Katalog

>P KASIM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5 HJNYA SATRANÇ ŞAMP1Y0NASI L5. oyun berabere Siyah (KASPAROV) Gruenfeld Savunması) Be>az: KARPOV Siyah: KASPAROV \AA Af6 2*4 g6 3.Ac3 d5 4*xd5 Axd5 5*4 Axc3 6.bxc3 Fg7 7.Fe3 c5 8.\d2 0-0 9.Af3 Va5 10-Kcl e6 11.FH6 Ac6 12.h4 cxd4 13.Fxg7 Şxg7 14xxd4 Vxd2 + 15.Şxd2 Kd8 16.Şe3 Fd7 17.Kbl Kab8 18.Fd3 Ae7 19.h5 f6 2O.hxg6 hxg6 21.Kh2 b6 22.g4 e5 23.dxe5 Fxg4 24*xf6+ Şxf6 25.Ad4 Kb7 26.f3 Kbd7 27.KM Fe6 28.Kc2 a5 29.Ka4 g5 3O.Fb5 Kd6 31.F«2 Fd7 32.Kac4 Ke8 33.Kb2 Ad5 + Benberlikte anlaştılar. a b c d e f g h . Beyaz (KARPOV) SON DURUM (33... Ad5 + ) Kiiltıir Servisi — Fransa- nın Lyon kentinde devam eden Dünya Satranç Şampi- yonası'nda 15. oyun da bera- berlikle sonuçlandı. Baştan son altı hamleye ka- dar Karpov'un üstunlüğüyle geçen oyunda, Kasparov bu- tunüyle pasif durumda oyna- mak zonında kaldı. Kasparov oyunun sonhamlelerinde du- rumu dengeledi. Dun gece TS ile 23.00'te so- nuçlanan oyun sonrasında yo- rumunu aldığımız uluslararası usta Suat Atahk, Karpov'un ciddi bir plan hatası yaptığı- nı, kazanabileceği oyunda be- raberhkle yetinmek durumun- da kaldığını söyledi. 15. oyun sonunda durum 7,5-7,5 berabere. 29. SATRANÇ OÜMPİYATI En başarılı oyuncumuz Soylu KAHRAMAN OLGAÇ NOV1 SAD — 10. Siyah (PRASAD) turda Danimarka ile - karşılaşan Türk milli ta- kımı, iki oyunu berabeı- likle bitirdi, iki oyun er- telendı. Turhan Yılmaz ve Suat Soylu rakıpleny- ' le berabere kalırken Can Arduman ve Feridun Öney'in oyunlan bugü- ne kaldı. Bayanlarda ise Ekvator'la 0.5-0.5 bera- bere kaldtk. 10. tur so- nunda erkeklerde 108 ül- ke içinde 51., bayanlar- da 66 ulke arasında 38. sıradayız. Genel sırala- maüa SSCB 28 puanla başta. Bir bitmemiş oyun ve 26.5 puanla İn- giltere ikinci durumda. ABD, Çekoslovakya ve Yugoslavya 24.5 puanla 3. sırayı paylaşıyorlar. 10. tur sonunda en başanlı oyuncumuz; Suat Soylu. Soy- lu, şimdiye kadar oynadığı 8 oyunda 6 puan aldı ve hiç ye- nilmedi. Soylu'nun norm kazanma olasılıği var. Beyaz: Cramling (Isveç) - Siyah: Prasad (Hindistan), Vezir- Hint Savunması. I.d4 Af6.2x4 e6 3.Af3 b6 4.a3 Fb7 5.Ac3 d5 6.cxd5 Axd5 7.Vc2 Axc3 8.Vxc3 a5 9.Vc2 Fe7 10.Ff4 Fd6 ll.Fg3 0-6 12je3 h6 B.Fdî Aa6 14.Kdl Ve7 15.Fh7 Şh8 16.Fe4 Fxe4 17.Vxe4 c5 18.Fxd6 Vxd6 19.Ae5 Kad8 20.Vb7 cxd4 21.exd4 Vd5 22.Vxa6 Vxg2 23.Kfl Ve4 24.Ve2 Kxd4 25.Kxd4 Vxd4 26.Kgl Kc8 27.Ad3 Kd8 28.Kg3 Kd5 29.Ve3 Vc4 3O.Vf4 Vxf4 31.Axf4 Kb5 32.Ad3 Şg8 33.Ke3 Kd5 34.Şe2 Şf8 35.Ke5 Şel 36.Kxd5 exd5 37.Şe3 Şd6 38.Şd4 g5 39.Ae5 Şe6 4O.Ag4 (1-0) Siyah terk eder. a b c d e f g Beyaz (CRAMLİNG) Son durum (39... Şe6 40. Ag4) SERGI Boyar'ın doğa görünümleri • Kültur Servisi — 1981 yılında ölen ressam Pertev Boyar'ın yapıtlarının sunulduğu sergi Vakıfbank'ın Taksim'deki sanat galerisinde surüyor. Asker kokenli sanatçının yağlıboya manzara resimleri.5 aralık tarihine dek galeride görülebilecek. 1898 Kadıköy doğumlu olan Boyar, Kuleli Lısesi ve Harp okullarına devam etıikten sonra alba> rutbesindeyken kendi isteğiyle 1952 yılında emekliye ayrıldı. Ardından Guzel Sanatlar Akademisi Çallı İbrahim Atölyesi'ne uç yıl devam ederek resim oğretmenlıği belgesı alan sanatçı, jandarma ve harp okullarında uzun yıllar resim oğretmenliği yaptı. SİNEMA ~~ HollywoocTa Japon baskını • NEW YORK (Reuter) — Japonya'nın ünlu elektronik devi Matsushita şirketı, Hollyvvood'un eğlence devi MCA'yı 6.13 milyar dolara satın aldı. Dünyanın en buyuk on ikinci şırketı Matsushita'nm satın aldığı MCA, "Jaws" ve "Geleceğe Donuş" gibi filmlerin yapımcısı. Matsushita'nm Japonya'daki en büyuk rakibi Sony de geçen yıl 3.4 milyar dolara Columbia Pictures'ı almıştı. 1924'te kurulmuş o'.an MCA, bugün ABD'nin dördüncü buyuk eğlence endustn şirketi. MCA'nın sahip olduğu kuruluşlar arasında Universal Pictures da var. Yoğun talep üzerine, yine Mitos ile, yine özel uçak ile... Leningrad MoskovaYENİ YIL ÖZEL GEZİSİ 28 Aralık • 04 Ocak ULAŞIM, REHBERÜKHİZMETLERİ, TAMPANSİYON KONAKLAMA, YILBAŞISHOVV'Uve GEZİLERDAHİL795$ »k.YAO*1UMIM (1IJJ7MZ4 |1)573«73 V MIDASTURtZM (4) 127 59 43 127 69 44 Ankam Percy Adlon'un 'Bagdad Cafe'siyarın Beyoğlu Sineması'nda gösterime giriyor Sıradanların sıradışı öyküsü 1989 Uluslararası îstanbul Film Festivali'nde de gösterilen "Bağdat Cafe", Rio Film Şenliği'nde en iyi film seçilmişü. Yönetmen Percy Adlon, "Bu filmi bir sıcaklığın filmi olarak düşündüm. Sıcaklığın ahmşı ve ileülişi" diyor. Külttir Servisi — Las Vegas- tan belirsizliğe uzanan bir çöl yolu... Tam dönemecin orada bir küçük cafe... Bir otoyol tesisi. Köhne bir benzin istasyonu. Bir dövmeci dükkânı. Motel ve kamyon şoförleri ile yöre halkı- nın ara sıra "takıldıg»" Bagdad Cafe burası... 1989 Îstanbul Uluslararası Film Festivali'nde gösterilen ve o gunden bu yana hem görenle- rin hem görmeyenlerin "Bagdad Cafe ne zaman gdecek" mera- kıyla bekledikleri film, yann Be- yoğlu Sineması'nda gösterime giriyor. Kimı eleştirmenlerin "şi- irsel anlatımu komik bir masal" olarak nitelendirdiği film, 1987'de Rio Film Şenliği'nde en iyi film seçilmiş; ertesi yıl da Al- manya Erast Lubitsch Film ödulü "Gümiiş Kurdda"yı al- mıştı. Bu "komik masaT'ın yönet- meni, Alman sinemasımn tanın- mış adlannda,) Percy Adlon. Sa- nat, drama ve Almanca eğitimi gören Adlon, Bayyera Yayın Ku- ruluşu'nun edebi bir radyo dizi- sinde sunucu ve editör olarak çalıştıktan sonra 1970'te bir bel- gesel olan ilk filmini yapmıştı. BRENDA'NDS^YERİ - 'Bagdad Cafenin sahibesi Brenda'yı CCH Poundar canlandınyor. Po- nnder, daha önce "AH That Jazz", "Prizzi's Hononr" filmlerinde oynamıştı. Yönetmen, 1978'de Eleonore Adlon ile birlikte Pelemele Film Yapımcılık Şirketi'ni kurduktan sonra 1981'de "Celestc" ve son- raki yülar "Son Beş Gun", "Sa- lıncak", "Şeker Bebek" ve "Herschell ve Yıldızlann Mitriği" adlı filmleri çekmişti. Sçnaryosunu Percy ve Eleo- nore Adlon ile Ctaristopher Do- herty'nin yazdığı "Bagdad CaK"nin öykusü de Percy Ad- lon'a ait. Film, New Mexico Çölü'nde, Vegas'tan belirsiz bir yöne doğru uzanan ıssız bir yol üzerindeki kayahklarda Bavye- ralı iş kadını Jasmin'in evliliği- nin son bulmasıyla başUyor. Ko- casıyla yaptığı sert tartışmadan sonra yollara düşüyor Jasmin. Ama Amerikalılara özgü "yol filmi"nin aksine, bu filmde önemli olan yollar değil. Bir du- rak. Bu durak da filme adını ve- ren kahve, "Bagdad Cafe." Yani "Brenda'mn Yeri..." "Kasaba merkezi nerede söy- ler misiniz?" "Işte burası bayan!" Jasmin ile Cafe'nin zenci, "kendine özgü" sahibesinin ilk karşılaşmaları böyle oluyor. Ve sonra filmi "sıcacık" yapan o güçlü iletişim ve dostluk başlı- yor... Adlon, filmini, "sıradan in- sanlann sıradışı öykusü" olarak tarumlıyor ve şöyle diyor: "Bu filmi bep bir sıcaklığın filmi ola- rak düşundum, sıcaklığın alını- şı ve iletilişi... Her ne kadar film iki kadın arasında gelisen dost- luk uzerinde >ogunlaşmıyorsa da iki kişi arasındaki Uişkiyi ele almak, küçük filmter yapmanın en iyi yolu. Hikâyeye daha çok insan katmak bana zor geliyor... Oyuncularda ise aslına uvgun- luk anyonım. Maske olmama- lı. Birçok oyuncu, oyuncnluk tekniğinin maskeleri arkasma saklanıyor..." Percy Adlon, çauşmalannı ar- uk Amerika'da sürdürüyor. ABD ile Alman sinemasımn "ilişkiieri" bugüne dek genelde "trajedi" ile sonuçlanmışsa da bu film, aldığı eleştiriler de göz onünde buundurulduğunda di- ğer fılmlerden hemen sıynhyor. Başro1lerde kısa bir süre önce "GüUeıin Savası*' fılminde, Mk- bael Douglas ile Kathleen Tur- ner ile birlikte "Gnl Ailesi"nin hizmetçisi rolünde izlediğimiz Marianne Sagebrectat'i tanımla- yabilecek tek bir sözcük var: "Yetenek." Daha önce "AllThat Jazz", "Prizzi's Honour" ve "Common Ground" filmlerin- de rol alan CCH Pounder da Sagebrecht'ten farklı değil. Jasmin ve Brenda'yı canlan- dıran bu iki oyuncunun yarattık- ları tiplemeler, tek başlanna bi- rer "uç nokU"; bİT arada ise ta- şıdıklan tüm zıtlıklara rağmen "uyunTu bulabüen iki "komik." "Bagdad Catt" bir anlamda bi- raz da "kadın filmi." Erkekler bu filmde azınlık olarak kalıyor- lar, bu iki kadının yanında son derece silik... Filmin Bob Teteon tarafından hazırlanan vç Javetta Steele'in seslendirdiği "Calling You-Seni Çağınyorum" adlı özgun müzi- ği, kulaklardan kolay kolay si- linmeyecek melodisiyle filmin seyrini zevkli kılan öğelerden biri. Tiyatro Devran, 'Faustofeles'iKaraca Tiyatrosu'ndasahnelemeye başladı 4 Once insarf diyen bir tiyatro Geçen sezon sahne yaşamına "Daktilolar"la başlayan Tiyatro Devran, Kerem Kurdoğlu'nun yazıp yönettiği "Faustofeles"i Karaca Tiyatrosu'nda sergilemeye başladı. ORHAN ALKAYA Tiyatro Devran, geçen sezon kurulan, yeni ve ışıltüı bir top- luluk. Murray Scfaigal'm iki ki- şilik oyunu Daktilolar'Ia, sınır- lı da olsa tsıanbul seyircisiyle la- nıştılar. Neden bir off- Broadvvay oyunuyla "hayata atüdıklannı" soranlara, muhte- melen "Bulduğumuz iki kişüik oyunlann en iyisiydi ya da bize en uygun olaoıydı" diye cevap vereceklerdir. Bu sezon için ha- zırladıkları oyun ise, onlan amaçlanna daha fazla yaklaştı- racak gibi görünüyor. Faustofe- ks, bir grup elemanınm, Kerem Kurdoğlu'nun yazdığı ve yönet- tiği bir oyun. Geçen sezon, Daktilolar için yazdığım eleşti- rinin sonunda, "Oyunda, tiyat- roya çok yakışan bir heyecan yar" demiştim. Sorulan cevap- layan Kerem Kurdoğlu, Şerif Erol ve Naz Erayda'da, o heye- canın dozunu daha da yüksek bulduğumu belirtmeliyim. — Türkiye'de ağırükla son on yılda, ekip tiyatrolannm sa- yısı belirgin biçimde azaldı. Da- ha çok repertuvara donük kad- ro belirieyen tiyatrolann bu du- rumu, başta ekonomik nedenler olmak üzere, çeşitli nedenlerle açıklanabilir. Ama bu duru- mun, tiyatronun bir ekip ve üs- lup alanı olduğu gerçeğiyle ör- tüşmedigi de kesin... Yolun ba- şmdaki bir topluluksunuz. Ekip olma konusundaki düşünce ve imkanlannız nel«r? — Repertuvara dönük kadro belirkyen bir tiyatro olmamızın nedeni, belli bir teatral amaçla bir araya gelmiş ohnamız ve bundan uzak kaldığımızda çok mutsuz olmamız olarak özetle- nebilir. Bu teatral amaçla; za- man ve koşullara, izkyicinin se- viyesine, gişe kaygılarına bağh olmayan özgür bir seçımi kas- tediyoruz. Tiyatronun kimliği- ni belirleyenin, bir ekip ve üs- lup alanı olduğu gerçeği, günü- müzde, insanlanmızın yaratım süreçlerindeki yüguılığı ve azim- sizliğiyle artık tamamen bir risk haline dönüşmüş durumda. Kendi dilinizi oluşturmak adı- na, asgaride de olsa bir "ekip" hareketiyle yola çıkmak zorun- dasınız... Ekip nosyonu bizim için çok önemli olmasma rağmen, baş- langıç aşamasındaki bir tiyatro olarak şimdilik repertuvara dö- nük bir "birlikte çalışma" po- litikasım sürdürmek zorunda- yız. Bu, birlikte çahştığımız ve çalışacağuTuz insanlann içinden, zamanla bir "ekip" genişleme- sine doğru gidilebüeceğini umu- yoruz. — Nasıl bir tiyatro yapmak istiyorsunuz? Eğilimlcrinizi me- rak ediyorum... Bir de çalışma yöntemlerinizi; özellikle ekip ovunculuğu konusundaki yak- laşunkınnızı.. — Her ne kadar romantik gi- SALON SORUNU CAN ALICI — Tiyatro Devran >oneticile- rine göre salon sorunu can alıcı nitelikte. Tivatroda bazı şeyleri denemek istiyorsanız, dönuşturulebilir bir mekân gerekiyor. bi görünse de "önce insan" di- yen bir tiyatro, ortaya koyduğu ürtinlerin, öncelikle içindekile- ri değiştirmesine izin veTen bir tiyatro, kendi dönüşümünün iç- tenliğinde, izleyicisini de buna cağıran bir tiyatro... Amaçla- nan tiyatronun etiği böylece or- taya çıktığında, bunun estetik dışavurumu da çağın getirip da- yattığı arayışlann dışında şekil- lenerneyecektir. Kutu sahne me- safeliliğinden bir an önce kur- tulmak gerekiyor örneğin. Sah- nede yaşananların, bunlan sa- ran çevre ve atmosferin seyirci- nin burnunun dibine, gözünün ucuna taşuıması gerekiyor. "Se- yirci kalmak", bilet parası ka- dar ucuz bir bedel çünkü... Çalışma yöntemlerimizi, pro- jenin gerektirdikleri belirliyor. Tiyatronun temel araçlannı, dramaturjik yaklaşımlarımızı heT fırsatta yeniden sorgulamak' zt>runda hissediyoruz kendimi- zi. Ekip oyunculuğu, her şey bir kenara, uzun süre birlikte yaşa- mayı gerektiren bir anlayış biz- ce. Bunun öncelikle fızik temel- lerinin kurulması gerekiyor. Bi- zim tıyatromuz, sadece oyuncu- luğu ön plana çvkaran bir tiyat- ro olma iddiasında değil. Gös- terinin plastiğini oluşturan diğer temel öğelerin, yani dekorun, ışığm ve bunlarla organik bir butun oluşturan oyuncunun bir- likteliğini amaçhyoruz. — Giinümüz tiyatrosu büyuk ölçüde yazar-yönetmen, giderek dramaturg ve tüm ekip ilişkisi- nin sürekliligi uzerinde gelişi- yor. Türkiye'de durum malum ama siz bu y\\, ekip içinden bi- rinin, Kerem'in yazdığı oyunla perde açacaksmız. Çağdas tren- de yaklaşmayı mı hedefliyorsu- nuz yoksa ne?.. Oyun yazma çalışmalannu sürüyor mu, sü- recek mi? — Birbirlerinin üretün alan- lanna boyutlar getirmeleri ve ufuklar açmalan anlamında yazar-yönetmen ilişkisini elbet- te hedefliyoruz. Grup içinden insanlann yazdığı oyunlan oy- namak, bu anlamda bir işbirli- ğini denemek açısmdan çok el- verişli. Haliyle, oyun yazma ça- uşmalannı sürdürmek istiyoruz. llgimizi çeken başka bir tür de grup elemanlannca doğaçlama ve anında yazun yoluyla kota- nlan oyunlar... Video filmde büyük anlaşma • Warner Home Video, film yelpazesine MGM (Metro Goldwyn Mayer), UA (United Artists) ve Pathe/Cannon filmlerini de ekliyor. 23 Ekim 1990 tarihinde Burbank California'da Warner Bros. ve Pathe yöneticileri arasında imzalanan 12 yılhk anlaşma ile MGM, UA ve Pathe Cannon filmlerinin video dağıtımı genisleyerek ve süresi uzatılarak Warner Home Video tarafından yapüacak. Türkiye'de de 1987'den bu yana video film piyasasında bulunan Warner Home Video böylece Türk seyircilerine daha çeşitli filmler sunabilecek. 'Alamanya AIamanya ? • FRANKFURT (AA) — Almanya'nın Frankfurt kentinde film müzesi (Filmmuseum) ve "Üçüncü Dünya Evi" (Dritte Welt Haus) tarafından ortaklaşa düzenlenen film haftasında, "Alamanya Alamanya" adlı kısa metrajlı film büyük ilgi topladı. Yönetmenliğini Hans Guttner'in yaptığı 1979 yapımı 22 dak'.kahk belgesel film, Almanya'da yıllardır yaşayan Turk ve ltalyan işçilerin özlemlerini ve umutlarını anlatan mektuplanndan derlenerek beyazperdeye aktanldı. Filmde, vatanlarından binlerce kilometre uzakta yaşayan ve bu y'abancı çevrede her gün önyargılar ve dışlayıcı davranışlara maruz kalan Türk işçilerindeki "yalnızlık duygusu" dile getiriliyor. BUGÜN • Dia gösterisi Mulkiye Haftası kapsamında Ersin Alok'un "Anadolu Tannlan ve Tabular" başlıkh saydam gösterisi Mulkiyeuler Lokali'nde saat 19.00'da izlenebilir. • Sohbet Turk Edebıyatı Vakfı'nda gençlik sohbetleri kapsamında saat 17.30'da duzenlenecek şiir konulu söyleşiye konuşmaa olarak Hilmi Yavuz ile genç şairler Özcan Ünlu ve Murat Başaran katıbyor. • Soyleşi Ataturk Kitaphğı'nda saat 16.00!da ^g Faruk Şuyun ve Duygu Asena soyleyecek. BİLSAK 1 TA BUGÜN 29 Kasım Perşembe: 19.00 Argo Sözlüğü: Hulki AKTUNÇ, Oruç ARUOBA 19.00 Akıl-Bcden-Ruh Üzerine Metafızik Sohbeüer NilGÜN Görsel Sanat Atölyeleri Mehrnet GÜLERYÜZ yönetiminde (Per.-Cum.) Yoga Zerrin AKGÜN (P.tesi-Per. 18.30-19.30) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar (5Kat) 12.00-18.00 HeavyMetal 18.00-24.00 Rock Murat Net-Murat Pazar BÎLSAK, Sıraselviler Cad., Soğancı Sok.7 CtHANGlR 143 28 79-99 Müzayedeye seçilen yapıtlar Alay Köşkü'nde Satışöncesisergi MİTOS TURIZMTICARETA.Ş İHalaskargazıCad 48/1 Harbıye/lstanbul (1)132 4842-43-11) 132 36 95 A-1778 "ÇağdaşTürkResmi" müzayedesi 9 aralıkta yapılacak. Sotheby's müzayede kuruluşunun KÜSAV ve bakanhklarla birlikte düzenlediği müzayedede 43 resim satışasunulacak. Yapıtların fiyatı 25 bin dolar ile 1500 dolar arasında değişiyor. Kültür Servisi — Sotheby's müzayede kuruluşunun "Çag- daş Türk Resmi" müzayedesin- de satısa sunulacak yapıtlar, ya- nndan itibaren 7 aralık tarihine kadar Topkapı Sarayı Müzesi- ne bağlı Alayköşk'te seTgüene- cek. Kültür ve Sanat Varlıkları- nı Koruma ve Tanıtma Vakfı (KÜSAV), Dışişleri Bakanlığı ve Kültur Bakanlığı'nın katkılany- la düzenlenen müzayede ise 9 aralık gunü Yıldız Sarayı Silah- hane Binası'nda yapılacak. Mü- zayededen elde edilen gelirle ta- rirîi Alay Köşku restore edilecek. Daha önce Ankara'da sergile- nen müzayede resimleri, başkan- lığını Sotheby's Islam Sanatları Genel Müdüru Prof. John Cars- well'in yaptığı bir kurul tarafın- dan seçildi. 140 dolayında yapı- tı inceleyip 43'ünu müzayedeye alan kurulda ressam Jale Erzen, sanat tarihçisi Vasıf Kortun, ressam- yazar Deanna Petherb- ridge, sanat tarihçisi Prof. Gün- sel Renda yer alıyor. Müzayede- de yapıtlan satışa sunulacak sa- natçılar ise şunlan: Erol Akya- vaş, Elvan Alpay, Özdemir Al- tan, Selim Altan, Mustafa Al- tıntaş, Serdar Arat, Tomur Ata- gök, Elif Ayiter, Bedri Baykam, 'Selim Birsel, Bubi, Zahit Büyü- kişleyen, Burhan Doğançay, Tayfun Erdoğmuş, Yankı Erim- tan, tnci Eviner, Adem Genç, Zafer Gençaydın, Mehmet Gü- leryüz, Selma Gurbüz, Mehmet tleri, Ergin tnan, Timur Kerim İncedavı, Şirin Iskit, Cengiz Ka- baoglu, Komet, Murat Morova, Hakan Onur, Kemal Önsoy, Ody Şaban, Mithal Şen, Gun- gör Taner, Ömer Uluç, Utku Varhk ve Şenol Yorozlu. Müzayedede yer alan resimle- rin fiyatları 25 bin dolar (yak- laşık 71 milyon lira) ile 1500 do- lar (yaklaşık 4.5 milyon lira) ara- sında değişiyor. Yapıtlann fiyat- larını sanatçılann kendileri be- lirledi. Ancak sanatçıya yapıtın satış fiyatınm yüzde 30'u verile- cek. Geri kalan yüzde 70'lik ge- lirle Alay Köşkü'nün onarımı yapılacak. Kültur ve Sanat Var- lıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı Başkanı Çiğdem Simavi- den alınan bilgiye göre Gülha- ne Parkı'nın girişindeki Alay Köşkü'nde sergiler, seminerler, sanat kurslan duzenlenecek. Ay- rıca koşkün alt katı yapıtların onarımı ve bakımı için atolye olarak kullanılacak. 1 * 1 * T u R ı z M Güvön... Macaristan, "BudaTunaPeşte". Franz List'in ulkesi, uçakla, YP, YILBAŞI BALOSU dahil 425$ +500.00 TL. Çekoslovakya,"Kristaller ülkesi". UAHd.H.lcl.mi Uçakla, YP- YILBAŞI BALOSU (Lütfen Acentemizi arayınız.) Yunanistan,"Uzo, BuzukiveSirtaki".. »«3 oteller, oda-kahvaltı, YILBAŞI BALOSU dahil 270$ +500.000 TL. Mısır, "Ramses'inDiyarı'ndaNilSefası". Uçakla, Nil Gezisi, Menfis, YP, 1. smıf oteller GEMİDE YILBAŞI BALOSU dahil 550$ + 890.000 T L Tunus, "Yılbaşındayazgüneşi". mH;I.H.kl.ll:Ll Uçakla, YP, geziler, YILBAŞİ BALOSU dahil 835$ EMLAK BANKASI TATİL KREDİSİYLE... AYRINTILIBİLGİ İÇİN LUTFEN ACENTEMİZİ ARAYINIZ! •MtTOSTORlZM (111324142 43 »k.VMMTU«at 11)3370024 »SUN-YAT 111572*371 » MİDAS TURİZM (4) 127 5» 43 A , 7 7 f l 1275944 «-1//8 MİTOS TURİZMTİCARETA.Ş. Halaskargazı Cad 48/1 Harbıye/istanbul (1)132 48 42-43-11)132 36 95