Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ARALIK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
DÜNYA SATRANÇ ŞAMPİYONASI
Kasparov izin hakkını kullandı
Kültür Servisi — Fransa'nın Lyon kentinde devam eden
Dünya Satranç Şampiyonası'nda bugün oynanması gereken
17. oyun, Kasparov'un izin hakkını kulanması üzerine çar-
şamba gününe ertelendi. Önceki gece sonuç alınamaması üze-
rine ikinci defa ertelenen 16. oyuna ise bugün T.S. ile
17.0O'de kaldığı yerden devam edilecek. Şu ana kadar so-
nuçlanan 15 oyun sonunda durum 7.5-7.5 berabere. Top-
lam 24 oyunluk seride, galibiyetler 1, beraberlikler 0.5 pu-
an olmak üzere 12.5 puana erişen taraf maçın galibi olacak.
12-12 beraberlik halinde Kasparov unvanını koruyor.
SİNEMA
Felix ödtilleri dagıtıldı
VECDİSAYAR
• GLASGOW — Avnıpa Oscarlan olarak bilinen
"Felix" ödülleri Glasgow'da yapılan bir törenle dağıtıldı.
Bu yıl üçüncüsü verüen Felix Odülü'ne yönetmen Gianni
Amelio'nun "Porte Aperte-Açık Kapılar" adb çalışması
değer görüldü. Ingmar Bergman'ın başkanlığında oluşan
büyük jüri, yıhn genç Avnıpa filmi olarak da Kenneth
Branagh'ın yönettiği "V. Henry"yi seçti. Glasgow'un
görkemli konser salonunda gerçeklestirilen törende "Açık
Kapılar" fîlminin yönetmeni Gianni Amelio (sağda) ile
filmin yapımcısı Angelo Rizzoli'ye (ortada) ödüllerini
ünlü yönetmen Richard Attenborough verdi. Bu yıl En
lyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü "V. Henry"deki oyunuyla
Kenneth Branagh, En lyi Kadın Oyuncu ödülü'nü ise
"Ah Carmela"daki oyunuyla Carmen Maura kazandı. En
tyi Yardımcı Erkek Oyuncu odülü'ne "Ana" adlı filmle
Dimitrij Pevsov, En lyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Odülü'ne "Koruyucu Melek"teki oyunuyla Malin Ek
değer görülürken, En lyi Senaryo Odülü de
"Kıpırdamadan Yat, öl ve Diril" adlı filmin senaryosuyla
Vitaly Kanevsky'ye verildi. Iskoçya'nın Glasgow kentinde
dağıtılan En lyi Avrupa Filmleri ödüllerinde bu yıl En
Ivi Film Müziği Odülü'ne değer çalışma bulunamadı.
Özel Jüri ödülleri "Aralık Gelini" adlı film ile "Açık
Kapılar"ın oyuncusu Gian Maria Volonte'ye verilirken,
En lyi Görüntü Yönetmeni olarak da "Açık Kapılar"daki
çalışmasıyla Tonino Nardi seçildi.
Avrupa Topluluğu Film Haftası
• Kiiltiir Servisi — Avrupa Topluluğu Film Haftası 9-16
aralık tarihleri arasında duzenlenecek. Film haftası
nedeniyle Belçika'dan Patrick Pierssens, Ingiltere'den
Philip Strick, Yunanistan'dan George Panoussopoulos,
Hollanda'dan Vouter van der Sluis, Almanya'dan Hanno
Bruhl, Fransa'dan Philippe Faucon, ltalya'dan Aurelio
Grimaldi ve Ispanya'dan Montxo Armendariz gibi konuk
yönetmen ve film eleştirmenleri de Istanbul'a gelecek.
Hafta boyunca 9 aralık günu "Bahan Beklerken
Bandini", 10 aralık günü "Zor Yol", 11 aralık günü
"Karşıdakiler", 12 arabk günü "Çözüm Bu mudur?" 13
aralık gun* "Özlçm", 14 aralık günü "Aşk", 15 aralık
güna/'Jrîej Zamari lçin Mery" adlı filmler saat 18.00'de,
16 aralık gunü, "27 Saat" adlı film ise saat 16.00'da
güsterilecek, aynı gün saat 18.00'de bir panel
düıenlenecek. Film gösterilerı Italyan Kültur Merkezi'nde
yer alacak.
YARIŞMA
Oykü yarışması
• Kültür Servisi — Çağdaş Turk oykucüluğüne katkıda
bulunabilecek duzeyde veya o düzeyi yakalayabileceği
umudunu veren, Türkçe'nin olanaklarını iyi kullanabilen
ve sınırlannı zorlayabilen her yazara açık olan bir öykü
yarışması duzenlendi. Konunun serbest bırakıldığı
yarışmaya katılacak olanların öykulerinin daha önce
hiçtoir yerde yayımlanmamış, sayfanın bir yüzüne, iki
sarir aralıklı ve daktiloyla yazılmış olması ve dört daktilo
sayfasını aşmaması gerekiyor. Dört örnek gönderilmesi
gereken öykulerde yarışmacıların rumuz kullanması, ad
ve adreslerini ayn bir zarf içinde oyku ile birlikte
göndermeleri isteniyor. Bir öyküyle katüınabilecek
yarışmada öykulerin en geç 28 Şubat 199-1 tarihine dek
Kökten Kitabevi Karadeniz Mahallesi-Lise Cad. No: 20
55060 Samsun adresine gönderilmesi gerekiyor.
Sonuçların 1 mayıs günü Kuzeysu dergisinde açıklanacağı
yarışmanın seçiciler kurulunu Hasan Kıyafet, Oner
Ciravoğlu, Fahrettin Demir ve Metin Kokten oluşturuyor.
Sevgi şarkılan
• Kültür sergisi — Denizli Eğitim ve Kültür Vakfı
"Alün Horoz Yunus Ernre Sevgi Şarkılan Beste
Yanşması" düzenledi. Yarışmanın amacı Türk.müziği
repertuarına konuyla ilgili yeni yapıtlar kazandırmak.
Yanşmaya Yunus Emre'nin sevgi temasını işleyen tüm
besteler katılabilecek. Yanşma jürisini Dr. Alaaddin
Yavaşça, Ahmet Aydın Bolak, Ahmet özhan, Doç. Dr.
Cahit Atasoy, Inci Çayırlı, Suheyla Altrnışdört, Ahmet
Kabaklı, Faik Baysal ve Sabahat Emir'in oluşturduğu
yarışmada birinciye beş, ikinciye dört, üçüncüye üç
milyon lira ödül, ayrıca mansiyon alabilecek üç kişiye de
birer milyon lira verilecek. Yanşma hakkında aynntıb
bilgi Halaskârgazi Cad. Feza Apt. No: 341/5 Şişli
adresinden alınabilir. Sonuçlar mayısın ilk haftasında
açıklanacak.
SERGI
Galleria'da aralık
• Ataköy Kültür ve Sanat Etkinlikleri aralık ayı
programını Faruk Öz'ün "Istanbul Evleri" konulu yağlı
boya resim, Serap Aksoy'un seramik ve Cafer Ağa
Medresesi Karma Sergisi oluşturacak. Faruk Öz'ün
Galleria - Atakoy'de 2. kişisel sergisini oluşturacak olan
"Istanbul Evleri" konulu yağlıboya resim sergisi, 1-19
Aralık 1990 tarihleri arasında Galeri Galleria'da halka ve
sanatseverlere sergilenecek.
PC£İTİF VIBRATIONS ÇAĞDAŞ MÜZİK ETKİNÜKLERİ-4
David Murray
Kahil El'ZabarİSTANBUL TEKNIK UNIVERSITESI, TAŞKIŞLA BINASI
7 Aralık 1990, 20:00 8 Aralık 1990, 17:00, 20:00
Bilet Satış Jazz Musıc Centef Ortaköy 158 22 09, Vakkorama Taksm 151 15 71
Vakkor<ma Suadıye 360 90 90 Organeasyorı P0ZIT1F 144 33 94
Sabahattin Ali'nin üç öyküsü, 'Devlerin Ölümü'filminde birleşiyor
Erkek dünyasında kadınIrfan Tözüm'ün
yönettiği filmin
senaryosunu Bilgesu
Erenus yazdı.
Başrollerini Tarık
Akan ve Hümeyra'nın
üstlendiği "Devlerin
Ölümü", 200 milyon
lirahk devlet yardımı
aldı.
FATMA ORAN ~
Sabahattin Ali'nin Çilli, Ha
nende Melek ve Yeni Dünya ad-
lı oykuleri, Devterin Ölümü bas-
lığmda yönetmen trfan Tözüm
tarafından sinemaya aktarılı-
yor. Çekimlerine Istanbul'da
başlanan filmin senaryosunu
Bilgesu Erenus yazdı. Kamera-
manlığını Ertunç Şenkay'ın
yaptığı ve adını yine Sabahattin
Ali'nin ilk yaratıklarla ilgili çok
kısa bir öyküsünden alan Dev-
lerin Ölümü'nde Tank Akan
yönetmeni, Sabahattin Ali'yi,
dava vekilini ve yaşh bir âşığı,
Hümeyra da farklı karakterler-
de olmak üzere dört ayrı kadı-
nı canlandınyor.
Yaklaşık dört haftada ve 400
milyona tamarnlanması planla-
nan Devlerin Ölümü, 200 mil-
yon liralık devlet yardımı alan
filmlerden. Bu yardımın üçte bi-
ri filme başlamadan önce, üçte
biri filmin iş kopyasından son-
ra, üçte biri de filmin bir kop-
yası bakanlığa teslim edildiği za-
man alınıyor.
Filmin müziğini Oguz Aba-
dan hazırladı. Ayrıca Devlerin
Ölümü'nde Bilgesu Erenus'un
şiir olarak yazdığı bir şarkı da
filmin tema müziğini oluşturu-
yor. Sanat yönetmenliğini Ani
Pertan'ın üstlendiği Devlerin
Ölümü'nıin yardımcı yönetme-
ni Jan Brindizi, yönetmen yar-
duncısı ise Anadolu Üniversite-
si'nde sinema-TV öğrenimi gö-
SABAHATTtN ALt'Yİ TARIK AKAN OYNUYOR — trfan Tözüm'ün "Devlerin Ölümü" adlı
filminde Tarık Akan, Sabahattin Ali'yi, dava vekilini ve yaslı bir âşığı oynuyor. Hümeyra ise 4
ayn kadını canlandınyor (Fotograf: Yıldız Üçok)
ren ve geçen yıl 'Ideolojik
Duygu' adıyla band karikatür-
lerini bir kitapta toplayan kari-
katürist Deger lskender. Devle-
rin Ölümü'nun diğer rollerini
Ülkn Ülker, Kemal İskender,
Zuhal Gencer, Durmuş Dede,
Ali Uyandıran, Esra Pertan,
Mehmet Beyazıt ve Nedim Do-
ğan paylaşıyorlar.
1987'de Oktay Arayıcı'nın
Rumuz Goncagül'ünu, 1989'da
da Bilgesu Erenus'un tkili
Oyun"unu sinemalaştıran trfan
Tözüm de edebiyatla işbirliği
yapmayı seven bir yönetmen.
Tözüm'e, Devlerin Ölümü'nün
bir 'üçleme' olup olmadığını
sorduk öncelikle:
Sabahaltin Ali'nin bu öykü-
leri 'kadın' üzerine kurulu: Çil-
li, 1947'lerde tzmir'de, pavyon-
da çalışan otuzlarında bir ka-
dın. Hanende Melek, 1937'lerde
bir kasaba kahvesinde şarkı söy-
leyen otuz beşinde bir kadın.
Yeni Dünya da 1942'lerde otu-
rak âlemlerine katılan, düğün-
lere giden kırk beş yaşında bir
kadın. Sabahattin Ali'nin bu üç
hikâyesindeki kadınlar ayn ay-
rı kadınlar, fakat kaderleri ay-
nı. Bu filmde benim anlatmak
istediğim de bütün kadınlann
kaderlerinin aynılığı. Sabahat-
tin Ali'nin gözlemleriyle, yaşa-
dıklarıyla, seçtiği tiplerle sanki
bu üç kadın tek bir kadınmış ve
o süreci yaşıyormuş gibi bir ko-
laj yaptım. Filmin bir başka
özelliği de ilk çağdan günümü-
ze dek çözümlenemeyen 'kadın'
meselesi. 1990'a geldiğimizde
toplumumuzda ve dunyada ka-
dınm yeri ne? Ne kadar yol al-
mışız? Şu çıkıyor ortaya; bir
arpa boyu ilerlememişiz. Kadın-
erkek ilişkisinde de eşitlikten söz
ediliyor, ama bu sadece yapay
bir düşunce. Bu filmde erkekler
dünyasındaki kadının gerçek
dramının üstüne gidiyorum.
Kaynak olarak da Sabahattin
Ali'nin beni çok etkileyen ince-
leme ve gözlemlerinden yola çı-
kıyorum.
Sabahattin Ali'nin üç öykü-
sünü iç içe mi çekiyorsunuz,
yoksa her biri başlıbaşına bir
bölüm mü filmin içinde?
Şöyle düşundüm ben: Saba-
hattin Ali'nin uç ayn öykusun-
den film yapmaya çalışan bir
yönetmen var. Film gunümüz-
de başhyor, 1990'da. Sabahat-
tin Ali'nin öykulerinden film
yapmaya çalışan yönetmen (Ta-
nk Akan, ki bu benim aslında)
ve ekibi tüm haarlıklarını ta-
mamlamış, fakat yönetmenin
kafasında filmin sonuyla ilgili
bir soru var: "Yeni insana dö-
nük bir ipucu yakalayabilir
miyim" sorusu. Yani meseleyi
kadın-erkek meselesinden de so-
yutlayalım; 'yeni insan'ı yarata-
bilir miyiz? Yeni insan yaratıl-
madıgı sürece 22. yüzyıl da gel-
se bu mesele böyle devam ede-
cek. Ve yönetmen, Sabahattin
Ali'den yapmak istediği o filmi
duşunde çekiyor once. Ve bu üç
ayn öyku iç içe girerek bir ko-
lajla anlatılıyor. Şimdi buradan
şu çıkabilir: Üç ayn bölüm de
diyebilir insanlar buna, aynı ka-
dının üç ayn dönemi de. Bunu
ben izleyiciye bırakacağım.
'Yeni insan' dediniz demin.
'Yeni insan' demekle neyi
amaçlıyorsunuz?
Kadının erkeğe, erkeğin kadı-
na bakış açısının, tavnnın ve
ilişki biçiminin her türlü cinsel
önyargıdan arınmış olduğu
genç, düşünen, üretim, yaratım
ve seçme özgürlüklerine sahip,
en azından bu özgürlükler için
mucadele eden insanları..."
Sabahattin Ali'nin öyküleri-
ni neden bir kolaj formu içinde
vermek istediniz?
Sabahattin Ali'yi incelediği-
miz zaman hiçbir yazarda rast-
lamadığımız bir özelliği var, ya-
lınlığının da ötesinde. Bu film-
de beni böyle bir kolaja iten
kendi düşüncem değil. Onu in-
celememden kaynaklanan, Bil-
gesu'nun da çok farkında oldu-
ğu bir şey. Çilli, şehirdeki tica-
ret mekanizmasını anlatıyor,
mevsim olarak da yaz mevsimi-
ni. Hanende Melek, kasabada-
ki ticareti ve sonbahan, Yeni
Dünya da kışı anlatıyor. Bütün
hikâyelerinde bir şey eksik Sa-
bahattin Ali'nin; o da zaten in-
sanlığın ilk gününden bugüne
kadar eksik olan 'yeni insan'a
dönük bir şey. tpucu da o. tlk-
bahardan yoksun insanlar. Bü-
tün mevsimleri yaşayabiliyor,
ama ilkbahan yaşayamıyorlar.
Şimdi eğer tek tek Sabahattin
Ali'nin bu hikâyelerine baksay-
dık, tek tek film yapsaydık,
böyle bir inceliği bir araya geti-
remezdik. Ana nedeni bu.
Kuyucaklı Yusuf ve Gramo-
fon Avrat'tan sonra Sabahattin
Ali'nin üçüncü uyarianışı bu, si-
nemaya. Sabahattin Ali'nin öy-
kü ve romanlannı bize sevdiren
ögelerden biri de yazann dilidir:
Yapmacıktan ve sanat kaygısın-
dan uzak bir dille yazmıştır ne
yazdıysa. Siz sinemada bu dili
nasıl gerçekleştirmeyi duşünü-
yorsunuz?
Dürüstçe.
Londra ŞehirBalesi bugün veyarın İstanbuVda iki gösterisunacak
Balenin beyazıLondra Şehir Balesi'nin gösterileri bugün ve
yann saat 19.00'da İstanbul Belediyesi Cemal
Reşit Rey Konser Salonu'nda. Programda<l
Kuğu Gölü", "Fındıkkıran" gibi klasiklerden
sahneler de var.
Kültür Servisi — tngiltere'nin
önde gelen klasik bale topluluk-
larından Londra Şehir Balesi
bugün ve yann saat 19.00'da Ce-
mal Reşit Rey Konser Salonu'-
nda iki gösteri sunacak. Harold
King'in sanat yönetmenliğinde-
ki topluluk İstanbul gösterilerin-
de ünlü yapıtlardan oloşan ka-
nşık bir programa yer verecek.
Londra Şehir Balesi'nin İstan-
bul programında yer alan "Co-
unter Balance"in (Karşı Denge)
müziği Antonio Vivaldi'nin, ko-
regrafisi Vincent Redmon'ın.
"Napoli'den Dandar"ın müziği
Eduard Helsted'in, koregrafisi
Angust Bournonville'in. Prog-
ramda "Kngu Gölü", "Don
KJşot" ve "yındıkkıran" gibi ün-
lü Rus klasiklerinden sahneler
de yer alıyor. "Kuğu Gölü" ve
"Fmdıkkıran" balelerinin müzi-
ği Pyotr tlyiç Çaykovski'nin,
"Don Kişot"un müziği ise Lud-
wig Minkus'un.
1978 yılında kurulan Londra
Şehir Balesi, klasik repertuvann
dev yapıtlannı sürekli programı-
na alan bir topluluk. Ancak top-
luluğun bir amacı da büyük ya-
pıtlara elverişli olmayan kent ve
salonlarda temsiller vererek hem
baleseverlere değişik, yeni yapıt-
lar sunmak hem de bale sevgi-
sini yaygınlaştırmak.
Londra Şehir Balesi'nin Gü-
ney Afrika doğumlu sanat yö-
netmeni Harold King, 1970'te
Ingiltere'ye gelerek Western The-
atre Ballet'ye katıldı. Daha son-
ra Glasgow'a geçen ve tskoç Ba-
lesi adını alan bu toplulukta yıl-
larca dans eden, koregrafı çahş-
maları yapan King, Covent
Garden Kraliyet Operası ve Zim-
babwe Ulusal Balesi'nde de
çalıştı.
Harold King 1978'de dansı bı-
raktıktan sonra Royal Festival
Hall'un sanat koordinatörlüğü-
nü üstlenerek Natalya Makaro-
va, Ivan Nagj, Femando Bnjo-
nes, Margot Fonteyn, Yoko Mo-
3 YAŞINDAN BERt DANS EDIYOR — Londra Şehir Balesi'nin baş dansçdanndan Jane Sanig
üç yaşından beri dans ediyor. Jane Sanig'i tstanbul'da "Kuğu Gölü" ve "Fındıkkıran"dan sahne-
lerde izleme olanagı bulacagız.
roshita gibi unlülerle de çalıştı.
Bir süre London Coliseum'da
Rudolf Nureyev'in asistanlığını
da yapan King'in Leicester Squ-
are Arts Theatre'da başlattığı ça-
hşmalar sonucu bugün yönetti-
ği Londra Şehir Balesi oluştu.
"Napoli'den Dandar" ve "Prens
tgor"un yapımlannı gerçekleşti-
ren King aynca Londra Şehir
Balesi için "Carmen"in koregra-
fısini hazırladı.
Topluluğun tstanbul'a gelen
baş dansçılan atasında konuk
sanatçı olarak Michael Corder-
ın yanı sıra Jane Sanig, Paul
ThrusseU, Jack Wyngaard, Law-
rence Beazley ve Ayumi Hikasa
da var. Solo dansçılar ise Jason
Beechey, Laura Hussey, Tracey
Lorraine.
SJC. AksaVın
(
Bay Hiç* ve 'Sonsuzluk Kitabevi' oyunları Cep Sahnesi'nde
Gerçekleri vurgulayan düşlerBay Hiç Sonsuzluk
Kitabevi / Yazan:
Sabahattin Kudret
Aksal / Yöneten:
Başar Sabuncu /
Oynayanlar: Aliye
Uzunatağan, Ayhan
Kavas, Salih Sarıkaya,
Defne Halman,
Demet Bozyaka /
Dekor-kostüm: Feyza
Zeybek / Harbiye
Şehir Tiyatrosu Cep
Sahnesi.
DtKMEN
GÜRÜN UÇARER
Sabahattin Kudret Aksal bir
söz ve dil ustası. Tiyatroda so-
yutlamanın güzelliğini bize taşı-
yan yazar. Harbiye Şehir Tiyat-
rosu Cep Sahnesi'nde sergilen-
mekte olan "Bay Hiç" ve "Son-
suziuk KitabevT'nde de diğer
yapıtlannda olduğu gibi yazann
sözcüklerle oynama becerisinde-
ki incelik hemen yakalanıyor.
Bu iki yapıtta bu ustalık yer yeT
oyuncuyu zorlayacak boyutlara
vanyor. Bir duyguyu, bir dü-
şünceyi aktanrken aynı sözlerin
yer değiştirerek yinelenmesi Sa-
bahattin Kudret Aksal'ın soyut-
taki müzikalitesinin bir uzantı-
sı, ama yukanda da değindiğim
gibi, aynı zamanda oyuncuyu
kıskaca alabilen bir nitelik de.
Işte bu zorluğun yoğun bir ekip
çalışmasıyla ne denli aşıldığını
göraıek için "Bay Hiç" ve
KADININ DÜŞÜ — Yönetmen Başar Sabuncu, S.K. Aksal'ın "Bay Hiç"ini bir kadının düşü ola-
rak yorumlamış. "Bay Hiç"te başrolleri Aliye Uzunatağan ve Ayhan Kavas paylaşıyoriar.
"Sonsuzluk KiUbevi"ni izle-
mek gerek.
Bu arada hemen belirtmek is-
tiyorum; "Bay Hiç"te, Aliye
Uzunatağan'uı 'kadın'ın o uzun
cümlelerini -âdeta tiradlannı-
yinelenen sözcüklerin altını çiz-
meden müthiş bir akıalıkla tek
tavır içinde yorumlaması, ardın-
dan aym çizgide değişik bir tav-
ra atlaması, bir saat süresince
tempoyu hiç düşürmeden, tek-
düzeliğin sınırına hiç yaklaşa-
madan rolünü sürdürmesi üze-
rinde durulması gereken bir
oyunculuk deneyimi, oyunculuk
çalışması.
Başar Sabuncu, "Bay Hiç"i
bir 'Kadın'ın, "Sonsnzluk Kita-
bevi" ni de bir 'erkeğin' düşü
olarak yorumlayarak her iki
oyunda da sahne aksiyonunu
yoğunlaştırmış ve böylelikle de
Aksal'ın şiirini mizansenle, be-
densel anlatımla ve teatral este-
tikle tamamlamış.
"Bay Hiç"teki düşselükte ka-
dın çeşitliği sanılan olan bir ki-
şi olarak çıkıyor karşımıza.
Onun kişiliğinde toplumun de-
ğişik kesimlerinden değişik ka-
dınları değişik ruh halleri için-
de bir an yakalayıp geçmek
mümkün. 'Erkeğin' yorumlaru-
şında böylesi bir ceşitlilik, iniş-
çıkış görülmüyor. 'Kadın'a yak-
laşması, onunla oynaması, duy-
gulanması, öfkelenmesi, kendi
kendini sınaması gibi... Ama yi-
ne de Ayhan Kavas tutturduğu
çizgide en azından karşısındaki
oyuncuyu asağı çekmeyen bir
denge yakalamış.
Oyun başladığı an 'Kadın'ın
mutsuzluğu, dış dünyadan ko-
pukluğu algılanıyor. Yönetmen,
'Kadın'ın sanılannı vurgulamak
istercesine oyunu ince bir siyah
tül perdenin arkasında başlatı-
yor ve 'erkeği' sahneye bir ana
aracılığıyla sokuyor ki, bu da
olaya üçüncü bir boyut getiri-
yor. 'Kadın'ın bir 'erkekle' ko-
nuşur gjbi kendi kendine konuş-
maya başlaması, aynı anda
'erkeğin' görüntüsünün köşede-
ki aynadan salona yansıması ve
aynanın yavaşça dönmesiyle
'erkeğin' içeri süzülüşü...
Başar Sabuncu aynı boyutu
"Sonsuzluk Kiubevi"nde daha
değişik bir biçimde uyguluyor.
Yaşh adam yine tülün ardında-
ki 'kitabevi'ne gidiyor, tüm soy
yapıtlan istiyor ve aynı anda baş
döndürücü bir tempoyla ölüm-
süz kitaplar trafıği başlıyor. Kü-
tüphaneci kızlar (Defne Halman
ve Demet Bozyaka) sempaük
kuklamsı giysileri içinde o ku-
çücük sahnede nefis bir dil ve
beden çabukluğuyla perendeler-
le, taklalarla, dansla adamın sa-
nılarına hayat veriyorlar taa ki
adamın "yaşamın gizlerini
çözecek" ölümsüzlere tutkusu
merdivenin tepesinde ölümle
noktalanana dek. Gerek Salih
Sarıkaya, gerekse Defne Hal-
man ve Demet Bozyaka bugü-
nün robotlaşmış çılgınlığı için-
de klasik değerlerin aranışım ve
de anlaşılmayışını renklinin öte-
sinde birbirini tamamlayan, hiç
aksamayan bir dinamizmle ak-
tanyorlar izleyiciye.
Her iki oyuna getirilen ilginç
yorumda sanılardır gerçekleri
vurgulayan. "Bay Hiç"te 'Ka-
dın'ın 'erkeği' sürekli sorgula-
yarak gerçeklere çekmek isteme-
si ve 'erkeğin' 'hiç'lik tutkusu
arasında evliiik özlemleri, yal-
nızhk, mutsuzluk temalan işle-
nir. "Sonsuzluk Kitabevf'nde
irdelenen ölümsüzlere tutku,
ölümsüzlük tutkusudur.
"Bay Hiç" ve "Sonsuzluk
Kitabevi" yeni sezonun ilginç
çalışmalarından biri.
Keribar'a aitın
madalya
• Kültür Servisi —
Fotograf sanatçısı Izzet
Keribar'ın bir fotoğrafı,
Belçika'da yapılan Golden
Spurs Uluslararası Fotograf
Yarışması'nda altın madalya
kazandı. Dünyanın çeşitli
ülkelerinden 434
fotoğrafçmın 1628
fotoğrafla katıldığı
yanşmada, Keribar'ın üç
fotoğrafı da sergilenmeye
değer görüldü. Bu yıl
altmcısı gerçekleştirilen
İstanbul Fotograf
Günleri'nde Izzet Keribar'ın
"Fas" başhkh fotograf
sergisi yer alıyor. Sergi,
Emlak Bankası Tünel Sanat
Galerisi'nde 13 aralığa dek
sürecek.
'BeyazKale
(kiüle aday?
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Orhan
Pamuk'un 'Beyaz Kale* adlı
romanı 'The Independent
Foreign Fiction'a aday
gösterildi. Victoria
Holbrook tarafından
İngilizceye cevrilen 'Beyaz
Kale' bu ayın adayı seçildi.
Bir yıl içinde her ay
saptanacak toplam 12 aday
arasından seçilecek oian
yapıta 10 bin sterlin ödül
verilecek. ödül için seçim
1991 yılının mayıs ayında
yapılacak.
Aaron
Copland öldti
• Kültür Servisi —
Amerikan folk şarkılanyia
caz müziğini kullanarak
"Apalaş Bahari" ve
"Rodeo" gibi klasikleşmiş
yapıtlar besteleyen Aaron
Copland, 90 yaşında öldü.
Geçen pazar günü ölen
ünlü bestecinin avukatı
Ellis Preedman tarafından
yapılan açıklamada,
Copland'ın solunum
yollanndaki rahatsızlığı
nedeniyle New York'taki
VVestchester Hastanesi'ne
kaldınldığı ve burada
oldüğü bildirildi. Copland,
daha önce de bir beytn-
kanaması geçirmişti. önce
r r
Amerika'da Rubin >
Goldmark'ın, daha sonra
Paris'te Nadia Boulanger'in
öğrencisi olarak eğitim
gören Copland, aralannda
iki Guggenheim, bir de
Pulitzer olmak üzere birçok
ödül almıştı. Besteci,
"Varis" fikni için yaptığı
muzikle bir de Oscar
almıştı.
İESAK günleri
• Kültür Servisi — İFSAK
6. tstanbul Fotoğraf
Günleri kapsamında hafta
boyunca duzenlenecek
etkinlikler kapsamında
sergiler ve saydam gösterisi
yer alıyor. Tahir Ün ve
Orhan Alptürk'ün resim
sergisi bugün Fransız
Kültür Merkezi'nde, Jean
Jacques Lucas'ın
"Summerdreams" adh
sergisi ise yarın Yıldız
Üniversitesi Sabancı
Kitaplığı'nda açılacak. 6
aralık günü ise î>ami
Güner'in "Çin" konulu
saydam gösterisi Fransız
Kukur Merkezi'nde saat
18.00 ve 19.00'da izlenebilir.
UGUN
• Camdan Kalp
Yönetmen Fehmi Yaşar'la
"Camdan Kalp" üzerine
yapılacak söyleşi saat
19.00'da İFSAK'ta.
• Okuma Günü Atatürk
Kitaplığı'nda duzenlenen
Okuma Günü'nün konuğu
Işıl Özgentürk. Atilla
Birkiye"nin yöneteceği gün
saat 16.00'da başlayacak.
BÎLSAK
1
TA
BUGÜN
4 Arahk Salı:
19.00 Kent ve Resim:
özer KABAŞ,
Adnan ÇOKER,
Nevbahar AKSOY,
özay ERKEJÇ,
SemaGERMANER
Ta'i Chi Chu'an
HareketU Meditasyoo
llhan GÜNGÖREN
(Hcr Sa. 14.00-20.00)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
12.00-18.00 HeavyMetal
18.00-24.00 Rock
Murat Pazar-Mural Net
BİLSAK, Sıraselviler
Cad., Soğancı Sok.7
CİHANGİR
143 28 79-99