Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 Şubat 1992 haberler Cumhuriyet5
Demokrasj okulları
• AA (Ankara) - Içişleri Bakanı Ismet
Sezgin, hükOmetin yerel yönetimlere
bflyûk öncm verdiğini beürterek yerel
yönetimlerin "demokrasinin
ûniversiteleri" olduğunu söyledi.
Sezgin, Türkiye îl Genel Meclis Üyeleri
Dernekleri Birliği başkan ve
yöneticilerini dün makamında kabul
ederek bir süre görüştü. Sezgin, yerel
yOnetimleri, demokrasiyi ileri götürecek
okullar olarak gördüklerini kaydetti.
Devletin yeniden yapılanma sürecinde
yerel yönetimlerin de yerini alacağınj
kaydeden Sezgin, "Bu baglamda, yerel
ve merkezi yönetimler arasında ağırlık
büyük ölçüde yerel yönetimlere
kaydınlacaktır" diye konuştu.
Özal-Bugün davası
• AA (Ankara) - Cumhurbaşkanı
lurgut özal'uı gazetede yayımlanan bir
fototraftan dolayı Bugün gazetesi
hakkında açüğı 50 milyon lirahk
tazminat davası sonuçlandı. Ankara 8.
Asliye Hukuk Mahkemesi, gazetenin
sorumlu Yazı Işleri Müdürü Kemal
Ararat'ı 3 milyon lira tazminat
ödemeye mahkûm etti. Bugün gazetesi
bir süre önce 1 Mayıs 1989 olaylannda
vurularak öldürülen işçi Mehmet Akif
Dalcı ile özal'ın Silah Sanayii
Fuan'nda atış yaparken çekilen resmini
yan yana yayımlamıştı. Cumhurbaşkanı
özal da kişilik haklarına hakaret
edildiği gerekçesiyle gazete yöneticileri
hakkmda 50 milyon liralık tazminat
davası açmıştı.
İşkence sürüyor
• AA (Ankara) - Helsinki Watch
Direktörü Jerry Laber, Türkiye'de
işkence konusunun ele alındığı
temaslarında, Türk hükümetinin
samimi olduğunu gözlemlediklerini
belirterek bunun önemli olduğunu
söyledi. Direktör Laber, dün
düzenlediği basın toplantısında, Türk
hükümetinin samimi yaklaşımmı
gözlemlemelerinin yanı sıra yaptıklan
i$i kamuoyu için değil, Türk insanı için
yaptıklannı Türk yetkililerinin
doğmladığını, bunun da çok önemli
oJduguna işaret etti.
Satır toprağa verildi
• tsUabul Haber Servisi -
Başbakan eski yardımcılanndan ve
kapatılan CHP Genel Sekreteri Kemal
Satır'ın oğlu Mustafa Satır'ın
cenazesi, dün toprağa verildi. Iki yıl
önce yakalandığı kanser hastalığından
kurtulamayarak önceki gün vefat
eden Mustafa Satır'm (47) cenazesi
dün Bebek Camii'nde kıhnan öğle
namazından sonra Zincirlikuyu
Mezarhğı'ndaki aile kabristanında
toprağa verildi. Satır'ın cenaze
törenine Bayrampaşa Belediye
Başkanı Necdet Ozkan, modacı Cemil
Ipekçi, Erkan özerman ile ailesi ve
yakınlan katıldılar. (Fotoğraf:
MUHARREM AYDIN)
DSP'Uen istifa
• AA (SaöMi) - Manisa'nın Salihli
Uçesinde, DSP llçe Başkanı ve Yönetim
Kurulu üyeleri topluca istifa etti. DSP
Salihli llçe Başkanı Hüseyin özdoğan,
dün yaptığı açıklamada, yönetim
kurulu üyeleri Hidayet Aksoy, Gursel
Atkıa, Cemil Göğüsoğlu, Hüseyin
Ucar ve Durasıllı Belde Başkanı
Mehmet Oral ile birlikte yalnız
görevlerinden değil, partiden de istifa
ettiUerini açıkladı.
Şeytıi Samsun'a
kaçırdılap
• CUMHURİYET (Samsun) - Rıfai
tarikatı şeyhi Mehmet Özaltay'ın
cenazesi Samsun'da ortaya çıktı. İki
avönce İzmirde ölen Özaltayın
cenazesini İzmir Karşıyaka Ornekköy
Mszarlığı'ndan gizlice kaçıran
Mustafa Gerçek adlı emekli bir işçi
yakalandı. Türkiye Gübre Sanayii'nin
Samsun Azot Fabrikası'ndan emekli
ohn Mustafa Gerçek, Samsun polisi
ta-afından yakalandı. Mustafa
Gerçek Emniyet Müdürlüğü'nde
basan mensuplanyla konuştu. Gerçek
ş»xlan söyledi:
" Şeyhirn ölmeden önce bana vekillik
verdi. 'Öldüğümde beni Samsun'a
gtmün' diye vasiyette bulundu.
Odükten sonra da her gece rüyama
gir.p bana 'Bu topraklarda
rakatsızım, beni Samsun'a götür' diye
vüiyetinihatırlattı. Her gece bana
gcrünüyor, isteğini tekrarlıyordu.
Sonunda kiraladığım minübüsle
İ ^nir'deki mezannı açıp getirdim.
Anıacım köyüm Çatkaya'da kendime
aiyedi dönümlük arazide türbe
znyrete açmaktı. Ancak kendisini
gtcrip köye gömdüğüm gece rahat
vaadum, bana görünmedi.
ANAP ve DYP Özal'a destek verdi. HEP'liler Cumhurbaşkanı'nı suçladı
HEP tartışmasına partiler de katıldıCUMHURİYET (Ankara) - H E P
kökenli milletvekillerini
TBMM'de Meclis kürsüsünden
PKK'ya destek olup olmadıkla-
rınıresmen açıklamaya çağıran
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı,
HEP ve HEP kökenli SHP'liler,
"sorguyargıcı gibi davranmak",
"yolsuzluk iddialannı örtbaset-
mek", "koalisyonu bozmayaça-
hşmak"la suçladılar. ANAPve
DYP sözcüleri, Özal'ın isteğini
desteklediHerini açıklarken
SHP yönetimi sessiz kalmayı
yeğledi,
Cumhurbaşkanı Ozal'ın, Basın Sözcü-
sü Kaya Toperi aracıhğıyla HEP kökenli
milletvekillerini PKK'ya destek olmakla
suçlayan ve bu konuda açıklama yapma-
larını isteyen açıklamasına ilk tepki
TBMM Başkanvekili ve SHP Diyarbakır
MilletvekiJi Fehmi Işıklar'dan geldi. Işık-
lar, "özal, yolsuzluklann üzerine gidildi-
ği, oğlunun bu anlamda öne çıktığı bir dö-
nemde dikkatleri başka yöne çekmek için
bu yolu seçmiştir" dedi.
AA'nın haberine göre Van'da basın top-
lantısı düzenleyen Işıklar, "Cumhurbaşka-
nı'nın açıklamasında bölge halkına şunu
söylemek istiyorlar: Hükümet kim olursa
Cumhurbaşkanı özal, tdil heyetini kabulünde anılannı anlattı, sorunların konuşulması gerektiğini belirtti. (Fotoğraf: A A)
olsun, sizin kaderinız değişmeyecek. Bu-
nu yansıtmak istiyorlar" diye konuştu.
Doğan: Özal sorgu yargıcı değil
SHP'nin HEP kökenli milletvekillerin-
den Orhan Doğan, Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın kendilerinin PKK'yı destekle-
dikleri yolundaki suçlamasına, "Cumhur-
başkanı sorgu görevlisi, sorgu yargıcı ya
da DGM Başsavası değildir" yanıtını ver-
di. Doğan, "yargı önünde hesap vermeye
hazır olduğunu" açıkladı.
Cumhurbaşkanı Özal'ın önceki gün
Sözcü Kaya Toperi aracılığıyla yaptığı suç-
lamalara, önce SHP Grup Başkanvekili
Mahmut Alınak yanıt vermek istedi. Alı-
nak, önceki gün akşam saatlerinde basın
toplantısı düzenleme karanndan, SHP yö-
neticileriyle yaptığı görüşmeden sonra vaz-
geçti.
Aünak'ın yerine dün, Şırnak Milletve-
kili Orhan Doğan yazılı bir açıklama yap-
tı. Doğan, özal'ın "sürgün ve sansür ka-
rarnamelerine işierlik kazandırıhnasını
istediği" yolundaki haberleri anımsatarak,
"Sayın özal, bu çağdışı ve ilkel önerisine
karşı konulan tepki nedeniyle TBMM kür-
süsünden terör örgütüne destek verilip ve-
rilmediği ve bu örgütün yandaşı olunup
olunmadığımn açıklanması gerektiğini
vurgulamıştır" dedi.
HEP'ten açıklama
HEP Genel Başkanı Feridun Yazar ya-
zıh olarak yaptığı açıklamasında, Cumhur-
başkanı adına yapılan açıklamayı, sorunu
çözümsüz bir kaos ortamına iten bir an-
layışın beürtisi olarak niteledi. Yazar, ka-
muoyunun gerçekJeri aniayabihnesi için
televizyonda açık oturum düzenlenmesini
istedi.
ANAP Genel Başkan Yardımcılanndan
Lütfullah Kayalar, Cumhurbaşkanhğı'nm,
HEP kökenli SHP milletvekillerinin PKK
terörüyle ilgilerinin bulunmadığım açıkla-
maJan isteğini, "yerinde bir istek" olarak
değerlendirdi. Kkyalar, " Devletin en
üst makamından, HEP kökenli milletve-
killerinin böyle bir açıklama yapmalan is-
teniyorsa, HEP kökenli milletvekilleri de
PKK terörüyle ilgilerinin bulunmadığını
açıklamalıdırlar" dedi.
DYP grup yönetimi de Cumhurbaşkan-
hğVnın, HEP kökenli SHP milletvekille-
rinin terörle ilgilerinin bulunmâdığı
yönünde açıklama yapmalan isteğini des-
tekledi. DYP Grup Başkanvekili Güneş
Müftüoğlu, HEP kökenli milletvekilleri-
nin PKK terörüne destek olduklan izleni-
mini silmeleri gerektiğini belirterek,
"Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı da bu
konuda rahatsız oldu ki HEP kökenli mil-
letvekillerinin açıklama yapmalannı iste-
yerek hassasiyetini ortaya koydu" dedi.
DYP Grup Başkanvekillerinden Bekir
Sami Dace ise Cumhurbaşkanı 'nın mille-
tin birlik ve bütünlügünü temsil ettiğini ve
bu konuda hassasiyet göstermesinin doğal
olduğunu söyledi.
İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu uyardı:
'Kentlerde teröre hazırlıklı olun'CUMHURİYET (Izmir) - İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, terör
örgütlerinin önümüzdeki günlerde, kentlerde vatandaşı rahatsız
edecek moral bozucu kişisel saldırı, sabotaj ve patlama olayları-
nı arttıracağını söyledi.
Terör, rakamlar ve değerlendirmelerle,
"yetkili ağızlar" tarafından panelde de tar-
tışıldı.
Kozakçıoğlu, Atatürkçü Laikler Derne-
ği'nin düzenlediği "Teröre Hayır" pane-
line katılmak için geldiği Izmir'de, Vali
Kutlu Aktaş'ı makamında ziyaret ederken
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyük
kentlerde terörü arttırmanın yalnızca
PKK'nın değil, diğer grupların da hedefi
olduğunu belirten Kozakçıoğlu, "însanı-
mızın biraz etrafına dikkat etmesi lazım"
diyerek vatandaşın apartmanın çevresin-
de, işyerindeki şüpheli kişileri bildirmesi-
ni istedi.
Genelkurmay eski Başkanı Emekli Or-
general Necip Torumtay, bugün "Türki-
ye'nin milli birlik ve toprak bütünlüğünün
ciddi bir iç tehlike-ile karşı karşıya oldu-
ğunu" söyledi. Torumtay, Olağanüstü Hal
Valisi'nin yetkilerinin bir kısmının, bölge-
deki diğer illere devredilmesi işine hız ka-
zandırılmasını önerdi.
İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu da
isim vermeden HEP'in PKK ile işbirliği
içinde olduğunu öne sürerek Güneydoğu'-
da bu partinin bazı yöneticilerinin, öldü-
rülen PKK militanlanrun cesetlerini mezar-
dan çıkarıp ailelerine teslim etmek çabası
verdiğini söyledi. Kozakçıoğlu, şimdiye ka-
dar Güneydoğu bölgesinde 1500 terörist
öldürülmesine karşın 460 şehit verildiğini
ve 600 sivil vatandaşın hayatını kaybettı-
ğini bildirdi ve şöyle dedi: "Dünyada, ma-
halli kıyafet ile terör yapanlara karşı ka-
yıplar, l'e karşı 14-16'dır. Türkiye'de ise
1 'e karşı yarımdan aşağıdadır. Terörün de-
vamındaki neden, devletin zafiyeti değil,
yakalananların yerine yenilerinin yetiştiril-
mesindendir."
DYP İstanbul Milletvekili Coşkun Kır-
ca ise son zamanlarda Kürt kimliğinin ta-
nınmasının moda haline geldiğini söyleye-
rek SHP'nin bunu meşrulaştırma çabası
içinde olduğunu Öne sürdü. Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın "federasyon dahil her
konunun serbestçe konuşulması gerekir"
sözlerinı'n tekzip edilmediğini hatırlatan
Kırca, cumhurbaşkanının serbestlikten ya-
na olamayacağını, anayasayı savunmak
zorunda olduğunu kaydetti.
Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerin-
den Prof. Dr. Bozkurt Güvenç'in yönet-
tiği "Teröre Hayır" panelinde, Prof. Er-
gün Aybars da bir konuşma yaparak "Aşı:
n sağ ve aşırı solun Atatürkçülüğü çapraz
ateşe aldığını" söyledi.
Kurultay'daki bölünme Yenilikçiler'in bir araya gelmesini engelliyor
SHP'deYenilikçi hareket bitti mi?
FARLK BİLDtKİCİ (Ankara) -
SHP'nin olağanüstü kurulta-
ymda genel başkanlık konusun-
da farklı tavırlar alınması Yeni-
likçi hareketi sıkıntıya soktu.
Ertuğrul Günay ve Ercan Kara-
kaş, Yenilikçi hareketin sürdü-
ğünü savunurken, temel konu-
larda görüş aynlıklan olup
olmadığının zaman içinde orta-
ya çıkacağını belirttiler.
Kurultayda İnönü'yü destekleyen Kara-
kaş ile Baykal'ı destekleyen Günay, bir
araya gelmekte güçlük çekiyor. Genel baş-
kanlık konusundaki bölünme, Yenilikçi
hareketin kurultaydan birkaç gün önce
Ankara'da yapılması öngörülen genel top-
lantının gerçekleştirilmesini de önlemişti.
Söz konusu toplantılar kurultay sonrasın-
da da gerçekleştirilemedi.
Ertuğrul Günay, MYK'da görev önerilse
de kabul etmemeyi düşünürken, Karakaş
genel sekreter adayı.
Ertuğrul Günay, Cumhuriyet'in konu-
ya ilişkin sorusuna, genel başkanlık konu-
sunda farklı tercinlerde bulunulmasının
önemli olduğunu, ancak partinin yenilen-
me gereksiniminin, Yenilikçi akımın sıir-
mesini gerektirdiğini söyledi. Günay'a, Ye-
nilikçi hareket konusunda yönelttiğimiz
sorular ile yanıtları şöyle:
"— Kurultaydaki bölünmenin Yenilik-
çi hareketin bölünmesine, sona ermesine
neden olduğu söylenebilir mi?
GÜNAY — Ashnda bu kurultayla bir
genişleme fırsatı bulduk. Bir kısım arka-
daşımız seçimden ciddi sıkıntılarla çıkma-
mıza karşın statükoda ısrarettiler. Bir kı-
sım arkadaşımız da parti içinde korkular-
la yaşanmayacağı, bir kişiyi bir noktaya
getirmek ya da gelmesini engellemek nok-
tasından hareket etmenin doğru olmaya-
cağı düşüncesiyle yeni bir açılım alanı ara-
dılar. Bence bu başarılı olmuştur. Birçok
insan bizim söylediklerimizi dinleyebilir
noktaya gelmiştir.
Tatminsiz arkadaşlar
Yenilikçi hareket daralarak değil, sınır-
lanm sürekli genişleterek sürecektir. Şu an-
da genel başkanın çevresinde, ama yaşa-
Birlikte hareket eden Ertuğrul Günay (solda) ile Ercan Karakaş'ın (sağda) yol-
ları kurultaydan sonra ayrıldı.
nandan tatminsiz arkadaşlarımızı tekrar
içine katarak sürecektir. Bundan dnce Sa-
yın Baykal'ın çevresinde Yeni Sol yaftası
altında, oralarda açılım ihtiyacı hisseden
insanlarla da birlikte olarak partinin bü-
tününe seslenişini, ileriye yürüyüşünü sür-
dürecektir.
— Aranızda genel başkanlık konusu dı-
şında gorüş aynlığı yok mu?
GÜNAY — Farklılaşma esas olarak o
noktada göründu. Onun ötesindeki anla-
yışlarda bir fark yok. Aynı partideki in-
sanlar her olayda farklı tepkiler göstere-
bilirler. Doğal ve erdemli olanı da budur.
Ben kurultayda katılımcı bir anlayışı sa-
vundum. Kişilere, biat ve itaat anlayışının
olmaması gerektiğini söyledim. Önümüz-
deki günlerde arkadaşlarımızın geçmişte-
ki fikirleri ne kadar savunacaklarını, şu an-
da farklı tavır sergileyen parti yonetimine
nasıl tavır alacaklarını göreceğiz. Bu tür
olaylar karşısındaki tavırlar daha derin gö-
rüş aynlıklan yaşanıp yaşanmadığını or-
taya çıkaracak.
— Sizce genel başkanlık ikileminde ter-
cihte bulunmak zorunda mıydınız?
GÜNAY — Baştan itibaren bu kurul-
tayda bu ikilemin dışında kahnamız gerek-
tiğini savundum. Genel başkanlık tartış-
masının kurultayın vicdamna bırakılmasım
istedim. Benim görüşüm buydu.
— Ama siz de kurultayda Baykal'ı des-
teklemediniz mi?
GÜNAY — Pratiği oraya vanyor tabii.
Ama baştan beri bir tercih koyarak yola
çıkmadık. Ben kurultay kıirsüsünde bile
bu dikkati göstermeye çalıştım. Neyse,
bunların hepsi gecmiste kalmıstır."
Ercan Karakaş ise hareketin bitmediği-
ni savunarak "Çiinkü bu grup, herhangi
bir kişiyi belli bir yere seçtirmek amacıyla
oluşmuş bir grup değil" diye konuştu.
SHP'nin yenilenme gereksinimi devam et-
tiği sürece de Yenilikçilerin dağılmasının
söz konusu olamayacağını kaydeden Ka-
rakaş'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları
şöyle:
"— Kurultay öncesinde partinin Inönü-
Baykal ikilemi arasında kalmasından ya-
kınıyordunuz. Öyleyse neden sizler de ken-
dinizi bu ikilem içine sıkışmak zorunda his-
settiniz?
KARAKAŞ — Son kurultayda iki genel
başkan adayı vardı. Elbette sorumlu par-
tililer olarak da Yenilikçiler, kurultayın se-
çim maddesinde bir tavır almak zorunday-
dı. Arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu
Inonü'yü destekleme kararı aldılar. Birkaç
arkadaşımız da bu karara katılmadı. Biz
bunu da doğal karşılıyoruz. Çünkü bizi bir
arada tutan şey, kimin genel başkan ola-
cağı düşüncesi değildir. Asıl olarak, ideo-
lojik yorumlardaki benzerliğimizden kay-
naklanmaktadır. O fikirler devam ettiği-
ne göre Yenilikçi hareketin bölünmüşlü-
ğunden ya da bitmişliğinden söz edilemez.
— Kurultay konuşmanız înönü'nün ge-
nel başkanlığını tanımlamayan bir hava-
da değildi, ama sonuçta İnönü'yü destek-
lediniz. Neden?
KARAKAŞ — Genel başkanlık konu-
sunda tercihte bulunmak elbette belli ne-
denlere dayanıyor. Partinin geçmişte ya-
şadığı olayları da degerlendirerek bir ka-
rar aldık.
— Günay ile aranızda genel başkanlık
konusu dışında görüş aynlığı var mı?
KARAKAŞ — Henüz tam bilemiyo-
rum. Yalnız biz kararlarımızı birlikte oluş-
turduk ve yazılı metinler haline getirdik.
Bu yazılı metinlere arkadaşlarımız bağlıy-
salar mesele kalmıyor. Ama önümüzdeki
günlerde yapacağunız görüşmelerde, prog-
ram ve tüzüğe ilişkin katkılarda bir fark-
lılaşma olup olmadığı ortaya çıkacak. Bi-
zim diğer gruplardan farkımız; biz ideo-
lojinin bittiği kanaatinde değiliz. Hatta
sosyalizmin bittiği kanısında değiliz. Sos-
yalizmin demokratik boyutu eksik olan uy-
gulaması bitmiştir. Ama demokratik sos-
yalizm ideali yaşamaktadır. Bu çerçevede
arkadaşlarımızla birlikte olmaktan ancak
mutluluk duyanz. Yenilikçi kanat partinin
sol kanadıdır.
Inönü
9
nün adayı genel sekreterolacakCUMHURİYET (Ankara) - SHP'de parti meclİSİ bugün top-
lanarak yeni genel sekreteri ve Merkez Yürütme Kurulu'-
nu seçecek. Genel Başkan Erdal İnönü'nün genel sekreter
adayının PM'de onaylanması bekleniyor.
SH1J
» arti Meclisi bugün sabah yapa-
cağı kurultay sonrası ilk toplantıda, once
Merkez Yürütnîe Kurulu'nun 14 uyesini
belirleyecek, ardından MYK üyeleri içeri-
sinde genel sekreter seçimi yapılacak.
Inönü, yeni yönetim ve genel sekreter se-
çimi konusunda PM üyelerinin eğilimini
belırlemek amacıyla iki gundur suren te-
maslarını tamamladı. Bu temaslar sonun-
da inönü'nün, genel sekreter adayları Ha-
san Fehmi Güneş, Cevdet Selvi ve Ercan
Karakaş arasında ağırlığını Güneş'ten ya-
na kayması bekleniyor. Yeni MYK'ya da
Yeni Sol listesinden seçilenlerden birkaç is-
mi listeye alması bekleniyor.
inönü'nün önereceği MYK ve genel sek-
reter, SHP çevrelerinde merakla bekienir-
ken Karakaş'ın adayhktan cekildiği söylen-
tisi yayıldı. Karakaş, Cumhuriyet'e aday-
hktan çekilmesinin söz konusu olmadığı-
nı belirtirken "Öbür adaylar gibi kulis ça-
lışması içinde olmadığım için böyle bir söy-
lenti çıkarılmış olabilir" dedi. Karakaş, ge-
nel başkanın önereceği isimlerin seçilmesi
konusunda ortak bir tavır olduğunu dile
getirdi.
Öte yandan Yeni Sol'da yapılan değer-
lendirme toplantıları sonunda Inonu'nün
göstereceği genel sekreter adayına itiraz
edilmemesi kararlaştırıldı.
Yeni Sol'dan Eşref Erdem, genel başka-
nın istediği genel sekreteri secebileceğini
kaydederken "Ancak partinin birlik-
beraberliğe en fazla ihti\acı olan bir dö-
nemden geçiyoruz. Bu nedenle MYK'da,
PM'ye her iki listeden seçilenlerin de den-
geli biçimde alınması gerektiğini
düşünüyoruz" dedi.
Güneydoğu raporu:
Meçhul katiller
ölüm saçıyor
CUMHURİYET (Ankara) - Güney-
doğu Anadolu'da son aylarda
meydana gelen kayıp ve faili
meçhul öldürme olaylarının sa-
yısı 30'u aştı.
Aynca Güneydoğu'daki kayıplar ve faili
meçhul cinayeüer konusunda Uluslarara-
sı Af örgütü'nce hazırlanan bir rapor ve
mektup geçen günlerde TBMM İnsan.
Haklan Komisyonu'na iletildi.
Mektubun ekindeki raporda "Güneydo-
ğu Türkiye'de yargıdışı öldürme ve orta-
dan kaybolma iddialan" başhklı bölüm-
de yer alan olaylar özetle şöyle:
• Beşir Algan: 21 Mayıs 1991'de Midyat
yakımndaki Budaklı köyünde jandarma
tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor.
• Ramazan Aslan: 13 Haziran 1991'de
Midyat'ta evinin bahçesinde öldürüldü.
• Hayrettin Demir: 18 Ağustos 1991'de
evinin bahçesinde öldürüldü.
• Hacı Berekat Acun: (46 yaşında çiftçi)
25 Ağustos 1991 tarihinde Mardin'in Ay-
rancı köyünde evinin önünde jandarma ta-
rafından öldürüldüğü iddia ediliyor.
• Ismail Yigte (40 yaşında çiftçi) 28 Ağus-
tos 1991 tarihinde Nusaybin'in Akagıl kö-
yündeki evinden bilinmeyen kişilerce ahn-
nuş, ölüsü birkaç kilometre uzaktaki Ho-
pe köyü yakınlannda bulunmuştur.
• Abdülmecit Çetinkaya (Çiftçi): 14 Eylül
1991 günü Mardin Çimenli köyündeki
evinden alınarak 50 metre uzakta öldürül-
müştür.
• Süleyman Atalan: (40 yaşında nakliyat-
çı) Midyat San köyü yakınlannda öldürül-
dü.
• Zere Erdinç-Hasan Erdinc ve Isa Erdinç:
18 Eylül 1991 tarihinde gece Bardakçı kö-
yündeki evlerine gelen askeri tipli elbise-
ler giymiş silahlı beş kişi tarafından öldü-
rüldüler.
• Ali Erdem: Mardin'in Arban köyünde-
ki evinde 29 Eylül 1991 günü silahh kişi-
lerce öldürülmüştür.
• tbrahim Gündem: Diyarbakır'ın Sane-
rik köyündeki evinden 25 Eylül 1991 gü-
nü silahlı kişilerce götürülmesinden beri
nerede olduğu bilinmemektedir.
• Mehmet Selim Aslan - Süleyman Aslan
- Abdiüaziz Güçlü: Adı geçenler Nusay-
bin'e beş km. uzaktaki Bahçebaşı köyün-
de 3 Ekim 1991'de öldürülmüşlerdir.
• Hamit Temel: Hakkâri'nin Yıkıkova ka-
sabasmdaki evinden 20 Ekim 1991'de si-
lahh kişilerce götürülmüş, iki gün sonra ce-
sedi bulunmuştur.
• Bedrettin Akyurt: Mardin'in civannda-
ki köyler arasında minibüs çahştuırken 11
Kasım 1991'de Midyat'ta bir restoranda
kimliği bilinmeyen kişilerce öldürülmüştür.
• Yusra Akbal: Akarsu köyünde 12 Ağus-
tos 1991'de yapılan bir gösteri sırasında
jandarmamn açtığı ateş sonucu ölmüştür.
• Şerif Sanıhan, Celal Demir: 4 Kasım
1991 tarihinde Batman otobüs terminalin-
de bir kişi tarafından vurularak öldürül-
müşlerdir."
Son iki ay
• Ebdülsamet Çetin: Diyarbakır'da Eğitim
Fakültesi öğrencisi Çetin, 12 Ocak 1992'de
evinin önünde öldürüldü.
• Adil Bayık: Nusaybin Tapu Sicil Müdü-
rü Bayık, 13 Ocak 1992'de evine giderken
öldürüldü.
• Abdurrahman Söğüt: Nusaybin HEP
yöneticisi Söğüt, 18 Ocak 1992'de öl-
dürüldü.
• Harbi Arman: Malazgirt HEP üyesi Ar-
man'ın cesedi 21 Ocak 1992'de Devegeçi-
di yakınlannda bir köprü altında bulun-
du.
• Murat Özsat: Diyarbakır'da Dicle Üni-
versitesi öğrencisi Özsat'ın cesedi kaybol-
duktan bir süre sonra yanmış olarak bu-
lundu.
• İ.Hakkı Kocakaya: Cesedi gözaitına
alındıktan dört gün sonra Diyarbakır - Si-
verek karayolu üzerinde bulundu.
• Ağıt Akibe - tbrahim Demir: Idil'in Çu-
kurlu köyü karakoluna giden Akibe ve De-
mir'in cesetleri 13.12.1992'de köy yolu
üzerinde bulundu.
• Hayrettin Çetin: Nusaybin'deki evinden
gece zorla aiınan Çetin, 18.12.1992 tarihin-
de öldürüldü.
• Abdullah Areık: Nusaybin'de 22 Ocak
1992 tarihinde meydana gelen otomatik si-
lahlarla tarama olayında öldü.