Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 KASIM 1990 * • • • CUMHURÎYET/23
Hava taşımacılığı
SELLERİN YOL AÇTIĞI ZARAR — ABD'nin batı eyaletleri, özelükle de Washington'u
etkileyen şiddetli yağışların yol açtığı sellerde binlerce büyükbaş hayvan da telef oldu. Tek
bir mandırada 230 inektea 130'unun sel sulanna kapılarak öldüğü bildirildi. (Fotograf: AFP)
THTden
gençlere
indirim
ANKARA (AA) — Türk Ha-
va Taşunacıhğı (THT), 1 aralık-
tan itibaren 25 yaşından küçük-
lerle 60 yaş ve yukansında olan-
lara tüm iç hatlarda 150 bin li-
ralık sabit fıyat uygulayacak. 1
Aralık 1990 tarihinden itibaren
şirket bütün iç hat uçuşlannda
yüzde 25 olan milletvekili ve ba-
sın indirimlerini yüzde 50'ye çı-
kardı. THT ayrıca 25 yaşından
gün almamış gençler için genç-
lik indirimi, 60 yaş ve yukansın-
da olanlar için de yaşhhk indi-
rimi uygulayarak bu kesime gi-
renleri yurtiçi bütün hatlannda
150 bin Iira sabit fiyatla taşıya-
cak.
NOEL YORTUSUNA HAZIRLIK — Filipinler'de Noel yortusu öncesi hazırlıklar başladı bi-
le. Filipinler'de bir özellik, Noel agaçlarının çam dallannın birieştirilip ağaç biçimi verilme-
siyle hazırianması. FUipinH bir kadın, topladıgı çam dallanndan Noel ağacı hazırlıyor. Bunlar
daha sonra piyasada 3.5 (yaklaşık 10 bin Iira) ile 17.9 dolar (54 bin Iira) arasında satılacak.
Florya Köşkü
müze oluyor
ANKARA (Cumhuriyet) —
TBMM Başkanı Kaya Erdem
başkanlığında toplanan Başkan-
lık Divanı, Cumhurbaşkanhğı
tarafından TBMM'ye iade edi-
len İstanbul'daki Florya Deniz
Köşkü'nün müze haline dönüş-
türülerek halkm ziyaretine açü-
masını kararlaştırdı, Başkanlık
Divanı'nın kararına göre Flor-
ya Deniz Köşkü önümüzdeki yıl
restore edilecek. Atatürk'ün ya-
şamının bir bölümünü geçirdi-
ği köşk, restorasyondan sonra
müze-köşk olarak halkm ziya-
retine açılacak. Başkanlık Diva-
nı aynca Dolmabahçe Sarayı'n-
da ziyaretçiler için bir PTT ile
banka şubesi kunılmasmı, sara-
yın girişinde de hediyelik ve ta-
nıtım amaçlı satış merkezi oluş-
turulmasını karara bağladı.
HABERLERIN DEVAMI
Saddam Hüseyin'e Son Uyarılar ve Türkiye...
(Baftarafi 1. Sayfada)
itmiş bulunuyor. ABD Başkanı'nın yüzünde
güller açarak Hafız Esad'ı Cenevre'de ku-
caklaması, bir yerde, bölge politikasının ne
denli acımasız olabildiğini de göster-
mektedir.
Cenevre buluşmasına bakılarak denilebi-
lir ki: Hafız Esad'ı kucaklayacak kadar gözü
karalaşan Başkan Bush, bundan böyle
Irak'a askeri darbe indirmek için duraksama-
yacaktır.
Irak diktatörünün ABD Başkanı'nı artık cid-
diye almasını gerektiren bir noktanın daha
altı çizilebilir. Yılbaşına dek Körfez'deki Ame-
rikan askeri varlığmın sayısal gücü 400 bin
askere ulaşacaktır.
Başkan Bush. böytesine muazzam bir si-
lahlı gücü herhalde tatıl için Arabistan çöl-
lerine göndermiyor. Bu askerlerin bir gün
sanki hiçbir şey olmamışçasına çekip gide-
bileceklerine acaba Saddam Hüseyin ger-
çekten inanıyor mu? Her şey bir yana, Baş-
kan Bush'un siyasal intiharı anlamına gele-
cek böyle bir çekilme, bugün için gerçekten
uzak bir olasılıktır.
Körfez'de barışçı çözüm için artık son aşa-
maya gelindiğini gösteren en önemli işaret
ise BM Güvenlik Konseyi'ndeki gelişmeler-
dir. ABD'nin başı çekmesiyie, Güvenlik Kon-
seyi'nden Irak'a karşı askeri müdahaleyi de
içeren bir kararın çıkması için uzlaşmaya va-
rılmıştır. Hatta bu konuda 1 ocak ya da 15
ocak tarihlerinin saptanması olasıdır.
Kuşkusuz, BM Güvenlik Konseyi karannın
nasıl kaleme alınacağı önem taşıyor. Ama
Başkan Bush'un askeri çözüm için BM'den
istediğini elde etmek üzere olduğu söyle-
nebilir.
Saddam Hüseyin'e barışçı çözüm için son
uyarılar yapılıyor; Kuveyt'ten bir an önce ve
kayıtsız şartsız çekilmesine dönük son
uyarılar...
Keşke dinlese! . . .
BM Güvenlik Konseyi'nden askeri çözü-
me yeşil ışık yakan bir karar çıktığında, Tür-
kiye ne yapacak?
Bu sorunun karşılığmı araştınrken, bir nok-
tanın özellıkle akılda tutulması qerekıyor.
Bu açıdan, Türkiye'nin BM nezdindeki
temsilcisi Büyükelçi Mustafa Akşin'in Cum-
huriyet Nevv York muhabirı Şebnem Atiyas'a
yaptığı açıklamalardaki şu bölüm ilginçtir:
"Birieşmiş Milletier örneğin ambargo karan
alır ve ticaret yapılmamasını ister. Ama aynı
şekilde kimseyi kimseyle harp yapmaya zor-
layamaz. Birieşmiş Milletier olsa olsa savaş
yapılması caizdir diyebilir. Bu iznin kullanıl-
ması herkese kalmış bir karardır. Ülkeler ege-
mendir. Ülkeler egemen olduğuna göre, Bir-
ieşmiş Milletier herhangi bir ülkeyi savaş yap-
maya zorlayamaz."
Bu satırların altını kalın biçimde çizerken,
bir noktayı bir kez daha vurgulamak isteriz:
Türkiye, Irak'tan bir saldırıya uğramadıkça,
bir askeri çözüme kendi askeriyle doğrudan
doğruya katılmaktan kaçınmalıdır; Güneydo-
ğu'da Irak'a karşı bir ikinci cephe kesinlikle
açılmamalıdır.
Zaten Ankara'da da bu fikrin pek fazla ka-
bul gördüğü söylenemez. Ancak olağanüs-
tü koşullardaki oldu-bittilere karşı hazıriıklı ol-
mak gerekiyor.
Bu arada 5 bin kişilik bir askeri birliğin Su-
udi Arabistan'a gönderilmesi olasılığından
söz edenler var başkentte.
Böylesi bir girişimin de sakıncalı olacağı-
na inanıyoruz.
BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesin-
deki bir askeri çözüme Türkiye'nin katkısı-
nın, ille de muharip nitelik taşıması zorunlu
değildir. Bunun başka yolları vardır.
Körfez'de barışçı çözüm umudunun gitgi-
de tükendiği bir ortamda son derece dikkatli
eknalıyız, Türkiye'yi savaşa bulaştırabilecek
maceracı eğilimlere karşı...
Dünya Irak'ı oylayacak
(Baftarafi 1. Sayfada)
çıkacak hiçbir karar tasarısına
boyun eğmeyeceğini yineledi.
Irak Başbakan Birinci Yardım-
cısı Taha Yasin Ramazan da
ABD'ye diyalog çağrısında bu-
lundu.
ABD yönetiminin yoğun ça-
balan sonucunda Birleşmiş Mil-
letier Güvenlik Konseyi, Irak'-
ın Kuveyt'ten çekilmesi için
kuvvet kullanma izni vermek
üzere bugün dışişleri bakanlan
düzeyinde toplanıyor. önceki
gün BM'nin Sovyetler Birliği
temsilcisi Dışişleri Bakan Yar-
dımcısı Yuli Vorontsov gazete-
cilere, ABD ile Sovyetler Birli-
ği'nin Saddam Hüseyin'e Ku-
veyt'ten çekilmesi için 15 ocağa
dek süre tanınması üzerinde an-
laşmaya vardığmı açıkladı.
Bu durumda bugün onaylan-
ması beklenen karann ikinci
maddesinin "Irak, Kuveyt'ten
15 ocağa dek çekihnezse üye ül-
kelerin Gövenlik Konseyi'nce
alınan kararlan uygulamak ve
bölgede banş ve giivenliği sağ-
lamak üzere gereken her tttriü
aracı kullanmasına izin verttir"
ifadesini içermesi bekleniyor.
ABD'nin hafta sonunda Gü-
venlik Konseyi'nin beş daimi
üyesine dağıttığı ilk karar taslağı
Saddam Hüseyin'e 1 ocağa dek
süre tanınmasını öneriyordu.
Amerikan diplomatlan, müm-
kün olduğu kadar kısa bir süre
tanınmasını yeğlediklerini dile
getirdiler. Ancak Sovyetler Bir-
liği ve Bağlantısızlar 15 ocağı
uygun gördüklerini ABD'ye
ilettiler. Sovyetler ve Bağlantı-
sızlar sürenin uzatümasuıın Sad-
dara Hüseyiu'in ikna edilmesi
olanağmı arttıracağını öne sür-
düler. ABD bu isteği kabul et-
Dd Tîrst Lady' baş başa
(Baftarafi l. Sayfada)
Voronin'in yaptıkları konuşma-
larda pasajın kısa zamanda res-
tore edilmesini överken Türk-
Sovyet ticari ilişkilerinin hızla
gelişmesini dilediler. Stankeviç
"Böyle mükemmel yapüan bir
yeri mükemmel biçimde işlet-
mek zor. Moskova Belediyesi
olarak burayı en iyi mallaıia do-
natacağımıza söz veriyoruz"
derken Moskova'da halen süriip
giden mal sıkıntısına da bir gön-
derme yapıyordu.
— Devlet Bakanı Güneş Ta-
ıer, Tiirk-Sovyet Hişkilerinin iki
iiç yıl içinde 5-10 milyar dolara
çıkmasını hedeflediklerini vur-
guladı. ENKA Holding yöneti-
chi Şarık Tara da Sovyet tarafı-
na yardımlan için teşekkür eder-
ken "Mimar Kalugin bu pasaj-
da yaşamaya devam edecek" di-
yerek mimari özene duyduğu
sevgiyi vurguluyordu.
— Türk tarafmın Artisan fir-
ması tarafından gerçekleştirilen
defilesinde Neşe Erberk, Mel-
tem Hakarar ile birlikte 5 man-
ken daha yer aJdılar. Edith Pi-
aFtan Carl Orffa uzanan bir
müzik yelpazesi içinde sunulan
defile, zaman zaman alkışiarla
karşılandı. Sovyet tarafı da bu
defıleye pasajın köprülerinden
birinin üzerinde çalınıp söylenen
tı.
Amerikalı diplomatlara göre
"Kararda tarih belirtilmesi Sad-
dam Hüseyin üzerinde psikolo-
jik baskı yaratmayı amaçlıyor."
Amerikan diplomatlan, süre ta-
nınmasının asıl nedeninin Sad-
dam Hüseyin'e bu tarihten son-
ra her an ABD'nin yönlendirdi-
ği ittifak kuvvetlerinin çatışma-
ya girmek için uluslararası top-
luluktan izinli olduğunu göste-
rerek psikolojik baskı yaratmak
olduğunu öne sürüyorlar.
Süre tanınması, özelükle Or-
tadoğu ülkelerinin tepkisini çek-
ti. Ancak Amerikan yönetimi
süre tanımınm "son fırsat" me-
sajını daha kuvvetli vereceğini
vurguladı ve süre tanınmasında
ısrar etti.
Çin'in tutumu
BM Güvenlik Konseyi'nin 5
daimi Uyesi arasında tutumunu
netleştirmeyen tek ülke olarak
Çin kaldı. Çin Dışişleri Bakanı
Kian Kichen, ülkesinden ABD^
ye hareket etmeden önce hava-
alamnda gazetecilere yaptığı
açıklamada Çin'in, Irak'a karşı
kuvvet uygulanmasını öngören
Güvenlik Konseyi karannı des-
tekleyecekleri yolundaki haber-
lerin "asılsız" olduğunu söyledi.
Ülkesinin tutumu hakkında bil-
gi vermeyen Çin Dışişleri Baka-
nı, "Karar tasansını veto edecek
misiniz" biçimindeki bir soruvu,
"Ben böyle bir şey söylemedim.
Oyumu kullandıktan sonra bu-
nu öğreneceksiniz. Daha önce
bir şey söylemeyecegim" diye ya-
nıtladı. Diplomatik gözlemciler
Çin'in tavnnın ABD'den bazı
ödünler istemeye yönelik oldu-
ğunu vurguluyor.
Çin'in ABD'den Dünya Ban-
kası'nın normal borç verme iş-
lemine başlaması, 1989 yılında
demokrasi yanlısı gösterilen
kanlı bir biçimde bastınlmasın-
dan sonra bu ülkeye uygulanan
yaptırımlann tümüyle kalkma-
sı gibi ödünler talep edeceği tah-
min ediliyor.
Birleşmiş Milletier Güvenlik
Konseyi'nin beş daimi üyesinden
biri olan Çin, bir karar tasansı-
nı veto etme hakkına sahip bu-
lunuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı ön-
ceki gün Çin Dışişleri Bakanı-
na Güvenlik Konseyi toplantısı-
nın ardından ABD ile Çin ara-
sındaki ticaretin arttınlmasını
görüşmeye Washington'a çağrı-
da bulunduğunu, Çin'in daveti
kabul ettiğini açıkladı. Bu geliş-
me ABD'nin Güvenlik Konse-
yi'nde destek alabümek için
Çin'e daha fazla ticaret vaat et-
tiği şeklinde yorumlandı. Çin1
in kabulü ise bugün Güvenlik
Konseyi'nde ABD'yi destekleme
karan olarak değerlendirildi.
Bugün 5'i daimi 15 üyeli Güven-
lik Konseyi'nin minimum 9,
maksimum 13 oyla "Kuvvet kol-
lanma iznini" onaylaması bek-
leniyor.
15 üyeli BM Güvenlik Konse-
yi'nde daimi üyeler ABD, SSCB,
Fransa, Çin ve Ingiltere, Ka-
nada, Küba, Kolombiya, Eti-
yopya, Finlandiya, Fildişi Sahi-
li, Malezya, Romanya, Yemen ve
Zaire de geçici üye olarak yer alı-
yor. Güvenlik Konseyi'nin dö-
nem başkanlığı 1 aralıkta ABD
1
den Yemen'e geçecek.
öte yandan AA'nın haberine
göre Irak, ABD'nin baskısı ile
BM Güvenlik Konseyi'nden çı-
kacak hiçbir karar tasansına bo-
yun eğmeyeceğini y^ıeledi.
lktidardaki BASS Partisi'nin
yayın organı El-Tavra gazetesin-
de dün yer alan bir yazıda,
"ABD hegemonyası altında BM
Güvenlik Konseyi'nden çıkacak
bir karar tasansı bizim tutumu-
muzu etkileyemeyecek ve biri ta-
rihi ve ulusal haklanmızdan vaz-
gecmeye zoriayamayacaktır" de-
nildi.
Irak Başbakan Birinci Yar-
dımcısı Taha Yasin Ramazan ise
dün yaptığı bir açıklamada
ABD'ye görüşme çağrısında bu-
lundu. Bir basın toplantısı dü-
zenleyen Ramazan, "Bush'un
bölgede savaş karmaşasını önle-
mek için mantığa dönmekten ve
diyaloga girmekten başka sansı
vok" dedi.
Fransa'dan uyan
Fransa Dışişleri Bakanı Ro-
land Dumas, Irak'ın 15 ocak ta-
rihine kadar Kuveyt'ten çekil-
mesini öngören bir BM karan-
nın Saddam Hüseyin'in savaş-
tan kaçınması için son şansı ol-
duğunu söyledi. Dumas, dün
parlamentoda yaptığı konuşma-
da BM Güvenlik Konseyi'nin
Irak'a karşı güç kullanımına
izin verilmesi yönünde alacağı
bir karann son uyan olacağını
belirtti.
TUBOAK'ta operasyon
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal, Moskova'da ENKA tarafından yapılan Petrovski
Pasajının açüış töreninden sonra Gorbaçov'un eşi Raisa Gorbaçov ile bir süre baş başa göniştü.
Rus halk şarkılan ve opera ar-
yaları ile yanıt verdi.
— Açıuştan sonra Semra Özal
Bayan Gorbaçov'un daveti üze-
rine Kremlin'e gitti ve yine Ba-
yan Gorbaçov'un isteği üzerine
bu davete hiç kjmse alınmadı.
Her iki ülkenin önde gelen ba-
yanları baş başa bir görüşme
yaptılar.
— Açık fılizi zemin üzerine
beyaz alçı fresklerle süslü P't-
rovski Pasajı'nın zemin karola-
n suni Italyan mermerindendi,
tavanı kaplayan yanm daire şek-
lindeki cam kubbenin parçaları
da Belçika'dan getirilmişti.
— Ancak çok fazla kimsenin
bilmediği bir gerçek de bu tari-
hi pasajın eski bir nehir y^tagı-
na oturdugu için zeminden su
almasıydı. Inşaatçı ENKA fir-
ması zemine beton enjekte ede-
rek ve sürekli kanallara su ba-
san pompalar koyarak bu sonı-
nu haUetraişti.
— Pasajı kimin nasıl işletece-
ği ise hâlâ tam çözülmüş değil.
Başta Türk firmalanna kiralan-
ması söz konusu iken daha son-
ra Moskova Belediyesi ve tüm iş-
letme, pasajı kendilerinin işlete-
ceğini söylediler.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TÜBİTAK Başkanhğı'-
na getirilen Prof. Dr. Kemal Gü-
rüz, başkanlık bünyesinde yöne-
tici kadroların büyük bölümü-
nü değiştirdi.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz tarafından yapılan
"opeıasyon"la başkan yardımcı-
hklanna ODTÜ öğretim üyele-
rinden Prof. Dr. Kemal Pak ile
Başbakanlık danışmanlanndan
Ahmet Ovalı getirildiler. TÜBİ-
TAK'ın en önemli araştırma
merkezlerinden olan Gebze Bi-
limsel ve Endüstriyel Araştırma
Merkezi Müdürlüğü'ne Prof.
Dr. Nejet tnce, Savunma Araş-
tırma Geliştirme Enstitüsü Mü-
POLTITKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
(Baştarafı 3. Safyada)
Ancak şu noktayı önemle vurgulamak gerekiyor: BM üye-
lerinin, Güvenlik Konseyi'nin askeri yaptırım kararına uyrna
yükümlülüğü, otomatik bir yükümlülük değildir. BM Anaya-
sası'nın 48. maddesine göre "Güvenlik Konseyi'nin kararını
uygulamak için gerekli harekât, Konsey'in saptaması uyarınca
tüm ya da bir kısım BM üyeleri tarafından gerçekleştirilir.
Yani, Güvenlik Konseyi, askeri harekâta sadece bazı üye
ülkelerin katılmasını yeterli görebilir.
Ayrıca Güvenlik Konseyi bir ülkeden yardım isierse, bu ül-
ke ile Güvenlik Konseyi arasında özel bir aniaşma yapılması
gerekiyor. 4& maddeye göre yardım, askeri birlik gönderil-
mesini kapsayabileceği gibi, üs kolaylıkları, geçiş hakkı gibi
unsurları da içerebilir.
Başka bir deyişle, siz Güvenlik Konseyi'ne gidip "Ben ötel
durumun gereği asker gönderemem; ama üs kolaylığı sağ-
layabilirim, geçit hakkı tanıyabilirim ya da askeri önlemlerin
uygulanmasına başka türlü katkıda bulunabilirim" diyebilir-
siniz. Yine 43. maddeye göre Güvenlik Konseyi ile yapılan
bu anlaşmalar ancak üye ülkelerin iç mevzuatına göre onay-
landıkian sonra geçerli olur.
Bunları neden yazıyoruz?
Türkiye'de, Körfez'de çıkacak bir savaşm ülkemize büyük
yararlar sağlayacağını düşünenler, ön safta yer almak için
sabırsızlananlar var.
Bu çevreler Güvenlik Konseyi'nin askeri yaptırım kararın-
dan sonra "Ne bekliyoruz? Haydi yürüyün" demeye kalkış-
masınlar.
ŞtRİNYER HtPODROMLFNDAN FtKRETDjĞuoCu.'
Mermi tek ffeçilebilir1. AYAK: Hazırhklarını ve
form durumunu çok iyi gördü-
ğümüz Body Guard, ilk şansa
sahiptir. îzmir'e hazırlıklı gelen
kum pistin iyi atlanndan Gol-
den Line sert rakibidir. Düzel-
me yolunda olan Hakan 2'yi
sürprizde tutuyoruz.
2. AYAK: Kayıtb bulunan ra-
kiplerinden kalite ve klas ola-
rak üstün olan Mermi, çalışma-
larında da formda görünüyor.
Kazanacağını tahmin ediyoruz.
Kayıth diğer atlar, tabelanın di-
ğer sıraları için mücadele ede-
cekler.
3. AYAK: Son çıkardığı ya-
rışı ile göz dolduran müsait ki-
lolu Elifim, formunu muhafa-
za ettiriyor. Kazanacağını sanı-
yonız. Hazırlıklannda göz dol-
duran Korhanbey, God You ve
o
ağır kilosuna rağmen Laleşah
daha sonra düşünülebilir.
4. AYAK: Uzun süredir bu
yanşı için itina ile hazırlıkları-
nı sürdüren lzavra, ağır kilosu-
na rağmen ilk şansa sahiptir.
Yine sprintinde göz dolduran
Merhaba ve düzelen Patron sert
rakipleridir.
5. AYAK: Üstün formunu
muhafaza ettiren Taşkentli, çar-
şamba sabahı yaptığı sprintin-
de göz doldurdu. Birinciliğe en
yakın taydır. Îzmir'e hazır gelen
Tuluyhan ve Şahlan, ikincilik
OTORtTELERtN GÖRÜŞLERİ
F. Dağlıoğlu
E. Kara
B. Düzyatan
A. Temizer
1
1-2
1-2
1-2
1
1
1
1
1-2-3-6
3-2
2-3-6
2-34
1-2-3-4
1-2
1-2-3-5
1-2-3
1-2-4-8
1-4-6
1
1
1-2-3-5
5-1-2
3-2-5-1
3-5
için mücadele vereceklerdir.
Dostu ve Mertergüzeli Dörtlü
Bahis'in diğer şanslı atlarıdır.
6. AYAK: Bu yanşında daha
başarüı koşmasını beklediğimiz
Esse ile form durumu iyi olan
Nazbatur arasmdaki mücadele
yarışın birincisini belirleyecek-
tir. Düzelme yolunda olan Bal-
kız 2'yi sürprizde öneririm.
TAHMİNLER
1. KOŞU: F. Tunçpınar (3),
P. Oyacan (2)
2. KOŞU: F. Body Guard (1),
P. Golden Line (2), P. Hakan
(3)
3. KOŞU: F. Mermi (1), P.
Dorucan (3), P. Sert (4)
4. KOŞU: F. Elifim (6), P.
Korhanbey (2), P. God You (3),
S. Laleşah (1)
5. KOŞU: F. lzavra (1), P.
Merhaba (2), S. Patron (3)
6. KOŞU: F. Taşkentli (1), P.
Tuluyhan (6), P. Şahlan (4), S.
Dostu (8). S. Mertergüzeli (2)
7. KOŞU: F. Esse (3), Nazba-
tur (5), P. Balkız (2), S. Ilıcalı
(4)
dürlüğü'ne Prof. Dr. Erez Söy-
lemez, Ankara Elektronik Araş-
tırma ve Geliştirme EnstitüsU
Müdürlüğü'ne de Prof. Dr. Ay-
han Türel atandılar.
Kurum bünyesinde gerçekleş-
tirilen "operasyon" konusunda
bir açıklama yapan Başkan
Prof. Dr. Kemal Gürüz, göreve
yeni gelenlerin "uluslararası ya-
yın ve atıf sayısının" daha önce
bu görevi yapanlara oranla yüz
kat fazla olduğunu öne sürdü.
Atamalan savunan Prof. Dr.
Gürüz, şöyle dedi: "Aralannda
10 tane bilim ödüllü arkadaşı-
mız var. TÜBtTAK Türk mille-
tinin refah ve mutlulugunun art-
ması, Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'nin uluslararası bilimsel ve
teknolojik camiadjü en ön sıra-
larda yer alması için milletimiz-
den aldığı güçle, Türk milletine
ve insanlıga hizmet arz edecek-
tir."
Edinilen bilgiye göre Prof. Dr.
Gürüz tarafından gerçekleştiri-
len öteki atamalar şöyle:
— Bilim Adamı Yetiştirme
Grubu:
Grup sekreterliğine Prof. Dr.
Aybar Ertepınar, üyeliklere
Prof. Dr. Yılmaz Tokat, Prof.
Mithat Idemen, Prof. DT. Celal
Şengör, Prof. Dr. Erdal Demo-
kan, Prof. Dr. Yahya Karshgil.
— Tıp Araştırma Grubu:
Grup sekreterliğine Prof. Dr.
Mustafa llhan, üyeliklere Prof.
Dr. Emin Kansu, Prof. Dr. Şev-
ket Ruacan, Prof. Dr. tskender
Sayek, Prof. Dr. Hasan Yazıcı,
Prof. Dr. Turgut îmir.
— Veteriner Grubu:
Grup sekreterüğine Prof. Dr.
Hüseyin Ürman, üyeliklere
Prof. Dr. Nihat Bayşu, Prof. Dr.
Cenap Tekinşen.
— Tarım Orman Araştırma
Grnbu:
Grup sekreterliğine Prof. Dr.
Lütfü Çakmakçı, üyeliklere
Prof. Dr. Ali Balaban, Prof. Dr.
Yalçm örs, Prof. Dr. Gürol
Dinç, Dr. Olcay Ünver, Enis
Banç.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baftarafi 1. Sayfada)
Sürekli üyelerin alınan kararlara karşı "veto yetkileri"^ var-
dır. Güvenlik Konseyi'nde kararlar en az dokuz oyla alınır.
Ancak sürekli üyelerden biri bu karara karşı "veto" kulla-
nırsa karar uygulanmaz.
Amerika bu yüzden önceki gün bir ön aniaşma yaparak
sürekli üyelerden birinin "veto" olasılığını ortadan kaldırmayı
sağlama yolunu secti.
Güvenlik Konseyi, uluslararası sorunların barışçı yoldan
çözülmesi ve savaşm ya da saldınnın önlenmesi amacıyla
kararlar alır.
Birleşmiş Milletier Antlaşması'nın 41. maddesi, Konsey'e,
saldırgan bir devlete karşı "silahlı kuvvet kullanılmasını
içermeyen" önlemler alma yetkisi veriyor.
Bu önlemler, 'ambargo' ve 'abluka' da olabilir.
Güvenlik Konseyi, 6 ağustos günü Irak'a karşı "ambargo"
karan aldı. Ambargonun etkili sonuç vermemesi üzerine 25
eylülde "abluka" kararı alındı.
Bugün ambargo ve ablukanın da sonuç vermediği anla-
şılıyor.
Ablukadan sonra alınacak karar savaş kararıdır!
Antlaşmanın 42. maddesi şöyle; dikkatle okuyalım:
— Güvenlik Konseyi, 41. maddede öngörülen önlemlerin
yetersiz kalacağı ya da kaldığı kanısına vanrsa, utuslararası
barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için
hava, deniz ya da kara kuvvetleri aracılığı ile gerekli saydığı
her türlü girişimde bulunabilir. Bu girişimler; gösterileri, ab-
lukayı ve Birleşmiş Milletier üyelerinin hava, deniz ya da ka-
ra kuvvetlerince yapılacak başka operasyonları içerebilir.
Bugün Güvenlik Konseyi'nde görüşülecek karar tasansı
kuvvet kullanmayı içeren bir "ön karar" niteliğine dönüşe-
bilir.
Ambargo sonuç vermedi.
Ablukadan da istenen sonuç elde edilemedi.
Ablukadan bir sonraki adım savaş karandır.
Karar tasarısında 42. maddede yer alan yetkınin kulla-
nılması yer almıyor. Tasarı "iyiniyet gösterisi olarak son
olanak" uyarısını taşıyor. Bu uyarıyı yaparken de Irak'a 1
ocak ya da 15 ocak gününe kadar süre tanıyor.
Konsey, bu süre dolunca herhalde 42 ve 43. maddelere
dayanan yeni kararlan alacak...
Karar tasarısında şimdilik, 42. maddedeki kuvvet kulla-
nımı ile ilgıli yetki ıstenmiyor. Karar tasarısı, verilen tarihten
sonra bu yetkinin kullanılacağına ilişkin uyarıyı ıçeriyor.
O güne kadar kuvvet kulianımı ile ilgilı görüşmeler de ya-
pılacak ve sürenin bitiminde bu kararlar da almacaktır.
42. madde kuvvet kulianımı, 43. madde, üye ülkelerin si-
lahlı kuvvetlerini ve geçit hakkını da içine alacak her türlü
katkı ve yardımı yapmalarını öngörüyor. 45. madde de ive-
di askeri önlemlerin alınması koşullannda izlenecek yol ve
yöntemleri içeriyor.
Bugün Konsey'de ele alınacak ve karara bağlanacak ka-
rar tasansı oluşturulacak "Askeri Kurmay Komitesi" buyru-
ğunda Irak'a askeri müdahalede bulunacak Birleşmiş Mil-
letler'e bağlı askeri birliklerin kurulmasına yeşil ışık yaka-
cak.
Hangi ülkeden bu askeri birliğe ne kadar kuvvet gönde-
rileceği özel anlaşmalarla saptanacak...
Öyle görünüyor ki savaşa doğru açılan yolda hızla yürü-
nüyor.
Ne ilginç; Birleşmiş Milletler'in beş sürekli üyesi dünya-
daki silah ticaretinin ilk sıralarını alan devletleridir. Dünya-
daki silah ticareti, Sovyetler Birliği, ABD, Fransa, İngiltere,
Çin Halk Cumhuriyeti ve Federal Almanya'nın elindedir.
Bu ülkelerden silah alan ülkelerin başında da Irak geli-
yor. Irak'ın alıcı ülke olarak bu savaş pazarındaki yeri yüz-
de 12.1.
Irak'a en çok silah satan ülkeler, Sovyetler Birliği, Fran-
sa ve Çin Halk Cumhuriyeti'dir. ABD'nin ürettiği silahların
yüzde 45'i Asya-Afrika ülkeleri tarafından satın alınıyor.
Bu bir komedıdjr.
Birleşmiş Milletier Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sa-
hip üyeleri hem Irak'a -kimyevi silah başta olmak üzere- her
türlü silahı satıyorlar; hem Irak'a karşı savaş kararı almak
üzere toplanıyorlar!
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
(Baftarafi 2. Sayfada)
mirel'i, Menderes'i, Peker'i, tek parti yönetimindeki günleri-
mizi arar hale geldigimizi söylemek hiç de yanlış olmayacak!..
NOT: Devlet Bakanı Bay Cemil Çiçek'ten aldığım açıkla-
mayı okuriarıma sunuyorum-. "Gazetenizin 19 Kasım 1990 ta-
rihli nüshasının EVET/HAYIR köşesinde, "Çiçekçe işler" baş-
lığı altında yayımlanan yazınızda, daha önce hangi manada
söylendiği çeşitli vesilelerle kamuoyuna açıklanmış bir ko-
nu ısrarla yanlış yorumlanarak kamuoyu çarpıtılmaya devam
ediliyor.
Yazınızda, Atatürkçü olduğu için görevden alındığını iddia
ettiğiniz Yusuf Kurtça, Fatih Kaymakamlığı'nın 1990719 sayılı
karan gereğince hakkında Lüzum-u Muhakeme Karan veril-
miş olup M.M.K.'na göre görevden alınmıştır.
Görevden alınış nedeni bu olduğu halde en azından ek-
sik bilgiye dayanarak yazınızı kaleme aldığınız anlaşılıyor. Tav-
zihen gereğini saygıyla takdirlerinize sunuyorum."
Meclis'te
(Baftarafi 1. Sayfada)
önce, insan hakları komisyonu
kunılmasmı fantezi olarak nite-
ledi, daha sonra da komisyonun
Türkiye'nin başında Demok-
les'in kılıcı olacağını öne sürdü.
Yasa önerisine göre, insan
haklan komisyonuna başvuru-
lar TBMM Başkanlığı aracıh-
ğıyla yazılı olarak yapılabilecek.
Komisyon başkanlığına ve ken-
disine gönderilen başvurulan in-
celeyecek ve sonuç hakkında
başvuru sahibine üç ay içinde
bilgi verecek. Komisyonun üye
sayısı ise danışma İcurulunun
önerisi üzerine TBMM genel
kurulu tarafından belirlenecek.
Komisyon, uluslararası alan-
da insan haklan konusundaki
gelişmeleri izleyecek, incelediği
başvurulardan gerekli gördük-
lerinin sonuçlannı ilgili mercile-
re bildirecek; her yıl yaptığı ça-
lışmalan da bir rapor ile duyu-
racak.
Öte yandan, Adalet Komis-
yonu'nun gündeminde yer alan,
TCK'da değişiklik tasansı ile bu
konudaki 5 öneri ve ANAP'lı
Mustafa Nazikoğlu'nun ülkü-
cülere af önerisi alt komisyona
gönderildi.