Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 29 KASIM 1990
Özel Savaş, Dolaylı
Saldım ve Türkiye
12 Eylul sisteminin ışlemediğini goren çevrelerce, ulke yeniden yapay
bir zıtlığa itılmektedir. Cumhuriyetin temelindekı laiklik, şeriat
ozlemciîerinın kışkırtması ile hedefe abnnuş, toplum laik-anti laik
çatışmasına çekilmiştir. Terör, toplumda saygın isımlerı hedef almıştır.
M. EMİN DEĞER Ankara Barosu Avukatlarından
"Var mıdır, yok mudur" sorulanna >anıt arar-
ken ötekı NATO ulkelerındekıne benzer bır gız-
lı orgutun ulkemızde de bulunduğu, en >etkılı
ağızlardan açıklanıverdı Hem de bu açıklama,
örgutun "teror olavlanyla ılgılı çalışmalan"nı da
ıçenvor Bır donemın tek adamı durumundakı,
yedıncı Cumhurbaşkanı Evren'ın açıklamaları
dönemın Başbakanı Ecevıt ıle aralannda geçen
bır konuşmaya dayalı Evren dıyor kı "Sa>ın Ece-
vıt, bu Ozel Harp Dairesı'nden tedirgındinız Go-
revı olmayan sahalarda faalıyette bulunduguna
daır bılgıkr var bızde." Bu bırım örtulu odenek-
ten para ısteyınce ortaya çıkmış1
Ben de Sayın
Ecevıt'e dedım kı, "Ben bunun uzennde duru-
rum." Bu konuşma 1978'de Org Evren'ın Genel
kurmay Başkanlığı'na atanmasmdan sonra ya
pılmış olmalı Evren, sözlennı Ozel Harp Daı
resı'nı Genelkurmay Başkanlığı'na bağladığını
belırterek surduruyor Böylece, "Ozel Harp Da-
iresi, emirieri Geneİkuntıav Başkanı'ndan almaya
başlamış." Öyle dıyor Evren' Açıklamada bır
başka ılgınç nokta var Kanımızca Demırel'ın
1980'lerdekı Başbakanlığı dönemınde Demırel,
"Terörıstlerle mucadelede bu teşkılatı
kullanalım" dedığınde, Evren "Ben kullanmam,
bu teşkılatın gorevı değıl, ben onun gorevını de
ğıştırdım, seferde ne yapacaksa, ona vönelttım
Bu konuda teşkılatı kullanmam" demış Evren,
şöyle tamamlıyor sözlennı "O da ısrar etmedı"
Gerçeğin kendisi!
Uzermde onemle ve dıkkatle durulacak bırçok
soruvu da bırlıkte tartışmaya açacak sozler' De-
mek kı bu orgut, o tanhe değın bır başka yere
bağh ve emırlerı başka kanallardan ahrmış' Or-
gutun butçesının, 1974'lere değın CIA kaynakh
olduğu da anlaşıldığına gore bu açıklama karşı-
sında başka turlu duşunulebılır mı1
Pekı bu ta
rıhten sonra gerçekten örgutun terör olayların-
da çalıştırılmadığına nasıl ınanabıhrız''
Bu durumda, ABD'nın gızb haber alma örgutu
CIA'va bağlı/ılışkılı bır örgutle karşı karşıya bu-
lunduğumuz anlaşılır Buradan çıkarak, şu so-
rulara yarut aramalıyız Özel Harp Daıresı, kontr-
gerılla olarak gerçekten Evren'ın dedığı gıbı "Ya
sal sınırlar ıçıne" çekılebıldı mı' Buradakı >asal
sınır nedır' Bellı bır tarıhten sonra terör faalı
yetlerınde kullanılmadı mı
9
Ecevıt ve Evren, ör-
gutun geçmışte ne tur faalıyetlen olduğunu ne-
den araştırmadılar
7
Ecevıt'ın "Örgutun gızlı fa-
alıyetlerıne daır bılgılerı nelerdır
7
" örgutun go-
revlen arasındakı sabotaj ve bu gıbı eylemler, val-
nız dış tehlıke ya da ışgal altındakı topraklarda
dırenış orgutu oluşturmak ıçın mı planlanır'' Bu
orgut sadece bu konularda mı Genelkurmay Baş-
kanı'ndan emır alır7
12 Eylul oncesı, yonetıme
el koymak ıçın Genelkurmay'da kurulan hazır-
lık tımınde bu örgute görev verılraış mıdır? Ör-
gutun, kontrgerılla olarak asıl görev len arasın-
da bulunan "Dolaylı saldırıları önleme
çalışmaları" nasıl yurutulecektır'' Bu ve benzerı
sorulara >anıt aramak, bugunun önde gelen gö
revlerı arasındadır Bu yazıda bunları tartışaca-
ğız
12 Mart ve 12 Eylul'un gelışı ve uygulamalan
na bakarak, "dolayh saldından ulkeyı kurtarmak
ıçın" gerçekleştınldığı sonucuna vanlır Unutma-
yalım kı benzer durumlar varatıldığında, aynı
ovun yınelenebılır Bu nedenle bız, Evren'ın, "Or-
gutun yasal sınırlara cekıldığıne" ılışkın sözlerı
ıle kamuoyuna vermek ıstedığı mesajın ışlerhğı
ne ve gerçeklığıne ınanamıyoruz
Bu kuşkumuzun kaynağı, örgutun kuruluş ne-
denı, konuya ılışkın ABD'nın resmı ağızlarından
çıkan açıklamalara, ABD talımnamelerı ve bız-
dekı yaymlardır Dahası 12 Mart \e 12 E>lul'un
kendısıdır Boylesı somut nedenler karşısında ve
yenıden ızlenceye sokulan "Görevımız Tehlıke"
adlı CIA'nın evlemlennı konu edınenfilmınba-
şındakı "Görevm Cım, eğer kabul edersen. an-
cak sen ve arkadaşlann olumsuz bır durumda ka-
lırsanız hıçbır açıklama yapamazsınız" şeklındekı
anonsları dınledıkten sonra resmı açıklamalara
ınanmanın safdıllık olacağı duşuncesındeyız Bu
nedenle de özel Harp Daıresı'nın görev ve ılış-
kılennde değışıklık olmadığını, olamayacağını
söylemek, gerçeğin kendısıdır dıyoruz
Dolaylı saldırı ve Turkiye
Unutmayalım kı Turkıye, ABD'nın gozunde
dolaylı saldın alanı ıçındedır Çunku Türkıye sos-
>al uyanış ıçındedır ve toplumsal değışım ve dö-
nuşume açıktır Sosyal uyaruşın getırdığı değışım
ve dönuşum, ABD savaş kuramlan açısından
ayaklanma sayılır (1) Bır başka deyımle ıfıtılal-
dır Sosyal değışım ve dönuşumu ayaklanma sa-
>an goruşu, Davıd Galula adlı bır CIA yetkılısı
kuramlaştırmıştır Bu kıtap, Hasan Lembet (tak-
ma adı ıle) Turkçe'ye çevrılmış, 1%5 yıhnda Ge-
nelkurmay Başkanlığı'nca yayımlanmıştır Galu-
la'va gore "Dunvanın Batı ve Dogu dıve ıki kut-
ba ayrıldığı bır zamanda hıçbır ıhtılal harbi (sos
yal değışım ve dönuşum/ notumuz) tamamen da-
hılı bır sorun olarak kalamaz (2) tşte bu Ozel
Savaş'tır Ve Özel Harp Daıresı de bu amaçla ku-
rulmuştur, bu savaşı önleme çalışmaları ıçın ku-
rulmuştur Galula'ya göre, bu gıbı durumlarda,
"Batı'nın doğrudan ya da dolavlı olarak olaya
mudahale etmesı gerekır" (3) Ayaklanma, terör
eylemlerı ıle başlar ve gelışırse ışe askerın el koy
ması ve terörun bövlece önlenmesı kolaylaşır
Ancak bazen, ayaklanma, sosyal gehşmenın nor-
mal evreler ıçınde yünıtulmesı ıle başlavabılır
Galula, "Sıyasal muhalefete ızın verılen memle-
ketlerde, ayaklanma olayı, rahat ve kanunı ma-
nada gekşebılır" (4), dıyor ve bunu önlenmesı zor
tehlıkelı bır olgu olarak nıtelıyor Böyle durum
larda, "Yönetıcıler ışın cıddıyetını kavrayarriaz
lar Halk bu arada ayaklananların (gerçekte sos-
yal değışım ı gerçekleştırenlerın) yanmda yer ala-
cağından, ayaklanmayı önlemekte geç kalmmış
olacaktır "Özel Savaş'm onleyıcı çalışmaları ış-
te böyle durumlarda gundeme gelır"
Bunlar nelerdır9
Galula dıvor kı "Gerektigın-
de ayaklanmalar yapıyonnuş gıbi onlar aduıa gız-
lı teror evlemlen gerçekleştınhr Din ve mezhep
ayrılıklan gıbı konular gundeme getınlır. Boy-
lece halkın ayakJananlardan soğutulması sağla-
nır." __
Özei savaşın dünu, bugunu
Bu suretle de terörun önlenmesı ıçın askere
çağrı çıkarılmış olur Bu konuda özel Harp Da-
ıresı'nın eskı başkanlarından Em Tümgeneral
Cıhat Akyol da "Gayrı Nızamı Kuvvetlere Karşı
Harekât" adlı mart 1971'de Sılahlı Kuvvetler Der-
gısı'nın ekı olarak vayımlanan broşurunde, Ga-
lula'nın kuramını, ulkemız koşullanna göre yo-
rumlamakta ve kuramın somuta ındırgenışmı ve
terörun nasıl yönlendınleceğını örneklemektedır
Akyol'a göre "halkı mukavemetçılerden ayırmak
ıçın sankı ayaklanma kuvvetlerı yapıyormuş gı-
bı mudahale kuvvetlerınce, zulme kadar \aran
haksız muamele orneklerı ıle sahte operasyon-
lara başvurulması tavsıye edılır" Em General M
Cıhat Akyol, özel Savaş Daıresı Başkanı olarak
ayaklanma olaylarında ızlenecek yöntemı şöyle
belırtıyor "Hazırlık safhası, çok zamana ıhtıyaç
göstenr Duşman gerılla harekâtını başlattıktan
sonra gecıkılmış olduğundan, Gayn-Nızamı-
Kuvvetlerle mudahale zorlaşacaktır" Şu halde,
"mısdleme" yapılmalıdır
Daha sonrakı aşama doğal olarak askenn ışe
kanşmasıdır
Şımdı duşünehm, Turkıye"de 12 Mart ve 12 Ey-
lul'e nasıl gelınmıştır9
27 Mayıs Anayasaa'nııı ge-
tırdiğı ozguriukçu ortam ıçinde, sosyal gelişme-
nın hızlandıgını goren odaklar, MHP ve van or-
gutlennı nasıl beslemışlerdır? MHP denetımın-
dekı komando kamplanna neden göz yumulmuş-
tur° Bu kuruluşlardan yakınan, zamanın muha-
lefet hderı îsmet lnönu'ye, Cumhurbaşkam Cev-
det Sunay'ın, "Onlar emnıyet güçlerıne
yardımcıdırlar" yanıtmın dayanağı nedır
7
CHP'run sosyal demokrasıyı kurma gınşımı kar-
şısındakı tepkıler, ınsan haklanna dayalı bır hu-
kuk düzenı kurma programının bıle "komü-
nızm"e çağrı olarak nıtelenmesı ve bu gıbı sos-
yal gelışme çabalanna karşı çıkışlar... 1970-1980
arası tartışmalann özu değıl mıdır
1
Ulkeyı
1980'lerdekı kaosun ıçıne ıten bu yapay zıtlaşma-
dır Ve ılgınçtır kı 1980 askercıl el atma kararı
venldfkten sonra olayların ulkeyı bu kaosa at
masına değın beklendığı en yetkılı ağızlardan
açıklanmıştır
Bıze göre Turkıye"de ne 12 Mart, ne de 12 Ey-
lul el atmalarına neden göstenlen olaylar, top-
lumsal ıç dınamızmın sonucu değıldır Turkıye1
dekı sosyal gelışmeyı tehlıkelı sayan odaklar,
olaylann bellı bır amaç ıçın -el koymayı hakh
göstermek ıçın- doğal çızgısınden saptırmışlar-
dır Bu sonuç karşısında Evren'ın yasal sınırlara
çektığım söyledığı Özel Harp Daıresı'nın, kontr-
gerılla olarak da çahştığını duşünmek yersız sa-
yılabılır mı7
Hele 1 Mayıs 1977 olaylannın ey-
lemcılen yakalanmamışsa, Ecevıt'e karşı Izmır'-
de gınşılen suıkast eylemcısı polıs serbest bıra-
kılmışsa, öldurulen bırçok aydının katıllen bu-
lunamamışsa Nıksar, Şıran ve Erzıncan olay-
lannın sıs perdesı aralanmamışsa ve gıderek olay-
lar, Sıvas, Malatya, Kahramanmaraş'ta mezhep
kışkırtmaİan ıle kıtlesel katlıama dönuştunllmuş-
se' "Acaba görunmez eller, sosyal uyanışı ayak-
lanma saydırabılmek ıçın mı çalışmışlardır" so-
rusuna yanıt aramak hakkımız değıl mıdır7
He-
le 12 Eylul'e gıden yolun bu olaylarla açıldığını
gördukten sonra
Bunlar tarıh olmuş olaylardır 12 Eylul, bu
aydınlanmamış olaylann karanlıgında çıkageldi.
Galula, el koymayı meşru göstermek amacıyla
"Sulh ve sukûnun halk ıçın aranan bir dava ha-
lıne gelmesıne değın beklenebılır" (5) dıyor
Bugüne'gelelım 12 Eylül sisteminin ışlemedı-
ğını gören çevrelerce, ülke yenıden yapay bır zıt-
lığa itılmektedir Cumhuriyetin temelindekı la-
ıklık, şeriat özlemcılerının kışkırtması ıle hede-
fe alınmış, toplum laık-antı laık çatışmasına çe-
kılmıştır Terör, toplumda saygın ısımlen hedef
almıştır Ataturk devrımının savunucusu Prof
Muammer Aksoy, laıklığı odunsuz savunan, o
kadar da dınıne bağh Prof B Üçok ve gazetecı
Çetın Emeç, Turan Dursun'un katıllen kayıpla-
ra karışmıştır Ve "özel Savaşla" ügılı tartışma-
ların yoğunlaştığı bugünlerde geçmışte bugune
uzanan olaylara da bakarak, özel Harp Daıre-
sı'nın Kontrgerılla olarak nasıl çalıştığını araş-
tırmamız yersız sayılabıhr mı9
Bunca olaydan
sonra Evren'ın, "Ben Özel Harp Daıresı'nı dış
duşmanın ışgal konuları ıle görevlendırdım tç
ışlere kanşmıyor" şeklındekı açıklamalanna nasıl
ınanırız1
' Hele zamanın Başbakanı Demırel'ın
"özel Harp Daıresı'nı terör olaylarında
kullanalım" şeklındekı önerısını de en yetkılı
ağızdan ışıttıkten sonra
1
özel Harp Daıresı'nın
eskı başkanlarından Em Tumg Cıhat Akyol,
göruşlerını açıklamış, bır başka eskı başkan Em
Org Kemal Yamak ne duşunüyor
9
Bugünlerde, Kontrgenllayı Demırel'ın önerdığı
doğrultuda kullanmak ısteyenlenn bulunmadı-
ğına ınanmak aşın bır saflık olmaz mı
7
(1) Amerıkan Savaş Doktnnlerı M Fahrı 1961
(2) Ayaklanmalan Bastırma Hareketlen Teon ve Taıbıkaı Da
vıd Galula S 10
(3) ABH Teorı ve Tatbıkat, Davıd Galula, S 120
(4) Aynı vapıı S 10
(5) Aynı vapıt S 107
EVET/HAYIR
OKTMAKBAL
İnsanları Anlamak...
"Qtraudoux'mm *Electra' adtı pıyesmde bw dılencı şöyte
konuşur 'Ben bılgısız bır kışıyım, ınsanların sözlennı anla-
mam Ama insanları anlarım
Son gunlenn ıç polıtıka olaylannı duşündükçe bu konuş-
mayı hep hatırlıyorum Insanların sözlennden bır şey anla-
mam Ama ınsanlan anlarım' Gıraudoux'nun dılencısı ınsa-
noğlunun en onemlı bır gerçegını dıle getırmış Insanlar söz-
lerıyle anlaşılamazlar' Bır kışıyı söyledığı sozlerle ölçmek bü-
yuk bır yanlışhğa duşmektır
Pekı neye bakacağız sözlere aldırmayıp da? Karşımıza çı-
kanları nasıl tanıyacağız, nasıl anlayacağız'? Elbette konuş-
manın büyük bır yerı olacak bu ışte Insanlar konuşa konu-
şa anlaşır atasözu boşuna mı'' Bır ınsan konuşmadan ken-
dını nasıl duyurur, dıteklennı nasıl bıldırır, ulkülennı nasıl açık-
lar?
Evet, sözün yerı büyuk ınsan hayatında Her şey söze, ko-
nuşmaya dayanıyor Karşımıza çıkanın sözlerı bazen bütün
hayatımızı değıştırıyor lyıye de göturuyor kotuye de Çaresız
bır şey sözlere ınanmaki Sözlerınden bır ınsanı ölçmeye kal-
kışmamak gerek Dıyelım kı bır polrtıkacı çıktı onümuze, ko-
nuşuyor boyuna, anlatıyor, umutlar venyor ışıklar yakıyor ka-
famızda, yollar çızıyor Inanıyoruz, bağlanıyoruz, o ışıklan ger-
çek sanıyoruz, o ışıkların o kışının kafasında sahıden yandı-
ğına ınanıyoruz Buna hep aldanacağız hep yanılacagız Da-
ha doğrusu atdanma, yanılma payını daıma hesaplayacağız
Ama bır de yanılma payını duşünmeden ınanmak var Karşı-
mızdakının sözlennı gerçeğin tek yankısı saymak var Işte o
tehlıkelı, o zaman ış kötu
ilkın çok konuşanlardan korkmalı Polıtıkacılar çok konuş-
kan olurlar Ama dıkkat edın, kötu polıtıkacılardır çok konuş-
kan olanlar lyı polıtıkacılar az konuşur, her zaman değıl, ge-
rekttgı zaman konuşur Dıyeceksınız, az konuşur dıye nıye
ona ınanalım, az konuşur, ama yalan konuşur gene de> Ne-
yı değıştırır bu? Doğru ya! Ama çok konuşkan polıtıkacılar-
dan elınızı eteğınızı çekın önce Böylelerınde hıç umut yok-
tur. Bu, en kesın duşûnce Çok konusan çok kolay yalan söy-
ler. O kadar çok şeye ınanması ımkânsızdır bır kışının O ka-
dar çok şeyden bahseden ınsan muhakkak kı yalancıdır
Insanlan anlamak Buna kım enşebılmış1
? Peygamberler
bıle yanılmışlar çoğu kere Gıraudoux'nun dılencısı "İnsan-
ları anlarım" dıyor Btraz düşünunce bu sözün attından şu
gerçeğı çıkanyorum İnsanları ölçmek gerekıyor Bızım elı-
mızden gelen, ınsanlan ölçebılmektır Sözlennı ve davranış-
larını kıyaslandırarak İnsanları bır daha, bır daha deneye-
rek Sözlerıyle hayattakı ışlennı bırbırıne vurarak O zaman
doğru yolu tutmuş oluruz Şu partı lıden, şu mılletvekılı ne-
ler mı söylüyor'7
Vaktıyle ne demış, sonra ne yapmış"7
Vurun
bırbırıne, o kışıyı tanıyın böylece Bu.enşaşmazyol Buyol-
dan gıderek oldukça sağlam sonuçlara varmamız mümkün
Zaten başka yol da yok kı!"
Yukanda okuduğunuz yazı 24 Temmuz 1962 günü *Vatan'
gazetesınde yayımlanmıştı Aradan tam yırmı sekız yıl geç-
mış1
Bırkaç sözcuğu değıştırseydım bu yazının çeyrek yuz-
yıl eskı olduğunu duşunebılır mıydınız'' Insanlan tanımak, an-
lamak, hele polıtıkacıları tanımak, anlamak, o gunlerde de
bu gunlerde de çetın bır ıştır Toplumlar, acılar çeke oeke,
umutsuzluklara düşe düşe, aldatıla yanıltıla sonunda doğru
yolu bulurlar Bulmalıdııiar Karşıstna 'Ben senı en lyı bıçım-
de yöneteceğım' dıye çıkan ınsanlan tanımak gerekır Bunun
tek yolu da bu kişılenn geçmıştekt davranışlarına, tutumları-
na bakmaktır ne demış, ne yapmış? Bunca yıl bırtakım önem-
lı görevierde bulunmuş, ama topluma ne kazandırmış*
1962'de böyle, 1990'da da böyle Sıze 1950'lerden bır ya-
zımı bulup sunsam, göreceksınız, o gunlerde de uç aşağı
beş yukarı aynı sözlerı, aynı dıleklerı, özlemlen dıle getırmı-
şız Yalnız ben mı? Halka, demokrasıye ınanmış bütün ya-
zarlar, çızerier bu durumdadır Başyazarımız Nadır Nadı'ye
"Nıye artık yazmıyorsunuz" dıye çok sorulmuştur Şu yanıtı
verır "Aynı şeylerı yazmaktan yoruldum " Nadır Bey, ellı yıl-
dır yazıyor, ben de otuz beş yıldır Zaman zaman umutsuz-
luğa, yılgmlığa duşmemek olanaksız Karşımıza "Ben senı
en ryı bıçimde yöneteceğım" dıye dıkılenlerden az mı acı çek-
tık! Bu gıbılerı yola getırıcı, akla, sağduyuya yoneltıcı az mı
yazı yazdık Neye yaradı? Meoderes, Demırel, Özal çızgısın-
dekı polrtıkacılardan, ne yurdumuza ne halkımıza bır yarar
geklı Her yenı gelen bır öncekını arattı Özal'ın yedı yıldır
ülkemızı, haikımızı nasıl bır çıkmaza soktuğunu gorunce De-
(Arkaa 2X Sayfada)
Laiklik tçin Önerî
Belki de 5-6 yuzyıldır Turk toplumunun filozoflar, duşunurler
yetiştirememesi rasyonel duşunceyi ıçeren laikliğin dışlanması
sonucudur.
VURAL ARIKAN Eski Maliye Bakanı
29 Ekım 1990'da cumhunyetm 67 yıh
kutlanırken Saıd-ı Nursı ıçın mevht duzen-
lenmıştır Cumhuriyetin kurucusu Ata-
turk'un 52 ölüm yıldönumımde anıldığı
gunde de bu kez Nakşıbendı şeyhı ıçın yı-
ne bır mevlıt düzenlendı Görüluyor kı ta-
raflar açıkça seçeneklennı ortaya koymakta
ve tavırlannı bellı etmektedırler
Evren'in yanıtı...
Ote yandan Başbakan Akbulut kaç kez
yalanlarsa yalanlasın, MİT Başkanı Em
Korg Teoman Koman, Bakanlar Kuru-
lu'nda ırtıcaı faalıyetlenn gıderek yaygmlaş-
tığmı, başta emnıyet teşkılatı ohnak üzere
pek çok kurum ve kuruluşlarda şeriat du-
zenı ısteyenlenn çoğunlukta bulunduğunu
genış bır örgutlenmenın gerçekleştınldığı-
nı dıle getırmıştır
Bu konuda fazla örnek vermeksızın ha-
tıra gelen, laık cumhunyet kurulalı 67 yıl
olmasına karşın bu noktaya nasıl gelındı-
ğı, sorumluların kımler olduğunun araştı-
rılması gereğıdır Kanımca Sayın Evren de
dahıl Türkıye'yı yöneten sıyasılenn ülkenm
bu duruma duşmesınde gunahkâr oldukla-
nnda kuşku voktur
Sayın Evren'den söz etmem nedensız de-
ğıldır Bu yargıya varmamda yasadığım bır
olay etken olmuştur Gerçekten 1984 yıh
Mıllı Eğıtım Istatıstıklerı'nın, Istatıstık Ge-
nel Muduriuğu'nce henüz yayımlandığı bır
sırada, Sayın Evren tarafından kabul olun
dum Konuşmamızın bır yerınde 1984 Mıl
lı Eğıtım Istatıstıklen'nden söz ettım vs şu
ozetı yaptım
"1923 yıhndan ıtıbaren 1984 yılına kadar
ulkemızde 16 zıraat meslek okulu kurulmuş,
bınsı kapanmış, 15'ı hızmet vermeye devam
etmektedır Okuvan öğrencı sayısı 1801'dır
Ama kız öğrencı yoktur
\ ıne 61 yıllık dönemde hayvan sağhk me-
muru yetıştırmek uzere uç meslek lısesı fa-
alıyete geçmıştır Öğrencı sayısı 303'tur, kız
öğrencı yoktur
Buna karşın 1946'dan ıtıbaren orta ve h-
seler ayn ayn sayıhrsa 700*11 aşkın ımam ha-
tıp okulu açılmıştır öğrencı sayısı 19 OOO'ı
kız öğrencı olmak üzere 220 OOO'ın ûzcnn-
dedırT
"Nüfusumuzun yüzde 50'yı aşan bolümu
tanmla uğraşır Venm yönünden olmasa bı-
le sayısal açıdan dünyanın ılk on devletı ara-
sına gıren hayvan potansıyeümız bulunmak-
tadır Bunun ekonomık anlamı, sektörun
Gayn Safi Mıllı Hasıla'nm (GSMH) oluşu-
munda faktör olarak önemlı bır paya sahıp
olmasıdır
Şu durumda sektöre yönelık meslek okul-
lan yerıne Gayn Safi Mıllı Hasıla'ya katkı-
sı olmayan ımam hatıp okullanna ağırhk
verılmesının nedenı nedır, dengesızlık na-
sıl açıklanabıhr
1
'"
Sayın Evren'den aldığım yanıt çok ılgınç-
tı
"Vural Bey, sağlam dın adamı yetıştırme-
yelım mı
9
"
Bu yanıtın yarattığı şaşkmhğı bır anda
uzerımden attım ve geleneklere baglı Japon-
ya'nın kışı başına düşen gelır yönünden
Amenka'yı gende bırakmasının mesleksel
teknık okullardan kaynaklandığını arza ca-
lıştım Tabıı kendılerı de sağdan sola yaz-
dığı yazı ıle notlarını aldılar
Bır yandan sıyasılenn ve sıyası kadrola-
nn verdığı ödünler, öbûr yandan bugün var-
dığımız ve ıçme düştüğümüz durumlar ül-
kemız yönünden konuya cıddı bır çözüm
getırmek zamanının geldığını göstermekte-
dır Eğer ıvedı çözum getınlmezse yıtınle-
cek zaman ıçerısınde şenat düzenının gen
gelmesı kaçınılmaz gıbıdır Sanıyorum kı bu
korkuyu yaşayan Ataturk ılkelerıne ıçten-
lıkle ve bılınçlı olarak bağlı kuçumseneme-
yecek bır kıtle ulkemızde mevcuttur Baa
fakultelerın laıklığe karşı davramşlan, kı-
nama eylemlerı bunun göstergesıdır
Ne yapılabilir?
Bılındığı gıbı Islamlık en son dındır ve
halkımızın çok büyük bır bölümü Muslu-
mandır Gunumuzde Islamlıktan önce gel-
mış olup da yaşamlannı halen sürdüren
öbur dınler de vardır Acaba yaşayan o dın-
len kabul etmış ve dınlerıne en az Müslu-
manlar kadar bağlı başka toplumlar, ulus-
lar yok mudur?
Fransa en guzel örneğı oluşturur. Fran-
sa'da egemen dın Katohklık, mezhep dını
Protestanlık'tır Fransa tanhı ortaya koyu-
yor kı Katolıkler, Protestanlara süreklı ezı-
yet etmışlerdır Protestanlar IV Henrı dö-
nemınde bır nebze özgürce dını görevlermı
yapabılmışlerdır, ama Luıs'ler (15 ) döne-
mınde daha ağır baskılarla karşılaşmışlar-
dır Kıhselermde yaptıklan evlenme akıtle-
n geçerlı sayılmamış, çocukların nesebı sa-
hıh olarak kabul edılmemıştır Buna karşın
Fransa günümüzde laık bır toplumdur Bu-
na nasıl enşılmıştır. Kuşkusuz en buyük et-
ken Fransız devnmının benımsenen kural-
larıdır lnanç özgürlüğü ve dın serbestlığı
Nıhayet şu ılkeler yasal olarak kabul edıl-
mıştır
— Devlet hıçbır dınden yana da hıçbır dı-
ne de karşı değıldır
— Devlet, dınsel eğıtım vermez
— Dınsel eğıtımı aıleler, cemaatler ve va-
kıflar yurutur Ne var kı devlet bunlara yar-
dım etmez
— Devlet, elındekı kılıselerı, ruhanı bder-
lerın oturduklan yerlen onların ıstıfadesı-
nesunar Ama bunlar kamu emlakınden sa-
yıldığı ıçın denetımlen resmı kurum ve ku-
ruluşlanna aıttır
— Dını, ruhanı eğıtun görenler kamu hız-
metlennde görev alamazlar Hâkım, kayma-
kam, valı, asker, öğretmen, emnıyetçı vs
olamazlar Kendı sahalannda, özel sektör
faalıyetlennde özgurce çalışabılırler
— Dınsel eğıtım yapan kurumlar -
Vakıflar gıbı- kamu yararına uygun hare-
ket etmek dummundadırlar Tersı durum-
da medenı hukuk tuzel kışılerıne uygulamr
bır şelulde kamunun denetımıne tabı olur-
lar
Ülkemizde de...
Yasal bu düzenlemeler, Fransız Katolık-
lerınce hemen benımsenmış, papalık ıse 19
yıl sonra bunlan kabul etmıştır
Işte benzer bu dunımun ulkemızde de
gerçekleştınlmesı, laık cumhunyetı koru-
mak ıçm kanımca zorunludur Üstelık la-
ıklık kışının özgürce ibadetıne, manç özgür-
luğüne engel olan bır nıtelık de taşımamak-
tadır Ayrıca rasyonel duşüncemn, ınsan
hak ve özgurluklerıne saygmın ve demok-
rasının guvencesıdır Belkı de 5-6 yuzyıldır
Turk toplumunun filozoflar, duşunurler ye-
tıştırememesı rasyonel duşunceyi ıçeren la-
ıkhğın dışlanması sonucudur
KIBİLAY YEŞlLKAfA
1963-1979
Yaşadım1
Enk agaçları sahıdımdır
Yıldızlar şahıdım
Yaşadım'
Avuçlanmın gucü yrtlığı kadar
Yaşadım'
Yollar ve sevgılı türküler şahldımdır
SEVGİ VE ÖZLEMLE
ANIYORUZ
TAŞKEV-COŞKUN
OFLUOĞLU
SIBEL SEZAL
BU KALP SENI
UNUTUR MU?
Yön. FİKRET KIZILOK
AZMİ PAT
Senı Unutmayacağız
M\N4VG4TU 4RK\DAŞLARIN \HMET SARI,
\HMET AKÇAÎ. ALl ÇETtN, ALİ ŞALGAM,
ALİ YEL. ALİ METt>, AÜ MERDIN AHMET
ALl ÇETtN, AYFER OZTEK^, ALl GOLLL.
ADNA> KAÇAkDEMÜt, ERDEM KEÇER E^LP
OZAY, FERHAT BLLUT, GULSERE^S ÇETtV, HAS4N
OZT11RK HtSEYÎN KOÇ, HASA> ESB\. HAIRETTtlN SERT.
MLST\F\ ŞtMŞEK, MUhTAFA OZTLRK MLSTAFA K(M,,
MEHMET ALl ERGUL. MLSTAF4 KEMAL KAÇ4ROĞLU
NADtR ÖZTEKİN, R4MAZAIS SALCAN. SULEYMAN KEÇER
SALİH Y1LMAZ ŞE>GUL AKÇAY. MEHMET Y1LMAZ. ZİYA OZ.
RECEP ÖNEMLİ
1962-23/U/1979
öldürüluşünün 11 yıhnda
saygıyla anıyoruz
EDİRNE ÜSEStNDEN ARKADAŞLARI
RECEP MEMİŞ, T I R G U T ÇAKIR, BlROL BAKKAL.
MURAT SAVAŞ, MEHMET GUNE*. ERGUN YAYLA.
GURCA1V UZUNER, TtMUÇtlV GULENSOY, RECEP
OZTOPAÇ. OZCA^ TEKtNALP, T\MER CENGtZ,
OZER ÇINAR
PENCERE
Savaş Siyaseti
Cinayet Politikasıdır...
Brleşmış Mılletler Örgûtu (BM) 1945'te dogdu Ikıncı Dürtya
Savaşı ertesınde San Francısco'da toplanan ellı devletın tem-
sılcılerı BM Antlaşması'nı ımzaladılar Örgut kuruldu, ama ma-
yasında bulunan buyük devletlerın ağırlığı, süreklı sorunlar
yarattı
Savaştan sonra yeryuzunde sıyasal sömurgecılığın tasfı-
yesı surecıne gınldı Her yıl bağımsızlığını kazanan yenı dev-
letler öngüte üye yazılıyordu Bugun yuvarlak sayıyia 160 uye-
ye ulaşan BM'de yurutme organı sayılan "Guvenlık KonseyT'
beş buyuk devletın ıpoteğı altındadır Bu beş buyük devlet
Amenka, Sovyetler, Çın, Fransa Ingıltere'dır "Sureklı uyeler"ın
dışındakı on ulke de -ıkı yıl ıçın- BM Genel Kurulu'nda "sü-
reklı üye" olarak seçılır
Guvenlık Könseyı'nde oy çokluğuyla karar alınır, ancak sü-
reklı uyelenn "veto hakkı" vardır
Daha başka deyışle "süreklı üye" konumundakı bır devlet,
BM Genel Kurulu'ndakı çoğunluğun eğılımlennı hıçe saya-
cak bır gücu tekelınde tutmaktadır
*
1945'te kurulan BM'nın en buyuk ve uzun tartışmaların-
dan bınsını "Çın'ı hangı devletın temsıl edeceğı" sorusu olus-
turdu Komünıst Çın mı yoksa Mıllıyetçı Çın m\"> Yeryuzü nü-
fusunun beşte bırını oluşturan Çın'ı hıçe saymak, "Zengın-
ler Kulubu"nü de aşan bır sorun yarattığından 1971 de karar
venlebıkjı ve Mao'nun Çın'ı hem BM'ye üye yazıldı hem de
Guvenlık Konseyı'nın sureklı üyelerı arasına gırdı "Uçüncü
Dûnya" böylece bır denge sağlamış gorunuyordu Sosyalıst
dünyanın lıden Sovyetler, zaten başlangıçtan ben Kbnsey ıçın-
deydı
Eğer Çın 1971'den önce Guvenlık Könseyı'nde bulunsay-
dı, Kore Savaşı'na yol açan kararı veto eder, Turkıye de dün-
yanın ötekı ucuna asker gonderemezdı Sovyetler'ın bulun-
madığı bır oturumda verılen Guvenlık Konseyı kararı bızım
ıçın bınlerce şehıt anlamına gelmektedır
Uzun yıllardan ben Bırleşmış Mılletler Guvenlık KonseyT
nın anlamı sılınmış gıbıydı, çunku buyuk devletler ulusal po-
Irtıkalarına ve ozçıkarlarına göre veto hakkını kullanıyorlardı
Guvenlık Konseyı ışbırlığını yıtırmış gorunuyordu Amenka,
Israıl'ı devletler hukukuna saygıya çağıran her kararı veto edı-
yordu
1990'da durum değışmış görunüyor
Gorbaçov'un Sovyetler'ı ıç sorunlanyla boğusmaktadır, \fe-
şıngton'a muhtactır, Çın, Batı dunyasıyla ılışkılerını pekıştır-
meye bakıyor Fransa ıle Ingıltere'nın petrol pryasasında "Zan-
gınler Kulûhü"nun çıkarlarım tehlıkeye sokacak her çeşıt gı-
nşıme karşı durmaları doğaldır, Amenka, BM Guvenlık Kon-
seyı'nden Saddam'ın Irakı'na karşı askerı yaptınm karannı
çıkardı çikaracak Bu satırlar yayımlandığı sırada ış bıtmış ola-
bılır
Soru
— Guvenlık Konseyı'nden alınacak "Irak'a karşı asken yap-
tınm kararı" devletler hukukuna uygun mudur?
Yanıt
— Evet
Ne var kı bu yanıt yüzeysel bır yaklaşımı da ıçerıyor Hu-
kukun özu adalet kavramına dayanır Eğer hukuka uygun gö-
runen bır karar, ınsan vıcdanındakı adalet duygulanna ters
düşüyorsa, ortalıkta eksık bır şey var demektr ı
Eksık olan nedır''
Bır yargıç, "çıfte standart" kullanamaz, her suçun ceza hu-,
kukunda bır karşılığı vardır, kışıye göre değıştırılemez, ıkı hır-
sızdan ya da ıkı katılden bırısıne ceza bıçılırken, otekı gör-
mezlıkten gelınemez Ortadoğu'da "ısgalcı" yalnız Saddam
değıldır, Israıl'ın ışgal ettığı topraklar ne olacak'' <
Israıl'e karşı bır akserı yaptırımı Guvenlık Konseyı düşünû->
yor mu
7
->
Hayır 'i
*
Guvenlık Konseyı'nden çıkacak bır "askerı yaptınm" kara-
rı Türkıye'yı Amerıka'nın yedeğınde Korfez savaşına surük-
lemek ısteyenlenn ıştne gelmektedır Özal ıktıdarı yazgısını
savaşa bağlamış görunüyor barış her zamankınden daha
çok tehlıkededır ve Mehmetçığı ANAP ıktıdannın koltuk sev-
dası ıçın savaşa sürmek cınayetınja kendısıdır
KAMUOYUNA
Beledıye ışkolunda yaklaşık ıkı yıldır sendıkalaşma
doğrultusunda faalıyet gosleren bız aşağıda ımzası crfan
sendıkal haklar komısyonları olarak boylesı bır hakkın
kazanılması yolunun genış katılımlı bır bırlıktelıkten
geçeceğıne ınanıyoruz
Bu ınançla Kurucular Kurultayı aşamasında olan
çalışmalarımıan sürdüğünü belırtıyor ışkdumuzda Bem-
Sen olarak basına yansıyan sendıka başvurusunun bızlerte
hıçbır ıhşkısı olmadığını kamuoyuna duyuruyoruz
İSTANBUL KURUCULAR
SENDİKAL Y O R D T M E
KOMtSYONU ADINA
VtCOAN BAYKARA
İZMİR SENDİKAL
YÜRÛTME KURULU
AtMNA
MEHMET AU MAZMAN
BEL-DAY-OER VE
ANKARA SENDİKAL
KOMİSYONLARI ADINA
ISMAİL YILMAZ
KOCAELİ SENDİKAL
YÜRÜTME KURULU
ADINA
ALİ YILMAZ
KAMUOYUNA
21111990 tarıhınde Bırleşmış Mılletler e (FAO) başvurarak
gıda yardım talebınde bulunan memurlar üzenndekı antı-
demokratık baskıları kınıyoruz
İSTANBUL BELEDİYE MEMURLARI SENDİKA YURÜTME
KOMİSYONU ADINA VİCDAN BAYKARA
BORSA BANKERLtGt BELGESt
. v* Mufal S^kAr
24» s»yüı ârmaye Piyasuı Kamum'aan îl ve
32 DCI maddeleri çerçevesinde, S XL aotari-
hinden iUbaren aracılık faaliyeUnde bnlunma-
sına iıln verllmlştir Bu bclge sahibi aracı
knrum, sermaye dnrumuna Ulfkln tercihi nede-
afyle aracılık yttklemini (UndenvriUng) iaie-
mi yapamaı 5 ,tL i
BAŞKA.M
132
aBBsrdsrdsrdsrdsaBTdBrdsrdsaBrdsr.