programında ANAP ve SHP'nin İstanbul Belediye
Başkan adaylan tartıştı. ANAP adayı İlhan Kesıci
belediv eden yûz kişi çıkanlması halinde belediyenin
yükünün azalacağını savunurken, SHP adayı Zülfü
Livaneli "Biz~kimseyi atmayacağız, kimseyı de
almayacağız" dedi. Livaneb belediyede bulunan ekibin
ehil hale getirilerek çalışmalara devam edileceğjni anlattı.
"Şeffaflık" ve "demokrasi"yi herkesin diline doladığma
değinen Livaneli uygulama sırasında gerçek
demokrasinin ve şeffaflığın ortaya çıkacağmı savundu.
Program sırasında bir ara Ahmet Altan ve İlhan Kesici'nin
sık sık sözünü kesmesi üzerine Livaneli "İsterseniz ben bir
süre susayım siz konuşun. Ama ondan sonra hiç olmazsa
üç cümleyi peş peşe söyleyeyim" dedi. Program sonrasında
Kesici. Livaneli ve Altan birlikte makyajlannı
temizlediler. (Fotoğraf: HATİCETUNCER)
tin Sözen'in büyükşehir belediyesine ye-
niden aday gösterilmemesiyle birlikte
kendisine yönelik bır hareketi beklediği
belirten İl Başkanı Yüksel Çengelın de
zaman zaman yakın çevresine istıfa et-
mek istedığıni söyledıği ıleri sürülüyor.
Ancak SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın. Çengel'in
hiç olmazsa seçimleri atlatınca-
ya kadar görevine devam etme-
sini istediği belirtiliyor
Örgüttekı Çengel yanlılan,
seçimlere az bir zaman kala ör-
gütıe değişikliğe gıdilmesinin
yanlışlığına değinerek. "İl baş-
kanımız İSKİ olayından beri ör-
gürü ayakta tutmak için büyiik
direnç gösterdi. Livaneli'nin
adaylığından sonra örgüte yeni
yaklaşım açıları getirdi. Bu se-
çimleri Çengel'siz atlatmamız
miimkün değil. Herkes bilir ki
dere geçerken at değiştirilmez"
değerlendirmesini yaptılar.
Buna karşılık Livaneli'nin par-
tiye yeni bir yüz getirmesiyle or-
taya çıkan muhalifler, "Bu de-
ğişim seçim arifesinde olsa büe
devam ettirilmeli >e parti\e yeni
bir dinami/m kazandırümah"
görüşünü savunuyorlar.
'Muhalefet yapmıyoruz'
"Taban HareketT'nin il baş-
kanbğına getirilmesinı istediği
Rıdvan Budak. amaçlannın
muhalefet yapmak olmadığını
söyledi. Budak. değişiklik isteği
gerekçelerini şöyle sıraladı:
"Hepimizin aynı ölçüde so-
rumlu olduğu SHP'yi kurtar-
mak. Emeği, yeniden partinin
temsilcisi yapmak. Bu görüntü.
bu vizyona uygun değil. Lhane-
ü'nin adaylığıyla başiayan deği-
şiküği tamamİamak gerek."
"Taban Hareketi"nin. istek-
lerini genel merkeze ve SHP
Genel Başkanı Murat Kara-
yalçın'a da ilettikleri öğrenildi.
İl örgütünde Yüksel Çengel'e
muhalif olan üç yönetim kuru-
lu üyesi de geçen hafta istifa-
lannı verdi. Belediye meclıs
üyesi aday listelerinde konten-
janlann belirlenmesi yöntemine
karşı çıktıklan gerekçesiyle isti-
fa ettikleri ileri sürülen Dursun
Bulut, Duygu Büke ve Müjga
Bilgin'ın istifa gerekçelerini ge-
nel merkeze de ilettikleri bildi-
rildi.
POLrnKAGÜıNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bir Trilyonluk Vurgun...
Hep aynı şeyler. Bilerek kamuoyunu yanıltmak...
Şöyle diyorlar:
"Dindarlann üzerinde yoğun baskılar var..."
Takkeli liboş köşesinde yazıp çizdiklerini yineliyor
durmadan:
"Türk Hava Kurumu kurban derilerini topluyor. Türk
Hava Kurumu'na kurban derisi vermeyenlerhapse atılı-
yor. Bayındır'da böyle bir olay oldu..."
atv'de Ali Kırca'nın yönettiği açıkoturumu izliyorum.
Yüzündeki "demokrasi maskesini" Bülent Ecevit mi,
Toktamış Ateş mi yoksa Oktay Ekşi mi indirecek merak
ediyorum. Ama nafile, üç saat boyunca takkeli liboşun
"demokrasi maskesini" kimse indiremiyor.
Takkeli liboş yani Bahri Koru zaman zaman "hoşgö-
rü" ile "demokrasiyi" birbirine karıştırıyor. Kendi iç ev-
renindeki çöküntü bu arada yüzüne yansıyor.
Birileri şöyle diyebilmeli kendisine:
"70 yıllık cumhuriyetin çürüdüğünü söyleyen sensin.
Laik, çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuriyeti yerine
şeriat devleti mi istiyorsun..."
Ardından bir başka soru gelmeli:
"Sıvas'ta onlarca aydını yakan kara yobaz çetelerine
alkış tutan sen değil misin? Şimdi kalkıp düşünce ve
inanç özgürlüğünden, hoşgörüden söz ediyorsun. Yann
iktidara sizin düşüncelerinizi paylaşanlar gelirse sizin
gibi düşünmeyenleri diri diri yakacak mısınız?"
Hayır kimse bu soruları yöneltmiyor takkeli liboşa...
Takkeli liboş yani Bahri Koru; laik, çağdaş ve demok-
ratik Türkiye Cumhuriyeti'yle yaşıt Cumhuriyet gazete-
sine zaman zaman şöyle saldırır:
"Kemalist tekkenin müritleri..."
Katıksız bir cumhuriyet düşmanıdır. Mustafa Kemal -
in kurduğu laik cumhuriyetin temeline dinamit koymak
için özel olarak yetiştirilmiştir.
Diyor ki:
"Türk Hava Kurumu kurban derilerini toplamasın..."
Yakimlertoplasın?
Tarikatlar...
Elbet bunu açık seçik söylemiyor. Her zaman yaptığı
gibi "dindar" sözcüğünü kullanıp şöyle diyor:
"Devletin dindarlar üzerinde baskısı var..."
Oysa Türkiye'de devletin gerçek Müslümanlar üzerin-
de baskısı yok. Daha ötesinde bugün tarikat odaklarının
devlet yönetimi üzerinde siyasi ağırlığı bulunuyor. Ana-
dolu üniversitelerinde tarikatçı rektörler, Milli Eğitim'de
şeriatçı müdürler ortalığı kasıp kavuruyor.
Kara yobaz çeteleri Sıvas'ta Madımak Oteli'ni ateşe
verip onlarca aydını diri diri yakarken devlet sadece iz-
ledi. Birkaç ay sonra tutuklu sanıkların hemen hemen
hepsi serbest bırakılacak. Belki uç-beş kişiye hapis ce-
zası verılecek. Bir kanlı Sıvas olayı böylece unutulup gi-
dilecek.
Türkiye'de meydan demokrasi düşmanlarma kaldı.
Üstelik hoşgörü ve demokrasi adı altında. Hem "Bize
baskı uygulanıyor, bu ülkede demokrasi yok" diyorlar
hem de televizyonlarda istediklerini söyleyip gazetele-
rinde yazabiliyorlar.
atv'de açıkoturumu yöneten Ali Kırca şunu diyebilme-
liydi
"Hem demokrasi yok diyorsunuz hem de istediğinizi
söylüyorsunuz?''
Takkeli liboş yani Bahri Koru, niçin ikide bir Türk Hava
Kurumu'na çatıyor?
Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Atilla Ta-
çoy'un THK'nın 69. kuruluş yıldönümünde yaptığı açıkla-
madan ötürü. Prof. Taçoy açıklamasında şöyle diyordu:
"Devletin en temel ilkesi olan laiklik tehdit altındadır.
Bazı yerlerde din kisvesi altında deri tüccarları milyoner
imamlar türemiştir..."
İşte takkeli liboşun ağzının köpürmesinin nedeni bu-
dur. Asıl sıkıntısı, dini kuruluş görüntüsü altındaki örgüt-
ler ve tarikatların "trilyontuk deri vurgunu'rtu sürdürüp
sürdürememesidir. Heryıl Kurban Bayramı'nda tarikat-
ların cebine 1 trilyonun üzerinde "der/paras/'girmekte-
dir.
ArkadaşımızCengiz Yıldınm 19Temmuz 1993'te "tril-
yonluk vurgunu" bakın nasıl anlatıyordu:
"Konya'da kesilen 200 bin kurbandan 4 bininin derisi
THK tarafından toplanmıştır. Sadece Konya'da dinci
gruplar yaklaşık 16 milyar lıra gelir elde etmişlerdir."
Bu açıklamayı THK Genel Başkanı Prof Dr. Atilla Ta-
çoy yaptı arkadaşımıza...
1986 yılında ANAP hükümetinin kurban derilerini top-
lama yetkisini Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma der-
neklerine vermesini fırsat bilen aşırı dinci tarikatlar,
vakıflar kurarak 1992 yılına dek büyük vurgunlar vurdu-
lar. 1992 yılında kurban derisi, fitre ve zekat toplama yet-
kisi yeniden THK'ya verilince de ortalığı ayağa kaldırdı-
lar.
Takkeli liboşların Allahları dolar, peygamberleri
marktır...
Ne diyorlar:
"Devlet dindarlara baskı yapıyor..."
Soruyorsunuz
"Neden?"
"Kurban deriterini THK topluyor..."
Bir trilyonluk vurgun kimin cebine gidiyordu? Bir tril-
yonla tarikatlar neler yapıyordu? Bir trilyondan tarikat li-
derlerine ve öğrenci yurtlarına akıtılan ne kadardı?
Herhalde bir başka tartışmada, bu soruları takkeli li-
boşa sorarlar...
Aslında sormaya da gerek yok. Tarikatların kurduğu
vakıfların kasa defterleri, banka hesapları incelenirse
vurgun ortaya çıkarılır...
Çiller'iıı 'acil birlik9
toplaııtısı
DENİZTEZTEL
Ankara'daki "birlik"
çağnsından sonra İstanbul'-
da da acil bir "birlik top-
lantısı"' düzenleyen DYP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan
Tansu Çiller. umduğunu bulamadı. Bed-
rettin Dalan'ı ve genel merkezi eleştiren
muhalif kanadın katılmadığı toplantı,
"basın toplantısına" dönüştü.
Yerel seçimlere bir ay kala DYP içindeki
muhalefeün gittikçe sertleşmesi ve İstanbul
örgütünde yaşanan bölünme nedeniyle zor
günler geçiren Tansu Çiller, düzenlediği
toplantılarla partiyi ayakta tutmaya çabşı-
yor.
Ankara'nın benzeri
Önceki gün Ankara'da düzenlenen
Temsilciler Mecbsi toplantısında peygam-
berin sözlerinden örnekler vererek. "birük
ve bütünlfiğün" korunmasıru isteyen Baş-
bakan Tansu Çiller, dün de İstanbul'da
benzer bır toplantı gerçekleştirdi.
DYP seçim merkezinde yapılan toplan-
tıya Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıhnaz, İl
Başkanı Maral Öztekin, belediye başkan
adayı Bedrettin Dalan ve ilçe belediye baş-
kan adaylan katıldı. Dalan'a ve Çiller'e
sert eleştiriler yönelten muhalif kanadın
toplantıya katılmadığı dikkat çekti. İstan-
bul'a daha önceki gelişlerinde kalababk ve
coşkulu törenlerle karşılanan Başbakan
Tansu Çiller'i, bu kez partililer yalnız bı-
raktı.
Başbakanbk Basın Merkezınden Tansu
Çillerin "DYP il merkezinde partihlerle
toplantı" yapacağı açıklanmasına karşın.
partiblenn ilgısızbği nedeniyle toplantı
"basın toplantısına" dönüştürüldü. Top-
lanuda ilk konuşan belediye başkan adayı
Bedrettin Dalan, sözlerine "Allah'a şükür-
ler olsun tüm adayiarunızı belirledik" diye
başladı. İstanbul'un sorunlannı anlatan
Dalan, "Bu şehri AlJah güzel varatmış. Bu-
nun vebali vardır. Bunun veb'alini ödemek
üzere yola çıktık. Bu şehre seçmenin vebali
vardır. 27 Mart'ta Allah bize bu vebali öde-
meyi nasip etsin" dedi.
DYP'nin "tek yumruk" olduğunu savu-
nan Başbakan Tansu Çiller de konuşma-
sında sık sık "bütünlüğün sağlandığım" yi-
neledi. İstanbul projelerini kitapçık haline
getirdıklerini. 1 martta düzenleyecekleri
basın toplantısı ile kamuoyuna anlatacak-
lannı belirten Çiller. şöyle devam etti:
"Bu ekip, 28 martta düğmeye basacak
olan ekiptir. İstanbul'un hiç zamanı kalma-
dığını düşündüğüm için tecrübeyi ve cesareti
bir araya getirebilecek bir ekibin yolunu aç-
tık. İstanbul'u bu ekiple istiyorum. Sayın
Dalan vapmış olduklarıyla, tecriibe ve cesa-
retiyle İstanbul için gerçekleştirilen çok zor
planları uygulayabilecek ekiple gelecektir.
Devletin gücümi İstanbul için seferber ede-
rek, düğmeye basacağız."
Tapu sözünü yineledi
İstanbul'un sorunlannı anlatırken gece-
kondu sorununa da değinen Çiller, "tapu
sözünü" yineledi. Çiller. "Gecekondu soru-
nunu halletmek cesaret ister. Yeni gecekon-
duy a müsaade yok. Ancak, olanı tespit etmiş
durumdayız. Olanı yok farzedemeyiz. Ola-
nı, çözüme kavuşturacağız. Bir yandan onla-
rı tapuya kavuştururken, bir yandan da şehri
kurtarmak zorundayız" dedi.
Barış Manço'nun adaylıktan çekilmesi
üzerine Kadıköy'den aday gösterilen Tan-
kut Ünal da toplantıya İcatılarak, Tansu
Çiller ile tanıştınldı.
Yılmaz: Türkiye'ye bu kadar
güvenilmez başbakan gelmedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, ye-
rel yönetimlere yönelik programı içeren
seçim bildirgesini açıklarken koalisyon
hükümeti ve Başbakan Tansu Çiller'i ağır
biçimde eleştirdi. Erken seçime gitmeleri-
ni bir "fazilet" örneği olarak niteleyen Yılmaz,
Çiller'in kendilerini kaçmakla suçlamasınm ise
"cehalet" örneği olduğunu savundu. "Asıl ka-
çak milletten kaçandır, o da bugünkü Başba-
kan'dır"diyen Yılmaz, koalisyon hükümetinin
Türkiye'ye yük olmaya başladığını söyledi.
ANAP'ın "2. Şehtrcilik Hamlesi" adını ver-
diği, yerel yönetim politikalan Ankara'da dü-
zenlenen büyük bir gösteriyle kamuoyuna açı-
klandı. ANAP'ın bütün il belediye başkan
adaylan. il başkanlan ve milletvekillerinin ka-
tıldığı toplantıda, yerel yönetim politikalan
İlhan Kesici, Işın Çelebi ve Ruşrü Yüce tarafın-
dan anlatıldı. Partinin genel merkezinde özel
olarak düzenlenen sahnede, İstanbul ve An-
kara'dan kent görüntüleri multivizyonla katı-
lanlara gösterildi. Genellikle çöp ve ulaşım so-
runlannın işlendiği fotoğraflann gösterildiği
sahnedekı iki duvar yıkılarak ANAP'ın ger-
çekleştirmeyi hedeflediği "modern" kent gö-
rüntüleri sergılendi. Toplantıda yaptığı
konuşmada, yerel yönetimlere yönelik
politikalan anlatmaktan çok hükümeti
eleştiren Mesut Yılmaz. Türkiye'nin.
ekonomiden ıç güvenliğe. dış ilişkilere
kadar her alanda ciddi bir bunalım ya-
şadığını söyledi. Bunalımın sorumlusu olarak
koalisyon hükümetini gösteren Yılmaz. "Koa-
lisyon hükümetinin köhi yönetimi ve yanlış poli-
tikalan Türkiye'yi 70'li yılların kargaşa ve istik-
rarsızlık ortamına geri dönme tehlikesiyte karşı
karşıya getirmiştir" dedi. Türkiye'nin 27 aydır
"parti çıkarlan üzerine kunılmuş bir paylaşım
koalisyonu" tarafından yönetildiğini ılen süren
ve Başbakan Tansu Çiller'i "kongre Başba-
kanı" olarak tanımlayan Mesut Yılmaz. "Cum-
huriyet tarihimizde daha bu kadar zayıf bir hü-
kumet, bu kadar güvenilmez bir Başbakan gel-
memiştir. Başbakan'ın hiçbir sözünün değeri
yoktur. Bugün terdiği sözü yann inkar edebil-
mekte, dün aldığı karan bugün değişn'rebilmek-
tedir" dedi. Başbakan Çiller'in ekonomiyi çı-
kmaza soktuğunu öne süren ANAP lideri. bu-
gün yapılmaya çalışılan ekonomik düzenleme-
lerin sorunun halka yansımasını seçim sonrası-
na ertelemek için yapıldığını söyledi