22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLÜL 1990 CUMHURÎYET/17^ HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÛN Meteoroloji Genel Müdürlü- ğü'nden alman biigiye göre, Trakya sağanak yağışlı, ötekı yerler açık geçecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişik- lik olmayacak. Rüzgâr güney ve bat yönlerden hafrf, ara sı- ra orta kuvvette esecek. De- nizterimizde rüzgâr: Kıble ve lodostan 2-4, Karadeniz'de 5 kuvvetinde, 21 deniz mili hız- la esecek. Dalga yüksektiği 03-05, Karadeniz açıklarında 0,5-15 m. dolayında Mana Mapazan Adıyaman Atyon Afln Ankara Anlakya Antalya Artvın yim Balıtesr Bileak buluna-cak. Van Gölü açık geçecek, rüzgâr güney ve batı yönlerden haflf, ara sıra orta kuvvette esecek. göl küçük dalgalı olacak.' g Brtts Bokı Bursa ÇaıuKioie Çorum Demzlı 30° 20" DfyaıUaur A 23° 8°E*me Y 31° 17° Erincan A 24° 11" Eramım A 25° yEstojehif B 23° 10° Gaaantep A 29" 23° Gıresun A 30° 16° GûmCışhane A 22° 12° Haıddr 30° Uf Isparta A 22° 8°ISÖJKXJ! B 23° 8"lznıif A 28° 9°Kars A 25° 8°Kasemon<j B 22° 5°faysen A 23° 9° Kırktaret B 23°W»Konya A 24° 9°Kutahya A 28° 15° Malrtya A 31" 1T» Mansa 33° 8°K.Maraş 2S° 7°Mereirı 23° 0°Mı4U 24° 8°Muş 30°ie°NıO* 24° ie° Oniu 23° 7»RES 27" 12" Samsun 25° 10° S«rt 21°12°Smop 27°i3°Sıvas 23° 2°TeldnlaC 22°10°*abzon 23° 5°TLnc<* 22° 8 ° U ş * 2P 23° 10° Vtaü* 77° 8°Zongııldak A 29° 12° A 30° 20° A 30° 21° A 27° 14» A 27° 8° A 23° 7° A 28° 15° A 26° 16° A 26° 15° A 31° 17° B 33° 16° A 22° 6° Y 20° 8° .A 26° 16» A 27° 9° A 24° 11° A 24° 9° A 22° 6° B 21° 12° ' yaflmuıiu /Jk A-aç* B-tmluOu G-gûnejlı K-örtı S-solı Y-yaJmıflu BULMACA 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Damın, genellikle çamaşır sermeyeyara- yan ve çinko ile döşe- li bulunan düz bölü- mü. 11 Nine... Kimi hayvan ve bitki hücre- lerinde bulunan iğne biçiminde billur raad- de. 3/ Nargileye takı- lan boru... Bir nota. 4/ Soğunna, emme... Tavuğun istenilen ye- re yumurtlamasını sağlamak için kulla- nılan beyaz taş. 5/ Düşünce... Notada durak işaretine verilen ad... Sodyumun simgesi. 6/ Makinelerde devingen bö- lümleri içine alan parça... ZnMü Liva- neli'nin bir fîlmi. 7/ Dağkeçisi... Giy- sinin yaka, kol, etek çevresine geçiri- len ince şerit. 8/ Su birikmiş çukur ya da hendek... Üaç. 9/ Temiz, iffetli... Oylumlu. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Deride birtakım kabartılarla kendi- ni gösteren hastalık. 2/ Eski Türk gü- Teşlerinden biri... Bal peteği. 3/ XX. yüzyıl başlannda ttalyan ede- biyatında özellikle şiirde ortaya çıkan, gizerali bir kapahlığa ve çok anlamülığa yönelen ak.ım. 4/ Ayak... Reçine. 5/ Bezekçılikte kulla- nüan yeşil ve pembe dalgalı bir çeşit sedef... Zihin. 6/ Osmanlı- lar'da gümrük vergisi... Berkelyum elementinin simgesi. 7/ Trab- zon'un bir ilçesi... Bir nota. 8/ Çekmecelerine çamaşır konulan do- lap. 9/ özellikle Akdeniz çevresinde yaşayanlarda görülen kansız- lık hastalığı. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet DUNLOP 'Tek taksiMOTORO TCPCRRUATI 21 EYLUL 1930 Istanbul Belediyesi tek sistem taksi için bir talimatname ihzar etmiştir. Bu talimatname tedricen üç senede tatbik edilecektir. Talimatnameye alman biltUn maddeler 1933 senesi nihayetinde tamamen tatbik edilmiş olacaktır. Talimatnameye göre taksi otomobillerinin alt kısmı pencereleri hizasına kadar siyah ve üst kısrru koyu nefti rengi olacaktır. Büyük taksilerle küçük taksilerin tefriki için pencere hizalan mürabbalarla boyanacaktır. Bu boyalar küçüklerde san, büyüklerde beyaz ile kırmızı olacaktır. Müşteri ile şoförün arası kapalı bulunacaktır. Direksiyonlar sol tarafta olacak ve döşemeleri maruken üzerine keten ile örtülecektir. Çok ses çıkaran kornalar memnudur. Taksi otomobillerinde 12.5 kilo benzin ile asgari 11 kilometre mesafe kat'ı kabuİ edilmiştir. Arkayı görmek aynası yalmz hususi otomobillerde bulunacaktır. Talimatnamede yeknasak taksi için bazı fenni izahat vardır. Her otomobiki bu şerait dahilinde herhangi bir fabrikadan otomobil alabilecektir. Taksilerin boyanmasına yakında başlanacaktır. Şoförler seyrüsefer merkezine işleri düştükçe otomobillerinin bir an evvel boyanması için teşvik ediİeceklerdir. Belediye intihabatı Belediye intihabatı dün en faal safhasına dahil olmuştur. intihaba iştirak edecek olan kadın, erkek bütün müntehiplerin isimlerini havi bulunan cetveller dün sabah mahallâta asdmışür. Halka kolayhk olmak üzere, mahallâta asılan cetvellerin bir kopyası da, her belediye şubesine talik olunmuştur. Binlerce halk dün akşam cetvelleri tetkik etmişler ve isimlerini aramışlardır. Yalmz cetvellerin kopyası az olduğundan tetkikat uzamaktadır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet S.Sigortalar Kanunu 21 EYLÜL 1960 Sosyal Sigortalar Kanununun şümul sahasının genişletilebilmesi, memleketimizde henüz kurulmamış bulunan sosyal sigorta koüarının tesis ve bu suretle sosyal sigortarun mütekâmil bir hâle getirilmesi amacı ile değiştirilınesine karar verilmiştir. Hâlen Sosyal Sigorta Kanunlan, esas itibariyle, İş Kanununun uygulandığı iş yerlerinde çalışanlardan tş Kanununa göre sigortalı sayılanlar hakkında tatbik olunmaktadır. tş Kanununa tâbi olmıyan iş yerlerinde çahşanların da sosyal sigortalardan faydalandmlması yeni kanuna ilâve edilmiştir. Sosyal Sigorta Kanununun değiştirilmesine ait kanun tasarısı hazırlanmış olup ihtiva ettiği başlıca mühün maddeleri şunlardır: 1 — Küçük gruplar halinde memleket sathına yayılmış olan ziraat işçileri sosyal sigortadan faydalanacaklardır. 2 — Sigorta kanunlanna göre, yardıma hak kazanmış olanlardan yabancı memleketlerde geçici görevle bulunanların istihkaklaıı, Türkiyedeki salâhiyetli mümessiline ödenecektir. 3 — Sigorta kanunlannın işverenlere tahmil etmiş olduğu mükellefiyet ve masraflardan dolayı işverenler işçi ücretlerinden kesinti yapamıyacaklardır. 4 — Sigorta idaresinin salâhiyetli memurları, sosyal sigorta tatbikatı dolayısiyle işyerlerinde zaman zaman teftiş ve kontrol yapacaklardır. GEÇEN YEL BUGUN CumhuriYet Gorbaçov sert 21 EYLÜL 1989 Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin etnik huzursuzluğu görüştüğü iki günlük toplantısı dün gece sona erdi. Toplantıda yeni milliyetler politikası kabul edildi. Bu politika ile cumhuriyetlerin ekonomik ve idari özerkliklerinin arttırılması öngörülüyor. Yeni milliyetler politikası 28. kongreye sunulacak. Bu arada Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi, Politbüro'nun muhafazakâr kanadmdan KGB eski Başkanı Viktor Chebrikov ile Ukrayna Komünist Partisi Genel Sekreteri Vladimir Scherbitsky'yi emekliye sevk etti. D io ı ı ^ ı n k l J nnpnhan 13 rJ ı • J Moskova DÜNYA'DA BUGUN Amslertam Amman Atma Baftlat Barc«lona Bssal Belgrad Berlin Bonn Bnüsel Cenwre Cezjyir Cıdde Dubaı Franklud Sme Hasınlo Katııre Kopeflhag Kün Ufta^a B 16° A 32° A 28° A 34° A 28° A 21° A 21° B 19° 8 19° B 16° B 18° A 24° A 31° A 32° A 38° B ?2° A 30° Y 14° A 32° Y 16° B 19° A 33° Lemngrad Londra Madnd Mılano Montreal Mosrtva Mûnh &*> Pans Prag Rıyad Homa Srtyj Şam lelMv üjnus Venedık Vıyaru Y 14° Y 18° A 28° A 24° A 29° Y 11° A 23° A 29° Y 14° B 22° B 18° A 38° A 26° A 20° A 34° A 33° A 34° Y W A 22° A23°3 Was«ang1on A 28° Zûnli A 21° TAR1TSMA Elektrigûı Tarihçesi ve Elektrik Kontağı 105 üyesi mühendis-mimar olan TBMM, "ekmekleri elinden alındığı" gerekçesiyle (burada ekmek proje herhalde) ilkokul mezunu fen adamlanna yetki isteyen Mimar Akm Gönen'i dinledi ve bilime darbesini indirdi. Her türlü plan, proje çizme fenni mesu- liyet yetkisi daha önce yilrürlükte olan 3194 sayılı İmar Yasasfnın 38. maddesi ve yine bundan önceki 6785 sayıh tmar Yasası'nın 14. maddesine göre sadece mühendis, mi- mar ve şehir planlamacılarına tanınmıştır. Bilimin ve bilimselliğin gereği budur. An- cak, bütün bunlar göz ardı edilerek birtakım çıkarlar ve siyasi amaçlar uğruna plan ve proje çizme yetkisi yönetmelik değişiklik- leri ile mühendis ve mimarların dışındaki kişilere de tanımak istenmiş ve bu amaçla 1984 yıh yerel seçimlerden önce 13.03.1984 tarihli Resmi Gazete'de yayrmlanarak yürür- lüğe giren Elektrik Tesisatçüan Hakkında- ki Yönetmeliğin 17. maddesi değiştirilnuştir. Yönetmeük değişikliği TMMOB'nin başvu- nısu üzerine Danıştay'ca 18.02.1987 tarihin- de iptal edilmiştir. Ancak mühendis ve mi- marların yetkilerine yönelik saldırüar dur- mamış ve yine referandum öncesi 4 Eylül 1987 günkü Resmi Gazete'de daha önce ip- tal edilen yönetmelik, yetkilerin 6 misli art- tınlması ile yayımlanmıştır. Bunun üzerine TMMOB'nin mücadelesi devam etmiş ve Danıştay'a yapılan başvuru yine uygun gö- rülerek önce yürütmeyi durdurma karan alınmış, ardından yönetmelik iptal edilmiş- tir. Yönetmelik değişiklikleri ile sonuca gidi- lemeyince bu kez gözler tmar Yasası'na çev- rilmiş ve yasa ile ilgili maddelerin değişti- rilmesi girişimleri başlatılmıştır. 26.04.1989 tarihinde yasa değişikliği ANAP tzmir Mil- letvekili Mimar Akm Gönen'in teklifıyle 3194 sayılı yasanın 5. maddesi ile 38. mad- desi değiştirilmiş ve mühendis-mimarlara ait yetkiler görev, yetki ve sorumluluklan yö- netmelikte düzenlenecek fen adamlanna ak- tarılmıştır. Yönetmeliğin düzenlenmesinde ise yetki TMMOB ve YÖK'ün görüşünü almak kay- dıyla Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile bir- likte Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir. Yönetmelik çalımalan esnasında TMMOB ve YÖK'ün, aldıkları eğitimin yeterli olma- ması nedeniyle mühendis ve mimarlann dı- şındaki fen adamlanna yetki verilemeyece- ğini belirtmelerine rağmen Baynndırlık ve ts- kân Bakanhğı'run 11.11.1989 tarihinde elek- trik dalında mühendis dışındaki fen adam- lanna belirli oranlarda yetki veren yönetme- liği Resmi Gazete'de yayımlanmış ve yüriir- lüğe girmiştir. 105 üyesi mühendis-mimar olan TBMM, "ekmekleri elinden alındığı" gerekçesiyle (burada ekmek proje herhalde) ilkokul me- zunu fen adamlanna yetki isteyen Mimar Akın Gönen'i dinledi ve bilime darbesini in- dirdi. Utanıyonım... Şimdilerde ilkokul mezunu fen adamı da elektrik projesi çiziyor. Hem de kablonun çekeceği gücü ve kesi- ti bilmeden, ışığın aydınlatma şiddetini, akı- şını bilmeden, sigortamn açma akımını bil- meden, motorun döner alanını, devirini, gû- cünü bilmeden, trafonun sargılannı, geri- limini, gücünü bilmeden... Sonra "Yangın çıkıyor abi!.." Nereden? "Elektrik kontağın- dan." Sizlere ve halkımıza bir önerim var. Uni- versitelerde hele hele elektrik mühendisliğin- de okuyan oğlunuzu, kızınızı boşuna oku- tup masraf etmeyin. Bırakın ilkokul diplo- masıyla proje çizsinler, can sağlığımızla oy- nasınlar. Hem politikacılarımızın mühendis ve mimarların değil de fen adamlarının oy- lanna çok, ama çok gereksinimi var. TUNCAY HIZLIOCLU Elektrik Mühendisi Avukatfak Stap Yeterfi DeğO Bugün stajın avukatlık ruhsatı ahnması için yapılması gereken formalitelerden biri olduğu ortaya çıkıyor ki bu da son derece üzücü ve aynı zamanda kaygı vericidir. Avukatlık mesleğini kazanmak için bir- takım şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartlar Avukatlık Kanunu'nun 3. mad- desinde -bazı istisnai durumlar hariç- be- lirtilmiştir. TC. vatandaşı olmak, hukuk fa- kültesini bitirmek, avukatlık stajını yapmak ve staj bitim belgesi almak vs. Avukatlık stajında hukuk fakültesinde öğretilen konularm pratikte nasıl uygulana- cağı öğretilir. Avukatlık Kanunu'na göre; staj bir yıldır, ilk altı ayı mahkemelerde, son altı ayı ise en az beş yıl kıdemi olan bir avu- kat yanında yapılır. Stajın hangi mahkeme ve adalet dairesin- de, ne süratle yapılacağı yönetmelikte gös- teriüyor. Ancak uygulamada gösterilen ko- şullara uyulduğunu söylemek imkânsız. Sta- jın ilk altı ayımn çok verimsiz geçtiği bir gerçek. Çünkü hâkimlerin ve mahkeme ka- lemlerinin adaya karşı tutumu çok olumsuz. Bir sandalyeye misafu- gibi oturtuluyor, hiç ilgi gösterilmiyor. Mahkeme kalemlerinde adayın oturacak yeri bile yok. Bu ilgisizli- ğin nedeni mahkemelerdeki iş yoğunluğu- nun yanında işin ciddiye almmamasıdır. Bu durum, "avnkat yanında"ki stajda da gö- rulüyor. Bugün stajın avukatlık nıhsatı alınması için yapılması gereken formalitelerden biri olduğu ortaya çıkıyor ki bu da son derece üzücü ve aynı zamanda kaygı vericiaır. Ye- ni avukat adayı çalışsa da çalışmasa da za- ten avukat olabilecek. Türkiye şartlannda avukat adayma yarar- lı bir staj verebilmek için gerekli ilgi ve de- netim hâkimlerden çok barodan beklenme- li. Adayın çalışması teşvik edilmeli. Bunun için Fransa'da olduğu gibi "gelişürme merkezleri" kurulmalı. Üniversitenin deva- mı şeklinde olan bu yerlerde puan sistemi getirilmeli ve baro, meslek adayını yakından izlemeli. Kısacası hukuk fakültesine girmek avu- katlık mesleğinin teminatı olmamalı. Üni- versitede hukuk kurallan, hukuki uyuşmaz- lıklar ve hukuki düşünme öğretildıgi gibi stajda da bu bügilerin pratikte nasıl uygu- lanacağı ciddiyetle gösterilmelidir. A. VAHtT KAYA Stj. Avukat/lst. CAĞOA$ YAYINLARI H. V. VELİDEDEOĞLU İLKMECLİS Millî Mücadele'de Anadolu TBMM'NİN 70. YILI 1020-1990 15.000 lira (KDV içmde) Ödemeli gönderilmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İSTANBUL KAMUOYUNA Emperyalizm ve petrol şeyhlerinin çıkarlarına olacak bu savaşa hayır diyoruz. Savaşın ülkemize ve emekçi halka vereceği zarardan dolayı bugünden bu haksız savaşa engel olunması için mücadele eden, yasaklardan yılmayarak 3'üncü kez başvuru yapan arkadaşlarımızı destekliyoruz. "Savaşa Hayır" demeyi yasaklayan bir zihniyetle karşıjaşmaktan utanç duyuyoruz. "EMPERYALİST SAVAŞA VE ZAMLARA HAYIR" adlı mitinge izin verilmesini istiyoruz. BELEDİYE İŞÇİLERİ ADINA ŞÜKRÜ KARTAL VE İLYAS GÜVEN MİGROS İŞÇİLERİ ADINA AYNUR KARAASLAN Fen lisesi mezunu Boğaziçi'liden Kimya, Fizik, Matematik, İngilizce dersleri. Tel: 583 83 76 Adalı Ismet Kaçar Deri Kürk firmasına ait olan geçici ihracat belgemi kaybettim. HükümsOzdür. İSMET KAÇAR İNGİLİZCE'yi 6 ayda konuşun. Sizi Amerikalı dostlanmızla buluşturalım. Tel: 349 48 57 İlk kez yayımlanan BELGELERLE . .. Serüven romanı gibi kitap : SES DUVARINDAKİ GENERALLER BETÜL UNCULAR, Türkiye için hâlâ önemini koruyan bir olayın perde arkasını yazdı: Lock- heed Skandalı. İLHAN SELÇUK, kitaptaki sunuş yazısında bu olayın "özündeki ve odağındaki suçu rüşvet oluşturuyor. Lockheed Türkiye'de rüşvet da- ğıtmış mıdır?.. Kitabın bir serüven romanı gi- bi okunuvermesi Uncular'ın meslekteki usta- lığını vurguluyor, ama okuduğunuz roman değil, gerçeğin ta kendisi" diyor. BİLGİ YAYINEVİ • Ederi kadar posta ya da damga pulu göndererek isteyebılırsı- niz. • Kitapçılara % 25 indirimli odemeli gönderilir. BİLGİ YAYINEVİ, Meşrutiyet Cad. 46/A-05420 Ankara Tel: 131 81 22-131 16 65 Telefax: 131 77 58 BİLGİ DAĞITIM, Babıâli Cad. 19-2-34360 Cağatoğlu - İstanbul Tel: 522 52 01 -526 70 97 Telefax: 527 41 19 ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKMOGLU Gündemi Çarpıtanlar... Örön'e gelince Assos'a uzanmadan rahat edemem. Bir gû- nümü orada geçiririm. Ege Assos'ta başlıyor denebilir. As- sos'un başka bir şiiri, maviliği var. Boyalık türden mavi. Gü- zel çinilerimizde de Assos'un mavisi var. Behramkaleye tır- manınca Kazdağı'nın ucunu da yakalıyor, gökle denizin ka- vuşmasını yaştyor insan. Midilli uzanıp yatıvermlş sereserpe. Olmaz ki diyorsun, böyle de yatılmaz ki, böylesine yakin ve böylesine uzak olmak güzel mi? Ege barış gölü olabilse, biz de adaya uzanıverirdik şimdi! Bir gemi geçiyor önümüzden, her salı geçtiğinı söylüyor Bostancılı dalikanlı. Bir İtalyan ge- misi. Hani şu Filistinlilerin kaçırdığı gemi... Çağrışımlarta konu değişiyor birden. Assos'tan Körtez'e yöneliyoruz. Bu yöreyi iyi tanıyan yaşlı bir denizci sigarasının dumanını üflüyor. —Görüyorsunuz kimseler yok diyor. Oysa bu mevsim cıvıl cıvıl olur burası. Yabancılarla dolar. Savaş rüzgârıyla hepsi gittiler. Küçük bir kahve. Bizim iskelenin sevgilisi balıkçı Ahmetde ağlarını örüyor yanda. Karagözlerin o sabah çıktığını söylü- yor. Karagözler gülüyor gerçekten, Assos'un mavisi parlıyor pullarında, güzel fosforlandım o gün. Ancak çok neşelene- medim. Assos'un şiirsel güzelliği, Kadırga'da denize girme- nin mutluluğu da bir burukluğu aşmaya yetmiyor. Assos'ta denize girmek mutluluk gerçekten. Derin sularda yüzmenin güzeltiğini yaşıyor insan. Çirkinlikterden anndığınt hissedi- yor. Bana da başka bir coşku veriyor. Her akşam balkondan seyrettiğim güzelliğin içinde yaşıyorum. Kazdağları'nın ucu- na ulaşıyor, güneşin battığı yerde yakalıyorum. Saçlarından tutar gibi... Denizden çıkınca şiirsel çağnşımlar sona eriyor birden. Ma- samıza servis yapan garsonun suratı hayli asık. Mavi mavi gülen balıkları asık suratla yemek hüzün veriyor bana. Gar- sona durmadan laf atıyorum. —Hasta mısın? —Biraz. —Neniz var, ilaç alıyor musunuz? —İğne verdiler, ama dispanserde iğneci yok... —Nerelisiniz? —İstanbullu. —Evli misiniz? —Evet, üç çocuk babasıyım. —Okuyorlar mı? —Evet, üçü de... Dili çözülüyor birden. Hastalık önemli de- ğil, iğneyi yapacak biri de bulunur, ama okullar acıldı. Üç ço- cuğun okuması ne demek! Aynı saatlerde Sayın Ozal da cam sanayünde yeni bir kuruluşu açarken konuşuyor. On yıl son- ra ücretlerin Batı ülkeierindeki düzeye ulaşacağını söylüyor! On yıl sonra! Okul çağındaki çocuklar, onları okutmak, gi- derlerini karşılamak için sağlığını, güler yüzünü yitiren gar- son arkadaş on yılı nasıl geçirecek acaba? İlkokulu, ortayı, liseyi nasıl okuyacaklar, üniversiteye girebilecekler mi, sına- vı kazansalar okuyabilecekler mi? Son günlerde yaşadığım bir olayın yorumunu size bırakı- yorum. Karşıda bir yapı var, ustalar çalışıyor, çoğu dalikanlı, kimi liseyi bitirmiş! Biri üniversite sınavını da kazanmış, ama kaydını yaptıramıyor, çünkü parası yok! Daha on altı yaşın- da. Erken gitmiş ilkokula, başarılı bir öğrenci. Burhaniye ü- sesi'nde okuyor. Amacı arkeolog olmak, giriş sınavlarında ön- celiği sanat tarihine veriyor. Bilkent'e giriş hakkını kazanıyor. Ancak kullanamıyor. Sıvacınm oğlu nereden bulsun milyon- larca ödeneği. Almış küreği eline babasına yardım ediyor. Günde yirmi otuz bin lira kazanacaklar. Gül gibi geçinecek- ler. On yıl sonraki geür düzeyini düşünerek rahat uyuyacak- lar, geleceğe umutla bakacaklar. Peki, bugün yitirdikleri, bu- günkü sorunlar nasıl çözülecek? Çarpık kentleşmeye ben- zer. çarpık bir yapılanma var toplumumuzda. Çarşıda alış- vefiş ederken konuşurum her zaman. Nereli, nerede okumuş, neden okumamış, mutlu mu, mutsuz mu, neden? Kimi Kı- zıklı'dan, kimi Pelitli'den, Karaağaç'tan, Şarköy'den. Baba- tarı balıkçı, sıvacı, marangoz1 çocuklannı okutmuşlar. Arj|aHİO liseyi bitirmek yetmiyor, o diplomayla iş bulmak güç, hele bir' desteğın, güçlü bir arkan yoksa. Kuruyemişçide, markette sa- tıcı oluyor liseli delıkanlı. Balıkçmın kızı hiçbir kapıyı açamt- yor, sıvacınm oğlu sınav kazanıyor Ankara'ya gidemiyor. Dinci örgütler de kol geziyor beri yanda. Yurda çağırıyorlar, burs veriyorlar, ABD'de master yaptırmaya kadar güvence veriyor- lar... Sıvacınm oğluna soruyorum: "Neden arkeolog olmak istiyorsun?" —Seviyorum diyor. Lisede okurken ilgi duydum, bu yöre- de de çok kalıntı var. Belki kazı yapanm ya da lisede sanat tarihi öğretmeni olurum, bir müzede çalışırım. Ülkemiz için güzel bir dal arkeoloji... Dinlerken gözüm yaşarıyor. Bir Ören çocuğuna, Odrryo- mitos delikanhsma yaraşırseçim gerçekten. Doğasından, yo- resinden. tarihinden kaynaklanıyor, seçimini yapıyor. Ama öte- ye gidemiyor. Fakirlik çarpıyor yüzüne! 1961 Anayasası ha- zırlanırken eğitimde eşitlik, fırsat eşitlıği diye yazılar yazdık. Fırsat eşıtliğı kâğıtta hâlâ var, ama yaşamda? Bizim sıvacı- nm oğlunu Ankara'ya yollayacak parası yok, Burhaniye'den başka yer bilmiyor delıkanlı, bir de oturmuş arkeolog olmayı düşünüyor! Olacak şey mi bu!.. İyi bir eğitim pplitikasıyla olur elbet ya da Milli Eğitim büt- çesine. Diyanet İşleri bütçesinden daha geniş olanaklar ve- rilirse. Bu örnekleri sorunları yansıtsın diye veriyorum. Eği- tim, sorunlardan biri elbet. Ülkemizin gündeminde çok önemli sorunlar varken gündemi çarpıtmalara ne yorum yapacağı- nı bilemiyor insan. Anıt mezarlar, devlet törenleri, sonra SHP'deki bunalımın bu gündemdeki yeri nasıl yorumlanabilir? Ölülerin de siya- sal sömürü olması hoşgörüyle mi karşılanır, üzüntüyle mi? Tarihsel yahlışlıklardan söz edenlerin unutkanlığını nasıl yc- rumlar tarihçiler? İmralı'da yatanlar görkemli mezarlarında şimdi rahatlar mı acaba? Ya ötekiler? Bahar dalında çicek açmadan solanlar. sessizce ölüme yollanan öteki siyasal suç- lular? Ya da bizler Ölümü yasalardan dışlamadan mezan- mıza rahat gidebilecek miyiz acaba? Bu sorulara dalınca Assos'un şiirsel güzelliği de yetmiyor insana. Güneşin saçlarını bırakıp kimi kişilerin yakasını tut- mak istiyor, biraz silkelemek ve de sormak: Ülkemizin gün- deminde neler var, siz nerelerdesiniz? Bu yöntemle geriye mi gidiyoruz, ileriye mi? İster iktidar, ister muhalefet, tüm si- yasal kuruluşlann, adresi daha da belirliyorum, ana muha- lefet partisi olan SHP'nin de yöntem değiştirmesi gerekiyor bir an önce. Yoksa ne olur, ana derken kardeş olur, yavru olur, toplumdaki birikimi yansıtmaya, soluğu yetmez. Bir umut ye- şermeden solar yeniden. Kimi çevrelerin gündemi bu mu yok- sa? Gündemi çarpıtmakla mı görevliler. üuru luıizfn SOVYETLER BİRLİĞİ GEZİLERİ İSTANBUL-BAKU-İSTANBUL- (ŞEKİ-GENCE) 13 -21 EKİM(9 GÜN) (Milletler arası İş toplantısı) 200.000 T.L + 650 DOLAR İSTANBUL-BATUM-LENİNGRAD MOSKOVA-İSTANBUL 10-19KASIM (10 GÜN) 200.000 T.L + 700 DOLAR Gezi ûcrertefine: Uçak. Banyolu- Wc'R otetter. Tüm yemeklec. Şehir gezileri ve Rehbefiik htzmettefi dahildir. BEYOĞLU: istıkJaJ Cd. 365 Tel: 151 59 60 (6 Hat) HARBİYE: 131 90 00(11 Hat) KADIKÖY:Te):345 4710(6Hat)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle