07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Şubat 1992 haberler Cumhuriyet5 Demokrasj okulları • AA (Ankara) - Içişleri Bakanı Ismet Sezgin, hükOmetin yerel yönetimlere bflyûk öncm verdiğini beürterek yerel yönetimlerin "demokrasinin ûniversiteleri" olduğunu söyledi. Sezgin, Türkiye îl Genel Meclis Üyeleri Dernekleri Birliği başkan ve yöneticilerini dün makamında kabul ederek bir süre görüştü. Sezgin, yerel yOnetimleri, demokrasiyi ileri götürecek okullar olarak gördüklerini kaydetti. Devletin yeniden yapılanma sürecinde yerel yönetimlerin de yerini alacağınj kaydeden Sezgin, "Bu baglamda, yerel ve merkezi yönetimler arasında ağırlık büyük ölçüde yerel yönetimlere kaydınlacaktır" diye konuştu. Özal-Bugün davası • AA (Ankara) - Cumhurbaşkanı lurgut özal'uı gazetede yayımlanan bir fototraftan dolayı Bugün gazetesi hakkında açüğı 50 milyon lirahk tazminat davası sonuçlandı. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, gazetenin sorumlu Yazı Işleri Müdürü Kemal Ararat'ı 3 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm etti. Bugün gazetesi bir süre önce 1 Mayıs 1989 olaylannda vurularak öldürülen işçi Mehmet Akif Dalcı ile özal'ın Silah Sanayii Fuan'nda atış yaparken çekilen resmini yan yana yayımlamıştı. Cumhurbaşkanı özal da kişilik haklarına hakaret edildiği gerekçesiyle gazete yöneticileri hakkmda 50 milyon liralık tazminat davası açmıştı. İşkence sürüyor • AA (Ankara) - Helsinki Watch Direktörü Jerry Laber, Türkiye'de işkence konusunun ele alındığı temaslarında, Türk hükümetinin samimi olduğunu gözlemlediklerini belirterek bunun önemli olduğunu söyledi. Direktör Laber, dün düzenlediği basın toplantısında, Türk hükümetinin samimi yaklaşımmı gözlemlemelerinin yanı sıra yaptıklan i$i kamuoyu için değil, Türk insanı için yaptıklannı Türk yetkililerinin doğmladığını, bunun da çok önemli oJduguna işaret etti. Satır toprağa verildi • tsUabul Haber Servisi - Başbakan eski yardımcılanndan ve kapatılan CHP Genel Sekreteri Kemal Satır'ın oğlu Mustafa Satır'ın cenazesi, dün toprağa verildi. Iki yıl önce yakalandığı kanser hastalığından kurtulamayarak önceki gün vefat eden Mustafa Satır'm (47) cenazesi dün Bebek Camii'nde kıhnan öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarhğı'ndaki aile kabristanında toprağa verildi. Satır'ın cenaze törenine Bayrampaşa Belediye Başkanı Necdet Ozkan, modacı Cemil Ipekçi, Erkan özerman ile ailesi ve yakınlan katıldılar. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) DSP'Uen istifa • AA (SaöMi) - Manisa'nın Salihli Uçesinde, DSP llçe Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri topluca istifa etti. DSP Salihli llçe Başkanı Hüseyin özdoğan, dün yaptığı açıklamada, yönetim kurulu üyeleri Hidayet Aksoy, Gursel Atkıa, Cemil Göğüsoğlu, Hüseyin Ucar ve Durasıllı Belde Başkanı Mehmet Oral ile birlikte yalnız görevlerinden değil, partiden de istifa ettiUerini açıkladı. Şeytıi Samsun'a kaçırdılap • CUMHURİYET (Samsun) - Rıfai tarikatı şeyhi Mehmet Özaltay'ın cenazesi Samsun'da ortaya çıktı. İki avönce İzmirde ölen Özaltayın cenazesini İzmir Karşıyaka Ornekköy Mszarlığı'ndan gizlice kaçıran Mustafa Gerçek adlı emekli bir işçi yakalandı. Türkiye Gübre Sanayii'nin Samsun Azot Fabrikası'ndan emekli ohn Mustafa Gerçek, Samsun polisi ta-afından yakalandı. Mustafa Gerçek Emniyet Müdürlüğü'nde basan mensuplanyla konuştu. Gerçek ş»xlan söyledi: " Şeyhirn ölmeden önce bana vekillik verdi. 'Öldüğümde beni Samsun'a gtmün' diye vasiyette bulundu. Odükten sonra da her gece rüyama gir.p bana 'Bu topraklarda rakatsızım, beni Samsun'a götür' diye vüiyetinihatırlattı. Her gece bana gcrünüyor, isteğini tekrarlıyordu. Sonunda kiraladığım minübüsle İ ^nir'deki mezannı açıp getirdim. Anıacım köyüm Çatkaya'da kendime aiyedi dönümlük arazide türbe znyrete açmaktı. Ancak kendisini gtcrip köye gömdüğüm gece rahat vaadum, bana görünmedi. ANAP ve DYP Özal'a destek verdi. HEP'liler Cumhurbaşkanı'nı suçladı HEP tartışmasına partiler de katıldıCUMHURİYET (Ankara) - H E P kökenli milletvekillerini TBMM'de Meclis kürsüsünden PKK'ya destek olup olmadıkla- rınıresmen açıklamaya çağıran Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı, HEP ve HEP kökenli SHP'liler, "sorguyargıcı gibi davranmak", "yolsuzluk iddialannı örtbaset- mek", "koalisyonu bozmayaça- hşmak"la suçladılar. ANAPve DYP sözcüleri, Özal'ın isteğini desteklediHerini açıklarken SHP yönetimi sessiz kalmayı yeğledi, Cumhurbaşkanı Ozal'ın, Basın Sözcü- sü Kaya Toperi aracıhğıyla HEP kökenli milletvekillerini PKK'ya destek olmakla suçlayan ve bu konuda açıklama yapma- larını isteyen açıklamasına ilk tepki TBMM Başkanvekili ve SHP Diyarbakır MilletvekiJi Fehmi Işıklar'dan geldi. Işık- lar, "özal, yolsuzluklann üzerine gidildi- ği, oğlunun bu anlamda öne çıktığı bir dö- nemde dikkatleri başka yöne çekmek için bu yolu seçmiştir" dedi. AA'nın haberine göre Van'da basın top- lantısı düzenleyen Işıklar, "Cumhurbaşka- nı'nın açıklamasında bölge halkına şunu söylemek istiyorlar: Hükümet kim olursa Cumhurbaşkanı özal, tdil heyetini kabulünde anılannı anlattı, sorunların konuşulması gerektiğini belirtti. (Fotoğraf: A A) olsun, sizin kaderinız değişmeyecek. Bu- nu yansıtmak istiyorlar" diye konuştu. Doğan: Özal sorgu yargıcı değil SHP'nin HEP kökenli milletvekillerin- den Orhan Doğan, Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın kendilerinin PKK'yı destekle- dikleri yolundaki suçlamasına, "Cumhur- başkanı sorgu görevlisi, sorgu yargıcı ya da DGM Başsavası değildir" yanıtını ver- di. Doğan, "yargı önünde hesap vermeye hazır olduğunu" açıkladı. Cumhurbaşkanı Özal'ın önceki gün Sözcü Kaya Toperi aracılığıyla yaptığı suç- lamalara, önce SHP Grup Başkanvekili Mahmut Alınak yanıt vermek istedi. Alı- nak, önceki gün akşam saatlerinde basın toplantısı düzenleme karanndan, SHP yö- neticileriyle yaptığı görüşmeden sonra vaz- geçti. Aünak'ın yerine dün, Şırnak Milletve- kili Orhan Doğan yazılı bir açıklama yap- tı. Doğan, özal'ın "sürgün ve sansür ka- rarnamelerine işierlik kazandırıhnasını istediği" yolundaki haberleri anımsatarak, "Sayın özal, bu çağdışı ve ilkel önerisine karşı konulan tepki nedeniyle TBMM kür- süsünden terör örgütüne destek verilip ve- rilmediği ve bu örgütün yandaşı olunup olunmadığımn açıklanması gerektiğini vurgulamıştır" dedi. HEP'ten açıklama HEP Genel Başkanı Feridun Yazar ya- zıh olarak yaptığı açıklamasında, Cumhur- başkanı adına yapılan açıklamayı, sorunu çözümsüz bir kaos ortamına iten bir an- layışın beürtisi olarak niteledi. Yazar, ka- muoyunun gerçekJeri aniayabihnesi için televizyonda açık oturum düzenlenmesini istedi. ANAP Genel Başkan Yardımcılanndan Lütfullah Kayalar, Cumhurbaşkanhğı'nm, HEP kökenli SHP milletvekillerinin PKK terörüyle ilgilerinin bulunmadığım açıkla- maJan isteğini, "yerinde bir istek" olarak değerlendirdi. Kkyalar, " Devletin en üst makamından, HEP kökenli milletve- killerinin böyle bir açıklama yapmalan is- teniyorsa, HEP kökenli milletvekilleri de PKK terörüyle ilgilerinin bulunmadığını açıklamalıdırlar" dedi. DYP grup yönetimi de Cumhurbaşkan- hğVnın, HEP kökenli SHP milletvekille- rinin terörle ilgilerinin bulunmâdığı yönünde açıklama yapmalan isteğini des- tekledi. DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu, HEP kökenli milletvekilleri- nin PKK terörüne destek olduklan izleni- mini silmeleri gerektiğini belirterek, "Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuda rahatsız oldu ki HEP kökenli mil- letvekillerinin açıklama yapmalannı iste- yerek hassasiyetini ortaya koydu" dedi. DYP Grup Başkanvekillerinden Bekir Sami Dace ise Cumhurbaşkanı 'nın mille- tin birlik ve bütünlügünü temsil ettiğini ve bu konuda hassasiyet göstermesinin doğal olduğunu söyledi. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu uyardı: 'Kentlerde teröre hazırlıklı olun'CUMHURİYET (Izmir) - İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, terör örgütlerinin önümüzdeki günlerde, kentlerde vatandaşı rahatsız edecek moral bozucu kişisel saldırı, sabotaj ve patlama olayları- nı arttıracağını söyledi. Terör, rakamlar ve değerlendirmelerle, "yetkili ağızlar" tarafından panelde de tar- tışıldı. Kozakçıoğlu, Atatürkçü Laikler Derne- ği'nin düzenlediği "Teröre Hayır" pane- line katılmak için geldiği Izmir'de, Vali Kutlu Aktaş'ı makamında ziyaret ederken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyük kentlerde terörü arttırmanın yalnızca PKK'nın değil, diğer grupların da hedefi olduğunu belirten Kozakçıoğlu, "însanı- mızın biraz etrafına dikkat etmesi lazım" diyerek vatandaşın apartmanın çevresin- de, işyerindeki şüpheli kişileri bildirmesi- ni istedi. Genelkurmay eski Başkanı Emekli Or- general Necip Torumtay, bugün "Türki- ye'nin milli birlik ve toprak bütünlüğünün ciddi bir iç tehlike-ile karşı karşıya oldu- ğunu" söyledi. Torumtay, Olağanüstü Hal Valisi'nin yetkilerinin bir kısmının, bölge- deki diğer illere devredilmesi işine hız ka- zandırılmasını önerdi. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu da isim vermeden HEP'in PKK ile işbirliği içinde olduğunu öne sürerek Güneydoğu'- da bu partinin bazı yöneticilerinin, öldü- rülen PKK militanlanrun cesetlerini mezar- dan çıkarıp ailelerine teslim etmek çabası verdiğini söyledi. Kozakçıoğlu, şimdiye ka- dar Güneydoğu bölgesinde 1500 terörist öldürülmesine karşın 460 şehit verildiğini ve 600 sivil vatandaşın hayatını kaybettı- ğini bildirdi ve şöyle dedi: "Dünyada, ma- halli kıyafet ile terör yapanlara karşı ka- yıplar, l'e karşı 14-16'dır. Türkiye'de ise 1 'e karşı yarımdan aşağıdadır. Terörün de- vamındaki neden, devletin zafiyeti değil, yakalananların yerine yenilerinin yetiştiril- mesindendir." DYP İstanbul Milletvekili Coşkun Kır- ca ise son zamanlarda Kürt kimliğinin ta- nınmasının moda haline geldiğini söyleye- rek SHP'nin bunu meşrulaştırma çabası içinde olduğunu Öne sürdü. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın "federasyon dahil her konunun serbestçe konuşulması gerekir" sözlerinı'n tekzip edilmediğini hatırlatan Kırca, cumhurbaşkanının serbestlikten ya- na olamayacağını, anayasayı savunmak zorunda olduğunu kaydetti. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerin- den Prof. Dr. Bozkurt Güvenç'in yönet- tiği "Teröre Hayır" panelinde, Prof. Er- gün Aybars da bir konuşma yaparak "Aşı: n sağ ve aşırı solun Atatürkçülüğü çapraz ateşe aldığını" söyledi. Kurultay'daki bölünme Yenilikçiler'in bir araya gelmesini engelliyor SHP'deYenilikçi hareket bitti mi? FARLK BİLDtKİCİ (Ankara) - SHP'nin olağanüstü kurulta- ymda genel başkanlık konusun- da farklı tavırlar alınması Yeni- likçi hareketi sıkıntıya soktu. Ertuğrul Günay ve Ercan Kara- kaş, Yenilikçi hareketin sürdü- ğünü savunurken, temel konu- larda görüş aynlıklan olup olmadığının zaman içinde orta- ya çıkacağını belirttiler. Kurultayda İnönü'yü destekleyen Kara- kaş ile Baykal'ı destekleyen Günay, bir araya gelmekte güçlük çekiyor. Genel baş- kanlık konusundaki bölünme, Yenilikçi hareketin kurultaydan birkaç gün önce Ankara'da yapılması öngörülen genel top- lantının gerçekleştirilmesini de önlemişti. Söz konusu toplantılar kurultay sonrasın- da da gerçekleştirilemedi. Ertuğrul Günay, MYK'da görev önerilse de kabul etmemeyi düşünürken, Karakaş genel sekreter adayı. Ertuğrul Günay, Cumhuriyet'in konu- ya ilişkin sorusuna, genel başkanlık konu- sunda farklı tercinlerde bulunulmasının önemli olduğunu, ancak partinin yenilen- me gereksiniminin, Yenilikçi akımın sıir- mesini gerektirdiğini söyledi. Günay'a, Ye- nilikçi hareket konusunda yönelttiğimiz sorular ile yanıtları şöyle: "— Kurultaydaki bölünmenin Yenilik- çi hareketin bölünmesine, sona ermesine neden olduğu söylenebilir mi? GÜNAY — Ashnda bu kurultayla bir genişleme fırsatı bulduk. Bir kısım arka- daşımız seçimden ciddi sıkıntılarla çıkma- mıza karşın statükoda ısrarettiler. Bir kı- sım arkadaşımız da parti içinde korkular- la yaşanmayacağı, bir kişiyi bir noktaya getirmek ya da gelmesini engellemek nok- tasından hareket etmenin doğru olmaya- cağı düşüncesiyle yeni bir açılım alanı ara- dılar. Bence bu başarılı olmuştur. Birçok insan bizim söylediklerimizi dinleyebilir noktaya gelmiştir. Tatminsiz arkadaşlar Yenilikçi hareket daralarak değil, sınır- lanm sürekli genişleterek sürecektir. Şu an- da genel başkanın çevresinde, ama yaşa- Birlikte hareket eden Ertuğrul Günay (solda) ile Ercan Karakaş'ın (sağda) yol- ları kurultaydan sonra ayrıldı. nandan tatminsiz arkadaşlarımızı tekrar içine katarak sürecektir. Bundan dnce Sa- yın Baykal'ın çevresinde Yeni Sol yaftası altında, oralarda açılım ihtiyacı hisseden insanlarla da birlikte olarak partinin bü- tününe seslenişini, ileriye yürüyüşünü sür- dürecektir. — Aranızda genel başkanlık konusu dı- şında gorüş aynlığı yok mu? GÜNAY — Farklılaşma esas olarak o noktada göründu. Onun ötesindeki anla- yışlarda bir fark yok. Aynı partideki in- sanlar her olayda farklı tepkiler göstere- bilirler. Doğal ve erdemli olanı da budur. Ben kurultayda katılımcı bir anlayışı sa- vundum. Kişilere, biat ve itaat anlayışının olmaması gerektiğini söyledim. Önümüz- deki günlerde arkadaşlarımızın geçmişte- ki fikirleri ne kadar savunacaklarını, şu an- da farklı tavır sergileyen parti yonetimine nasıl tavır alacaklarını göreceğiz. Bu tür olaylar karşısındaki tavırlar daha derin gö- rüş aynlıklan yaşanıp yaşanmadığını or- taya çıkaracak. — Sizce genel başkanlık ikileminde ter- cihte bulunmak zorunda mıydınız? GÜNAY — Baştan itibaren bu kurul- tayda bu ikilemin dışında kahnamız gerek- tiğini savundum. Genel başkanlık tartış- masının kurultayın vicdamna bırakılmasım istedim. Benim görüşüm buydu. — Ama siz de kurultayda Baykal'ı des- teklemediniz mi? GÜNAY — Pratiği oraya vanyor tabii. Ama baştan beri bir tercih koyarak yola çıkmadık. Ben kurultay kıirsüsünde bile bu dikkati göstermeye çalıştım. Neyse, bunların hepsi gecmiste kalmıstır." Ercan Karakaş ise hareketin bitmediği- ni savunarak "Çiinkü bu grup, herhangi bir kişiyi belli bir yere seçtirmek amacıyla oluşmuş bir grup değil" diye konuştu. SHP'nin yenilenme gereksinimi devam et- tiği sürece de Yenilikçilerin dağılmasının söz konusu olamayacağını kaydeden Ka- rakaş'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: "— Kurultay öncesinde partinin Inönü- Baykal ikilemi arasında kalmasından ya- kınıyordunuz. Öyleyse neden sizler de ken- dinizi bu ikilem içine sıkışmak zorunda his- settiniz? KARAKAŞ — Son kurultayda iki genel başkan adayı vardı. Elbette sorumlu par- tililer olarak da Yenilikçiler, kurultayın se- çim maddesinde bir tavır almak zorunday- dı. Arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu Inonü'yü destekleme kararı aldılar. Birkaç arkadaşımız da bu karara katılmadı. Biz bunu da doğal karşılıyoruz. Çünkü bizi bir arada tutan şey, kimin genel başkan ola- cağı düşüncesi değildir. Asıl olarak, ideo- lojik yorumlardaki benzerliğimizden kay- naklanmaktadır. O fikirler devam ettiği- ne göre Yenilikçi hareketin bölünmüşlü- ğunden ya da bitmişliğinden söz edilemez. — Kurultay konuşmanız înönü'nün ge- nel başkanlığını tanımlamayan bir hava- da değildi, ama sonuçta İnönü'yü destek- lediniz. Neden? KARAKAŞ — Genel başkanlık konu- sunda tercihte bulunmak elbette belli ne- denlere dayanıyor. Partinin geçmişte ya- şadığı olayları da degerlendirerek bir ka- rar aldık. — Günay ile aranızda genel başkanlık konusu dışında görüş aynlığı var mı? KARAKAŞ — Henüz tam bilemiyo- rum. Yalnız biz kararlarımızı birlikte oluş- turduk ve yazılı metinler haline getirdik. Bu yazılı metinlere arkadaşlarımız bağlıy- salar mesele kalmıyor. Ama önümüzdeki günlerde yapacağunız görüşmelerde, prog- ram ve tüzüğe ilişkin katkılarda bir fark- lılaşma olup olmadığı ortaya çıkacak. Bi- zim diğer gruplardan farkımız; biz ideo- lojinin bittiği kanaatinde değiliz. Hatta sosyalizmin bittiği kanısında değiliz. Sos- yalizmin demokratik boyutu eksik olan uy- gulaması bitmiştir. Ama demokratik sos- yalizm ideali yaşamaktadır. Bu çerçevede arkadaşlarımızla birlikte olmaktan ancak mutluluk duyanz. Yenilikçi kanat partinin sol kanadıdır. Inönü 9 nün adayı genel sekreterolacakCUMHURİYET (Ankara) - SHP'de parti meclİSİ bugün top- lanarak yeni genel sekreteri ve Merkez Yürütme Kurulu'- nu seçecek. Genel Başkan Erdal İnönü'nün genel sekreter adayının PM'de onaylanması bekleniyor. SH1J » arti Meclisi bugün sabah yapa- cağı kurultay sonrası ilk toplantıda, once Merkez Yürütnîe Kurulu'nun 14 uyesini belirleyecek, ardından MYK üyeleri içeri- sinde genel sekreter seçimi yapılacak. Inönü, yeni yönetim ve genel sekreter se- çimi konusunda PM üyelerinin eğilimini belırlemek amacıyla iki gundur suren te- maslarını tamamladı. Bu temaslar sonun- da inönü'nün, genel sekreter adayları Ha- san Fehmi Güneş, Cevdet Selvi ve Ercan Karakaş arasında ağırlığını Güneş'ten ya- na kayması bekleniyor. Yeni MYK'ya da Yeni Sol listesinden seçilenlerden birkaç is- mi listeye alması bekleniyor. inönü'nün önereceği MYK ve genel sek- reter, SHP çevrelerinde merakla bekienir- ken Karakaş'ın adayhktan cekildiği söylen- tisi yayıldı. Karakaş, Cumhuriyet'e aday- hktan çekilmesinin söz konusu olmadığı- nı belirtirken "Öbür adaylar gibi kulis ça- lışması içinde olmadığım için böyle bir söy- lenti çıkarılmış olabilir" dedi. Karakaş, ge- nel başkanın önereceği isimlerin seçilmesi konusunda ortak bir tavır olduğunu dile getirdi. Öte yandan Yeni Sol'da yapılan değer- lendirme toplantıları sonunda Inonu'nün göstereceği genel sekreter adayına itiraz edilmemesi kararlaştırıldı. Yeni Sol'dan Eşref Erdem, genel başka- nın istediği genel sekreteri secebileceğini kaydederken "Ancak partinin birlik- beraberliğe en fazla ihti\acı olan bir dö- nemden geçiyoruz. Bu nedenle MYK'da, PM'ye her iki listeden seçilenlerin de den- geli biçimde alınması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Güneydoğu raporu: Meçhul katiller ölüm saçıyor CUMHURİYET (Ankara) - Güney- doğu Anadolu'da son aylarda meydana gelen kayıp ve faili meçhul öldürme olaylarının sa- yısı 30'u aştı. Aynca Güneydoğu'daki kayıplar ve faili meçhul cinayeüer konusunda Uluslarara- sı Af örgütü'nce hazırlanan bir rapor ve mektup geçen günlerde TBMM İnsan. Haklan Komisyonu'na iletildi. Mektubun ekindeki raporda "Güneydo- ğu Türkiye'de yargıdışı öldürme ve orta- dan kaybolma iddialan" başhklı bölüm- de yer alan olaylar özetle şöyle: • Beşir Algan: 21 Mayıs 1991'de Midyat yakımndaki Budaklı köyünde jandarma tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor. • Ramazan Aslan: 13 Haziran 1991'de Midyat'ta evinin bahçesinde öldürüldü. • Hayrettin Demir: 18 Ağustos 1991'de evinin bahçesinde öldürüldü. • Hacı Berekat Acun: (46 yaşında çiftçi) 25 Ağustos 1991 tarihinde Mardin'in Ay- rancı köyünde evinin önünde jandarma ta- rafından öldürüldüğü iddia ediliyor. • Ismail Yigte (40 yaşında çiftçi) 28 Ağus- tos 1991 tarihinde Nusaybin'in Akagıl kö- yündeki evinden bilinmeyen kişilerce ahn- nuş, ölüsü birkaç kilometre uzaktaki Ho- pe köyü yakınlannda bulunmuştur. • Abdülmecit Çetinkaya (Çiftçi): 14 Eylül 1991 günü Mardin Çimenli köyündeki evinden alınarak 50 metre uzakta öldürül- müştür. • Süleyman Atalan: (40 yaşında nakliyat- çı) Midyat San köyü yakınlannda öldürül- dü. • Zere Erdinç-Hasan Erdinc ve Isa Erdinç: 18 Eylül 1991 tarihinde gece Bardakçı kö- yündeki evlerine gelen askeri tipli elbise- ler giymiş silahlı beş kişi tarafından öldü- rüldüler. • Ali Erdem: Mardin'in Arban köyünde- ki evinde 29 Eylül 1991 günü silahh kişi- lerce öldürülmüştür. • tbrahim Gündem: Diyarbakır'ın Sane- rik köyündeki evinden 25 Eylül 1991 gü- nü silahlı kişilerce götürülmesinden beri nerede olduğu bilinmemektedir. • Mehmet Selim Aslan - Süleyman Aslan - Abdiüaziz Güçlü: Adı geçenler Nusay- bin'e beş km. uzaktaki Bahçebaşı köyün- de 3 Ekim 1991'de öldürülmüşlerdir. • Hamit Temel: Hakkâri'nin Yıkıkova ka- sabasmdaki evinden 20 Ekim 1991'de si- lahh kişilerce götürülmüş, iki gün sonra ce- sedi bulunmuştur. • Bedrettin Akyurt: Mardin'in civannda- ki köyler arasında minibüs çahştuırken 11 Kasım 1991'de Midyat'ta bir restoranda kimliği bilinmeyen kişilerce öldürülmüştür. • Yusra Akbal: Akarsu köyünde 12 Ağus- tos 1991'de yapılan bir gösteri sırasında jandarmamn açtığı ateş sonucu ölmüştür. • Şerif Sanıhan, Celal Demir: 4 Kasım 1991 tarihinde Batman otobüs terminalin- de bir kişi tarafından vurularak öldürül- müşlerdir." Son iki ay • Ebdülsamet Çetin: Diyarbakır'da Eğitim Fakültesi öğrencisi Çetin, 12 Ocak 1992'de evinin önünde öldürüldü. • Adil Bayık: Nusaybin Tapu Sicil Müdü- rü Bayık, 13 Ocak 1992'de evine giderken öldürüldü. • Abdurrahman Söğüt: Nusaybin HEP yöneticisi Söğüt, 18 Ocak 1992'de öl- dürüldü. • Harbi Arman: Malazgirt HEP üyesi Ar- man'ın cesedi 21 Ocak 1992'de Devegeçi- di yakınlannda bir köprü altında bulun- du. • Murat Özsat: Diyarbakır'da Dicle Üni- versitesi öğrencisi Özsat'ın cesedi kaybol- duktan bir süre sonra yanmış olarak bu- lundu. • İ.Hakkı Kocakaya: Cesedi gözaitına alındıktan dört gün sonra Diyarbakır - Si- verek karayolu üzerinde bulundu. • Ağıt Akibe - tbrahim Demir: Idil'in Çu- kurlu köyü karakoluna giden Akibe ve De- mir'in cesetleri 13.12.1992'de köy yolu üzerinde bulundu. • Hayrettin Çetin: Nusaybin'deki evinden gece zorla aiınan Çetin, 18.12.1992 tarihin- de öldürüldü. • Abdullah Areık: Nusaybin'de 22 Ocak 1992 tarihinde meydana gelen otomatik si- lahlarla tarama olayında öldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle