06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 29 KASIM 1990 Özel Savaş, Dolaylı Saldım ve Türkiye 12 Eylul sisteminin ışlemediğini goren çevrelerce, ulke yeniden yapay bir zıtlığa itılmektedir. Cumhuriyetin temelindekı laiklik, şeriat ozlemciîerinın kışkırtması ile hedefe abnnuş, toplum laik-anti laik çatışmasına çekilmiştir. Terör, toplumda saygın isımlerı hedef almıştır. M. EMİN DEĞER Ankara Barosu Avukatlarından "Var mıdır, yok mudur" sorulanna >anıt arar- ken ötekı NATO ulkelerındekıne benzer bır gız- lı orgutun ulkemızde de bulunduğu, en >etkılı ağızlardan açıklanıverdı Hem de bu açıklama, örgutun "teror olavlanyla ılgılı çalışmalan"nı da ıçenvor Bır donemın tek adamı durumundakı, yedıncı Cumhurbaşkanı Evren'ın açıklamaları dönemın Başbakanı Ecevıt ıle aralannda geçen bır konuşmaya dayalı Evren dıyor kı "Sa>ın Ece- vıt, bu Ozel Harp Dairesı'nden tedirgındinız Go- revı olmayan sahalarda faalıyette bulunduguna daır bılgıkr var bızde." Bu bırım örtulu odenek- ten para ısteyınce ortaya çıkmış1 Ben de Sayın Ecevıt'e dedım kı, "Ben bunun uzennde duru- rum." Bu konuşma 1978'de Org Evren'ın Genel kurmay Başkanlığı'na atanmasmdan sonra ya pılmış olmalı Evren, sözlennı Ozel Harp Daı resı'nı Genelkurmay Başkanlığı'na bağladığını belırterek surduruyor Böylece, "Ozel Harp Da- iresi, emirieri Geneİkuntıav Başkanı'ndan almaya başlamış." Öyle dıyor Evren' Açıklamada bır başka ılgınç nokta var Kanımızca Demırel'ın 1980'lerdekı Başbakanlığı dönemınde Demırel, "Terörıstlerle mucadelede bu teşkılatı kullanalım" dedığınde, Evren "Ben kullanmam, bu teşkılatın gorevı değıl, ben onun gorevını de ğıştırdım, seferde ne yapacaksa, ona vönelttım Bu konuda teşkılatı kullanmam" demış Evren, şöyle tamamlıyor sözlennı "O da ısrar etmedı" Gerçeğin kendisi! Uzermde onemle ve dıkkatle durulacak bırçok soruvu da bırlıkte tartışmaya açacak sozler' De- mek kı bu orgut, o tanhe değın bır başka yere bağh ve emırlerı başka kanallardan ahrmış' Or- gutun butçesının, 1974'lere değın CIA kaynakh olduğu da anlaşıldığına gore bu açıklama karşı- sında başka turlu duşunulebılır mı1 Pekı bu ta rıhten sonra gerçekten örgutun terör olayların- da çalıştırılmadığına nasıl ınanabıhrız'' Bu durumda, ABD'nın gızb haber alma örgutu CIA'va bağlı/ılışkılı bır örgutle karşı karşıya bu- lunduğumuz anlaşılır Buradan çıkarak, şu so- rulara yarut aramalıyız Özel Harp Daıresı, kontr- gerılla olarak gerçekten Evren'ın dedığı gıbı "Ya sal sınırlar ıçıne" çekılebıldı mı' Buradakı >asal sınır nedır' Bellı bır tarıhten sonra terör faalı yetlerınde kullanılmadı mı 9 Ecevıt ve Evren, ör- gutun geçmışte ne tur faalıyetlen olduğunu ne- den araştırmadılar 7 Ecevıt'ın "Örgutun gızlı fa- alıyetlerıne daır bılgılerı nelerdır 7 " örgutun go- revlen arasındakı sabotaj ve bu gıbı eylemler, val- nız dış tehlıke ya da ışgal altındakı topraklarda dırenış orgutu oluşturmak ıçın mı planlanır'' Bu orgut sadece bu konularda mı Genelkurmay Baş- kanı'ndan emır alır7 12 Eylul oncesı, yonetıme el koymak ıçın Genelkurmay'da kurulan hazır- lık tımınde bu örgute görev verılraış mıdır? Ör- gutun, kontrgerılla olarak asıl görev len arasın- da bulunan "Dolaylı saldırıları önleme çalışmaları" nasıl yurutulecektır'' Bu ve benzerı sorulara >anıt aramak, bugunun önde gelen gö revlerı arasındadır Bu yazıda bunları tartışaca- ğız 12 Mart ve 12 Eylul'un gelışı ve uygulamalan na bakarak, "dolayh saldından ulkeyı kurtarmak ıçın" gerçekleştınldığı sonucuna vanlır Unutma- yalım kı benzer durumlar varatıldığında, aynı ovun yınelenebılır Bu nedenle bız, Evren'ın, "Or- gutun yasal sınırlara cekıldığıne" ılışkın sözlerı ıle kamuoyuna vermek ıstedığı mesajın ışlerhğı ne ve gerçeklığıne ınanamıyoruz Bu kuşkumuzun kaynağı, örgutun kuruluş ne- denı, konuya ılışkın ABD'nın resmı ağızlarından çıkan açıklamalara, ABD talımnamelerı ve bız- dekı yaymlardır Dahası 12 Mart \e 12 E>lul'un kendısıdır Boylesı somut nedenler karşısında ve yenıden ızlenceye sokulan "Görevımız Tehlıke" adlı CIA'nın evlemlennı konu edınenfilmınba- şındakı "Görevm Cım, eğer kabul edersen. an- cak sen ve arkadaşlann olumsuz bır durumda ka- lırsanız hıçbır açıklama yapamazsınız" şeklındekı anonsları dınledıkten sonra resmı açıklamalara ınanmanın safdıllık olacağı duşuncesındeyız Bu nedenle de özel Harp Daıresı'nın görev ve ılış- kılennde değışıklık olmadığını, olamayacağını söylemek, gerçeğin kendısıdır dıyoruz Dolaylı saldırı ve Turkiye Unutmayalım kı Turkıye, ABD'nın gozunde dolaylı saldın alanı ıçındedır Çunku Türkıye sos- >al uyanış ıçındedır ve toplumsal değışım ve dö- nuşume açıktır Sosyal uyaruşın getırdığı değışım ve dönuşum, ABD savaş kuramlan açısından ayaklanma sayılır (1) Bır başka deyımle ıfıtılal- dır Sosyal değışım ve dönuşumu ayaklanma sa- >an goruşu, Davıd Galula adlı bır CIA yetkılısı kuramlaştırmıştır Bu kıtap, Hasan Lembet (tak- ma adı ıle) Turkçe'ye çevrılmış, 1%5 yıhnda Ge- nelkurmay Başkanlığı'nca yayımlanmıştır Galu- la'va gore "Dunvanın Batı ve Dogu dıve ıki kut- ba ayrıldığı bır zamanda hıçbır ıhtılal harbi (sos yal değışım ve dönuşum/ notumuz) tamamen da- hılı bır sorun olarak kalamaz (2) tşte bu Ozel Savaş'tır Ve Özel Harp Daıresı de bu amaçla ku- rulmuştur, bu savaşı önleme çalışmaları ıçın ku- rulmuştur Galula'ya göre, bu gıbı durumlarda, "Batı'nın doğrudan ya da dolavlı olarak olaya mudahale etmesı gerekır" (3) Ayaklanma, terör eylemlerı ıle başlar ve gelışırse ışe askerın el koy ması ve terörun bövlece önlenmesı kolaylaşır Ancak bazen, ayaklanma, sosyal gehşmenın nor- mal evreler ıçınde yünıtulmesı ıle başlavabılır Galula, "Sıyasal muhalefete ızın verılen memle- ketlerde, ayaklanma olayı, rahat ve kanunı ma- nada gekşebılır" (4), dıyor ve bunu önlenmesı zor tehlıkelı bır olgu olarak nıtelıyor Böyle durum larda, "Yönetıcıler ışın cıddıyetını kavrayarriaz lar Halk bu arada ayaklananların (gerçekte sos- yal değışım ı gerçekleştırenlerın) yanmda yer ala- cağından, ayaklanmayı önlemekte geç kalmmış olacaktır "Özel Savaş'm onleyıcı çalışmaları ış- te böyle durumlarda gundeme gelır" Bunlar nelerdır9 Galula dıvor kı "Gerektigın- de ayaklanmalar yapıyonnuş gıbi onlar aduıa gız- lı teror evlemlen gerçekleştınhr Din ve mezhep ayrılıklan gıbı konular gundeme getınlır. Boy- lece halkın ayakJananlardan soğutulması sağla- nır." __ Özei savaşın dünu, bugunu Bu suretle de terörun önlenmesı ıçın askere çağrı çıkarılmış olur Bu konuda özel Harp Da- ıresı'nın eskı başkanlarından Em Tümgeneral Cıhat Akyol da "Gayrı Nızamı Kuvvetlere Karşı Harekât" adlı mart 1971'de Sılahlı Kuvvetler Der- gısı'nın ekı olarak vayımlanan broşurunde, Ga- lula'nın kuramını, ulkemız koşullanna göre yo- rumlamakta ve kuramın somuta ındırgenışmı ve terörun nasıl yönlendınleceğını örneklemektedır Akyol'a göre "halkı mukavemetçılerden ayırmak ıçın sankı ayaklanma kuvvetlerı yapıyormuş gı- bı mudahale kuvvetlerınce, zulme kadar \aran haksız muamele orneklerı ıle sahte operasyon- lara başvurulması tavsıye edılır" Em General M Cıhat Akyol, özel Savaş Daıresı Başkanı olarak ayaklanma olaylarında ızlenecek yöntemı şöyle belırtıyor "Hazırlık safhası, çok zamana ıhtıyaç göstenr Duşman gerılla harekâtını başlattıktan sonra gecıkılmış olduğundan, Gayn-Nızamı- Kuvvetlerle mudahale zorlaşacaktır" Şu halde, "mısdleme" yapılmalıdır Daha sonrakı aşama doğal olarak askenn ışe kanşmasıdır Şımdı duşünehm, Turkıye"de 12 Mart ve 12 Ey- lul'e nasıl gelınmıştır9 27 Mayıs Anayasaa'nııı ge- tırdiğı ozguriukçu ortam ıçinde, sosyal gelişme- nın hızlandıgını goren odaklar, MHP ve van or- gutlennı nasıl beslemışlerdır? MHP denetımın- dekı komando kamplanna neden göz yumulmuş- tur° Bu kuruluşlardan yakınan, zamanın muha- lefet hderı îsmet lnönu'ye, Cumhurbaşkam Cev- det Sunay'ın, "Onlar emnıyet güçlerıne yardımcıdırlar" yanıtmın dayanağı nedır 7 CHP'run sosyal demokrasıyı kurma gınşımı kar- şısındakı tepkıler, ınsan haklanna dayalı bır hu- kuk düzenı kurma programının bıle "komü- nızm"e çağrı olarak nıtelenmesı ve bu gıbı sos- yal gelışme çabalanna karşı çıkışlar... 1970-1980 arası tartışmalann özu değıl mıdır 1 Ulkeyı 1980'lerdekı kaosun ıçıne ıten bu yapay zıtlaşma- dır Ve ılgınçtır kı 1980 askercıl el atma kararı venldfkten sonra olayların ulkeyı bu kaosa at masına değın beklendığı en yetkılı ağızlardan açıklanmıştır Bıze göre Turkıye"de ne 12 Mart, ne de 12 Ey- lul el atmalarına neden göstenlen olaylar, top- lumsal ıç dınamızmın sonucu değıldır Turkıye1 dekı sosyal gelışmeyı tehlıkelı sayan odaklar, olaylann bellı bır amaç ıçın -el koymayı hakh göstermek ıçın- doğal çızgısınden saptırmışlar- dır Bu sonuç karşısında Evren'ın yasal sınırlara çektığım söyledığı Özel Harp Daıresı'nın, kontr- gerılla olarak da çahştığını duşünmek yersız sa- yılabılır mı7 Hele 1 Mayıs 1977 olaylannın ey- lemcılen yakalanmamışsa, Ecevıt'e karşı Izmır'- de gınşılen suıkast eylemcısı polıs serbest bıra- kılmışsa, öldurulen bırçok aydının katıllen bu- lunamamışsa Nıksar, Şıran ve Erzıncan olay- lannın sıs perdesı aralanmamışsa ve gıderek olay- lar, Sıvas, Malatya, Kahramanmaraş'ta mezhep kışkırtmaİan ıle kıtlesel katlıama dönuştunllmuş- se' "Acaba görunmez eller, sosyal uyanışı ayak- lanma saydırabılmek ıçın mı çalışmışlardır" so- rusuna yanıt aramak hakkımız değıl mıdır7 He- le 12 Eylul'e gıden yolun bu olaylarla açıldığını gördukten sonra Bunlar tarıh olmuş olaylardır 12 Eylul, bu aydınlanmamış olaylann karanlıgında çıkageldi. Galula, el koymayı meşru göstermek amacıyla "Sulh ve sukûnun halk ıçın aranan bir dava ha- lıne gelmesıne değın beklenebılır" (5) dıyor Bugüne'gelelım 12 Eylül sisteminin ışlemedı- ğını gören çevrelerce, ülke yenıden yapay bır zıt- lığa itılmektedir Cumhuriyetin temelindekı la- ıklık, şeriat özlemcılerının kışkırtması ıle hede- fe alınmış, toplum laık-antı laık çatışmasına çe- kılmıştır Terör, toplumda saygın ısımlen hedef almıştır Ataturk devrımının savunucusu Prof Muammer Aksoy, laıklığı odunsuz savunan, o kadar da dınıne bağh Prof B Üçok ve gazetecı Çetın Emeç, Turan Dursun'un katıllen kayıpla- ra karışmıştır Ve "özel Savaşla" ügılı tartışma- ların yoğunlaştığı bugünlerde geçmışte bugune uzanan olaylara da bakarak, özel Harp Daıre- sı'nın Kontrgerılla olarak nasıl çalıştığını araş- tırmamız yersız sayılabıhr mı9 Bunca olaydan sonra Evren'ın, "Ben Özel Harp Daıresı'nı dış duşmanın ışgal konuları ıle görevlendırdım tç ışlere kanşmıyor" şeklındekı açıklamalanna nasıl ınanırız1 ' Hele zamanın Başbakanı Demırel'ın "özel Harp Daıresı'nı terör olaylarında kullanalım" şeklındekı önerısını de en yetkılı ağızdan ışıttıkten sonra 1 özel Harp Daıresı'nın eskı başkanlarından Em Tumg Cıhat Akyol, göruşlerını açıklamış, bır başka eskı başkan Em Org Kemal Yamak ne duşunüyor 9 Bugünlerde, Kontrgenllayı Demırel'ın önerdığı doğrultuda kullanmak ısteyenlenn bulunmadı- ğına ınanmak aşın bır saflık olmaz mı 7 (1) Amerıkan Savaş Doktnnlerı M Fahrı 1961 (2) Ayaklanmalan Bastırma Hareketlen Teon ve Taıbıkaı Da vıd Galula S 10 (3) ABH Teorı ve Tatbıkat, Davıd Galula, S 120 (4) Aynı vapıı S 10 (5) Aynı vapıt S 107 EVET/HAYIR OKTMAKBAL İnsanları Anlamak... "Qtraudoux'mm *Electra' adtı pıyesmde bw dılencı şöyte konuşur 'Ben bılgısız bır kışıyım, ınsanların sözlennı anla- mam Ama insanları anlarım Son gunlenn ıç polıtıka olaylannı duşündükçe bu konuş- mayı hep hatırlıyorum Insanların sözlennden bır şey anla- mam Ama ınsanlan anlarım' Gıraudoux'nun dılencısı ınsa- noğlunun en onemlı bır gerçegını dıle getırmış Insanlar söz- lerıyle anlaşılamazlar' Bır kışıyı söyledığı sozlerle ölçmek bü- yuk bır yanlışhğa duşmektır Pekı neye bakacağız sözlere aldırmayıp da? Karşımıza çı- kanları nasıl tanıyacağız, nasıl anlayacağız'? Elbette konuş- manın büyük bır yerı olacak bu ışte Insanlar konuşa konu- şa anlaşır atasözu boşuna mı'' Bır ınsan konuşmadan ken- dını nasıl duyurur, dıteklennı nasıl bıldırır, ulkülennı nasıl açık- lar? Evet, sözün yerı büyuk ınsan hayatında Her şey söze, ko- nuşmaya dayanıyor Karşımıza çıkanın sözlerı bazen bütün hayatımızı değıştırıyor lyıye de göturuyor kotuye de Çaresız bır şey sözlere ınanmaki Sözlerınden bır ınsanı ölçmeye kal- kışmamak gerek Dıyelım kı bır polrtıkacı çıktı onümuze, ko- nuşuyor boyuna, anlatıyor, umutlar venyor ışıklar yakıyor ka- famızda, yollar çızıyor Inanıyoruz, bağlanıyoruz, o ışıklan ger- çek sanıyoruz, o ışıkların o kışının kafasında sahıden yandı- ğına ınanıyoruz Buna hep aldanacağız hep yanılacagız Da- ha doğrusu atdanma, yanılma payını daıma hesaplayacağız Ama bır de yanılma payını duşünmeden ınanmak var Karşı- mızdakının sözlennı gerçeğin tek yankısı saymak var Işte o tehlıkelı, o zaman ış kötu ilkın çok konuşanlardan korkmalı Polıtıkacılar çok konuş- kan olurlar Ama dıkkat edın, kötu polıtıkacılardır çok konuş- kan olanlar lyı polıtıkacılar az konuşur, her zaman değıl, ge- rekttgı zaman konuşur Dıyeceksınız, az konuşur dıye nıye ona ınanalım, az konuşur, ama yalan konuşur gene de> Ne- yı değıştırır bu? Doğru ya! Ama çok konuşkan polıtıkacılar- dan elınızı eteğınızı çekın önce Böylelerınde hıç umut yok- tur. Bu, en kesın duşûnce Çok konusan çok kolay yalan söy- ler. O kadar çok şeye ınanması ımkânsızdır bır kışının O ka- dar çok şeyden bahseden ınsan muhakkak kı yalancıdır Insanlan anlamak Buna kım enşebılmış1 ? Peygamberler bıle yanılmışlar çoğu kere Gıraudoux'nun dılencısı "İnsan- ları anlarım" dıyor Btraz düşünunce bu sözün attından şu gerçeğı çıkanyorum İnsanları ölçmek gerekıyor Bızım elı- mızden gelen, ınsanlan ölçebılmektır Sözlennı ve davranış- larını kıyaslandırarak İnsanları bır daha, bır daha deneye- rek Sözlerıyle hayattakı ışlennı bırbırıne vurarak O zaman doğru yolu tutmuş oluruz Şu partı lıden, şu mılletvekılı ne- ler mı söylüyor'7 Vaktıyle ne demış, sonra ne yapmış"7 Vurun bırbırıne, o kışıyı tanıyın böylece Bu.enşaşmazyol Buyol- dan gıderek oldukça sağlam sonuçlara varmamız mümkün Zaten başka yol da yok kı!" Yukanda okuduğunuz yazı 24 Temmuz 1962 günü *Vatan' gazetesınde yayımlanmıştı Aradan tam yırmı sekız yıl geç- mış1 Bırkaç sözcuğu değıştırseydım bu yazının çeyrek yuz- yıl eskı olduğunu duşunebılır mıydınız'' Insanlan tanımak, an- lamak, hele polıtıkacıları tanımak, anlamak, o gunlerde de bu gunlerde de çetın bır ıştır Toplumlar, acılar çeke oeke, umutsuzluklara düşe düşe, aldatıla yanıltıla sonunda doğru yolu bulurlar Bulmalıdııiar Karşıstna 'Ben senı en lyı bıçım- de yöneteceğım' dıye çıkan ınsanlan tanımak gerekır Bunun tek yolu da bu kişılenn geçmıştekt davranışlarına, tutumları- na bakmaktır ne demış, ne yapmış? Bunca yıl bırtakım önem- lı görevierde bulunmuş, ama topluma ne kazandırmış* 1962'de böyle, 1990'da da böyle Sıze 1950'lerden bır ya- zımı bulup sunsam, göreceksınız, o gunlerde de uç aşağı beş yukarı aynı sözlerı, aynı dıleklerı, özlemlen dıle getırmı- şız Yalnız ben mı? Halka, demokrasıye ınanmış bütün ya- zarlar, çızerier bu durumdadır Başyazarımız Nadır Nadı'ye "Nıye artık yazmıyorsunuz" dıye çok sorulmuştur Şu yanıtı verır "Aynı şeylerı yazmaktan yoruldum " Nadır Bey, ellı yıl- dır yazıyor, ben de otuz beş yıldır Zaman zaman umutsuz- luğa, yılgmlığa duşmemek olanaksız Karşımıza "Ben senı en ryı bıçimde yöneteceğım" dıye dıkılenlerden az mı acı çek- tık! Bu gıbılerı yola getırıcı, akla, sağduyuya yoneltıcı az mı yazı yazdık Neye yaradı? Meoderes, Demırel, Özal çızgısın- dekı polrtıkacılardan, ne yurdumuza ne halkımıza bır yarar geklı Her yenı gelen bır öncekını arattı Özal'ın yedı yıldır ülkemızı, haikımızı nasıl bır çıkmaza soktuğunu gorunce De- (Arkaa 2X Sayfada) Laiklik tçin Önerî Belki de 5-6 yuzyıldır Turk toplumunun filozoflar, duşunurler yetiştirememesi rasyonel duşunceyi ıçeren laikliğin dışlanması sonucudur. VURAL ARIKAN Eski Maliye Bakanı 29 Ekım 1990'da cumhunyetm 67 yıh kutlanırken Saıd-ı Nursı ıçın mevht duzen- lenmıştır Cumhuriyetin kurucusu Ata- turk'un 52 ölüm yıldönumımde anıldığı gunde de bu kez Nakşıbendı şeyhı ıçın yı- ne bır mevlıt düzenlendı Görüluyor kı ta- raflar açıkça seçeneklennı ortaya koymakta ve tavırlannı bellı etmektedırler Evren'in yanıtı... Ote yandan Başbakan Akbulut kaç kez yalanlarsa yalanlasın, MİT Başkanı Em Korg Teoman Koman, Bakanlar Kuru- lu'nda ırtıcaı faalıyetlenn gıderek yaygmlaş- tığmı, başta emnıyet teşkılatı ohnak üzere pek çok kurum ve kuruluşlarda şeriat du- zenı ısteyenlenn çoğunlukta bulunduğunu genış bır örgutlenmenın gerçekleştınldığı- nı dıle getırmıştır Bu konuda fazla örnek vermeksızın ha- tıra gelen, laık cumhunyet kurulalı 67 yıl olmasına karşın bu noktaya nasıl gelındı- ğı, sorumluların kımler olduğunun araştı- rılması gereğıdır Kanımca Sayın Evren de dahıl Türkıye'yı yöneten sıyasılenn ülkenm bu duruma duşmesınde gunahkâr oldukla- nnda kuşku voktur Sayın Evren'den söz etmem nedensız de- ğıldır Bu yargıya varmamda yasadığım bır olay etken olmuştur Gerçekten 1984 yıh Mıllı Eğıtım Istatıstıklerı'nın, Istatıstık Ge- nel Muduriuğu'nce henüz yayımlandığı bır sırada, Sayın Evren tarafından kabul olun dum Konuşmamızın bır yerınde 1984 Mıl lı Eğıtım Istatıstıklen'nden söz ettım vs şu ozetı yaptım "1923 yıhndan ıtıbaren 1984 yılına kadar ulkemızde 16 zıraat meslek okulu kurulmuş, bınsı kapanmış, 15'ı hızmet vermeye devam etmektedır Okuvan öğrencı sayısı 1801'dır Ama kız öğrencı yoktur \ ıne 61 yıllık dönemde hayvan sağhk me- muru yetıştırmek uzere uç meslek lısesı fa- alıyete geçmıştır Öğrencı sayısı 303'tur, kız öğrencı yoktur Buna karşın 1946'dan ıtıbaren orta ve h- seler ayn ayn sayıhrsa 700*11 aşkın ımam ha- tıp okulu açılmıştır öğrencı sayısı 19 OOO'ı kız öğrencı olmak üzere 220 OOO'ın ûzcnn- dedırT "Nüfusumuzun yüzde 50'yı aşan bolümu tanmla uğraşır Venm yönünden olmasa bı- le sayısal açıdan dünyanın ılk on devletı ara- sına gıren hayvan potansıyeümız bulunmak- tadır Bunun ekonomık anlamı, sektörun Gayn Safi Mıllı Hasıla'nm (GSMH) oluşu- munda faktör olarak önemlı bır paya sahıp olmasıdır Şu durumda sektöre yönelık meslek okul- lan yerıne Gayn Safi Mıllı Hasıla'ya katkı- sı olmayan ımam hatıp okullanna ağırhk verılmesının nedenı nedır, dengesızlık na- sıl açıklanabıhr 1 '" Sayın Evren'den aldığım yanıt çok ılgınç- tı "Vural Bey, sağlam dın adamı yetıştırme- yelım mı 9 " Bu yanıtın yarattığı şaşkmhğı bır anda uzerımden attım ve geleneklere baglı Japon- ya'nın kışı başına düşen gelır yönünden Amenka'yı gende bırakmasının mesleksel teknık okullardan kaynaklandığını arza ca- lıştım Tabıı kendılerı de sağdan sola yaz- dığı yazı ıle notlarını aldılar Bır yandan sıyasılenn ve sıyası kadrola- nn verdığı ödünler, öbûr yandan bugün var- dığımız ve ıçme düştüğümüz durumlar ül- kemız yönünden konuya cıddı bır çözüm getırmek zamanının geldığını göstermekte- dır Eğer ıvedı çözum getınlmezse yıtınle- cek zaman ıçerısınde şenat düzenının gen gelmesı kaçınılmaz gıbıdır Sanıyorum kı bu korkuyu yaşayan Ataturk ılkelerıne ıçten- lıkle ve bılınçlı olarak bağlı kuçumseneme- yecek bır kıtle ulkemızde mevcuttur Baa fakultelerın laıklığe karşı davramşlan, kı- nama eylemlerı bunun göstergesıdır Ne yapılabilir? Bılındığı gıbı Islamlık en son dındır ve halkımızın çok büyük bır bölümü Muslu- mandır Gunumuzde Islamlıktan önce gel- mış olup da yaşamlannı halen sürdüren öbur dınler de vardır Acaba yaşayan o dın- len kabul etmış ve dınlerıne en az Müslu- manlar kadar bağlı başka toplumlar, ulus- lar yok mudur? Fransa en guzel örneğı oluşturur. Fran- sa'da egemen dın Katohklık, mezhep dını Protestanlık'tır Fransa tanhı ortaya koyu- yor kı Katolıkler, Protestanlara süreklı ezı- yet etmışlerdır Protestanlar IV Henrı dö- nemınde bır nebze özgürce dını görevlermı yapabılmışlerdır, ama Luıs'ler (15 ) döne- mınde daha ağır baskılarla karşılaşmışlar- dır Kıhselermde yaptıklan evlenme akıtle- n geçerlı sayılmamış, çocukların nesebı sa- hıh olarak kabul edılmemıştır Buna karşın Fransa günümüzde laık bır toplumdur Bu- na nasıl enşılmıştır. Kuşkusuz en buyük et- ken Fransız devnmının benımsenen kural- larıdır lnanç özgürlüğü ve dın serbestlığı Nıhayet şu ılkeler yasal olarak kabul edıl- mıştır — Devlet hıçbır dınden yana da hıçbır dı- ne de karşı değıldır — Devlet, dınsel eğıtım vermez — Dınsel eğıtımı aıleler, cemaatler ve va- kıflar yurutur Ne var kı devlet bunlara yar- dım etmez — Devlet, elındekı kılıselerı, ruhanı bder- lerın oturduklan yerlen onların ıstıfadesı- nesunar Ama bunlar kamu emlakınden sa- yıldığı ıçın denetımlen resmı kurum ve ku- ruluşlanna aıttır — Dını, ruhanı eğıtun görenler kamu hız- metlennde görev alamazlar Hâkım, kayma- kam, valı, asker, öğretmen, emnıyetçı vs olamazlar Kendı sahalannda, özel sektör faalıyetlennde özgurce çalışabılırler — Dınsel eğıtım yapan kurumlar - Vakıflar gıbı- kamu yararına uygun hare- ket etmek dummundadırlar Tersı durum- da medenı hukuk tuzel kışılerıne uygulamr bır şelulde kamunun denetımıne tabı olur- lar Ülkemizde de... Yasal bu düzenlemeler, Fransız Katolık- lerınce hemen benımsenmış, papalık ıse 19 yıl sonra bunlan kabul etmıştır Işte benzer bu dunımun ulkemızde de gerçekleştınlmesı, laık cumhunyetı koru- mak ıçm kanımca zorunludur Üstelık la- ıklık kışının özgürce ibadetıne, manç özgür- luğüne engel olan bır nıtelık de taşımamak- tadır Ayrıca rasyonel duşüncemn, ınsan hak ve özgurluklerıne saygmın ve demok- rasının guvencesıdır Belkı de 5-6 yuzyıldır Turk toplumunun filozoflar, duşunurler ye- tıştırememesı rasyonel duşunceyi ıçeren la- ıkhğın dışlanması sonucudur KIBİLAY YEŞlLKAfA 1963-1979 Yaşadım1 Enk agaçları sahıdımdır Yıldızlar şahıdım Yaşadım' Avuçlanmın gucü yrtlığı kadar Yaşadım' Yollar ve sevgılı türküler şahldımdır SEVGİ VE ÖZLEMLE ANIYORUZ TAŞKEV-COŞKUN OFLUOĞLU SIBEL SEZAL BU KALP SENI UNUTUR MU? Yön. FİKRET KIZILOK AZMİ PAT Senı Unutmayacağız M\N4VG4TU 4RK\DAŞLARIN \HMET SARI, \HMET AKÇAÎ. ALl ÇETtN, ALİ ŞALGAM, ALİ YEL. ALİ METt>, AÜ MERDIN AHMET ALl ÇETtN, AYFER OZTEK^, ALl GOLLL. ADNA> KAÇAkDEMÜt, ERDEM KEÇER E^LP OZAY, FERHAT BLLUT, GULSERE^S ÇETtV, HAS4N OZT11RK HtSEYÎN KOÇ, HASA> ESB\. HAIRETTtlN SERT. MLST\F\ ŞtMŞEK, MUhTAFA OZTLRK MLSTAFA K(M,, MEHMET ALl ERGUL. MLSTAF4 KEMAL KAÇ4ROĞLU NADtR ÖZTEKİN, R4MAZAIS SALCAN. SULEYMAN KEÇER SALİH Y1LMAZ ŞE>GUL AKÇAY. MEHMET Y1LMAZ. ZİYA OZ. RECEP ÖNEMLİ 1962-23/U/1979 öldürüluşünün 11 yıhnda saygıyla anıyoruz EDİRNE ÜSEStNDEN ARKADAŞLARI RECEP MEMİŞ, T I R G U T ÇAKIR, BlROL BAKKAL. MURAT SAVAŞ, MEHMET GUNE*. ERGUN YAYLA. GURCA1V UZUNER, TtMUÇtlV GULENSOY, RECEP OZTOPAÇ. OZCA^ TEKtNALP, T\MER CENGtZ, OZER ÇINAR PENCERE Savaş Siyaseti Cinayet Politikasıdır... Brleşmış Mılletler Örgûtu (BM) 1945'te dogdu Ikıncı Dürtya Savaşı ertesınde San Francısco'da toplanan ellı devletın tem- sılcılerı BM Antlaşması'nı ımzaladılar Örgut kuruldu, ama ma- yasında bulunan buyük devletlerın ağırlığı, süreklı sorunlar yarattı Savaştan sonra yeryuzunde sıyasal sömurgecılığın tasfı- yesı surecıne gınldı Her yıl bağımsızlığını kazanan yenı dev- letler öngüte üye yazılıyordu Bugun yuvarlak sayıyia 160 uye- ye ulaşan BM'de yurutme organı sayılan "Guvenlık KonseyT' beş buyuk devletın ıpoteğı altındadır Bu beş buyük devlet Amenka, Sovyetler, Çın, Fransa Ingıltere'dır "Sureklı uyeler"ın dışındakı on ulke de -ıkı yıl ıçın- BM Genel Kurulu'nda "sü- reklı üye" olarak seçılır Guvenlık Könseyı'nde oy çokluğuyla karar alınır, ancak sü- reklı uyelenn "veto hakkı" vardır Daha başka deyışle "süreklı üye" konumundakı bır devlet, BM Genel Kurulu'ndakı çoğunluğun eğılımlennı hıçe saya- cak bır gücu tekelınde tutmaktadır * 1945'te kurulan BM'nın en buyuk ve uzun tartışmaların- dan bınsını "Çın'ı hangı devletın temsıl edeceğı" sorusu olus- turdu Komünıst Çın mı yoksa Mıllıyetçı Çın m\"> Yeryuzü nü- fusunun beşte bırını oluşturan Çın'ı hıçe saymak, "Zengın- ler Kulubu"nü de aşan bır sorun yarattığından 1971 de karar venlebıkjı ve Mao'nun Çın'ı hem BM'ye üye yazıldı hem de Guvenlık Konseyı'nın sureklı üyelerı arasına gırdı "Uçüncü Dûnya" böylece bır denge sağlamış gorunuyordu Sosyalıst dünyanın lıden Sovyetler, zaten başlangıçtan ben Kbnsey ıçın- deydı Eğer Çın 1971'den önce Guvenlık Könseyı'nde bulunsay- dı, Kore Savaşı'na yol açan kararı veto eder, Turkıye de dün- yanın ötekı ucuna asker gonderemezdı Sovyetler'ın bulun- madığı bır oturumda verılen Guvenlık Konseyı kararı bızım ıçın bınlerce şehıt anlamına gelmektedır Uzun yıllardan ben Bırleşmış Mılletler Guvenlık KonseyT nın anlamı sılınmış gıbıydı, çunku buyuk devletler ulusal po- Irtıkalarına ve ozçıkarlarına göre veto hakkını kullanıyorlardı Guvenlık Konseyı ışbırlığını yıtırmış gorunuyordu Amenka, Israıl'ı devletler hukukuna saygıya çağıran her kararı veto edı- yordu 1990'da durum değışmış görunüyor Gorbaçov'un Sovyetler'ı ıç sorunlanyla boğusmaktadır, \fe- şıngton'a muhtactır, Çın, Batı dunyasıyla ılışkılerını pekıştır- meye bakıyor Fransa ıle Ingıltere'nın petrol pryasasında "Zan- gınler Kulûhü"nun çıkarlarım tehlıkeye sokacak her çeşıt gı- nşıme karşı durmaları doğaldır, Amenka, BM Guvenlık Kon- seyı'nden Saddam'ın Irakı'na karşı askerı yaptınm karannı çıkardı çikaracak Bu satırlar yayımlandığı sırada ış bıtmış ola- bılır Soru — Guvenlık Konseyı'nden alınacak "Irak'a karşı asken yap- tınm kararı" devletler hukukuna uygun mudur? Yanıt — Evet Ne var kı bu yanıt yüzeysel bır yaklaşımı da ıçerıyor Hu- kukun özu adalet kavramına dayanır Eğer hukuka uygun gö- runen bır karar, ınsan vıcdanındakı adalet duygulanna ters düşüyorsa, ortalıkta eksık bır şey var demektr ı Eksık olan nedır'' Bır yargıç, "çıfte standart" kullanamaz, her suçun ceza hu-, kukunda bır karşılığı vardır, kışıye göre değıştırılemez, ıkı hır- sızdan ya da ıkı katılden bırısıne ceza bıçılırken, otekı gör- mezlıkten gelınemez Ortadoğu'da "ısgalcı" yalnız Saddam değıldır, Israıl'ın ışgal ettığı topraklar ne olacak'' < Israıl'e karşı bır akserı yaptırımı Guvenlık Konseyı düşünû-> yor mu 7 -> Hayır 'i * Guvenlık Konseyı'nden çıkacak bır "askerı yaptınm" kara- rı Türkıye'yı Amerıka'nın yedeğınde Korfez savaşına surük- lemek ısteyenlenn ıştne gelmektedır Özal ıktıdarı yazgısını savaşa bağlamış görunüyor barış her zamankınden daha çok tehlıkededır ve Mehmetçığı ANAP ıktıdannın koltuk sev- dası ıçın savaşa sürmek cınayetınja kendısıdır KAMUOYUNA Beledıye ışkolunda yaklaşık ıkı yıldır sendıkalaşma doğrultusunda faalıyet gosleren bız aşağıda ımzası crfan sendıkal haklar komısyonları olarak boylesı bır hakkın kazanılması yolunun genış katılımlı bır bırlıktelıkten geçeceğıne ınanıyoruz Bu ınançla Kurucular Kurultayı aşamasında olan çalışmalarımıan sürdüğünü belırtıyor ışkdumuzda Bem- Sen olarak basına yansıyan sendıka başvurusunun bızlerte hıçbır ıhşkısı olmadığını kamuoyuna duyuruyoruz İSTANBUL KURUCULAR SENDİKAL Y O R D T M E KOMtSYONU ADINA VtCOAN BAYKARA İZMİR SENDİKAL YÜRÛTME KURULU AtMNA MEHMET AU MAZMAN BEL-DAY-OER VE ANKARA SENDİKAL KOMİSYONLARI ADINA ISMAİL YILMAZ KOCAELİ SENDİKAL YÜRÜTME KURULU ADINA ALİ YILMAZ KAMUOYUNA 21111990 tarıhınde Bırleşmış Mılletler e (FAO) başvurarak gıda yardım talebınde bulunan memurlar üzenndekı antı- demokratık baskıları kınıyoruz İSTANBUL BELEDİYE MEMURLARI SENDİKA YURÜTME KOMİSYONU ADINA VİCDAN BAYKARA BORSA BANKERLtGt BELGESt . v* Mufal S^kAr 24» s»yüı ârmaye Piyasuı Kamum'aan îl ve 32 DCI maddeleri çerçevesinde, S XL aotari- hinden iUbaren aracılık faaliyeUnde bnlunma- sına iıln verllmlştir Bu bclge sahibi aracı knrum, sermaye dnrumuna Ulfkln tercihi nede- afyle aracılık yttklemini (UndenvriUng) iaie- mi yapamaı 5 ,tL i BAŞKA.M 132 aBBsrdsrdsrdsrdsaBTdBrdsrdsaBrdsr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle