Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EYLÜL 1990
P A B T İ L E B D E N
Taşar-Horzum ilişkisi fe^
Emlak Bankası'nı dolandırdığına ilişkin iddialan
araştıran TBMM Araştırma Komisyonu, dQn Devlet
Bakanı Mustafa Taşar'ı dinledi. Komisyonda 1 saatten
fazla süren ifadesinden sonra basına açıklama yapan
Taşar, Horzum ile ilişkisi olduğu yolundaki iddiaları
yalanlayarak, Horzum ile Isviçre'de bir araya
gelmediğini söyledi. Bankanın eski genel müdürü Bülent
Şemiler'i de suçlayan Taşar, "Komisyonu bu saçma
sapan iddialar yerine, saklanmak istenen başka şeyler
varsa onların üzerine gitmesi için uyardım" dedi.
Komisyon dün aynca eski Adalet Bakanı ve ANAP
Uşak Milletvekili Mehmet Topaç'ı da dinledi.
(Ankara/Cumhuriyet Bürosu)
Güneydoğu'ya önerge g i
Mardin Milletvekili Ahmet Türk tarafmdan TBMM'ye
verilen araştırma önergesinde, Güneydoğu'da yaşayan
vatandaşlann can güvenliği kalmadığı ve nereden geldiği
belli olmayan bir kurşunla öldürüldükten sonra,
kamuoyuna "öldürülen PKK'h" diye açıklandığı öne
Sûrüldü. 5 Eylül 1990 tarihinde Dicle'nin Kurudere
Köyü'ndeki evine gitmekte olan akli dengesi yerinde
olmayan ve yan felçli Hüseyin Akaslan'ın da güvenlik
güçlerince öldürüldükten sonra "PKK'h" olarak
açıklandığı kaydedilen önergede, Akaslan'ın Elazığ Ruh
ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördüğü
belirtildi. önergede Akaslan'ın öldürülmesiyle ilgüi
olarak Meclis araştırması açılması istendi.
(Ankara/Cumhuriyet Bürosu)
C U D İ c t a n V l l l i S H P
lstanbul ll örgütü'nde
anr ısıanouı kurultay
ıa ilgili
^ ^
sürüyor. Zeytinburnu ve Kâğıthane ilçe yönetim kurullan
dün ve^önceki gün yaptıklan toplantıiarla Inönü'ye destek
verme karan aldıklannı açıkladılar. 11
merkezinde dün yapılan yazılı açıklamaya
göre Zeytinburnu İlçe Başkanı tbrahim
Yigit'in de imzasını taşıyan yönetim kurulu
açıklarnasında partinin iki başlı hale geldiği,
kurtulması için Inönü'nün desteklenmesi
gerektiği görüşü savunuldu. Kâğıthane İlçe Başkanı Zeynel
Ozturk de yaptığı açıklamada Inönü'nün son yaptığı
atüımlann coşkuyla karşılandığını söyledi. Fatih Belediye
Başkanı Yusuf Günaydın partide bölünme olacagını öne
sürenlerin yaruldığını söyledi.
ANAP'a dönüyor
seçitmesini eleştirerek ANAP'tan istifa eden Muş
Milletvekili Erkan Kemaloğlu'nun yeniden ANAP'a
döneceği belirtildi. Kemaloğlu dün ANAP Genel Başkanı
ve Başbakan Yıldınm Akbulut ile bir görüşme yaptı.
Kemaloğlu, görüşmeden sonra gazetecilerin, Başbakan
Akbulut'un önceki gün söylediği "Kemaloğlu'nu
ANAP'a alacağız" şeklindeki sözlerini hatırlatmaları
üzerine, "Sayın Başbakan döneceğimi söylediyse, benim
diyeceğim yok" karşıhğını verdi. AA, ANAP çevrelerine
dayanarak verdiği haberde, Kemaloğlu'nun muhtemelen
salı günku grup toplantısında partiye geri döneceğini
kaydetti.
İ'
v e T a b ü
Kaynaklar
Fahrettin Kurt,
Amasra'da termik santral yapılmasının düşünülmediğini
söyledi. SHP Izmir Bağımsız Milletvekili Kemal Anadol
dün TBMM genel kurulunda yaptığı gündem dışı
konuşmada, Danıştay'ın aldığı yürütmeyi durdurma
kararına karşın, Aliağa'da kamulaştırmalann
sürdürüldüğünü ve bunun hukuka aykın olduğunu
savundu. Anadol'un konuşmasını yanıtlayan Bakan
Kurt, Anadol'un, konuyu görüşen Danıştay'a "mesaj
vermek istediğini" savundu. Aliağa'da istimlak
yapılmadığını ileri süren Kurt, Amasra'da termik santral
yapılacağı yolundaki haberlerin de asılsız olduğunu
söyledi. (Ankara/Cumhuriyet Bürosu)
Baykal-2000'e Dogru davası
• ANKARA (AA) — SHP Genel Sekreteri Deniz
Baykal'ın, 2000'e Doğru dergisi aleyhine açtığı 50 milyon
liralık tazminat davasına devam edildi. Ankara 6. Asliye
Hukuk Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, 2000'e
Doğru dergisinin tanıklan Cüneyt Canver, Dursun Bila,
Vahit Çaün, Halil Akyüz ve Hamza Şahin'in
dinlenmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dergide
iddia edilen Deniz Baykal'ın malvarlığırun Kaş ve Kemer
tapu kadastro müdürlüklerinden istenmesini
kararlaştırarak duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. SHP
Genel Sekreteri Deniz Baykal, 2000'e Doğru dergisinde
yayımlanan "Baykal'ın avantalan" konulu yan nedeniyle
dergi aleyhinde, kişilik haklanna yayvn yoluyla
saldınldığı gerekçesiyle 50 milyon liralık manevi tazminat
davası açmıştı.
Iskence komisyonu
• ANKARA <Cumhttri>et Bürosu) — TBMM Başkanı
Kaya Erdem, Türkiye'de bir süredir incelemeler yapan
Avrupa Konseyi lşkenceyi Engelleme Komisyonu
üyelerini kabul etti. Erdem, kabulden önce yaptığı
açıklamada, komisyon üyelerinin dünyanın çeşitli
ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de incelemeler yaptığını
belirterek, üyelerden izlenimleri konusunda bilgi alacağını
söyledi. Komisyon Başkanı Prof. Antonio Casese de
kendilerine sınırsız inceleme fırsatı verilmesinden
duyduğu memnunluğu dile getirdi; basına kapalı
yapılacak görüsmede TBMM Başkanı olarak Erdem'e
Türkiye'deki insan hakları konusunda sorulan olacagını
kaydetti.
tlk 'hayali ihracat' davası
• KDZ EREĞLİ (Cumhariyet) — Türkiye'nin ilk
"hayali ihracat davası" olarak bilinen Yahya Demirel ve
arkadaşlan hakkındaki "mobilya davası", mahkemenin
verdiği karan dört kez bozan Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin
son kararıyla ortadan kaldınldı. Zonguldak Ağır Ceza
Mahkemesi'nde beş kez karara bağlanan ve sona olarak
da zamanaşımı ile ortadan kaldırılmasına karar verilen
dava, Yahya Kemal Demirel'in Atilla özçelik'le birlikte
paravan bir şirket kurarak yurtdışına demonte ceviz
kaplama, birinci smıf kaliteli yatak ve yemek odası
takımı yerine "sunta" ihraç ettiklerinin müfettişlerce
belirlenmesi Üzerine açılmıştı.
HABERLER CUMHURİYET/11
'LAGANUSTUKURULTAYA DOGRUSHP
Nasıl bir parti meclisi
tç Poütika Servisi — SHP'de birbiri ardma ve hızla gelişen olaylar parti tabanında
'endişeyle' izlenirken liderler arasındaki aynlmamn kurultay sonrasma yansıyacak
boyutlara ulaşmaması gerektiği görüşü savunuluyor. örgütlerden gelen göruşler seçimli
olağanüstü kurultayın da yaklaşmasıyla "kim lider olmalı" ve "neden bu noktaya
geundi"den yönetim kadrolarına girecek isim listelerinin Uzerinde yoğunlaşmaya başladu
Partililere yönelttiğimiz "Nasıl bir PM obnaa?" ve "Kimlerden oluşmalı" sorularma da
genel olarak, "Bölünmeye neden olmayacak, hiçbir kisi, görüş veya hizbin güdümüne
girmeyecek bir PM" yanıtı veriliyor. Hemen her partili de "Parti meclisinin asgari
ölçülerde genel başkanla aynı doğrultuda çakşacak insanlardan oluşması gerektiği"
görüşünü savunuyor. Bugtinden itibaren, partinin çeşitli kademelerinde görev yapanlann,
"Nasıl bir PM olmalı?" ve "Kimlerden oluşmalı" sorulanna verdikleri yamtlan
yayımlamaya başlıyoruz.
TtBKPENÇE
(Samsun îl Başkanı): Kesin bir
durum doğmadı. Yani genel
başkanlık yanşında henüz Sa-
yın Erdal Inönü'nün dışında
Sayın Baykal'ın aday olup ol-
mayacağı, kendi ağzıyla, kendi
isteğiyle günoellik kazanmadı.
Olayın kesinlik kazanması ge-
rekir. Baykal'ın açıklamasını
bekliyoruz. Ondan sonra isim-
lendirme yapabiliriz, düşünce-
lerimizi açıklayabiliriz. Bana
göre PM'nin üretken olması,
seçüecek arkadaşlann parti po-
litikası üretebilecek yapıda ol-
ması gerekir. Dinamik ve hare-
ketlilik getirebilecek bir kadro-
lasma ülke yaranna olacaktır.
Ve uyumlu olacak bir parti
meclisinin oluşmasına özen
gösterilmesi gerekliliğine de
inanıyorum.
Mekaaet ENGtZEK
(KMaraş Merkez tlçe Başkanı):
Türkiye'nin çözüm bekleyen ik-
tisadi, siyasi ve demokratik
problemlerine açık seçenekler
sunabilen, kendi içinde tutarlı
bir PM oluşmalıdır. Salt parti-
deki yüzeysel birlik ve beraber-
lik imajını sağlayabümek veya
böyle bir imajı görüntu olarak
verebilmek için yapay oluşum-
lardan kaçınılmalıdır.
AU ERDtNÇ (tçel ll Baş-
kanı): PM, genel başkanın ta-
kımı ve ekibinden oluşamaz.
Genel başkanın ekibi tüm mil-
letvekilleri, örgutler ve tüm üye-
lerdir. Bu manukla PM, taba-
nı kucaklayan, tabandaki farklı
eğilimleri bünyesinde taşıması
gereken, yapay çelişkilerden
uzak, poütika üretmeye dönük,
toplumun istemkrine ve bek-
lentilerine cevap verebilen ve
partimizin emekten yana kim-
liğini net bir şekilde sergileyen
yapıda olmalıdır. Kimlerden
oluşmalı konusunda bir şey di-
yemem. Bu, kurultayın iradesi-
ne bağlıdır. Kurultayın sağdu-
yusuna inanıyor ve güve-
nıyoruz.
Fevri BULUT (Ağn Bele-
diye Başkanı): Parti meclisi hiç
kimseyi dışlayıa olmamah. Bir-
leştirici, bütünlestirici, partinin
tıkanıklığuu giderebilecek parti
meclisinin olması lazım. Bunu
teşekkül ettirirken kesinlikle
bazılarını dışlamamalıyız.
Emeği gecen her sosyal demok-
ratın bu partide hakkı vardır.
Ümit ediyorum böyle bir parti
meclisi kurulur, kırgınlıklar,
dargınlıklar gidenlebilir ve par-
ti ileriye doğru yol alır. Kuru-
lacak parti meclisi için isim ver-
mek istemiyorum, ama dene-
yimli, Türkiye gerçeğine uygun
politika üretecek insanlardan
oluşmalı.
Kasw AKDENİZ (SHP
Ağn ll Başkanı): Sosyal de-
mokratlann arzu ettiği bir parti
meclisi olmalı. Birleştirici, bü-
tünlestirici bütün partinin üze-
rine kanat gerecek bir parti
meclis çıkmalı. Bizim temenni-
miz bu. Geniş ufukianmıza da-
yanarak elimizi vicdanımıza
koyarak oy vereceğiz. İsim ve-
remem.
thsaa ÇELtK (Patnos Be-
lediye Başkanı): Partimizin
güçlü olarak toparlayıcı, birleş-
tirici bir kadro ile iktidar yolun-
da adım atacak, basan göstere-
cek bir kadroya kavuşacağına
inanıyorum. Parti meclisi mec-
lisiyle, örgütüyle, genel başka-
nıyla bir yumnık gibi bir vücut
gibi hareket etmeli. tsim açık-
layamam hepsi CHP'nin deva-
mıdır. Herkes hatasıru görmeü
kendisini bir nefer olarak kabul
etmeli, hizipçilikten, grupçu-
luktan, şahsi ihtirastan kaçın*-
mah. Ben 30 senelik partiliyim.
Ne Baykalcı olururn ne de Inö-
nü'cü. Partinin refahı haneisiv-
se o olsun.
Ali TUTU (Erzincan ll
Başkanı): Tütarlı, dengeli bir
parti meclisi olmalı. Parti taba-
nına ve toplumun değişim ve
yenüeşme istemlerini yarutlaya-
cak dinamik, atak bir parti
meclisi olmalı. İsmail Cem, Er-
tuğrul Günay, Yakup Kepenek,
Cevdet Selvi, Ahmet Isvan,
bunlar gibi üretken, verimli bir
parti meclisi istiyorum. Partide-
ki çeşitli gruplan dışlamayan,
toparlayıcı bir liste.
Mefcuaet Yıldıruaı (Kasta-
monu ll Başkanı): Partimizde
bir genel başkanlık sorunu var.
Seçim bölgelerinde yaptığımız
her çalışmada Erdal tnönü ile
genel başkanlığın gitmediğini
işçiler-ciftçiler bize anlatmakta-
dırlar. Biz genel başkanı savun-
maktan, partimiz politikalan-
m anlatmaya fırsat bulamadık.
Anlattıysak da genel başka-
nın televizyonda yaptığı konuş-
malan ve mesajlan ile hiçbir
yaran otaadığını gördük. Par-
tiyi genel başkanımızla büyüte-
medik. Erdal tnönu-Deniz Bay-
kal ikilisi 26 Mart'ta partimizi
bir noktaya getirdi, daha son-
ra yapılan 19 ağustos yerel se-
çimlerinde bu ikili yapının da
partiyi atağa kaldırmadığuu ve
partinin tıkandığını gördük.
Genel başkanlığa Deniz Bay-
kal'ı davet etmektedir. Kendi-
nin yönettiği bölge toplantıla-
nnda 24 aydır beraber çalıştığı
genel sekreteri, partimizi kamu-
oyunda rahatsız eden partiyi
küçülten davranışlara müsaade
ederek genel sekreterimizi yu-
halatabilmektedir. Deniz Bay-
kal örgütün malıdır. örgüt par-
tidir, tabandır, halktır; ne ka-
rar verirse Deniz Baykal onu
yapma mecburiyetindedir.
örgüt, genel başkanEğâ De-
niz Baykal'ın aday olmasına
karar verirse Erdal lnönü, bu
kurultayda yenik düşer.
GEÇMtŞ KURULTAY OLUR Kl... Parti Meclisi uyeleri ne diyor?
Parti yonetimi
önemli güç yitirdi
P " SHP PM üyelerine I. "SHP'nin içinde bulunduğu
• durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" 2. "Saym
tnönü'nün Saym Baykal'a yaptığı 'aday ol' çağnsı
ile Saym Baykal'ın adaylık olasıhğı tartışmalan
hakkında ne düşünüyorsunuz?", 3. "tki başlı
olduğu ifade edilen SHP yönetiminin bu
olağanüstü kurultayda nasıl biçimleneceğini
bektiyorsunuz?" sorularım yönelttik. Bu sorulara
PM üyelerinin verdiği yamtlan bugünden itibaren
yayımlıyoruz-
f M Çev&fe (Eski Genel öyleyse partinin durumunu
Sekreter Yardımcısı): 1. SHP, değerlendirirken önce bu yapay
bugünkü duruma elbette çok
frtfVrtİİ vîi7rkf*
G
^
en
gttnlenie bu köşede yayımladıgı- <U yayımladıgımız fotograf ise o fotoğraftan belki de birkaç da-
*
I 1
"
I 1 U
J
1
; "
1
mız tnönii-Baykallı fotografta "Biri yer kika sonra çekilen devamı. Baykal elindeki ekmegin içine
biri bakar" başlıgını veımiştik. SHP'nin 19*8 yüı kasım ayında- bakarken lnönü aldırmaksızın yiyor. Karnını biraz doyurunca da
ki kurultayında çekilen fotografta iki lider gündemin yüklü ol- yerel seçim değerlendirmeleri ve örşıit sorunlanyla ilgili gunde-
ması nedeniyle yemek yemeye zaman bulamadıkları için me açış konuşmasıyla başlıyordu. lnönü, iktidar olunması için
partUUerin verdikieri komanyalan yeme bazıriıgı içindeydiler. Şim- gerekenkri anlatırken parti programından alıntılar yapü.
u u u
İsmet Paşa Gülek'i yendi, Ecevife takıldı
SHP Genel Başkanı Erdal
tnönüyü, Genel Sekreteri
Deniz Baykal'la "Ya ben ya
Baykal" noktasına getiren
çekişme, sosyal demokrat
kesimin ilk kez tanık olduğu
bir olay değil. CHP'de
benzer bir dayatmayı
tnönü'nün babası İsmet
lnönü de benzer bir
çekışmede gündeme getirmiş.
CHP'nin 24 Ağustos 1961'de
yapılan 15. olağan
kurultayına gidilirken Genel
Başkan İsmet lnönü, parti
içinde ortaya çıkan 'iki başlı
yönetim olasıhğı" yüzünden
"Ya Gülek ya ben" diyerek
kesin tutum aldı. Yapılan
kurultay sonucunda tnönû
destekli Sekreter tsmail
Rüştü Aksal 957 oy aldt
Rakibi Kasım Gülek 355
oyda kaldı.
İsmet tnönü, "ya ben ya o"
tavrını 6 Mayıs I972'de
yapılan kurultayda da
sOrdürmüş ve bu kez Bülent
Ecevit yanlısı parti meclisini
değiştirmek üzere harekete
geçmişti.
lnönü bu
kurultayda da delegelere,
"Şimdi sizden istediğim bu
parti meclisini
değistireceksiniz. Parti
gruplanylâ ahenk içinde
çahşacak bir parti meclisi
seçeceksiniz" diye dayatmış
ve eklemiştt "Bunu
sağlayabiUrseniz CHP'yi
kurtanrsuaz. aksi halde
CHPnin yok olduğunu
görürsünüz." Ancak bu kez
delegeler, baba Inönü'nün
"tercih" tavrını kabul
etmemişler ve aralannda
Zonguldak Milletvekili
Bülent Ecevü'in de yer aldığı
parti meclisine 507 karşu 709
evet oyuyla evet demişlerdi.
Delegelere yeterince söz
dinletemediğini gören İsmet
tnönü de aldığı yenilgi
karşısında CHP Genel
Başkanlığı'ndan 8 Mayıs
1972'de istifa etmek zorunda
kalmıştı.
değişik nedenlerle gelmiştir.
Ciddi değerlendirmek için
önemli yanlışlıklardan biri olan
SODEP-Halkçı Parti birleşimi-
ni bile irdelemek gerekir.
O tarihten bugune kadar
partinin üst yapısında tek de-
ğişmeyen yer genel başkanlık-
tır* Yine, yapılan seçimler ve
kamuoyu araştırmaları göz-
önüne alınırsa, 1988 temmuz -
1989, 26 Mart dönemi hariç, o
tarihten bugüne kadar partinin
sürekli başansızlık içinde oldu-
ğunu, herkesin gerçekçi olarak
kabul etmesi gerekir. 1988 tem-
muz - 1989, 26 Mart dönemi
tnönü - Baykal ikilisinin ve on-
larla oluşan Parti Meclisi'nin
dönemidir. 26 Mart 1989'dan
sonra ise yerel yönetimlerle bir-
likte SHP'nin sanki "Eriten Ge-
nd tktidan" başlarruş oldu. Yi-
ne o tarihten sonra birbiri ar-
kasından Turgut Özal'm kişili-
ğinde yürütülen muhalefet stra-
tejisinin sonuçlan alınamayın-
ca partinin ana muhalefetten
düşme dönemi başlamıştır.
Bu iki önemli konuda da so-
nuçlan açısından, parti yöneti-
mi kamuoyu önünde olağanüs-
tü güç yitirmiştir. Oysa bu dö-
nem eylemlilik açısından parti
etkinliklerinin en yoğun oldu-
ğu dönemdir. Üstelik bu dö-
nemde, gazetelere yansıyan bil-
giler tersine parti hukuku ve tü-
züğü ile ilgili hiçbir uygulama
yoktur. örneğin son kurultay-
dan bu yana MYK tarafmdan
bir tek il görevden alınmamış-
tır. Ordu merkez ilçesinin il yö-
netimince görevden ahnması is-
teminin MYK'ca onanması dı-
şında bir tek ilçe de görevden
almmamıştır. Yine savlann ter-
sine alınan bütün kararlarda
Genel Başkan'ın olumlu oyu
vardır. Hiçbir muhalefeti yok-
tur.
ğ p
ve yanlış nedenlerden annmak
gerekir.
SHP programı ve kadrosu ile
kendi gerçeğini ve iddiasını ge-
reken açıklığa ve düzeye cıka-
ramamıştır. Oy arttınr ve ikti-
dara ulaşır görünümünü yara-
tamamıştır.
Bunu sağlayacak etmenlerin
hepsi genel başkanlığın nitelik
ve imajuıda toplanır. Başka
hiçbir şey onun yerini tutamaz.
Bugun bile ANAP'ı özal,
DYP'yi DemM, DSP'yi Ecevit
tarif etmektedir. Yanlışhğı tar-
tışılabilir ama ülkemizdeki po-
litik gerçek budur. tletişim ça-
ğımn gerçeği odur ki 27 milyon
seçmen TV'nin karşısında her
şeyi bu açıdan algılar.
Bu gerçeği kabul ederek sos-
yaldemokratlar kendisini yeni-
lemek ve yeni bir yapılanma yo-
luna girmek zorundadır.
2. Sayın Baykal hemen şim-
di aday olmak niyeti ile aynl-
madı. Bildiğim kadan ile Saym
Baykal tüm politik yaşamında
örgüte ters düşen hiçbir tavnn
içinde olmamıştır. Şimdi, gör-
düğüm o ki Saym Baykal'ın
çevresinde adaylîğı için örgüt
baskısı ve isteği zamanla yo-
ğunlaşabilir.
Ancak bu hodri meydan tar-
tışmasını Sayın Genel Başkan-
ın yanlış telkinlerle başlattığı
bir yapay arayış olarak görüyo-
rum.
3. Yukanda beHrttiğim temel
sorunun, bu kurultayda çözüm-
leneceği iyimserliğimi bugün
söyleyemiyorum. Ancak parti,
kurultayla birlikte ciddi bir
adım atmış olacaktır. Partinin
yeniden olması gereken oy dü-
zeyine çıkabilmesi, yenileşmesi
için kurultayı bir başlangıç ha-
reketi saymak gerekir. Kurultay
o sürecin içinde bir aşamadır.
Süreç daha zaman alacaktır.
ANKARA'dan HİKMET CETİNKAYA
Baykal Geç Kalıyor
CEM MÜZİK YAPIM
•
Doluşunca alanlar
Şehirde gel kırda gel
Haykınnca zindanlar
Zjndrhri kırda gel
Gelgülümgel
Gelgülümgel
Gel ki Şafaklar tutuşsun
İSİMÜ YENİ KASETİYLE
TÜMPLAKVE
KASETÇİLERDE
PAZARUMA VE TİC. A^. I M Ç 6-BLOK NO 6438
UNKAPANI-ISTANBUL® 512 0146-47 FAX 512 0145
ANKARA — SHP'de Erol Çevikçe ile
Adnan Keskin kendilerine yakın il başkan-
larını telefonla arayıp soruyorlar:
— Sizin ilde durum nasıl, kaç çürüğü-
müz var?
"Çürük" sözcüğü karşı taraf. Yani İnö-
nü'ye destek veren yenilikçi kanat.
İl Başkanı yanıt veriyor:
— Deniz Bey geç kalıyor, böylece çü-
rük sayısı yükseliyor...
Şu ana dek Deniz Baykal adaylığını
açıklamış değil. İnönü, Baykal'ı grttikçe kö-
şeye sıkıştırıyor. İnönü, mindere çıkmış
Baykal'ı çağırıyor:
— Çevremde dolaşıp durma işte min-
der burada...
Erdal inönü'nün yakın çevresi "Deniz
Bey adaylığını koyacak" diyor ve ekliyor:
— Kaçış yolu kurtuluş değildir...
Bir kez daha İnönü'ye sorduk:
— Deniz Baykal Genel Başkanlığa
adaylığını koyacak mı?
İnönü, "Ben hâlâ umudumu
yitirmedim" diyor. Umut sözcüğüyle birlik-
te, Genel Merkez'de olup bitenlerın ayrı-
mında olduğunu da vurguluyor:
— Sayın Baykal'ın böyle bir yarıştan ka-
çacağını sanmıyorum. En iyi karan kurul-
tay verecektir. Verilen karara hiçbirimizin
kızmaya hakkı yoktur.
Bir eski CHP'li Bakan SHP'deki geliş-
meleri değerlendirirken "İki başlı parti
olmaz" görüşünü getiriyor. Bu arada De-
niz BayKal'm köşeyesıkışttğmı söylüyor... -jukları söyleniyor. Zaman zaman lnönü1
— Deniz Bey, İnönü'nün böyle bir çıkış yle de konuşan, SHP'nin geleceğı açısın-
yapacağını tahmin etmiyordu... dan göruşler öne sürdüğü belirtilen To-
- - - - • puz'un şimdi de Baykal'a destek verdiğiDeniz Baykal'ın kurmayları bir yandan
delege hesabı yaparlarken öte yandan
Parti Meclisi'nin nasıl oluşacağını tar-
tışıyor.
Baykal ekibi, İsmait Cem'den Ertuğrul
Günay'ı da içine alacak bir liste hazırla-
mayı düşlüyor. Kimileri böyle bir listenin
"Baykal hizipçi değil" görüntüsü sergile-
yeceğini savunuyor. Kısaca 44 kişilik
PM'de 30 kişi Baykal'cı kimliğinde, 15 ki-
şi de değişik çizgilerde olacak.
Deniz Baykal'a yakın bir SHP'li an-
latıyor:
— Deniz Baykal Genel Başkanlığa
adaylığını koyacak. Deniz Bey'in Genel
Sekreter adayı ise İsmail Cem...
Acaba bu haber doğru mu?
Deniz Baykal Genel Sekreterlik görevin-
den istifa ettiği gün İnönü'ye İsmail Cem'i
önermişti. Ancak İnönü, seçimli erken Ku-
rultay'dan yana tavır almıştı.
Erdal İnönü'nün yakın çevresine dün
sabah sorduk:
— Deniz Baykal'ın Genel Sekreter ada-
yı İsmail Cem olduğunu duydunuz mu?
Duyduklarını söylediler ve eklediler:
— Once Deniz Bey, genel başkanlığını
bir açıklasın bakalım...
Bu arada Ali Topuz ve arkadaşlarının
Baykal ekibiyle "gizli pazariık" içinde ol-
anlatılıyor.
Baykal ekibine destek veren kimi millet-
vekilleri sıkıntılı gözüküyor. İllerde delege
dengesinin değiştiğini açıkça belirtiyorlar.
İşte Deniz Baykal da geziye çıkıyor. İnö-
nü Gaziantep'te olduğu gün Baykal Erzu-
rum ya da Diyarbakır'da olacak, oradan
Trabzon'a geçecek.
Baykal, ya bu geziler sırasında ya da
önümüzdeki günlerde adaylığını açık-
layacak.
İnönü'nün Konya gezisinin değeriendi-
rilmesine gelince...
Kent Sineması'nı dolduran belediye
başkanları, il, ilçe başkanları ve delege-
ler şu kanıya vardılar:
— inönü kitlelere güven veriyor...
Çünkü, inönü bu "sohbet
toplantılarında" açık açık şöyie diyor.
— Ben tüm olup bitenleri bastan beri
görüyordum, o kadar da saf, politikadan
anlamayan birisi değilim...
Erdal İnönü'nün açık tavrı, Baykal'a kar-
şı "İkircikli tavrını bıraksın" çıkışı bu yxst-
da. ne denli kararlı olduğunu gosteriyor.
İnönü, kesin olarak "takım anlayışına"
karşı çıkıyor. O nedenle "artık yeter" de-
diğini anlatıyor. Bu yüzden de ilgi görüyor,
destekleniyor.