22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 P A R L A M E N T O D A N Özel Harp DairesiSHP Tunceli ^ ' Milletveküi Kamer Genç, Başbakan Yıldınm Akbulut'a, özel Harp Dairesi'nin geçmişte askeri darbelerin yapılmasında herhangi bir katkısı olmuş mudur?" sorusunu yöneltti. Kamer Genç, Akbulut'un yanıtlaması istemiyle dün TBMM BaşkanlığYna sunduğu yazüı soru önergesinde, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in "Eski Genelkurmay Başkanlanndan Semih Sancar'm Başbakanlık örtülü ödeneğinden özel Harp Dairesi için para istediğini" açıkladığını anımsattı. Genç, Başbakanlık örtülü ödeneğinden bu daireye ödeme yapüıp yapılmadığını sorduğu önergede, "Personelin Özel Harp Dairesi'ne alınmasında ve kendilerine ücret ödemelerinde ABD'nin katkısı var mıdır? Varsa nedenini açıklar mısınız, ayrıca buradaki personelin görev yapmasmda CIA ile işbirliği söz konusu raudur?" ifadesine yer verdi. (Ankara/Cumhuriyet) f n Cî*Tl Vl îî VI51 r i T B M M bünyesinde l l l d C t l l llCtKlCll 1 Hakları Daimi Kor 3e "tnsan Hakları Daimi Komisyonu" kurulmasına ilişkin yasa önerisi Anayasa Komisyonu'nda bugün ele alınacak. ANAP Grup Başkanvekili Ülku Güney, SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır ile ANAP lstanbul Milletveküi Bülent Akarcalı'nın imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan öneriye göre lnsan Haklan Komisyonu'nda siyasi parti gruplan ve bağımsız üyelere ağırlıklan oranında temsil hakkı tanınacak. Daha Önce TBMM Adalet Komisyonu'nda benimsenen bu önerinin Anayasa Komisyonu'nda da kabulü halinde TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinden önce görüşülerek yasalaşması bekleniyor. (ANKARA/ AA) P A R T İ L E R D E N kongrede genel idare kurulu üyeliğine seçildiği için grup başkanvekilliğinden istifa eden Köksal Toptan'ın yerine bugün DYP Grubu'nda seçim vaDÜacak. Alınan bilgiye göre DYP Grııp Başkanvekilliği için 9 aday başvurdu. Balıkesir Milletvekili Mustafa Çorapçıoğlu, Samsun Milletvekili Ali Eser, Manisa Milletvekili Sümer Oral, Zonguldak Milletvekili Güneş MUftüoğlu, Bursa Milletvekili Mehmet Gazioğlu, Adana Milletvekili Orhan Şendağ, Kocaeli Milletvekili Alaettin Kurt, Trabzon Milletvekili Mehmet Çakıroğlu ve Kahramanmaraş Milletvekili Atilla lmamoğlu aday oldular (ANKARA/ AA) Sandıklı'ya bağlı Sorkun kasabasının ANAP'lı Belediye Başkanı Ramazan Türkarslan'ın roaaşı belediye raeclis üyeleri tarafmdan yeterli çalışma yapmadığı gerekçesiyle yarıya indirildi. 4 ANAP ve 5 SHP'li üyeden oluşan Sorkun Belediye Meclisi'nin yaptığı toplantıya 3 ANAP'lı üye katümazken, toplantıya katılan bir ANAP'lı üye SHP'lilerle birlikte oy kullanarak brüt 1.5 milyon lira olan başkan maaşını brüt 700 bin liraya indirdi. Belediye meclis üyeleri, belediye başkanının yeterli çalışma yapmadığı için maaşını indirdiklerini belirtirken, Belediye Başkanı Ramazan Türkaslan rnaaşının indirilmesinin haksızlık olduğunu, bu haksızlığın giderilmesi için yasal yollara başvuracağını açıkladı. (AFYON/ Cumhuriyet) Aykut AUI tazminat davası • ANKARA (AA) — Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Aykut, Çelik-lş Genel Başkanı Metin Türker hakkında, "basm yoluyla kişilik haklanna hakaret ettiği" gerekçesiyle tazminat davası açtı. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek olan davada Bakan Aykut, Metin Türker'den 250 milyon lira tazminat istiyor. Çelik-lş Başkanı Metin Türker'in, "bakanlığın sendika yetki barajlannın saptanması uygulamalan" konusundaki bazı sözleri üzerine Aykut, Türker aleyhine tazminat davası açacağım bir süre önce açıklamıştı. MÜLKİYELİLER HAFTASINEV ARDEVDAN NOTLAR ÖzaPa platform sağlandı mı?Yeniden yapılanma tartışmasından çıkan ilk sonuç anayasa değişikliği. Tartışmalar sonucu Mülkiyeliler Birliği 'Anayasa Formu' düzenlemeyi kararlaştırdı. Belirlemelerden biri, 'her kesimin temsil edildiği 150 kişilik bir meclisin yeni anayasayı oluşturması'. Bu form için öngörülen ilke, tartışmanın 'devlet dışmda' yapılmasıydı. CELAL BAŞLANGIÇ Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan alınan eğilim "katılabilecegi" yolundaydı. Aynı öneri bu kez Başbakan Yıldınm Akbulut'a götüruldu. îsterse diğer parti liderleriyle ay- nı masaya oturup "Yönetimin Yeniden Yapılanması ve De- mokratik Kaülım") tartışabilir- di; isterse de tek başına çıkıp konuyla ilgili konuşur, soruları yanıtlardı. Akbulut ikincisini tercih etti. Her lider tek tek çı- kıp konuşacaktı. Dün sona eren Mülkiyeliler Haftası içinde yer alan "Yöne- timin Yeniden Yapılanması ve Demokratik Katıltmı" konu- sunda gerçekleştirilen sempoz- yumla geniş bir platforma oluş- turulmuştu. Özal ve Akbulut'- un yanı sıra Erdal İnönii'den Süleyman Demirel'e, Bülent Ecevil'ten Necmettin Erbakan'a parlamento içindeki ve dışında- ki muhalefet parti liderlerinin katüımı sağlandı. Üç gün süren panelde işadamı, sendikacı, hu- kukçu, belediye başkanı gibi de- ğişik gruplardan 40'ı aşkın ko- nuşmacı da aynı konuyu tartış- tı: Yönetimin yeniden yapılan- ması ve demokratik katılım. Mülkiyeliler Birliği tstanbul Şubesı ile tstanbul Mülkiyeliler Vakfı'nın düzenlediği haftada yer alan sempozyum, "anayasa değişikliği", "cumhurbaşkanlı- ğı seçimi" gibi konuların aynı platformda tartışılmasma ola- nak sağlamıştı. Daha doğrusu konuların tartışıldığı ayrı plat- formları birleştirmişti. Ancak bu girişim bazı üyelerin Mülki- yeliler Birliği lstanbul Şube yö- netimini "Özal'a platform açtığı" gerekçesiyle eleştirmele- rine neden olurken şube ile Mül- kiyeliler Birliği arasındaki bazı anlaşmazlık noktalarını da su yüzune çıkarmıştı. Hafta sürer- ken Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Alpaslan Işıklı, şube yöneticüerini "Özal'ın çok ihti- yaç duyduğu bir sırada kendisi- ne Mülkiye'ye ait bir platform- da konuşma olanagı sag- lamalan" nedeniyle eleştirirken "Mülki>e bir bütün olarak ele alındığında, padişahlık döne- minden bu >ana hiçbir donem- de azınlık temeline dayalı kişi veya hanedan sultasına kolaylık sagla>acağı davranışlar içinde olmamıştır" diyordu. Şube yö- netimi ise elestirilere "Bugtinkü yapılanmayla Özal'ın pek öyle platforma ihtiyacı >ok. Olsa oi- sa karşısındakilere sağlanmıştır bu platform" karşıhğını veri- yorlardı. "Yöneümin yeniden yapılan- ması"nda iki odak oluşmuştu. Birincisi 1982 Anayasası, ikin- cisi de cumhurbaşkanı seçimi. Sempozyuma katılan Cumhur- başkanı Özal'dan Başbakan Akbulut'a, parlamento içi mu- halefetten parlamento dışında- ki partilerin liderlerine dek her- kesin "oy birliği"yle savundu- ğu konu, 1982 Anayasası'nm değişmesi gerektiğiydi. Cum- hurbaşkanı seçimi ise farklı yak- laşımları gündeme getirdi. Anayasa değişikliğinin yanı sıra "Temsili sistem", "TBMM'nin temsil niteliği", "lnsan haklannda, demokratik hak ve ozgurlüklerde Türkiye'- ye özgü 'jeopolitik insan haklan' yerine uluslararası stan- dartta hak ve özgürlükler", "Darbe yapanlardan hesap so- rulması", "Devletin kiiçuJtül- mesi ihthacı", "Merkezi httkii- metin yeniden yapılanması", "Yerinden yönetimlerin giiçlen- dirilmesi", "Laiklik ve dinin devlet dışına çıkartılması" gibi belirlemeler de başlıca alt tartış- ma konularıydı. Mülkiyeliler Birliği lstanbul Şube Başkanı Hüseyin Ergün'- ün "Yönetimin Yeniden Yapı- lanması ve Demokratik Katı- hm" konusunun seçilmesine ne ilişkin saptamaları şunlardı: "Türkiye, temel kararlannı hep telaşlı ortamlarda ve devlet için iyi olan her şeyin millet için de iyi olduğu önyargısı ile oluştu- nıyor", "Marifet, sorunlan bu- nalıma donuştiirmeden çözebil- mektedir. Tarihsel deDeyimimiz bunu kimi zaman başaramadı- ğımızı gösteriyor", "Amacımız telaşsız bir ortamda, siyasal re- jimimiz ve yonetim sistemimizin değişen dünya ve toplum koşul- lanna uydunılması konusunda- ki göriiş ve önerOerin açıklığa kavuşması". Hafta içindeki bu tartışmalar- dan ne sonuç alınmıştı? Ergün'e göre zaten hemen sonuç alınma- sını da bekleyen yoktu. Genel- likle kim ne istediğini aktarmış- tı, ama nasıl gerçekleştireceği konuları daha çok tartışmaya muhtaçtı. Ama Mülkiyeliler Haftası içindeki tartışmalar, Mülkiyeliler Birüği lstanbul Şu- besi'nin önüne "üç konuyu derinleştirnıe" yolunu açmıştı. "Derinleştirilecek" üç konu- dan ilki anayasa değişikliği. Tartışmalar sonucu Mülkiyeliler D M P G e n e l re,,in D a l M > koylerinde manda sütiinden yapılan yoğurdu çok beğendi. İz- mit'te partisinin düzenlediği yemekli bir geceje katılan Bedret- tin Dalan'a, Kandıra'nın SHP'li Belediye Başkanı Kenan Evin tarafmdan bakraç içinde 3 kiloluk Kandıra yoğurdu ikram edil- Birliği "anayasa formu" düzen- lemeyi kararlaştırdı. Belirleme- lerden biri "Her kesimin temsil edildiği 150 kişilik bir meclisin yeni anayasayı oluşturması". Bu form için öngörülen ilke "tartışmanın devlet dışında ya- pılması". Birkaç taslakla tartış- maya başlamak ve sonuçta or- tak bir metin yerine farklı, al- ternatif metinlere varmak da öneriler arasında. tkinci bir konu laiklik. tstan- bul Şube Başkanı Ergün'e göre "Sempozyumun konusu olma- dığı halde sık sık gundeme ge- len laiklik, yeni yeni bir yoruma kavuştnnılması gereken kav- ram. Bu kavramı resmi ideolo- jideki gibi anlayan kesimin doğ- ru durüst gözler onüne serilme- si gerekir. Şeriatçı bir polifik sis- teme karşı olmakla, dine karşı olmanın birbirinden ayrılması gerekir". ÜçUncü olarak "derinleşti- rilecek" konu da "yerinden yönetim." Bu konudaki açıhmı yapan Aydın Valisi Recep Ya- zıcıoglu, il ve ilçe parlamen- toları kurulması gerektiğini, yerinden yönetimlerin kendi ka>Tiaklanm oluşturma zorun- luluğunu, hatta kendi yörele- rine özgü verileri kendi ka- rarlanyla belirleyebileceklerini anlattı. Anlaürken de 2500 yıl önce Aydın yöresinde kurulan "küçük kentlerin, büyük parta- mentolan"ndan ömekler verdi. Dün sona eren Mülkiyeliler Haftası'nda yer alan sempozyu- mun ortaya çıkardığı en belirgin özellik, çok değişik kesimlerden katılanların bile hiçbiri "Yöne- tim yeniden yapılanmalı mı?", "Demokratik katılım »ogtantna- lı mı?" gibi sorulara "hayır" demedi. Herkes "yeniden yapı- lanma ve demokratik katılım"- dan yanaydı. Bunun nasıl sağ- lanacağı, içeriğinin ne olacağı ise önümuzdeki süreçlerin "te- laşsız ortamı"nda belirlenecek- ti. lktidarından muhalefetine, işadamından sendikacısına ka- dar herkesin 1982 Anayasası'- nın değişmesi gerektiğini savun- ması da bir başka altı çizilecek konuydu. Kimse "Bu anayasa degişmesin" demiyordu. Ana- yasanın değişmesi konusunda öylesine bir "oybiriiği" vardı ki Mülkiyeliler Birliği'nin Şube Başkanı Ergün, "Bu toplanbla- ra kefili de gelse belki o da ana- yasanın değiştirilmesini isterdi" değerlendirmesini yapmaktan kendini alamadı. T.C. BAŞBAKANLIK TOPLl KONL'T İDARESİ BAŞKANLIĞI 1000 mutlu aileye 1000 modern daire! Eryaman yolu Pamukbank'tan geçiyor! ERYAMAN %30 peşin, 100 ay vade Ankara Eryaman'da modern bir kent kuruluyor. Başbakanlık Toplu Konut ida- resi'nin konut sorununa çözüm girişimlerinin en önemlilerinden. Şehir merkezine 18 km. Büyük şehir sorunlarından uzak. Elektrik, su, sıcak su, tek bacalı merkezi ısıtma sistemi, telefon, ulaşım, okul, cami, çarşı, park, çocuk bahçesi, otopark, çift asan- sör, jeneratör, uydu anten, kısaca her türlü konforu ve sosyal tesisi düşünülmüş dai- reler. Bugüne dek 3740 ailenin ev sahibi olduğu bu beldede, her biri 100 metrekare, 3 oda 1 salon, 1000 daire, Pamukbank eliyle satışa sunuluyor Çok uygun koşul- larla: %30 peşin, 100 ay vade! İsterseniz Pamukbank Konut Destek Kredisi kulla- narak... Sorununuz konutsa Pamukbank'la konuşun. Eryaman'daki evinize bir an önce kavuşun. Kira ödergibi ödeyin. Hemen gelin bir Pamukbank şubesine, ayrıntılı bilgi alın. Ankara Eryaman Yerlejim Merkezi • Kolay ulaşım • İyi planlanmıj altyapı • Tek bacalı merkezi ısıtma sistemi • Kalitelı yapım • Elektrik, su, sıcak su • Telefon, çift asansör • Jeneratör, uydu anten • Okul, camı, çarşı, otopark • Spor tesisler 1 , postane, karakol • Parklar, çocuk bahçelerı. PAMUKBANK iyi b a n k a d ı r di. Yoğurttan bir kaşık alarak tadan DMP Genel Başkanı Da- lan, eşi Ayseli Hanım ve çevresinde^ilere, yoğurdun çok leziz ol- duğunu soyledi. Bedrettin Dalan, güzel jestinden dolayı Kandı- ra Belediye Başkanı Kenan Evin'e teşekkür etti. Bedrettin Da- lan, Kocaeli insanının gösterdiği her türlü yakınlıktan da mem- nun olduğunu ifade eOi. (Fotograf: AA) ANAP ilçe kongreleri Ağırlık genel merkezdeİç Politika Senisi — ANAP ilçe kongrele- rinden 18'i daha yapıldı. lstanbul, Adana, tçel, Afyon, Yalova, Giresun, Edirne, Ordu ve Sam- sun'un ilçelerinde yapılan kongrelerde genellik- le genel merkez yanlısı ekipler seçimleri kazandı. ANAP seçimli büyük kongresi öncesi genel başkanhk yarışı nedeniyle önem kazanan ilçe kongreleri ve delege seçimleri sürüyor. Parti içi liberal-muhafazakâr çekişmelerinin de yaşandı- ğı kongrelerden lstanbul Pendik'te başkan aday- lanndan Ahmet Akay 178 oy alarak ilçe başka- nı seçüirken diğer adaylar Sezai Gnvenek 136, Halit Dumankaya 71 oy aldı. Adana'nın S ilçe- sinde kongre yapıldı. Bahçe*de Arif Ayhan Fet- tahoglu 320, Feke^de Durmuş Çura 176, Tufan- beyli'de Ahmet Öztürk 240, Karataş'ta Fahri Arpak 191, Saimbeyli'de Mahmut Cengiz 192 oy alarak ilçe başkanlıklannı kazandılar. tçel'in Mersin merkez ilçesinde Ali Kuriş 232 oyla başkan seçildi, diğer aday Hasan Karabı- yık 169 oyda kaldı. Edirne merkezde Zeki Geliş, Giresun merkezde Şaban Bulam 252 oy alarak başkan seçüdiler. Diğer aday Şafak Hisarkaya ise 133 oy alabildi. CUHEYTABCAYUREK»azıw Neyin Oncüsü Bu İstifa? ANKARA — Kimıne göre, "lüks ambalajlı bir muhtıra". Kimine göre 12 Mart muhtıra- sının başındaki "parlamento ve hükümet süregelen tutum ve davranışlarıyla" ifadesinin çağımıza uygun yinelenmesi. Ya da 12 Eylül'ü haber veren uyan mektubunun zamanımıza uydurulmuş bir başka türtüsü. Doğru ya da yanlış, öyle veya böyle, şu gerçek kesin: 70 yıl- lık cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı siya- sal nedenlerle istifa ediyor. İstifa olayının bizzat kendisi, istifanın gerçek neden veya nedenlerini aşıyor. Genelkur- may Başkanı, devletin üst dü- zeyinde görev alanlar arasında daha önemli yeri olan bir bü- rokrat. Bu nedenle, hele geç- mişteki kimi müdahaleler göz- önüne alınınca, Torumtay'ın is- tifası birden önem kazanıyor. Torumtay'ı görevden ayrıl- maya sürükleyecek davranış ve eylemlerin asıl kaynağı ol- duğu öne sürülen Köşk ise, "istifadan duyduğu büyük üzüntüden" söz ediyor. Geliş- melerle ilgili bılgisi ha var ha yok Başbakan, çeşıtli yorum- larla varsayımları önleyecek ciddi, tutarlı, doyurucu açıkla- malar yapacağı yerde Torum- tay'ın mükemmel asker kimli- ğıni öven bir mesajla yetiniyor. Torumtay'ın Başbakanı, ar- kasından da TÖ'yü ziyaretine tanık olan -adı gerekmez- bır- kaç yetkili ise, "istifanın devlet yönetimi, hele Körfez politika- larıyla uzak yakın ilgisi olmadığını" aktarıyor. Peki ama, Genelkurmay Başkanı'nı koltuğundan koparan ana ne- denı söyteyebtlır misıniz? Açık- layamıyorlar. Fakat "akla ge- lecek cıddi nedenlerın istıfay- la ilgili olmadığını" yemınle yi- neliyodar. Başka bir örnek: SHP lideri İnönü, Akbuiut'tan istifa gerek- çesini öğrenemiyor. Başba- kan'dan çıkarabıldiği istifayı gerektırecek bir şey olmadığı. Tuhaf, komik bir olay yaşa- nıyor dün başkentte: Neden veya nedenler yok, ama kos- koca Genelkurmay Başkanı- nın istifası var! Torumtay'ın istifasını Genel- kurmay'da Harekât Dairesi Başkanı Korgeneral Doğan Bayazıt'ın açıklamalarını din- lerken öğrendik. Bayazıt da olayı bizden öğrendi. Kurmay albaylar birbirine baktı, korge- neralin kılı kıpırdamadı, tepki sergilemedi. Yorumlardan da kaçındı. Ne var ki sonunda "komutanlar en iyi kararı en iyi zamanda verirler" dedi. Çok ya da tek anlama gelebılecek kalıpta bir vurgulamaydı. ikti- dann istifayı hiçbir nedene bağlamamasına karşı, bizzat Torumtay dilekçesinde bir de- ğil, birkaç neden öne sürüyor "İnandığım prensiplerle" di- ye başlıyor. istifaya zoriayan birkaç nedenden birini de ya- yınladığı mesajda "TSK'nın şaşmaz hedefi olan Atatürk'ün gösterdiği yolda ve doğrultuda görevini sürdürmesini" salık veriyor. Nedir o yol ve doğrul- tular? Cumhuriyetin muhafa- zasından laikliğin korunmasına uzanan çizgide bir dizi ilke.. İstifanın ikinci nedeni dilek- çede "devlet anlayışımla" hiz- mete devamın bağdaşmadığı- nı bildırıyor. Torumtay'ın uzun süredir içıne kapadığı "yöne- tımdeki alaturkalığı", artık açık- tan soylemeye başladığını or- generale çok yakın olanlar dün bize anlatıyor. Torumtay'ın ar- tık Köşk'e ve bu iktidara, özel- likle aylardır sergılenen "dedi- ğim dedik, çaldığım düdük" anlayışındaki politika yürütme- lerine dayanamayıp istifa etti- ğini şu bilgi kesin biçimde ka- nıtlıyor: Genelkurmay Başkanlığı'- ndaki görev süresi 9 ay sonra, ağustos 1991'de sona eriyor- du. Girdiği bir yapı kooperatifi inşaatı henüz bitirememişti. Torumtay, şimdi bir kira evi aramak zorundaydı. Başını so- kacağı bir dairesi bile yoktu. Demek ki 8-9 ayı idare edeme- yecek kadar zordaydı, bıçak kemiğe dayanmıştı. Dikkatı çeken başka nokta- lar da var. Örneğin Kaya Er- dem de "devlet yönetimiyle anlaşmazlığa düştüğünden" istifa etmişti. Ali Bozer ile Sa- fa Giray önemli iki bakanlıktan ayrılırken günün mantığına uy- gun gerekçeler söylememişler- di. Şimdi Torumtay'ın Körfez politikasıyla ters düştüğü için istifa etmediğini iktidar gönül rahatlığıyla söylüyor, kamuo- yuna sindirmeye çalışıyor. Son günlerde istifalar, Kör- fez adı verilmeden Körfez po- litikası nedeniyle gerçekleşi- yor. ister incirlik Üssü'nün kul- lanılmasındaki görüş ayrılığı, ister başka gerekçelerle... Tek adama karşı istıfalı baş- kaldırılar bu kez askeri kanat- tan geliyor. Belkı de TÖ'nün işine geliyor bu türden istifalar. Bakanlıklara söyieyeceklerine uygun adamlar getirdiği gibi, Genelkurmay'a da isteklerine karşı çıkmayacak birini bulma fırsatını yakaladığı için beiki de dün gece rahatlamış, huzur bulmuş bir ortamda yatağa gi- riyor... Kuşkusuz önümuzdeki gün- lerde de sorulacak şu soru ak- la geliyor: Bu istifa neyin öncüsü aca- ba?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle