Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EYLÜL 1990 CUMHURÎYET/17^
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÛN
Meteoroloji Genel Müdürlü-
ğü'nden alman biigiye göre,
Trakya sağanak yağışlı, ötekı
yerler açık geçecek. Hava sı-
caklığında önemli bir değişik-
lik olmayacak. Rüzgâr güney
ve bat yönlerden hafrf, ara sı-
ra orta kuvvette esecek. De-
nizterimizde rüzgâr: Kıble ve
lodostan 2-4, Karadeniz'de 5
kuvvetinde, 21 deniz mili hız-
la esecek. Dalga yüksektiği
03-05, Karadeniz açıklarında
0,5-15 m. dolayında
Mana
Mapazan
Adıyaman
Atyon
Afln
Ankara
Anlakya
Antalya
Artvın
yim
Balıtesr
Bileak
buluna-cak. Van Gölü açık geçecek,
rüzgâr güney ve batı yönlerden haflf, ara sıra orta
kuvvette esecek. göl küçük dalgalı olacak.'
g
Brtts
Bokı
Bursa
ÇaıuKioie
Çorum
Demzlı
30° 20" DfyaıUaur A
23° 8°E*me Y
31° 17° Erincan A
24° 11" Eramım A
25° yEstojehif B
23° 10° Gaaantep A
29" 23° Gıresun A
30° 16° GûmCışhane A
22° 12° Haıddr
30° Uf Isparta A
22° 8°ISÖJKXJ! B
23° 8"lznıif A
28° 9°Kars A
25° 8°Kasemon<j B
22° 5°faysen A
23° 9° Kırktaret B
23°W»Konya A
24° 9°Kutahya A
28° 15° Malrtya A
31" 1T» Mansa
33° 8°K.Maraş
2S° 7°Mereirı
23° 0°Mı4U
24° 8°Muş
30°ie°NıO*
24° ie° Oniu
23° 7»RES
27" 12" Samsun
25° 10° S«rt
21°12°Smop
27°i3°Sıvas
23° 2°TeldnlaC
22°10°*abzon
23° 5°TLnc<*
22° 8 ° U ş *
2P
23° 10° Vtaü*
77° 8°Zongııldak
A 29° 12°
A 30° 20°
A 30° 21°
A 27° 14»
A 27° 8°
A 23° 7°
A 28° 15°
A 26° 16°
A 26° 15°
A 31° 17°
B 33° 16°
A 22° 6°
Y 20° 8°
.A 26° 16»
A 27° 9°
A 24° 11°
A 24° 9°
A 22° 6°
B 21° 12°
' yaflmuıiu /Jk A-aç* B-tmluOu G-gûnejlı K-örtı S-solı Y-yaJmıflu
BULMACA
8
SOLDAN SAĞA:
1/ Damın, genellikle
çamaşır sermeyeyara-
yan ve çinko ile döşe-
li bulunan düz bölü-
mü. 11 Nine... Kimi
hayvan ve bitki hücre-
lerinde bulunan iğne
biçiminde billur raad-
de. 3/ Nargileye takı-
lan boru... Bir nota.
4/ Soğunna, emme...
Tavuğun istenilen ye-
re yumurtlamasını
sağlamak için kulla-
nılan beyaz taş. 5/
Düşünce... Notada
durak işaretine verilen ad... Sodyumun
simgesi. 6/ Makinelerde devingen bö-
lümleri içine alan parça... ZnMü Liva-
neli'nin bir fîlmi. 7/ Dağkeçisi... Giy-
sinin yaka, kol, etek çevresine geçiri-
len ince şerit. 8/ Su birikmiş çukur ya
da hendek... Üaç. 9/ Temiz, iffetli...
Oylumlu.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Deride birtakım kabartılarla kendi-
ni gösteren hastalık. 2/ Eski Türk gü-
Teşlerinden biri... Bal peteği. 3/ XX. yüzyıl başlannda ttalyan ede-
biyatında özellikle şiirde ortaya çıkan, gizerali bir kapahlığa ve çok
anlamülığa yönelen ak.ım. 4/ Ayak... Reçine. 5/ Bezekçılikte kulla-
nüan yeşil ve pembe dalgalı bir çeşit sedef... Zihin. 6/ Osmanlı-
lar'da gümrük vergisi... Berkelyum elementinin simgesi. 7/ Trab-
zon'un bir ilçesi... Bir nota. 8/ Çekmecelerine çamaşır konulan do-
lap. 9/ özellikle Akdeniz çevresinde yaşayanlarda görülen kansız-
lık hastalığı.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
DUNLOP 'Tek taksiMOTORO TCPCRRUATI
21 EYLUL 1930
Istanbul Belediyesi tek
sistem taksi için bir
talimatname ihzar etmiştir.
Bu talimatname tedricen üç
senede tatbik edilecektir.
Talimatnameye alman biltUn
maddeler 1933 senesi
nihayetinde tamamen tatbik
edilmiş olacaktır.
Talimatnameye göre taksi
otomobillerinin alt kısmı pencereleri hizasına kadar siyah
ve üst kısrru koyu nefti rengi olacaktır. Büyük taksilerle
küçük taksilerin tefriki için pencere hizalan
mürabbalarla boyanacaktır. Bu boyalar küçüklerde san,
büyüklerde beyaz ile kırmızı olacaktır. Müşteri ile
şoförün arası kapalı bulunacaktır. Direksiyonlar sol
tarafta olacak ve döşemeleri maruken üzerine keten ile
örtülecektir.
Çok ses çıkaran kornalar memnudur.
Taksi otomobillerinde 12.5 kilo benzin ile asgari 11
kilometre mesafe kat'ı kabuİ edilmiştir. Arkayı görmek
aynası yalmz hususi otomobillerde bulunacaktır.
Talimatnamede yeknasak taksi için bazı fenni izahat
vardır. Her otomobiki bu şerait dahilinde herhangi bir
fabrikadan otomobil alabilecektir.
Taksilerin boyanmasına yakında başlanacaktır. Şoförler
seyrüsefer merkezine işleri düştükçe otomobillerinin bir
an evvel boyanması için teşvik ediİeceklerdir.
Belediye intihabatı
Belediye intihabatı dün en faal safhasına dahil olmuştur.
intihaba iştirak edecek olan kadın, erkek bütün
müntehiplerin isimlerini havi bulunan cetveller dün sabah
mahallâta asdmışür. Halka kolayhk olmak üzere,
mahallâta asılan cetvellerin bir kopyası da, her belediye
şubesine talik olunmuştur.
Binlerce halk dün akşam cetvelleri tetkik etmişler ve
isimlerini aramışlardır. Yalmz cetvellerin kopyası az
olduğundan tetkikat uzamaktadır.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
S.Sigortalar Kanunu
21 EYLÜL 1960
Sosyal Sigortalar Kanununun şümul sahasının
genişletilebilmesi, memleketimizde henüz kurulmamış
bulunan sosyal sigorta koüarının tesis ve bu suretle
sosyal sigortarun mütekâmil bir hâle getirilmesi amacı ile
değiştirilınesine karar verilmiştir.
Hâlen Sosyal Sigorta Kanunlan, esas itibariyle, İş
Kanununun uygulandığı iş yerlerinde çalışanlardan tş
Kanununa göre sigortalı sayılanlar hakkında tatbik
olunmaktadır.
tş Kanununa tâbi olmıyan iş yerlerinde çahşanların da
sosyal sigortalardan faydalandmlması yeni kanuna ilâve
edilmiştir.
Sosyal Sigorta Kanununun değiştirilmesine ait kanun
tasarısı hazırlanmış olup ihtiva ettiği başlıca mühün
maddeleri şunlardır:
1 — Küçük gruplar halinde memleket sathına yayılmış
olan ziraat işçileri sosyal sigortadan faydalanacaklardır.
2 — Sigorta kanunlanna göre, yardıma hak kazanmış
olanlardan yabancı memleketlerde geçici görevle
bulunanların istihkaklaıı, Türkiyedeki salâhiyetli
mümessiline ödenecektir.
3 — Sigorta kanunlannın işverenlere tahmil etmiş olduğu
mükellefiyet ve masraflardan dolayı işverenler işçi
ücretlerinden kesinti yapamıyacaklardır.
4 — Sigorta idaresinin salâhiyetli memurları, sosyal
sigorta tatbikatı dolayısiyle işyerlerinde zaman zaman
teftiş ve kontrol yapacaklardır.
GEÇEN YEL BUGUN CumhuriYet
Gorbaçov sert
21 EYLÜL 1989
Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin
etnik huzursuzluğu görüştüğü iki günlük toplantısı dün
gece sona erdi. Toplantıda yeni milliyetler politikası
kabul edildi. Bu politika ile cumhuriyetlerin ekonomik ve
idari özerkliklerinin arttırılması öngörülüyor. Yeni
milliyetler politikası 28. kongreye sunulacak.
Bu arada Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birliği
Komünist Partisi Merkez Komitesi, Politbüro'nun
muhafazakâr kanadmdan KGB eski Başkanı Viktor
Chebrikov ile Ukrayna Komünist Partisi Genel Sekreteri
Vladimir Scherbitsky'yi emekliye sevk etti.
D
io ı ı ^ ı n k l J
nnpnhan 13 rJ ı • J
Moskova
DÜNYA'DA BUGUN
Amslertam
Amman
Atma
Baftlat
Barc«lona
Bssal
Belgrad
Berlin
Bonn
Bnüsel
Cenwre
Cezjyir
Cıdde
Dubaı
Franklud
Sme
Hasınlo
Katııre
Kopeflhag
Kün
Ufta^a
B 16°
A 32°
A 28°
A 34°
A 28°
A 21°
A 21°
B 19°
8 19°
B 16°
B 18°
A 24°
A 31°
A 32°
A 38°
B ?2°
A 30°
Y 14°
A 32°
Y 16°
B 19°
A 33°
Lemngrad
Londra
Madnd
Mılano
Montreal
Mosrtva
Mûnh
&*>
Pans
Prag
Rıyad
Homa
Srtyj
Şam
lelMv
üjnus
Venedık
Vıyaru
Y 14°
Y 18°
A 28°
A 24°
A 29°
Y 11°
A 23°
A 29°
Y 14°
B 22°
B 18°
A 38°
A 26°
A 20°
A 34°
A 33°
A 34°
Y W
A 22°
A23°3
Was«ang1on A 28°
Zûnli A 21°
TAR1TSMA
Elektrigûı Tarihçesi ve Elektrik Kontağı
105 üyesi mühendis-mimar olan TBMM, "ekmekleri elinden
alındığı" gerekçesiyle (burada ekmek proje herhalde) ilkokul
mezunu fen adamlanna yetki isteyen Mimar Akm Gönen'i
dinledi ve bilime darbesini indirdi.
Her türlü plan, proje çizme fenni mesu-
liyet yetkisi daha önce yilrürlükte olan 3194
sayılı İmar Yasasfnın 38. maddesi ve yine
bundan önceki 6785 sayıh tmar Yasası'nın
14. maddesine göre sadece mühendis, mi-
mar ve şehir planlamacılarına tanınmıştır.
Bilimin ve bilimselliğin gereği budur. An-
cak, bütün bunlar göz ardı edilerek birtakım
çıkarlar ve siyasi amaçlar uğruna plan ve
proje çizme yetkisi yönetmelik değişiklik-
leri ile mühendis ve mimarların dışındaki
kişilere de tanımak istenmiş ve bu amaçla
1984 yıh yerel seçimlerden önce 13.03.1984
tarihli Resmi Gazete'de yayrmlanarak yürür-
lüğe giren Elektrik Tesisatçüan Hakkında-
ki Yönetmeliğin 17. maddesi değiştirilnuştir.
Yönetmeük değişikliği TMMOB'nin başvu-
nısu üzerine Danıştay'ca 18.02.1987 tarihin-
de iptal edilmiştir. Ancak mühendis ve mi-
marların yetkilerine yönelik saldırüar dur-
mamış ve yine referandum öncesi 4 Eylül
1987 günkü Resmi Gazete'de daha önce ip-
tal edilen yönetmelik, yetkilerin 6 misli art-
tınlması ile yayımlanmıştır. Bunun üzerine
TMMOB'nin mücadelesi devam etmiş ve
Danıştay'a yapılan başvuru yine uygun gö-
rülerek önce yürütmeyi durdurma karan
alınmış, ardından yönetmelik iptal edilmiş-
tir.
Yönetmelik değişiklikleri ile sonuca gidi-
lemeyince bu kez gözler tmar Yasası'na çev-
rilmiş ve yasa ile ilgili maddelerin değişti-
rilmesi girişimleri başlatılmıştır. 26.04.1989
tarihinde yasa değişikliği ANAP tzmir Mil-
letvekili Mimar Akm Gönen'in teklifıyle
3194 sayılı yasanın 5. maddesi ile 38. mad-
desi değiştirilmiş ve mühendis-mimarlara ait
yetkiler görev, yetki ve sorumluluklan yö-
netmelikte düzenlenecek fen adamlanna ak-
tarılmıştır.
Yönetmeliğin düzenlenmesinde ise yetki
TMMOB ve YÖK'ün görüşünü almak kay-
dıyla Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile bir-
likte Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir.
Yönetmelik çalımalan esnasında TMMOB
ve YÖK'ün, aldıkları eğitimin yeterli olma-
ması nedeniyle mühendis ve mimarlann dı-
şındaki fen adamlanna yetki verilemeyece-
ğini belirtmelerine rağmen Baynndırlık ve ts-
kân Bakanhğı'run 11.11.1989 tarihinde elek-
trik dalında mühendis dışındaki fen adam-
lanna belirli oranlarda yetki veren yönetme-
liği Resmi Gazete'de yayımlanmış ve yüriir-
lüğe girmiştir.
105 üyesi mühendis-mimar olan TBMM,
"ekmekleri elinden alındığı" gerekçesiyle
(burada ekmek proje herhalde) ilkokul me-
zunu fen adamlanna yetki isteyen Mimar
Akın Gönen'i dinledi ve bilime darbesini in-
dirdi.
Utanıyonım...
Şimdilerde ilkokul mezunu fen adamı da
elektrik projesi çiziyor.
Hem de kablonun çekeceği gücü ve kesi-
ti bilmeden, ışığın aydınlatma şiddetini, akı-
şını bilmeden, sigortamn açma akımını bil-
meden, motorun döner alanını, devirini, gû-
cünü bilmeden, trafonun sargılannı, geri-
limini, gücünü bilmeden... Sonra "Yangın
çıkıyor abi!.." Nereden? "Elektrik kontağın-
dan."
Sizlere ve halkımıza bir önerim var. Uni-
versitelerde hele hele elektrik mühendisliğin-
de okuyan oğlunuzu, kızınızı boşuna oku-
tup masraf etmeyin. Bırakın ilkokul diplo-
masıyla proje çizsinler, can sağlığımızla oy-
nasınlar. Hem politikacılarımızın mühendis
ve mimarların değil de fen adamlarının oy-
lanna çok, ama çok gereksinimi var.
TUNCAY HIZLIOCLU
Elektrik Mühendisi
Avukatfak Stap Yeterfi DeğO
Bugün stajın avukatlık ruhsatı ahnması için yapılması gereken
formalitelerden biri olduğu ortaya çıkıyor ki bu da son derece
üzücü ve aynı zamanda kaygı vericidir.
Avukatlık mesleğini kazanmak için bir-
takım şartların yerine getirilmesi gerekiyor.
Bu şartlar Avukatlık Kanunu'nun 3. mad-
desinde -bazı istisnai durumlar hariç- be-
lirtilmiştir. TC. vatandaşı olmak, hukuk fa-
kültesini bitirmek, avukatlık stajını yapmak
ve staj bitim belgesi almak vs.
Avukatlık stajında hukuk fakültesinde
öğretilen konularm pratikte nasıl uygulana-
cağı öğretilir. Avukatlık Kanunu'na göre;
staj bir yıldır, ilk altı ayı mahkemelerde, son
altı ayı ise en az beş yıl kıdemi olan bir avu-
kat yanında yapılır.
Stajın hangi mahkeme ve adalet dairesin-
de, ne süratle yapılacağı yönetmelikte gös-
teriüyor. Ancak uygulamada gösterilen ko-
şullara uyulduğunu söylemek imkânsız. Sta-
jın ilk altı ayımn çok verimsiz geçtiği bir
gerçek. Çünkü hâkimlerin ve mahkeme ka-
lemlerinin adaya karşı tutumu çok olumsuz.
Bir sandalyeye misafu- gibi oturtuluyor, hiç
ilgi gösterilmiyor. Mahkeme kalemlerinde
adayın oturacak yeri bile yok. Bu ilgisizli-
ğin nedeni mahkemelerdeki iş yoğunluğu-
nun yanında işin ciddiye almmamasıdır. Bu
durum, "avnkat yanında"ki stajda da gö-
rulüyor.
Bugün stajın avukatlık nıhsatı alınması
için yapılması gereken formalitelerden biri
olduğu ortaya çıkıyor ki bu da son derece
üzücü ve aynı zamanda kaygı vericiaır. Ye-
ni avukat adayı çalışsa da çalışmasa da za-
ten avukat olabilecek.
Türkiye şartlannda avukat adayma yarar-
lı bir staj verebilmek için gerekli ilgi ve de-
netim hâkimlerden çok barodan beklenme-
li. Adayın çalışması teşvik edilmeli. Bunun
için Fransa'da olduğu gibi "gelişürme
merkezleri" kurulmalı. Üniversitenin deva-
mı şeklinde olan bu yerlerde puan sistemi
getirilmeli ve baro, meslek adayını yakından
izlemeli.
Kısacası hukuk fakültesine girmek avu-
katlık mesleğinin teminatı olmamalı. Üni-
versitede hukuk kurallan, hukuki uyuşmaz-
lıklar ve hukuki düşünme öğretildıgi gibi
stajda da bu bügilerin pratikte nasıl uygu-
lanacağı ciddiyetle gösterilmelidir.
A. VAHtT KAYA
Stj. Avukat/lst.
CAĞOA$ YAYINLARI
H. V. VELİDEDEOĞLU
İLKMECLİS
Millî Mücadele'de Anadolu
TBMM'NİN 70. YILI
1020-1990
15.000 lira (KDV içmde)
Ödemeli gönderilmez
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İSTANBUL
KAMUOYUNA
Emperyalizm ve petrol şeyhlerinin çıkarlarına
olacak bu savaşa hayır diyoruz.
Savaşın ülkemize ve emekçi halka vereceği
zarardan dolayı bugünden bu haksız savaşa engel
olunması için mücadele eden, yasaklardan
yılmayarak 3'üncü kez başvuru yapan
arkadaşlarımızı destekliyoruz.
"Savaşa Hayır" demeyi yasaklayan bir zihniyetle
karşıjaşmaktan utanç duyuyoruz.
"EMPERYALİST SAVAŞA VE ZAMLARA HAYIR"
adlı mitinge izin verilmesini istiyoruz.
BELEDİYE İŞÇİLERİ ADINA
ŞÜKRÜ KARTAL VE İLYAS GÜVEN
MİGROS İŞÇİLERİ ADINA
AYNUR KARAASLAN
Fen lisesi mezunu Boğaziçi'liden Kimya,
Fizik, Matematik, İngilizce dersleri.
Tel: 583 83 76
Adalı Ismet Kaçar Deri Kürk
firmasına ait olan geçici
ihracat belgemi kaybettim.
HükümsOzdür.
İSMET KAÇAR
İNGİLİZCE'yi
6 ayda konuşun. Sizi Amerikalı
dostlanmızla buluşturalım.
Tel: 349 48 57
İlk kez yayımlanan
BELGELERLE . ..
Serüven romanı gibi kitap :
SES DUVARINDAKİ GENERALLER
BETÜL UNCULAR, Türkiye için hâlâ önemini
koruyan bir olayın perde arkasını yazdı: Lock-
heed Skandalı.
İLHAN SELÇUK, kitaptaki sunuş yazısında bu
olayın "özündeki ve odağındaki suçu rüşvet
oluşturuyor. Lockheed Türkiye'de rüşvet da-
ğıtmış mıdır?.. Kitabın bir serüven romanı gi-
bi okunuvermesi Uncular'ın meslekteki usta-
lığını vurguluyor, ama okuduğunuz roman
değil, gerçeğin ta kendisi" diyor.
BİLGİ YAYINEVİ
• Ederi kadar posta ya da damga pulu göndererek isteyebılırsı-
niz.
• Kitapçılara % 25 indirimli odemeli gönderilir.
BİLGİ YAYINEVİ, Meşrutiyet Cad. 46/A-05420 Ankara
Tel: 131 81 22-131 16 65 Telefax: 131 77 58
BİLGİ DAĞITIM, Babıâli Cad. 19-2-34360 Cağatoğlu - İstanbul
Tel: 522 52 01 -526 70 97 Telefax: 527 41 19
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKMOGLU
Gündemi Çarpıtanlar...
Örön'e gelince Assos'a uzanmadan rahat edemem. Bir gû-
nümü orada geçiririm. Ege Assos'ta başlıyor denebilir. As-
sos'un başka bir şiiri, maviliği var. Boyalık türden mavi. Gü-
zel çinilerimizde de Assos'un mavisi var. Behramkaleye tır-
manınca Kazdağı'nın ucunu da yakalıyor, gökle denizin ka-
vuşmasını yaştyor insan. Midilli uzanıp yatıvermlş sereserpe.
Olmaz ki diyorsun, böyle de yatılmaz ki, böylesine yakin ve
böylesine uzak olmak güzel mi? Ege barış gölü olabilse, biz
de adaya uzanıverirdik şimdi! Bir gemi geçiyor önümüzden,
her salı geçtiğinı söylüyor Bostancılı dalikanlı. Bir İtalyan ge-
misi. Hani şu Filistinlilerin kaçırdığı gemi... Çağrışımlarta konu
değişiyor birden. Assos'tan Körtez'e yöneliyoruz. Bu yöreyi
iyi tanıyan yaşlı bir denizci sigarasının dumanını üflüyor.
—Görüyorsunuz kimseler yok diyor. Oysa bu mevsim cıvıl
cıvıl olur burası. Yabancılarla dolar. Savaş rüzgârıyla hepsi
gittiler.
Küçük bir kahve. Bizim iskelenin sevgilisi balıkçı Ahmetde
ağlarını örüyor yanda. Karagözlerin o sabah çıktığını söylü-
yor. Karagözler gülüyor gerçekten, Assos'un mavisi parlıyor
pullarında, güzel fosforlandım o gün. Ancak çok neşelene-
medim. Assos'un şiirsel güzelliği, Kadırga'da denize girme-
nin mutluluğu da bir burukluğu aşmaya yetmiyor. Assos'ta
denize girmek mutluluk gerçekten. Derin sularda yüzmenin
güzeltiğini yaşıyor insan. Çirkinlikterden anndığınt hissedi-
yor. Bana da başka bir coşku veriyor. Her akşam balkondan
seyrettiğim güzelliğin içinde yaşıyorum. Kazdağları'nın ucu-
na ulaşıyor, güneşin battığı yerde yakalıyorum. Saçlarından
tutar gibi...
Denizden çıkınca şiirsel çağnşımlar sona eriyor birden. Ma-
samıza servis yapan garsonun suratı hayli asık. Mavi mavi
gülen balıkları asık suratla yemek hüzün veriyor bana. Gar-
sona durmadan laf atıyorum.
—Hasta mısın?
—Biraz.
—Neniz var, ilaç alıyor musunuz?
—İğne verdiler, ama dispanserde iğneci yok...
—Nerelisiniz?
—İstanbullu.
—Evli misiniz?
—Evet, üç çocuk babasıyım.
—Okuyorlar mı?
—Evet, üçü de... Dili çözülüyor birden. Hastalık önemli de-
ğil, iğneyi yapacak biri de bulunur, ama okullar acıldı. Üç ço-
cuğun okuması ne demek! Aynı saatlerde Sayın Ozal da cam
sanayünde yeni bir kuruluşu açarken konuşuyor. On yıl son-
ra ücretlerin Batı ülkeierindeki düzeye ulaşacağını söylüyor!
On yıl sonra! Okul çağındaki çocuklar, onları okutmak, gi-
derlerini karşılamak için sağlığını, güler yüzünü yitiren gar-
son arkadaş on yılı nasıl geçirecek acaba? İlkokulu, ortayı,
liseyi nasıl okuyacaklar, üniversiteye girebilecekler mi, sına-
vı kazansalar okuyabilecekler mi?
Son günlerde yaşadığım bir olayın yorumunu size bırakı-
yorum. Karşıda bir yapı var, ustalar çalışıyor, çoğu dalikanlı,
kimi liseyi bitirmiş! Biri üniversite sınavını da kazanmış, ama
kaydını yaptıramıyor, çünkü parası yok! Daha on altı yaşın-
da. Erken gitmiş ilkokula, başarılı bir öğrenci. Burhaniye ü-
sesi'nde okuyor. Amacı arkeolog olmak, giriş sınavlarında ön-
celiği sanat tarihine veriyor. Bilkent'e giriş hakkını kazanıyor.
Ancak kullanamıyor. Sıvacınm oğlu nereden bulsun milyon-
larca ödeneği. Almış küreği eline babasına yardım ediyor.
Günde yirmi otuz bin lira kazanacaklar. Gül gibi geçinecek-
ler. On yıl sonraki geür düzeyini düşünerek rahat uyuyacak-
lar, geleceğe umutla bakacaklar. Peki, bugün yitirdikleri, bu-
günkü sorunlar nasıl çözülecek? Çarpık kentleşmeye ben-
zer. çarpık bir yapılanma var toplumumuzda. Çarşıda alış-
vefiş ederken konuşurum her zaman. Nereli, nerede okumuş,
neden okumamış, mutlu mu, mutsuz mu, neden? Kimi Kı-
zıklı'dan, kimi Pelitli'den, Karaağaç'tan, Şarköy'den. Baba-
tarı balıkçı, sıvacı, marangoz1 çocuklannı okutmuşlar. Arj|aHİO
liseyi bitirmek yetmiyor, o diplomayla iş bulmak güç, hele bir'
desteğın, güçlü bir arkan yoksa. Kuruyemişçide, markette sa-
tıcı oluyor liseli delıkanlı. Balıkçmın kızı hiçbir kapıyı açamt-
yor, sıvacınm oğlu sınav kazanıyor Ankara'ya gidemiyor. Dinci
örgütler de kol geziyor beri yanda. Yurda çağırıyorlar, burs
veriyorlar, ABD'de master yaptırmaya kadar güvence veriyor-
lar... Sıvacınm oğluna soruyorum: "Neden arkeolog olmak
istiyorsun?"
—Seviyorum diyor. Lisede okurken ilgi duydum, bu yöre-
de de çok kalıntı var. Belki kazı yapanm ya da lisede sanat
tarihi öğretmeni olurum, bir müzede çalışırım. Ülkemiz için
güzel bir dal arkeoloji...
Dinlerken gözüm yaşarıyor. Bir Ören çocuğuna, Odrryo-
mitos delikanhsma yaraşırseçim gerçekten. Doğasından, yo-
resinden. tarihinden kaynaklanıyor, seçimini yapıyor. Ama öte-
ye gidemiyor. Fakirlik çarpıyor yüzüne! 1961 Anayasası ha-
zırlanırken eğitimde eşitlik, fırsat eşitlıği diye yazılar yazdık.
Fırsat eşıtliğı kâğıtta hâlâ var, ama yaşamda? Bizim sıvacı-
nm oğlunu Ankara'ya yollayacak parası yok, Burhaniye'den
başka yer bilmiyor delıkanlı, bir de oturmuş arkeolog olmayı
düşünüyor! Olacak şey mi bu!..
İyi bir eğitim pplitikasıyla olur elbet ya da Milli Eğitim büt-
çesine. Diyanet İşleri bütçesinden daha geniş olanaklar ve-
rilirse. Bu örnekleri sorunları yansıtsın diye veriyorum. Eği-
tim, sorunlardan biri elbet. Ülkemizin gündeminde çok önemli
sorunlar varken gündemi çarpıtmalara ne yorum yapacağı-
nı bilemiyor insan.
Anıt mezarlar, devlet törenleri, sonra SHP'deki bunalımın
bu gündemdeki yeri nasıl yorumlanabilir? Ölülerin de siya-
sal sömürü olması hoşgörüyle mi karşılanır, üzüntüyle mi?
Tarihsel yahlışlıklardan söz edenlerin unutkanlığını nasıl yc-
rumlar tarihçiler? İmralı'da yatanlar görkemli mezarlarında
şimdi rahatlar mı acaba? Ya ötekiler? Bahar dalında çicek
açmadan solanlar. sessizce ölüme yollanan öteki siyasal suç-
lular? Ya da bizler Ölümü yasalardan dışlamadan mezan-
mıza rahat gidebilecek miyiz acaba?
Bu sorulara dalınca Assos'un şiirsel güzelliği de yetmiyor
insana. Güneşin saçlarını bırakıp kimi kişilerin yakasını tut-
mak istiyor, biraz silkelemek ve de sormak: Ülkemizin gün-
deminde neler var, siz nerelerdesiniz? Bu yöntemle geriye
mi gidiyoruz, ileriye mi? İster iktidar, ister muhalefet, tüm si-
yasal kuruluşlann, adresi daha da belirliyorum, ana muha-
lefet partisi olan SHP'nin de yöntem değiştirmesi gerekiyor
bir an önce. Yoksa ne olur, ana derken kardeş olur, yavru olur,
toplumdaki birikimi yansıtmaya, soluğu yetmez. Bir umut ye-
şermeden solar yeniden. Kimi çevrelerin gündemi bu mu yok-
sa? Gündemi çarpıtmakla mı görevliler.
üuru luıizfn
SOVYETLER BİRLİĞİ
GEZİLERİ
İSTANBUL-BAKU-İSTANBUL-
(ŞEKİ-GENCE)
13 -21 EKİM(9 GÜN)
(Milletler arası İş toplantısı)
200.000 T.L + 650 DOLAR
İSTANBUL-BATUM-LENİNGRAD
MOSKOVA-İSTANBUL
10-19KASIM (10 GÜN)
200.000 T.L + 700 DOLAR
Gezi ûcrertefine: Uçak. Banyolu- Wc'R otetter. Tüm
yemeklec. Şehir gezileri ve Rehbefiik htzmettefi dahildir.
BEYOĞLU: istıkJaJ Cd. 365 Tel: 151 59 60 (6 Hat)
HARBİYE: 131 90 00(11 Hat) KADIKÖY:Te):345 4710(6Hat)