15 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 Ögedey KIZILTAN TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası ransa, Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşen (sırasıyla) Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleriyle 25 yıllık uykusundan uyanmaya hazırlanıyor. Son dönemlerde özellikle Avrupa Birliği’nde ve uluslararası platformda etkinliğini kaybetmeye başlayan Fransa’nın Sarkozy döneminde hem içeride hem de dışarıda daha aktif bir rol almak istemesi şu sıralar birçok Fransız vatandaşı tarafından kabul görmüş durumda. Halkın büyük bir kesimi tarafından desteklenen bu değişim ile Fransa’nın yeniden "dinamo" olması için Sarkozy, çeşitli reformlar öngörüyor. Zaten Sarkozy’nin seçim vaatleri ülkeyi radikal değişikliklere sürükleyecek reformların gerçekleşeceğini doğrular nitelikteydi. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ve Parlamento’daki zaferinden sonra Sarkozy gerek ekonomi alanında, gerek ülkedeki göçmenlerden ve adli sistemden kaynaklanan sosyal sorunlarda gerekse dış ilişkilerde yeni çözümler hedefleyen birçok radikal değişikliğe imza atmayı planlıyor. ‘Fransa bana her şeyi verdi, şimdi sıra bende…’ C S TRATEJİ sonrasında müttefiki konumunda bulunan İngiltere’nin ekonomik liberalizmini destekler görünüm sergiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ve sonrasında "AngloSakson" modeli ekonomik liberalizme duyduğu sempatiyi dile getirmekten çekinmeyen Sarkozy, esasen İngiltere ve ABD’deki ekonomik dinamizmin Fransa’da da yaşanmasını istiyor. Bu tutumundan dolayı çok kez eleştirilere maruz kaldığını ve "Amerikan Sarko" olarak adlandırıldığını söyleyen lider, ABD’nin sosyal hareketliliğini beğendiğini ancak sosyal modelini tasvip etmediğini de vurguluyor. Böylelikle ABD modeli bir Fransa yaratmaya çalışmadığını kanıtlamak istiyor. Aynı bağlamda dünyanın değiştiğini ve bunun peşi sıra birçok ülkenin de bu değişime ayak uydurduğunu vurgulayan Sarkozy, özellikle Fransa’nın içi geçmiş, yerinde sayan bir ruh hali içinde olduğunu ve Fransa’da son zamanlarda birçok konuda hiçbir ilerlemenin sağlanamadığını söylüyor. Ekonomik alanda bir ülkenin gelişmesini ve kalkınmasını Sarkozy orta sınıfa bağlıyor. Ne var ki Fransa’nın sağcı ve solcu hükümetlerce yönetildiği 30 senede "Fransız orta sınıf"a sosyal hiyerarşide hak ettikleri yerin bahşedilmediğini, bu uygulamanın da uzun vadede ekonomiyi durgunlaştırdığını savunuyor. Nitekim 5 Şubat 2007 tarihli Economist dergisinde yer alan veriler bu görüşü doğrular nitelikte. Son 5 senedir Fransız ekonomisinin yüzde 2,1’lik büyümenin ötesine geçemediğini gösteren bu veriler 2006 yılında gerçekleşen yüzde 2’lik büyümeyle ülkenin AB içinde Portekiz’den sonra en düşük büyümeyi gerçekleştirdiğini gözler önüne seriyor. AB’deki en büyük rakiplerinden biri olan Almanya’nın ise 2006 yılı verilerine göre ekonomik kalkınma hızı yüzde 2,8 olarak gerçekleşmiş ki bu gelişmiş bir sanayi ülkesi için önemli bir büyüme. Bu düşük büyüme hızı Sarkozy’nin bir şeyler yapılması gerektiğini kavramasını sağlamış. Sarkozy’nin ekonomi alanında gerçekleştireceği reformlar kimilerine göre küreselleşmeye karşı yerinde bir yanıt, kimilerine göre ise Fransız ekonomisini yerle bir edecek bir uygulama. Sosyalistlere göre vergilerin azaltılması, bütçe açığını artıracak ve ekonominin büyümesine engel olacak ancak Sarkozy söz konusu vergileri düşürerek ekonomiye yeni bir canlılık kazandıracağını ve ekonomiyi dizginleyeceğini öngörüyor. Son olarak Sarkozy 9 Temmuz’da Brüksel’de gerçekleşen Eurogroupe toplantısında AB ekonomistlerine, Fransa bütçesini eski hükümetin vaat ettiği gibi 2010’da değil ancak 2012’de denkleştirebileceğini söyledi. Bu söylemi ise gerçekleştirmeyi planladığı radikal ekonomik reformlarının bir sonucu niteliğinde yorumlanabilir çünkü vergilerin azaltılması bütçe açığını kısa bir süre daha, bırakın azaltıp dengelemeyi, artıracak gibi. Bütçe açığını tam olarak nasıl kapatacağını halen açık bir şekilde dile getirmeyen Sarkozy’nin Fransız ekonomisini nasıl düzenleyeceği halen birçok kişi tarafından merak konusu. F Fransızların Sarkozy beklentisi ‘EKONOMİDE PRAGMATİZM’ "Sosyal devlet" olan Fransa’da Sarkozy’nin özellikle ekonomi alanındaki reformları sosyalistlerin önemli bir kesimi de dâhil halkın büyük bir çoğunluğunu endişelendiren uygulamalar içeriyor. Reformist lider, haftalık zorunlu iş süresinin 35 saat olduğu Fransa’da fazla mesailerin vergilendirilmesine ve çalışanların sosyal sigorta yükleriyle cezalandırılmasına kesinlikle karşı çıkarken, bu uygulamanın çalışan sektörün fazladan mesaiye kalmasını engellediğini iddia ediyor. Bu doğrultuda, Sarkozy, Fransa halkının alım gücünü artırmak amacıyla fazladan mesailerin vergilendirilmesi uygulamasına son verecek ve vergilerin hafifletilmesine (KDV) yol açacak reformları Parlamento’ya sundu. Bu girişimiyle özellikle sosyalistlerin tepkisini çeken Sarkozy aslına bakılırsa, Fransa’da göçmenlerin ayaklanmasından... Sarkozy, Fransa’da ciddi beklentilerle cumhurbaşkanlığına seçildi. İddialı çıkışlar yapmaya çalışıyor. Sarkozy, ekonomik olarak çevresindeki ülkelerle yarışamayan ülkesini, vergi indirimleriyle ateşlemeyi düşünüyor. ABD ve İngiltere’yi örnek alması nedeniyle de ‘Amerikan Sarko’ yakıştırmasına muhatap oluyor. Fransa’nın son 25–30 yıldır kabullenmek istemediği ve eleştirdiği Manş Denizi karşısındaki komşusu, bir zamanlar ezeli rakibi ancak I. ve II. buhranlarda ve ‘SEVMEYENLER, GİDEBİLİR...’ Sarkozy’nin çözmek istediği diğer bir konu ise Fransız Adalet sistemi ve Fransa’daki göçmen sorunu. Adalet sisteminin suçlulara karşı fazlaca affedici, masumlara karşı fazlaca katı, kurbanlara karşı da fazlaca uzak olduğunun altını çizen Sarkozy, işlenen suçların en büyük nedeninin eğitim kurumlarındaki eşitsizlik ve göçmen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear