23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Strateji 25 Ağustos 2008 / 217 döneme girdi. 1989 yılında Polonya’daki komünist rejimin çökmesinden sonra Doğu Avrupa’daki kargaşa bu ülkelerdeki rejimlerin sona ermesine neden oldu. Böylece Papa, ABD ve Batı’nın desteğiyle koca Sovyet İmparatorluğu’nun dağılmasında önemli bir rol üstlendi. Papa için Gorbaçov şöyle demişti: "Papa olmasaydı, Doğu Avrupa’daki gelişmeler de gerçekleşemezdi." ABD ve Batı’nın güdümünde hareket ederek dünya dengelerini alt üst eden Papa, tarihsel görevini başarı ile tamamladıktan sonra Vatikan’ın dehlizlerinde "ortaçağ karanlığı"nı yeniden canlandırmaya çalıştı. Dünyanın dört bir yanını dolaşarak dinsel bağnazlıktan kendini bir türlü kurtaramadı. Papa II. Jean Paul’un seçildikten sonra Polonya’ya Vatikan yaptığı ziyarette "sınırların açılması zorunludur. Korkmayın…" şeklindeki halka cesaret veren sözleri de belleklerden silinmedi. Başta ABD olmak üzere Batı’nın desteği ile Dünyaya "eşsiz" peder unvanıyla tanıtılan Papa, Vatikan’ın karanlık dünyasında varlığı ve etkinliği bilinen ancak gizemi çözülemeyen tarikatlarla kilise arasındaki ilişkileri de başarı ile yönetti. Ruhani liderliğiyle birlikte daha çok siyasi kimliği ile Vatikan’daki görevini yürüten Papa’nın Doğu Avrupa’yı komünist rejimlerden kurtararak yaşlı kıtada ve dünyada önemli bir değişime imza attığı gerçeği yadsınamaz. Ancak Papa II. Jean Paul’un "devrimci kişiliğe" sahip olduğuna ilişkin ileri sürülen görüşlerin doğruluğu kuşkuludur. Örneğin Papa’nın Şilili faşist General Pinochet’nin adalet önüne çıkarılması gündeme geldiğinde serbest bırakılmasını istemesi dikkat çekicidir. Afrika halkı AIDS’den kırılırken Papa bu kıta halkına da elini uzatmayarak onları kaderiyle baş başa bırakmıştır. ülkesine kabul etmemiştir. II. Jean Paul, Papa seçilmesinin ardından Papa’yı Görkemli bir törenle dünyamızdan ayrılan Papa II. Jean Paul’den sonra yeni ikinci ziyaretini Türkiye’ye yapmış, papanın seçim sürecinde her dönemde etkinliğini ve gizemini Patrikhane’de ayin yönetmişti. Papa 16. gizliliğini, koruyan tarikatların eskiden olduğu gibi de önemli bir rol oynayacağı Benedict de Türkiye’de iken Patrikhane’yi günümüzde kuşkusuzdur. Vatikan içinde yüzyıllar boyunca varlığını sürdüren din, siyaset ziyaret etme fırsatını kaçırmadı. 16. ve tarikat ilişkisi bir bütün olarak bugün Benedict’in Türklere olumsuz yaklaşımı söz de etkinlik ve ağırlığını sürdürmektedir. lerine de yansımıştı… Dünyayı yöneten TÜRKİYE KARŞITLIĞI II. Jean Paul’un 2 Nisan 2005 tariemperyalist güçler kuşkusuz yeni Papayı da Papa hinde ölümünün ardından 115 kardinal 19 Nisan 2005 tarihinde seçim oturu“özgürlük adına” bırakmayacaklardır. munun ikinci gününde Türkiye karşıtı görüşleriyle tanınan 78 yaşındaki Joseph Ratzinger’i 265. Papa olarak seçmiştir. 16 Nisan 1055 tarihinde seçilen ilk Papa da Almandı. 16. Benedict adını alan yeni Papa’nın San Pietro Meydanı’nda düzenlenen törenine yalnız Katolikler değil, Papalığa karşıt görüşler besleyen Protestanlar, Ortodokslar, Müslümanlar, Yahudiler ve Budistler de katıldı. Yeni Papa’nın geçmişteki kimliğini yakından tanıyanlar onun günümüzde nasıl bir politika izleyeceğini kolaylıkla tahmin edeceklerdir. Yeni Papa’nın günümüzde izlediği politika eskisini aratmamaktadır. Türkiye’nin AB üyeliğine her dem karşı çıkan yeni Papa’nın konuşmalarında ekümenik hareketi hızlandıracağına ilişkin mesajlar vermesi de ilgi çekicidir. Papa 16. Benedict’in ABD Başkanı Bush’a karşı duyduğu sevgi ve hayranlığını gizlemediği de bilinmektedir. Papa’nın seçilmesinden sonra Bush’un kendisini "Bilge kişi" olarak tanımlaması boşuna değildir. Papa II. Jean Paul, siyasi kimliği ile başta kendi ülkesi Polonya olmak üzere Doğu Avrupa’daki rejimlerin çökmesinde önemli bir rol oynamıştır. Sovyetler Birliği İmparatorluğu’nun dağılmasıyla gerçekleşen bu dramatik değişimde ABD ve Batı’nın Papa II. Jean Paul’e sağladığı destek yadsınamaz. Yeni Papa 16. Benedict’in adı ve milliyeti önemli değildir. Vatikan içinde etkin bir güce sahip olan tarikatları da arkasına alacak olan Papa’nın yeni görevinde dinsel kimliği ile birlikte siyasal kimliğinin de ön planda yer alması beklenmelidir. Dünyayı yöneten emperyalist güçler kuşkusuz yeni Papa’yı da özgürlük adına yalnız bırakmayacaklardır. C S TRATEJİ 21 TÜRKİYE ZİYARETİ Papa’nın seçildikten sonra ilk ziyaretini Polonya’ya ve ardından Türkiye’ye yapması 1979 yılında Türkiye’yi ziyaret ettiği dönemde patrikhaneye gelerek otuz altı dakika süren ayini yönetmesi, Vatikan’ın yüzyıllardır değişmeyen politikasının çarpıcı örneği idi. Osmanlı İmparatorluğu ile tarihte 23 kez savaşan papalığın "Affet ama asla unutma" politikası bugün de değişmemiştir. Yüzyıllar önce Protestanlığın koruyucusu Martin Lther’i aforoz eden ve bu kararını hâlâ kaldırmayan Vatikan’ın, Türkiye’ye karşı sıcak dostluk ilişkilerini sürdürüp sürdürmeyeceği kuşkuludur. Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliğine karşı "Avrupa’nın Hıristiyan Kimliği"ni kullanması onu yeniden siyasetin baş köşesine oturtmuş, ABD’nin Irak’ı işgaline ilişkin yaptığı açıklamalar da hiçbir zaman inandırıcı olmamış, Ortadoğu barut fıçısına dönüşürken o dünyaya gülücükler saçmaya devam etmiştir. Dünyanın neredeyse tüm ülkelerini dolaşan Papa II. Jean Paul’un çok istediği halde zeytin dalını Rus halkına uzatmaması da ilginç bir gelişmedir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kararlı bir tutumla dini lider kimliği ile Rusya’yı ziyaret etmek isteyen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear