22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 1990 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN Devlet Meteorolojı Işlen Ge nel Mûdürluğü'nden alınan btlgıye göre, yurdun batı ke- amlen buluiu, Trakya Mar- mara ıle kuzey ve kıyı Ege yaOmurlu ötekı yerler açık geçecek Hava sıcaklığında önemlı bır değışıklık olma- yacak Denızlerde Rüzgâr Akdenız'de kıble ve keşışle- meden dığer denızlerde kıb- le ve lodostan 2-4 Ege ve Karadenız actklannda 6 kuvvetınde saatte 4-16 yer yer 21, Ege ve Karadenız açıklarında 27 de- nız mılı hızla esecek Van Gölû açık görüş uzak- lığı 10 km olacak Baltes Bılec* B-ngo Bftbs Bokj Burea Çanaluale Comm Dene* A 23° 11° Dtyartalı.r A Y 16° 10" Edırne A 18° 5°Erarcan A 15° 1° ErTururrı A 9° 2° Eslaşetnr A 15° 2°Gaaantep A 21° M° Onsun A 22°10 o GunuşraneA A 14° 7°HaMdn A Y 21° 10° Isparta A Y 18° 4°lstanbul Y Y 15" 8°lz™ Y A 11° l°Ka,-s A A 10° 3° Kastanıo™ A A 16° 3°Kaysen A Y 18° 7°Kırtoare* Y v 18°H°Konya A A W 2° Kutahya Y A 18° 8°U3)3tya A 19° 3°Manısa 17» 11° K Maraş 13° FMerem 5° 5° Muğia 14° 1° Muş 19° 5°NJ<le 16° 11° Ortu 11° 2°Rz* 12° 1° Samsun 17° t<* Sırt 16° 12° S«wp 20°13°S.vıs 6° 4° fenrdag 8° 1° Trabsm 15° 1° Tımce* 15° 10° Uş»k 16° 0°van 16° 2°vozga 12° f Z Y 20° 11° A 19° 6° A 22° 13° Y 18° 9° A 11° 0° A 15° 0° A 16° 11° A 17° 11° A 18° 11° A 16° 2° A 18° 13° A 13° 0° Y 14° 11° A 17° 11° A 12"> 0° A 17° 11° A 10» 0° A 14° 4° A 19° 13° •0; »Ç* yoûmuriu ask >? A-açrt B-DumOu G-guneş* K-kart S-sst Y-yaJnnırlu BULMACA 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Kaba saba, gör- güsüz. 2/ Kanşık renkh Yazıh kâğıt 3/ Bır nota Tarla sının Avuç ıçı 4/ Dıkıhtaş. 5/ Çıy Genelhkle ateşb has- tahklar, ruhsal bu- nalımlar sonucu de- nde fiskeler duru- munda behren ka- barcık 6/ Oyunda cczalı çocuk Enge- be. 7/ Felsefede nes- nenın kendısı 8/ tn- ce pıde halınde ek- mek Radyum elementının sımgesı 9/ Üzen ekmek kınntılanyla kaplan- mış yıyecekler ıçın kullarulan söz- cük.. Alaturka müzıkte tempo YUKAKIDAN AŞAGlYA: 1/ Madenlerle bırleşınce tuz verebı- len flor, klor, brom, ıyot ve astat ele- menüenne venlen ad 2/ Bırlıkten yoksun ve anlaşamayan gemı muret- tebatı ıçın kullanılan sözcük. 3/ Fas1 ın plaka ışaretı öğe. 4/ Bır tur In- güiz bırası HaTYa'nın Batı dıllerındekı adı 5/ Fatıh Sultan Mehmet'ın şıırlennde kullandığı mahlas... Vahde. 6/ Lantan ele- mentının sımgesı Kale duvan Bır gösterme sıfatı 7/ Üzerı- ne sarık sarılan keçe külâh ya da kavuğun altına gıyılen takke. 8/ Denk, eşıt Elı ışe yatkın, becenkh Yuz 9/ Tekerlek bıcı- mınde, san renkte bır tür peynır 60 YDL ÖNCE Cumhur.yet îlk seçme ELEKTRKSuPuRGESi ?rfi::r3 : 29 KASIM 1930 Türkıye Ses Krabçesı müsabakasının ılk kısmı dün büyük bır muvaffakıyetle ıcra edılerek ıştırak eden 38 hanun arasından, evvelce de yazdığımız gıbı, altısı ıntıhab edıldı Mfi r abaka, Ünyon Fransez salonlannda üç dört yüz davw!ının huzurunda yapıldı ve hepsının seslen güzel olan müsabık hanımlar, samıın tarafından pek çok alkışlandılar Hakem hey'etı evvelâ, hususî bır ıçtıma aktederek müsabakada nasıl not venleceğını ve ıntıhabın ne şekılde yapılacağını kararlaştırdı Ondan sonra müsabakaya gırenlere numaraian tevzı edıldı ve kayıt sırasıle sahneye çıkarak şarkılarmı sdylemeğe başladılar Vaktın darhğı ve ıştırak edenkrın çokluğu hasebıle hakem hey'etı, hanımlardan yalnız bırer klâsık şarkı söylemelerını rıca ettı Klâsık eserler ezberlememış olanlar da kendı bıidıklerı şarkılan söyledıler lkıncı ve sonuncu müsabaka yann, sabahleyın saat 9.30'dan ıtıbaren Glorya sınemasında ıcra edılecekûr Hakem bey'etınden dün teşnf eden zevat ıle yukanda numara ve ısımkrını yazdığımız sekız hanımın yann saat 9.30 dan ıtıbaren, Glorya sınemasında bulunmalannı nca edenz Müsabakamıza ıştırak etmek lûtfunda bulunan hanımlarla muhterem hakem hey'etıne ve müsamereyı şereflendıren kanlenmıze ve salonlannı bu musabakaya tahsıs etmek nezaketınde bulunan Ünyon Fransez hey'etı ıdaresıne gazetemız namına teşekkürler ıdenz. Tahdidi teslihat Tahdıdı teslihat komısyonunda, tahdıdı teslihat mukavelenamesının mevcut muahedelere müteallık maddesının müzakeresı esnasında Fransız heyetı murahhasası, mevcut muahedename ıçın esası şart olmak uzere devletlenn teshhatını tahdıt eden ve halen mer'ıyyette mutazammın bır metnın ılâvcsını talep etmıştır Kont DernstorfFun ızhar etmış olduğu kat'ı arzu Üzenne umumı bır münakaşa başlamıştır Komısyon, 5 muhalıf reye (Almanya, Türkıye, ltalya, Rusya, Bulganstan) a karşı bu maddenın terkı teslihat umumı konferansına göndenlmesı hakkında Türkıye tarafından denneyan edılen teklıfı 12 rey ıle reddetmıştır 30 YIL ÖNCE Cumhurıyet Lumumba kaçtı 29 KASIM 1960 Sabık Kongo Başbakanı Lumumba dün gece muhafaza altında bulunduğu ıkametgâhından gızlıce kaçmağa muvaffak olmuştur Lumumba'nın taraftarlarının çok kuvveth bulunduğu Stanleyvılle'e gıttığı öğrenümıştır Lumumba'nın kacışı Kongo'da büyük bır heyecan uyandırmıştır. Yenı hadıseler çıkması beklenmektedtr Lnmnmba Lumumbanın kalesı sayılan Stanleyvılle, Onental eyaletımn başşehndır. Bu eyalet Lumumba'nın kardeşı Luıs ıle eskı rejımın Başbakan Yarduncısı Gızenganın dahıl bulunduğu üç kışüık bır komıte tarafından ıdare edılmektedır Komıtenin emrınde Lumumba'ya sadık jandanna Inıvvetlen vardır. Bu kuvvetler eyalette duruma tamamen hâkımdır GEÇEN YDL BUGÜNCumhur.yet Borsada skandal 29 KASIM 1989 Sermaye Pıyasası Kurulu'nun, Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda faahyet gösteren AOG-Türk- Invest hakkında bankalara fıküf devlet tahvüı ve Hazıne bonosu sattığı gerekçesıyle soruşturma açtığı bılduılıyor AOG-Türk-lnvest'uı sahıbı Nasnıllah Ayan'ın aralannda Uluslararası Endüstrı ve Tıcaret Bankası, Esbank, Dısbank, TekstıJbank, Türkıye Kalkınma Bankası ve Türkıye Yatmm Bankası'nın da bulunduğu çeşıtlı bankalara toplam 25 mılyar dolaylannda devlet tahvüı ve Hazıne bonosunu repo ışlemıyle sattığı, ancak ödeme tanhlen geldığmde ne anaparayı ne de faızlen ödedığı belırtılıyor CUMHURÎYET/21 DUNYA'DA BUGÜN 1ARTISMA Satrançta 2415 ratmgi ile Turkiye'nin ELO puanı en yuksek oyunCusu olan Suat Atahk'ı parlak bir gelecek beklemektedir. Yeter ki fırsatları ve koşulları çok iyi değerlendirebilsin. Yugoslavya'nın Novı-Sad şehrınde de- varn eden 29. Satranç Olımpıyatı'nda mıllı takımımızda buyukusta olmaya en vakın Turk oyuncusu Suat Atalık ver alma- maktadır Türkıye Satranç Federas>onu (1954), ohmpıyat ekıbını tespıt ederken son Turki- ye Satranç Binociiigi'nde ılk dört dereceyı alan oyuncuların form ve konsantrasyon durumlannı mcele>erek takıma almaktadır Ancak oumpıyata gıtmek ısteyen dığer mıllı oyunculardan da ıstek formu alarak maze ret beyan eden oyuncunun yerıne mıllı ta- kıma ko>Tnaktadır 2 Eylul 1990 tanhmden önce başvuruları ınceieyen TSF, mıllı takı- mımızın taslak sıralamasını hazırlamış ve Suat Atalık'ı 4 masa oyuncusu tayın etmış- tır Bunu yaparken Atalık'ın ıkı yıldır Türkıye Satranç Bınncılığı'ne katılmama sını, daha oncekı ohmpıyat ve Balkan sat- ranç bınncılıklennde dısıplınsız davranışı nı dıkkate almıştır. Mıllı takımının sıralama yetkısı TSF'ye aıttır Tabıı bunu yaparken, objektıf ve yansız davranması gerek lıdır Bıhndığı gı- bı 28 Ohmpıyat Oyunları Atına'da 1988 >i lında yapılmıştı Atalık bu ohmpıyatta çok başanlı oyunlar çıkararak 1 masada 10 oyunda 7 5 puan almıştır Başan oranı yuz- de yetmış beş olarak 1 Masada Kasparov ve Porttşın ardından ohmpıyat üçünculü- ğü gıbı umulmadık bır performans göster- mıştır Bu başarısı bır madalya ve plaketle ödullendırıhnıştır Atalık'ın, Atına Satranç Ohmpıyat'uîda kazandığı bu başan ıle kendısıne buyukus- ta olmak ıçın ılk ayak oluşmuştur lkıncı defa aynı başanyı gösterebılırse ılk defa ola- rak bır Turk satrançcısı, büyükusta unva- nını kazanmış olacaktı Ancak mıllı takı- ma gıren tum oyunculanmızın da buyukus- ta olma ıdeallen vardır Mıllı takıma gıre- bdmek ıçın öncelıkle o yıl yapılan Türkıye Satranç Bınncıhğı'ne katıhnası ve ıyı dere- ce alması gerekhdır Aynca uluslararası de- neyım geçırmıs ohnalan çok önemüdır Nı- tekun mılh takıma gıren oyunculanmız Tu- ran Yılmaz, Can Arduman, Cem Karadağ, Suat Soylu, ulkemızı yıllardan berı başan ıle temsıl etmışlerdır Kaldı kı buyukusta normunu doldurmak ıçın 1 masada oyna- mak şart değıldır 4 masada da aynı nor- mu doldurmak oiasıhğı bulunmaktadır Turk satrananın yetıştırdıgı ender bır ka- bılıyet olan Atalık'ın bır ortayol bulunarak olımpıyata gönderılmesıni çok arzu eder- dık Atahk'ın, TSF'ye yazdığı dılekçede, 'sadece ve sadece, bınnct masada' yanşmak ıstemesını TSF çok anlamsız bulmuş, Ata- hk'ın ısteğını yukanda bahsetuğunız gerek- çelerle reddetmıştır Bu nedenlerle Atahk'ın yerıne Suat Soylu, Novı-Sad 29 Ohmpıyat Oyunlan'na gıtmıştır Ben bu durumu Amenkah Bobby Fıs- her'uı, kaprıslen yuzünden Karpov'la dün- ya bınncıhğını oynamaması, dolayısıyla Dünya Satranç bırıncıhğını Karpov'a kap- tırmasına çok benzetıyorum Duygusalhğı yuzünden dunyanın en bıiyuk satrançcısı Fısher'ın adı bugun unutulmuş gıbıdır 2415 ratıngı ıle Türkıye'nın ELO puanı en yuksek oyuncusu olan Suat Atalık'ı par- lak bu- gelecek beklemektedir Yeter kı, fır- satlan ve koşullan çok ıyı değerlendırebıl- sın ÜMİT YURTSEVEN tstanbul \ eteııeklî Satranççı Desteklenmeli 2605 ELO'luk performans gosterip buyukusta normu elde etmenın ve her ulkenin en kuvveth o>unculannın yer aJdığı birıncı masalarda °/ol5 başan oranı ıle 108 oyuncu arasında 3. olup bronz madalya almanın neresının "izafi" olduğunu anlamak çok guç. 16 Kasım 1990 tarıhlı Cumhun>et Gaze- tesı'nın 6 sa>fasında Gursel Goncu'nun, Suat Atalık"la yaptığı roportajda Satranç Mıllı Takımı seçımı ıle ılgılı olarak Sayın Celil La>ıktez'ın ıddıalan benı çok uzdu 1 On beş vıla da>anan arkadaşhğımız- da bırçok kereler yurtıçı ve yurtdışı yanş- malarda Suat Atahk'ın hıçbır uyumsuz dav- ranışına raMİamadım Suat'a uyumsuz dı- \enler onu >akından tanıma\an kısılerdır 2 "Atalık'ın o\namssı\la mıllı takımın ancak ıkı derece ılen gıdebılecegı, bunun da onemsız oldugu" belırtılıvor Demek kı hem Suat'ın takıma katkısı olduğu kabul edılıyor hem de mıllı takımın kuvvetlı oyun culardan kurulmadığı belgelenmış oluyor Kaldı kı, "buyuknsta" normuna yetışmış bır 0) uncunun takıma etkısı kesınlıkle tar- tışma konusu olamaz 3 Atalık, ıkı değıl, bır buçuk yıldır res- mı turnuvalara katılmamaktadır Büyükus- ta normuna erışmek ıçın yahıız turnuva oy- namak yetmez Sıkı bır çalışma gerekmeİc- tedır Kendısı bır buçuk yıldır bunu gerçek- leştırmektedır Bu sevıyede bır oyuncunun bu çalışma temposuyla formsuz olmasını duşünmek, gerçeğı görmemektır Olsa ol sa bır-ıkı maç eksığı olur kı bu da turnuva- dan once vapacağı ozel karşılaşmalarla ra- hatça gıderılebılır Bır buçuk yıl aradan sonra Forh'dekı uluslararası turnuvada 2400 ratıng ortalamalı buyukustalarla oy- Hilli Takıııı Seçimi llaialı Kanımca, l^HH Selanık ülimpıyatrndakı derecesı lürk satranç tarihındekı en buyuk başarıdır. Ulkemızı defalarca yurtdışında temsıl et- mış bır satranççı olarak 16 Kasım 1990 ta rıhınde gazetenızde \a\ımlanan Sual Ata- lık'la ılgılı roportajınızda, Turkı>e Satraoç Federasyonu Başkanı Celıl Layıktez'ın bazı açıklamalarıyla ılgılı olarak aşağıdakı nok- talara değınmek ıstenm • Suat Atalık'la bırlıkte mıllı takımda yer aldığım hıçbır uluslararası karşılaşmada kendısının uyumsuz veya takım performan- sını olumsuz etkıleyebılecek bır davranışı- nı görmedım • Kanımca, 1988 Seianik Oiimpıyatı'nda- kı derecesı Turk satranç tarihındekı en bu- yuk başarıdır • Suat Atalık, şu anda Turtdye'de tartış- naması ve 8 olması buna en ıyı örnektır 4 Atalık, sıradan bır oyuncu değıldır "Form dıınnnunıı bilemeyiz" dıyerek onu yıpratmak yerıne, ıkıncı normunu doldur- masına yardım etmek ve Turkıye'ye ılk "bu\ukus(ayı"yı kazandırmak ıçın ona şans venlmelıdır 5 Bu yazıda en anlayamadığım nokta da Suat Atahk'ın geçen ohmpıyatta elde ettı- ğı başannın "îzsfı oldugu" hususudur 2605 ELO'luk performans gösterıp büyü- kusta normu elde etmenın ve her ulkenin en kuvveth oyunculannın yer aldığı bırmcı masalarda °7o75 başan oranı ıle 108 oyun- cu arasında 3 olup bronz madalya alma- nın neresının "izafi" olduğunu anlamak çok guç "İzafi" de olsa bu tur başanlar elde ede- bılen değerlerın, Türk satrancının gehşme- sı açısından, bırakın kntık edümelerını, tam tersıne olanaklann sonuna kadar zorlanıp desteklenmelennı dıhyorum FATtH ATAKİŞt Millı Oyuncu/tstanbul masız en guçlu satranççıdır • Ohmpıyat takımında yer alması takım başansı uzerınde kesınlıkle etkılıdır Değındığım bu noktalar kışısel deneyı mım ve satranç karıyenm göz önüne alın- dığında önem kazanmaktadır Saygılanmla CAN YURTSEVEN MUli Oyuncu, FIDE Ustası tstanbul GÜNÜMÜZTÜRKİYESİNDE KİM KİMDİR WHOS WHO IN TURKEY" 1990-1992 KIM KIMDIR 150 yıildcdünya geteneği 13 biii aşkn biyoyafi Süleyman Nazıf Sok. 14/4 Nşartaşı (stanbul 140 7026 HmM «uaaw sou« n IÜLIH KHUI MLEIM ^ TEORISOSYALIST PARTI YAYIN ORGANI KASIM ARALIK 1990 SAYISI CIKTI Nuruosmamye Cad No 19/3 34410 Cağaloğlu istanbul Te( 513 83 52 53 Doğu Perlnçek Ile Söyleşi ITanıu Akad Ömer Laçıner ve Faık Bulut a, Yenl Demokrasi Ozgurluk Dunyası ve Komun Dergılerıne Yanıtlar) KÖRFEZ KRİZİ ARAPLAR KÜRTLER VE TÜRKIYE DEVRİMİ Sosyalisf Partİ Kore'deydl Ferit llsever Kort Socraüm Ipkmdm Karariı Sibel Pekşenlik Karaoglu MUıati AHc Vecıhı Tımuroğlu nkaıı Ir4t1'um Meslek kuruluşumuza her donem buyuk destek veren dostumuz, ağabeyımız, meslektaşımız OZAIV SUNGURLU'yu kaybettık onu unutmayacağız TMMOB PETROL MLHENDİSLERİ OD\SI ACI KAYBIMIZ Derneğımızın değerlı uyesı, eskı başkanımız, ağabeyımız, lyıhk tımsalı eşsız ınsan OZAN SUNGURIlPyu kaybetmenm derın acısı ıçındeyız Kederlı aılesme, yerbıhmcıler camıasına ve tum meslektaşlanmıza başsağhğı dılenz TURKİYE PETROL JEOLOGL4RI DERNEĞt Guzel ınsan, eşsız dost OZAN SUNGURLU kardeşımızı kaybettık Acımız tanfsızdır. Kalanların başı sağolsun. TPAO ARAMA GRUBU ARKADAŞLARI ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Hasan Âli'nin Gözyaşlan... Kartal'da, "Hasan Âlı Yucel Kultür ve Sanat Merkezı"nı, Hınt horozu Erdal Bey açtı Açılışta, bır anısını da anlattı, şöyte dedı ' Benım yaşımdakı ınsanlar, rahmetlı Hasan Âlı Yücel'ı çok ıyı tanıyorlar Ama, sanmayın kı, butun gençler onu bı- zım kadar ıyı tanıyor Sıze bır hatıramı söyleyeyım Bır sure önce, Boğazıçı Ünıversıtesı nde öğretım uyelığı yaparken, ora- da ünıversrte oğretım uyelerının yemek yedığı yerde, karşım- dakı genç bır oğretım uyesıyle konuşuyordum, yanımda kızı vardı ılkokula gıden kızı — Hangı okula gıdıyorsun'' dıye sordum kuçuk kıza — Hasan Âlı Yucel Okulu'na gıdıyorum, dedı Ben de çok memnun oldum Aklıma geldı — Nıye o okula, Hasan Alı Yucel adını verdıler, bılıyor mu- sun"? dedım Kız, bır an duşündü — Bılmıyorum' dedı, herhalde zengın bınsı olmalı, para- sını vermıştır, dedı (Kahkahalar)" Erdal Bey, surdürdü konuşmasını "O zaman anladım kı, Hasan Âlı Yucel gıbı bızım ıçın mıllı eğıtımın sembolu olmuş bır ınsan, bugunku genç kuşaklar ıçın hıç de bıhnmıyor, hıç de tanınmıyor Bu da normal tabıı Zaman değıştıkçe, bız kendımızı değışmıyor sanıyoruz ama, yenı gelen ınsanlar, bugunun ınsanlannı tanıyorlar 1950'lenn ınsanlannı tanımak ıçın bır zorunluluk karşısında değıller, ama ışte, onlara bu zorunluluğu, onlara bu ıhtıyacı, onlara bu t>layı anlatacak bugunun yetışmış ınsanlarıdır, bugunün yönetıcılerıdır Beledıye başkanlarımızın o açıdan, boyle bır hareketınden çok mutlu oldum Köy Enstıtülerı de bızım mıllı eğrtımımızın pek parlak eser- lerınden bırıdır Bır zamanlar, yıne başka bır hatıramı söyle- yeyım, UNESCOda görev yapıyordum, uluslararası bır eğrtım teşkılatı, orada gördum kı bu uluslararası eğıtım teşkılatının, genel dırektoru, galıba 1960 larda yaptığı bır gezıden son- ra, 'Dunyadakı eğrtım hareketlert ıçınde, Turkıye'dekı Köy Ens- tıtülerı yenı bır harekettır, yenı bır başarıdır, boyle kalmaya degerdır' dıye yazıyordu Yanı uluslararası bır teşkılatın ön- de gelen temsılcısı, Turkıye'dekı Köy Enstıtülerı hareketını, Turkıye'de doğmuş, kendıne özgü bır eğıtım devrımı, ne der- senız deyın, bır eğıtım hareketı dıye değerlendırıyordu Işte, ben de onu anlatmaya çalışıyorum Bız kendı yeteneklerımı- ze güvenerek, kendı fıkırlerımıze guvenerek, bugünkü dun- yanın ıhtıyacı olan gelışmelerı pekâlâ sağlayacak hareketler yapabılırız Bunun ıçın tmkâmmız var, bunun ıçın aklımız da var Bunun ıçın gereklı eğıtımı vermeye devam ederek, bu hareketlerı demokrası ıçınde yapabılırız, yapmalıyız Bunda beledıye başkanlarımızın önculuk ettıklerını gormekten de çok kıvanç duyuyorum " Erdal Bey, konuşurken yan yana olurduğumuz Mualla Eyuboğlu'na bakıyordum nasıl da heyecanlıydı Mualla Ha- nım, Koy Enstıtülerı'nde emekler vermış bır kışı Erdal Bey, Hıkmet Çetın le bırlıkte gelmıştı Mehmet Moğoltay, uçu yan yanaoturuyorlardı Kartal Kultur ve Sanat Merkezı'ne "Ha- san Âlı Yucel" adını veren, Kartal'ın SHP'lı Beledıye Baş- kanı Mehmet Âlı Buklu, Köy Enstıtulu çıkışlıydı Istanbul'un en etkın ılçelermden bırınde, beledıye başkanı olunca, ken- dısını yetıştıren kurumu, o kurumu kuran ınsanları anımsa- mış, bır kultur merkezıne Koy Enstıtulerının kurucularından Hasan Âlı Yucel'ın adını vermeyı kafasına koymuştu Bunu gerçekleştırdığı ıçın Mehmet Âlı Buklu yu kutluyorum Sız, hıç Kenan Bey'd«>n, Süleyman Bey'den, Hacı Turgut Bey'- den Köy Enstıtulerı'nı öven bır tumce duydunuz m u ' Duy- mazsınız Koy Enstıtülerı onların gözünde "komunıst yuvalan"dır Ağababalan, öyle soyiemış, onlar öyie bellemtş- lerdır Türk köylusu okursa, bır daha kendılenne oy vermez, gözlerı ne açılır, dıye anmazlar Koy Enstıtulerı'nı 'Eskı De- mokratlar"ın, toprak ağalarından yana olan CHP'lılerın Köy Enstrtulen'nı kapattıklan ıçm yatacak yerlerı yoktur bılesınız Erdal Bey'tn konuşmasının, boyle önemlı bır gunde, bır bö- lumunu daha vermek ıstıyorum Şoyle dedı Hınt horuzu " Mıllı eğıtımımızın en parlak donemlerınden bırınde, öğ- retmen olarak Mıllı Eğıtım Bakanı olarak, hızmet vermış olan rahmetlı Hasan Âlı Yucel ın adını anarak bır kultur merkezı- nın açılması hem örnek alınacak bır kadırşınaslık, hem de gerçek bır yurtseveriık, gençlere yol gösterecek davranış Ha- san Âlı Yücel, yakından tanıdığımız bır sıyaset, kultur ve ba- şan ınsamydı Bır halk adamıydı Bır kultür adamıydı, bır fıkır adamıydı, ama çok değeıiı, çok başanlı bır uygulayıcıydı Onun Mıllı Eğıtım Bakanı olarak hızmet yaptığı dönem, lkın- cı Dunya Savaşı'nın çeşıtlı zorlukları ıçınde, mıllı eğıtımımı- zın en parlak bır dönemı olarak her zaman anılacaktır Yatırımlarıyla, atılımlarıyia ve yetıştırdıgı ınsanlarla Koy Ens- tıtülerı, en parlak örneklerınden bınsı Burada, bıraz sonra konuşacak değerlı yazarlarımız, Koy Enstıtülerı nde yetıştı- ler O zaman, kultür alamnda yapılan atılımlar, operasıyia, konservatuvarıyla, klasıklerın tercumelerıyle ve her turlü gençlıkle, bılım alanındaKi ılerlemeler, unıversıtelerdekı ge- lışmeler, teknık alandakı gelışmeler, bunların hepsı lkıncı Dun- ya Savaşı'nın zorlukları ıçınde, bır ulusun kendı yeteneklenne, kendı gençlerının yeteneklenne guvenmesıyle gerçekleştırıl- mış hamlelerdı Klasıklerı tercume ederken, eskı Yunan'da, eskı Roma'da, eskı çağlardakı buyuk ınsanların eserierını ter- cüme ederken, nasıl o ınsanlar, o zamanlar, bugunkü me- denıyet yokken, boyle guzel fıkırlen, yazmışlar, bunlar ıçın yaşamlarım değerlendırmışlerse, bugünku Turkıye'de yaşa- yanlar da guçluklere rağmen, kendı yeteneklerıyle, boyle bu- yuk eserler yapabılırler Böyle, dunyada un salabılırler Bu yetenek bızde de vardır Kendımıze guvenelım ve kendımıze guvenımızı, bu eserler ıçınde ortaya koyalım anlayışıyla ya- pılmıştır Insanlarımız, korkmadan.geleceğımıze guvenerek, ınsanlanmıza güvenerek, onların kendı yeteneklerını gelış- tırmelerıne engel olan her turlu setlerı aşarak, bu afolımları yapmışlardır Onun ıçın, şımdı Turkıye'de Avrupa nın yenı al- dığı, dunyamn yenı aldığı konumda,' Nasıl kendımızı goste- receğız9 Nasıl kendımıze ıtıbar kazandıracağız''' dıye, bugün gorduğumuz, bırtakım çağdışı, çağın çok gerısmde kalmış, ıstersenız harp maceraları deyın, butun bunlardan medet uman davranışlar, bugun Hasan Alı Yucel'ın başlattığı hare- ket karşısında, ne kadar saçma, ne kadar ılkel görunuyor Ama, yapılacak şey bunun tersı Nasıl o zaman ınsanların kendı yeteneklerıne guvenerek çağın gerektırdığı gelışme- lerı Turkiye'nin yapacağına guvenerek, hıçbır şeyden kork- madan gelışmeye Türkıye açılmışsa ve arkasından demokrası de gelmışse, bugun de Turkıye'nın mevcut yeteneklerını, mev- cut olanaklarını tam anlamıyla değerlendırerek, böyle çağ- dışı harp maceralarını fılan bır tarafa bırakarak, külturumüzü, sanatımızı, bılımımızı, teknığımızı, ekonomımızı gelıştırecek hareketlere butun gucumuzle gıımelıyız Bunun da temelı de- mokrasıdır, bunu da yapmalıyız Butun bunları yapmanın yolu, kendımıze guvenerek, o zaman Hasan Âlı Yucel'ın yaşamın- da başlatılmış olan hareketlerı sonuna kadar götürefek bu- lunacaktır " Bu toplantıyı, Hasan Âlı Yucel'ın bır koşeden ızledığını dü- sundum Faşızmın bın bır gazabına uğramış, Hasan Âlı Yu- cel'ın sevınç gözyaşlarını tutamayışını gözledım sankı İLAN LAPSEKİ KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No 1990/5 Karar No 1990/3 Davacı Orman Idaresı Davalı İLYAS SUNAR, Ahroet oğlu, Lapsekı, Gazısüleyman Mah'den Dava Kadaslro (espıtıne ıtıraz Mevlcı Lapsekı, Gazısüleymanpaşa Mahallesı, Fehımbey Çıftüğı Davanın reddıne, dava konusu 106 ada, 84 parsel sayıh taşınmazın tespıt gıbı davalı adına tescılıne daır yasa yolu açık olmak üzere raah- kememızden verılen 15 8 1990 tanhlı gıyabı hukmün yukarıda açık kımlığı yazılı davalıya teblığı mumkün olmadığından, gazetede ılanı- na, ılandan ıtıbaren 15 gun sonra teblıgatın yapılmış sayılacagı ve sü- resı ıçınde temyız yoluna gıdılmedığı takdırde karann kesınJejecegı ılanen teblığ olunur Basın 48694
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle