27 Aralık 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Strateji 19 Ocak 2009/238 ST R A T E J İ c 7 yatırımlar daha çok kamu kaynakları ile finanse edilirse talebin ulusal politikalar doğrultusundaki planlamadan sapılmadan karşılanabilmesi olanaklı olur. Aksi takdirde arz açığının kapanması için tercihin yabancı kaynak ve doğalgazdan yana kullanılması sürecektir. Bu da yetkililerin sözde karşıymış gibi göründükleri doğalgaz bağımlılığının artması sonucunu doğurmaktadır. Böylece doğalgazdan doğal kaynaklarımıza bir türlü yönelemememiz doğal olmaktadır. Kamunun enerji alanındaki faaliyetleri azalmasına rağmen geçmişte özel sektörün de bu alanda yeterli yatırım yapmaması özellikle pik kurulu güç yedeği açısından sorunu arttırmıştır. Diğer taraftan sektörde her alanda kamunun hızla azalan etkisi sürecin yatırım ve üretim planı ile enerji fiyatları açısından kontrol dışı kalmasına neden olmuştur. Bunun ilk olumsuz sonuçları da geçen yıl yaz aylarında ortaya çıkmış olup otomatik artışa bağlanan elektrik fiyatları ile sürmektedir. yıllık elektrik enerjisi Ukrayna’dan kaynaklanan tüketimimiz 2008’de sadece Doğalgaz kesintisi insanları % 4,2 oranında artarak elektrikli ısıtıcılara yöneltti... 198,3 milyar KWH olmuştur. TEİAŞ projeksiyonlarına göre Türkiye’nin elektrik üretimi 2009 yılından itibaren tüketimi karşılamakta zorlanmaya başlayacaktı. Özellikle 2008’in son çeyreğinde azalan tüketim ve ekonomideki canlanmanın 2009 yılının ikinci yarısında başlayacağının öngörülmesi arz güvenliği sorununun ötelenmesini sağladı. Bir diğer deyimle Türkiye stratejik planlama yapma ve arz güvenliğini sağlayabilecek projelerin tamamlanabilmesi için zaman kazanmış oldu. Küresel mali kriz nedeniyle ülkemizde elektrik talebinde düşme olmasaydı ekonomik kriz yerine elektrik krizi yaşanabileceği belirtilmektedir.(3) Bu tespit özellikle enerji barajlarımızın bu yıla da düşük doluluk oranlarıyla girmesi nedeniyle doğru bir tespittir. Bu nedenle arz güvenliği sorununun oynaması gereken DSİ Genel KAMUNUN SEKTÖRDEN ortadan kalkmadığını ancak ötelendiğini Müdürlüğü’nün devlet genel bütçesinden ÇEKLMESİ söylemek mümkündür. aldığı pay daha önceki dönemlerde yüzde 2002 yılından itibaren 5 yılda toplam Küresel ekonomik krizin Türkiye’ye 56, yatırımlardan aldığı pay yüzde 3235 kurulu güç 9000 MW artmıştır. Bu artışın yansımasının sonucu olarak 2008 yılının iken son dönemlerde hızla azalmıştır. Bu 6000 MW’ı özel sektöre, 3000 MW’ı da son aylarında elektrik enerjisi talebinde bir durum büyük barajlı hidroelektrik enerji kamuya ait olmuştur. Ancak 1120 MW’lık önceki senenin aynı dönemine göre bir yatırımlarının da yavaşlaması sonucunu ÇEAŞ ve Kepez santrallerinin özelden düşüş yaşanmıştır. Ekonomik alanda doğurmuştur. Bu sene de DSİ Genel kamuya geçişi dikkate alındığında daralma ve büyüme hızı hedeflerinde Müdürlüğünün projelerini tamamlama kamunun yeni yatırım artışının 1800 düşüklüğün 2009 yılındaki elektrik enerjisi zorunluluğuna rağmen TBMM Genel MW’a düştüğü görülmektedir.(4) Bu 1800 talebini de düşürmesi beklenmektedir. Kurulu'nda, 2009 Mali Yılı Bütçesinde MW’ın sadece 845 MW’ı DSİ tarafından Ancak piyasalarda yaşanan durgunluğun yatırım harcamalarında yapılan 1.68 milyar geliştirilmiştir. Elektrikte kamu ağırlığı önlenmesi için üretim ve istihdamın liralık kesintinin % 45’i ne karşılık gelen artması gerekirken kamunun yatırım, artırılması gerektiği tüm kesimlerce görüş 762 milyon lirası DSİ Genel Müdürlüğü üretim ve dağıtımda enerji alanından birliği içinde ifade edilmektedir. bütçesinden kesilmiştir. Bu durum daha çekilmesine yönelik politikalar sonucunda, yaklaşık dörtte bir geliştirilmiş olan Türkiye 2009 yılında göreceli olarak düşmesi beklenen elektrik enerjisi talebinin DSİ Genel Müdürlüğü tarafından son 6 hidroelektrik enerji potansiyelimizin kamu yılda sadece 845 MW kurulu güç rehavetine kapılmadan sanayide üretim tarafından geliştirilme sürecini uzatacaktır. geliştirilebilmiştir. artışı için gerekecek ucuz ve güvenilir Diğer taraftan EPDK’dan lisans alan 473 Son 10 yıldır devlet yatırım bütçesinin elektrik enerjisinin stratejik planını yenilenebilir enerji projesinde inşa halinde ortalama yüzde 30’unu kullanan DSİ yapmalıdır. Bu plana ve değerlendirmelere olan 30 projede henüz % 50’ye dahi Genel Müdürlüğü, 2006 yılında ayrılan bu dönem enerji barajlarında çok düşük ulaşılamamıştır. payda yüzde 63’lük bir azalma ile yüzde olan doluluk oranları da dahil edilmelidir. 19’unu kullanmıştır. Bu oran DSİ tarihinde ELEKTRİK KURUMU’NUN ÖNEMİ Yaklaşık % 60’ı sanayide tüketilen yatırım bütçesinden ayrılan en düşük oran elektrik enerjisi üretimindeki dışa Elektrik enerjisinin depolanamaması olmuştur. Devlet yatırım bütçesinden bağımlılıktaki artış durdurularak bir plan arz talep dengesinin sürekli korunması DSİ’ye ayrılan paydaki düşüş devam dahilinde aşağı çekilmelidir. Enerji zorunluluğunu ortaya çıkartmaktadır. etmektedir. Özetle özellikle büyük talebinde görece düşüşün beklendiği bu Bunun için de çok iyi bir planlamaya depolamalı hidroelektrik tesislerinin dönem bu politikaların uygulamaya ihtiyaç vardır. Bu planlama ancak kamu yapımında çok önemli ve kilit bir rol koyulması için bir olanak olarak merkezi otoritesi tarafından yapılıp değerlendirilmelidir. Bu konuda EPDK Başkanı Hasan Köktaş da elektrik sektöründeki büyümenin krize duyarlılığının az olduğunu ve mali krizin psikolojik etkileri ortadan kalkmaya başladığı andan itibaren tüketimde artış hızının devam edeceğini belirtmiştir. Bu nedenle gerek küresel krizin yarattığı durgunluk ortamından çıkış planlanırken gerekse krizin etkilerinin ortadan kalkması sonrasındaki yüksek talebi karşılayabilmek için elektrik yatırımlarının önünü açacak tedbirler de bu Gazın kesildiği plana dahil edilmelidir. Bu tedbirlerin en Bulgaristan’da önemlilerinden birisi kamunun enerji odun taşıyan çocuk... alanındaki yatırımlarına tekrar yönelmesini sağlamak olacaktır. Avrupa gibi Rusya’ya bağımlı olan Türkiye’de, kesintiler yaşamın her alanını derinden etkiliyor. Sanayi girdisinin önemli unsurlarından biri olan enerjinin pahalı olması, rekabet gücünü kırıyor. Türkiye’nin yeni bir model geliştirmesi kaçınılmaz. STRATEJİK PLANLAMA ŞART Ukrayna’nın gazı kesmesi sonucu ortaya çıkan durum, doğalgaz üreticisi olan ülkelerdeki hareketlilik, krizden çıkış için gereken üretimin enerjisinin ucuz ve güvenilir olarak sağlanması, özel sektörün enerji yatırımlarındaki belirsizlikler, enerji talebinin düşmesinin beklendiği bu dönemin sağlayacağı avantajlar enerji alanında “ulusal bir stratejik planın” acilen yapılması ve uygulamaya konulmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda Türkiye; yerli kaynaklarının geliştirilmesinin önündeki tüm sorunları bir an önce aşmalıdır. Bunun için uygulanan modellerden istenen sonuçların alınmadığı ve alınamayacağı ortaya çıkmıştır. 2009 yılında doğalgaz bağımlılığındaki artışın yaratabileceği sorunların ve elektrik enerjisi fiyatının hızla artmasına neden olacak koşullar görülmelidir. Sorunun önümüzdeki yıllara yayılmasını önlemek için kamu tarafından bir an önce ilave depolamalı HES projeleri geliştirilmeli inşa halindekiler bir an önce tamamlanmalıdır. Türkiye krizden çıkış için gerekli enerji ihtiyacını ve daha sonraki hızlı enerji talep artışını düşünerek bir ulusal stratejik enerji planı yapmalı ve özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yeni bir enerji modeli belirlemelidir. Kaynaklar 1 Ali KÜLEBİ “Enerji Gereksinmemizin Stratejik Yönleri” TUSAM. 6 11 2006. 2 Banu SALMAN “Yatırım Açığı, Dış Bağımlılık,Pahalılık..Cumhuriyet Enerji 25 Kasım 2008 Sayı : 11 3 Gültekin TÜRKOĞLU “Ekonomik Kriz Paketleri ve Elektrik Sektörü” Cumhuriyet Enerji 30 Aralık 2008 Sayı: 12 4 Banu SALMAN “Yatırım Açığı, Dış Bağımlılık, Pahalılık..Cumhuriyet Enerji 25 Kasım 2008 Sayı : 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear