Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 25 Ağustos 2008 / 217 Cumhuriyet Strateji 25 Ağustos 2008 / 217 C S TRATEJİ 13 Türkiye ABD’nin ek talepleri ile karşı karşıya kalabilir... Afganistan savaşı Pakistan’a yayılıyor Cihangir DUMANLI cdumanli@hotmail.com BD’nin 11 Eylül’den sonra başlattığı "Küresel Terörle Savaş" (Global War On Terrorism: GWOT) stratejisinin ilk cephesi olan Afganistan’da savaş yedinci yılını dolduruyor. Fakat ABD stratejinin en önemli kurallarından biri olan "yeterli kuvvetin yoksa aynı anda iki cephede savaşma" kuralına aykırı olarak ağırlık merkezini Irak’a kaydırdığından, Afganistan cephesinde başarılı olamadı. Savaşın yedinci yılında Taliban ve El Kaide daha çok güçlendi, Usame Bin Ladin bir türlü yakalanamadı, ülkede şiddet eylemleri artıyor, uyuşturucu ticareti artarak devam ediyor ve ABD’nin getirdiği yönetime Afgan halkının güveni azalıyor. ABD’nin Afganistan’da altı yılda harcadığı para Irak harekatının üç haftalık maliyetine eşit (New York Times, 2 Mart 2008). Afganistan’daki savaş NATO ve ABD kuvvetlerince yürütülüyor. NATO’nun Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü (ISAF) bünyesinde 52700 askeri var (20000’i ABD’li). ISAF’ın dışında ayrıca ABD komutasında 13000 Amerikan askeri bulunuyor. ABD’nin Afganistan’daki zayiatı (31 Temmuz itibarı ile) 557 ölü, 2291 yaralı. NATO Afganistan’da beş aşamalı bir plan uyguluyor: ? Hazırlık ve Kabil bölgesinin kontrolü, ? Tüm Afganistan’a kademeli olarak yayılma, ? İstikrarın sağlanması, ? Yeni düzene geçişin sağlanması, ? Çekilme. Halen üçüncü safha harekatı yürütülmekte. Kademeli olarak tüm ülkeye yayılan ISAF’ın ana görevi terörizmle mücadele değil, Afgan hükümet otoritesinin yayılmasına yardımcı olmak. Ancak bu aşamada Taliban ve El Kaide unsurları ile özellikle Pakistan sınırına yakın güney sektörde çatışmalar kaçınılmaz hale geliyor. Bu bölgede durumu daha karmaşık hale getiren, teröristlerin Pakistan topraklarında güvenli bölgeler elde etmeleri. Pakistan askerlerinin radikal İslamcı militanlara karşı mücadelesi yetersiz kalıyor ülkelerinden geliyorlar. Bu "cihatçılar" için Afganistan/Pakistan bölgesi Irak’tan daha çekici. Çünkü burada Batı’ya karşı daha örgütlü bir mücadele(!) veriliyor. A PAKİSTAN’DAN TALİBAN’A DESTEK Pakistan 1980’li yıllarda ABD’nin desteği ile Taliban’a çok yardım etti. Ancak 11 Eylül’den sonra yine ABD’nin etkisi ile bu desteğini kesti. Stratejik önceliğini Hindistan cephesine veren ve Keşmir sorununa odaklanan Pakistan, Afganistan sınırına yeterli kuvvet kaydıramıyor. Aşiretler Bölgesinde (FATA) 100000 kişilik bir güç bulunduran Pakistan zor coğrafi ve demografik koşullarda teröristler üzerinde yeterli baskıyı kuramıyor. Pervez Müşerref ABD’nin Pakistan içerisinde teröristlere karşı büyük çaplı askeri harekat yapma önerisini, Pakistan halkının tepkisinden çekinerek reddetti (Janes Defense Weekly, 13 Şubat 2008). Pakistan, NATO/ABD’nin sınırın Afganistan tarafında güçlü olmasını ve kendi topraklarına girmemesini istiyor. Buna rağmen Pakistan içerisinde küçük çapta da olsa CIA ve ABD Özel Kuvvetleri önemli hedeflerin peşindeler (New York Times, 6 Ocak 2008). Zaman zaman sınırda karşılıklı olarak uzun menzilli ateş destek vasıtaları ile veya küçük çaplı birliklerle harekat icra edilebiliyor. Örneğin 22 Haziran’da ABD kuvvetleri Pakistan topraklarında teröristleri takip etti. Bayan Butto’nun öldürülmesinden sonra kurulan yeni Pakistan hükümeti Aşiretler bölgesindeki operasyonları azalttı ve bölgedeki aşiret liderleri ile görüşmelere başladı. 28 Mayıs’ta varılan anlaşmaya göre her iki taraf karşılıklı olarak operasyonlarını durdurmayı kabul ettiler. Ancak bu anlaşma Taliban’ın Pakistan içerisindeki eylemlerini kısıtlamakla birlikte bu bölgede eğitilen teröristlerin Afganistan’a sızarak eylem yapmalarına bir kısıtlama getirmiyor. ABD bu nedenle anlaşmadan rahatsız. ABD’nin en büyük korkusu Pakistan’ın nükleer gücünün radikal İslamcıların eline geçmesi. Müşerref bunun ancak iki şekilde olabileceğini söyledi: ? Taliban ve El Kaide Pakistan ordusunu yenerse, ? Radikaller seçimleri kazanıp Pakistan’da iktidara gelirlerse. ? Müşerref nükleer gücün çok sıkı korunduğunu ve radikallerin eline geçme olasılığının son derece düşük olduğunu söyleyerek Batı’ya güvence verdi. Pakistan’da üslenen teröristlerin Afganistan’da eylem yapmalarına Afganistan tepki gösteriyor. Karzai’ye göre Pakistan ülkesinin iç işlerine karışıyor ve ülkedeki pek çok eylemlerin arkasında ISI bulunuyor. Bu eylemler arasında Nisan ayında kendisine karşı yapılan suikast girişimi de dahil. 7 Temmuz’da Kabil’deki Hindistan Büyükelçiliğinin bombalanması olayının arkasında Pakistan istihbarat ve güvenlik güçlerinin bulunduğu ABD istihbarat servislerince doğrulandı (New York Times, 1 Ağustos 2008). Bu nedenlerle Afganistan Pakistan ile bu günlerde yapılması planlanan görüşmelerden çekildiğini açıkladı. Karzai gerekirse Pakistan topraklarına girip teröristlere karşı operasyon yapabileceklerini söyledi. ABD’li yazar Cordesman’a göre asıl savaş Pakistan ile Afganistan arasında. Pakistan Afganistan çatışmasından yaralanan ülke Hindistan. Pakistan’la başta Keşmir olmak üzere sorunları bulunan Hindistan, bu çatışmada doğal olarak Afganistan’dan yana. Hindistan Afganistan’a 750 milyon dolarlık kalkınma yardımı yapıyor. ABD RAHATSIZ... Pakistan – Afganistan çatışması her iki ülke ile ortak çıkarları olan ABD’yi rahatsız ediyor. Pakistan hükümetinin aşiretlerle anlaşma yapması ve Taliban’a nispeten yumuşak davranması ABD’nin tepkisini çekiyor. ABD artık Pakistan yönetimini güvenilir bir müttefik olarak görmüyor. ABD terörizmle küresel SIKINTILI SINIR HATTI Pakistan – Afganistan sınırı 1893 yılında Hindistan’daki İngiliz Sömürge yönetiminin Dışişleri Bakanı Sir Mortimer Durand tarafından çizilmiş. Bu nedenle "Durand Hattı" olarak anılıyor. 2640 Km uzunluğundaki bu sınır son derece dağlık ve sert bir arazi kesiminden geçiyor. Sömürgecilerin çizdikleri tüm sınırlar gibi Durand Hattı da etnik grupları iki ayrı devletin topraklarında da kalacak şekilde ikiye ayırarak çizilmiş. Sınırın iki tarafında Paştunlar yaşıyor. Pakistan’ın Belucistan, Federal Yönetime Bağlı Aşiretler Bölgesi (Federally Administrated Tribal Areas: FATA) ve Kuzeybatı Sınır Eyaleti’nde (North West Frontier Province: NWFP) yaşayan Paştunlar Pakistan nüfusunun yüzde 15’ni oluşturuyor (28 milyon kişi). Afganistan’da ise Pakistan sınırına yakın bölgelerde yaşayan Paştunlar bu ülkenin nüfusunun yüzde 42’sini oluşturuyor (13 Milyon kişi). Afganistan 1949 yılından beri "Durand Hattı" nı tanımıyor. Afganistan, 1893 yılında imzalanan anlaşmanın 100 yıl için geçerli olduğunu ve 1993 yılında geçerliliğinin sona erdiğini iddia ediyor. Pakistan ise bu hattın geçerli olduğunu savunuyor. Taliban’ın üyelerinin büyük çoğunluğu Paştunlardan oluşuyor. Bu nedenle Taliban ve El Kaide Pakistan topraklarında kolaylıkla destek bulabiliyor. Taliban ve El Kaide Pakistan topraklarında kolaylıkla destek bulabiliyor. NATO’nun gücünü Afganistan’ın güney ve doğu sektörlerine yaymasından sonra üzerindeki baskı artan Taliban son zamanlarda Pakistan topraklarını sıklıkla kullanıyor. Doğu Afganistan’daki Taliban eylemleri son bir yılda yüzde 40 artmış durumda. Geçen Haziran ayı Afganistan’daki ABD/NATO askerleri için en çok ölümlü ay oldu. Bu yılın mayıs ve haziran aylarında ABD’nin Afganistan’daki kayıpları, aynı dönemde Irak’taki kayıplarını geçti. NATO’nun gücünü Afganistan’ın güney ve doğu sektörlerine yaymasından sonra üzerindeki baskı artan Taliban son zamanlarda Pakistan topraklarını sıklıkla kullanıyor. Doğu Afganistan’daki Taliban eylemleri son bir yılda yüzde 40 artmış durumda. Geçen Haziran ayı Afganistan’daki ABD/NATO askerleri için en çok ölümlü ay oldu. Mayıs ve Haziran aylarında ABD’nin Afganistan’daki kayıpları Irak’taki kayıplarından fazla. 13 Temmuz’da Kunar bölgesindeki bir ABD üssüne sızan 100 kadar Taliban militanı 9 ABD askerini öldürdü, 15’ini yaraladı. Olaylar sadece Afganistan’da artmıyor. Pakistan içindeki terörist eylemler de 2007 yılında bir önceki yıla göre iki misli artmış durumda. Pakistan’ın Aşiretler Bölgesi (FATA), Irak ve Afganistan’dan daha yoğun bir şekilde radikal İslamcı teröristlerin üssü haline geldi. Taliban’ın Pakistan’daki uzantısı "Pakistan Tahrike Taliban" örgütü bu bölgede teröristleri eğitiyor, donatıyor ve eylemlere hazırlıyor. Örgütün başında Celalettin Hakkani var. Hakkani 1980’lerde Sovyet işgaline karşı koyması için ABD’den milyonlarca dolar para ve silah almış. ABD o dönemde Taliban’a yardımı Pakistan İstihbarat örgütü ISI kanalı ile gerçekleştirmiş. Pakistan Ordusunda ve ISI örgütü içerisinde Taliban’a sempati duyan bir kesimin varlığı Pakistan’ın bu örgütle mücadelesini zorlaştırıyor (Janes Defense Weekly, 16 Temmuz 2008). Taliban içerisinde zamanında ISI’nın eğittiği teröristler de bulunuyor. Ayrıca tüm dünyadaki Müslüman ülkelerden bu bölgeye Batı ile savaşmak için yüzlerce insan geliyor. Bunların çoğu Özbekistan, Kuzey Afrika ve Körfez savaşta sıklet merkezini yanlış yerde (Irak’ta) yapmasının zorluklarını yaşıyor. Her iki Başkan adayı da göreve başladıklarında Afganistan’daki asker sayısını artıracaklarını, diğer müttefik ülkelerin katkılarını artırmaya çalışacaklarını ve Türkiye ve Almanya gibi bazı NATO ülkelerinin Afganistan’daki birlikleri üzerine koydukları kısıtlamaları kaldırmalarını isteyeceklerini söylüyorlar. Obama Irak’tan çekeceği 10000 askeri Afganistan’a göndereceğini, Mc Cain ise Afganistan’a üç tugay (yaklaşık 15000 kişi) daha göndereceğini açıladı. Obama, Pakistan yeterli tedbirleri almazsa ABD’nin bu ülkedeki önemli hedefleri vurabileceğini söyledi. ABD’nin bölgedeki diğer bir çıkmazı Pakistan’da üslenen teröristlere Pakistan ordusunun yetersiz kalması ve kendisinin de Pakistan içerine büyük çaplı bir harekat icra edememesi. ABD’yi böyle bir harekattan alıkoyan; yeterli gücünün olmaması, Pakistan’ın işbirliği yapmaması ve en önemlisi de böyle bir harekatın bölge halkı üzerinde yapacağı olumsuz etkilerden ve muhtemel tepkilerden çekinmesi. Thomas Friedman’a göre Afganistan’daki sorun ABD askerlerinin azlığı değil, inandıkları dava uğruna ölmeye hazır bölge insanlarının fazlalığı (New York Times, 30 Temmuz 2008). Sonuç olarak ABD’nin terörle savaşta açtığı ilk cephe olan Afganistan’daki savaş bu ülke toprakları ile sınırlı kalmamış, siyasi, coğrafi, tarihi ve demografik özellikler nedeniyle Pakistan’a da sıçramıştır. ABD’nin bu yeni durumla başa çıkabilecek olanakları son derece sınırlıdır. Bu durum yeni ABD yönetimi için öncelikli güvenlik sorunlarından birisi olacaktır. Bu kapsamda yeni ABD yönetiminin Afganistan konusunda Türkiye’den ek talepleri ile karşılaşmak büyük bir olasılıktır. Türkiye bu taleplere hazırlıklı olmalı ve şimdiye kadar izlediği "Afganistan’da terörle mücadeleye fiili olarak katılmama" politikasını sürdürmelidir. Pakistan Afganistan sınırındaki terör yapılanması ve yaşanan olaylar, koşullar tamamen aynı olmamakla birlikte, Türkiye için de çıkarılabilecek derslerle doludur. Pakistan’da bombalı saldırılar günlük yaşamın rutinleri durumuna geldi