21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet7 0 . Y H S A Y I 2 4 8 7 1 S A N A T K Ü L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 10KASOI1993ÇARŞAMM 'Bakanlık ya televizyon kursun, ya da bir kanalda eğitici programlar yayımlasın' Sağlık televizyonuönerisine destekYUSUF ÖZKAN ANKARA - Türk Tabiplen.Bır- liği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. At» Soyer'in, 9O0'lü hatlann sağlık alanındaki istismannın ön- lenmesi amacıyla. sağlık televizyo- nu kurulması önensine destek gel- di. Eski Sağlık Bakanlan ile TBMM Sağlık Komisyonu üyele- n. halkın aydınlatılması açısından sağlık televızyonunun büyük ya- rar getireceği görüşünde birleşti- ler. ANAFlı eskı Sağlık Bakanian- ndan Nihat Kitapçı. kendi ba- kanhğj döneminde ele alınan 18 proje ıçınde. sağlık televizyonu ku- rulması konusunun da bulundu- ğunu belirterek. "Ama benim ayn- Imamdan sonra, Halil Şıvgın'ın dö- neminde propagandaya dönük bir şekil aldı. Halil Bey'in gezileri, ba- kaniığın kamerası ile çekildi. TRTye bile bu görüntüler verikB. Sonraki gelişmeleri ise izleye- medinT dedi. Kitapçı. projenin ye- niden gündeme getirilmesınin iyi olacağını kaydederek. 900'lü hat- larla hastalann istismar edildiğini öne sürdü. Kitapçı. "Bir halk deyi- mi vardır. 'Denize düşen yılana sanlır' diye. Bir insan hastaysa her hTrJü yola başvunır. 900'lü telefon- lann yaptığı doğru değil. Bunlar hastanm psikolojik dunımundan yaraıianıyorlar. Yapmamak lazım. Ortam uygunsa da bunu istismar etmemek lazım. Sağlığın hiç istis- mara gelen tarafı oünaması lazım" diye konuştu. ANAP hükümetlennın Sağlık Eski Sağlık Bakanlan ile TBMM Sağlık Komisyonu üyeleri, halkın aydınlatılması açısından sağlık televizyonunun büyük yarar getireceği görüşünde birleştiler. Bakanlanndan Halil Şngın. sağlık televizyonu projesine bakanlığı döneminde işîerlik kazandırdığını belirterek. " Sağlık televizyonu projesini yaşama geçirmek için 4 ay gibi ktsa sürede çok güzel bir sriidyo kurduk. Hizmetiçi eğitim ve halkın bilgilendirilmesini amaçladık. Ama ben bakanlıktan ayrılınca konuya ciddi el atılmadı. Sağlık Bakanlığı'- nın bu projeye yeniden işîerlik ka- zandırması gerekir. 9001ü telefon- lar yerine, devletin televizyonun- dan, devletin hekimleri balkı bBgi- lendirsinler" görüşünü dile getirdi. TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı. DYP Elazığ Milletvekili Ahmet Kücükel. Türkiyenin ciddi sağlık sonınlan bulunduğunu be- lirterek, bunlann bugünkü sistem- le çözülemeyeceğini söyledı. 900"lü telefonlann halkı yanlış bilgilen- dirdiğini vurgulayan Küçükel. köklü bir sağlık reformu ile sağlık sorunlannm üstesinden gelinece- ğini kaydetti. ANAP Afyon Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu üyesi Halil İrahim özsoy. insan sağlığmın eğitimle korunabileceği- ni dile getirerek. "Bu da ancak medya aracılığıyla mümkündür" dedi. TTB'nin önerisini destekledi- ğini ifade eden Özsoy, 900'lü tele- fon hatlanyla sağlık sorunlannm çözülemeyeceğini. devletin halkı ücretsiz bilgilendirmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Bugün Türkiye'de eksik olan şey, hastalıklara karşı önlem alı- nmaytşıdır. O da temet sağlık hiz- metlerini ilgilendirir. Bu, Anaya- sa'nm 56. maddesine göre devlet ta- rafından yürütülmetidir. Bu neden- le, ucuz, sağlıkJı bir eğitim gerekü- dir. Bu da medya ile mümkün. Yok- sa 9001ü telefonlara soracağınız, bunun başına oruran bir doktonın verecegi yetersiz bilgi. soran kişinin merakını mucip eevap, tclcfon hattınm para kazanmasını sağlar. Tatmin edici olmaz. Türk Tabipleri Birliği'nin gösterdiği tepki, haklı bir tepkidir. 900'lü teiefonlar bir çıkış yolu olamaz, aksine kaos ya- ratır. Ama bunu biran önce Sağlık Bakanltğfnın duyup, halkı eğitme- ye başlaması gerekli." SHP Hatay Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu üyesi Ali Lyar da TTBnin tepkisini haklı bulduğunu söyledi. 900'iü te- lefon hatlannın, halkın yalnız pa- rasını değil, umudunu da sömür- düğünü vurgulayan Uyar, "Sağlık Bakanlığı, halkı aydınlatmak icin ya bir televizyon kursun, ya da bir kanalda, belîrli aralıklarla eğitid programlar yayımlasın. Bu yoüa, en azından şarlatanlar, üfürükçüler ve 9001ü telefon reklamları ile in- sanlann parasını. umudunu sö- mürenlere karşı halk uyanlır. Dev- let televizyonunun amacı da bu oj- malı" görüşünü dile getirdi. Faksı kullanmanın püf noktalan İSTANBUL (ANKA) - Bürolann dış işlenni yürüten faks makinesinin randımarüı bir şekılde çalışmasını sağlamak için 13 önemli noktaya dikkat etmek gerektiği bildırildı. Elektronik büro sistemlen haber bülteninde faks kullanmanın püf noktalanna yer verildı. Buna göre, faks makinesini doğru kulanmak için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şunlar: "Faks makinesi mümkün olduğunca tozdan uzak olmalıdır. • Özellikle bıcaklı makinelerde düzgün ve sert zemine konmalıdır. #Başansız alım ve gönderimlerde aynı yere manuel deneme > apılmalı, eğer yine başansız olursa teknik servis aranmalıdır. #Kopya ve genderimde makine. dokümanuı özeüiklerine göre (mode ve contrast) ay arlanmalıdır. • kâğıt değiştirme işlemine başlamadan önce elektrik kaMosu çıkartılmalıdır. 0 Takılacak olan kâğıt. makinenin kullandığı ölçülerde secilmelidir. • Bıcaklı mndellerde kâğıt bıçak içinden gecip dışan çıkartılmalı, daha sonra makine çalıştırılmaİKİır. • PPF faks cibazlannda (fotokopi kâğıdına çekim yapabilenler) kâğıtları kasete koyarken havalandırümalı ve nemi alınmış, kesimi düzgün kâğıt kullanılmalıdır. Kasetin kâğıt tutucu tımakları ile oynanmamalıdır. • Elektrik kesUmelerinde makinenin fişi çıkartılmalı, elektrik geldiğinde şebeke voltajı normal ise makine çaltştınlmalıdır. • Makineyi kullanan kişi uzun süre makinenin vanından ayrılacaksa ve makine otomatik aİımda bırakılacaksa kâğıdının yetip yetmeyeceği kontrol edilmelidir. • Makine üzerine herhangi bir sıvı döküldüğünde elektrik fişi bemen çıkartılmalı ve teknik servise haber verilmelidir." Yunanistan kürtaj rekortmeni ATİNA (AA) - Yunanistan'da gerçekleştirilen bir araştırma yılda en az 300 bin kadının kürtaj yaptırdığını orta\a koydu. Söz konusu rakamın nüfusu Yunanıstan"dan çok daha fazla olan Fransa"daki kürtaj sayısının yaklaşık ikı misli olduğuna dikkat çeken uzmanlar. kürtaj yaptıran kadınlann gerçek sayısının ise 400 bın cıvannda olduğunun sanıldığını belirttiler. Sorun doğum kontroliinde Uzmanlar "bu gidişle" Yunanıstan'ın Avrupa Topluluğu'nda enflasvonun yanı sıra "kürtaj rekortmenîiği"ni de eiden bırakmayacağını ifade ederek. sorunun doğum kontrol metodlan konusunda Yunan kadınlannın bilgisizliğinden kaynaklandığını kaydettiler. Yunanistan'da hükümetlerin nüfus artışını sağlamak amaayla çok çocuğu özendinci tüm tedbırlerine karşın, özellikle büyük kentlerdeki genç nesil ya çocuk istemiyor ya da tek çocukla yetinıyor. V Mucize yaratması dileğiyle yokusu tırmanarak Aya ^orgı kılısesıne gelenleri. yangınla bozguna uğramış ek binalar karşılıyor. (Fotoğraflar: HATİCE T Ü N C E R ) Büyükada'daki tarihi kilise, geçirdiği yangından sonra kararmış yüzüyle hâlâ ziyaretçilerini kabul ediyor Aya Yorgi Kilisesi'nin yüzü ne zaman aydınlanacak? İstanbul Haber Servisi - Yerli. yabancı turistlerin. din, dil. ırk aynmına aldınş etmeksızın "muci- ze" arayanlann yıllardır uğrak yeri olan Büyükada'daki tarihi Xya Yorgi Kilisesi'nin yangınla yok olan ek binalan onanlmayı bekliyor. Maddi ve bürokratik iş- lemlerin bir an önce tamamlana- rak kilisenin. her yıl 23 Nisan'da yapılan yortu şenliklerine kadar yeniden restore edilmesi gere- kiyor. Eskiden manastırdı İstanbul'da Aya Yorgi adına kilise yapımı, İmparator Büyuk Konstantin dönemıne rastlıyor. Büyükada'da bundan 100-150 yıl önce inşa edilen ve bugün kilise olarak bilinen yapının. gerçekte bir manastır olduğu söyleniyor. Üç küçük kilise ile bir dönem ke- şişlerin kaldığı ahşap lojmanlar- dan oluşan bu yapı, 8 yıl önce mey- dana gelen bir yangında. lojman- lannı yitiriyor. öeçen ay baca te- mizliği sırasında ortaya çıkan \anginla da ek binalan tahrip olu- yor. Bir zamanlar yalınayak ya da dizlerinin üzerinde yürüyerek tı- rmanılan kilisenin yokuş yolu. bu- Rüyükada'da bundan 150 yıl önce inşa edilen ve bugün kilise olarak bilinen yapı 8 yıl önce yangın geçirmişti. gün taşlarla döşenmiş durumda. Ziyaretçıler. bu yokuş \olu eşek sırtında ya da yürüyerek aşabili- yor. Faytonlarla çıkılan meydan- dan yokuş yola girildiğınde. yolun her iki yanındakı ağaçlann kağıt mendiller. kumaş parçalan \e ip- lerle bezenmiş olduğu görülüyor. Söylendiğıne göre, çocuk sahibi olamayanlar ağaç dallanna minık beşikler asıyor. dıleği gerçekleşsın diye. ziyaretçiler üzerlerinde taşıdıklan bir şeyi ağaçlara bağlı- >or. Ancak. Hıristiyan. Müslüman, Süryani olup olmadığına bak- maksızın mucize yaratması dile- ğiyle yokuşu tırmananlan bugün- lerde. yangınla bozguna uğramış ek binalar karşılıyor. Kilısede ya- şayan papaz, yangının kazayla meydana geldiğini söylüyor. ama kilise hakkında bilgi vermeye ya- naşmıyor. Yanan bölümlerin ne zaman yeniden yapılacağı konu- sunda ise bir şey bilmediğini belir- tiyor. Kilisede görevli yaşh çift ise yangında 33 yıldır yaşadıklan ev- lerinin de yandığını belirttikten sonra, ıtfaiyenin yangına çok geç müdahale ettiğinı söylüyor. Art- vinli yaşlı çıfte göre. itfaiye en az 20 dakika geç gelmiş olay yerine, eğer daha önce gelse imiş kilisedeki yangın o kadar büyümezmiş. Fener Rum Patnk Vekili İrine- os, kilisenin yanan ek binalannın ne zaman onanlacağı konusunda bir tanh veremeyeceğini belirtiyor. Onanm ıçın ne kadar masraf yapı- lacağma ilişkin araştırmalan ol- madığını kaydeden İrineos, "Orayı onaracağız, ama benüz ne kadar paraya mal olacağını bilemi- yoruz" diyor. Aya Yorgi Kilisesi'nin onanla- bilmesi için Fener Rum Patrikha- nesi'nin kilisenin restorasyonuyla ilgili olarak hazırlatacağı bir pro- jeyi Anıtlar Yüksek Kurulu ve Vakıflar Baş Müdürlüğü'ne onay- latması gerekiyor. Zira, SİT alan kapsamında olan Adalar'da. Anı- tlar Yüksek Kurulu'nun izni ol- madan yapüaşma ya da restoras- yon yapılamıyor. Yeter ki proje hazırlansın Anıtlar Yüksek Kurulu Üyesi ve Mimarlar Odası İstanbul Anakent Şubesi Başkanı Oktay Ekinci. ki- üsenin onanmı konusunda. "Onlar projeyi yeter ki hazıriasmlar, iş bi- zim onayınıza kalsın, hemen gerekli onayı veririz" diyor. Adalar Belediye Başkanı Recep Koç da, 17. yüzyıldan bu yana bir geleneği yaşatan kilisenin bir an önce yapılmasından yana görünü- yor. Ancak. "Türkiye'de kurallar hâ- kim" diyen Koç. patrikhanenin ilgili kurumlardan onay alması ge- rektiğini, bu ızinlerden sonra İce- ndilerinin ulaşımdan ekonomik desteğe kadar her türlü yardımı yapmaya hazır olduklannı söylü- yor. Kiliseyi ziyaret edenler ise elbi- rliğiyie yanan kısımlann yapıl- maması halinde 23 Nisan'daki yor- tuya gölge düşeceğini söylüyoı. AYA YORCİ KİMDtR? O da işkence kurbanı Hıristiyan âleminde çok tanman ve sevilen bir aziz olmasına karşın Aya Yorgi'nin yaşamıyla ilgili kesin ve doğru bilgiler mevcut değil. Rivayete göre. Kapadok\a'da varlıklı bir ailenin oğlu olan Aya Yorgi, bugünkü Ermenistan topraklannda yaşamış. Roma ordusunun subaylanndanmış. İmparator Dioklitinos zamanında (284-305) Roma ordusunda olmasına karşın Hıristiyan olmuş. Ancak. putperest imparatorun emriyle bu yüzden tutuklanmış. Oini inançlannı değiştinnesi için uzun süre çok ağır işkencelerden geçinlmış. Fakat işkenceler sonucu inançlannı değiştirmeyince de kafası kesilerek öldürülmüş. Yine rivayete göre, ölümünden bir süre sonra kendilerine yapılan haksızlıklar karşısında zor durumda kalanlar. Aya Yorgi'nin beyaz atının üzennde gelerek bir ejderhayı öldürdüğünü görmeye başlamışlar. Halkın zor durumda kalanlann yardımına koşarak mucize yarattığına inanması üzerine Hıristiyan âlemi. Aya Yorgi'yi aziz mertebesine getirmiş ve o günden sonra dünyanın pek çok yerinde kilise ve manastırlara onun adı verilmeye başlanmış. Aya Yorgi adına ilk kilise 1010 yılında, işkence yapılarak öldürüldüğüne ve kemiklerinin oraya gömüldüğüne inanılan Filistin'in Lıdi kentinde inşa edilmiş. Daha sonra yıkılan. tahrip edilen bu kilise. Haçlılar tarafından yeniden onanlmış. Ancak Sultan Selahattin Keykubat tarafından tekrar yıktınlmış. Bu kilise. yakın zamanda yeniden yaptınlmış. Ancak Aya Yorgi kiliseleri yalnızca bundan ibaret değil. Yalnız Mısırda 40'a yakın kiliseye Aya Yorgi adı verilmiş. Bugün dünyanın pek çok yerinde Aya Yorgi kiliseleri bulunuyor. Akdeniz'de bakla yemek, ölüme bile yol açabiliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakla bitkisi içeren yiyecekler, Akdeniz'de yaşayanlar için ölüm tehlikesi taşıyor. Çukurova Üni- versitesi Tıp Fakültesi uzmanlan- ndan alınan bilgiye göre. Akdeniz bölgesinde görülen "Glikoz Altı Fosfat Enzim Eksikliğj" adındaki hastalık. baklalı yiyecekler yendi- ğinde, tehlikeli sonuçlara yol açı- yor. Yetkililer, daha çok Çukurova bölgesinde ve özellikle erkeklerde görülen bu kalıtımsal hastalığın gerekli önlemler alınmazsa ölüme neden olabileceğini belirtıler. Uzmanlardan alınan bilgiye göre, glikoz altı fosfat enzimi, kan- dakı oksijen miktannı ayarlıyor. Bu enzimın eksik olduğu bünye- lerde. antı- oksijen özelliği taşıyan bir maddenin vücuda ginnesi du- rumunda. kan hücreleri hızla ölü- yor. Anti-oksijen maddelen içeren baklalı yiyecekler de aynı sonuca yol açıyor. Yetkililer. hastalann, bakla veya aynı özelliği taşıyan bır madde aldıklannda. renklerinin belırgin bir şekilde sarardıktan sonra fenalaştığını kaydediyorlar. Hasta. acil olarak bir hastanede tıbbi müdahale altına alınmazsa ölebiliyor. Gıdalar arasında yalnızca bakla bitkisinin bu özelliği taşıdığmı açı- klayan ilgililer, bakla dışında bazı H,astabğın daha çok erkeklerde görüldüğünü belirten yetkililer, Çukurova'da bu enzim eksikliğinin nüfusun yüzde 8'inde bulunduğunu söylediler. ilaç gruplannın da anti-oksit mad- raba evliliklerinden olan çocuklar- deler içerdiğini, ancak ilaçlar dok- da görülme olasılığının daha yük- tor gözetimınde verildiği için, bak- sek olduğunu belirten uzmanlar, la kadar tehlike yaratmadığını be- eğitim düzeyi düşük olan kırsal lirttiler. alanlarda. hastalığın daha yüksek Kalıtımla geçen hastalığın. ak- hızla arttığmı bildiriyorlar. Uz- manlar, bakla bitkisi gibi, yiyecek olarak çok kullanılan bir gıda maddesinin ölüme sebep ol- masının, hastalığın tehlikelerini daha da çok arttırdığını kaydetti- ler. Hastalığın daha çok erkeklerde görüldüğünü, kadınlannsa taşıyıcı olduğunu belirten yetkililer, Çu- kurova yöresinde bu enzim eksikli- ğinin nüfusun yüzde 8'inde bulun- duğunu söylediler. Hastalığın bebeklik çağında teş- his edilirse. tehlikenın tamamen ortadan kalktığını bildiren uz- manlar, "Ailelere gerekli uyanlan yaparak. kulianmamalan gereken ilaçları ve bakla yememeleri ge- rektiğini bildiriyonız. Ancak aile- nin bu konuda duyarlı olması gere- kiyor." diye konuştular. Akdeniz Anemisi, Orak Hücre Anemisi ve Glikoz Altı Fosfat En- zim Eksikliği gibi Akdeniz yöresi hastalıklannın tedavilerinin ol- madığını belirten yetkililer. bu hastalıklann yaygınlaşmaması için bazı önerilerde bulunuyorlar. Bunlar arasında, akraba evliliği yapılmaması ve bebek anne karnı- nda iken doktor kontrolünden ge- çilmesi bulunuyor. Uzmanlar, kalıtımsal olan bu hastalıklara karşı halkın bilinçlen- dirilmesı için dört maddelik proje hazırlandığını bildirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle