23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Gorbi, Oslo'ya gitmiyor • MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, "yaşamsal dönüm noktasında olduğu bir sırada ülkesini terk edemeyeceği" gerekçesiyle 10 aralıkta Norveç"in başkenti Osltfda yapılması planlanan Nobel Banş Odülu töreninin ertelenmesıni istedi. SSCB Başkanlık Sozcüluğü'nce TASS'a yapılan açıklamada, Nobel Barış Ödulu Komitesi'nin Gorbaçov'un karannı anlayışla karşılayacağı ve ödul töreninin ertelenmesini kabul edeceğinin umulduğu kaydedildi. Avusturya'nın 4T üyeligi • BRÜKSEL (AA) — \vusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock, ulkesinin AT üyeliğine kabulü konusunda iyimser olduklannı söyledi. AT nezdinde temaslarda bulunmak üzere Brüksei'de bulunan Mock, Avrupa Komisyonu'nun ülkesi konusundaki tutumunu oldukça olumlu görduğünu söyledi. Mandela kararlı • PRETORIA (AA) — Güney Afrika Devlet Başkanı Frederick de KJerk ile Afrika Ulusal Kongresi liderlerinden Nelson Mandela, önceki gün bir araya gelerek ulkedeki banş sürecini görü$TÜler. Mandela, toplantıdan sonra vaptığı açıklamada gönişmenin üretken olduğunu belirterek ırk ayrımcılığını sona erdirmeye yönelik bir adım olarak geçici bir hükümet kurulmasını talep etti. Mafya terörü: 8 ölti • GELA (AA) — İtalya'da silahlı kişilerin bir oyun salonuna ve bir kasap dükkânı yakınında çevreye ateş açmaları sonucu 8 kîşi öldü, 7 kişi de yaralandı. Italya Devlet Televizyonu, saldınlann bir mafya grubu tarafından rakip grubu elimine etmek amacıyla düzenlenmiş olabileceğini bildirdi. îngiltere'de John Major, yeni bakanlar kurulunu atadı Eskiye yenibir kılıfJohn Major, hızlı yükselmesini Margaret Thatcher'aborçlu. Başbakanlığı, büyük bir olasılıkla Thatcher'ın politikaJarının rötuşlarla devamı anlamına gelecek. Michael Heseltine de Çevre Başkanhğı'na atandı. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Iktidardaki Muhafaza- kâr Parti'nin yeni lideri John Major, Kraliçe Elizabeth tarafından hükumeti kurmakla resmen görevlendirildi. 11 yıl süreyle başbakanhk yapan Margaret Tfaatcher, dün sabah makam otomobi- line son kez binerek saraya gitti ve ge- çen hafta sunduğu istifasının "yiinırtii- ğe konmasını" istedi. Thatcher, saraydan kendi özel otomobili ile aynldı. Kraliçe, daha sonra da John Major'ı kabul etti. Başbakan Major, Downing SokağYn- da Maliye Bakanı'yken oturduğu 11 nu- marah binadan, hcmen yanıbaşındaki 10 numaralı Başbakanhk Konutu'na geçti. Saraydan dönüşünde kapı önunde eşi Norma ile birlikte basına bir demeç ve- ren Major, "Kendi ile banşık bir ülke, kendine güvenen bir ülke ve bütun yurt- taşlan için daha iyi bir yaşam hazırla- ma\-a çalışan bir ülke yaratacağız. Top- lum, yurttaşlanna fırsatlar yaratan, açık bir toplum olacaktır" dedi. Yeni Bakanlar Kurulu da hemen atan- dı. Liderlik yanşına ilk başlayan Miha- el Heseltine, yaklaşık 5 yıl aradan sonra yeniden bakan oldu. Heseltine, liderlik kampanyasına "Kelle vergisini diızdtme" vaadiyle başlamıştı. Şimdi bu vaadini ye- rine getirebileceği Çevre (Bayındırlık) Bakanlığı'na atandı. Dışişlen Bakanı Douglas Hurd görevinde kaldı. Maliye Bakanlığı'na ise Hazine Musteşarı Nor- man Lamont getırildi. Yeni Bakanlar Kurulu, 47 yaşındaki Major'ın kusağını yansıtıyor. Major da bu yuzyılda İngiltere'de atanmış en genç başbakan. Ayncalıklı ve seçkin okullar- da okumadığı gibi, ortaokuldan terk ve universite eğitimi de görmemiş, Thatc- her dönemine özgu "sadece kişilik ile yukselme" yeteneğine sahip bir kişi ola- rak biliniyor. Hükumette sadece üç yıl- dır çeşitli düzeylerde bakanhk yapan Major, hızlı yükselmesini Başbakan Thatcher'a borçlu. Parti liderliği içın or- taya çıkan eski Savunma Bakanı Michael Heseltine, ne kadar partiyi "yepyeoi bir çizgiye" oturmak ıstiyorsa, Major da o kadar "eskiye yeni kılıf" öneriyordu. Thatcher'ı Heseltine karşısında kaybe- den parti çoğunluğu içın Major, Thatc- hercı anlayışı belki biraz perdahlayarak ve cilalayarak surdurmekten yana olan, ama bu göruşu terk etmeye niyetli görun- meyen kesim için Thatcher'a "benzeyen" bir seçenek oldu. 1991 ya da en geç 1992'de dördüncu kez iktidara gelmek is- teyen Muhafazakâr Parti için Major, yepyeni bir siyaset önermeyen, dönemi- ni tamamlamış görunen Thatcher'ın ye- rini alabilecek "oğlu" olarak göruldu. Nitekim Thatcher dahi, "otomobili ar- ka koltukUn yönetmeye devam edecegi- ni" açıkça söyledi. Major'ın başbakan- hğı, buyuk bir olasılıkla Thatcher döne- mine özgu siyasetlerin "rötuşlarla" de- vamı anlamına eelecek. Yapılacak en belü başlı "rotuş" ise kel- le vergisinde. Thatcher'ı halk gözunde en düşüren konu, kelle vergisi olmuştu. Baş- ta Heseltine olmak üzere, liderliğe oyna- yan diğer adaylar da kelle vergisinin göz- den geçirilerek düzeltilmesi gerektiğini savundular. Tamamen iç siyaseti ve seç- menlerin akhnı çelmeyi amaçlayan böy- le bir değişikliğin zaten Thatcher hüku- meti tarafından da duşünüldüğü ve ge- lecek nisan ayından itibaren yürürlüğe konmasının planlandığı söyleniyordu. Thatcher döneminin en buyuk hatalann- dan biri olan bu verginin düzeltilmesi Major hükumetine nasip olacak. Ancak bu gerçekleştirilse bile seçmene yarar sağlayana kadar, mayısta yerel seçimler yapılacak ve genel seçime de en fazla bir yıl kalmış olacak. Başbakan Thatcher'ın istifası ile so- nuçlanan liderlik bunalımı, Avrupa Top- luluğu ile iliskiler nedeniyle çıkmışü. AT ile daha bütünleşerek Ingıltere'nin, AT- nin kenannda ikinci sınıf bir ülke ola- rak kalmasını istemeyen uluslararası ser- maye ve "City"i dehşete duşürme paha- sına dar kalıpçı bir aşın milliyetçilik gu- duyordu. Thatcher'ın "rahle-i tedrisi"n- den gelen Major'ın, "hocası"ndan ne öl- çüde farklı bir siyaset izlemeye "cesaref edeceği" henüz kestirilemiyor. Ancak Major için en büyük sınav iki hafta için- de Roma'da yapılacak olan AT toplan- tısı. Bu toplantıda, AT içinde siyasal bir- liğın hızlandınlması amacıyla atılacak adımlar ve para birlıği konuları tartışı- lacak. Major'ın, Thatcher'ın AT siyase- tinden geri çark mı edeceği, yoksa tngil- tere'nin kararsız ve belirsiz tutumunu mu sürdureceği belü olacak. Savunma Bakanı Yazov: Askerler kendilerine bir saldırı olursa ateş edecek Kızıl Ordu'ya ateş açıııa yetkisiDış Haberler Servisi — Sov- yet Egemen Cumhuriyetleri Bir- liği (SECB) Savunma Bakanı Mareşal Dimitri Yazov, Sovyet askerlerinin bulunduklan cum- huriyetlerde meydana gelen hu- zursuzluklara karşı mücadele et- me yetkilerini arttırdıklarını açıkladı. Yazov'un açıklamasına göre tüm askeri birliklere ken- dilerini her türlü saldınya karşı korumaları için talimat verildi. Orduya yönelik hizmetlerin ak- satılması veya ordunun işlevini yerine getirmesinin engellenmesi durumunda da askeri birlikler silah kullanabilecekler. SECB Devlet Başkanı Mihail Gorba- çov, ordunun askeri sanayileri sivil amaçlı üretim tesislerine dönüştürme sürecinin çok yavaş işlediğini belirtti. AFP'nin haberine göre Sa- vunma Bakanı'nın açıklaması Mihail Gorbaçov'un bu konuda verdiği bir emir üzerine gerçek- leşti. Sovyet liderinin "cumhu- metlerin attıkları yasadışı adımlara" bir yanıt vermek iste- diği belirtiliyor. Yazov, cumhu- riyetlerin kendi ordulannı oluş- turmalannın "hem yasalara ay- kın olduğunu hem de Sovyetler Biriigi'nin savunmasını tehlike- ye düşUrdügünii" kaydetti. AA'run haberine göre SECB Savunma Bakanı önceki gun TV'den yayımlanan açıklama- sında Sovyetler Birliği'nde tek bir ordunun varlığının süreceği- ni ve bu ordunun, nükleer olan- lar dahil, tum silahlanyla birlik- te, sadece SECB Savunma Ba- kanlığı'nın gerekli gördüğü yer- lerde konuşlandırılacağını be- lirtti. Sovyet askerleri, açıklanan son bu kararla, yerel iktidar or- ganlarının aldıklan kararları da çiğneyebilecekler. Savunma Bakanı Yazov, Sov- yet askerlerinin, askeri üslerden silah çalınması, amtlara karşı saldınlar duzenlenmesi ve asker- lerinin onurlanru zedeleyici dav- ranışlarda bulunulmasımn ka- bul edilemez olduğunu belirtti. "Ordunun halkın hizmetinde ol- ması gerektiği"ne işaret eden Ya- zov, yerel yonetimlerce ordunun elinden alınan hizmetlerin tek- rar geri verileceğini de söyledi. Rusya Federasyonu'nda ola- ğanustu olarak topianan parla- mentoda, Rusya Kongresi'nde, gazetecilerle görüşen Mihail Gorbaçov, ordunun siyasi ve ekonomik reformlara hâlâ di- rendıği göruşünü savundu. Gor- baçov, bu nedenle askeri sana- yilerin sivil üretime geçirilmesi sürecinin çok yavaş ilerlediğini belirtti. AA'nın Interfaks servisine da- yandırdığı habere göre Mihail Gorbaçov, bu muhalefetin, dö- nüşum sürecinin ulkenin savun- masını zayıflatacağı ve askeri sa- nayiyi tehdit edeceği gerekçele- rine dayandınldığını bildirdi. YAZOV — Orduya yetki POLJTTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Savaş Bulutlan Yaklaşıyor Irak lidert Saddam Hüseyin, Kuveyt'ten ocak ayı içinde çe- kilmedıği takdırde ABD'nin Irak'a saldıracağı anlaşılıyor. Bu- gün toplanacak olan Güvenlik Konseyi'nden (Çın bir sürpriz yapmazsa) askeri güç kullanma yetkisini aldıktan sonra bız Başkan Bush'un duracağını sanmıyoruz. Bu, ABO Başkam: nın Körfez'e ocak ayına kadar 200 bin Amerikan askeri da- ha gönderme karannın kaçınılmaz mantıksal sonucudur. Bush, Saddam'a yeni bir gözdağı vermek için bu yola yö- nelmiş olamaz mı? Olabilir, ancak Körfez'de durum öyle bir noktaya gelmıştir ki karşısındakine gozdağı vermek içın atı- lan her adım, o adımı atanı da bağlamaktadır. Bush'un Suu- dı Arabıstan'a yarım mılyona yakm asker yığdıktan sonra on- ları geri çekmesi, Amerikan tarıhınin en büyük fiyaskoların- dan birini oluşturur. Ya ABD'dekı savaş aleyhtarı akım? Kongre? Basın? Bu un- surlar, Amerikan yığınağının başlangıcında caydırıcı rol oy- nayabilirdi. Ama yığınak büyüdükçe etkmlıklerını yıtirebilir- ler. Çünkü Korfez'deki Amerikan askerlerinin sayısınm arttı- ğı oranda, bu birliklerin geri çekilmesinin yaratacağı skan- dalın ya da fiyaskonun boyutları da büyüyecektir. Yani oiay, Bush'un sınırtannı aşarak Kongre'yi, orduyu ve Amerikan hal- kını kapsayan ulusal bir fiyasko nitelığıne bürünecektir. Bu bakımdan, büyük bir olasılıkla ABD, Güvenlik Konse- yi'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için verdiği süre dolar dol- maz saldıracaktır. Zaten ondan sonra ramazan yaklaşaca- ğından VVashington'un beklemek için fazla zamanı da yoktur. Ya ekonomik ambargo? ABD, Güvenlik Konseyi'nden ala- cağı askeri yaptınm uygulama yetkısını kullanmadan önce ambargonun etkisinı göstermesını beklemeye karar veremez mi? Ambargoya başlangıçta bağlanan umutların yavaş ya- vaş sönmekte olduğu gözleniyor. International Herald Tribu- ne gazetesinde yer alan bir haberde Irak'ın ambargoya 1991 sonbaharına kadar dayanabıleceği bildirılıyor. Habere göre ülkede yedek parça ve hammadde sıkıntısının gıderek art- masına karşın besin maddeleri ve diğer temel maddeler, daha 10 ay ıhtiyacı karşılayacak düzeyde. Başkan Bush, yarım milyon askeri bu kadar uzun sure Su- udi Arabistan'da bekletemez. Sonuç olarak, Saddam Hüseyin, Kuveyt'ten çekilmedıği takdirde, savaş kaçınılmaz görünüyor. Amerikan basını da bu olguyu kabullenmış bir havada. Bush'a yöneltılen eleştirıler daha çok Başkan'ın kararsız ya da kaypak tutumu üzerinde yoğunlaşıyor "Eğer savaşa karar vermışsen çık televizyona, bunu Amerikan halkına açıkça söyle. Savaşın neden gerekli olduğunu Amerikalılara anlat, onları inandır" diyor yorum- cuların çoğu * • • Askeri harekât başladığı takdirde bu, Kore'deki gibı Bırleş- miş Mılletler bayrağı altında, ABD'nin yürüttüğü bir savaş ola- caktır. Güvenlik Konseyı, Irak'a karşı askeri yaptınm karan- nı. ancak BM Anayasası'nın 7. Bölümü'ndekı 42. maddeye dayanarak alabilir. Güvenlik Konseyi'nin bugün oyiayacağı karar tasarısında gerçı, 42. maddeden söz edilmiyor. Ama tasarı, Irak'ı Kuveyt : ten çıkarmak içın üye ülkelere "her turlü yolu kullanma" iznı verıyor ki kuvvet kullanmanın da "her türlü yolun" kapsamı- na girdiği açık. Kuvvet kullanma yetkisi de ancak 42. mad- deye dayanarak verilebıleceğinden, bu maddenın Güvenlik Konseyi karannın dayanağını oluşturduğu söylenebilir. Tasarıda, Güvenlik Konseyi'nin BM Anayasası'nın 7. Bö- lümü'ne dayanarak harekete geçtığı belirtiliyor Konseyın BM Anayasası'nın 7. Bölümü'ndekı maddelere dayanarak aldığı kararlara uymak zorunludur. Nitekim 49. madde "BM üyele- rı, Güvenlik Konseyi'nin kararlaştırdığı önlemlerin uygulan- masına yardım edeceklerdir" der. 25. madde de Güvenlik Konseyi'nin kararlarına uymaıyn zosurtu (Arkast 23. Sayfada) • . AEROSPATIALE AVRUPA'YA UZANAN ÜÇUNCU KOPRU AEROSPATIALE, naklen teievizyon ve te.ekomünikasyon alan- larında işbirliçji isieyen ülkelereguydu yapımı konusundaki deneyim ve bitgisini aktarmak- tadır. AEROSPATIALE, uydularm yapım ve uzaya fırlatılmaları dışında, yeryüzünde denetim merkezlerinin inşası ve personellerinin eğm'mini de üstlenmektedir. Arap ülkeleri Ligine hizmet veren ARABSAT ve Avrupa'ya yönelik EUTELSAT uydularını başarıyla devreye sokan AEROSPATIALE, Türk PTT'lerine TÜRKSAT uydusunu önermektedir. Wk projeye katıian diğer kuruluşlar, a^ian MBB, ve Türkiye'deki ortağı TELETAŞ ile birlikte ALCATEL ESPACE'dır. Her biri 16 kanallik iki uydudan oluşan bir sistem, Türkiye ile Avrupa örasında telefon, teleks, telekopi, veri nakli ve teievizyon ulaşımını sağlıyacak. AEROSPATIALE'ın TÜRKSAT uydusu, Avrupa'ya uzanan üçüncü köprüdür. TURKSAT t p a H b serospatîak aerospatiale AERÖSPASYAL fHO5P/fTIAl»ÜST DUZEY HAVAGH.IK ViiJZÂfîTEKNOtOJISI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle