29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 'Ekmeğe fiyat serbestisi' • ANKARA (AA) — Değirmenciler Derneği Genel Sekreteri Hker Tanık, fiyatının serbest bırakılmasıyla bir süre sonra ekmek fıyatlannın gerçek düzeyine ineceğıni öne sürerek Türkiye'nin her yerinde ekmek fîyatının serbest bırakılmasını istedi. Tanık, fınncıların, bayilere verilen kâr paylarını yükselterek yaptıkları rekabetin, fiyat serbestisi ile tüketiciye sunulan ekmeğin fiyatı ve kalitesindeki rekabete dönüşeceğini belirtti. îzmir'de Fırıncılar Derneği, 400 gram ekmeğin fiyatını 350 liradan 400 liraya çıkardı. Bakır fiyatı inclirilcli • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı Ibrahim Özdemir, bakır ve alüminyum satış fiyatlarının yüzde 3.4 ile yüzde 6.8 oranlarında indirildiğini açıkladı. Devlet Bakanı özdemir'in yaptığı yazılı açıklamaya göre yeni düzenlemeyle Etibank ve Karadeniz bakır işletmelerince üretilip iç piyasada pazarlanan Blister türü bakırın fiyatı, 19 ocaktan geçerli olmak üzere ton başına 200 bin lira düşürüldü. Etibank'ca Seydişehir'de üretilen alüminyumun 22 ocaktan geçerli olmak üzere külçe baz fiyatları ton basına 150 bin lira ile 280 bin lira arasında düşürüldü. Akbank'ta uyuşmazlık • tş-Sendika Servisi — Akbank işvereni ile bağımsız Banka ve Sigorta tşçileri Sendikası (BANKSİS) arasında 8 bin işçi için sUrdürülen toplu- sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık giderilemedi. BANKSİS Genel Başkanı Semih Özen, işverenin işkolundaki grev yasağından yararlanarak toplu- sözleşmeyi Yüksek Hakem Kurulu'na (YHK) götürme gayreti içinde olduğunu söyledi. "İşverenin dayatmacı tutumuna tepki büyük" diyen Özen, "Yasal çerçevede her türlü direnış ve eylemlere başvurarak kamuoyuna Akbank işvereninin çağdışı bakışını göstereceklerini" söyledi. SSCB'de tank skandalı • MOSKOVA (AA)— Sovyetler Birliği'nde bir kooperatifin (özel sektör işletmesi), bir yük treni dol'isu tankı 'hurda demir' ola>ak ihraç etme girişimi son anda engellendi. Sovyet Televizyonu'nun haberine göre tanklann nakil işinin ihalesini üstienen 'Ant' adlı şirket, bir trene yüklediği açıklanmayan sayıdaki tankı Novasibirsk kentinde 'hurda demir' olarak kaydettirdi. Buradan yola çıkarılan tanklann 1972 ve 1989 yapımı olduğunu belirten Sovyet TV'si, tank yolsuzluğunu yapan şirketin devletin üst kademelerindeki kişiler tarafından komnduğunun sanıldığını bildirdi, ancak başka ayrıntı vermedi. ASİAD toplantıları • ANKARA (ANKA) — Ankara Sanayici ve Işadamları Derneği (ASİAD) tarafından her ay düzenlenen "Başkent Toplantılan"nın beşincisinde TÜSİAD Başkanı Cem Boyner konuşacak. Yarın Hilton Oteli'nde yapılacak toplantıda Cem Boyner, 1989 yılının sosyal ve ekonomik açıdan değerlendirilmesi ve 1990 yılı beklentilerini anlatacak. Boyner konuşmasından sonra soruları da yanıtlayacak. Resmi Gazete fiyat arttırdı • ANKARA (AA) — Resmi Gazete ve TBMM Tutanak Dergisi'nin yıllık abone bedeli yüzde 80 oranında arttırılarak 225 bin liraya yükseltildi. Başbakanlık Basımevi ve Döner Sermaye Işletmesi'nin söz konusu iki yayınının yıllık abone bedeli daha önce 125 bin liraydı. Başbakanhğın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan duyurusuna göre gazetenin perakende satış fiyatları da sayfa adedine göre yeniden belirlendi. Resmi Gazete'nin perakende satış fiyatı da yüzde 66.6 ile yüzde 70 oranları arasında arttırıldı. Borsaya girebilmek için yol arayan küçük yatınmcıya uyarv lîatırım kulüplerîne dikkat Borsa Başkanı Muharrem Karslı'ya göre gazete ilanı ile müşteri arayan yatırım kulüpleri, ikinci bir banker faciası yaratabilir. Karslı, yatırım kulüplerinin birbirini tanıyan aynı muhitin insanlarınca kurulacağmı, bunların da yasal olarak düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Ekonomi Servisi — Borsa Başkanı Mu- harrem Karslı, yatırım kulübü kurarak ga- zete ilanıyla müşteri aramayı geçmişteki bankerlik olaylarına benzetti. Karslı, bu kulüplerin yasal olarak düzenlenmesini de istedi. Mülkiyeliler Birliği'nde "Tîirkiye'de Ser- maye Piyasası ve Borsanın Gelişimi" ko- nulu bir konferans veren Karslı, son gün- lerin gazete ilanlarıyla müşteri arayan ya- tırım kulüplerine dikkati çekti ve tasarruf sahiplerini, tanımadıkları kişilerlc boyle kulüplere girmemeieri konusunda uyardı. Karslı, bu konuda şunları söyledi: "Birisi çıkmış gazeteye ilan vermiş. Ben yatınm kulübü kunıyonım, gelin para ya- tınn, paranızı işleteyim, yüzde 40-50 gelir veririm diye. Bu, bankerlikten farklı olma- yan bir olay. Yatınm kulüplerinin felsefe- sine aykın bir şey. Yatınm kulüpleri bir- birini tanıyan, aynı muhitin insanlan ara- sında kunılur. Yani aynı işyerinde çalışan- lar 10-15 kişi bir-araya gelirler. paralarını birieştiririer, biriikte yaünnı yaparlar. Baş- ka bir komplike tarafı yok yatınm kulıi- bünün. Yoksa gazete ilanıyla ortak isten- mez yatınm kulüplerine. tstenirse bunun altında başka bir bit yeniği vardır. O kişi- lerin sermayelerini çaiışbnp onlann sırtın- dan para kazanmak gibi düşünceler ara- nır bunun arkasında ve sanıyonım Sermaye Piyasası Kurulu da böyle bir şeye müsaa- de etmez." Yatınm kulüplerinin Türkiye'de henüz düzenlenmediğini belirten Borsa Başkanı Muharrem Karslı, böyle bir olgunun var- lığından da çok kişinin haberdar olmadı- ğını, bunun için de kanunlara girmediğini söyledi. Karslı, sermaye piyasasının geliş- mesi ve tasarruf sahiplennin korunması açısından yatınm kulüplerinin yasal ola- rak düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Karslı bir süre önce verdiği demeçte, küçük yatı- nmcıların doğrudan borsaya gelmeleri ye- rine yatırım fonları, yatınm ortaklıkları ve yatırım kulüpleri yoluyla dolaylı yoldan gelmelerini önermişti. Karsh, bu açıklama- suıda vatandaşların tanımadığı kişilerle ya- tırım kulübü oluşturmalarını kastetmedi- ğini de sözlerine ekledi. Borsada 1987'de olduğu gibi bir kriz beklemediğini, durumun tamamen farklı olduğunu belirten Karslı, şu anda elinde hisse senedi bulunanların satışa geçmeleri halinde bile paralanru yatırabilecekleri baş- ka alternatif alanlar bulunmadığını söyle- di. Karslı, borsanın özelleşti'me için çok uygun bir ortam yarattığı görüşünü rtc tek- rarlayarak Toplu Konut ve Kamu Ortaklı- ğı tdaresi'nin piyasada bulunmasını, "kri- zin beklenmemesine işaret ve hatta temi- nat olarak gördüklerini" vurguladı. Kars- lı, "1990da kriz diye nitelendirilebUecek bir hadise görmüyonım" şeklinde konuştu. Muharrem Karslı, dar gelen mevcut bi- nadan taşınma ve yeni binada elektronik sısteme geçmek için yapılan çalışmalann son aşamaya geldiğini, bulduklan üç alter- natif binanın borsa ile ilgili Bakan Güneş Taner'in onayına sunulduğunu açıkladı. Borsa salonunun yeni binada en az 10 kat büyuyeceğini belirten Karslı, küçük yatı- nmcılardan, borsaya girmek için biraz da- ha sabretmelerini istedi. Karslı, küçük ya- tınmları kolektif yatınmlarla borsaya gir- mek konusunda yeniden uyararak bazı bankaların içinde hisse senedi ağırhklı ya- tırım fonlarım piyasaya çıkarmaya hazır- landıklarım kaydetti. Gıda sanayîinin TV işgaliEkonomi Servisi — Toplam reklam harcamalan içinde televiz- yona en yüksek payı gıda sektö- rü ayırdı. Cenajans'ın araştırma- sına göre 1989 yılında TV'de en çok ciro yapan reklam ajansları, sırasıy'a Cenajans, Pars Mc Cann ve Güzel Sanatlar oldu. Cenajans Araştırma Bölümü tarafından haarlanan "1989 Rek- lam Harcamalan RaponT'na gö- re 1989'da televizyonda en çok reklamı gıda sektörü yaptı. Gıda sektorunün reklam harcamalan- nın yüzde 84.1 'i televizyona yöne- lik oldu. Basın yayın sektörü ise harcamalannın yüzde 67.6'sını te- levizyona ayırarak ikinci sırayı al- dı. Reklam verenler açısından, ba- sının büyük atağına rağmen TV, bir numaralı medya olma özelli- ğini korudu. Son beş yılda TV harcamalan zamlar dahil yüzde 98.6, basın harcamalan yüzde 113.1, radyo yuzde 29.1 artış gös- terdi. En çok ciroyu Cenajans yaptı Cenajans'ın araştırmasına gö- re 1989'da T V * en çok ciro ya- pan on ajans şöyle sıralandı (mil- yon TL): Cenajans (27 284.1), Pars Mc Cann (26 238.6), Güzel Sanatlar (24 823.3), Ajans Ada (23 405.7), Grafika/Lintas (22 028.9), Manajans (16 154.7), Mo- ran/Ogilvy (13 875.8), Birleşik Reklamcılar (8 297.8),Ajans Tek (7 952.7), Yaratım/FCB O 357.8). 1989 yılı reklam harcamalannın sektörlere ve medyalara dağılımı Sekttrter Topta» TV Radyo Toptam 100 00 618.545.5 298 137 5 315.498.5 5 118 5 fmansman 13 0 80.958.1 42 038 4 37 826.0 1093 7 Basın Yaym 9 9 81.606.6 41 664 5 19.664.9 277 2 £v eşyaör 56.080.0 31 034 6 26.712.9 332.5 S«fa 8 7 54.004.6 45 434.3 7.656.3 914.0 • 3 44.907.9 35 121 5 9.637.8 148.6 £v temizlik ûrün 6 6 40.930.0 38 993 i î.617.3 319 3 TekstS-defl 65 16 775 0 22.587.0 554.3 Eğlertce 6 1 37.929.8 4 294 4 33 470.6 164 8 4 5 28133.2 3 765 4 24.056.1 3117 Otomotiv 3 8 23.628.4 8 504 2 14 786.2 238 0 Sos kûçük ilan inşaat 3.7 23.02O.4 23.020.4 3 2 19,777.9 4 969 4 14.780.1 28 4 içeeekter 3 0 18.577.5 15 295 5 3.157 6 124 4 Tufizm 2 6 16095.5 636 3 15.443.4 15.8 1 7 10.774.2 133.9 10 632.7 76 1 4 8 585,9 85859 Pet't.: 1 1 6 692.3 5 366 4 ~ 1157 168.2 S.Part.dern vs 1 0 6.329.0 78.6 U 6.248.1 2.3 Kurs-derhsane 0 9 6.056.2 63.2 5-930.8 64.2 İîac-tıbbi c * 4.561.8 7 65 2 795 5 0.7 Resmi 0 4 271.1 4.271.1 Büro-kırtasfye 0 5 3.264.8 230 3.0286 5.5 Foto füm opts 0 4 2.436.8 929 6 1.495.7 11.5 Saat. aksesuar 0.4 2.433.1 405 5 2.027.6 San-makirte 0.3 1.683.0 58 6 1.623 4 10 Tanmsal girdi-ar 0 2 986.0 215 8 757 5 12.7 Taşımacıîık 01 592.7 32 1 556.8 3.8 Çocuk gerç-oy. o • 33.2 10 6 n.i 105 2 3 12.486,2 220 0 11.9584 307 8 BlR MESLEK- ÜRÜNSORUMLUSU 'Ürünler çocuğumuz gibf ESER ATİLLÂ "Lriın sorumlusu, bir kunılu- şun genel pazarlama amaclan ve stratejisi doğrultusunda, sorum- lu olduğu urun ya da ürün gnıp- lannın. bu bütiın içindeki yerini belîrleyip ürün fiyat-tanıtım- dagıtım stratejisini saptayarak önerikr getiren kişidir." Eczacıbaşı Holding'in bunye- sindeki lpekkâğıt'ta ürun sorum- lusu olarak çalışan Burçin Tüze- can, mesleğini böyle tammlıyor. Bir üründen sorumlu olmayı an- nelik duygusuna benzeten Tüze- can, "O üriin benim çocuğum gi- bi. Pınl pınl parlasın. begenilsin, çok satsın istiyorum. Tüm çaba- lar onun için" diye belirtiyor. Burçin Tüzecan, Boğazdçi Üni- versitesı Ekonomi Bölumü'nden mezun. Çalışma yaşamına 3 yıl önce reklamcılık sektörunde adıın atan Tüzecan, 2 yıldır tpekkâğıt'- ta urün sorumlusu olarak çalışı- yor. Selpak, Solo \e Silen, Bur- çin Tüzecan'ın çocukları. "Ürün sorumlusu, üriinün da- ha kaliteli olması. daba fazla ta- nınması. daha fazla satması... gi- bi ürunle ilgili tüm detajları ger- çekleştiren, öneriler getiren kişi- dir. Bunlan yapabilmek için her- şeyden önce ürünü çok iyi tanı- mak gerekir. Bunun yanı sıra he- def kitleyi, pazan, pazann koşul- BüRÇİN TÜZECAN Ürün sorumlusu yaratıcı, ikna edici, iyi biridareciolmalı. Topladığı verileri iyi koordine etmeli ve sonuca varabilmeli. Zamanını iyi kullanmalı. Analitik olmalı ve düşüncesini iyi ifade edebilmeli. larını, pazann gelişmesini, yurtdışındaki pazan, ülkenin ge- nel yapısını, kültüriinü, sosyal, ekonomik durunıunu goz onün- de tutmalı. Çünkü sonucun kesin, bilimsel, sağlıklı >e hera üretici hem de tüketici için düriıst olma- sı gerekir." Bir ürün sorumlusu komple bir ürün önerisi ya da mevcut ürunu geliştirme onerisi getirebilir. Bu öneriler şirketin amacı ve strate- jisine bağlı otarak lotaryalar, kampanyalar, fiyat kırma da ola- bilir. Tüketicinin isteklerinden yo- la çıkarak getirilen öneriler çok ti- tiz bir ön çalışma gerektiriyor. Ön çalışma, hedeflenen tüketiciye so- rular sorarak şikâyetleri, beğeni- leri değerlendirilerek yapılıyor. "Bu ürünü beğenmedim" ya da "Beğendim de keşke şu kıs- ŞlRKETLERDEN HABERLER mı şöyle olsaydı" ya da "Çok be- ğeniyonım, ama bulamıyorum." Tüketicinin tum bu ve benzeri şik.âyet ve istekleri ürün sorumlu- sunun çıkış noktasını oluşturuyor. Burçin Tüzecan, bundan sonra ürün sorumlusuna duşen görevleri şoyle özetliyor: "Hedef tükelici- nin isteklerini belirledikten sonra üretim birimine gidip 'benim tu- keticım şunu istiyor, sen ne yapabilirsin' diye soruyoruz. Üre- tim birimi bize istediğimiz kalite- de üriin sağlıyor. Daha sonra rek- lam tanıtım faaliyetleri gerçekleş- üriliyor. İstekleri karsılayabilmek ve daha çok satabilmek için şu ka- dar para vereceğim, ancak kânm şu olacağın dokumü yapüıyor. En önemli arnaç satışın gerçekleştiril- mesi ve dağılımın ideal noktada olusması. Ancak eğer herhangi bir birim ile ilgili bir sorun varsa o zaman direkt ilgili birime gidip soruna çozüm getiriyoruz." "Bir ürün sonımlusunun sahip olması gereken özellikler neler- dir?" "Yaratıcı, ikna edici ve iyi bir idareci olmalı. Bunların nedeni, ilgili birimlerden (tüketici de da- hil) aldığınız verileri iyi koordine edebilmek ve bir sonuca varabil- rhek. Ürun sorumlusu zamanını çok iyi kullanmalı, çünkü bir gün içinde 10 işi aynı tempoda götu- rebilmeniz lazım. Analitik olma- lı, düşüncesini iyi ifade edebilme- li. Elindeki olaylan ve sırurlan iyi görebilmek ve amacı iyi saptayıp bu amaç doğrultusunda başarılı olmak gerekir." Eşitimine gelince: "Urün sonımlularının arasın- da ekonomist, işletmeci ve mii- hendisler çoğunlukta. Ancak ben buraya girerken 1 aylık özel bir eğitimden geçtim. Önce fabrika- ya gittim, bir kâgıt nasıl yapılır onu oğrendim. Sonra ajans eğiti- mi aldım ve satış örgütünde çalış- tım, iıriina sattım, pazaıiadım, üriin hakkında müşterilerle ko- nuştum, lüketiciyle iç içe oldum, o ürünü alan müşteriyi tanıdım. Ve bir aylık bir eğitimden sonra kâğıdın selülozdan kâğıl olarak tüketicisine nlaşana dek gecirdi- ği evreyi tamamıyla yaşadım'.' TOBB'den maden tasarısına eleştiri ANKARA (AA) — Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı'nca hazırlanan yeni maden yasa tasarısı taslağı ile burokratik işlemlerin çoğal- tıldığı, beyan usulü yerine çok sıkı devlet kontrolüne ağırlık ve- rildiği ve cezai hükumlerin art- tırıldığı görüşünü savundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı, yeraltı madenlerinin kullanım ve devir işlemlerini dü- zenleyen 3213 sayılı Maden Ya- sası'mn bazı maddelerinin değiş- tirilmesi ve geçici sekiz madde eklenmesi amacıyla yasa tasla- ğı hazırlamıştı. TOBB, yasa tasarısı taslağma ilişkin görüşlerini Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanlığı'na ilet- ti. TOBB, tasarıyla maden ruh- sat sahibinin bazı yasal hakları- nın tumü ile devletin memuru- nun takdirine ve hâkimiyetine bırakıldığım öne sürerek şu gö- rüşlere yer verdi: "Bunun mahsurlan ise tecrii- belerie sabittir ve haksız işlem- lerle suüstimallere >ol açacağı kaçınılmazdır. Ruhsat iptali sı- radan bir olay haline getirilmiş ve ruhsat sahibi her aşamada ufak bir gecikme ve>a ihmal du- rumunda yasal ruhsat hakkını kaybetmek keyfiyeti ile yüz yü- ze bırakılmıştır. Bu ise ruhsat alanlanna yapı- lacak yatmmları olumsuz yön- de etkileyebilecek ve ruhsat sa- hipleri, her an ka> bedebilecek- leri ruhsat alanlanna yatınm yapmakta zorianacaklardır. Bu nedenlerden dolayı tasanda dev- lel ile madenci arasındaki den- genin daha dikkatli bir şekilde düzenlenmesinde yarar gormek- te>iz." TMMOB Jeofizik Mühendis- leri Odası'ndan Cumhuriyet'e yapılan açıklamada da tasannın "meslek çıkarlannı, ülke çıkar- lannın üzerinde tutan bir anla- yışla ele alındığı" goruşü sa\u- nularak "Bir süredir kamuo- yunda ve çeşitli platformlarda 'kadüklüğu' tescil edilen bir ta- sannın bu şekliyte yüriırlüğe gir- mesi. ülke madenciliğine ve eko nomisine onanlmaz zarariar ge- tirecektir" denildi. EKONOMİ NOTLARIİ OSMAN ULAGAY •- "Vergi Arkadan Gelsin" Anlayışı Sürerse... ; İktisat Fakültesi Mezunlar Cemryeti tarafından düzenlenen "24 Ocak Kararlan'nın Sonuçları" konutu toplantıda bir konuşma ya- pan Devlet Bakanı Işın Çelebi, Türkiye'de "kurum optimumu1 ' amaçlanarak yapılacak uygulamalarla hedefe varılamayacağı- nı, mutlaka "ülke optimumu "nu hedef alan bütünsel uygulama- lara gerek olduğunu söyledi. Sayın Çelebi'nin benzer bir görüşü Merkez Bankası'nın hat zırladığı "parasal program"m Sayın Cumhurbaşkanı'na anlatıt- dığı bnfingde de ıleri sürdüğünü duymuştum. Toplantıdan son- ra kendisine sordum tam olarak ne demek istediğini. Anladığırn kadar, Sayın Çelebi'yi kaygılandıran nokta, açıklanan "parasar program"la ilgili çalışmalar yapılırken bu programla bütünlük sağ> layacak diğer çalışmalann yapılmamış olması. Örneğin "parasal program"da yüzde 3O'larda bir enflasyon vaA sayımı yapılmış Sayın Çelebı'ye göre, oysa ekonominin bütün makro hedeflenni kapsayan DPT'nin 1990 yılı programı yüzde" 54'lük bir enflasyon öngörüsüyle hazırlanmış. KİT zamlarının yüz> de 30'lardaki yeni enflasyon hedefîne uydurulmaya çalışılması halinde kamu kesimi borçlanma gereğinin htzla büyuyeceğini ve sonuçta enflasyonu olumsuz yönde etkıleyeceğini belirtiyor Işın Çelebi. Böyle bir programın başarıya ulaşması için tüm eko* nomik hedeflerin yeniden belirlenmesinin ve buna göre bütünr sel bir uygulamaya geçilmesinin zorunlu olduğunu vurguluyof Sayın Çelebi. r Sanıyorum Merkez Bankası Başkanı Sayın Saracoğlu ile Devlef Bakanı Sayın Çelebi'nin özlemleh aslında çok farklı değil Sa\ yın Saracoğlu, "Ben kendi kurumumu gereklı yapıya kavuştur- mak için hedeflerımi belirledim, buna göre herkes de kendi he* deflerini belirlesin" demek istiyor benim anladığım kadar. Sa: yın Çelebi ise "Merkez Bankası'nın parasal programını açıkla-1 ması kendi başına fazla bir şey ifade etmez, ekonominin yön} lendirilmesinde ağırlık taşıyan bütün bırimlerın tutarlı bir bütürv sel program oluşturmaları gerekir" diyor. \ Sayın Çelebi, önceki gün yaptığı konuşmada, öncelikle han- gi konular üzerinde durmak gerektiğini de ortaya koydu. Enflas' yon cephesmde olumlu sonuç almak için kamu kesimi borçlan-, ma gereğinin mutlaka aşağı çekılmesinın ve parasal programın' yanı sıra maliye polıtıkalarma da "şeffaflık" kazandırılmasının önemini vurguladı, "Vergi idaresinde ve vergilemede kapsamlı bir reform yapılmadan enflasyona karşı kalıcı bir başarı sağlanamaz" dedi. Sanıyorum işin can alıcı noktası burada. Enflasyonu önlemek için tutarlı ve bütünsel bir programı düşünürken vergi ayağını ihmal ederseniz sonuca varmanız olanaksız. Problemin gelip dü- ğümlendiği nokta vergi gehrinın yetersizliği. Bu düğümü çözme- den diğer düğümlerı çözmeye kalkıştığınızda sorun çözülür gi- bi görünse de aslında çözülmemiş oluyor. Vergi cephesinde is- tenen sonucu alamadığınız sürece borç çıkmazından, KİT zam- ları çıkmazından ve sonuçta kamu açıkları çıkmazından kurtul- manız mümkün değil. ı Türkiye'nin bugün bulunduğu noktaya böyle bir çerçeveden bakıldığında lyimser olmak da doğrusu güçleşiyor. Neden der- seniz nedeni açık. Vergi önlemleri alanında, vergi cephesinde yapılması düşünülenler hıç de gündemm üst sıralarında görün- müyor. Tersine gündeme gelen bazı yeni uygulamaların, örne- ğin ithalatta vergileri ve fonları düşürme kararlannın önemli vergi kayıplarına neden olması söz konusu. Üstelik politik ortam, kar> samlı bir vergi paketinin parlamentodan geçirilmesine hiç elver rişli değil. Rüşdü Saracoğlu, "parasal program"ı açıklarken çok önemli bir noktayı vurguladı. "Parasal önlemleri almak çok kolaydır, ama bu önlemlerin ıstenen sonuçları vermesi zordur ve ancak zaman içinde mümkün olabılir. Maliye politikaları, fiskal politikalar içia ise tam tersı söylenebilir. Fiskal önlemleri, vergi kararlarını alr mak ve yasalaştırmak çok zordur, ama bir kere bu kararı çıkar- tabilırseniz kısa sürede sonuç almanız mümkündür" dedi. < Şimdi mevcut tabloya, Sayın Saracoğlu'nun bu sözlerini ve. Sayın Çelebi'nin kaygılarını da hesaba katarak baktığımızda du- rup düşünmemiz gerekiyor: Acaba bir kez daha "istim arkadanr gelsin" deyip vergi önlemlerini ihmal ederek akıntıya kürek mi çekiyoruz? Son on yılın en büyük başarısızlığının, parçalı önlemlerle \ş görme ve "istimi arkadan gelsin" anlayışıyla vergi önlemlerinj sona bırakma eğıliminden kaynaklandığı anımsandığında iyim- ser olmak daha da güçleşiyor. <^ DÛYİZ KURLARI Dovian Cinsı 1 ABO Dolan 1 B Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şiltnı 1 Belçika Frangı 1 Oanımarka Kronu 1 Fw Markkası 1 Fransız Frangı 1 Mollanda Ftorını 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Italyan Lıretı 1 Japon Yenı 1 Küveyt Oınarı 1 Sterlin 1 S.Afâbıstan Rıyalı Dövız Alış 2343.30 1371.15 1859.17 193.87 65.46 354.67 581.33 403.22 1217.55 377.37 1546.22 184.22 16 08 8046 50 3847 47 614.93 DÖVtf Satıs 2348.00 1373.90 1862.90 194.26 65.59 355 38 582 49 404.03 1219.99 378.13 1549.32 184.59 16.12 8062.63 3855.18 626.18 Z2 0CMMM0 Efektif Alış 2340 96 1369 78 1827 56 193 68 64 34 351.12 57145 402 82 1216 33 373.60 1544.67 181.09 15 92 7909 71 3843 62 614.31 Efektif Satış 2355 04 1378 02 1868 49 194 84 65.78 356 45 584 24 405.24 1223.65 379.26 1553.97 185 14 16 16 8086 82 3866 75 628.06 CanonFotokopi Makinesi yi* 1 | a V ı n - hesmafcI BURO MAKINELERI T1CARET A S I Tel (1)151 59 20(9 hattFaks (1)143 7816 • TELETEKNİK, Türkiye'nin ilk renkli lazer yazıcısını piyasaya süriiyor. QMS Colorscript 100 model 10 renkli yazıcınm kuilandığı dört ayn renkle, Pantone renk simülasyonu yeteneğine sahip olduğu ve matbaacılık, grafık ve reklam dünyasında renkli baskı ihtiyacına cevap verebileceği belirtiliyor. • HEVVLETT-PACKARD, HP 3000 ve HP 9000 bilgisayar ailelerinin yeni ürünlerini, yardımcı ürünlerini ve yazılım birimlerini piyasaya süruyor. •Çalışanlannın sayısı 95 bine ulaşan şirketin 1989 yılı cirosu 12.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. • ESBANK yeni yılın ilk mudürler toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda 1989 yılı değerlendirmesinin yanı sıra 1990 hedefleri tartışıldı. • MERKEZ StGORTA Genel Müdürü Dr. Alaattin Büyükkaya, "Türkiye'de çevre ve çalışanların guvenliği açısından işyerleri için mecburi sigortalar yürürlüğe konulmahdır" dedi. • PİZZA HUT Türkiye'deki dördüncü, İstanbul'daki ikinci restoranını Etiler'de açtı. Pizza Hut, dunyanın 40 ülkesinde 6599 pizza restoranı ile hizmet veriyor. • TÜTÜNBANK Kredi Kartları Grup Müdürlüğü'ne Atilla Aybalık atandı. Aybalık, daha önce Akbank Kredi Kartları GONPHŞ JST. 1343456 •161220» «1328761 ANK 1363965 • 1372565 IZM.225215 Bölümü'nu yonetiyordu. • TX1 ZiRAAT BANKASI mudi ve müşterilerine daha iyi hizmet sunabilmek için şubelerinde "Habersiz Denetim" programı başlatıyor. Program uyarınca görevlendirilecek uzmanlar haberleri olmaksızın şubeleri denetleyecekler. • YAPI KREDİ Telecard sahipleri bundan sonra alışveriş yaptıklarında ödemeyi kartlarıyla yapabilecekler. • FUAR PAZARLAMA Şirketi 7-13 haziran tarihleri arasında B. Almanya'nın Düsseldorf şehrinde yapılacak olan INTERPACK Ambalaj Fuarı için bir tanıtım toplantısı düzenledi. Toplantı 8 şubat perşembe günü Altın Kubbe Salonu'nda yapılacak. • PRATT-WHITNEY, urettiği PW 4000 jet motorları için Ansett Dünya Havacılık Servisleri Firması'ndan 225 milyon dolarlık sipariş aldı. SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA TRAVMALARDA AGRI VE HEMATOMA KARŞI ANTİENFLAMATUAR. ANTİFLOGİSTİK ETKİLİ Reparil-Gel 40 g Amorf Aescin Aescin Sodyum Sülfat Dietilamin Salicilat . ECZA DEPOLARINA VE ECZANELERE VERİLM.İŞTİR. DR.F.FRİK İLAÇ SAN. ve TİC.LTD.ŞTİ. İstanbul 4.Levent Akçam Sok. 2 5 / 3 Tel: 170 04 13-4^5 •i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle