25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 4 ARALIK 1990 Eskibakan, eskiNATO GenelSekreteri, Christie müzayede firmasının Yönetim Kurulu Başkanv Osmanlı sanatına ilgibüyükEDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Christie müzayede firma- sı yönetim kurulu bajkanhğına 1988 tem- muz ayında atanan Lord Carringlon 71 ya- şında, aristokrat ve meslekten asker 1951 'den beri hayatı sürekli yüksek duzeyde görevlerde geçen Lord Carrington, ordu- dan aynldıktan sonra Avustralya Genel Va- liliği yaptı. Sonra çeşitli bakanbklar: De- nizcilik, Savunma, Enerji, Dışişleri. Arjan- tin'in Falkland Adaları'nı işgali üzerine 1982'de görevinden istifa etti. NATO Ge- nel Sekreterliği, Lordlar Kamarası Başkan- hğı, Muhafazakâr Parti Örgüt Başkanhğı yaptı. Daha sonra Victoria and Albert Mu- seum Yönetim Kurulu Başkanhğı ile sanat dünyasınagirdi. İstanbul Üniversitesi'nden fahri hukuk doktorası var. Orta üst sınıfın yüzyıllık dergisi Illust- rated London Times', 'İngiltere'de cidden öncmli 25 kişi' listesinde kendisıne yer ve- riyor: "Aydınlardan nefret eden İngilide- re göre uygun bir kişi: Akıllı, ama çok kur- naz da değil. Kararlı, ama dogmatik değil. Cazip, ama aynı zamanda ciddi. Aristok- rat, ama modern. Çalışkan, ama bayatı sa- dece iş değil, Zengin, bu oedenle kimseye borcn yok. tsmi yeteıii." Lord Carrington'la sanat piyasası ve Türkiye'nin buradaki yeri üzerine konuştuk: — Geçen yıla bakışla, Christie'nin kân- nın yüzde 16 arttıgını açıkladınız. Ama "Dünyada olup bitenlerden kendimizi ta- mamen sıyırmamız mümkün değildir. Önü- müzdeki 6 ay, geçen yılki kadar iyi olmayabilir" dediniz. 1991'den itibaren sa- nat piyasasında bir durgunluk bekiiyorsu- nuz. Bu, bir onsezi mi, yoksa ekonomik ve- riiere mi dayanıyor? CARRİNGTON — Bu yaz sonlanna ka- darki gelişmelerin bu görüşümde payı var. Sanat piyasasının her alanında bir durgun- luk beklenemez elbette. Daha çok izlenim- ci ve modern dönem eserler için söylenebi- lir bu. Alıcılar giderek daha seçici oluyor. Bunu görüyoruz. Iki yıl önce, tanmmış bir imza ne olursa olsun satardı. Şimdilerde imzanın tanınmış olması artık satış için ga- ranti belgesi değil. Alıcılar daha dikkatli. — AİKilann yaşı acaba bir etken mi? Ay- nı aJıcılardan söz ediyorsak yaşlan ilerle- dikçe acaba daha seçici mi oluyorlar? CARRİNGTON — Bence, yaştan çok, ekonomik durumdan etkilenmek söz konu- su. Dünya çapındaki borsalara bakarsanız, hele Amerika'daki duruma bakarsanız (bütçe açığı) Batı'da ekonomide genel bir zoriu dönem söz konusu. Elbette yaşla bir- likte gelen bir seçicilik de var. Ama piya- saya her zaman yeni alıcılar da çıkıyor. As- lında, "tnsaıüar neden tablo satın alıyor?" diye durup duşünürseniz, üç nedeni vardır bunun: Sevdiği için alır ki bence bir tablo- yu almak için en iyi neden de budur -kimi yatırım olsun diye alır. Kimi de toplumda kişisel konumunu desteklesin diye, statü Türk hükümeti bizim burada yaptığımız satışlara ilgi gösteriyor. Bu çok iyi. İznikler çok gözde, çok hoş bir tabağı 16-20 milyon lîraya alabiliyorîar. Tabii bunun 160 milyona satılanı da var. Yazma ve minyatürlere de ilgi büyük. Türkiye'deki ekonomik durumun, hükümetin bu tür alımlar yapabilmesine fırsat vermesini dilerim. İnsanlar neden tablo satın alıyor? Bunun üç nedeni var: Sevdiği için alır ki bence bir tabloyu almak için en iyi neden de budur. Kimi yatırım olsun diye alır. Kimi de toplumda kişisel konumunu desteklesin diye, statü için alır. Lord Carrington, şimdilerde sanat piyasasında bir durgunluk oldugunu, ancak uztın vadede bu piyasanın sağlıkiı bir alan olduğu- nu söylüyor. (Fotograf: Mike Fear/White Bros Ltd.) için alır. Şimdi sanat piyasası bir sükûnet dönemine giriyorsa, bu herhalde geçici. Amerikan, Avrupa ve Japon ekonomilerin- de ciddi bir durgunluk yaşanırsa... Ancak uzun vadede sanat piyasası sağlıklı bir alan- dır. — Sanat piyasasındaki talebin her alan- da aynı ölçiide olmadıgını söyliiyorsunuz. tztenimci, modern ve çagdaş eserlere talepte azalma görülüyor diyorsunuz. Neden özel- likle bunlar? CARRİNGTON — Bu alanda sayet or- taya yeni, taze ve çok farklı bir eser çıkar- sa ona farklı davranılır. Bir genelleme yap- mak zor. Ben sadece bir eğilimden söz edi- yorum. Örneğin yaz başında bir ev eşyala- n satışımız oldu. Badminton dolaptan, kol- tuk ve masalar... Çok nadide parçalar var- dı. Çok da iyi satış oldu. Demek istediğim, ortaya iyi ve hoş mal çıkarsa, satılıyor. — Sanat eserini hisse senedi gibi gören de var. CARRİNGTON — Böyle kim düşüne- bilir merak ediyorum. Evet, kim tablo sa- tın alır sorusuna dönersek, elbette bazılan herhalde tabloyu ya da ne türlü olursa ol- sun sanat eserini sadece para olarak göre- bilir. Nitekim, bir Ingiliz yatırım fonu, iş- çi ve memurlanmn aylıklanndan kesinti ya- parak bunlan sanat eserlerine yatırmıştır ve bu eserler Sotheby'de satıldı. İşte sanat ese- rini para olarak işletmek bu... Ancak kişi- sel olarak bunu çok büyük bir tatsızlık ve zevksizlik olarak düşünüyorum. (Gülerek) ama benim, tabloya zaafım var. Her güzel şeye olduğu gibi... — Güzel şeylere, eski zenginler mi yeni zenginler mi daha çok yatırım yapıyor siz- ce? Örneğin Japonlar, piyasaya çok güçliı giriyorlar. CARRİNGTON — Evet Japonlar yeni bir güç... Herhalde bunlara yeni zengin di- yeceğiz. Amerikalılar da var... Ama Ame- rika'da şöyle bir sorun var: Veraset vergisi yüksek. Zengin bir koleksiyoncu oldu mu, varisleri vergiyi ödeyebilmek için ne var ne yoksa satıyor. Başka ülkelerde uygulama farklı. Şimdi, eski ve yeni zengin konusu- na dönersek, elbette piyasaya sürekli yeni zengin giriyor. Bence dikkat çeken şu: Mü- zayede firmasının her sattığı şeyin ille dün- ya çapında eser olması şart değil. Christi- e'nin daha ucuzcu şubeleri var. Buralardaki satışlarda genç ve orta yaşlı sıradan insan- lan görüyorsunuz. Evlerini sıradan eski eş- yalarla döşemek için müzayedeye katılıyor- îar. Ama zamanla bu insanlar bütün bu olup bitenle daha yakından ilgılenmeye baş- layabilir. İşte size "yeni para". Yaşları bi- raz ilerledikten sonra da Christie'nin daha pahalı yerlerine, örneğin buraya gelirler. — Son yıllanta Sotheby ve Christie'de tslam-Osmanlı es*rleri satışlan önem ka- zandı. Her iki firma yılda iki kez büyük sa- tışlar yapıyor. CARRİNGTON — Türkiye hükümeti, İslam, Osmanlı ve Turk eserlerini ihraç ede- miyor. Bizim burada yaptığımız satışlara ise Türkiye hükümeti ilgi gösteriyor. Bu çok iyi. Baharlarda yaptığunız satışlardan mem- nunuz. (Gülerek) Tabii Iznik diyeceğim bu- rada. îznikJer çok gözde, çok hoş bir ta- bağı 3-4 bin sterline (16-20 milyon lira) ala- biliyorlar. Tabii bunun 30 bin sterline (160 milyon lira) satılanı da var. Sonra, yazma- lar, minyatürlere ilgi büyük. Türkiye'de mali ve ekonomik durumun, hükümetin böyle alımlar yapabilmesine fırsat verme- sini dilerim. — Osmanlı-İslam eserlerini toplayanlar için bir genelleme yaptlabilir mi? CARRİNGTON — Ingilizler geçen yüz- yılda bu işe çok meraklıydı. Sonra Ortado- ğulular. Kuveyt'teki son durumdan sonra ne olacak belirsiz. Şunu söyleyebilirim: İs- lam sanatından çok, Osmanlı sanatına ilgi büyük. — Sotheby, Tnrkiye'deki antika miiza- yedelerine bilgi ve tecriibesiyle katılıyor. Christie de benzer bir rol iistleoiyor. Ama bu, daha ne kadar genişletilebilir? Örneğin, Yunanistan'da bir biiro açtınız son olarak. CARRİNGTON — Evet, ama Yunanis- tan'dan önemli ölçüde bir kazanç sağlaya- cağunızı sanmıyorum. Orada, Türkiye'deki sımrlamalar da olmadığı halde. Biz de tec- rübe ve bilgimizi sunuyoruz. — Sanat piyasası hızlandıkça, eserlerin kaynagı sorunu da ortaya çıkıyor. Çalıntı eserler ya da ulusal du\gulan uyandırıcı eserlerin satışı sorun oluyor. CARRİNGTON — Bu binaya neyi so- kup satışa sunduğumuza çok çok dikkat et- memiz gerek. Turkiye'den de çıkartılmamış olması gereken birçok estr şimdi başka yer- lerde. Bu nedenle bizdeki eserlerin nereden geldiği hakkında kesin bilgi sahibi olmamız şart. — Herhangi bir eserin kaynağı hakkın- da ne ölçiide sonışturma yapılabilir? CARRİNGTON — Yapılabilecek şey, sı- nırlıdır. Belgelerin sahte olduğu anla^ala- mazsa ne yapacaksınız? Uzmanlanmız, bi- ze satılmaya getirilen parçayı da satmak is- teyeni de 'kokusundan anlar.' — Ulusal anlamı yüksek bazı eser ya da parçalann müzayede firması tsrafından bir iilkeye 'özel' olarak satılmasına da tanık olundu. Sotheby, Sovyetler Büiiği'ne Tur- genyev'in müsvettelerini böyle sattı. Ayn- ca Yunanistan hükiimetinin girişimi üzeri- ne bazı antik çağ parçalanm yine 'ozel' bir anlaşma ile sattı. Türkiye hükümeti için de bu lür bir 'özel satış' acaba ilke olarak mümkün müdür? CARRİNGTON — Burada güçlük, sa- tıcıda. Yani satıcı derken müzayede salo- nunu kastetmiyorum. Satıcı, malını müza- yede firmasına getiriyor satsın diye. Satı- cı, malına piyasa rayici para bekler. Mü- zayedede satmaktan amacı, en yüksek fi- yatı verene gitmesidir. Eğer satıcının, sırf karşı tarafı memnun etmek için daha az pa- rayla yetinmesi istenirse bu güçtür. — Ya alıcıya kredi açarak çok yüksek fı- yata satın almasını sağlamak? Avustralya- lı iş adamı Alan Bond'un, Van Gogh'un Mrisler'ini böyle aldığı sonradan anlaşıldı. CARRİNGTON — Biz böyle bir şeye karşıyız. Hiç de yapmadık. Yapmayız da. Bir ajıcıyı diğerine tercih ediyorsunuz de- mektir. — Tiirldye'yi, yıllarca Savunma Bakanı ve NATO Genel Sekreteri olarak ziyaret et- tiniz. Şimdi de Christie yöneticisi olarak zi- yaret edebilecek misiniz? CARRİNGTON — (Gülerek) Gitmek için mazeret uydurmaya hazır olduğum bir ülke Türkiye. Orada çok ahbabun var. Gö- revim nedeniyle çok seyahat ediyorum. Bu arada Türkiye'yi de sokabilmek için iyi bir sebep bulmam gerekiyor... İstanbul hele mükemmel bir yer. Ikinci köprü açıldı mı? — Evet, açıldı. CARRİNGTON — Kulianan var mi? Epeyce sapa bir yere yapıyorlardı... Istan- bul'da en uzüldüğüm, ahşap evlerin yok ol- masıdır. Bir emekli elçi dostum vardı: M«« harrem Nuri Birgi. Bir de ahşap evi vardı. Ölümünden önce görmüştüm. Evinde müt- hiş Osmanh parçalan vardı. Nereden almış- tı biliyor musunuz? Londra'dan Portobeî- lo Sokağı'ndan. Çok eskiden... (NOT: Her turistin uğramadan edemediği, 'kazıkçı' an- tikacı ve eskici sokağı). — Yıllarca savunma konulannda çalış- tınız, sonra uluslararası siyaset alanında ça- lıştınız. Şimdi ise sanat dünyası içindesiniz. İki dünya arasında fark var mı? CARRİNGTON — Sanatla her zaman ilgilendim. 'Victoria and Albert' Müzesi'n- de yönetim kurulunda 5 yıl başkanbk yap- tım. Asker, siyasetçi ve diplomat olmakla, sanat piyasasından anlamak arasında o ka- dar fark yoktur. Hepsinde insan ilişkileri önemlidir. Alışveriş, hepsinde vardır. ANMA 4.Aralık.1977 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşan merhum Sevgili eşim, babamız, dedemiz, değerli büyüğümüz, NURULLAH NARİN'iebediyete intikalinin 13'üncü sene-i devriyesi olan 4 Aralık 1990 (Bugün) saygı ile anıyoruz. — EŞİ — ÇOCUKLARI — TORUNLARI — NARİN ŞİRKETLER GRUBU ÇALIŞANLARI BURDA'TBURDA ve"ANNA" bayilerinizde... » T M C T W d n MÖMESS4U VE MİITINC8I STMBUt 567 11 67 - A«I(W» 3*1 I I 21 23 • IZMIfl 25 10 61 • AMNA 15 99 M ¥«YOAÛ Brfl GAUEOA DtVRİĞİ ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1989/210 Davacılar Muharrem, Veli, Yusuf Aydm vekilleri Avukat Kemal Yüksel tarafından, bir kısun davalılar yanında, Ankara Topraklık Cengiz Topel Mah. Binbaşı Sok. No: a-8 adresinde kaldığı bildirilen ve tebligat yapılamayan Ferhat ojlu Ibrahim öngen aleyhine de açılmış bulunan tapu iptali ve tescil davasında, diğer davalılar, tbrahim Ön- gen'in öldügünü bildirmeleri üzerine mirasçılannı davaya dahil et- mek için her ne kadar Divriği Nüfus Dairesi ve sair yerierden arastı- nlmış ise de kaydına rastianmadığından, mahkemece İbrahim On- gen'in mirasçüarının ilanen tespitine karar verilerek dunışması 25/12/1990 tarihine bırakılmış olmakla; Öldüğü bildirilen İbrahim öngen'in mirasçılarının Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1989/210 esas sayılı davasında duruşma günü hazır bulunmaları veya murislerinin nüfus kaydını bildirmeleri ilanen teb- liğ olunur. Basın: 48907 TEŞEKKUR Değerli varhğımız SADİ UGUR'un hastalığı sırasında yakın ilgilerini esirgemeyen Nevşehir SHP Milletvdüli CEMAL SEYMEN'e, A.Ü. Tıp Fakaltesi tbni Sina Hastanesi Üroloji Servisi Bölüm Başkaıu Prof. L. SEZAİ YAMAN'a, servis uzman doktorlarına ve tüm personeline, ölümü sırasında telgraf, telefon ve bizzat gelerek büyük acımızı paylasan eş, dost ve akrabalanmıza teşekkürlerimizi bildiririz. EŞİ; EMİNE, ÇOCUKLARI: SİMGE, ÖZGE Ml'LKIVK HAFTASI 131. VII. B U G Ü N 4 ARALIK 1990 SAU 20.00 BALO The Marmara Hoıel Balo Salonu MÜUCİYEÜLER BİRLİĞI İSTANBUL ŞUBESİ İSTANBUL MÜLKİYEÜLER VAKH Te):(l) 157 46 34-35, 15721 81.157 547 0 13 Kasım 1990 tarihinde başvurusu yapılan grevli, toplu sözleşmeli Eğitim ve Büim Emekçileri Sendikası (EĞtT- SEN)'in yürüttüğü mücadeleyi destekliyoruz. EĞİT-DER RİZE ŞB. Sendikal Hakiar Kom. EĞİT-DER ARDEŞEN ŞB. Sendikal Hakiar Kom. Adına: özcan SAPAN KAMUOYUNA Gaziantep İHD Şubesi'nin kapatılmasını, Ankara İHD Şubesi ve son olarak İstanbul İHD Şufoesi üzerindeki yoğun baskıları protesto ediyor, kmıyoruz. Av. Ahmet Aksüt (İHO İzmir Şubesi Başkanı), Av. Şennur Akkaya (İHD İzmir Şubesi Sekreteri), Ercüment Bulut (İHD İzmir Şubesi Saymanı), Av. Sema Pektaş (İHD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi), Ahmet Turan Demir (İHD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi), Bahri Çetinkaya (İHD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi). DATÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 1990/166 Davacı Ali Zekai Kocadurmuş tarafından mahkeTtremize açılan çekin iptali davasının yapılan tensiple verilen ara kararı ge- retince; Adı geçene Mo>1aş Şirketi ta- rafından verilen CK-122714 no- lu l7.8.l990tarih 1.000.000 TL. bedelli Ali Zekai Kocadurmuş adına yazıh Datça iş Bankası şu- besinin bu çeki kaj-ıp olmakla üç ay ilan süresince herhangi bir iti- razı bulunanın mahkememize ait yukarıda esası yazıb dosyaya iti- razlan ilanen t«bliğ olunur. 8.10.1990 Basın: 4*890 Şişli'nin merkezinde işyerine kiralık daire. Tel.: 147 46 27 146 95 06 TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İHALE ERTELEME DUYURUSU Aşağıda özetliklen belırtılen kapalı zarf ile taklif alma yöntemindekı ıhale ile ılgilenenler, ıhale dosyasını İSKİ GE- NEL MÜDÜRLÜĞÜ TİCARET IŞLERI DAİRE BAŞKANLIGI'NDA görebilır ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÛRLÜ- ĞÜ merkez veznesme yatırarak alabılırter. Isteklılenn şartnameye uygun hazırlayacakları kapalı teklif mektuptannı ıhale tarihinde saat 11.00'e kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDURLUĞÜ'ne gınş, tarih ve numarasını ıçeren alındı makbuzu karştltğmda tes- lim etmeleri gerekmektedır. Teklif zarflan saat 14.00'te ihale Komısyon Başkanlığı'nca açtlacaktır. İSKİ No. ifln adı Ke«if bedsll ihale tarthl GeçJci temlnal Dosya T/6690 20 ad. vkJanjör 29.01.1991 Teklıfin %5 nispetınde 1«X3.00aTL.2000000. DM (iki milyon DM) NOT: ihale tarihi 29.01.1991 oiarak üeğıştınlmiştır Not: 1- Yurtdışından şartname almak isteyen ılgilıler İSKİ'nın Garanti Bankası Odakule Şubesi'ndeki 4000041-6 no.tu hesabına $ olarak (veya eşdeğeri) yatırmalıdırtar. 2- Ayrıca, DHL Servisi ile gonöerılmesmi ısteyenler 30 S (veya eşdeğeri) posla ile gönderilmesinı ısteyBnler 10 $ (veya eşdeğen) $artname ucretıne eklemelıdirler. 3- Postadakı gecikmeler dıkkate alınmaz 4- İSKİ 2866 sayılı Devlet ihale Kanunu'na tabı otmayıp ıhaleyi yapıp yapmamakta, Ğiledı&ne kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelın tesprt ve takdirinde serbesttır. ADRESİ İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Atearay Meydanı 34300 Aksaray-İSTANBUL Telefon: 588 38 00 (35 hat) Teteks: 31293 ISU TR 23923 ISU TR Faks: 5883894-5883683-58839 18 Bastn 40963
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle