Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası gyasin@tusam.net fsaneye göre Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan eski Gordion kentine, öküz arabasıyla ilk girecek kişinin Friglerin kralı olması kararlaştırılmıştır. Eşek Kulaklı Midas’ın babası olan çiftçi Gordios şanslıdır, şehre ilk o girmiştir arabasıyla. Gordios, kral olmasını sağlayan öküz arabasını Zeus’a sunar ve arabayı sergilemek için onu bir sütuna sarmaşıklarla çözümü bilinmeyen bir düğümle bağlar. Aradan geçen yüzyılların ardından söylenti Gordios’un arabasındaki düğümü çözecek kişinin Asya’nın hâkimi olacağı şeklini alır. Yunanlıların Megas Alexendros, Batı’nın Alexander the Great olarak adlandırdıkları Makedonyalı Büyük İskender de dünya imparatoru olmak amacıyla çıktığı seferde Gordion’a geldiğinde (MÖ 334) düğümü çözmeye çalışıp, başaramayanlardandır. Anadolu’nun kadim kentlerinden Gordion’un hikâyesini efsaneleştiren de İskender’in sabırsızlık ve öfkeyle kılıcını çekerek, düğümü ortadan ikiye ayırmasıdır. Anadolu topraklarının en bilindik efsanesi bugün yeniden sahneleniyor. Oyuncular farklı, oyun ve hedef aynı; sahne Balkanlar. Kosova’nın sekiz yıldır bir türlü belirlenmeyen statüsü, tam bir düğüm halini aldı. Kosova’nın geleceğinin belirleneceği görüşmeleri altı devletin temsilcilerinden oluşturulan Temas Grubu yönetecek ve çözüm yolu bulacaktı. Temas Grubu bırakalım taraflar arasında bir uzlaşı sağlamayı sorunun özünü oluşturan konuların Priştine ve Belgrad temsilcileri arasında görüşülmesini bile sağlayamadı. Düğüme ilk kılıç darbesi BM Kosova Özel Temsilcisi Martti Ahtisaari’den geldi. Ahtisaari, taraflar "basın toplantısı salonu kiralama bedeli" hariç hiçbir konuda anlaşamamasına rağmen Kosova’yı "uluslararası gözetim altında" bağımsızlığa götürecek bir plan oluşturdu. Planı kendi önerileri ile birlikte BM’ye sundu. Mevcut uluslararası hukuka göre "kendi kaderini tayin etme hakkı" bulunmayan Kosova’nın geleceği BM Güvenlik Konseyi’nin kararına kalmıştı. Burada yeni düğümler eklenerek sorun çıkmaza sürüklendi. Uluslararası hukukun temel kurallarının değiştirilmesinin bütün dünyayı etkileyeceği endişesini taşıyan Rusya, iki tarafın da kabul edeceği bir statü Fatimur belirlemesi yapılmasını şart koştu. Seyidu Bu şart çözümsüzlüğün sonu gelmez bir şekilde uzamasından başka bir anlam taşımıyordu. Statüsü 8 yıldır belirlenemiyor… C S TRATEJİ 5 toplumun müdahalesi olmasaydı yani savaşın devamına izin verilmiş olsaydı Kosova’nın zaten savaşı kazanarak bağımsızlığını çoktan elde etmiş olacağını savunuyorlar. Dolayısıyla Priştine açısından yeni dönem müzakerelerinde görüşülecek konular arasında "bağımsızlık" bulunmuyor. Nitekim Kosova Başbakanı Agim Çeku, bağımsızlıktan önceki son "120 günde", "Ahtisaari paketinin değil; kayıp kişilerin bulunması, ayrılık süreci, borçların paylaşımı, iki ülke arasındaki ticari işbirliği gibi konuların ve diğer pratik sorunların görüşüleceği" yönünde bir açıklama yaptı. Açıkçası Çeku’nun beyanatı hem Sırbistan’ın önerisine hem de Rusya’nın "uzlaşı arayışı"na verilmiş bir yanıttı. Bugünün koşullarında, BM örgütü lağvedilmediğine göre Kosova’nın geleceğine ve statüsüne karar verebilecek makam BMGK. Burada ise Rusya’nın veto hakkını kullanarak Amerika menşeli ve Avrupa destekli çözüm yolunu reddetme ihtimali çok yüksek. Kosova’daki acımasız savaşı sona erdiren NATO bombardımanı ardından, Kosova’yı kendi demokratik idari kurumlarını tesis edene dek BM yönetimine bırakan BMGK’nin 1244 sayılı kararını onaylayan ABD, karardaki "Kosova Sırbistan’ın parçasıdır" ifadesinin rahatsızlığını uzun süredir çekiyor. Bugün, Kosova’nın yoluna uluslararası gözetim altında "bağımsız" olarak devam etmesini Balkanlardaki istikrarın tek yolu olarak gören ABD’nin muhtemel müdahalesi, BMGK kararına "Sırbistan’ın parçası" olarak giren Kosova’nın ancak yeni bir BMGK kararı ile bağımsız olabileceğini hatırlatanlarca engelleniyor. Rusya, Kosova sorununun çözümünü, Priştine ve Belgrad’ın yeniden masaya oturarak bir anlaşmaya ulaşmalarına bağladı. Ne var ki, iki tarafın da kabul edebileceği bir çözümün bulunması ihtimal dâhilinde değil. Eğer Rusya’nın itirazları sorunu bir kördüğüm haline getirmişse ABD yeni çözüm yolları arayacaktır. E Kosova kördüğüm Kosova’nın statüsü 8 yıldır netleştirilemiyor. Tek taraflı bir bağımsızlık ilanı ve diğer ülkelerin tanımasıyla işleyecek süreç beklenirken, bir adım geri atıldı. Rusya’nın itirazlarının aşılması için 120 gün içinde Sırp ve Arnavut yöneticilerinin yeniden görüşmesi kararlaştırıldı. Görüşmelerin çözüm getirmesi beklenmiyor. yürütecek. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, yeni ertelemenin süresi konusundaki belirsizliği, Bush’un "sonsuz süreli görüşmeler olamayacağı" uyarısına uygun bir şekilde üçlü grubun hazırlayacağı raporu kendisine 120 gün sonra sunacağını açıklayarak çözmüş KILIÇ ABD’NİN ELİNDE Kosova’da yayınlanan Yeni Düzen gazetesindeki makalesinde, ABD’nin Güvenlik Konseyi onayı olmadan Kosova müdahalesine başladığını ve aynı şekilde Irak’a da Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın müdahale ettiğini vurgulayan Fevzi Karamuço büyük ölçüde haklı aslında. ABD, Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası hukukun yerleşmiş kaidelerini değiştirmekte herhangi bir tereddüt yaşamıyor. Nitekim Kosova’nın tek taraflı bağımsızlık ilanına işaret ederek BM dışı alternatif yolların bulunduğu iması bulunan çözümün dünyaca anlaşılmasını sağlamıştı. Kosova yönetimi Başkanı Fatmir Seyidu’nun ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüştükten sonra ABD’ye danışmadan bağımsızlıklarını ilan etmeyeceklerini açıklaması topun kimin ayağında olduğunu açıkça gösteriyor. Gordion düğümü efsanesi kendisini yenilerken "kılıç" bu sefer ABD’nin elinde. Ama hatırlatmaya gerek yok; Büyük İskender gerçekten de düğüm engelini ortadan kaldırdıktan sonra Asya’nın fatihi olmuştu ancak ateşli bir hastalıktan ötürü 33 yaşında vakitsizce ölünce fethettiği topraklarda hüküm sürmek ona nasip olmamıştı. Ölümü de Gordion düğümünü çözmek yerine sabırsız davranarak "kılıç" yoluyla kestirmeden gitmesinin akıbeti olarak görülmüştü. Agum Çeku PUTİN’İN ÇÖZÜMÜ Topraklarının yüzde 15’inin rızası hilafına bağımsız yapılmasına karşı çıkan bir taraf ile bağımsızlık haricinde hiçbir çözüm ihtimalini kabul etmeyen diğer tarafın uzlaşmasının imkânsızlığını kabul etmekle birlikte Rusya, bir türlü veto kartını indirmeye yanaşmadı. Putin’in "anlamsız bir acelecilik yapıldığı" eleştirisi, Kosova’nın statüsü meselesinin dondurulmuş sorunlar listesine eklenmesini sağlamasa da Sırbistan’ın yeni diplomatik bağlantılar kurarak destek aramasına ve yeni öneriler getirerek şansını bir kez daha denemesine yetecek süreyi kazandırdı. Dosya bir kez daha Temas Grubu’nun önüne geldi ancak bu kez görüşmeleri Rusya, ABD ve AB temsilcilerinden oluşan troyka oldu. Sorunun ana tarafı gözüken Priştine ile Belgrad’ın müzakere sürecinde neyi görüşeceği ise belirsizliğini koruyor. Sırbistan, Ahtisaari planındaki bağımsızlık vurgusunun görüşüleceğini düşünerek yeni bir öneri hazırladı. Mesaj açık: "Bağımsızlıktan az; özerklikten çok". Kosova’yı sorun haline getiren olayların kökenine inildiğinde başlangıç noktasının Miloşeviç döneminde Kosova’nın özerkliğinin kaldırılması olduğunu görüyoruz. Sırbistan da buradan yola çıkarak özerkliğin üstelik daha da geniş haklarla geri verilmesi durumunda sorunun çözüleceği varsayımını yapıyor. Hâlbuki Kosovalı Arnavutlara göre köprünün altından çok sular aktı ve sorunun halli bu kadar basit değil. Miloşeviç yönetimi, Kosova’nın özerkliğini kaldırmaktan başka onlara göre Arnavutların tamamını yok etmek üzere Kosova’ya saldırmıştı. Kosova’nın silahını evinin bir köşesine bırakmış eski savaşçıları da, uluslararası