Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22SUBAT1994SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 13
ŞIRKETLERDEN
AL YALTOl?-
RİZMsey-
anat acentesinin davetlişi
olarak İstanbul'a gelen İsrail
tur operatörlerine lstanbul
tülton Oteli'nde Turizm
Bakanı Abdülkadir Ateş'in
de bulunduğu bir
multiyizyon Türkiye fılmi
gösterildı.
— I BLİNK
Bilgisayar 1994
yılıitibarıylayeni
birpazarlama
raaliyetine başlad). Sekiz hafta
Doyunca sürecek, 60 il ve
Jçede, loplam 13 bin kilometre
yol katederek
gerçekleştirilecek Link ve Link
Windows ûrûnleri tanıtım
seminerleriyle tüm bilgisayar
tullanıcılanna ulaşüması
planlanılıyor.
•LOCKHE
lEDAnonim
Şirketi'nin 1993
yılıkan422
milyon dolar
olarak açıklandı. 1992"ye
oranla yüzde 23 oranında
aruş gerçekleştirmiş oldu.
•ANADOLUSigorta, 1993
yılında hayat ve sağlık dışı
sigortalannda 1.591 milyar
lıralık prim üretimi
gerçekleştirdi.
< BACER in
' A AcerPak ve
A AcerFaxF-26
^m isimli iki ürûnü
"yılın
üriinü"seçildi.
• TEMSATermomekanik
AŞ şirkeilergrubuna bağlı
Temsa Otomotiv, Mitsubishi
yetkili satıcılan toplantısı
Sabancı Center'da
gerçekleştirildi.
• roM1993yıb
içinde
Türkiye'de
çeşitli resmi
kuruluşlara 45 adet
bilgisayar bağışladı.
• DEVAHolding'in ödenmiş
sermayesinin 56 milyar liradan
168 milyar liraya çıkartılması
işlemlerine şirket merkezi ve
Garanti Bankası şubelennde
devam edıüyor.
Türk telekomünikasyon hizmetlerine talip olan İngilizler, önce tahvüleri elde etme peşinde
PTTııiııTsindetehlikelipazarfak• British Telecomyetkilileri, 2.5 milyar dolarbk anlaşma için
Ankara'ya geldi ve PTT Genel MüdürlüğiTnde pazarbklar başladı.
Protokol henüzimzalanmadı.
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Baş-
bakan Tansu Çiller, Bakanlar Kurulu'nca
hazırlanan tasan yasalaşmadan, PTT'nin
"T"si olarak adlandınlan telekomünikas-
yon hizmetlerini, uluslararası piyasalarda
satışa çıkardı. Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşarhğfnı devreye sokan Çiller, Tnin
yüzde 15'ine denlc gelen yaklaşık 2.5 mil-
yar dolarhk bölümünün, dış borsalarda
hisse senedine dönüşebilir tahvil olarak
satılmasını istedi. "British TetecooTun,
Ankara'da halen PTT Genel Müdürlüğü
ile pazarbğı sürdürdüğü, ancak henüz bir
protokol imzalanmadığı öğrenildi. ' T
tahvillerinin, hisse senedine dönüştürü-
lememesi durumunda, işleme konu olan
paylann tümüyle British Telecom'a devre-
dilmesi. pazarlığm temelini oluşturuyor.
Hazine, British Telecom'a, PTTnin T-
sinin yüzde 15'ine denk gelen 2.5 milyar
dolarlık bolümünü, ileride hisse senedine
dönüşebilecek tahvil karşılığında satıla-
cağını. bu işlem için aracı olmasını önerdi.
British Telecom da, tahvillerin uluslara-
rası piyasalarda satışını garanti edebilece-
ğini bildirdi. Bunun üzerine British Tele-
com yetkilileri, Ankara'ya gelerek, PTT
Genel Müdürlüğü yetkilileri ile pazarlı-
klara başladılar. ' T için çıkanlan tahviDe-
rin. hisse senedine dönüştûrülememesi du-
rumunda, işleme konu olan paylann ta-
mamen British Telecom'a devredilmesi,
pazarlığm temelini oluşturuyor.
PTT Genel Müdürlüğü ile British Te-
lecom arasında Ankara'da halen sürmek-
te olan görüşmelerde bir protokol imza-
lanması için caba gösterildiği, ancak he-
nüz kesin bir uzlaşmaya vanlamadığı öğ-
renildi.
SHP'nin bilgisi yok
PTT'nin Tsinin uluslararası tekellere
devredilmesi tehlikesini içeren bu girişim-
den koalisyonun SHP kanadının bilgi sa-
hibi olmadığı bildirildi. SHP'li Devlet Ba-
kanı ErmanŞahin. konuya ilişkin Cumhu-
riyet'in sorusu üzerine, "Sataşla ilgili bir
bilginı yok, topiantılanmızda böyle bir şey
gündetne gelmedi" diye konuştu.
British Telecom yetkilileri ile dün de pa-
zarhk görüşmelerini sürdüren PTT Genel
Müdürlüğü'nden sorumlu Ulaştırma Ba-
kanı Mehmet Köstepen de konuyla ılgisi
olmadığını ifade etti. Köstepen, şunlan
söyledi:
"Bizim ilgimiz yok. Biz, özdkştirme ile
Ogfli yasayı hazırladık. öteki konuyla
Kamu Ortaklığı İdaresi ilgUeniyor. Nasd
bir prosedür izlendiği konusunda bir bilgtm
yok."
Çalışandeğil, parası olankazanıyor
ANKARA (ANKA) - Hazine
ve bankalann uygulamaya
başladığı yiiksek faizler, eme-
ğiyle geçinen ve vergisini öde-
yenleri "isyan ettirecek" nokta-
ya getirdi. Devlet, borç aldığt
22 milyon liraya bir asgari üc-
retlinin, 37 milyon liraya lise
mezunu bir memurun, 150 mil-
yon liraya ise bir doktorun ma-
aşı kadar para ödemeye baş-
ladı.
Çalışmadan kazanç
Yükselen faizler, üretmeden
ve çalışmadan para kazanmayı
cazip hale getirirken, emeğin fi-
yatı olan ücreti ayaklar alüna
aldı ve zaten bozuk olan gelir
dağılımının altüst olmasına yol
açu.
Hazine, halka arzettiği altı ay
vadeli bonolar için her ay net
yüzde 7, üç ay ve bir yıl vadeli
bono ve tahvil için de üç ayda
bir yüzde 22.5 faiz ödeyecek.
Buna göre, basit bir hesapla 41
milyon lıra birikimi olan bir
kişi. bu parasını Hazine'ye altı
aylığına borç verirse ayda 2 mil-
von 870 bin lira bir net faiz geli-
• Devlete22
milyon lira
borç veren bir
kişi her ay bir
asgari ücretli
kadar
kazanabiliyor.
Devlet, 41
milyon lira
borca lise
mezunu bir
memurun,
150 milyon
lira borca ise
bir doktorun
maaşı
kadar para
ödüyor.
TASARRUF
150
milyon
TL
AYLIKFAİZ
GETİRİSİ
Asgari
ücretlinin
aylığı
Lise
mezunu
memur
maaşı
Doktor
maaşı
•Artan
faizler,
Türkiye'de
zaten
bozuk olan
gelir
dağılımını
altüst etti.
Devlet,
ücretliden
ve
üretenden
topladığı
vergiyi hiç
vergi
almadan
faizciye
aktanyor.
ri elde edecek, üstelik devlete memuruna 2 milyon 870 bin
hiç vergi ödemeyecek. Devlet lira maaş ödüyor.
halen 13'üncüderecenin3'üncü . Devletin 22 milyon lira borç
kademesindeki lise mezunu bir için ödeyeceği aylık faiz ise bir
asgan ücretlinin eline geçen net
bir milyon 560 bin liraya denk
düşüyor.
Kamuda çalışan birinci dere-
cenin dördüncü kademesindeki
bir doktorun maaşı ise 147 mil-
yon lirahk borç için ödenen fai-
ze eşitlendi. Devlet 147 milyon
lira için ayda 10 milyon 290 bin
lira, birinci derecenin dördüncü
kademesindeki bir doktora ise
10 milyon 277 bin lira maaş ve-
riyor. Bu hesap, şantiyede
çalıştınlan aynı derece ve kade-
medeki bir mühendis için de ge-
çerli.
Vergisiz doktor maaşı
Bir başka deyişle 147 milyon
lirahk bir birikimi olan, bunu
ayda bir faiz ödemeli altı aylık
Hazine bonosuna ya da üç
ayda bir faiz ödemeli bono ve
tahvile yatıran bir kişi hiç çah-
şmadan bir doktor kadar para
kazanabilme olanağına sahip
bulunuyor.
Bu ölçüdeki yüksek faiz geli-
rinden vergi de alınmıyor. Dev-
let. ücretlilerden ve üretenler-
den topladığı vergileri, faiz ola-
rak hiç vergi almadan faizciye
aktanyor, bu gelişme zaten bo-
zuk olan gelir dağılımını daha
da bozuyor.
Peşîn parası olana
otomobil 'şimdi' ucuz!
• Sezon başında üreticifirmayataahhütettikleri
satışları gerçekleştiremeyen bayiler, "fiyat
kırarak" hedefleri yakalamaya çalışıyorlar.
OTOMOBİLİNİZİN DEĞERİ (MİLYON TL)
YERLİ
Serçe
Ştfm
Do$an
Kartal
T«mpraSX
TempraSX-A
TempraSX-AK
Renault12TXToros
RenauttSpmg
nenau»Broadway
RenauHFlash
ReraukManager
RenauBConcofde
ForiTaunus16
FordTaunusiO
OpelVectra1.8
OpelVectre2.0
1 »
67-75
87-87
96-VE
91-96
95-104
100-110
113-125
82-68
93-105
1990
7M0
96-105
107-112
95-110
100-110
110-120
123-134
152-162
190-210
86-94
114-122
»91
74«
102-110
115-127
110-120
135-147
140-150
155-170
104-114
105-113
115-126
130-144
172-185
215-240
90-100
122-130
205-220
250-260
ISS2
80-90
106-120
123-135
120-130
145-158
160-170
170-185
117-129
115-125
128-138
148-160
185-195
253-265
115-125
132-145
220-240
270-285
19(3
85-95
120-132
155-167
163-172
165-175
180-190
210-225
130-142
121-130
138-150
175-185
200-215
285-300
125-145
150-164
250-265
295-320
DKfli.
1226
1608
2096
2264
2250
2817
3134
1626
1699
1995
256
317İ
4116
2199
2565
3357
3905
1989
64-74
115-130
138-153
75«
255-280
330-365
36W15
445495
300-345
360415
1990
63-77
72-84
155-165
170-185
140-155
200-210
155-176
210-220
160-180
82-88
275-300
400-450
385-445
510575
360-385
450-500
130-145
165-180
ladaSamara
LadaNiva
NıssanSunny
NssanNXCoupe
Mazda323Sedan
MazdafflBSedan
Mazda323Ha1c
Mazda626Hat.
VolksmagenGolf
StodaFavOfit
BMYV316İ
BMW52&
Mercedes190E
Merc«Jes200E
Merce*s190D
Merc8des200D
FatTipo
HondaûvıcSedan
HondaCıvıcHafc
CitroenBX15TGE
Peugeot205Gfi
SuzukıSwıftGS
SuzukıVitara
HyundaıElanfra
ToyoBACorcHlaGL
ToyoteCororaH.
NOT: Cennet Açık Oto Pazan'nda oluşan fiyatlardır.
155-168
-
125-135
195-235
-
155-165
1991
7 4 *
84-92
175-190
180-200
160-183
215-230
185-205
225-240
180-205
88-94
345-375
500-560
445-511
56M20
385430
490-530
150-160
190-205
175-190
175-180
150-155
140-150
230-250
165-180
200-215
120-135
1992
8M0
92-100
200-220
220-250
185-205
280-310
205-225
315-360
205-260
9098
375425
565-625
515-555
650-730
430470
530-610
165-180
215-225
230-240
185-192
165-175
155-175
305-330
190-205
225-245
150-170
1993
87-96
105-118
220-250
270-320
205-225
345-365
230-250
380-395
260-290
100-115
430-565
660-710
55&Ö0
81M80
480-580
635-715
180-190
225-245
255-270
197-213
180-185
205-210
310-340
225-240
240-260
185-215
OKm.
1333
1436
3719
4375
3189
5105
3658
5386
4921
1555
7334
1135
1100
1310
1100
1310
2236
3195
3475
2493
2818
2875
487i
392
4004
235-255
Ikincl el otomobilpiyasası bu hafta haraketlendi. 0 km
otomobillere gelen zamlar, ototnobil almak isteyenleri ikinci
ele yöneltti. Bununla beraberyaklaşan Kurban Bayramı
öncesi hareketlilik başladı. Ancak esas büyük istemin Kurban
Bayramı 'nda gelmesi bekleniyor. İkinci el otomobil
piyasasında en büyük istek 1Oyaş üstü otomobillere geliyor.
Hükümetin 1Oyaş altı otomobillerden aldığı vergiyi yüzde
yüze varan oranlarda yükseltmesi ile vergiden muafolan 10
yaş üstüne istek var. Herzaman olduğu gibi en çok istem yine
yerli otomobillere ve özellikle Tofaş 'ın Doğan ve Şahin 'lerine
oldu. Bunlarla beraber martayı başında yerli otomobillere
gelmesibeklenen zamlar, az da olsa istemin canlanmasını
sağladı.
K ara çarşamba ile birlikte başlayan krizden
ilketkilenen sektör, otomotiv oldu. Para
krizi, otomobil almak isteyenleri vurdu.
Devalüasyon sonrası otomobil fiyatları ve
otomobil kredilerinin faizleri yükseldi Buna
karşın otomobili yatırım amacıyla alanlar için
alternatif yatırım araçlarının getirileri artti. Bir de
ocakayı içinde yapılan vergi zamları eklenince
otomobil almak isteyenlerin hevesleri
kursaklarında kaldı
Para maliyetınin böylesine yükseldiği bir
ortamda otomobil alırken, banka kredisi
kullanmanınhiçbiravantajıkalmadı Buyüzden
otomobil tüketicisinin profifi yine "peşin
alanlara" dönüşüyor.
Peşin para ile otomobil alacak ekonomik güce
sahip olanlar, önemli bir fiyat avantajı da
yaşamaya başladılar. Sezon başında üretici
firmaya taahhüt ettikleri satışları
gerçekleştiremeyen bayiler, "fiyat kırarak"
hedefleri yakalamaya
çalışıyorlar. Büyük
indirimler yapmak
zorunda kalan bayiler,
neredeyse fabrikadan
aldıkları fiyata otomobilleri
elden çıkarmaya
uğraşıyorlar
Bunun ardından otomobil
satışlarındaki ürkütücü
düşüşün, üretici firmaları
da "fiyatları yeniden
düşünmeye" zorlaması
beklenebilir. Üreticilerin
bu zorunluluk karşısında,
maliyetlerin elverdiği
ölçüde fiyat indirimine
gitmesinin bile bugünkü
koşullarda çok uzak bir
ihtimal olmadığı
görülüyor.
özellikle son iki yıldır
otomobil almak
isteyenlerin en yoğun
biçimde başvurdukları yöntem olan otomobil
kredilerinin aylıkfaizleri neredeyse yüzde
10'lara varmış durumda. örneğin Pamukbank
yüzde6.9olan otomobil kredi faizini yüzde
8.75e yükseltti. Diğer banakalarında kredi
faizlerindeki artış ortalama yüzde 2 civarlarında.
Bu durum, talebin büyük ölçüde azalmasına yol
açtı.
Otomobil üreticileri, bu dönemde satışları
arttırmak için yeni finansman modeli arayışına
girdiler. Renault, Emlak Bankası ile
gerçekleştirdiği destek kampanyası ile talebi
yeniden canlandırmaya çalışıyor. Ancak
faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda
kimse de parasını otomobile yatırmak istemiyor.
Çünkü otomobil almak isteyenler için
Türkiye'nin bugünkü ekonomik kosullarında
daha cazip yatırım alternatifleri var.
Türkiye'de satılan otomobillerin yaklaşık üçte
ikilik kısmının yatırım amaçlı alındığı
düşünülürse bu sonuç pek de şaşırtıcı değil.
Türkiye'de otomobil almak isteyenlerin
üzerinde bir de ağır vergi yükü var. Bu yük
yüzde 50 civarında. Bu yüksek vergi oranlan
satışların duşmesınde bir başka önemli etken
oluyor.
Sifctoriin dupumıı
Otomobil üreticileri, krize karşı koymak
amacıyla vardiya azaltmaktan işçi çıkarımına
kadar hertürlü yöntemi deniyorlar. Amaç,
düşen satışlar karşısında sabit kalan işçilik
maliyetlerinden kısıntı yapmak. Ancak sektörün
esas kurtuluşu talebin tekrar artması ile
mümkün olabilecek gibi gözüküyor.
Türkiye'de 28 kişiye bir otomobil düşüyor.
Ekonomik yapı itibariyle Avrupa Birliği içinde
bize en yakın ülke olan Yunanistanda ise 6
kişiye bir otomobil
düşüyor. işte bu doymamış
talep, otomoil kredileri ile
de körüklenince Türk
otomobil sektörü, geçen
sene tüm Avrupa otomobil
sektörü gerilerken altın bir
yıl yaşadı.
Satıştap
Şu anda binek otomobil
satışları yaklaşık yüzde 50,
ticari araç satışları da
yaklaşık yüzde 60 düştü.
Türkiye'nin en çok otomobil
satan üreticisi Tofaş şubat
ayının ilkonbeş gününde
yaklaşık 5 bin adet otomobil
satö. Ay sonusatış
rakamınıniseiObin
dolaylarındaolması
bekleniyor. Geçen yılın
şubatındabu rakam 17 bin
adetti. Renault'un bu ayın ilk onbeş günlük
periyodundaki satış rakam14 bin dolaylannda.
Geçen sene tüm ay için bu rakam 10 bin idi.
Krizin atlatılması ve hükümetin bunu sağlamak
için alacağı önlemlerin ardından piyasada
talebin yeniden yükselmesi kaçınılmaz. Bu
durumda satışların düşük olduğu dönemde
sağlanan fiyat avantajları, taleple birlikte fiyatlar
artınca daha belirgin hissedilecek. Bu durumda
uygun fiyatla otomobil alanların karlı çıkma
ihtimali bulunuyor.
Hükümetin, daha fazla oranda işçi çıkarımına
yol açacak önlemlerin uygulamaya konulmasını
önleyecektedbirlere başvuracağı düşünülüyor.
Sektör ana sanayinde 30 bin, yan sanayinde de
150 bin kişi çalışıyor. Bunun sonucu olarak
hükümetin önümüzdeki günlerde sektörü
rahatlatacakbazıkararlaralmasıda mümkün
gözüküyor. •
VİTRİN
Lassa'dan yeni lastik
L assa Grand Slam serisine 185/65 R1486T'yi ekledi. Yeni lastik
190 km/saat'lik hızda sürekli kullanımı dayanacak yapıda
üretildi. Yeni lastik esnekyanakyapısı sayesinde her türlü yol
durumunda temas imkanı sağlıyor. Sağlam blok desenleri ilede
bozuk yol şartlarına dayanacak şekıldetasarlanmış. Yeni lastik, özel
taban deseni ile ıslak ve kuru iyi bir yol tutuş sağlıyor. Grand Slam
serisinin yeni ürünü Tofaş/Doğan, Alfa Romeo, Cıtroen, Oacia, Ford,
Honda, Isuzu, Lada. Mitsubishi, Mazdaotomobillerinde
kullanılabiliyor. •
PETKIM
Çanakkale
fabrikasını
saüyor
ANKARA (Cumhurivet Bü-
rosa) - Hükümetin özelteştirme
calışmalannı sürdürdüğü PET-
KİM Holding, Çanakkale'deki
fabrikasını satışa çıkardı.
PEÎKİM Holding'den yapı-
lan duyuruda, Çanakkale'deki
Plastik İşleme Fabrikası'nın tek-
lif almak ve görüşmeler yapmak
suretiyle satılacağı bildirildi.
Fabrikarun 11 bin 550 metrekare
alan üzerine kurulduğu, 2 bin 500
metrekarelik kapab alanı bulun-
duğu ve yıllık 6 bin 200 ton plas-
tik işleme kapasıtesine sahip ol-
duğu belirtildi. Fabrikanın
satışının; arsası, makineleri, bina-
lan ve mevcut işletme malzemesi
ve yedek parça stoklanyla bütün
halinde yapılacağı. ancak mal
varlığının aümına yöneük değişik
tekliflerin de değerlendirileceği
kaydedildi.
PETKtM Holding tarafından
yapılan duyuruda. fabrikanın her
türlü borç ve alacaklanndan
anndınlmış olarak satışa
çıkanldığı viargulandı ve satış ta-
rihine kadar personelle ilgili hak
ve alacaklann PETKtM'e ait
olacağı bildirildi.
İŞÇtNtV EVRENENDEN
ŞÜKKAN KETENCİ
Oyumuzu Kime V
Çalışanlar, işçiler, dar gelirliler, geçmişten çok farklı duy-
gular içinde bir seçim ortamına girdiler. İlk kez insanlar çok
yaygin bir biçimde oylannı hangi partj ve adaya verecekleri-
nin çok ciddi bir arayışı ve tartışması içindeler.
Hep olduğu üzere yerel seçim bir genel seçim havasına
büründü. Oyların belediye başkanını seçmekten öte, siyasi
partjlerin gidişine not verme anlamı olacak.
Cumhuriyei laiklik tehdit altında. Ekonomi batakta. Çalı-
şanlar, kendi yaşamlarını tehdit eden olumsuz gidişi durdu-
racak siyasal gelişmeye kapı açmak, oylarını doğru kullan-
mak istiyorlar. 1984 sonrası seçimlerde 12 Eylül düzeninden
kurtulma, insan hakları, demokrasi arayışları vard;. Ücretli-
leri, yoksul halk yığınlarını, işçileri ezen uygulamaları nede-
niyle ANAP iktidarlarına karşı sendikaların tavır almaları,
seçim kampanyaları düzenlemelen doğaldı.
12 Eylül düzeninden kurtulma, gerçek demokrasiye geçiş,
insan hakları, sosyal devlet vaatleri ile seçim kampanya-
larını yürüten, birisi sosyal demokrasiye, digeri liberalizme
dayanan, SHP ve DYP ağırlıklı, çalışanların, işçilerin oylan
ile iktidar ortaklığını oluşturmaya yetecek oylan aldılar. An-
cak iktidar uygulamalarında demokrasi, insan hakları öz-
lemlerine beklenen yanıtı veremediler. Beklentilerine yanıt
alamamış, ağır düş kırıklıklarına uğramış kitleler bir yandan
bu tepkilerini dile getirmek istiyor, diğer yandan tepki oylan
ile daha da kötüsüne katkıda bulunma olasılığının kaygısını
yaşıyorlar.
Çalışan kitleler için en önemli sorun, solda, demokrasi-
laiklik- sosyal devlet ilkeleri çizgisinde kitleleri kucaklayacak
bir siyasal partinin olmayışı. Çalışanlar tepki oylarının, bölü-
necek oylarının, kendilerine en çok zarar verebilecek partile-
re yaramasının kaygısını taşıyorlar. Bu dağılmışlığın Refah
ve ANAP'ı güçlendirmesinin önlemini nasıl alabileceklerini
bttemiyorlar. Çalışanlar arasında Ecevit'e, ÇHP'ye verilecek
oyların sonunda karşı tarafa yaraması korkusu var.
Türkiye, 12 Eylüllerle demokrasisinin kesilmesi, gerçek
demokrasinin yerleşememesinin çok sancılı bir sürecini
yaşıyor. ihtilallerle kapatılan siyasi partilerin yerine kurulan
devamlarında, bir yandan sancılı bölünmeler, diğer yandan
kalite erozyonu yaşanıyor. Toplum bir yandan siyaset ve si-
yasetçisiz olamayacağını bilincinde, diğer yandan siyaset-
çiye gerçek bir güvensizlik içinde. Siyasetçı ile yalancılık ve
çıkarcılık, yolsuzluk, rüşvet kavramları nerede ise özdeşleş-
miş konumda. En önemlisi katılımcı demokrasinin çark-
larının işlememesi, çoğunluğun iradesi ile iyinin kötüyü ele-
yememesi.
Siyasi partiler ve politikacılar üzerinde sadece çıkar odak-
larının etkinliği, ağırlığının duyulabilmesi. Bakınız bir seçim
döneminde dahi, Başbakan Tansu Çiller'i sadece büyük pat-
ronların tepkisi, eleştirileri etkıliyor. Çiller büyük tavizlerle
büyük patronların, medyanın tepkisinden kurtulmaya çalışı-
yor. TİISİAD, Odalar Birliği toplantılarında büyük patronlara
hesap verip gönlünü almaya çalışıyor. Türk- iş'in benzer gö-
rüşme girişimine bir türlü yanıt gelmiyor.
Şüphesiz seçimlere daha yakın önümüzdeki günlerde,
danışmanlarının önerileri üzerine, görüntüyü kurtarmak
üzere Türk-İş'e de gidebilir. İşçiler üzerinde kulağa hoş gele-
bilecek sözler de söyleyebilir. Ancak Türk-lş'in, sendika-
ların, işçilerin Çiller için düşündürucü, caydırıcı bir güç ol-
madıkları ortada. Belki de demokrasimiz için, çalışanlar, iş-
çiler için en büyük sorun, sivil toplum örgütlenmelerinin, de-
mokratik örgütler ve sendikaların, siyasi partiler üzerinde bir
ağırlıklarının, etkinliklerinin kalmamışolması. Dahadoğrusu
söz konusu örgütlerin en az siyasi partiler, onlardan da daha
ağır olarak yıpranmış, kimliklerini yitirmiş konumda bulun-
ması
Türk-İş şimdi başkanlar kurulunu toplayıp seçimler üzerin-
de bir karar alsa, ".. partiye oyumuz var,.. partiye oy yok"
dese. Kaç işçi Türk-İş yöneticilerine güvenip, inanıp oyunu
kullanacak? Onlara yönelik güven bunalımı, belki de çok
yıpranmış siyasetçilere olan güven bunalımından da ağır.
Tablo böyle olunca, seçim ortamında dahi sendikal hare-
keti umursamayan bir iktidar uygulaması gündeme gelebili-
yor. örneğin işçiye yıllardır vaat edilmiş işsizlik sigortası,
özelleştirilecek KIT'lerden işten atılacaklar için bir sus payı-
na dönüştürülebiliyor. Aylardır beklenen, memurun sendika
hakkı ile ilgili yasa tasarısı Bakanlar Kurulu'ndan bir türlü
geçmiyor. O da yetmiyor. Çalışma Bakanlığı yok sayılarak,
sadece sendikal haklar için hazırlanmış yasa taslağı da bir
yana atılarak, alt komisyonda, kamu işveren sendika yöneti-
cilerinin hazırladıkları bir başka hilkat garibesi taslak hazı-
rlanabiliyor. Memurasendikalaşma hakkı değil, sendikalaş-
masını yasaklar çemberine alacak bir yasa taslağı ortaya
çıkıyor.
Ya da Başbakan Çiller, esnafa verilen kredi ile esnafın işçi
çalıştırmasına olanak sağlanacağı ve işsizliğe çözüm üreti-
lebileceği türünden garabet görüşler ortaya atabiliyor. İşçi-
nin hakkının esnafa kredi verilerek sağlanacağı tezine karşı
bir tek ciddi protesto, Türk Harb-iş başkanından gelen basın
açıklaması oluyor. Başbakanın işçileri, ücretlileri hedef alan
politikalanna karşı sendikacılar yerlerinde oturuyor. Sendi-
kacılar öylesine yaşamsal sorunlarda yerlerinde oturuyorlar
ki insanın işçiyi, sorunlarını seçim döneminde dahi öne alma
gereğini duymayan politikacının aldırmazlığına şaşmaması
gerekiyor. Her şey birbiri ile bağlantılı. "Tencere yuvar-
lanmış, kapağını bulmuş" atasozüne uygun gelişiyor.
C R A N S - M O N T A N A
BÜKREŞTE FORUM
21-24 Islisan 1994
Romanya Hukumetı hımayesınde
ROM A N I A
G
e\eceğm
* Daha evvskjen en yttoek Mvyatanto kışısel temastar kurmak jartıyta, boylan ne
kadar ofcırsa olsurı, jifkotier bu yâni Dazarlara gırebıiır Bunu her sene daha da fazla
olerak Crara-Moniana Poram'unda jönjyoruz"
Jean Paul Caneron
Crans-Montana Forum başKanı
Işadamları için...
Bûkreş konferansı, pazarları az tanmmış ve aynı zamanda çok çekici olan Merkez ve
ctoğu Avrupa, Orta Asya, Arap ve Güney Akdeniz devletleri'ni bir araya getirmektedir.
PoMfca davetlıler
Oevlet Cumhurba^kanları, BaşbaKanlar, Ekonomi Bakanlan. Bakanlar, Meftez Banka
Bajkanlan, Yüksek memurlar ve Uzmanlar. Bükreşle 50 ûlke ve ÇOK sayıda kurvıluf
tamsıl edilecektır.
Ekonomk ıştrakçılar
Karar alan kışıler, Başkanlar, Yönetim heyetten, balı ûkelennclen ış adamlan - davetti
û*wienn is heyetten.
Orpnal b» kavram
K«tıtanlann sınırlı mıktarda olması, ış adamlarınm kendı aralarında ve polıtıka
adamtarryla en yüksek sevryelerde kışısel ve resmı oimayan temaslarda öulunmasını
sa01amaktadır.
Karşılasmaları kolayiaştırmak amacıyla ufak komıteter jeklmde toplantılar ve yuvarlak
masaJar tertıplenmiftır.
Baslıca gaye
Tcari, sanayı ve malı anlaşmalara ve joint vanture s6zleşmelerine varabilmek ıçın
potitik ve ekonomik ıştırakçılar arasında kışısel ve drekt temaslar kurmak.
BİLGİ ALMAK VE YAZILMAK
CRANS-MONTANA
FORUM INBUCHAREST
Fondation du Forum Universaie
3. Cours-de-Rive
1204Geneva(Switzerland)
Tel. 41-22-310.93.95
Fax 41-22-310.99.05
Telex 425 052 FOND-CH