15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Junhuriyet haberler 1 Şubat1992 Aahveci'nin önergeleri • AA (Aakara)- ANAP tstanbul Milletvekili Adnan Kahveci, Başbakan Sûleyman Demirel ile bazı bakanlara çeşitli konularda sorular yöneltti. Kaaveci, TBMM BışkanhgVra verdiği ve Başbakan urafından sözlü olarak cevaplandınlmasını istediği öneıgesinde, Başbakan'ın çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamalarria, KIT'lere siyaseti kanitırmayacağını söylediğini bildirerek "THY'nin başına niçin seçimi kaybetmiş bir milletvekili adayını getirdiniz" diye sordu. Kahveci aynı önergesinde, Vakıflar Bankası'nda başta genel müdür olmak üzere 120 üst düzey yöneticinin işine son verildiğini öne sürerek "Eğer bunlann bir yolsuzluğu varsa haklannda soruşturma açıldı mı?" dedi. Erbakarfın kabülü • AA (Aakara) • Refah Pırtisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, öğretmenler Vakfı Genel Başkanı Mehmet Akantürk ve yaklaşık 300 öğretmeni kabul ederek bir süre görüştü. Erbakan, parlamentodaki kabulde yaptığı konuşmada ögretmenlik mesleğinin önemine değinerek öğretmen sorunlannın araştırılması ve çözüm yolları bulunması için kendilerinin önerisiyle Meclis araştırması açıldığını hatırlattı. Oğretmenlerin de sendikalı olması gerektiğini savunan Erbakan, öğretmenler Vakfı'nın öncüluğünde yürütülen sendika kunna çalışmalanrun başanya ulaşmasını diledi. Cumartesî konferansları • UBA (Ankan) - Türk Demokrasi Vakfı'nın cumartesi konferanslannın ilkinde eski Bakan Işın Çelebi, Türkiye ekonomisinin görünümü ve alınması gereken önlemler konusunda göruşlerini açıklayacak. Vakfın konferans salonunda verilecek konferanslardan ikincisi sivil toplum demokrasi ve Türkiye'yi konu alacak. Doçent Doktor Levent Köker'in 8 şubat günü sunacağı bu konferansı 15 şubat günü Hollanda Büyükelçisi Jan Warmenhoven'ın "HoUanda'da Devlet, Toplum ve Siyaset" konulu konferansı izleyecek. 22 şubat günü ise Dr. Niyazi Kahveci "Demokrasi, Siyaset ve Islam" konusunda göruşlerini açıklayacak. Örüç'ün ihaleleri • ANKA (A«kanı) - ANAP'h eski bakanlar Cengiz Tuncer| ve Mustafa Taşar döneminde yapıldığı iddia edilen bazı usulsttzlüklerle ilgüi dosyalar yargıya gönderilirken eski Bayındırhk ve İskân Bakam Hüsamettin Örüç'ün uygulamaları da incelemeye abndı. 20 Ekim öncesi verilen 15'e yakın karayolu ihalesinin incelenmesine başlandı. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre Baymdırlık ve tskân BakuüığYndaki otoyol ihaleleri ile ilgili olarak başlıtüan inceleme çahynaları karayolu ihaltlerini de kapsadı. ANAPta Alevi yakınlığı • ANKA (Ankara) - AN\P Genel Başkan Yaramcısı Fahrettin Kurt, Aleilerden kendilerine sennati duyanlann sjyıamn arttığını belirterek "Alevilerin en rahat edeceği pan ANAP'tır. Bu kitleyi partmize çekmek için giripnier başlattık" dedi. AN\P Sosyal İşler Başkanı Fakettin Kurt, partinin il ve içe örgütlerindeki ariudaslarının Alevilerle tcmts halinde olduğunu, oolnn partide aktif görev »hnjsını sağlamaya çthntlannı belirtti. ANAP Genel Başkan Ymdımcısı Hüsnü Doğan koalisyon ortaklannı değerlendirdi: DYP, ANAP'ın kötükopyasıCANAN GEDİK (Ankara) - ANAP Genel Başkan Yardımcılarından Hüsnü Doğan, hükümetin "muhalefet mantığıyla hükümet etmeye çalıştığını" belirtti. Doğan, "DYP ANAP'ın kö- tü bir kopyası olmaya çalışıyor, SHP de onu izliyor" dedi. Doğan, Cumhuriyet muhabi- rinin hükümet politikaları ve ANAP'ın izlediği muhalefet stratejisine yönelik sorularını yanıtladı. Doğan, kamuoyunun hükümete bir avans süresi tanı- dığını, ancak bu sürenin uzun süreceğini zannetmediğini belir- terek "Bizim muhalefetimizin dozu ne olursa olsun, kamuoyu- nun iktidara verdiği bu primi kırmamız mümkündeğil" dedi. Doğan, hükümetin zamanı- nın büyük bölümünü ANAP'ı kötulemeye, davullu zurnalı he- yet kabullerine, halka umut da- ğıtmaya ayırdığını öne sürerek "Herhalde ciddi bazı adımlar atılması için SHP kurultayuıı da beklediler" diye konuştu. Hükümetin icraat yapama- masının üzerini örtmek için ba- zı yolsuzluk iddialarını ortaya attığını savunan Doğan, şunla- rı söyledi: "Her hükümetin tespit edüen yolsuzluk varsa uzerine gitmek görevidir. Ama endişem, gu- nahsız bazı insanların rencide edilmesidir. Bürokrasiyi çalışa- maz hale getirmelerinden endi- şe ederim. Bana nahoş gelen bir başka şey de bakanların bir ne- vi savcı havasıyla ortaya çıkıp yolsuzluk iddialarını açıklama- larını doğru bulmuyorum. Hü- kümet daha ziyade fazla icraat yapamadığı gunleri değerlendir- mek, iş yapamadığı gerçeğini örtmek için bu yolsuzluk iddia- Hüsnü Doğan larını ortaya atıyor." Doğan, hükümet ortağı SHP'nin programını yeniden gözden geçirmesi ve değişen dünya koşulları içinde yeniden yazması gerektiğini de ifade ederek "Eğer sol bu mevcut an- layışı ile giderse, hiçbir zaman iktidar şansını yakalayamaz ve sadece başka partilere payanda olur" dedi. Doğan, hükümete yönelik eleştirilerini ise şöyle sıraladr. "— JSeçim kampanyasında DYP ve SHP'nin çok büyük va.- atleri olmuştur. Biz iktidara bu vaatlerini hep hatırlatacağız. Çünkü artık Türkiye'de gerçek- leşmeyecek vaatlerle iktidara gelme şansınm ortadan kalkma- sı lazırn. — Özellikle ekonomik politi- kada, hükümetin her iki ortağı da seçim kampanyaları sırasın- da hep alacaklarmdan ziyade vereceklerini söylediler. Oysa bu defterin iki tarafı vardır. Bir şeyler almadan bir şeyler vere- mezsiniz. Yaptıklan vaatlerin karşılıklarını nereden bulacak- lar? — üüneydoğu meselesinin çözümünde üstü küllenen bir sı- kıntı var. 2.5 ay önce olağanüs- tü hal uygulamasının uzatılma- sı gundeme geldiğinde DYP ve ANAP olumlu, SHP olumsuz oy kullanmıştı. Şimdi 1.5 ay sonra olağanüstu halin uzatıl- ması yeniden gündeme geldiğin- Emekli generalin eşi: Kocamı Özbolat öldürdü Emekli Orgeneral Hulusi Sayın, Dr. Musa Duman ve Astsubaj Halil Çetin'in öldürülmesiyle ilgili davanın diinkü duruşmasında, Sayın'ın eşi ve kızı, cinayeti Erol Özbolat'ın işledigini söylediler. Astsubay Çetio'in eşi ise, Özbolat'ı teşhis edemediğini belirtti. Duruşmanın sabahki bölümünde, tutuklu olarak yargılanan Erol Özbolat, Alp Aslan ve Alişan Turan, salonda 'işkenceci" olarak niteledikleri bazı polislerin bulunduğunu söyleyerek dısan çıkanlmalannı istediler. Mahkeme ise bu isteği reddetti. Daha sonra Astsubav Halil Çetin'in öldürülmesi sırasında yanında bulunan eşi Mukadder Çetin tanık olarak dinlendi. Daha sonra ifade veren görgü tanıklan, sanıkların Dr. Musa Duman'ın öldürülmesi olayı sırasında gördiikleri kişiler olmadıgını söylediler. Hulusi Sayın'ın eşi Ayten Sayın ise tanık kursüsünde ağlayarak verdiği ifadesinde şunlan anlattı: "Eve girerken önde ben yüriiyordum. Bana dogru biri geliyordu. Elini koynuna atıp ucunda susturucu olan bir silah çıkardı ve eşime ateş etti. Eşim onu görmedi, görseydi kendi vurulmadan onu vururdu. Hulusi'yi vuranın Erol Özbolat olduğunu, gazetede çıkan fotoğraflarından anladım. Ajnca Emniyet'te de kendisini teshis ettim". (Fotoğraf: AA) de tutumları ne olacak? — Hiçbir dönemde yapılma- yan'ölçüae bürokraside tahribat yapmaktadırlar. Insaniar hak- kında peşin hükumludürler, mevcut kadroları değerlendir- meden kendilerine yakın görü- nenleri bu makamlara yerleştir- me peşindedirler. — Demirel hep 'Benim köy- lüm, benim işçim, benim memurum' demiştir. Ama verile verile memura yüzde 20-25 ara- sında zam verilmiştir. — Ekonomik paket diye açıkladıklan pakette hiçbir ciddi şey yoktur. Yazılanlar doğru- dur, hedeflenen doğrudur, ama bu hedeflerini nasıl gercekleşti- recekleri belli değildir." Doğan, iktidann tek alterna- tifinin ANAP olduğunu söyle- di. Doğan, hükümetin de ANAP döneminde gerçekleşti- rilen politikaları izlediğini belir- terek konuşmasını şöyle sürdur- dü: "Hükümet bizim iktidarımız döneminde tenkit ettiği politika- ları bugün sahiplenmeye, aynı politikaları izlemeye çalışıyor. Eleştirdikleri zamları, hem de bizim dönemimize göre çok yüksek oranlarda kendileri yap- tılar. Özelleştirmeye karşı çıktılar, mahkemeye gittiler. Şimdi ikti- darda iken özelleştirmeye gidi- yorlar. Serbest piyasa ekonomi- sini biz uyguladık. Onlar sür- dürmeye çalışıyorlar. Demokra- tikleşme çabalan ANAP döne- minde başlamıştır. İktidar sur- dürmeye çalışıyor. Çevik kuvve- tin Türkiye'ye getirilmesine karşı çıkmışlardı, şimdi iktida- ra gelince süresini onlar uzattı- lar. ANAP döneminde bazı ka- rarnamelerin boş olarak Bakan- lar Kurulu'nda imzalanmasına büyük tepki gosteriyorlardı. Şimdi görulüyor ki valiler ka- rarnamesi boş olarak imzalatıl- mış. Başbakan'a uçak alınma- sına karşı çıktılar. Buna israf dediler. Şimdi Sayın Demirel de o uçaklara biniyor. Demokra- tikleşmenin şimdiye kadar sade- ce adı zikredilmiştir. Şeffaflık sadece laftan ibarettir. Sayın Demirel Guneydoğu sorununu hukuk devleti ve de- mokrasi içinde çözeceklerini söylüyor. Ama yaptıklan bizim yaptıklarımızdan farklı değil. Guneydoğu sorununda bizim yaptıklarımız dışında farklı ola- rak ne yaptılar?" Urfa Valisi koaBsyona sorun olduCUMHURİYET (Şanlıurfa) - Yaklaşık 2 yıl önce Şanhurfa Vali- liği'ne atanan eski Mülkiye Müfettişi Ziyaettin Akbulut'un dinsel yanı ağır basan icraatları sorun oldu. SHP Şanlıurfa örgütünün, Vali Akbulut'un mutlaka görevden alınması için partili Bakanlara başvurduğu öğrenildi. Tarikatçı olmakla suçlanan eski Vali Alpaslan Karacan'ın yerine Şanlıurfa Valisi olan Ziyaettin Akbulut'un, din- sel yanı ağır basan tutumu ve yanlı ol- duğu savlanan icraatları SHP'nin tep- kisine yol açtı. SHP'den bir yetkili, Vali Ziyaettin Akbulut'un göreve geldiği gunden beri yaptığı tarikat yanlısı tavır- larının aynntılarıyla parti genel merke- zine bildirildiğini ve partili bakanlara da "Vali mutlaka gitmeli, merkeze alınmalı" diye ricada bulunulduğunu söyledi. SHP İl Başkanı Lami Arıkan, İl Say- manı Hakkı Toplamacı, İl Sekreteri Su- leyman Yalvaç, eski il başkanı ve mil- letvekili adayı Kadir Polat ile merkez ilçe başkanı Halil Zengin dün Vali Ziyaet- tin Akbulut'u ziyaret ederek bazı rahat- sızlıkları dile getirdiler. Eski Çalışma ve Sosyal Guvenlik Ba- kanı İmren Aykut'un elini sıkmadığı için protokol krizine neden olduktan sonra once Denizli'ye, daha sonra Zongul- dak'a atanan eski Vali Alpaslan Kara- can'ın yerine Şanlıurfa Valiüği'ne gelen Ziyaettin Akbulut'un tartışmaya yol açan tavır ve icraatlarından bazılan şöy- le: "Eski Vali Alpaslan Karacan'ın dini çevrelerle olan yakın ilişkisini sürdüren Vali Akbulut, 18-23 kasım tarihleri ara- sında Hazreti İbrahim 1. Şanlıurfa Kul- tür ve Sanat Haftası duzenledi. Türki- ye Diyanet Vakfı'na ait dini yayınların sergilendiği hafta boyunca 'Şanlıurfa'- nın İslami Fetihten Gunumuze Genel Tarihi', 'Hazreti Ibrahim'den Günümu- ze Tevhid Mücadelesi', 'Şanlıurfa'da Yaşayan Peygamberlerin Kuranı Ke- rim'de Geçen Kıssalan' konulu konfe- ranslar verildi. Dinsel propagandanın vurgulandığı Minyeli Abdullah, Yalnız Değilsiniz, Oğlum Osman ve Çağrı gibi filmler de hafta boyunca belediye sine- masında halka ücretsiz izlettirildi. Haz- reti İbrahim Peygamber'le ilgili beste ya- nşması da düzenlendiği hafta içinde Vali Akbulut tarafından başarıh olanlara Cumhuriyet Altını armağan edildi." Vali Ziyaettin Akbulut'un dikkati çe- ken başka bir icraatı da İslami faaliyet- lerle sınırlı olarak çalışan Şanlıurfa Kül- tur Araştırma Vakfı'nı kurması. OZGURCE TURKER ALKAN Siyonistim, Siyonistsin, Siyonist B ir gün, yüzündeki anlamlı ifadeyi zorla gizleme- ye çalışan eski kurt havasıyla "Türker", demişti bana, "kapılar ve pencereler neden dört köşedir, hiç düşündün mü?" "Allah Allah," dedim, "hiç aklıma gelmemişti. Ne- den?" Bu kadar önemli bir konudaki bilgilerini hemen ver- mek îstemiyordu. Askerdeydik. İçtimadaki diğer arka- daşlar duymasın istedi belki de. "Sonra anlatırım," de- di. Daha sonra tenha bir yerde sıkıştırıp büyük gizini söylettim. Meğer, kapı ve pencerelerin dört köşe olması bir Si- yonist numarasıymış. Aslında, bu değerli arkadaşım, radyoda sık sık "RHpozitif" kan istenmeşinin de Şiyo- nistlerin bir işi olduğuna inanıyordu. Abdi İpekçi'nin Mil- liyet'te yazdığı her yazıda Siyonıstlere mesajlar gönder- diği kanısındaydı. Bir süre sonra İpekçi öldürüldü. Bu askerlik arkada- şım, Milliyetçi Cephe döneminde TRT'de görev aldı. Masonlukla ve Siyonistlikle ilgili bir de kitap yazdı. • Kaddafi, o her zamanki kahraman edasıyla kükre- yip Türkiye'yi yerin dibine batırıyor, PKK terörüne des- tek veriyor. Sonra başı sıkışınca Callud'u gönderiyor bizden destek istemeye. "İyi ama kardeşim, sen Türki- ye'deki teröre arka çıkmadın mı?" Callud'un yanıtı ha- zır, "Hayır, biz öyle bir şey yapmadık, bu bir Yahudı komplosudur." Kuşkusuz ki İsraH'in yaptığı birçok yanlış var. Fakat güneşin altındaki her yanlışı Siyonizme mal eden bu yaklaşım yüzünden İsrail'i eleştirmek anlamını yitirmeye başlıyor. La havle! PKK terörünü destekleyen Kadda- fi'yi Türkiye'de tek kişi savunuyor: "Millici" Erbakan. Çünkü ona göre de, dünyada başımıza gelen her kötülü- ğün tek sorumlusu Siyonistlerdir. Bir zamanlar me- rak edip Milli Gaze- te'yi taramış, Erba- kan'ın konuşmalarının ve bu gazetede çıkan diğer ya- zıların içerik çözümlemesini yapmıştım. Siyonizm ko- nusunda söylenenlerin ipe sapa gelmez niteliği karşı- sında şaşırıp kalmıştım. Fatih Sultan Mehmet'in Yahu- diler tarafından zehirlendiğinden tutun da, Osmanlı İmparatorluğu'nun Yahudiler tarafından batırıldığına ka- dar, hemen her kötülüğün bir tek kaynağı ve açıklaması vardı. Faşizm, Kapitalizm, Komünizm, milliyetçilik ve de- mokrasinin birer Yahudi komplosu olduğundan yüzde yüz emindiler. Birleşmiş Milletler, Siyonist bir tuzaktı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını Siyonistler çıkarmıştı. Hitler de bir Yahudi kuklasıydı. Hatta, Yahudilerin top- lama kamplarında kitleler halinde yok edilmesinden de bizzat Yahudilerin kendisi sorumluydu. Böylece insan- ların actma duygulannı ayaklandırarak kendilerine bir yer edinmek istiyorlardı. Herkesi aptal ve cahil yerine koyan bu tür genelle- meler yeni değil kuşkusuz. 1930'lardan beri dünya bu zırvalara alıştı. Fromm, Adorno, Reich, Rokeach gibi nice bilim adamı, bütün yaşamlarını, bu kafa yapısını anlamaya adadılar. Vardıkları sonuçları burada tartışa- mayız ama, bu düşünce yapısının sağlıklı olmadığın- da hepsinin birleştiğini söyleyebiliriz. Kuşkusuz ki israil'in yaptığı birçok yanlış, insanlık dışı davranış, aldığı bencilce tavırlar var. Fakat, güneşin al- tındaki her yanlışı Siyonizme mal eden bu yaklaşım yü- zünden İsrail'i eleştirmek anlamını yitirmeye başlıyor. 'Acaba ben de böyle gülünç bir duruma düşer miyim,' endişesi, İsrail'e yöneltilebilecek birçok eleştirinin ha- fiften alınmasına neden oluyor. Bu duruma bakıp, "Her kötülüğü Siyonizme bağla- yanlar, sakın İsrail ajanı olmasın," diye düşünürken ya- kalıyorum kendimi bazen. Öyle ya, bu yaklaşımdan en kazançlı çıkan İsrail oluyor, değil mi? Sonra da, "Aman Türker" diyorum, "dikkat et. Sen- de de hoşluk belirtileh başlıyor vallahi." ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Çukurova Universitesi, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri Enstitülerine 1991-1992 Öğretim Yılı (Bahar Yarıyılı) için aşağıda belirtilen Anabilim Dallarına (Master) Yüksek Lisans ve Doktora öğrencisi alınacaktır. FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ: Anabilim Dalı Kontenjanlar Master Doktora Bahçe Bitkileri Bitki Koruma Biyoloji Fizik Gıda Bilimi ve Teknolojisi İnşaat Mühendisliği Jeoloji Mühendisliği Kimya Tarımsal Yapılar ve Sulama Makina Mühendisliği Mimarlık Peyzaj Mimarlığı Su Ürünleri Tanm Ekonomisi Tarım Makinaları Tarla Bitkileri Toprak Zootekni SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Biyokimya Fizyoloji Tıbbi Biyoloji Farmakoloji Mikrobiyoloji Parazitoloji Halk Sağhğı Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kulak-Burun Boğaz (Odiyoloji) SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ: 5 8 5 5 10 5 7 6 2 4 2 10 10 10 10 15 4 (Biyolog) 3 1 5 7 1 5 2 3 12 5 5 4 2 1 3 5 10 11 5 4 3 3 1 (Par. Y. Lisans almış olmak) 3 (Tıp Doktoru) BAŞVURU ŞARTLARI 1) Adayların Yüksek Lisans için lisans diplomasına, doktora için yüksek lisans diplomasına sahip olmaları, 2) Dilekçelerinde sınava girmek istedikleri Yabancı Dili (Doktora için) belirtmeleri ve dilek- çelerine ek olarak diploma \e mezuniyet belgelerinin noterden tasdikli örneği ile 2 adet fotoğ- raf eklemeleri, (fotoğraO Sosyal Bilimler Enstitüsü için. 3) Fen Bilimleri Enstitüsü'nde Yüksek Lisans Bilim Sınavı alt giriş notu: 70, Doktora Bilim Sınavı alt giriş notu: 75'tir. 4) Sağlık Bilimleri Enstitüsü'ne master programına kabul edilecek adayların giriş sınavında en az tam notun %70'ini, doktora programında yabancı dil için %70, bilim sınavı için %75 alması gerekir. 5) İngilizce Yeterlik (muafiyet) sınavında başanlı olamayan Yüksek Lisans öğrencileri YA- DEM tarafından duzenlenecek müteakip 1992-1993 Güz Yarıyılında İngilizce Hazırlık Sınıfı- na devam edeceklerdir. 6) Sosyal Bilimler Enstitüsü için Eğitim Programlan ve Öğretim (EPÖ) doktora programla- rına başvuran adayların eğitim bilirnlerinde yüksek lisans programınf tamamlamış olmaları, Eğitim Programlan ve Öğretim (EPÖ) Yüksek Lisans programlarına başvuran adayların Eği- tim Programlan ve Öğretim (EPÖ) bölümü ya da programlanndan mezun olmaları gerek- mektedir. 7) Adayların en geç Fen Bilimleri Enstitüsü'ne 21 Şubat 1992, Sosyal Bilimler Enstitüsüne 14 Şubat 1992, Sağlık Bilimleri Enstitüsüne 17 Şubat 1992 tarihine kadar (mesai bitimine) şah- sen veya posta ile başvurmaları gerekmektedir. Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. 8) Fen Bilimleri Enstitusünün Yüksek Lisans programına başvuran adayların Yabancı Dil Muafiyet Sınavı ile Sosyal Bilimler Enstitüsunun İşletme, İktisat ve Eğitim Programları ve Öğ- retim Anabilim Dalları Yüksek Lisans Programları İngilizce Yabancı Dil Muafiyet Sınavları 29 Şubat 1992 tarihinde Cumartesi günü saat 9.30'da Ç.Ü. Yabancı Diller Öğretimi Uygula- ma ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nde (YADEM) yapılacaktır. SINAV TARİHLERİ: EnstitU Adı: Yabancı Dil Sınavı Bilim Sınavı Fen Bilimleri Enstitüsü Kontenjanlar Anabilim Dalı Master Doktora Sosyal Bilimler Enstitüsü Sağlık Bilimleri Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı 20 İşletme Anabilim Dalı Doktora Programlan — Muhasebe Bilim Dalı — — Finansman Bilim Dalı — — Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı — — Pazarlama Bilim Dalı — — Üretim Yönetimi Bilim Dalı — İktisat Anabilim Dalı 20 Eğitim Programlan ve Öğretim Anabilim Dalı 5 24 Şubat 1992 Pazartesi 25 Şubat 1992 Salı Saat 10.00 Saat 14.00 (Doktora öğrencileri için) (Master ve doktora öğrenci- leri için 24 Şubat 1992 Pazartesi 24 Şubat 1992 Pazartesi Saat 10.00 Saat 14.00 (Doktora öğrencileri için) (Master ve doktora öğrenci- leri için) 18 Şubat 1992 Salı 19 Şubat 1992 Çarşamba Saat 10.00 Saat 10.00 (Doktora öğrencileri için) (Master ve Doktora öğrenci- leri için) BAŞVURU VE SINAV YERLERİ: — Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Çukurova Universitesi Balcalı Kampusu / ADANA Tlf: 326084 (4 HAT)'dan 2758 — Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü, Çukurova Universitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fa- kültesi Merkez Binası / ADANA Tlf: 250476 — Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Çukurova Universitesi Balcalı Kampusu / ADANA Tlf: 326298 NOT: Aynntılı bilgi ilgili enstitü müdürlüklennden alınabilir. Aksoy anıldı CUMHURtYET (Ankara)- Anayasa hukuku profesörü ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Muammer Ak- soy ölümünün ikinci yılında anıldı. Aksoy için düzenlenen ilk tören mezan başında yapıldı. Anma törenine Türk Hukuk Kurumu Başkanı Kâzım Ye- nice, Mülkiyeliler Birliği Ge- nel Başkanı Prof. Dr. Alpas- lan Işıklı. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Arif Çavdar katıldı Anma töre- ninde yapılan konuşmalarda Aksoy'un Atatürk ilkelerine bağlı bir hukuk ve siyaset ada- mı olduğu belirtildi. Konuş- macılar Aksoy'un çalışmala- nndan ve kişiliğinden örnek- ler vererek katillerinin bulunması için çabalann yo- ğunlaştınlmasını istendi. Muammer Aksoy'un ölüm yıldönümü nedeniyle SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi bir yazılı açıklama yaptı. Selyi açıklamasında, demokratik hukuk devletinde hiçbir su- çun, yapanın yanına kâr kal- maması gerektiğini belirterek, "Yakın geçmişimizin faili meçhul cinayetlerinin failleri- nin yakalanması çahşmalan- na ağırlık verilmelidir. Gizli açık terör ve güç odaklannın ortaya çıkanlması toplumu- muza ve demokrasimize karşı bir borçtur" dedi. Muammer Aksoy'un ölüm yıldönümü nedeniyle bugün de bir etkinlik duzenlenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle