24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 19 Ocak 2009/238 Ortadoğu’da yeni tür faşizm İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ABD ve AB destekliyor, Arap şeyhleri susuyor, Türkiye’nin başlattığı girişim uluslararası basında ‘küçük haber’ olmaktan ileriye gidemiyor. Ortadoğu’daki yeni tür faşizm dalga dalga yayılabilir. Daver DARENDE Emekli Diplomat Yazar Gazze’ye saldırının farklı boyutları… BC Televizyonu’nun 4 Ocak gecesi haber programında İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’in güleç bir yüzle İsrail Savunma Bakanı Barak’la samimi bir şekilde tokalaşmasını izlerken “Barış meleği (!) görev başında (!)” demekten kendimizi alamadık. İsrail, önce havadan daha sonra denizden ve karadan Gazze’ye yönelik toplu kırımına devam ederken Savunma Bakanı Barak’ın “Kendimizi savunmak için Gazze’deyiz. Kara harekatı kısa süreli olmayacaktır” şeklindeki açıklaması ürkütücü idi. B SALDIRGAN DEVLET Gazze’de gerçek bir insanlık dramı yaşanırken, ABD’nin “İsrail harekatta sivilleri göz ardı etmemelidir” açıklaması ise tam bir kara mizah örneğidir. Gazze’ye yönelik bu harekat sırasında aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu binden fazla kişinin yaşamını yitirmesi, bölgenin yakılıp yıkılmasıyla İsrail yeniden saldırgan bir devlet kimliğine bürünmüştür. Tüm bu gelişmelerden sonra ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in BBC’nin haber programında (4 Ocak) İsrail’i savunarak “İsrail, harekattan önce ABD’den onay almamıştır. Söz konusu harekat saldırı değildir, savunmaya yöneliktir” şeklindeki sözleri ise dünya kamuoyu tarafından ibretle izlenmiştir. ABD ile birlikte aynı görüşleri paylaşan AB Dönem Başkanı Çek hükümet sözcüsünün “İsrail’i açıkça destekleyen” açıklaması tam bir skandal niteliğindeydi. Avrupa Birliği, yeni bir açıklamayla yapılan yanlışlığı düzeltmeye çalışırken İsrail tüm gücüyle savaşacağını bir kez daha yinelemiştir. Arkasına güçlü Yahudi lobisinin desteğini alan ABD ve AB’nin yanlı açıklamalarına karşın başta İslam Konferansı Örgütü olmak üzere Arap dünyasının sessizliğini sürdürmesi dikkat çekicidir. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da İsrail’in en büyük destekçisinin Amerika olduğunu yinelemek zorundayız. ABD ve İsrail bölgede tek devlet gibidir, körü körüne bağlılığın Obama döneminde de devam edeceğinden kuşku duyulmamalıdır. Ortadoğu’da şiddet sarmalının devam ettiği bu duyarlı dönemde ABD’nin saldırgan kimliğine bürünen İsrail’i desteklemesinden başka seçenek yoktur. Arkasına ABD ve AB desteğini alan İsrail hiçbir engel tanımadan Ortadoğu’daki gücünü ve politikasını pekiştirmeye çalışmaktadır. etmesi, Ortadoğu’nun karanlık kuyularına inilirken yeni oyunların sahneye konulması beklenmelidir. Ortadoğu’da savaş tamtamlarının çalındığı bu hüzünlü günlerde, Gazze halkı açlık, yoksulluk ve çaresizlik içinde kıvranırken ABD yanlısı bir politika izlemekte olduğunu gizlemeye gerek duymayan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile hazırladığı ateşkes planının başarılı olup olmayacağını gelişmeler gösterecektir. “İki taraf arasındaki savaş”tan sözeden Batı’nın bu sorunu çözmesi olanak dışıdır. Gazze’de gerçek bir insanlık dramı yaşanırken petrol zengini Arap şeyhlerinin duyarsızlığı şaşırtıcıdır. İsrail’in acımasızca sürdürdüğü saldırıdan sonra Avrupa Birliği’nin 3 milyon Euroluk yardımı göz boyamaktan öteye bir anlam taşımamaktadır. Gerek ABD gerek harekatın “savunma amaçlı” olduğunu ileri süren Avrupa Birliği bölgenin egemen güçleri olarak İsrail’i yalnız bırakmayacaklardır. İsrail savaş uçaklarının Gazze’deki yerleşim alanlarına fosforlu bombalar attığı bu günlerde Türkiye’nin Ortadoğu’da “önderlik yapma tutkusuyla” yürütmeye çalıştığı “yeni açılım” politikasından somut bir sonuç alınamamış, kısa haberler dışında Arap liderleriyle yapılan görüşmeler dünya kamuoyunda ve basınında yankı uyandırmamıştır. ‘Dengelere sıkışan’ Gazze srail’in Gazze Şeridi’ne yönelik “Dökme Kurşun” adı verilen hava ve kara operasyonlarına karşı tepkiler farklılık göstermektedir. Bu tepkiler devletlerin siyasi çıkarlarıyla Gazze’de yaşanan insanlık dramı arasında sıkışıp kalmakta ve bu sıkışıklık Güney Kafkasya devletlerinin meseleye yaklaşımlarında da kendini göstermektedir. Bir çok ülkede kamuoyu Gazze’de yaşanan katliama karşı sert tepkiler vererek İsrail’i kınayan gösteriler yapsa da devlet yönetimleri güç dengesi ve dış ilişkilerini dikkate alarak daha farklı davranmaktadırlar. Bu bağlamda Gazze’de yaşanılan olayların bir insanlık dramı mı yoksa devletlerin toplumlarını da etkileyecek bir dini veya siyasi olgu olduğu noktalarında oldukça farklı hatta kimi zaman çelişkili yaklaşımlara rastlanıyor. Genel olarak Filistinİsrail çatışmalarının siyasi boyutunun dışında bölgesel anlamda radikalliği tetikleyici boyutunu düşündüğümüz zaman nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ve radikal dini akımlara karşı hassas olan devletler bu olayın siyasi bir araç olarak kullanılması tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Bu tehlike Ortadoğu ülkeleri ve iç siyaseti Ortadoğu’daki dini görünümlü gelişmelerden etkilenen İslam ülkeleri için de geçerlidir. Fakat tüm bu siyasi realiteler bir tarafa bırakıldığında da insani ve vicdani olarak Gazze’de yaşanan katliama da sessiz kalınamazdı. İsrail’in ABD ve diğer devletlerle olan ilişkileri, silah teknolojisi satan ve güçlü diasporaya sahip devlet olduğu gerçekleri ise devletleri dış politika açsından düşündüren hususlar oldu. Devlet çıkarlarının korunması temelli bir uluslararası ilişkiler sisteminde devlet yönetimleri İsrail’in Gazze’de yaptıklarına yönelik iç ve dış politikaları açısından doğacak sonuçlar ve küresel güç dengesindeki yerleri açısından tepki verdiler. Güney Kafkasya devlet yöneticilerinin de son gelişmelere karşı tepki verirken söz konusu hususları dikkate aldığını söylemek mümkündür. Kafkas devletleri tavır belirleyemiyor... İ Cavid VELİEV TUSAM Kafkasya ve Yakındoğu Masası cveliev@tusam.net İNSANLIK SUÇU Savaş bir insanlık suçudur. Tüm dünyayı sarsan terör dalga dalga yayılırken uygar dünyanın sesi çıkmıyor. Masum kişileri öldürerek dehşet saçan kitle terörü insanlık suçu sayılıyor ama bunları dinleyen, suçsuz, çoğu zaman olup bitenden habersiz halk yığınlarının çektiği ızdırabı anlayan var mı? İşte Gazze’de olup bitenler! Dünya, emperyalizmin pençesinde inim inim inliyor. Ünlü Rus yönetmeni Andrey Tarkowski “Solaris” adlı bilim kurgu filminde “Dünyayı kurtaracak şey utançtır” mesajını vermişti. Bu mesajın Ortadoğu’da kol gezen emperyalist güçleri etkileyebileceğini hiç sanmıyorum. Atom çağını buluşu ile başlatan Einstein şöyle demişti: “Zincirlerinden kurtulan atom gücü her şeyi değiştirmiş, yalnız bir şeyi olduğu gibi bırakmıştır: Düşünme tarzımızı. Bu yüzden, örneği görülmemiş bir felakete doğru kaymaktayız. İnsanlık yaşayacaksa, yeni bir düşünme biçimini bulmak zorundadır.” Ünlü yazar Ionescu, “Gergedan” adlı yapıtında faşizmin korkunçluğunu ne güzel anlatır. Gergedanın girdiği yerde değişim başlar, insanlar artık baskıyla değil, kendi istekleriyle gergedanlaşırlar. İşte asıl tehlike buradadır. “İnsanlar gergedanların egemenliğinden, gergedan olmaktan kurtulabilecek mi?” sorusunu günümüzdeki son gelişmeler ışığında yanıtlamak güç görünmektedir. Yeni tür faşizm bugün Ortadoğu’da başladı, kim bilir yarın nerede devam edecek. Sirenler durmadan çalıyor, ne zaman susacakları belli değil. ABD BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMEYECEK Amerika’nın yeni başkanı Obama’yı zorlu günler beklemektedir. Yeni dönemde de Amerika’nın İsrail’e bakış açısı değişmeyecektir. Emperyalizmin ezilmiş halklara yönelik acımasız saldırılarının bu dönemde de devam AZERBAYCAN DENGEYİ GÖZETİYOR Hava saldırılarının ikinci gününde merkezi Azerbaycan’da olan Kafkas Müslümanları Kurumu Başkanlığı bir açıklama yaparak sivil insanlara yönelik saldırıları kınadı ve bir an önce savaşın durdurulmasını istedi. 2 Ocak’ta İsrail’in Bakü büyükelçiliği önünde İsrail aleyhine gösteri yapmak isteyen kişilerden 22’si polis tarafından gözaltına alındı. İsrail’in kara harekatı düzenlemesi ve operasyonun bir katliama dönüşmesi üzerine Azerbaycan’dan da tepkiler artmaya başladı. 5 Ocak’ta Bakü’nün Nardaran kasabasında İsrail aleyhine gösteriler yapıldı ve göstericiler “İsrail Terörist Devlettir!”, “İsrail ve ABD’ye Ölüm”, “Siyonizm’e Ölüm” gibi sloganlar attı. 6 Ocak’ta Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, dolaylı olarak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear