01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARALIK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 DÜNYA SATRANÇ ŞAMPİYONASI Kasparov izin hakkını kullandı Kültür Servisi — Fransa'nın Lyon kentinde devam eden Dünya Satranç Şampiyonası'nda bugün oynanması gereken 17. oyun, Kasparov'un izin hakkını kulanması üzerine çar- şamba gününe ertelendi. Önceki gece sonuç alınamaması üze- rine ikinci defa ertelenen 16. oyuna ise bugün T.S. ile 17.0O'de kaldığı yerden devam edilecek. Şu ana kadar so- nuçlanan 15 oyun sonunda durum 7.5-7.5 berabere. Top- lam 24 oyunluk seride, galibiyetler 1, beraberlikler 0.5 pu- an olmak üzere 12.5 puana erişen taraf maçın galibi olacak. 12-12 beraberlik halinde Kasparov unvanını koruyor. SİNEMA Felix ödtilleri dagıtıldı VECDİSAYAR • GLASGOW — Avnıpa Oscarlan olarak bilinen "Felix" ödülleri Glasgow'da yapılan bir törenle dağıtıldı. Bu yıl üçüncüsü verüen Felix Odülü'ne yönetmen Gianni Amelio'nun "Porte Aperte-Açık Kapılar" adb çalışması değer görüldü. Ingmar Bergman'ın başkanlığında oluşan büyük jüri, yıhn genç Avnıpa filmi olarak da Kenneth Branagh'ın yönettiği "V. Henry"yi seçti. Glasgow'un görkemli konser salonunda gerçeklestirilen törende "Açık Kapılar" fîlminin yönetmeni Gianni Amelio (sağda) ile filmin yapımcısı Angelo Rizzoli'ye (ortada) ödüllerini ünlü yönetmen Richard Attenborough verdi. Bu yıl En lyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü "V. Henry"deki oyunuyla Kenneth Branagh, En lyi Kadın Oyuncu ödülü'nü ise "Ah Carmela"daki oyunuyla Carmen Maura kazandı. En tyi Yardımcı Erkek Oyuncu odülü'ne "Ana" adlı filmle Dimitrij Pevsov, En lyi Yardımcı Kadın Oyuncu Odülü'ne "Koruyucu Melek"teki oyunuyla Malin Ek değer görülürken, En lyi Senaryo Odülü de "Kıpırdamadan Yat, öl ve Diril" adlı filmin senaryosuyla Vitaly Kanevsky'ye verildi. Iskoçya'nın Glasgow kentinde dağıtılan En lyi Avrupa Filmleri ödüllerinde bu yıl En Ivi Film Müziği Odülü'ne değer çalışma bulunamadı. Özel Jüri ödülleri "Aralık Gelini" adlı film ile "Açık Kapılar"ın oyuncusu Gian Maria Volonte'ye verilirken, En lyi Görüntü Yönetmeni olarak da "Açık Kapılar"daki çalışmasıyla Tonino Nardi seçildi. Avrupa Topluluğu Film Haftası • Kiiltiir Servisi — Avrupa Topluluğu Film Haftası 9-16 aralık tarihleri arasında duzenlenecek. Film haftası nedeniyle Belçika'dan Patrick Pierssens, Ingiltere'den Philip Strick, Yunanistan'dan George Panoussopoulos, Hollanda'dan Vouter van der Sluis, Almanya'dan Hanno Bruhl, Fransa'dan Philippe Faucon, ltalya'dan Aurelio Grimaldi ve Ispanya'dan Montxo Armendariz gibi konuk yönetmen ve film eleştirmenleri de Istanbul'a gelecek. Hafta boyunca 9 aralık günu "Bahan Beklerken Bandini", 10 aralık günü "Zor Yol", 11 aralık günü "Karşıdakiler", 12 arabk günü "Çözüm Bu mudur?" 13 aralık gun* "Özlçm", 14 aralık günü "Aşk", 15 aralık güna/'Jrîej Zamari lçin Mery" adlı filmler saat 18.00'de, 16 aralık gunü, "27 Saat" adlı film ise saat 16.00'da güsterilecek, aynı gün saat 18.00'de bir panel düıenlenecek. Film gösterilerı Italyan Kültur Merkezi'nde yer alacak. YARIŞMA Oykü yarışması • Kültür Servisi — Çağdaş Turk oykucüluğüne katkıda bulunabilecek duzeyde veya o düzeyi yakalayabileceği umudunu veren, Türkçe'nin olanaklarını iyi kullanabilen ve sınırlannı zorlayabilen her yazara açık olan bir öykü yarışması duzenlendi. Konunun serbest bırakıldığı yarışmaya katılacak olanların öykulerinin daha önce hiçtoir yerde yayımlanmamış, sayfanın bir yüzüne, iki sarir aralıklı ve daktiloyla yazılmış olması ve dört daktilo sayfasını aşmaması gerekiyor. Dört örnek gönderilmesi gereken öykulerde yarışmacıların rumuz kullanması, ad ve adreslerini ayn bir zarf içinde oyku ile birlikte göndermeleri isteniyor. Bir öyküyle katüınabilecek yarışmada öykulerin en geç 28 Şubat 199-1 tarihine dek Kökten Kitabevi Karadeniz Mahallesi-Lise Cad. No: 20 55060 Samsun adresine gönderilmesi gerekiyor. Sonuçların 1 mayıs günü Kuzeysu dergisinde açıklanacağı yarışmanın seçiciler kurulunu Hasan Kıyafet, Oner Ciravoğlu, Fahrettin Demir ve Metin Kokten oluşturuyor. Sevgi şarkılan • Kültür sergisi — Denizli Eğitim ve Kültür Vakfı "Alün Horoz Yunus Ernre Sevgi Şarkılan Beste Yanşması" düzenledi. Yarışmanın amacı Türk.müziği repertuarına konuyla ilgili yeni yapıtlar kazandırmak. Yanşmaya Yunus Emre'nin sevgi temasını işleyen tüm besteler katılabilecek. Yanşma jürisini Dr. Alaaddin Yavaşça, Ahmet Aydın Bolak, Ahmet özhan, Doç. Dr. Cahit Atasoy, Inci Çayırlı, Suheyla Altrnışdört, Ahmet Kabaklı, Faik Baysal ve Sabahat Emir'in oluşturduğu yarışmada birinciye beş, ikinciye dört, üçüncüye üç milyon lira ödül, ayrıca mansiyon alabilecek üç kişiye de birer milyon lira verilecek. Yanşma hakkında aynntıb bilgi Halaskârgazi Cad. Feza Apt. No: 341/5 Şişli adresinden alınabilir. Sonuçlar mayısın ilk haftasında açıklanacak. SERGI Galleria'da aralık • Ataköy Kültür ve Sanat Etkinlikleri aralık ayı programını Faruk Öz'ün "Istanbul Evleri" konulu yağlı boya resim, Serap Aksoy'un seramik ve Cafer Ağa Medresesi Karma Sergisi oluşturacak. Faruk Öz'ün Galleria - Atakoy'de 2. kişisel sergisini oluşturacak olan "Istanbul Evleri" konulu yağlıboya resim sergisi, 1-19 Aralık 1990 tarihleri arasında Galeri Galleria'da halka ve sanatseverlere sergilenecek. PC£İTİF VIBRATIONS ÇAĞDAŞ MÜZİK ETKİNÜKLERİ-4 David Murray Kahil El'ZabarİSTANBUL TEKNIK UNIVERSITESI, TAŞKIŞLA BINASI 7 Aralık 1990, 20:00 8 Aralık 1990, 17:00, 20:00 Bilet Satış Jazz Musıc Centef Ortaköy 158 22 09, Vakkorama Taksm 151 15 71 Vakkor<ma Suadıye 360 90 90 Organeasyorı P0ZIT1F 144 33 94 Sabahattin Ali'nin üç öyküsü, 'Devlerin Ölümü'filminde birleşiyor Erkek dünyasında kadınIrfan Tözüm'ün yönettiği filmin senaryosunu Bilgesu Erenus yazdı. Başrollerini Tarık Akan ve Hümeyra'nın üstlendiği "Devlerin Ölümü", 200 milyon lirahk devlet yardımı aldı. FATMA ORAN ~ Sabahattin Ali'nin Çilli, Ha nende Melek ve Yeni Dünya ad- lı oykuleri, Devterin Ölümü bas- lığmda yönetmen trfan Tözüm tarafından sinemaya aktarılı- yor. Çekimlerine Istanbul'da başlanan filmin senaryosunu Bilgesu Erenus yazdı. Kamera- manlığını Ertunç Şenkay'ın yaptığı ve adını yine Sabahattin Ali'nin ilk yaratıklarla ilgili çok kısa bir öyküsünden alan Dev- lerin Ölümü'nde Tank Akan yönetmeni, Sabahattin Ali'yi, dava vekilini ve yaşh bir âşığı, Hümeyra da farklı karakterler- de olmak üzere dört ayrı kadı- nı canlandınyor. Yaklaşık dört haftada ve 400 milyona tamarnlanması planla- nan Devlerin Ölümü, 200 mil- yon liralık devlet yardımı alan filmlerden. Bu yardımın üçte bi- ri filme başlamadan önce, üçte biri filmin iş kopyasından son- ra, üçte biri de filmin bir kop- yası bakanlığa teslim edildiği za- man alınıyor. Filmin müziğini Oguz Aba- dan hazırladı. Ayrıca Devlerin Ölümü'nde Bilgesu Erenus'un şiir olarak yazdığı bir şarkı da filmin tema müziğini oluşturu- yor. Sanat yönetmenliğini Ani Pertan'ın üstlendiği Devlerin Ölümü'nıin yardımcı yönetme- ni Jan Brindizi, yönetmen yar- duncısı ise Anadolu Üniversite- si'nde sinema-TV öğrenimi gö- SABAHATTtN ALt'Yİ TARIK AKAN OYNUYOR — trfan Tözüm'ün "Devlerin Ölümü" adlı filminde Tarık Akan, Sabahattin Ali'yi, dava vekilini ve yaslı bir âşığı oynuyor. Hümeyra ise 4 ayn kadını canlandınyor (Fotograf: Yıldız Üçok) ren ve geçen yıl 'Ideolojik Duygu' adıyla band karikatür- lerini bir kitapta toplayan kari- katürist Deger lskender. Devle- rin Ölümü'nun diğer rollerini Ülkn Ülker, Kemal İskender, Zuhal Gencer, Durmuş Dede, Ali Uyandıran, Esra Pertan, Mehmet Beyazıt ve Nedim Do- ğan paylaşıyorlar. 1987'de Oktay Arayıcı'nın Rumuz Goncagül'ünu, 1989'da da Bilgesu Erenus'un tkili Oyun"unu sinemalaştıran trfan Tözüm de edebiyatla işbirliği yapmayı seven bir yönetmen. Tözüm'e, Devlerin Ölümü'nün bir 'üçleme' olup olmadığını sorduk öncelikle: Sabahaltin Ali'nin bu öykü- leri 'kadın' üzerine kurulu: Çil- li, 1947'lerde tzmir'de, pavyon- da çalışan otuzlarında bir ka- dın. Hanende Melek, 1937'lerde bir kasaba kahvesinde şarkı söy- leyen otuz beşinde bir kadın. Yeni Dünya da 1942'lerde otu- rak âlemlerine katılan, düğün- lere giden kırk beş yaşında bir kadın. Sabahattin Ali'nin bu üç hikâyesindeki kadınlar ayn ay- rı kadınlar, fakat kaderleri ay- nı. Bu filmde benim anlatmak istediğim de bütün kadınlann kaderlerinin aynılığı. Sabahat- tin Ali'nin gözlemleriyle, yaşa- dıklarıyla, seçtiği tiplerle sanki bu üç kadın tek bir kadınmış ve o süreci yaşıyormuş gibi bir ko- laj yaptım. Filmin bir başka özelliği de ilk çağdan günümü- ze dek çözümlenemeyen 'kadın' meselesi. 1990'a geldiğimizde toplumumuzda ve dunyada ka- dınm yeri ne? Ne kadar yol al- mışız? Şu çıkıyor ortaya; bir arpa boyu ilerlememişiz. Kadın- erkek ilişkisinde de eşitlikten söz ediliyor, ama bu sadece yapay bir düşunce. Bu filmde erkekler dünyasındaki kadının gerçek dramının üstüne gidiyorum. Kaynak olarak da Sabahattin Ali'nin beni çok etkileyen ince- leme ve gözlemlerinden yola çı- kıyorum. Sabahattin Ali'nin üç öykü- sünü iç içe mi çekiyorsunuz, yoksa her biri başlıbaşına bir bölüm mü filmin içinde? Şöyle düşundüm ben: Saba- hattin Ali'nin uç ayn öykusun- den film yapmaya çalışan bir yönetmen var. Film gunümüz- de başhyor, 1990'da. Sabahat- tin Ali'nin öykulerinden film yapmaya çalışan yönetmen (Ta- nk Akan, ki bu benim aslında) ve ekibi tüm haarlıklarını ta- mamlamış, fakat yönetmenin kafasında filmin sonuyla ilgili bir soru var: "Yeni insana dö- nük bir ipucu yakalayabilir miyim" sorusu. Yani meseleyi kadın-erkek meselesinden de so- yutlayalım; 'yeni insan'ı yarata- bilir miyiz? Yeni insan yaratıl- madıgı sürece 22. yüzyıl da gel- se bu mesele böyle devam ede- cek. Ve yönetmen, Sabahattin Ali'den yapmak istediği o filmi duşunde çekiyor once. Ve bu üç ayn öyku iç içe girerek bir ko- lajla anlatılıyor. Şimdi buradan şu çıkabilir: Üç ayn bölüm de diyebilir insanlar buna, aynı ka- dının üç ayn dönemi de. Bunu ben izleyiciye bırakacağım. 'Yeni insan' dediniz demin. 'Yeni insan' demekle neyi amaçlıyorsunuz? Kadının erkeğe, erkeğin kadı- na bakış açısının, tavnnın ve ilişki biçiminin her türlü cinsel önyargıdan arınmış olduğu genç, düşünen, üretim, yaratım ve seçme özgürlüklerine sahip, en azından bu özgürlükler için mucadele eden insanları..." Sabahattin Ali'nin öyküleri- ni neden bir kolaj formu içinde vermek istediniz? Sabahattin Ali'yi incelediği- miz zaman hiçbir yazarda rast- lamadığımız bir özelliği var, ya- lınlığının da ötesinde. Bu film- de beni böyle bir kolaja iten kendi düşüncem değil. Onu in- celememden kaynaklanan, Bil- gesu'nun da çok farkında oldu- ğu bir şey. Çilli, şehirdeki tica- ret mekanizmasını anlatıyor, mevsim olarak da yaz mevsimi- ni. Hanende Melek, kasabada- ki ticareti ve sonbahan, Yeni Dünya da kışı anlatıyor. Bütün hikâyelerinde bir şey eksik Sa- bahattin Ali'nin; o da zaten in- sanlığın ilk gününden bugüne kadar eksik olan 'yeni insan'a dönük bir şey. tpucu da o. tlk- bahardan yoksun insanlar. Bü- tün mevsimleri yaşayabiliyor, ama ilkbahan yaşayamıyorlar. Şimdi eğer tek tek Sabahattin Ali'nin bu hikâyelerine baksay- dık, tek tek film yapsaydık, böyle bir inceliği bir araya geti- remezdik. Ana nedeni bu. Kuyucaklı Yusuf ve Gramo- fon Avrat'tan sonra Sabahattin Ali'nin üçüncü uyarianışı bu, si- nemaya. Sabahattin Ali'nin öy- kü ve romanlannı bize sevdiren ögelerden biri de yazann dilidir: Yapmacıktan ve sanat kaygısın- dan uzak bir dille yazmıştır ne yazdıysa. Siz sinemada bu dili nasıl gerçekleştirmeyi duşünü- yorsunuz? Dürüstçe. Londra ŞehirBalesi bugün veyarın İstanbuVda iki gösterisunacak Balenin beyazıLondra Şehir Balesi'nin gösterileri bugün ve yann saat 19.00'da İstanbul Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda. Programda<l Kuğu Gölü", "Fındıkkıran" gibi klasiklerden sahneler de var. Kültür Servisi — tngiltere'nin önde gelen klasik bale topluluk- larından Londra Şehir Balesi bugün ve yann saat 19.00'da Ce- mal Reşit Rey Konser Salonu'- nda iki gösteri sunacak. Harold King'in sanat yönetmenliğinde- ki topluluk İstanbul gösterilerin- de ünlü yapıtlardan oloşan ka- nşık bir programa yer verecek. Londra Şehir Balesi'nin İstan- bul programında yer alan "Co- unter Balance"in (Karşı Denge) müziği Antonio Vivaldi'nin, ko- regrafisi Vincent Redmon'ın. "Napoli'den Dandar"ın müziği Eduard Helsted'in, koregrafisi Angust Bournonville'in. Prog- ramda "Kngu Gölü", "Don KJşot" ve "yındıkkıran" gibi ün- lü Rus klasiklerinden sahneler de yer alıyor. "Kuğu Gölü" ve "Fmdıkkıran" balelerinin müzi- ği Pyotr tlyiç Çaykovski'nin, "Don Kişot"un müziği ise Lud- wig Minkus'un. 1978 yılında kurulan Londra Şehir Balesi, klasik repertuvann dev yapıtlannı sürekli programı- na alan bir topluluk. Ancak top- luluğun bir amacı da büyük ya- pıtlara elverişli olmayan kent ve salonlarda temsiller vererek hem baleseverlere değişik, yeni yapıt- lar sunmak hem de bale sevgi- sini yaygınlaştırmak. Londra Şehir Balesi'nin Gü- ney Afrika doğumlu sanat yö- netmeni Harold King, 1970'te Ingiltere'ye gelerek Western The- atre Ballet'ye katıldı. Daha son- ra Glasgow'a geçen ve tskoç Ba- lesi adını alan bu toplulukta yıl- larca dans eden, koregrafı çahş- maları yapan King, Covent Garden Kraliyet Operası ve Zim- babwe Ulusal Balesi'nde de çalıştı. Harold King 1978'de dansı bı- raktıktan sonra Royal Festival Hall'un sanat koordinatörlüğü- nü üstlenerek Natalya Makaro- va, Ivan Nagj, Femando Bnjo- nes, Margot Fonteyn, Yoko Mo- 3 YAŞINDAN BERt DANS EDIYOR — Londra Şehir Balesi'nin baş dansçdanndan Jane Sanig üç yaşından beri dans ediyor. Jane Sanig'i tstanbul'da "Kuğu Gölü" ve "Fındıkkıran"dan sahne- lerde izleme olanagı bulacagız. roshita gibi unlülerle de çalıştı. Bir süre London Coliseum'da Rudolf Nureyev'in asistanlığını da yapan King'in Leicester Squ- are Arts Theatre'da başlattığı ça- hşmalar sonucu bugün yönetti- ği Londra Şehir Balesi oluştu. "Napoli'den Dandar" ve "Prens tgor"un yapımlannı gerçekleşti- ren King aynca Londra Şehir Balesi için "Carmen"in koregra- fısini hazırladı. Topluluğun tstanbul'a gelen baş dansçılan atasında konuk sanatçı olarak Michael Corder- ın yanı sıra Jane Sanig, Paul ThrusseU, Jack Wyngaard, Law- rence Beazley ve Ayumi Hikasa da var. Solo dansçılar ise Jason Beechey, Laura Hussey, Tracey Lorraine. SJC. AksaVın ( Bay Hiç* ve 'Sonsuzluk Kitabevi' oyunları Cep Sahnesi'nde Gerçekleri vurgulayan düşlerBay Hiç Sonsuzluk Kitabevi / Yazan: Sabahattin Kudret Aksal / Yöneten: Başar Sabuncu / Oynayanlar: Aliye Uzunatağan, Ayhan Kavas, Salih Sarıkaya, Defne Halman, Demet Bozyaka / Dekor-kostüm: Feyza Zeybek / Harbiye Şehir Tiyatrosu Cep Sahnesi. DtKMEN GÜRÜN UÇARER Sabahattin Kudret Aksal bir söz ve dil ustası. Tiyatroda so- yutlamanın güzelliğini bize taşı- yan yazar. Harbiye Şehir Tiyat- rosu Cep Sahnesi'nde sergilen- mekte olan "Bay Hiç" ve "Son- suziuk KitabevT'nde de diğer yapıtlannda olduğu gibi yazann sözcüklerle oynama becerisinde- ki incelik hemen yakalanıyor. Bu iki yapıtta bu ustalık yer yeT oyuncuyu zorlayacak boyutlara vanyor. Bir duyguyu, bir dü- şünceyi aktanrken aynı sözlerin yer değiştirerek yinelenmesi Sa- bahattin Kudret Aksal'ın soyut- taki müzikalitesinin bir uzantı- sı, ama yukanda da değindiğim gibi, aynı zamanda oyuncuyu kıskaca alabilen bir nitelik de. Işte bu zorluğun yoğun bir ekip çalışmasıyla ne denli aşıldığını göraıek için "Bay Hiç" ve KADININ DÜŞÜ — Yönetmen Başar Sabuncu, S.K. Aksal'ın "Bay Hiç"ini bir kadının düşü ola- rak yorumlamış. "Bay Hiç"te başrolleri Aliye Uzunatağan ve Ayhan Kavas paylaşıyoriar. "Sonsuzluk KiUbevi"ni izle- mek gerek. Bu arada hemen belirtmek is- tiyorum; "Bay Hiç"te, Aliye Uzunatağan'uı 'kadın'ın o uzun cümlelerini -âdeta tiradlannı- yinelenen sözcüklerin altını çiz- meden müthiş bir akıalıkla tek tavır içinde yorumlaması, ardın- dan aym çizgide değişik bir tav- ra atlaması, bir saat süresince tempoyu hiç düşürmeden, tek- düzeliğin sınırına hiç yaklaşa- madan rolünü sürdürmesi üze- rinde durulması gereken bir oyunculuk deneyimi, oyunculuk çalışması. Başar Sabuncu, "Bay Hiç"i bir 'Kadın'ın, "Sonsnzluk Kita- bevi" ni de bir 'erkeğin' düşü olarak yorumlayarak her iki oyunda da sahne aksiyonunu yoğunlaştırmış ve böylelikle de Aksal'ın şiirini mizansenle, be- densel anlatımla ve teatral este- tikle tamamlamış. "Bay Hiç"teki düşselükte ka- dın çeşitliği sanılan olan bir ki- şi olarak çıkıyor karşımıza. Onun kişiliğinde toplumun de- ğişik kesimlerinden değişik ka- dınları değişik ruh halleri için- de bir an yakalayıp geçmek mümkün. 'Erkeğin' yorumlaru- şında böylesi bir ceşitlilik, iniş- çıkış görülmüyor. 'Kadın'a yak- laşması, onunla oynaması, duy- gulanması, öfkelenmesi, kendi kendini sınaması gibi... Ama yi- ne de Ayhan Kavas tutturduğu çizgide en azından karşısındaki oyuncuyu asağı çekmeyen bir denge yakalamış. Oyun başladığı an 'Kadın'ın mutsuzluğu, dış dünyadan ko- pukluğu algılanıyor. Yönetmen, 'Kadın'ın sanılannı vurgulamak istercesine oyunu ince bir siyah tül perdenin arkasında başlatı- yor ve 'erkeği' sahneye bir ana aracılığıyla sokuyor ki, bu da olaya üçüncü bir boyut getiri- yor. 'Kadın'ın bir 'erkekle' ko- nuşur gjbi kendi kendine konuş- maya başlaması, aynı anda 'erkeğin' görüntüsünün köşede- ki aynadan salona yansıması ve aynanın yavaşça dönmesiyle 'erkeğin' içeri süzülüşü... Başar Sabuncu aynı boyutu "Sonsuzluk Kiubevi"nde daha değişik bir biçimde uyguluyor. Yaşh adam yine tülün ardında- ki 'kitabevi'ne gidiyor, tüm soy yapıtlan istiyor ve aynı anda baş döndürücü bir tempoyla ölüm- süz kitaplar trafıği başlıyor. Kü- tüphaneci kızlar (Defne Halman ve Demet Bozyaka) sempaük kuklamsı giysileri içinde o ku- çücük sahnede nefis bir dil ve beden çabukluğuyla perendeler- le, taklalarla, dansla adamın sa- nılarına hayat veriyorlar taa ki adamın "yaşamın gizlerini çözecek" ölümsüzlere tutkusu merdivenin tepesinde ölümle noktalanana dek. Gerek Salih Sarıkaya, gerekse Defne Hal- man ve Demet Bozyaka bugü- nün robotlaşmış çılgınlığı için- de klasik değerlerin aranışım ve de anlaşılmayışını renklinin öte- sinde birbirini tamamlayan, hiç aksamayan bir dinamizmle ak- tanyorlar izleyiciye. Her iki oyuna getirilen ilginç yorumda sanılardır gerçekleri vurgulayan. "Bay Hiç"te 'Ka- dın'ın 'erkeği' sürekli sorgula- yarak gerçeklere çekmek isteme- si ve 'erkeğin' 'hiç'lik tutkusu arasında evliiik özlemleri, yal- nızhk, mutsuzluk temalan işle- nir. "Sonsuzluk Kitabevf'nde irdelenen ölümsüzlere tutku, ölümsüzlük tutkusudur. "Bay Hiç" ve "Sonsuzluk Kitabevi" yeni sezonun ilginç çalışmalarından biri. Keribar'a aitın madalya • Kültür Servisi — Fotograf sanatçısı Izzet Keribar'ın bir fotoğrafı, Belçika'da yapılan Golden Spurs Uluslararası Fotograf Yarışması'nda altın madalya kazandı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden 434 fotoğrafçmın 1628 fotoğrafla katıldığı yanşmada, Keribar'ın üç fotoğrafı da sergilenmeye değer görüldü. Bu yıl altmcısı gerçekleştirilen İstanbul Fotograf Günleri'nde Izzet Keribar'ın "Fas" başhkh fotograf sergisi yer alıyor. Sergi, Emlak Bankası Tünel Sanat Galerisi'nde 13 aralığa dek sürecek. 'BeyazKale (kiüle aday? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Orhan Pamuk'un 'Beyaz Kale* adlı romanı 'The Independent Foreign Fiction'a aday gösterildi. Victoria Holbrook tarafından İngilizceye cevrilen 'Beyaz Kale' bu ayın adayı seçildi. Bir yıl içinde her ay saptanacak toplam 12 aday arasından seçilecek oian yapıta 10 bin sterlin ödül verilecek. ödül için seçim 1991 yılının mayıs ayında yapılacak. Aaron Copland öldti • Kültür Servisi — Amerikan folk şarkılanyia caz müziğini kullanarak "Apalaş Bahari" ve "Rodeo" gibi klasikleşmiş yapıtlar besteleyen Aaron Copland, 90 yaşında öldü. Geçen pazar günü ölen ünlü bestecinin avukatı Ellis Preedman tarafından yapılan açıklamada, Copland'ın solunum yollanndaki rahatsızlığı nedeniyle New York'taki VVestchester Hastanesi'ne kaldınldığı ve burada oldüğü bildirildi. Copland, daha önce de bir beytn- kanaması geçirmişti. önce r r Amerika'da Rubin > Goldmark'ın, daha sonra Paris'te Nadia Boulanger'in öğrencisi olarak eğitim gören Copland, aralannda iki Guggenheim, bir de Pulitzer olmak üzere birçok ödül almıştı. Besteci, "Varis" fikni için yaptığı muzikle bir de Oscar almıştı. İESAK günleri • Kültür Servisi — İFSAK 6. tstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında hafta boyunca duzenlenecek etkinlikler kapsamında sergiler ve saydam gösterisi yer alıyor. Tahir Ün ve Orhan Alptürk'ün resim sergisi bugün Fransız Kültür Merkezi'nde, Jean Jacques Lucas'ın "Summerdreams" adh sergisi ise yarın Yıldız Üniversitesi Sabancı Kitaplığı'nda açılacak. 6 aralık günü ise î>ami Güner'in "Çin" konulu saydam gösterisi Fransız Kukur Merkezi'nde saat 18.00 ve 19.00'da izlenebilir. UGUN • Camdan Kalp Yönetmen Fehmi Yaşar'la "Camdan Kalp" üzerine yapılacak söyleşi saat 19.00'da İFSAK'ta. • Okuma Günü Atatürk Kitaplığı'nda duzenlenen Okuma Günü'nün konuğu Işıl Özgentürk. Atilla Birkiye"nin yöneteceği gün saat 16.00'da başlayacak. BÎLSAK 1 TA BUGÜN 4 Arahk Salı: 19.00 Kent ve Resim: özer KABAŞ, Adnan ÇOKER, Nevbahar AKSOY, özay ERKEJÇ, SemaGERMANER Ta'i Chi Chu'an HareketU Meditasyoo llhan GÜNGÖREN (Hcr Sa. 14.00-20.00) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar (5.Kat) 12.00-18.00 HeavyMetal 18.00-24.00 Rock Murat Pazar-Mural Net BİLSAK, Sıraselviler Cad., Soğancı Sok.7 CİHANGİR 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle