06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 1990 * • • • CUMHURÎYET/23 Hava taşımacılığı SELLERİN YOL AÇTIĞI ZARAR — ABD'nin batı eyaletleri, özelükle de Washington'u etkileyen şiddetli yağışların yol açtığı sellerde binlerce büyükbaş hayvan da telef oldu. Tek bir mandırada 230 inektea 130'unun sel sulanna kapılarak öldüğü bildirildi. (Fotograf: AFP) THTden gençlere indirim ANKARA (AA) — Türk Ha- va Taşunacıhğı (THT), 1 aralık- tan itibaren 25 yaşından küçük- lerle 60 yaş ve yukansında olan- lara tüm iç hatlarda 150 bin li- ralık sabit fıyat uygulayacak. 1 Aralık 1990 tarihinden itibaren şirket bütün iç hat uçuşlannda yüzde 25 olan milletvekili ve ba- sın indirimlerini yüzde 50'ye çı- kardı. THT ayrıca 25 yaşından gün almamış gençler için genç- lik indirimi, 60 yaş ve yukansın- da olanlar için de yaşhhk indi- rimi uygulayarak bu kesime gi- renleri yurtiçi bütün hatlannda 150 bin Iira sabit fiyatla taşıya- cak. NOEL YORTUSUNA HAZIRLIK — Filipinler'de Noel yortusu öncesi hazırlıklar başladı bi- le. Filipinler'de bir özellik, Noel agaçlarının çam dallannın birieştirilip ağaç biçimi verilme- siyle hazırianması. FUipinH bir kadın, topladıgı çam dallanndan Noel ağacı hazırlıyor. Bunlar daha sonra piyasada 3.5 (yaklaşık 10 bin Iira) ile 17.9 dolar (54 bin Iira) arasında satılacak. Florya Köşkü müze oluyor ANKARA (Cumhuriyet) — TBMM Başkanı Kaya Erdem başkanlığında toplanan Başkan- lık Divanı, Cumhurbaşkanhğı tarafından TBMM'ye iade edi- len İstanbul'daki Florya Deniz Köşkü'nün müze haline dönüş- türülerek halkm ziyaretine açü- masını kararlaştırdı, Başkanlık Divanı'nın kararına göre Flor- ya Deniz Köşkü önümüzdeki yıl restore edilecek. Atatürk'ün ya- şamının bir bölümünü geçirdi- ği köşk, restorasyondan sonra müze-köşk olarak halkm ziya- retine açılacak. Başkanlık Diva- nı aynca Dolmabahçe Sarayı'n- da ziyaretçiler için bir PTT ile banka şubesi kunılmasmı, sara- yın girişinde de hediyelik ve ta- nıtım amaçlı satış merkezi oluş- turulmasını karara bağladı. HABERLERIN DEVAMI Saddam Hüseyin'e Son Uyarılar ve Türkiye... (Baftarafi 1. Sayfada) itmiş bulunuyor. ABD Başkanı'nın yüzünde güller açarak Hafız Esad'ı Cenevre'de ku- caklaması, bir yerde, bölge politikasının ne denli acımasız olabildiğini de göster- mektedir. Cenevre buluşmasına bakılarak denilebi- lir ki: Hafız Esad'ı kucaklayacak kadar gözü karalaşan Başkan Bush, bundan böyle Irak'a askeri darbe indirmek için duraksama- yacaktır. Irak diktatörünün ABD Başkanı'nı artık cid- diye almasını gerektiren bir noktanın daha altı çizilebilir. Yılbaşına dek Körfez'deki Ame- rikan askeri varlığmın sayısal gücü 400 bin askere ulaşacaktır. Başkan Bush. böytesine muazzam bir si- lahlı gücü herhalde tatıl için Arabistan çöl- lerine göndermiyor. Bu askerlerin bir gün sanki hiçbir şey olmamışçasına çekip gide- bileceklerine acaba Saddam Hüseyin ger- çekten inanıyor mu? Her şey bir yana, Baş- kan Bush'un siyasal intiharı anlamına gele- cek böyle bir çekilme, bugün için gerçekten uzak bir olasılıktır. Körfez'de barışçı çözüm için artık son aşa- maya gelindiğini gösteren en önemli işaret ise BM Güvenlik Konseyi'ndeki gelişmeler- dir. ABD'nin başı çekmesiyie, Güvenlik Kon- seyi'nden Irak'a karşı askeri müdahaleyi de içeren bir kararın çıkması için uzlaşmaya va- rılmıştır. Hatta bu konuda 1 ocak ya da 15 ocak tarihlerinin saptanması olasıdır. Kuşkusuz, BM Güvenlik Konseyi karannın nasıl kaleme alınacağı önem taşıyor. Ama Başkan Bush'un askeri çözüm için BM'den istediğini elde etmek üzere olduğu söyle- nebilir. Saddam Hüseyin'e barışçı çözüm için son uyarılar yapılıyor; Kuveyt'ten bir an önce ve kayıtsız şartsız çekilmesine dönük son uyarılar... Keşke dinlese! . . . BM Güvenlik Konseyi'nden askeri çözü- me yeşil ışık yakan bir karar çıktığında, Tür- kiye ne yapacak? Bu sorunun karşılığmı araştınrken, bir nok- tanın özellıkle akılda tutulması qerekıyor. Bu açıdan, Türkiye'nin BM nezdindeki temsilcisi Büyükelçi Mustafa Akşin'in Cum- huriyet Nevv York muhabirı Şebnem Atiyas'a yaptığı açıklamalardaki şu bölüm ilginçtir: "Birieşmiş Milletier örneğin ambargo karan alır ve ticaret yapılmamasını ister. Ama aynı şekilde kimseyi kimseyle harp yapmaya zor- layamaz. Birieşmiş Milletier olsa olsa savaş yapılması caizdir diyebilir. Bu iznin kullanıl- ması herkese kalmış bir karardır. Ülkeler ege- mendir. Ülkeler egemen olduğuna göre, Bir- ieşmiş Milletier herhangi bir ülkeyi savaş yap- maya zorlayamaz." Bu satırların altını kalın biçimde çizerken, bir noktayı bir kez daha vurgulamak isteriz: Türkiye, Irak'tan bir saldırıya uğramadıkça, bir askeri çözüme kendi askeriyle doğrudan doğruya katılmaktan kaçınmalıdır; Güneydo- ğu'da Irak'a karşı bir ikinci cephe kesinlikle açılmamalıdır. Zaten Ankara'da da bu fikrin pek fazla ka- bul gördüğü söylenemez. Ancak olağanüs- tü koşullardaki oldu-bittilere karşı hazıriıklı ol- mak gerekiyor. Bu arada 5 bin kişilik bir askeri birliğin Su- udi Arabistan'a gönderilmesi olasılığından söz edenler var başkentte. Böylesi bir girişimin de sakıncalı olacağı- na inanıyoruz. BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesin- deki bir askeri çözüme Türkiye'nin katkısı- nın, ille de muharip nitelik taşıması zorunlu değildir. Bunun başka yolları vardır. Körfez'de barışçı çözüm umudunun gitgi- de tükendiği bir ortamda son derece dikkatli eknalıyız, Türkiye'yi savaşa bulaştırabilecek maceracı eğilimlere karşı... Dünya Irak'ı oylayacak (Baftarafi 1. Sayfada) çıkacak hiçbir karar tasarısına boyun eğmeyeceğini yineledi. Irak Başbakan Birinci Yardım- cısı Taha Yasin Ramazan da ABD'ye diyalog çağrısında bu- lundu. ABD yönetiminin yoğun ça- balan sonucunda Birleşmiş Mil- letier Güvenlik Konseyi, Irak'- ın Kuveyt'ten çekilmesi için kuvvet kullanma izni vermek üzere bugün dışişleri bakanlan düzeyinde toplanıyor. önceki gün BM'nin Sovyetler Birliği temsilcisi Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Yuli Vorontsov gazete- cilere, ABD ile Sovyetler Birli- ği'nin Saddam Hüseyin'e Ku- veyt'ten çekilmesi için 15 ocağa dek süre tanınması üzerinde an- laşmaya vardığmı açıkladı. Bu durumda bugün onaylan- ması beklenen karann ikinci maddesinin "Irak, Kuveyt'ten 15 ocağa dek çekihnezse üye ül- kelerin Gövenlik Konseyi'nce alınan kararlan uygulamak ve bölgede banş ve giivenliği sağ- lamak üzere gereken her tttriü aracı kullanmasına izin verttir" ifadesini içermesi bekleniyor. ABD'nin hafta sonunda Gü- venlik Konseyi'nin beş daimi üyesine dağıttığı ilk karar taslağı Saddam Hüseyin'e 1 ocağa dek süre tanınmasını öneriyordu. Amerikan diplomatlan, müm- kün olduğu kadar kısa bir süre tanınmasını yeğlediklerini dile getirdiler. Ancak Sovyetler Bir- liği ve Bağlantısızlar 15 ocağı uygun gördüklerini ABD'ye ilettiler. Sovyetler ve Bağlantı- sızlar sürenin uzatümasuıın Sad- dara Hüseyiu'in ikna edilmesi olanağmı arttıracağını öne sür- düler. ABD bu isteği kabul et- Dd Tîrst Lady' baş başa (Baftarafi l. Sayfada) Voronin'in yaptıkları konuşma- larda pasajın kısa zamanda res- tore edilmesini överken Türk- Sovyet ticari ilişkilerinin hızla gelişmesini dilediler. Stankeviç "Böyle mükemmel yapüan bir yeri mükemmel biçimde işlet- mek zor. Moskova Belediyesi olarak burayı en iyi mallaıia do- natacağımıza söz veriyoruz" derken Moskova'da halen süriip giden mal sıkıntısına da bir gön- derme yapıyordu. — Devlet Bakanı Güneş Ta- ıer, Tiirk-Sovyet Hişkilerinin iki iiç yıl içinde 5-10 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini vur- guladı. ENKA Holding yöneti- chi Şarık Tara da Sovyet tarafı- na yardımlan için teşekkür eder- ken "Mimar Kalugin bu pasaj- da yaşamaya devam edecek" di- yerek mimari özene duyduğu sevgiyi vurguluyordu. — Türk tarafmın Artisan fir- ması tarafından gerçekleştirilen defilesinde Neşe Erberk, Mel- tem Hakarar ile birlikte 5 man- ken daha yer aJdılar. Edith Pi- aFtan Carl Orffa uzanan bir müzik yelpazesi içinde sunulan defile, zaman zaman alkışiarla karşılandı. Sovyet tarafı da bu defıleye pasajın köprülerinden birinin üzerinde çalınıp söylenen tı. Amerikalı diplomatlara göre "Kararda tarih belirtilmesi Sad- dam Hüseyin üzerinde psikolo- jik baskı yaratmayı amaçlıyor." Amerikan diplomatlan, süre ta- nınmasının asıl nedeninin Sad- dam Hüseyin'e bu tarihten son- ra her an ABD'nin yönlendirdi- ği ittifak kuvvetlerinin çatışma- ya girmek için uluslararası top- luluktan izinli olduğunu göste- rerek psikolojik baskı yaratmak olduğunu öne sürüyorlar. Süre tanınması, özelükle Or- tadoğu ülkelerinin tepkisini çek- ti. Ancak Amerikan yönetimi süre tanımınm "son fırsat" me- sajını daha kuvvetli vereceğini vurguladı ve süre tanınmasında ısrar etti. Çin'in tutumu BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi Uyesi arasında tutumunu netleştirmeyen tek ülke olarak Çin kaldı. Çin Dışişleri Bakanı Kian Kichen, ülkesinden ABD^ ye hareket etmeden önce hava- alamnda gazetecilere yaptığı açıklamada Çin'in, Irak'a karşı kuvvet uygulanmasını öngören Güvenlik Konseyi karannı des- tekleyecekleri yolundaki haber- lerin "asılsız" olduğunu söyledi. Ülkesinin tutumu hakkında bil- gi vermeyen Çin Dışişleri Baka- nı, "Karar tasansını veto edecek misiniz" biçimindeki bir soruvu, "Ben böyle bir şey söylemedim. Oyumu kullandıktan sonra bu- nu öğreneceksiniz. Daha önce bir şey söylemeyecegim" diye ya- nıtladı. Diplomatik gözlemciler Çin'in tavnnın ABD'den bazı ödünler istemeye yönelik oldu- ğunu vurguluyor. Çin'in ABD'den Dünya Ban- kası'nın normal borç verme iş- lemine başlaması, 1989 yılında demokrasi yanlısı gösterilen kanlı bir biçimde bastınlmasın- dan sonra bu ülkeye uygulanan yaptırımlann tümüyle kalkma- sı gibi ödünler talep edeceği tah- min ediliyor. Birleşmiş Milletier Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden biri olan Çin, bir karar tasansı- nı veto etme hakkına sahip bu- lunuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı ön- ceki gün Çin Dışişleri Bakanı- na Güvenlik Konseyi toplantısı- nın ardından ABD ile Çin ara- sındaki ticaretin arttınlmasını görüşmeye Washington'a çağrı- da bulunduğunu, Çin'in daveti kabul ettiğini açıkladı. Bu geliş- me ABD'nin Güvenlik Konse- yi'nde destek alabümek için Çin'e daha fazla ticaret vaat et- tiği şeklinde yorumlandı. Çin1 in kabulü ise bugün Güvenlik Konseyi'nde ABD'yi destekleme karan olarak değerlendirildi. Bugün 5'i daimi 15 üyeli Güven- lik Konseyi'nin minimum 9, maksimum 13 oyla "Kuvvet kol- lanma iznini" onaylaması bek- leniyor. 15 üyeli BM Güvenlik Konse- yi'nde daimi üyeler ABD, SSCB, Fransa, Çin ve Ingiltere, Ka- nada, Küba, Kolombiya, Eti- yopya, Finlandiya, Fildişi Sahi- li, Malezya, Romanya, Yemen ve Zaire de geçici üye olarak yer alı- yor. Güvenlik Konseyi'nin dö- nem başkanlığı 1 aralıkta ABD 1 den Yemen'e geçecek. öte yandan AA'nın haberine göre Irak, ABD'nin baskısı ile BM Güvenlik Konseyi'nden çı- kacak hiçbir karar tasansına bo- yun eğmeyeceğini y^ıeledi. lktidardaki BASS Partisi'nin yayın organı El-Tavra gazetesin- de dün yer alan bir yazıda, "ABD hegemonyası altında BM Güvenlik Konseyi'nden çıkacak bir karar tasansı bizim tutumu- muzu etkileyemeyecek ve biri ta- rihi ve ulusal haklanmızdan vaz- gecmeye zoriayamayacaktır" de- nildi. Irak Başbakan Birinci Yar- dımcısı Taha Yasin Ramazan ise dün yaptığı bir açıklamada ABD'ye görüşme çağrısında bu- lundu. Bir basın toplantısı dü- zenleyen Ramazan, "Bush'un bölgede savaş karmaşasını önle- mek için mantığa dönmekten ve diyaloga girmekten başka sansı vok" dedi. Fransa'dan uyan Fransa Dışişleri Bakanı Ro- land Dumas, Irak'ın 15 ocak ta- rihine kadar Kuveyt'ten çekil- mesini öngören bir BM karan- nın Saddam Hüseyin'in savaş- tan kaçınması için son şansı ol- duğunu söyledi. Dumas, dün parlamentoda yaptığı konuşma- da BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a karşı güç kullanımına izin verilmesi yönünde alacağı bir karann son uyan olacağını belirtti. TUBOAK'ta operasyon Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal, Moskova'da ENKA tarafından yapılan Petrovski Pasajının açüış töreninden sonra Gorbaçov'un eşi Raisa Gorbaçov ile bir süre baş başa göniştü. Rus halk şarkılan ve opera ar- yaları ile yanıt verdi. — Açıuştan sonra Semra Özal Bayan Gorbaçov'un daveti üze- rine Kremlin'e gitti ve yine Ba- yan Gorbaçov'un isteği üzerine bu davete hiç kjmse alınmadı. Her iki ülkenin önde gelen ba- yanları baş başa bir görüşme yaptılar. — Açık fılizi zemin üzerine beyaz alçı fresklerle süslü P't- rovski Pasajı'nın zemin karola- n suni Italyan mermerindendi, tavanı kaplayan yanm daire şek- lindeki cam kubbenin parçaları da Belçika'dan getirilmişti. — Ancak çok fazla kimsenin bilmediği bir gerçek de bu tari- hi pasajın eski bir nehir y^tagı- na oturdugu için zeminden su almasıydı. Inşaatçı ENKA fir- ması zemine beton enjekte ede- rek ve sürekli kanallara su ba- san pompalar koyarak bu sonı- nu haUetraişti. — Pasajı kimin nasıl işletece- ği ise hâlâ tam çözülmüş değil. Başta Türk firmalanna kiralan- ması söz konusu iken daha son- ra Moskova Belediyesi ve tüm iş- letme, pasajı kendilerinin işlete- ceğini söylediler. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TÜBİTAK Başkanhğı'- na getirilen Prof. Dr. Kemal Gü- rüz, başkanlık bünyesinde yöne- tici kadroların büyük bölümü- nü değiştirdi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz tarafından yapılan "opeıasyon"la başkan yardımcı- hklanna ODTÜ öğretim üyele- rinden Prof. Dr. Kemal Pak ile Başbakanlık danışmanlanndan Ahmet Ovalı getirildiler. TÜBİ- TAK'ın en önemli araştırma merkezlerinden olan Gebze Bi- limsel ve Endüstriyel Araştırma Merkezi Müdürlüğü'ne Prof. Dr. Nejet tnce, Savunma Araş- tırma Geliştirme Enstitüsü Mü- POLTITKADA SORUNLAR ERGUNBALa (Baştarafı 3. Safyada) Ancak şu noktayı önemle vurgulamak gerekiyor: BM üye- lerinin, Güvenlik Konseyi'nin askeri yaptırım kararına uyrna yükümlülüğü, otomatik bir yükümlülük değildir. BM Anaya- sası'nın 48. maddesine göre "Güvenlik Konseyi'nin kararını uygulamak için gerekli harekât, Konsey'in saptaması uyarınca tüm ya da bir kısım BM üyeleri tarafından gerçekleştirilir. Yani, Güvenlik Konseyi, askeri harekâta sadece bazı üye ülkelerin katılmasını yeterli görebilir. Ayrıca Güvenlik Konseyi bir ülkeden yardım isierse, bu ül- ke ile Güvenlik Konseyi arasında özel bir aniaşma yapılması gerekiyor. 4& maddeye göre yardım, askeri birlik gönderil- mesini kapsayabileceği gibi, üs kolaylıkları, geçiş hakkı gibi unsurları da içerebilir. Başka bir deyişle, siz Güvenlik Konseyi'ne gidip "Ben ötel durumun gereği asker gönderemem; ama üs kolaylığı sağ- layabilirim, geçit hakkı tanıyabilirim ya da askeri önlemlerin uygulanmasına başka türlü katkıda bulunabilirim" diyebilir- siniz. Yine 43. maddeye göre Güvenlik Konseyi ile yapılan bu anlaşmalar ancak üye ülkelerin iç mevzuatına göre onay- landıkian sonra geçerli olur. Bunları neden yazıyoruz? Türkiye'de, Körfez'de çıkacak bir savaşm ülkemize büyük yararlar sağlayacağını düşünenler, ön safta yer almak için sabırsızlananlar var. Bu çevreler Güvenlik Konseyi'nin askeri yaptırım kararın- dan sonra "Ne bekliyoruz? Haydi yürüyün" demeye kalkış- masınlar. ŞtRİNYER HtPODROMLFNDAN FtKRETDjĞuoCu.' Mermi tek ffeçilebilir1. AYAK: Hazırhklarını ve form durumunu çok iyi gördü- ğümüz Body Guard, ilk şansa sahiptir. îzmir'e hazırlıklı gelen kum pistin iyi atlanndan Gol- den Line sert rakibidir. Düzel- me yolunda olan Hakan 2'yi sürprizde tutuyoruz. 2. AYAK: Kayıtb bulunan ra- kiplerinden kalite ve klas ola- rak üstün olan Mermi, çalışma- larında da formda görünüyor. Kazanacağını tahmin ediyoruz. Kayıth diğer atlar, tabelanın di- ğer sıraları için mücadele ede- cekler. 3. AYAK: Son çıkardığı ya- rışı ile göz dolduran müsait ki- lolu Elifim, formunu muhafa- za ettiriyor. Kazanacağını sanı- yonız. Hazırlıklannda göz dol- duran Korhanbey, God You ve o ağır kilosuna rağmen Laleşah daha sonra düşünülebilir. 4. AYAK: Uzun süredir bu yanşı için itina ile hazırlıkları- nı sürdüren lzavra, ağır kilosu- na rağmen ilk şansa sahiptir. Yine sprintinde göz dolduran Merhaba ve düzelen Patron sert rakipleridir. 5. AYAK: Üstün formunu muhafaza ettiren Taşkentli, çar- şamba sabahı yaptığı sprintin- de göz doldurdu. Birinciliğe en yakın taydır. Îzmir'e hazır gelen Tuluyhan ve Şahlan, ikincilik OTORtTELERtN GÖRÜŞLERİ F. Dağlıoğlu E. Kara B. Düzyatan A. Temizer 1 1-2 1-2 1-2 1 1 1 1 1-2-3-6 3-2 2-3-6 2-34 1-2-3-4 1-2 1-2-3-5 1-2-3 1-2-4-8 1-4-6 1 1 1-2-3-5 5-1-2 3-2-5-1 3-5 için mücadele vereceklerdir. Dostu ve Mertergüzeli Dörtlü Bahis'in diğer şanslı atlarıdır. 6. AYAK: Bu yanşında daha başarüı koşmasını beklediğimiz Esse ile form durumu iyi olan Nazbatur arasmdaki mücadele yarışın birincisini belirleyecek- tir. Düzelme yolunda olan Bal- kız 2'yi sürprizde öneririm. TAHMİNLER 1. KOŞU: F. Tunçpınar (3), P. Oyacan (2) 2. KOŞU: F. Body Guard (1), P. Golden Line (2), P. Hakan (3) 3. KOŞU: F. Mermi (1), P. Dorucan (3), P. Sert (4) 4. KOŞU: F. Elifim (6), P. Korhanbey (2), P. God You (3), S. Laleşah (1) 5. KOŞU: F. lzavra (1), P. Merhaba (2), S. Patron (3) 6. KOŞU: F. Taşkentli (1), P. Tuluyhan (6), P. Şahlan (4), S. Dostu (8). S. Mertergüzeli (2) 7. KOŞU: F. Esse (3), Nazba- tur (5), P. Balkız (2), S. Ilıcalı (4) dürlüğü'ne Prof. Dr. Erez Söy- lemez, Ankara Elektronik Araş- tırma ve Geliştirme EnstitüsU Müdürlüğü'ne de Prof. Dr. Ay- han Türel atandılar. Kurum bünyesinde gerçekleş- tirilen "operasyon" konusunda bir açıklama yapan Başkan Prof. Dr. Kemal Gürüz, göreve yeni gelenlerin "uluslararası ya- yın ve atıf sayısının" daha önce bu görevi yapanlara oranla yüz kat fazla olduğunu öne sürdü. Atamalan savunan Prof. Dr. Gürüz, şöyle dedi: "Aralannda 10 tane bilim ödüllü arkadaşı- mız var. TÜBtTAK Türk mille- tinin refah ve mutlulugunun art- ması, Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'nin uluslararası bilimsel ve teknolojik camiadjü en ön sıra- larda yer alması için milletimiz- den aldığı güçle, Türk milletine ve insanlıga hizmet arz edecek- tir." Edinilen bilgiye göre Prof. Dr. Gürüz tarafından gerçekleştiri- len öteki atamalar şöyle: — Bilim Adamı Yetiştirme Grubu: Grup sekreterliğine Prof. Dr. Aybar Ertepınar, üyeliklere Prof. Dr. Yılmaz Tokat, Prof. Mithat Idemen, Prof. DT. Celal Şengör, Prof. Dr. Erdal Demo- kan, Prof. Dr. Yahya Karshgil. — Tıp Araştırma Grubu: Grup sekreterliğine Prof. Dr. Mustafa llhan, üyeliklere Prof. Dr. Emin Kansu, Prof. Dr. Şev- ket Ruacan, Prof. Dr. tskender Sayek, Prof. Dr. Hasan Yazıcı, Prof. Dr. Turgut îmir. — Veteriner Grubu: Grup sekreterüğine Prof. Dr. Hüseyin Ürman, üyeliklere Prof. Dr. Nihat Bayşu, Prof. Dr. Cenap Tekinşen. — Tarım Orman Araştırma Grnbu: Grup sekreterliğine Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı, üyeliklere Prof. Dr. Ali Balaban, Prof. Dr. Yalçm örs, Prof. Dr. Gürol Dinç, Dr. Olcay Ünver, Enis Banç. GOZLEM UGUR MUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) Sürekli üyelerin alınan kararlara karşı "veto yetkileri"^ var- dır. Güvenlik Konseyi'nde kararlar en az dokuz oyla alınır. Ancak sürekli üyelerden biri bu karara karşı "veto" kulla- nırsa karar uygulanmaz. Amerika bu yüzden önceki gün bir ön aniaşma yaparak sürekli üyelerden birinin "veto" olasılığını ortadan kaldırmayı sağlama yolunu secti. Güvenlik Konseyi, uluslararası sorunların barışçı yoldan çözülmesi ve savaşm ya da saldınnın önlenmesi amacıyla kararlar alır. Birleşmiş Milletier Antlaşması'nın 41. maddesi, Konsey'e, saldırgan bir devlete karşı "silahlı kuvvet kullanılmasını içermeyen" önlemler alma yetkisi veriyor. Bu önlemler, 'ambargo' ve 'abluka' da olabilir. Güvenlik Konseyi, 6 ağustos günü Irak'a karşı "ambargo" karan aldı. Ambargonun etkili sonuç vermemesi üzerine 25 eylülde "abluka" kararı alındı. Bugün ambargo ve ablukanın da sonuç vermediği anla- şılıyor. Ablukadan sonra alınacak karar savaş kararıdır! Antlaşmanın 42. maddesi şöyle; dikkatle okuyalım: — Güvenlik Konseyi, 41. maddede öngörülen önlemlerin yetersiz kalacağı ya da kaldığı kanısına vanrsa, utuslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için hava, deniz ya da kara kuvvetleri aracılığı ile gerekli saydığı her türlü girişimde bulunabilir. Bu girişimler; gösterileri, ab- lukayı ve Birleşmiş Milletier üyelerinin hava, deniz ya da ka- ra kuvvetlerince yapılacak başka operasyonları içerebilir. Bugün Güvenlik Konseyi'nde görüşülecek karar tasansı kuvvet kullanmayı içeren bir "ön karar" niteliğine dönüşe- bilir. Ambargo sonuç vermedi. Ablukadan da istenen sonuç elde edilemedi. Ablukadan bir sonraki adım savaş karandır. Karar tasarısında 42. maddede yer alan yetkınin kulla- nılması yer almıyor. Tasarı "iyiniyet gösterisi olarak son olanak" uyarısını taşıyor. Bu uyarıyı yaparken de Irak'a 1 ocak ya da 15 ocak gününe kadar süre tanıyor. Konsey, bu süre dolunca herhalde 42 ve 43. maddelere dayanan yeni kararlan alacak... Karar tasarısında şimdilik, 42. maddedeki kuvvet kulla- nımı ile ilgıli yetki ıstenmiyor. Karar tasarısı, verilen tarihten sonra bu yetkinin kullanılacağına ilişkin uyarıyı ıçeriyor. O güne kadar kuvvet kulianımı ile ilgilı görüşmeler de ya- pılacak ve sürenin bitiminde bu kararlar da almacaktır. 42. madde kuvvet kulianımı, 43. madde, üye ülkelerin si- lahlı kuvvetlerini ve geçit hakkını da içine alacak her türlü katkı ve yardımı yapmalarını öngörüyor. 45. madde de ive- di askeri önlemlerin alınması koşullannda izlenecek yol ve yöntemleri içeriyor. Bugün Konsey'de ele alınacak ve karara bağlanacak ka- rar tasansı oluşturulacak "Askeri Kurmay Komitesi" buyru- ğunda Irak'a askeri müdahalede bulunacak Birleşmiş Mil- letler'e bağlı askeri birliklerin kurulmasına yeşil ışık yaka- cak. Hangi ülkeden bu askeri birliğe ne kadar kuvvet gönde- rileceği özel anlaşmalarla saptanacak... Öyle görünüyor ki savaşa doğru açılan yolda hızla yürü- nüyor. Ne ilginç; Birleşmiş Milletler'in beş sürekli üyesi dünya- daki silah ticaretinin ilk sıralarını alan devletleridir. Dünya- daki silah ticareti, Sovyetler Birliği, ABD, Fransa, İngiltere, Çin Halk Cumhuriyeti ve Federal Almanya'nın elindedir. Bu ülkelerden silah alan ülkelerin başında da Irak geli- yor. Irak'ın alıcı ülke olarak bu savaş pazarındaki yeri yüz- de 12.1. Irak'a en çok silah satan ülkeler, Sovyetler Birliği, Fran- sa ve Çin Halk Cumhuriyeti'dir. ABD'nin ürettiği silahların yüzde 45'i Asya-Afrika ülkeleri tarafından satın alınıyor. Bu bir komedıdjr. Birleşmiş Milletier Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sa- hip üyeleri hem Irak'a -kimyevi silah başta olmak üzere- her türlü silahı satıyorlar; hem Irak'a karşı savaş kararı almak üzere toplanıyorlar! EVET/HAYIR OKT4YAKBAL (Baftarafi 2. Sayfada) mirel'i, Menderes'i, Peker'i, tek parti yönetimindeki günleri- mizi arar hale geldigimizi söylemek hiç de yanlış olmayacak!.. NOT: Devlet Bakanı Bay Cemil Çiçek'ten aldığım açıkla- mayı okuriarıma sunuyorum-. "Gazetenizin 19 Kasım 1990 ta- rihli nüshasının EVET/HAYIR köşesinde, "Çiçekçe işler" baş- lığı altında yayımlanan yazınızda, daha önce hangi manada söylendiği çeşitli vesilelerle kamuoyuna açıklanmış bir ko- nu ısrarla yanlış yorumlanarak kamuoyu çarpıtılmaya devam ediliyor. Yazınızda, Atatürkçü olduğu için görevden alındığını iddia ettiğiniz Yusuf Kurtça, Fatih Kaymakamlığı'nın 1990719 sayılı karan gereğince hakkında Lüzum-u Muhakeme Karan veril- miş olup M.M.K.'na göre görevden alınmıştır. Görevden alınış nedeni bu olduğu halde en azından ek- sik bilgiye dayanarak yazınızı kaleme aldığınız anlaşılıyor. Tav- zihen gereğini saygıyla takdirlerinize sunuyorum." Meclis'te (Baftarafi 1. Sayfada) önce, insan hakları komisyonu kunılmasmı fantezi olarak nite- ledi, daha sonra da komisyonun Türkiye'nin başında Demok- les'in kılıcı olacağını öne sürdü. Yasa önerisine göre, insan haklan komisyonuna başvuru- lar TBMM Başkanlığı aracıh- ğıyla yazılı olarak yapılabilecek. Komisyon başkanlığına ve ken- disine gönderilen başvurulan in- celeyecek ve sonuç hakkında başvuru sahibine üç ay içinde bilgi verecek. Komisyonun üye sayısı ise danışma İcurulunun önerisi üzerine TBMM genel kurulu tarafından belirlenecek. Komisyon, uluslararası alan- da insan haklan konusundaki gelişmeleri izleyecek, incelediği başvurulardan gerekli gördük- lerinin sonuçlannı ilgili mercile- re bildirecek; her yıl yaptığı ça- lışmalan da bir rapor ile duyu- racak. Öte yandan, Adalet Komis- yonu'nun gündeminde yer alan, TCK'da değişiklik tasansı ile bu konudaki 5 öneri ve ANAP'lı Mustafa Nazikoğlu'nun ülkü- cülere af önerisi alt komisyona gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle