Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiy az sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmeni Özgen Acar •Gcno!
Yayın Koordınatorü: Hikmet Çetinka>a •Gcnel
Yayın Danışmanı: Oriıan Erinç • Yaa-ışlen Mu-
dürleri: Aydın Engin. CdaJ Başiangıç (Sorumhı)*
Haber Merkezi Mudünı İpek Çalışlar
• Görsel Yonetmeır Ali Acar • Düzenleme- İbrahim YıMız
• DışHaberler: ErgunBalcı • İş-Ekonomi DinçTayanç •
İsianbul Haberlerr Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet
S"r»c •MakalelerSamiKaraören • Spor: AbdüIkadirYücel-
maiı • Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsilcisi: Ylustafa Balba> •H^ıbcr Mudürü Doğan Akın AuıtürkBuI-
vanNo:I25.Kar4. Bakanlıklar-VnkaraTel 4195020(7 Hat).Telex.42344. Fa.x
(4)4195027 •izmırTemsıleiM- Serdar Kızık. H Zıva Bh. 1352 S 2 3 Tel:4411220
Telex 52359. Fa\: 44191 P «Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd 119
S.No: 1 Kal l.Tel 3522550-3522601-3522492. Telev 62155, Fax 3522570
Müesseie Mudûru: Erol Erkut #Koordınatör
\hmet Komisan • Muhasebe Bülent Yener
• Idare Hüseyin Giirer • Işletme önderÇelik
• Bılgı-lşlem Nail Inal •Bılgisayar Sistem:
Müriiiet Çiler •Reklam Reha IşKman
Ya\ımhı\an>e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yajıncılık A Ş
TürlocagıCad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK.24«titanbulTel <0 212)51:0505(20hallTclcv 22246. h j \ IO 212 5I<S5«>5 10KASIM 1993 Imsak 5 10 Güneş:6.38 Öğle- 11 52 İkındı: 14.33 Akşam: 16 58 Yatsı: 18 20
Tuvalette okuma
merakı
• ATİNA (AA) - İnsanlann
tuvalette geçirdikleri süreyi
genelikle okuyarak
değerlendirme eğiliminde
olduklanbelirlendi.
Yunanistan'da yayımlanan
"'Yedi Gün" dergısınin
haberine göre araştırmalar
özellikle yetişkinlerin çok
büyük bır bölümünün
"doğanın çağnsına cevap
verirken" ellennden
okuyacak birşeyı eksik
etmediklerinigösteriyor. Bin
kişinin katılımı ile
gerçekleştiıilen bir anketin
sonuçlan, insanlann
tuvalette daha ziyade dergi
ya da kitap okuduklannı
ortaya koydu. En çok
okunan kitaplar da korku ve
macera romanlan.
Yeni Scarlett
belli oldu
• LOSANGELES(AA)-
îlk çekiminden 55 yıl sonra
minı dızi olarak yeniden
çekilmesı kararlaştınlan ünlü
"Rüzgâr Gibi Geçti" fılminin
baş kadın karakteri Scarlett
O'Hara rolü için İngiliz
aktrisJoanne
VVhalley-Kilmersecildi.
•"Skandal" filmindeki rolü ile
tanınan siyah saçlı. hayat
dolu İngiliz aktrist, karann
açıklanmasından sonra "Bu
güzel rolü oynamak için
seçilmek bir onurdur. Daima
Scarlett O'Hara olmak
istemışimdir. Ama bırgün
gelip onu oynama şansını
yakalayacaâmı hayal bile
etmiyordum.Çok
heyecanlandım" dedi.
Kalpkpizlni
önleyen Haç
• LONDRA (AA) - Bir kalp
hastalıklan uzmanmın
bulduğu yeni bir ilacın. kalp
damarlanndaki
pıhtılaşmadan ka> naklanan
ölümleri önemli ölçüde
azaltacağı bildirildi. Charing
Cross Hastanesi ve
VVestmınster Tıp Okulu
öğretim üyelennden Prof.
Mark Noble'ın buluşu olan
'Ketanserin" adlı ılaan.
tehlıkeli kanama yan etkisinı
ortadan kaldırarak kalp
krizlerini önledıği açıklandı.
Prof. Nobel'in yaptığı
açıklamaya göre yeni ilaç,
bacaktan alınan damann
takıldığı by-pass ameliyatına
hazırlanan hastalar üzerinde
denendi. Sonuçta. ameliyat
öncesi bu süre içinde
hastalann kalp krizine
>akalanma tehlikesinde bir
artışgözlendi.
TTYDBaşkanı
yenidenBüginer
• İSTANBLL(AA)-
Tiyatro % e TV Yazarlan
Dernegi'TTYD)
Başkanlığı'na Recep Bilginer
yeniden seçıldi TTYD Genel
Kurulu'nda belirlenen yeni
> önetim kurulu görev
bölümüyaptı. Bilginer
başkanhğa getırilirken. 2.
Başkan Kenan lşık. Genel
Sekreter Sabahat Emiroldu.
Refîk Erduran. Turan
Oflazoglu. Güngör Dilmen
ve Nezihe Araz da y önetim
kurulunda üye oldular. Bu
arada TTYD'den yapılan
açıklamada, Türkiye'dekı
tiyatrolannsanat
politıkalannın. Türk tiyatro
sanatının gelişmesine hız
kazandırmaktan uzak
olduğu ilen sürüldü.
McDonalds'tan
karayolu servisi
• İSTANBUL(AA)-
MerterE-5 karayolu
üzerinde aralık ayında
açılacak yeni bir
McDonald"s, araba ıçindeki
müştenlere de serv is verecek.
Klasik McDonald's
restoranlannın bütün
özelliklerine sahip olacak bu
yeni tesis. oturma düzeninde
yemek yemenin v anı sıra
"arabadan sıpariş. arayaba
serv is" uy gulamasını da
getirecek.
Ballnalarintihar
ediyor
• NELSON(AA)-Yenı
Zelanda'nın kuzeyindeki
Farevvell Spit Burnu'nda 110
balinanın daha sahile
vurduğu bildirildi. Kurtarma
görevlilerinin, daha önce
kıyıy a v uran 45 balinay ı
yüzdürmeyi başardıklan
sırada 110 balinanın daha
kendilerini sığ sulara attıklan
kaydedildı. Balinalan
kurtarma operasyonunu
yöneten Kay Stark, dün 44
balinanın birbirlerine
çarpmaları. kuynıklannı
sağa sola hareket ettirerek
yorgun düşmeleri ya da
güneşten derilerinin
kuruması dolayısıyla
öldüğünüaçıkladı.
Bir hatip olarakMustafa KeıııalOnl. Prof. Reşat
Kayur Atatürk'ün
konuşmalanndaki
tazelik bugün
aynen
korunabiliyorsa
işte o hitabet. tam
bir hitabet sanatı
eseridir...
HıfzıOğuz Bekata:
Atatürk'ün sesi
içerden taşıdığı
alevdolayısıile
insan üzerinde gür
vekahn bir sesin
y apacağı tesirden
daha fazlasını
yapardı...
Cemal Kutay:
Atatürk"ü tanımanın,
emrinde çalışmarun,
yazdıklanmn O'nun
tarafından
görülmesinin ve o
günlennzorluğunu
kavramanın idraki
içindeyim.
Hasene Ilgaz: Atatürk
çok çahşırdı.
Yanındakilerden çok
çahşırdı. Bu
inanmaktan, inançlı
olmaktan
kaynaklanır. İşte.
hitabet gücünü
buradan alır.
SELMA SELÇUKER
O"nun eşsiz hitabet gücü. bü-
tün yönlen. bütün kanıtlanyla
"Nutuk"tadır.
"-1919 senesi Mayısı'nın 19'-
uncu giinü Samsun'a çıktım. Ya-
ziyet ve manzara-i umumiye:
Osmanlı devletinin dahil bu-
lunduğu grup. harbi umumide
mağlup olmuş. Osmanlı ordusu
her tarafta zedelenmiş, şeraiti
ağır bir mütarekename imzalan-
mış. Bü>ük harbin uzun seneleri
zarfında, millet yorgun ve fakir
bir halde. Millet ve memleketi
harbi umumiye sevkedenler,
kendi hayatlan endişesine diişe-
rek memleketten fırar etmişler.
Saltanat ve hilafet mevkiini işgal
eden Vahdettin, mütereddi şah-
sını ve yalnız tahtını temin edebi-
leeeğini tahayyül crriği tedbirler
araştırmakta. Damat Fent Pa-
şa'nın riyasetindeki kabine. aciz
haysiyetsiz. eebin. yalnız padi-
şahın iradesine tabi ve onunla be-
raber şahıslannı vikaye edebile-
cek herhangi bir vaziyete razı.
ordunun elinden silahları ve cep-
hanesi alınmış ve almmakta."
"Nutuk", Cumhunyet Halk
Partisinin 15-20 Teşrin-i Evvel
(Eylül) 1927 tarihlen arasında
toplanan İkinci Büyük Kong-
resi'nde uzun saatler ve günler
boyu okundu.
Atatürk'ün sesi ve hitabette-
ki ustalığı. dinleyenleri verleri-
ne rmhladı ve kelimenın tam
anlamı ile büyüledi.
Sıyasette. politikada, devlet
adamlığında hitabet gücünüz
varsa basamaklan tırmanmak
daha kolaydır. Yoksa anlattığı-
nız. söylediğinız, hatta haykır-
maya çalıştığınız her şey gürül-
tüy'e gider. ılgi çekıci olamazsı-
nız.
-Atatürk, tam bir "hatip"
ıdi...
Her 10 kasımda Atatürk'ün
bir yönünü beleelemeye çalışı-
nm. Bu yıl, poİıtika ve siyaset
sahncmizde eksikliö hissedilen
"hitabet" üzerinde clurmak iste-
dim. Hitabet'in sözcükteki kar-
şılığı: "Söz söylemt sanatı." Hi-
tabe: "Söylev... Bir topluluğa
söylenen sözler."
'Atatürk'ün büyük eseri Nu-
tuk. çok değerli bilim adamı.
büyük Atatürkçü Ord. Prof.
Hıfzı Veldet \ elidedeoflu tara-
fından "Söylev" adı ile günü-
müz Türkçesi'ne kazandınl-
mıştır. Ben girişteki alıntıyı.
Nutuk'tan aynen o günkü soz-
lerle aldım.
Hatip Atatürk'ü. beş hatıp
Atatürkçü ile konuştum: Ord.
Prof. Reşat Kaynar. Hıfzı Oğuz
Bekata, Cemal Kutay. Hasene
Ilgaz ve Prof. Birol Emil...
Ord. Prof. Reşat Kaynar
anlatıyor
Efendım. biz 1931 yılında
Atatürk'le. onun yapuğı tarih
kongresi sırasında (tam 6 gün
sürmüştür bu tarih kongresi,
aşağı > ukarı 60 vıl önce) görüş-
me fırsatını bufduk. Uluslara-
rası bir kongreydi. Batı, o za-
man Türklen san ırka mensup
dive konuşuyordu. Kitaplan-
nda öyle yazardı. Atatürk buna
şiddetle karşı çıktı. Altı gün de-
vam eden kongrede Batıh üye-
lere. Türklerin beyaz ırka men-
sup olduğunu anlattı. ispatladı.
Evet. bu birinci tarih kongresi-
nın altı sekreterinden biri de
bendım. O zaman Üsküdar Or-
taokulu'nun tarih öğretmeni
Reşat Kaynar'dım. Atatürk iki
saat süren. kongre konuşması-
nda. zaferin nasıl kazanıldığını.
bilimin ve ilimin. politikaya alet
edilmesinin kötülüklerini an-
lattı... Dinı. ekonomiyi anlattı.
Milletlerin gelişmesindeki ya-
rarlı \e zararlı yönleri üzennde
o kadar güzel durdu ki aradan
altmış sene geçmesine rağmen o
sözler. hala hafızalarda yerini
bütün tazeliği ve doğruluğu ile
korumaktadır. Bu tazelik ay-
nen korunabiliyorsa işte o hita-
bet. tam bir hitabet sanatı eseri-
dir... Çünkü her söz esaslı bir
fıkre dayanıyordu. Bunu bize
süsleyerek ve ustaca sunuyor-
du. Ses tonu sırasında keskin.
sırasında son derece yumu-
şaktı. Sesını çok ıyi kullanıyor-
du. Davranışlar, bakışlar ve ha-
reketler. nezaket ve inceliğe bü-
rünüyor ve vurucu etki yaratı-
yordu.
Bu arada diksiyon. Bugümin
pek moda tabiriyle yanlış konu-
şanların bile sığındığı liman?
- Tabıı bu yönüyie de eşsız.
Ses tonunu. ıfade gücü ile te\it
etmek... Jestler, mimikler... Cr-
kütmeden.. Korkutmadan.
sevdirerek saydırarak... İkna
etmek. ınandırmak. İşte onun
devrimleri. Bir millet böyle ya-
ratıldı. hudutlar böyle çizildı...
Talebelık hayatında, arkadaş-
lan ile hitabet yanşmalan...
Müthış bır zeka..."Ben size ta-
amız emretmivorum, size ölme-
yi emrediyorum...v>
Bu ona özgü
bır kumanda sanatıdır. Hitabet
boş sözler şeçıdı değildir. İçinde
zeka \e manu olmalıdır
"Ordular ilk hedefıniz Akdeniz'-
dir. ileri" divor. Bu ne bıçim bir
cümle vapısıdır. İşte bu deha-
dır. deha...
Burada bir kelimenin yeri de-
ğişse kıymeti kay bolur değil mi
hocam?
- Elbette. Mesela "Yurtta
sulh cihanda sulh..." Bundan
güzel soz olur mu?
Şımdilerde ünıversiteden
emekli olmama rağmen. çeşitli
ünıversitelerde gençlere Ata-
türk devrimlen üzerindeki çalı-
şmalannda yardım edıyorum.
Benım öğrencılenmin yüzde
95*ı koyu Âtatürkçü'dür.Önla-
ra. Ata'nın konuşma sanatını
Dünü. bugünü ve yannı içine
alan emsalsiz bir tarih şuuru...
Zaferden başlaşan. ama yann-
lara doğru uzanan bir görüşün
temelini attı Bunun adı. sızın
de öncelikle ele aldığınız o bu-
yük eserdir: Nutuk'tur... Nu-
tuk. Kurtuluş Savaşı'nı sadece
tarihe mal eden bır belge değıl-
dir. Aynı zamanda bir mılletın
geçmışten alacağı derslen bu-
güne ve yanna aktaran şuurun
devamını sağlayan bır büyük
eserdir. Onun için Nutuk. onun
gençliğe hitabesi ile sona erer
bir vasıyeı... Dokunulmaz, sar-
sılmaz. bozulmaz. asla bozula-
mazbırvasıyeı.. Rastgelecüm-
leler değil. Halbuki onlar ilahi
güzellikte bir üslup. birsistema-
tik mana taşıyor. Hele o Cum-
hunyet Bayramı mesajlan. Şu
uslu'ba. şu güzellığc bakınız:
"Benim naçiz vücudum elbet bir
gün toprak olacaktır. Fakat
Türkiye Cumhuriyeti iklebet
payidar kalacaktır..." Cumhu-
nyetın mıllete emaneti... Payi-
dar olacaktır. Yanı. "pay'" ve
"dar" saâlam \e de\amlı... İle-
tanımanm. emnnde ça-
lışmanın. ya7dıklannm Ata-
türk taralından görülmesinin
ve o günlenn zorluğunu kavra-
manın idraki içindeyim. Mus-
tafa Kemal'in her cümlesinde.
her adım atışında kcndi \ üceli-
ğınin. kendi ayncalığının bir te-
zahürü. bir tecellisi vardı Ata-
türk. fıkren kendını bir mesele-
ye hazırladıktan sonra, mılletin
gözünün ıçine bakar. yürekten
gelen bır sesle konuşmaya baş-
lardı Böyle durumlarda müs-
vette kullanmazdı. Fakat şimdi
Hitabet sanatının bütün inceliklerine sahip olması
Atatürk'ün. başandaki en büyük silahlanndan
biriydi. Siyasette. politikada, devlet adamlığında
hitabet gücünüz varsa basamaklan tırmanmak daha kolaydır.
yorlar. Nerede Hamdullah Sup-
hi. nerede şaır Behçet Kemal
Çağlar.
Atatürk'ün hitabetı. sadece
konuşmaktan ibaret değıldı. O
yaptığını konuşur veya konuş-
tuğunu muhakkak yapardı...
Hasene Ilgaz anlatıyor
Atatürk çok çttlış:rdı Mıllet-
vekıllerinden. sanındakılerden
çok çahşırdı. Bu nereden kay-
naklanır. İnanmaktan. inançlı
olmaktan. İşte. hitabet gücünü
buradan alır Ben de o günler.
bir kürsüden bir kürsüve koşu-
\or. onun devnmlennı konuşu-
yorum. Kimse yadırgamıvor.
Ne koruma ne bir şey.. Herkes
koşu>or. katılıyor. O da bizi ta-
kıp eder ve her yerde destekler-
di. Ben genç bir öğretmenim.
Onun üstün konuşma kabıli-
yetı bana örnek oluyor Hele o
büvük eser. o büvuk Nutuk.
Görüşme ve tartışmalar, Atatürk'ün sofrasından da eksik olmazdı. Bunlardan pek çoğuna. V unus Nadi (Ata'nın solunda) de katılırdı. Yemek, y alnızca araçtı bu sofralarda.
lu, Hamdullah Suphi gibı güzıde
hatıpler yeuşmıştir. Fakat Ata-
türk çok başka ıdi. Çünku onda
büyük bir hedef vardı. Hem as-
ker hem sivıl ıradeyı dile getiri-
yordu. Şımdı. siyaset alanında
o çapta bır hatıp görülmüyor.
Öylelerinı. hadıseler yaratır.
Bende de biraz hatiplik varsa
son nefesime kadar. onu anlat-
maya çalışacağım. Teşekkür
ederim...
Hıfzı Oğuz Bekata
anlatıyor
Ben de sızin gibi Atatürk
hayranıyım. Yaşım dolavısı ile
çok küçük yaştan beri kendisını
yakından tanınm... Atalürk'ün
sesi çok gür değildı. Fakat ko-
nuşmalannın ıçeriğı öylesıne
gürdü ki o ses içerden taşıdığı
alev dolavısı ile ınsan üzennde
gür ve kalın bır sesin yapacağı
tesirden çok daha fazlasını ya-
pardı... Bugunku polıtikacıla-
Atatürk. gereksiz kelimelerle
boş laf eden bir lider değjldir.
Onun. bir başka konuşma me-
todu. Cumhuriyet bayramla-
nnda kendinı gösterirdi. Bunla-
nn her bın bir devrim niteliğin-
de mesajlardı. Sesinde çınlayan
bir kalp aüşı vardı. Unutabilir
misınız bu cümleyi: "Ne Mutlu
Türküm Diyene..." Bu eşsiz bir
vecizedır. Bu milletin sözleşen
bayrağıdır. ebediyen yaşaya-
caktır. Onun her yıl Meclis'i
açış konuşmalan bırer tanh
dersidir. Anahtardır, reçetedir.
Hele halkla
bûtûnleşmelepi...
- O. halktan bınvdi... Onlara
içini dökerdı. İnkılapçıhk. re-
formlar... Hepsi halkın önünde
konuşulurdu. Bu memleketi si-
yasi hızmetçilikten tam bir mil-
îet haline getıren dertleşmelerdı
bunlar. Dini siyasetten ayıran
laıklik, harf devnmi mılletle el
lebet. sonsuza kadar yaşaya-
caktır... Hitabette kelıme seçi-
mınin önemi büyüktür. Kelı-
me. "yaşayacaktır" demek.
ama "payidar" o cümleye apay-
n bir elektnk gücü katmakta-
dır. Üçüncüsü "Meclis nutukla-
n..." İstıkamet veriliyor orada.
Harici siyasette "Yurtta sulh ci-
handa sulh" ımajının yerini hiç-
bır şey tutamaz. "Egemenlik
kayıtsız şartsız milletindir" sö-
zündeki güzelliğe bakın. Bunu
kım değiştirebılir. "Beni gör-
mek demek mutlaka vüzümü
görmek demek değildir. Benim
fikirlerimi anlıyorsanız. bu ye-
ter" diyor.
Anlamı çok büyükıür bu sö-
zün. "Devlet birdir, kuvvet bir-
dir ve o milletindir. Başkalanna
ödünc verilemez. Kaynağı sensin
bunu unutma" diyor millete.
Bunu anlayamadıkça demok-
rasi sıkıntıya düşüyor. Yıne
onun sözlerivle. "İstiklal-i
/• nlamı çok büyüktür bu sözün. "'Devlet birdir,
A+ kuvvet birdir ve o milletindir. Başkalanna ödünç
-^ A verilemez. Kaynağı sensin bunu unutma" diyor
millete. Bunu anlayamadıkça demokrasi sıkıntıya düşüyor.
nn 400 kelimelik. hatta daha da
az bir varlık içinde konuştukla-
nnı görüyoruz. Üstelik bırbin-
nin kopyası... Atatürk hasreıı
bu yüzden daha da artıyor. Bu
konuyu ele aldığınız için sızı
kutluyorum... Konuşmada ıçe-
rik çok mühım. Atatürk konu-
şurken karşısındakilenn gözle-
rinin ıçıne bakardı Kelime alı-
şverişı yenne. önce gözleriyle
vaptığı tesırin alışvenşini içine
sindırir. oradan kalbe gıden yo-
lu bulur, anlattıklannın hiçbiri-
sı kulaktan çıkmaz hale gelırdi.
Ruhsal iletjşim...
Nıhayet Atatürk aynı za-
manda bır psikologtu.. Onun
millete verdiğı mesajlan. hita-
beı gücü ile birlikıc incelemek
ve verine oturtmak lazımdır
ele gerçekleştirildı. Tahrikçilere
hiç tavız vermezdi. Hedef. ger-
çek bır cumhuriyetçilikti: Türk
milletinı muasır medeniyetler
üstüne çıkarmak... Şimdi bun-
lan söyledıkten sonra verdığim
tasnifin son cümlelerinı de söy-
lemek ıstiyorum. Bırincı konu.
yani nutukla alakalı konunun
sonunu bıhyorsunuz."Gaflet,
dalalct (doğru yoldan sapma)
hatta hıyanet içinde olunabilir...
Ey Türk gençliği. birinci vazifen,
Türk istiklalini, Türk cumhuri-
yetini, ilelebet. muhafaza ve mii-
dafaa etmektir..." Şu cümle ku-
ruluşunun güzelliğine bakın.
En sonunda ne dıyor: "Muhtaç
olduğun kudret, damarlanndaki
asil kanda mevcuttur..." Bu ne
güzel bıtınştır... İşte hitabetin
büyüklüğü... Gelecek nesillere
tam...' Tam özgurlük: "Bila-
kaydüşart hâkimiye-i milliye..."
Kayıtsız şartsız millet hakimı-
yeti. İleriyi görmek. onun en
büyük hasleti "Ordular ilk he-
defini/ Akdeniz'dir ileri..." As-
kere verilen hedef... Türk mille-
tının hedeflen de her sözünde
bellıdir. Onu anladıkça hedefi-
miz bellidir. İzinde olmak ve
cumhuriyet düşmanlannı da
devrimlerine dört elle sanlarak
hüsrana uğratmaktır...
Cemal Kutay anlatıyer
Ben Atatürk devrinin vedev-
rimlerinin görgü şahidiyım. Bu-
gün şu 1993scnesinde. ben Ata-
türk'ün hakimiyet-i millivesin-
den hayatta kalabilmış son in-
sanım. Çocukluk diyebıleceğim
o ergenlik yaşımda Atatürk'ü
yukanda göreceksıniz. Nutuk
için nasıl hazırlandığını belirten
el yazılan vardır. Buyrun
çıkaîım. Meclis'i açış nutukian-
na da iyi hazırlanırdı. Ama za-
man zaman metin dışına çı-
kmakta hıçbir zorluk çekmez-
dı. Gayet rahat konuşurdu.
Muhteşcm bir fonetiği vardı.
Osmanlıcası çok kuv\etliydi.
Size bir misal vereyim. Büyük
Nutku'nda. Sakarya'yı anlatır-
ken bır tabir kullanıvermışti:
"melhame-i kübra..." Allah Al-
lah... Devrindılcileri. büvük ta-
rihçileri Şemsettin Günaltay'-
dan Fuat Köprülü ye. dıldlikte
Naim Nazm Onat'tan Ali Saim
Emre'ye. İbrahim Necmi Dil-
men'e. Yusuf Akçura'ya kadar
hiçbın bunu kabullenemedi.
Kelime olarak ayn ayn elbette
mana var. "Melhame" kanlı sa-
vaş demek... "Kübra" da bü-
yük... Fakat böyle bir tabir. on-
lara uyumlu gelmıyor. İşte hita-
bet sanatı. Mustafa Kemal.
böyle bir deyimle dikkatleri
kanlı bıten Sakarya Savaşı'nın
üzerine çekmesinı bıliyor. Dil
bilgisının dışında inanılmaz bır
tarih bılgısi vardı. Herkesi hay-
retlere düşürürdü. Hitabet sağ-
lam bilgi ister. Y'a coğrafya bil-
gisı.. Unlü tarihçi Türkiye'vi
dolaşıp gelmiş. Mustafa Ke-
mal'e memleketi övüyor:
"Paşam dört mevsimi bir ara-
da gördüm..." Paşa gülüvor ve
"Hayır dört değil. beş mevsim,
bazı yerde sekiz mevsim bile var-
dır. İç içe yaşanu- mevsimler" di-
vor. Hergo dıyor kı: "Siz bir
coğrafya bilginisiniz.". "Hayır"
dıyor Paşa vc ekliyor: "Sadeee
memleketini seven bir Türk..."
İşte bir hitabet örneğı. lafı ycrlı
yerine koymak. Fakat bir de ya
Atatürk olmasaydı.. İşte be-
nim bugünlerde çıkacak olan
son kitabımın da adı bu. Bugün
Kuran kursu öğrencılenne bır
yemin ettinyorlar: "Kafir Mus-
tafa Kemal'in nizamını yıkaca-
ğım, şeriat getireceğim" diye.
Yapamayacaklar.
Bugün iyi hatip var mı?
- Türkçe bilen yok kı iyi hatıp
olsun. Sadece avaz avaz bağın-
Hiç yorulmadan. hiç durma-
dan 36 saat. ıki gün. üç gün geze
geze okudu Ahahye her şeyı
açık açık anlattı. 506 sayfa.
kendi yazısı ile... Nutuk bır şa-
heserdir. Milleti millet vapma-
nın azmidir, imanıdır. Şiirdjr.
destandır. İddianamedir.. İs-
tiklal Savaşı'nı. zaferleri konu-
şuyor. Yolsuzluklan. ihanetleri
konuşuvor. Başanlan konuşu-
yor. Her şeyi koyuyor ortaya.
Her yerde konuşuvor... Balıke-
sir'e gıdıyor. Bugün pek az kişi
bıbyor. Balıkesır'de hutbe oku-
yor camıde... Hocalann ağzı
açık... Hayranlıkla dınliyorlar
onu... O savaşta sıperlere bile
guzel konuşanlan seçer gönde-
rirdı. Hitabetin önemini ondan
iyi kim bilebilirdi? Sadece güzel
konuşmak yeter mı... Her za-
man söylediğim gibi. yaptığın
ışe tam manası ile ınanacaksın.
ıman edeceksin. Taklitçi olma-
yacaksın. Atatürk. hep kendine
Ppof.BiiHMEnN:
Nutuk, Türk
edebiyatında bir
hitabet şaheseridir.
Bu sebepsiz değildir.
Atatatürk'ün
nutuklançeşitli
açılardan
ıncelenebilir.
ait olan fıkirlerle yola çıkardı.
Onun hiçbir işinde gerçeğe ay-
kınlık. hile yoktur. Hitabet sa-
natının temelinde bunlar var-
dır. Aynca ses tonu çok mü-
himdir. Onunkı pınl pınldı.
İnandıncı. coştunıcu idi... O
coşku. bızım bütün Atatürkçü-
lenn içinde yaşıyor. O bir ateş-
tir. Söndürmek ısteyeni yaka-
caktır... O. düşman kuvvetleri
ıçın geldiklen gibi giderler de-
mışti. Bu üç kelime de bır Nu-
tuk'tur... Şimdikiler için de
öyle... Döktüklen kanda boğu-
lacaklar. göndenldikleri yere
kaçacaklardır...
Prof. Nrel Emil anlatıyor
Nutuk, Türk edebiyatında
bir hitabet şaheseridir. Bu se-
bepsiz değildir. Atatatürk'ün
sözlü ve yazıh nutuklan, dil, üs-
lup. mana ve muhteva olarak
incelendıği ve "srylistia.ııe*' de-
nilen üslup ilmıne göre tahlil
edildiği zaman şu noktalar tes-
pıt edîlebilır'
1. Atatürk okuyan, çok
okuyan ve Namık Kemal'den
kendi devnne kadar Türk ede-
bıyatımn mühim eserlerinı tam
bır "nüfuz-ı nazar"la kavramış
olan bir aydındır.
2. Atatürk. "Türk kültür di-
lini" çok iyi biliyordu Kelime
ve dil hazinesınin zengın olma-
sının sebebi budur.
3 - Diü sözlükuki manalan
kadar nüanslanyla bütün haki-
ki ve mecazi manalanyla kulla-
nıyordu.
4-Şahsivetinden. askerlik bil-
gjsinden, kariyennden ve otori-
tesinden gelen bir vuzuh ve ka-
tiyetle konuşma ve yazı üslubu-
na keskinlik ve açıklık kazandı-
rmasını biliyordu.
5-Kıtle psikolojısini iyi ta-
nıyordu. İçinde bulunduğu
"an" ve "durum" ona en uygun
kelimeleri. en çarpıcı şe'kılde
söylemesi hususunda yeterli ve
gerekli ılhamı veriyordu.
6-Atatürk. nesirden ziyade
şur dilinin bir özelliği olan şu
prensibı nutuklannın adeta te-
meli yapmıstı: Dilde söz (keli-
me. cümle, hatta hece ve sadalı
sadasız harflar) ile mana birbi-
rinden ayn değildir. O halde,
manayı ona en uygun kelime-
lerle ve kelimeleri manaya en
uygun değişik şekilleriyle kul-
lanmak lazımdır. Bunun için
kelimelerin müteradif (yaalışı
ayn. manası bir) şekillenni seç-
niek. yeri gelince teşbih. ıstıare,
ımaj ve sembolleri yerli y erinde,
maksada en uygun biçimde ko-
nuşmav a serpıştirmek gerekır.
7. Atatürk. fızıki yapısının
çarpıcı hususiyetlerinin yanın-
da sözlü nutuklanna jest ve mi-
mikleri de ilave ettıği için büyük
kitleleri ve muhataplannı etki-
lemek gücüne sahipti. (Hitabe-
tin ve hatipin başlıca vasfı bu-
dur).
8.Atatürk, daha askeri rüş-
tiyeden itibaren devrin eğitim
programlannda yeri olan "Be-
lagat-i Osmaniye", Osmanb
Türkçesı'ni güzel yazmak ve
g^zel konuşmak derslerinden
ve Osmanlı Türkçesi'nın seçkin
eserlerinden adamakıllı yarar-
lanmıştır.
9. Atatürk. bütün büyük li-
derler ve hatipler gibi pob'tika-
da, hatta yeni bir devletin kunı-
luşunda. milletlerin yazıh bela-
gat demek olan "kitabet" ile de-
ğil, sözlü belagat demek olan
îutabet ile ikna edildığjni çok iyi
biliyordu.
10-Özetle Atatürk, Türkçe
kültür dilini bir hitabet sanatı
ve hitabeti bir dil sanatı haline
getırmiştir.