Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Junhuriyet haberler 1 Şubat1992
Aahveci'nin
önergeleri
• AA
(Aakara)-
ANAP
tstanbul
Milletvekili
Adnan
Kahveci,
Başbakan Sûleyman
Demirel ile bazı bakanlara
çeşitli konularda sorular
yöneltti. Kaaveci, TBMM
BışkanhgVra verdiği ve
Başbakan urafından sözlü
olarak cevaplandınlmasını
istediği öneıgesinde,
Başbakan'ın çeşitli
zamanlarda yaptığı
açıklamalarria, KIT'lere
siyaseti kanitırmayacağını
söylediğini bildirerek
"THY'nin başına niçin
seçimi kaybetmiş bir
milletvekili adayını
getirdiniz" diye sordu.
Kahveci aynı önergesinde,
Vakıflar Bankası'nda başta
genel müdür olmak üzere
120 üst düzey yöneticinin
işine son verildiğini öne
sürerek "Eğer bunlann bir
yolsuzluğu varsa haklannda
soruşturma açıldı mı?"
dedi.
Erbakarfın
kabülü
• AA (Aakara) • Refah
Pırtisi Genel Başkanı
Necmettin Erbakan,
öğretmenler Vakfı Genel
Başkanı Mehmet Akantürk
ve yaklaşık 300 öğretmeni
kabul ederek bir süre
görüştü. Erbakan,
parlamentodaki kabulde
yaptığı konuşmada
ögretmenlik mesleğinin
önemine değinerek
öğretmen sorunlannın
araştırılması ve çözüm
yolları bulunması için
kendilerinin önerisiyle
Meclis araştırması açıldığını
hatırlattı. Oğretmenlerin de
sendikalı olması gerektiğini
savunan Erbakan,
öğretmenler Vakfı'nın
öncüluğünde yürütülen
sendika kunna
çalışmalanrun başanya
ulaşmasını diledi.
Cumartesî
konferansları
• UBA (Ankan) - Türk
Demokrasi Vakfı'nın
cumartesi konferanslannın
ilkinde eski Bakan Işın
Çelebi, Türkiye
ekonomisinin görünümü ve
alınması gereken önlemler
konusunda göruşlerini
açıklayacak. Vakfın
konferans salonunda
verilecek konferanslardan
ikincisi sivil toplum
demokrasi ve Türkiye'yi
konu alacak. Doçent
Doktor Levent Köker'in 8
şubat günü sunacağı bu
konferansı 15 şubat günü
Hollanda Büyükelçisi Jan
Warmenhoven'ın
"HoUanda'da Devlet,
Toplum ve Siyaset" konulu
konferansı izleyecek. 22
şubat günü ise Dr. Niyazi
Kahveci "Demokrasi,
Siyaset ve Islam"
konusunda göruşlerini
açıklayacak.
Örüç'ün
ihaleleri
• ANKA
(A«kanı) -
ANAP'h eski
bakanlar
Cengiz Tuncer|
ve Mustafa
Taşar
döneminde yapıldığı iddia
edilen bazı usulsttzlüklerle
ilgüi dosyalar yargıya
gönderilirken eski
Bayındırhk ve İskân Bakam
Hüsamettin Örüç'ün
uygulamaları da incelemeye
abndı. 20 Ekim öncesi
verilen 15'e yakın karayolu
ihalesinin incelenmesine
başlandı. ANKA
muhabirinin edindiği bilgiye
göre Baymdırlık ve tskân
BakuüığYndaki otoyol
ihaleleri ile ilgili olarak
başlıtüan inceleme
çahynaları karayolu
ihaltlerini de kapsadı.
ANAPta Alevi
yakınlığı
• ANKA (Ankara) -
AN\P Genel Başkan
Yaramcısı Fahrettin Kurt,
Aleilerden kendilerine
sennati duyanlann
sjyıamn arttığını belirterek
"Alevilerin en rahat edeceği
pan ANAP'tır. Bu kitleyi
partmize çekmek için
giripnier başlattık" dedi.
AN\P Sosyal İşler Başkanı
Fakettin Kurt, partinin il
ve içe örgütlerindeki
ariudaslarının Alevilerle
tcmts halinde olduğunu,
oolnn partide aktif görev
»hnjsını sağlamaya
çthntlannı belirtti.
ANAP Genel Başkan Ymdımcısı Hüsnü Doğan koalisyon ortaklannı değerlendirdi:
DYP, ANAP'ın kötükopyasıCANAN GEDİK (Ankara) - ANAP Genel Başkan
Yardımcılarından Hüsnü Doğan, hükümetin
"muhalefet mantığıyla hükümet etmeye
çalıştığını" belirtti. Doğan, "DYP ANAP'ın kö-
tü bir kopyası olmaya çalışıyor, SHP de onu
izliyor" dedi.
Doğan, Cumhuriyet muhabi-
rinin hükümet politikaları ve
ANAP'ın izlediği muhalefet
stratejisine yönelik sorularını
yanıtladı. Doğan, kamuoyunun
hükümete bir avans süresi tanı-
dığını, ancak bu sürenin uzun
süreceğini zannetmediğini belir-
terek "Bizim muhalefetimizin
dozu ne olursa olsun, kamuoyu-
nun iktidara verdiği bu primi
kırmamız mümkündeğil" dedi.
Doğan, hükümetin zamanı-
nın büyük bölümünü ANAP'ı
kötulemeye, davullu zurnalı he-
yet kabullerine, halka umut da-
ğıtmaya ayırdığını öne sürerek
"Herhalde ciddi bazı adımlar
atılması için SHP kurultayuıı da
beklediler" diye konuştu.
Hükümetin icraat yapama-
masının üzerini örtmek için ba-
zı yolsuzluk iddialarını ortaya
attığını savunan Doğan, şunla-
rı söyledi:
"Her hükümetin tespit edüen
yolsuzluk varsa uzerine gitmek
görevidir. Ama endişem, gu-
nahsız bazı insanların rencide
edilmesidir. Bürokrasiyi çalışa-
maz hale getirmelerinden endi-
şe ederim. Bana nahoş gelen bir
başka şey de bakanların bir ne-
vi savcı havasıyla ortaya çıkıp
yolsuzluk iddialarını açıklama-
larını doğru bulmuyorum. Hü-
kümet daha ziyade fazla icraat
yapamadığı gunleri değerlendir-
mek, iş yapamadığı gerçeğini
örtmek için bu yolsuzluk iddia-
Hüsnü Doğan
larını ortaya atıyor."
Doğan, hükümet ortağı
SHP'nin programını yeniden
gözden geçirmesi ve değişen
dünya koşulları içinde yeniden
yazması gerektiğini de ifade
ederek "Eğer sol bu mevcut an-
layışı ile giderse, hiçbir zaman
iktidar şansını yakalayamaz ve
sadece başka partilere payanda
olur" dedi.
Doğan, hükümete yönelik
eleştirilerini ise şöyle sıraladr.
"— JSeçim kampanyasında
DYP ve SHP'nin çok büyük va.-
atleri olmuştur. Biz iktidara bu
vaatlerini hep hatırlatacağız.
Çünkü artık Türkiye'de gerçek-
leşmeyecek vaatlerle iktidara
gelme şansınm ortadan kalkma-
sı lazırn.
— Özellikle ekonomik politi-
kada, hükümetin her iki ortağı
da seçim kampanyaları sırasın-
da hep alacaklarmdan ziyade
vereceklerini söylediler. Oysa bu
defterin iki tarafı vardır. Bir
şeyler almadan bir şeyler vere-
mezsiniz. Yaptıklan vaatlerin
karşılıklarını nereden bulacak-
lar?
— üüneydoğu meselesinin
çözümünde üstü küllenen bir sı-
kıntı var. 2.5 ay önce olağanüs-
tü hal uygulamasının uzatılma-
sı gundeme geldiğinde DYP ve
ANAP olumlu, SHP olumsuz
oy kullanmıştı. Şimdi 1.5 ay
sonra olağanüstu halin uzatıl-
ması yeniden gündeme geldiğin-
Emekli generalin eşi: Kocamı Özbolat öldürdü
Emekli Orgeneral Hulusi Sayın, Dr. Musa Duman ve
Astsubaj Halil Çetin'in öldürülmesiyle ilgili davanın diinkü
duruşmasında, Sayın'ın eşi ve kızı, cinayeti Erol Özbolat'ın
işledigini söylediler. Astsubay Çetio'in eşi ise, Özbolat'ı
teşhis edemediğini belirtti. Duruşmanın sabahki
bölümünde, tutuklu olarak yargılanan Erol Özbolat, Alp
Aslan ve Alişan Turan, salonda 'işkenceci" olarak
niteledikleri bazı polislerin bulunduğunu söyleyerek dısan
çıkanlmalannı istediler. Mahkeme ise bu isteği reddetti.
Daha sonra Astsubav Halil Çetin'in öldürülmesi sırasında
yanında bulunan eşi Mukadder Çetin tanık olarak dinlendi.
Daha sonra ifade veren görgü tanıklan, sanıkların
Dr. Musa Duman'ın öldürülmesi olayı sırasında gördiikleri
kişiler olmadıgını söylediler. Hulusi Sayın'ın eşi Ayten
Sayın ise tanık kursüsünde ağlayarak verdiği ifadesinde
şunlan anlattı: "Eve girerken önde ben yüriiyordum. Bana
dogru biri geliyordu. Elini koynuna atıp ucunda susturucu
olan bir silah çıkardı ve eşime ateş etti. Eşim onu görmedi,
görseydi kendi vurulmadan onu vururdu. Hulusi'yi vuranın
Erol Özbolat olduğunu, gazetede çıkan fotoğraflarından
anladım. Ajnca Emniyet'te de kendisini teshis ettim".
(Fotoğraf: AA)
de tutumları ne olacak?
— Hiçbir dönemde yapılma-
yan'ölçüae bürokraside tahribat
yapmaktadırlar. Insaniar hak-
kında peşin hükumludürler,
mevcut kadroları değerlendir-
meden kendilerine yakın görü-
nenleri bu makamlara yerleştir-
me peşindedirler.
— Demirel hep 'Benim köy-
lüm, benim işçim, benim
memurum' demiştir. Ama verile
verile memura yüzde 20-25 ara-
sında zam verilmiştir.
— Ekonomik paket diye
açıkladıklan pakette hiçbir ciddi
şey yoktur. Yazılanlar doğru-
dur, hedeflenen doğrudur, ama
bu hedeflerini nasıl gercekleşti-
recekleri belli değildir."
Doğan, iktidann tek alterna-
tifinin ANAP olduğunu söyle-
di. Doğan, hükümetin de
ANAP döneminde gerçekleşti-
rilen politikaları izlediğini belir-
terek konuşmasını şöyle sürdur-
dü:
"Hükümet bizim iktidarımız
döneminde tenkit ettiği politika-
ları bugün sahiplenmeye, aynı
politikaları izlemeye çalışıyor.
Eleştirdikleri zamları, hem de
bizim dönemimize göre çok
yüksek oranlarda kendileri yap-
tılar.
Özelleştirmeye karşı çıktılar,
mahkemeye gittiler. Şimdi ikti-
darda iken özelleştirmeye gidi-
yorlar. Serbest piyasa ekonomi-
sini biz uyguladık. Onlar sür-
dürmeye çalışıyorlar. Demokra-
tikleşme çabalan ANAP döne-
minde başlamıştır. İktidar sur-
dürmeye çalışıyor. Çevik kuvve-
tin Türkiye'ye getirilmesine
karşı çıkmışlardı, şimdi iktida-
ra gelince süresini onlar uzattı-
lar. ANAP döneminde bazı ka-
rarnamelerin boş olarak Bakan-
lar Kurulu'nda imzalanmasına
büyük tepki gosteriyorlardı.
Şimdi görulüyor ki valiler ka-
rarnamesi boş olarak imzalatıl-
mış. Başbakan'a uçak alınma-
sına karşı çıktılar. Buna israf
dediler. Şimdi Sayın Demirel de
o uçaklara biniyor. Demokra-
tikleşmenin şimdiye kadar sade-
ce adı zikredilmiştir. Şeffaflık
sadece laftan ibarettir.
Sayın Demirel Guneydoğu
sorununu hukuk devleti ve de-
mokrasi içinde çözeceklerini
söylüyor. Ama yaptıklan bizim
yaptıklarımızdan farklı değil.
Guneydoğu sorununda bizim
yaptıklarımız dışında farklı ola-
rak ne yaptılar?"
Urfa Valisi koaBsyona sorun olduCUMHURİYET (Şanlıurfa) - Yaklaşık 2 yıl önce Şanhurfa Vali-
liği'ne atanan eski Mülkiye Müfettişi Ziyaettin Akbulut'un
dinsel yanı ağır basan icraatları sorun oldu. SHP Şanlıurfa
örgütünün, Vali Akbulut'un mutlaka görevden alınması için
partili Bakanlara başvurduğu öğrenildi.
Tarikatçı olmakla suçlanan eski Vali
Alpaslan Karacan'ın yerine Şanlıurfa
Valisi olan Ziyaettin Akbulut'un, din-
sel yanı ağır basan tutumu ve yanlı ol-
duğu savlanan icraatları SHP'nin tep-
kisine yol açtı. SHP'den bir yetkili, Vali
Ziyaettin Akbulut'un göreve geldiği
gunden beri yaptığı tarikat yanlısı tavır-
larının aynntılarıyla parti genel merke-
zine bildirildiğini ve partili bakanlara da
"Vali mutlaka gitmeli, merkeze
alınmalı" diye ricada bulunulduğunu
söyledi.
SHP İl Başkanı Lami Arıkan, İl Say-
manı Hakkı Toplamacı, İl Sekreteri Su-
leyman Yalvaç, eski il başkanı ve mil-
letvekili adayı Kadir Polat ile merkez ilçe
başkanı Halil Zengin dün Vali Ziyaet-
tin Akbulut'u ziyaret ederek bazı rahat-
sızlıkları dile getirdiler.
Eski Çalışma ve Sosyal Guvenlik Ba-
kanı İmren Aykut'un elini sıkmadığı için
protokol krizine neden olduktan sonra
once Denizli'ye, daha sonra Zongul-
dak'a atanan eski Vali Alpaslan Kara-
can'ın yerine Şanlıurfa Valiüği'ne gelen
Ziyaettin Akbulut'un tartışmaya yol
açan tavır ve icraatlarından bazılan şöy-
le:
"Eski Vali Alpaslan Karacan'ın dini
çevrelerle olan yakın ilişkisini sürdüren
Vali Akbulut, 18-23 kasım tarihleri ara-
sında Hazreti İbrahim 1. Şanlıurfa Kul-
tür ve Sanat Haftası duzenledi. Türki-
ye Diyanet Vakfı'na ait dini yayınların
sergilendiği hafta boyunca 'Şanlıurfa'-
nın İslami Fetihten Gunumuze Genel
Tarihi', 'Hazreti Ibrahim'den Günümu-
ze Tevhid Mücadelesi', 'Şanlıurfa'da
Yaşayan Peygamberlerin Kuranı Ke-
rim'de Geçen Kıssalan' konulu konfe-
ranslar verildi. Dinsel propagandanın
vurgulandığı Minyeli Abdullah, Yalnız
Değilsiniz, Oğlum Osman ve Çağrı gibi
filmler de hafta boyunca belediye sine-
masında halka ücretsiz izlettirildi. Haz-
reti İbrahim Peygamber'le ilgili beste ya-
nşması da düzenlendiği hafta içinde Vali
Akbulut tarafından başarıh olanlara
Cumhuriyet Altını armağan edildi."
Vali Ziyaettin Akbulut'un dikkati çe-
ken başka bir icraatı da İslami faaliyet-
lerle sınırlı olarak çalışan Şanlıurfa Kül-
tur Araştırma Vakfı'nı kurması.
OZGURCE
TURKER ALKAN
Siyonistim, Siyonistsin,
Siyonist
B
ir gün, yüzündeki anlamlı ifadeyi zorla gizleme-
ye çalışan eski kurt havasıyla "Türker", demişti
bana, "kapılar ve pencereler neden dört köşedir,
hiç düşündün mü?"
"Allah Allah," dedim, "hiç aklıma gelmemişti. Ne-
den?"
Bu kadar önemli bir konudaki bilgilerini hemen ver-
mek îstemiyordu. Askerdeydik. İçtimadaki diğer arka-
daşlar duymasın istedi belki de. "Sonra anlatırım," de-
di. Daha sonra tenha bir yerde sıkıştırıp büyük gizini
söylettim.
Meğer, kapı ve pencerelerin dört köşe olması bir Si-
yonist numarasıymış. Aslında, bu değerli arkadaşım,
radyoda sık sık "RHpozitif" kan istenmeşinin de Şiyo-
nistlerin bir işi olduğuna inanıyordu. Abdi İpekçi'nin Mil-
liyet'te yazdığı her yazıda Siyonıstlere mesajlar gönder-
diği kanısındaydı.
Bir süre sonra İpekçi öldürüldü. Bu askerlik arkada-
şım, Milliyetçi Cephe döneminde TRT'de görev aldı.
Masonlukla ve Siyonistlikle ilgili bir de kitap yazdı.
•
Kaddafi, o her zamanki kahraman edasıyla kükre-
yip Türkiye'yi yerin dibine batırıyor, PKK terörüne des-
tek veriyor. Sonra başı sıkışınca Callud'u gönderiyor
bizden destek istemeye. "İyi ama kardeşim, sen Türki-
ye'deki teröre arka çıkmadın mı?" Callud'un yanıtı ha-
zır, "Hayır, biz öyle bir şey yapmadık, bu bir Yahudı
komplosudur."
Kuşkusuz ki İsraH'in
yaptığı birçok yanlış
var. Fakat güneşin
altındaki her yanlışı
Siyonizme mal eden bu
yaklaşım yüzünden
İsrail'i eleştirmek
anlamını yitirmeye
başlıyor.
La havle!
PKK terörünü
destekleyen Kadda-
fi'yi Türkiye'de tek
kişi savunuyor:
"Millici" Erbakan.
Çünkü ona göre de,
dünyada başımıza
gelen her kötülü-
ğün tek sorumlusu
Siyonistlerdir.
Bir zamanlar me-
rak edip Milli Gaze-
te'yi taramış, Erba-
kan'ın konuşmalarının ve bu gazetede çıkan diğer ya-
zıların içerik çözümlemesini yapmıştım. Siyonizm ko-
nusunda söylenenlerin ipe sapa gelmez niteliği karşı-
sında şaşırıp kalmıştım. Fatih Sultan Mehmet'in Yahu-
diler tarafından zehirlendiğinden tutun da, Osmanlı
İmparatorluğu'nun Yahudiler tarafından batırıldığına ka-
dar, hemen her kötülüğün bir tek kaynağı ve açıklaması
vardı.
Faşizm, Kapitalizm, Komünizm, milliyetçilik ve de-
mokrasinin birer Yahudi komplosu olduğundan yüzde
yüz emindiler. Birleşmiş Milletler, Siyonist bir tuzaktı.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını Siyonistler çıkarmıştı.
Hitler de bir Yahudi kuklasıydı. Hatta, Yahudilerin top-
lama kamplarında kitleler halinde yok edilmesinden de
bizzat Yahudilerin kendisi sorumluydu. Böylece insan-
ların actma duygulannı ayaklandırarak kendilerine bir
yer edinmek istiyorlardı.
Herkesi aptal ve cahil yerine koyan bu tür genelle-
meler yeni değil kuşkusuz. 1930'lardan beri dünya bu
zırvalara alıştı. Fromm, Adorno, Reich, Rokeach gibi
nice bilim adamı, bütün yaşamlarını, bu kafa yapısını
anlamaya adadılar. Vardıkları sonuçları burada tartışa-
mayız ama, bu düşünce yapısının sağlıklı olmadığın-
da hepsinin birleştiğini söyleyebiliriz.
Kuşkusuz ki israil'in yaptığı birçok yanlış, insanlık dışı
davranış, aldığı bencilce tavırlar var. Fakat, güneşin al-
tındaki her yanlışı Siyonizme mal eden bu yaklaşım yü-
zünden İsrail'i eleştirmek anlamını yitirmeye başlıyor.
'Acaba ben de böyle gülünç bir duruma düşer miyim,'
endişesi, İsrail'e yöneltilebilecek birçok eleştirinin ha-
fiften alınmasına neden oluyor.
Bu duruma bakıp, "Her kötülüğü Siyonizme bağla-
yanlar, sakın İsrail ajanı olmasın," diye düşünürken ya-
kalıyorum kendimi bazen. Öyle ya, bu yaklaşımdan en
kazançlı çıkan İsrail oluyor, değil mi?
Sonra da, "Aman Türker" diyorum, "dikkat et. Sen-
de de hoşluk belirtileh başlıyor vallahi."
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Çukurova Universitesi, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri Enstitülerine
1991-1992 Öğretim Yılı (Bahar Yarıyılı) için aşağıda belirtilen Anabilim Dallarına (Master)
Yüksek Lisans ve Doktora öğrencisi alınacaktır.
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ:
Anabilim Dalı
Kontenjanlar
Master Doktora
Bahçe Bitkileri
Bitki Koruma
Biyoloji
Fizik
Gıda Bilimi ve Teknolojisi
İnşaat Mühendisliği
Jeoloji Mühendisliği
Kimya
Tarımsal Yapılar ve Sulama
Makina Mühendisliği
Mimarlık
Peyzaj Mimarlığı
Su Ürünleri
Tanm Ekonomisi
Tarım Makinaları
Tarla Bitkileri
Toprak
Zootekni
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Biyokimya
Fizyoloji
Tıbbi Biyoloji
Farmakoloji
Mikrobiyoloji
Parazitoloji
Halk Sağhğı
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Kulak-Burun Boğaz (Odiyoloji)
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ:
5
8
5
5
10
5
7
6
2
4
2
10
10
10
10
15
4 (Biyolog)
3
1
5
7
1
5
2
3
12
5
5
4
2
1
3
5
10
11
5
4
3
3
1 (Par. Y. Lisans almış
olmak)
3 (Tıp Doktoru)
BAŞVURU ŞARTLARI
1) Adayların Yüksek Lisans için lisans diplomasına, doktora için yüksek lisans diplomasına
sahip olmaları,
2) Dilekçelerinde sınava girmek istedikleri Yabancı Dili (Doktora için) belirtmeleri ve dilek-
çelerine ek olarak diploma \e mezuniyet belgelerinin noterden tasdikli örneği ile 2 adet fotoğ-
raf eklemeleri, (fotoğraO Sosyal Bilimler Enstitüsü için.
3) Fen Bilimleri Enstitüsü'nde Yüksek Lisans Bilim Sınavı alt giriş notu: 70, Doktora Bilim
Sınavı alt giriş notu: 75'tir.
4) Sağlık Bilimleri Enstitüsü'ne master programına kabul edilecek adayların giriş sınavında
en az tam notun %70'ini, doktora programında yabancı dil için %70, bilim sınavı için %75
alması gerekir.
5) İngilizce Yeterlik (muafiyet) sınavında başanlı olamayan Yüksek Lisans öğrencileri YA-
DEM tarafından duzenlenecek müteakip 1992-1993 Güz Yarıyılında İngilizce Hazırlık Sınıfı-
na devam edeceklerdir.
6) Sosyal Bilimler Enstitüsü için Eğitim Programlan ve Öğretim (EPÖ) doktora programla-
rına başvuran adayların eğitim bilirnlerinde yüksek lisans programınf tamamlamış olmaları,
Eğitim Programlan ve Öğretim (EPÖ) Yüksek Lisans programlarına başvuran adayların Eği-
tim Programlan ve Öğretim (EPÖ) bölümü ya da programlanndan mezun olmaları gerek-
mektedir.
7) Adayların en geç Fen Bilimleri Enstitüsü'ne 21 Şubat 1992, Sosyal Bilimler Enstitüsüne
14 Şubat 1992, Sağlık Bilimleri Enstitüsüne 17 Şubat 1992 tarihine kadar (mesai bitimine) şah-
sen veya posta ile başvurmaları gerekmektedir. Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.
8) Fen Bilimleri Enstitusünün Yüksek Lisans programına başvuran adayların Yabancı Dil
Muafiyet Sınavı ile Sosyal Bilimler Enstitüsunun İşletme, İktisat ve Eğitim Programları ve Öğ-
retim Anabilim Dalları Yüksek Lisans Programları İngilizce Yabancı Dil Muafiyet Sınavları
29 Şubat 1992 tarihinde Cumartesi günü saat 9.30'da Ç.Ü. Yabancı Diller Öğretimi Uygula-
ma ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nde (YADEM) yapılacaktır.
SINAV TARİHLERİ:
EnstitU Adı: Yabancı Dil Sınavı Bilim Sınavı
Fen Bilimleri Enstitüsü
Kontenjanlar
Anabilim Dalı Master Doktora
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Sağlık Bilimleri Enstitüsü
İşletme Anabilim Dalı 20
İşletme Anabilim Dalı Doktora Programlan
— Muhasebe Bilim Dalı —
— Finansman Bilim Dalı —
— Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı —
— Pazarlama Bilim Dalı —
— Üretim Yönetimi Bilim Dalı —
İktisat Anabilim Dalı 20
Eğitim Programlan ve Öğretim Anabilim Dalı 5
24 Şubat 1992 Pazartesi 25 Şubat 1992 Salı
Saat 10.00 Saat 14.00
(Doktora öğrencileri için) (Master ve doktora öğrenci-
leri için
24 Şubat 1992 Pazartesi 24 Şubat 1992 Pazartesi
Saat 10.00 Saat 14.00
(Doktora öğrencileri için) (Master ve doktora öğrenci-
leri için)
18 Şubat 1992 Salı 19 Şubat 1992 Çarşamba
Saat 10.00 Saat 10.00
(Doktora öğrencileri için) (Master ve Doktora öğrenci-
leri için)
BAŞVURU VE SINAV YERLERİ:
— Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Çukurova Universitesi Balcalı Kampusu / ADANA Tlf:
326084 (4 HAT)'dan 2758
— Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü, Çukurova Universitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fa-
kültesi Merkez Binası / ADANA Tlf: 250476
— Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Çukurova Universitesi Balcalı Kampusu / ADANA
Tlf: 326298
NOT: Aynntılı bilgi ilgili enstitü müdürlüklennden alınabilir.
Aksoy
anıldı
CUMHURtYET (Ankara)-
Anayasa hukuku profesörü ve
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Başkanı Muammer Ak-
soy ölümünün ikinci yılında
anıldı.
Aksoy için düzenlenen ilk
tören mezan başında yapıldı.
Anma törenine Türk Hukuk
Kurumu Başkanı Kâzım Ye-
nice, Mülkiyeliler Birliği Ge-
nel Başkanı Prof. Dr. Alpas-
lan Işıklı. Atatürkçü Düşünce
Derneği Genel Başkanı Arif
Çavdar katıldı Anma töre-
ninde yapılan konuşmalarda
Aksoy'un Atatürk ilkelerine
bağlı bir hukuk ve siyaset ada-
mı olduğu belirtildi. Konuş-
macılar Aksoy'un çalışmala-
nndan ve kişiliğinden örnek-
ler vererek katillerinin
bulunması için çabalann yo-
ğunlaştınlmasını istendi.
Muammer Aksoy'un ölüm
yıldönümü nedeniyle SHP
Genel Sekreteri Cevdet Selvi
bir yazılı açıklama yaptı. Selyi
açıklamasında, demokratik
hukuk devletinde hiçbir su-
çun, yapanın yanına kâr kal-
maması gerektiğini belirterek,
"Yakın geçmişimizin faili
meçhul cinayetlerinin failleri-
nin yakalanması çahşmalan-
na ağırlık verilmelidir. Gizli
açık terör ve güç odaklannın
ortaya çıkanlması toplumu-
muza ve demokrasimize karşı
bir borçtur" dedi.
Muammer Aksoy'un ölüm
yıldönümü nedeniyle bugün
de bir etkinlik duzenlenecek.