Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 10 KASIM1993 ÇARŞAMBA
KULTUR
Prof. Ioanna Kuçuradi, Dünya Felsefe Kurumlan Federasyonu'nun Moskova'daki kongresini değerlendirdi
însanlığayenifelsefe perspektifleri...ARSLAN KAYNARDAĞ
Dûnya Felsefe Kurumlan Federasyo-
nu'nun 19. kongresi bu yıl Moskova'da
toplandı. Hacettepe Üniversitesi Felsefe
Profesörü Ioanna Kuçuradi adı geçen fe-
derasyonun genel sekreteri olarak kong-
reyi dûzenleyenlerin başında yer aldı. 22
ağustosta başlayan ve bir hafta süren
kongrede çok şey gördü, oturumlara
kauldı.
PTofesör Kuçuradi ıle kongre konu-
sunda söyleşi yapmak ıstedirn, kabul et-
mek nezaketini gösterdi. Sorulanmı ve
yarutlannı aşağıda okuyacaksınız.
•Federasyon'un beş yıl önce yapılan
Brighton kongresinden döndüğünde de se-
nmle bir sovleşi vapmışhm. Şimdi de
Moskova kongresinden gelivorsun. Izle-
nknlerin taze, her hakie bize söyleyecek
şeylerin vardır. tlk sorum şu olacak: Bu
kongrede üzerinde durulması istenen ge-
nei koounun ne olduğunu söyler misin?
Genel konu bu kez. "Bir dönemeçte
olan insanlık hakkında felsefi perspektif-
kr" idı. Buna, federasyon yönetım kuru-
lu 1989'da karar verdı. O sıralarda,
Doğu Avnıpa ülkelennde "beklenme-
yen" değişmeler başlamışu. Birtakım
kimseler belirsiz bir gelecek karşısında
geçmişle hesaplaşmaya girişıyordu. Bız
de Ankara'da toplanan yönetim kuru-
lunda bu durumu göz önünde tuttuk ve
yukanda sözünü ettığım konunun üze-
rinde durulmasını istedik.
• Buradaki "döoemeç" sözcüğü he-
men ilgi çekiyor. Bu sözcûkle tam ne de-
mek istenfldiğini biraz açıklar mısın?
Yönetim kurulu toplantısındaki tartı-
şmalan hatırhyorum. Bu sözcûkle, in-
sanbğın yeni ve çok değişik olması bekle-
nen bir döneme gireceğı düşüncesi dile
getirilmek isteniyordu. Ne var ki. umut-
la bakılan bu "yeni" dönemin ne olacağı
bcürsizdi. İnsanlık, çok olumlu bir yöne
gjdebileceği gibi, bir karanlık çağa da sü-
rûklenebilirdj. Bu da bir bütün olarak
insanbğa önerilecek amaçlara bağhydı.
Bir yanda umutlar ve idealler. öte yanda
gerçeklik var. Bu bağlamda insanlığa
yeni felsefe perspektifleri önerilmesinin
yararlı olacağı düşünüldü.
• "Felsefe perspektifleri" kavramını
da biraz açsak. "PerspeknT' de>imi baş-
ka sözcüklerie nasıl dile getirilebilir?
"Perspektir' sözcüğü Türkçe'de
"bakış aç»i" denilerek karşılanıyor; ama
böyle denıbrse bundan çok kez "öznd
yaklaşımlar" anlaşıhr. Sanınm bu bağ-
lamda "felsefi perspektifler"den, bir şeye
"feJsefî defer bilgisnle bakma"yı anla-
mak daha uygun olur. Kongreden bek-
lenen, şu anda insanhğa. felsefi değer bil-
gisıyle bakınca neler görebileceğini orta-
ya koymak, dolayısıyla bu belirsiz gele-
cek karşısında, dünya füozoflannın geti-
rebileceği bazı önerileri tartışmaya sun-
makü.
•Kongre dolayısıyla ne gibi seminer,
sempozyum. panel. kollokyum ya da baş-
ka toplanülar > apüdı? Bunlar nasıl düzen-
knyor?
Genelhkle altı gün süren dünya felsefe
kongrelerinde. acılış ve kapanış oturum-
lan dışında, dört genel oturum. üç kol-
lokyum, iki sempozyum yapılıyor. da-
vetli konuşmacılar bildiri sunuyor. Bun-
lardan başka felsefenin çeşitlı alanlan ve
sorunlanyla ilgili 35-40 seksıyon bebrle-
niyor. Herkese açık olan bu seksiyonlar-
da bıldiriler sunuluyor. Bunlar önceden
gönderibp de sunulması kabul edılen bil-
dirilerdir. Filozoflar. felsefecıler. kural
ve koşullara uyarak yuvarlak masalar
düzenleyebilıyor. Bazı tezlerin ileri sürü-
lûp savunulduğu, tartışıldığı oturumlar
da yapılabibyor.
•Bu kez hangi konular konuşulup
tartışıldı?
Açıbş oturumunda Gorbaçov'un da
bir konuşma yaptığı Moskova Kongre-
si'nin dört genel oturumunun başbklan
ve konuşmacıları şunlardı: 1)) Fefeefe ve
Gekceğin İmgesi. Bu konuda Rusya'dan
V.S. Stropin, Amerika'dan R.Rorty, Ja-
ponya'dan Takeichi konuştu. 2) Tekno-
lopk Gelişmenin kaderi; tlerlemenin Be-
deti. Bu konuda Almanya'dan H.Lenk,
Kanada'dan M.Bunge ve Ispanya'dan
M.A. Kuantanila konuştu. 3) Çağdaş
Humanism: İdealler ve Gerçeklik. Bu
konuda Meksika'dan L.Viller, Rusya'-
dan Lektorsky, Belçika'dan J.Ladriere
konuştu 4) Yeni Düşünce Yollan: Gele-
oekler ve Yenileşnıefer. Bu konuda da
Senegal'den A.Ndioye, Amerika'dan
Hao Vang, ltalya'dan E.Berti konuştu.
Sempozyumlann konulan "Şiddetsiz-
Hk Fefeefesi" ve "Felsefenin Evrenselli-
ğiaden Ne AnlaşüabiHrr idı Kollok-
yumlarda ıse "Insan ve Doğa". "Skeptik-
Bk \e Anlama", "Rus Felsefesinde fnsan
Türünün Birliği Sonınu" ele alındı.
Kongrede 34 seksiyon yer abyordu.
Felsefenin çeşitli alanlan ve dönemleri
dışında ele abnan özel konular da vardı.
Bunlann arasında şu konulan sayabili-
rim: "Bioetik", "Çeşitli Rasyonellik Mo-
deüeri", "Kişüik ve Yabancılaşma",
"Kadınlar ve Felsefe", "Ekoloji ve Yeryü-
zünde Hayatuı GeleceğT...
•İnsan Haklan. özgürlük. etik, eğitim
gibi konular üzerinde durubnadı mı?
"İnsan haklan ve etik" başlıklı iki sek-
siyon vardı. Bu seksiyonlarda çok sayıda
bÖdıri sunuldu. Etiİde ilgili birçok yu-
varlak masa yapıldı. Bir yuvarlak ma-
Felsefede göze çarpan en beürgin değtşakliğin 'Etik'e karşı artan ilgi olduğunu' beKrtiyor Prof.Ioanna Kuçuradi.
sanın konusu da "Felsefe ve Özgürlük"
idı. Felsefe eğitimi konusunda sevindiri-
ci bir olay oldu. onu özellikle anlatmak
isterim: Dünya felsefe kongreleri do-
layısıyla her beş yüda bir, Uluslararası
Felsefe Kuruluşlan Federasyonu'nun
genel kurulu da toplanıyor. Bu yıl. genel
kurul sırasında, aralannda H.G. Gada-
mer, Edgar Morin. tlya Prigogme ve
Paul Ricoeur'ün de bulunduğu bir grup
fılozof Latafından kaleme abnan, aynı
zamandabütün dünya ülkelerinin parla-
mentolanyla hükümetkrine seslenen bir
çağn metni başkanbk divanına sunuldu.
Federasyonca da
benimsenmesi is-
tenen bu çağnda
dünvada olupbı-
tenlerin tarihsel
bağlantılannı git-
tıkçe daha az
sayıda ınsantn
kav rayabildiğıne
dikkat çekiliyor-
du ve bu olgu.
birçok ülkelerde-
kı okullarda fel-
sefenin az oku-
tulmasma ya da
hıç okutulmama-
sına bağlanıyor-
du. Humanitas
(insanlık) terimi-
nın "bütün in-
sanlık'1
anlamını
kazanmakta ol-
duğu çağımızda,
felsefe eğitimı ve
öğretiminin öne-
mı ve gereküliği
belirtıbyordu.
Genel kurul bu
çağnyı, yapılan
felsefe öğretimi-
nin nitetiğine dik-
kat edilmesi ge-
rektiğine de işaret
ederek benimse-
dı.
Sözünü ettiğim
çağn metnini,
senden önce.
kongre konusun-
da benimle konu-
şan bir gazeteciye
verdim. ama ga-
zetesi ne bu çağn-
dan söz etti ne de
benimle yapılan konuşmayı yayımladı.
Bir sayfabk bu çağnyı, Milb Eğitim Ba-
kanımıza göndermeyi düşündüm. ebne
geçeceğine emin ohnadığım için gönder-
medim.
Bildiğin gibi. ortaöğretimdeki felsefe
öğretinü konusunda yıllardan beri yaa-
yorum, Milli Eğitim Bakanbğımız hiç il-
gilenmiyor...
•Rusya'da toplanan bir felsefe kong-
resinde. Marksizm. sosvalizm ve demok-
rasi gibi konulann ozellikk ele alınroası
bekknirdi. Bu konular beklendiği ötçöde
ve nitelikte ele alınabtkii nü?
Yuvarlak masalarda ele alınan konu-
larda bunlar da vardı ama, Ruslann
çoğu Rusça konuştuğundan ve çeviri de
yapılmadığından konuşmalann nitebğı
konusunda bir şey diyemeyeceğim.
• Bilim felsefesi konusundaki toplantı-
lar, konuşmalar nasüdı?
Bılım felsefesi seksiyonunda yaklaşık
20 bildin sunuldu. Türkiye'den katılan
arkadaşlanmızın ikisinin bildirileri de
bu seksiyonda yer aldı. Bilgi teorisi seksi-
yonunda çok bildiri vardı. J.Hintinka'-
nın düzenlediği "Doğruluk Tanmüaruuıı
dan ve Arap ülkelerinden katılım sıfıra
yakındı. Bence bu durumun bir ilgisizlik
olarak anlaşılmaması gerekir. Çünkü
kongreye kayıt ücreti, otel fiyatlan çok
yüksekti. Yol parası da az değil. Tür-
kiye'den katılanlann az olması da bu
yüzdendi sanıyorum. Brighton kongre-
sine bizden katılanlann sayısı daha çok
idi. Çünkü koşullar daha uygundu.
•Rus felsefecilerin bildirilerinde göze
çarpan özellik ne idi, söyleyebilir misin?
Ruslann çoğu bildinlenni Rusça ola-
rak sunduğu için bu konuda bir fikir
edinmem olanaksızdı.
• Rus gençliğhıin
kongreye, febefeye
gösterdiği ilgi ko-
nusuda ne düşünü-
yorsun?
Görevliler dışında
kongreye katılan
gençlerin sayısı çok
azdı. Ancak. ben bu-
nun. Rus gençlerinin
felsefeye ügisizlığini
gösterdiğinı düşün-
müyorum. Başka
nedenlen olsa gerek.
Hatta gözlemlerime
dayanarak, Rusya'-
daki gençbğjn felse-
feye karşı bir "açük"
duyduğunu bile söy-
leyebilirim.
• Dün>anın hangi
ünlü felsefecileri gekli
kongreye, bunlann
biklirikri nelerdi?
Jeanne Hersch
"Hoşgörünün para-
dokslan" başbğı altı-
nda çok önemli bir
konuşma yaptı. Ric-
hard Rorty "Felsefe
ve Geleceğin İmgesi"
oturumunda konuş-
tu. Mario Bunge,
başbğı "Kapitalizme
ve Sosyaliznie Bir Al-
ternatif Olarak Tek-
nolojik Uzmanlığa
Dayanan Bütünsel
Deinokrasi" diye
çevrilebılecek bir bil-
diri sundu. Paul Ri-
Genelkonu 'Birdönemecte olan insanlık hakkmda felsefi perspektifkr'di. coeur birkaç yuvar-
lak masada konuştu.
DeğişenDün-
Çeşhiiliği" konusundaki yuvarlak masa
özellikle ilgi çekti.
• Kongreye katalanlar kaç idşi ka-
dardı? En çok hangi ülkedeo katdma
oidu? Rus felsefecilerin, Asy a ölkeierinin,
Arapların, Güney Amerikalılann, Afri-
kaldann ilgisi nasıldı?
Katılanlar bın kişiden çok olsa gerek.
Ruslardan sonra en kalabalık grup
Amerikablardı. Güney Amerika'dan
katılanlann sayısı da az sayılmaz. Asya'-
dan katılanlar daha azdı, ama yine de
Asya temsil edildi diyebilirim. Afrika'-
Onun
yada Felsefeye Dayanan Yeniden Ya-
puanma" konulu yuvarlak masada yap-
tığı konuşma antropolojik yaklaşımıyla
dikkaü çekti. Karl Otto Apel "Kuzey-
Göney Çanşmasında Etik ProMemler"
konulu yuvarlak masada konuştu...
•Türk felsefecilerin bildirisi var
ımydı?
Türkiye'den giden sekiz kişiden üçü-
nün bildirisi vardı.
• Şimdi de şöyle bir sonı soracağım:
Böyle kongrelerde felsefeye katkıdan söz
edilebilir mi? Bu kongre felsefe dünyası-
na, kühür dünyasına neler getirdi?
"Felsefeye katkı"dan. felsefeye yeni
bir şey getirmeyı anlarsak böyle bir şey
söz konusu olmamaktadır. Öte yandan
böyle kongrelerin önemli sayılabilecek
işlevleri vardır. Felsefeye katkıda bulu-
nan füozoflan doğrudan doğnıya dinle-
mek, onlarla tartışma olanağıru sağlıyor.
"Okunmayan" dillerde yazanlar, yazdı-
klannı geniş bır felsefecıler kitlesine.
sınırlı bır bıçimde de olsa iletebiliyor vb.
Bana kabrsa, bu kongrelerin en önemb
özelbği. dünyadaki felseferun o andakı
durumunu. yaygın eğilimleri yansıtma-
landır. Sunulan bildiriler, konuşmalar
yayımlanınca gelecek için bir belge oluş-
turuyor. Böylece. felsefe tanhi ve özellik-
le düşünce tarihi için değerli bır kaynak
meydana çıkıyor. Bu kongre, felsefede
son 10-15 yılda olan baa ilgi değişiklik-
lerini yansıtıyordu.
• Felsefede göze çarpan en behrgin de-
ğişikliğin ne olduğunu söyler misin?
En bebrgin değışikliğin Etik'e karşı
artan ilgi olduğunu söyleyebibrim.
• Kongre dolayısıyla ne gibi yaymlar
yapılmıstı?
Sözünü etmeye değer bır yayın,
UNESCO'nun kongre için haarladığı
"Günümüzde Hoşgörü. Felsefi Çözüm-
ler" başlıklı kıtabı idi. Bildiğin gibi Tür-
kıye'nin önerisi ile Bırleşmış Milletler
1995 yüını "Hoşgörü" yıb Uan etmeyi ka-
bul etti. Biz de kongrede kapanış oturu-
munu "hoşgörü" konusuna ayırdık ve
konferansıru bu konuda vermesini Jean-
ne Hersch'ten rica ettik. Oda söyleşimiz-
de daha önce sözü geçen önemli konfe-
ransını verdi. çok ilgi çekti.
• Herhalde sergiler açtlmış, gösteriler
yapıhTnştır. Nelerdi bunlar, ilgi çekici
olanlar hangikriydi?
Bazı yayınevleri, ömeğın Kluwer
Yayınevi felsefe kitaplannın ağırbkta ol-
duğu sergiler düzenlediler, Felsefe kuru-
luşlanndan da yayınlannı sergileyenler
oldu. Kitaplardan oluşmayan bir sergi
de vardı: İtâlyan Televizyonu'nun iki fel-
sefe kuruluşuyla işbirliği vaparak hazı-
rladığı "yasaşan filozofların konuşma-
lanndan oluşan rideokasetler" sergisi.
Bunlar sürekb olarak gosteribyor ve ilgi
ıle izleniyordu. Bir kocaman afışte bu fi-
lozoflann resimlerini toplu halde görebi-
liyorduk.
•Kongreye Rusya medyası ve dünya
medyası yeterince ilgi gösterdi mi?
Gazetelerde ne çıktı bılmiyorum.
Ama Moskova televizyonu her gün ora-
daydı ve çekimler yapıyordu. Kongreyi
izlemeye gelen beş-altı yabana muhabir
vardı. Profesyoneîlerden başka da kong-
reye katılan felsefeciler arasında da bu işi
üstlenenler bulunuyordu. Bunlar
tanınmış fılozoflarla, felsefecilerle söyle-
şiler yaptılar.
•Kongrede sen de konuşmuşsundur,
ne gibi konuşmalar yaptın?
Ben bu kongrede konuşma yap-
madım, yapmak istemedim. Çünkü bu
kongrenin federasyon "yönûnden" so-
rumluluğunu taşıyan iki kişiden bıriy-
dim. Yalnızca. Jeanne Hersch'in verdiğj
"Maimonides" konusundaki konfe-
ransın başkanlığmı yaptım
• Kongre bildirileri, konuşmalan yayı-
mlanacak mı? 1988 Brighton kongresi bil-
dirilerinin basılıp yayunlanması hangi
aşamada?
Brighton'un bildınlen bugüne kadar
yayımlanmadı. Oysa bildirileri yayımla-
mak kongreye evsahıpbği yapan ülkenin
birgörevidir.
Dünya kongrelen tarihinde sanınm
ilk kez bır ülke, üstlendiğı sorumluluğu
yerine getirmedi. Rusya'run 19. Kong-
re'de okunan bildirileri konuşmalan
yayımlama işine gereken önemi vermesi-
ni dilenm.
• Gelecek kongre nerede toplanacak,
bu konuda ne karar alındı?
20. Dünya Felsefe Kongresi ABD'de
Boston'da yapılacak.
• Gönül bu kongrenin Türkiye'de de
toplanmasmı istiyor, böyle bir şey gerçek-
leşecek mi dersin?
Hanrlıklara önem verip herşeyi za-
manında yetiştirebibrsek. Boston'dan
sonrakı kongre neden bizde yapı-
lmasm?...
Prof.Ioanna Kuçuradi ile yaptığım
söyleşi bittikten sonra bir an düşündüm.
Evet. Boston'dan sonrakı kongre neden
bızde yapılmasın? Karamsar olmak için
bir neden yok. İş, başka felsefecilerimıze
ve kiiltür adamlanmıza düşüvor, sonra
da ilgili devlet kuruluşlanna. Önümüzde
tam on yıl var. Konuyu cıddiye alırsak
haarbklanmızı yapanz ve kültür alanın-
da önemli bir iş başarmış oluruz. Böyle
kongreler bir çeşit olimpiyat sayıbr, bun-
lara düşünce olimpıyatı da diyebiliriz.
Öteki ülkelerden yurdumuza. başta ün-
lüler obnak üzere en azından 1000-1500
felsefeci gelecek. Bildiriler sunulacak.
konferanslar verilecek. tartışmalar ola-
cak.
Birçok değerli gazeteci. yayıncı. tele-
vizyoncu da Türkiye'yi. Türkleri göre-
cek...
Bu etkinlik dünya felsefecilerini tanı-
mak, felsefe sorunlannı yakından izle-
mek. felsefecilenmizı, düşün adam-
lanmızı tanıtmak ve Türkiye'de felsefe
ilgisıni arttırmak acısından son derecede
önemü bir fırsat olacaktır. Eğitimimiz de
bundan yararlanacaktır.
"Yaşamahumorlabakmakzorundayızf
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - İleüşim Kitabevi'nin her
pazar günü düzenlediği söyleşi-
İer, yazar ve okuyuculan bira-
raya getiriyor. Kitabevi'nin
alt katındaki küçük alan, bu bu-
luşmalann daha sıcak bir ortam-
da geçmesine katkıda bulunuyor.
Üç sıra dizilmiş sandalyelerde yer
bulamayanlar. buraya üst kata
bağlayan merdivenlerde oturu-
yorlar. Sadece kitaplan ile
tanıdığınuz yazarlan, bir arkadaş
toplantısı ortamının rahatlığı
icinde daha yakından tanıyor. ki-
taplannın dünyasına bu kez pay-.
laştığımız bir. iki saatin sı-
cakbğıyla giriyoruz.
Bu ay yapılacak söyleşilerden
önce Vüs'at O.Bener'in 31 ekim-
de yaptığı söyleşisinden söz ede-
bm. Vüs'at beyle romanlan. hi-
kayeleri, oyunlan üzerine söyleş-
meyi umarken, o bizleri şaşıriıyor
ve söze şiirle giriyor. Eserlerinde
dibmizi en iyi biçimde kullanan
sayıb yazarlanmızdan biri olan
Vüs'at O.Bener şiır konusundaki
söyleşisinde şiır yerine manzume
demeyi tercih ettığini söylüyor.
Bu arada, dılimizin açmazlannın
çok büyük olduğunu. çok gelişti-
rilmiş bir dıl olmadığını sözlerine
ekliyor. Kendi seçtiği manzume-
leri bizlere okurken, müzikten,
düzyazıdan, yeni çıkan yazarlar-
dan söz ediyor. Kendi deyimiyle
"daldan dala konuyor.". Daha
doğrusu bizleri sanatlar arasında
kısa ama keyifli bir yolculuğa çı-
kanyor. Manzumeyi düzyazıdan
daha çok sevdiğini ve düzyazının
şıirsel bir gücü temsil etmesi ge-
rektiğinı söylüyor. Memet Fuat'-
ın derlediği "Çağdaş Şairler
Antotojisi"nın sayfalannı çevinr-
ken. Turgut L'yar, Edip Cansever
gibi büyük şairkrin bazı şiirleri-
nin eskiden olduğu kadar çok şey
ifade etmediğini belirtiyor.
Ardından hemen ekliyor:
"Yeni kuşak şairler daha çok il-
gimi çekiyor. "Bener'in yenilik-
tere, değişimlere açık ohnasının.
yazarhğının itici gücü olduğunu
düşünüyoruz. Nazıın Hikmet'in
"TaUr ile Zflhre"sinı okuyor.
sonra da her okuyuşunda çok et-
kilendiğini vıırguladığı Ahmet
Muhip Dranas'ın "Kar" manzu-
mesini. "Manzume ile müzik bir-
birinden ayırt edflemez"dedikten
sonra, klasik müzığe düşkünlü-
ğünden söz ediyor. Söz Sıvas'a
gelıyor:"Çok sarsıklığım bir olay.
Böyle yakıp yıkmak niçin?"dıy or.
Hepımız tekyürek. "Niçin" d'iyo-
nız. Vüs'at beyin Metin Altıok.
Behçet Aysan, Asım Bezirci ile il-
gili anlattıklan suskunluğu
dağıtıyor. Metin Altıok ilk kı-
tabından okunan bir manzumey-
le yeniden canlanıyor. aramıza
kanşıyor. Sonra yabana şairler-
den Cummings ve Saphho'dan bi-
rer manzume okuyor.
Sonılanmızla sözü şiirden, ya-
zarbğa geüriyoruz. "Fazla bir şey
yok. İyi kötü bir şeyler yazıyo-
rum" diyor. Alçakgönüllülüğüne
muhalefet ediyoruz. Eserlerinde-
tıpkı söyleşisinde olduğu gibi-
kullandığı hüzünlü mizah için:
"Ben çok karamsanm ama haya-
ta humorla bakmak zorundayız"-
diyor. Vüs'at O.Bener söyleşisini
"Sanatçı çizgjdışıdır. Şaşırmışlar
grubudur. Ufkumuzu genişletirler:
ama yine de siz onlan sevme>in"-
diyerek ıroniyle biüriyor.
Iletişim Kitabevi'nde bu ay 15
kasımda saat 18.00'de Eridı Jan
ZSrcher. 21 kasımda Ahmet Ok-
tay ve 28 kasımda Pmar Kiir saat
15.00'te söyleşi yapacaklar.
Türk hatnamları belgeseü
tSTANBUL (L'BA) - Kültür Bakanlığı'mn desteğiyle,
"Türk Hamamlan" konulu bir belgesel hazırlandı.
Yapımcılığını Sinev izyon Limited Şırketi'nin üstlendiğı,
yönetmenliğini Adil Yalçın'ın. göriintü yönetmenliğini
Orhan Ağaoğlu'nun yaptığı "Türk Hamamlan"
belgeselinde. hamam geleneğinin dünü ve bugünü ele
alındı. "Geleneğin Ateşi". "Kubbelerin Gölgesinde" ve
•"Sultanlar Suyu" başlıklı 3 bölümden oluşan belgesel,
İstanbul. İzmit. İznik, Yenişehir ve Bursa'da çekildi.
Belgeselin bırinci bölümünde. hamam olgusunun
Anadolu'da çeşitli kültürlenn süzgecınden geçerek
bugünkü mimari ile biçımlenmesi, ikina bölümünde ise
Mimar Sinan'ın yapu^ı külliyelerin parcası sayılan
hamamlar ele ahndı Uçüncü v e son bölümde de. Osmanlı
kültürel ve sosyal yaşamının biçimleniş merkezi olan
Topkapı Sarayı, Çırağan Sarayı \e Boğaz'da yer alan yalı
ve köşklerdeki hamam geleneği işlendi.
İznür Leonardo'da 2 Bulgarsanatçı
tZMİR (A.\) - Bulganstan'ın ödüllü resim ve hey kel
sanatçılan Vejdı Raşidov \e Zahari Kamenov. son dönem
çalışmalannı Izmir Leonardo Sanat Galerisi'nde
sergiliyor. Vejdı Raşidov, Sofya Güzel Sanatlar Akademisi
mezunu bir hey kel sanatçısı. Raşidov'un yapıtlan
Moskova, Köln. Paris'inyanı sıra. Kanada ve
Japonya'dakı bazı kentlerde müzeleri süslüyor. 1981
uluslararası Hey kel Bienali ve Av rupa Sanatlar
Akademisi'nden birer altın madalyası bulunan Raşidov,
Polonya'daki bir yanşmadan da bır binncilik ödülüne
sahip bulunuyor. Sofya Güzel Sanatlar Akademisi
mezunu olan Zahari Kamenov ise 1988 Gabrova
Uluslararası Mizah Bıneali büyük ödülünün sahibi.
Kamenov; Krakov. Varna ve Baden Grafik Bienalleri'nde
de ödüller almış bir sanatçı. Konuk sanatçılann sergisi 19
kasımda sona erecek.
Rıfat Ilgaz
y
ın kendisesindenşürleri
Kültür Servisi - Geçen temmuz ay ında y itirdığjmiz Türkiye
edebıyatının kırk yıllık çınan Rıfat Ilgaz, ölümünden bir
süre önce doldurduğu kendi sesinden şiirleriyle de
aramızda olmaya. yaşamaya devam ediyor. Yeni Dünya
Plak ve Yayınlan'nca " Yaşadıkça" adıyla yayımlanan şiir
kasedinde, ilk şiirlerinden son şıirlenne kadar seçmeleri
kendi sesinden okumuştu. Yeni Dünya Plak tarafından
yayımlanan "Şairlerimız ve Şürleri" sensinin bu kasedinde,
Rıfat Ilgaz'ın kendi şıırlennden seçerek okuduğu 25 şiiri
yer almaktadır. Rıfat Ilgaz'ın şiırlerindede yaşamına
sinmiş mütevazılığı, çocuk ve insan sevgisi, gelecek güzel
günlere özlem ve inanç. her şeye rağmen baş eğmezliük yer
alıyor. Şiirlerini kendi sesinden yonımlarken bunuçok
daha net hissetmekolanaklı.
İhap Hulusi Horhor'da
Kültür Servisi - Türkn e'de reklam sanatının doğuşunda
önemli çizgılere imzasını alan. grafik sanatının piri afış
ustası İhap Hulusi'nın bizlere geçmışi tekraryaşatacak afış
ve suluboya sergisi 5 aralık tarihınedek Horhor Sanat
Galerisi'nde sanatseverlere sunulacak. 1898 yılında
Kahire'de doğan sanatçı ilk ve orta tahsılinı Ingiltere'de
yaptıktan sonra resim öğrenımi için Almanya'ya gitti.
Münıh'te Almanya'nınen büyük ustalanndan Ludvvig
Holvveınin yanında suluboya tekniğıni gelıştirdi. Latin
harfleri ileyazılan ilk alfabenın kapak dizaynı olan
Atatürk Üİkü ve Yazı tahtası üzerinde "Atatürk'" yazıh
kompozisyonu yapan sanatçı: mılb piy ango idaresinde 45
yıl. Tekel'de 35 yıl süreyle hızmet vermiştır. 1986 yılında
kaybettiğimiz İhap Hulusi. bizlere bu sergjde günümüzün
reklam dünyasını > ıllar önceden görebildiğini. bugün
birçok yıkılmaz kuruluşun temelini çizgileriyle nasıl
attığını yaşatacak.
M. Ati Türkmen'e uluslararası ödül
Kültür Servisi - Genç grafik sanatçısı M.Aü Türkmen, Tel
Aviv Sanat Müzesi Uluslararası Poster Sergisi'nde
üçüncülük ödülü aldı. Bu >ıl ilk kez gerçekleştirilen sergiye
32 profesyonel grafik tasanması çağnldı. Değişik bir
uygulamayla bu profesyonel sanatçılara, kendi
ülkelerinden birer genç tasanmcıyı davet etme yetkisi
verildi. Sergive çağnlı grafik sanatçısı Bülent Erkmen. genç
tasanmcılar bölümü için Mehmet Alı Türkmen'i davet etti.
Genç sanatçı Türkmen. 64 tasanmcının 192 posterinin
yeraldığı sergiye üç yapıtıyla kauldı. Yona Fischer, Izzika
Gaon. Dr. Frieder Mellinghoff. Davit Tartakover, Alain
Weill ve Dan Reisinger gibi ünlü tasanmcılardan oluşan
seçici kurul, binncilik ödülünü Almanya'dan Lex
Drevvinski'ye. ikıncib'k ödülünü ABD'den P.Scott
Makela'ya üçüncülük ödülünü de M. Ali Türkmen'e verdi.
NoelBaba ve Banş resim
yarışması
ANTALYA (AA)- Demre Belediyesi'nin düzenlendiği
çocuklar arası "Noel Baba ve Banş" konulu resim
yanşması sonuçlandı. Seçıcı kural başkanlığını Fikret
Otyam'ın yaptığı ve Meral Çetin, Benan Şahbaz ve Nuri
Sezen'den oluşanjüri, yanşmaya katılan 573 eseri
değerlendirerek, y aş gruplanna göre ilk üç dereceye giren
eser sahiplerini belirledi. Buna göre 5-7 yaş grubunda
Nurdan Serçe, 8-10 yaş grubunda Ali Sabuncuoğlu. 11-13
yaş grubunda da Arzu Kumbaraa'nın eserleri birinci
seçildi. Değerlendırme sonucunda. 31 eserde sergilenmeye
değer bulundu.