Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dr. Eren EROL TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası Her girişim yeni sorunlar getiriyor… C S TRATEJİ 23 ayrılmaların aynısı Kürt İttifakı Listesi içerisinde da yaşanabilir. Bu da, her koşulda Kerkük’ü ele geçirmeye çalışan kuzey yönetiminin, Saddam sonrasında elde ettiği kazanımları kaybetmesine yol açabilir. B atılı ülkeler tarafından Irak’ın kuzeyinde oluşturulan kurtarılmış bölgede örgütlenen Kürt partileri, Saddam sonrası süreç için iyi bir şekilde donatıldı. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin desteğiyle söz konusu bu partiler ABD işgal gücü tarafından devrilen Saddam rejiminin yerine kurulan Irak’taki yeni siyasal düzende güçlü ve aktif bir şekilde yer aldılar. Bu durumu, Kürt partileri Irak pastasından fazla pay almak için kullandılar. Nitekim Saddam sonrası Irak’taki kavganın temelini de demokrasi, eşitlik ve adalet sağlamak yerine koltuk ve varlık kavgası oluşturdu. Bahse konu olan koltuk ve varlığı sağlayacak petrol şehri Kerkük, Kürt partilerin odak noktası haline geldi. Dolayısıyla, bu partiler, Irak’ın ABD tarafından işgal edilişinden bugüne dek olan süreç içerisinde aşamalı olarak Kerkük’ü ilk önce idari daha sonrada askeri bakımından kontrol altında tutmaya çalıştılar. Yani, şehre kaydırılan yüz binlerce illegal insanın yerleşmesi, şehirdeki demografik yapının değişmesine yol açtı. Bu gelişme, kentteki il meclisi, belediye, eğitim dairesi, polis ve ordu teşkilatındaki yapıyı tamamen lehlerine çevirdi. Daha sonra Kerkük’e teröristlerin girmesini engellemek bahanesiyle şehir dışarıdan peşmergelerce kuşatıldı. Bu gelişmelere paralel olarak, kentte yaşayan Türkmen ve Araplara yönelik ki bunlar Irak toprak bütünlüğünü savunanlardıryıldırma politikası uyguladılar. Kerkük’ü ele geçirmek için kentte uygulanan yıldırma politikasının başarıya ulaşılabilmesi için askeri güce ihtiyaç duyulduğu kanısına varan Kürt partileri, Kerkük petrol boru hatlarının korunması bahanesiyle, merkezi Irak hükümeti ile anlaşarak Kerkük civarına altı ila sekiz bin peşmergenin kaydırılmasını kararlaştırdılar. Irak yeni sorunlara gebe YENİ KRİZLER ABD, çekilme öncesinde Irak’ta Petrol Yasası’nın parlamentodan geçirilmesini ve işlemeye başlamasını istiyor. Bu kapsamda Kerkük’ün nihai statüsünün de belirlenmesi gerekiyor. Karmaşık dengeler üzerine kurulu Irak’taki iç yapı her girişime yeni sorunlarla karşılık veriyor. IRAK’TA DENGELER Kerkük civarına kaydırılan peşmergelerin tüm giderlerinin Bağdat merkezi hükümeti tarafından karşılanması konusunda da anlaştılar. Zaten, Irak’taki nüfus oranlarına göre merkezi Irak hükümetinin bütçesinden yüzde 11 oranında pay almaları konusunda Bağdat hükümeti ile Kürt partiler arasında anlaşma yapılmıştı. Ancak son dönemde, Kürt partilerin baskısı altına kalan Bağdat hükümeti, oranı yüzde 17’ye çıkardı. Bu hesaba göre Kürt yerel yönetiminin kasasına yaklaşık bir milyar dolar ilave para girdi. Buna karşın, Habur Sınır Kapısı’ndan elde edilen gelirden Bağdat hükümetine veya kuzey bölgesinde faaliyet gösteren diğer siyasi gruplara herhangi bir şekilde pay verilmiyor. Irak’ın kuzeyindeki Kürt yerel yönetimi, bu gelişmelere paralel olarak, Türkiye’nin muhtemel yaptırımlarından kurtulmak maksadıyla, İran ile Habur Sınır Kapısına alternatif üç ticari sınır kapısının açılması ve kuzey bölgesinin İran elektriğiyle teçhiz edilmesi konusunda anlaşma yaptı. Kuzeydeki yerel yönetim bununla yetinmedi, Türkiye’nin Kuzey Irak’a yapacağı muhtemel operasyonu engellemek için Irak Başbakanı Cuvat Nuri ElMaliki’yi Ağustos 2007’de Ankara’yı ziyaret etmesi konusunda ikna etti. Irak’ın kuzey yönetimi, Kerkük’ün statüsünün kendi lehlerine Erdoğan ve Maliki değişmesi için her türlü yolu deniyor. Bu konuda en büyük desteği ABD’den alan kuzey yönetimi, farklı görüş ve fikirlere kulak tıkayarak sadece Kerkük referandumunun yapılmasını istiyor. Ne var ki, Kerkük’ün statüsünü belirleyen referandumun 2007 yılının sonunda yapılmasını sağlayacak normalleştirmenin ve nüfus sayımının gerçekleştirilmesindeki başarısızlık referandumu da zora soktu. Bu, referandumun ertelenmesi anlamına geliyor. Zaten 2007 yılının sonuna kadar referandumun yapılmasının olanaksız olduğu birçok Iraklı yetkili tarafından da açıklanmıştı Referandumun Irak Anayasası’nda belirlenen tarihte yapılmaması halinde, Iraklı grupların yeni tarih belirlenmesi konusunda anlaşma sağlaması zor görülüyor. Bu durumdan rahatsız olan Kuzey yönetimi, referandumun yapılmasını sağlayan hazırlıkların tamamlanmamasından Iraklı Şii ve Sünni grupları sorumlu tutuyor ve onlara baskı yapıyor. Bu, Kürt ittifakı Listesi ile Şii İttifakı Listesi arasındaki balayını sona erdirebilecek bir gelişmedir. Öte yandan, Şii İttifakı Listesi’nde ortaya çıkan çatırdama ve Eylül 2007 yılında, bugüne kadar ABD’nin Irak’ta uyguladığı güvenlik ve strateji planlarının başarılı olup olmadığı konusunda etraflı bir raporun yayınlanacak. Bu rapor ABD Kongresinde de ciddi bir şekilde tartışılacak. Bu gelişme, ABD’nin Irak’taki varlığının yanı sıra ABD tarafından desteklenen Maliki Hükümetini de doğrudan etkileyecektir. Bu durumun farkında olan Bush idaresi ve Irak Hükümeti karşı atağa geçtiler. Bush, Maliki’nin iktidarda kalmasını sağlayan Kerkük meselesinin ve Irak’ın yeni petrol yasasının taşıdığı önemi iletti: Kerkük Irak’ın Anayasası çerçevesinde çözümlenmeli, yeni petrol yasasının da yürürlüğe girmesi sağlanmalı. Koltuk ve servet kavgası peşinde olan Maliki Hükümeti, bazı Iraklı gruplarla siyasi anlaşma girişiminde bulundu. Ancak, Kerkük meselesinin Irak Anayasası çerçevesinde halledilmesinin olanaksız olduğu yukarıda anlatılmıştı. Diğer konu da benzer bir güçlük yaşanıyor. Irak Hükümetinde altı bakanı olan Irak Uyum Cephesi’nin çekilmesi ve Irak Parlamentosu’nun ABD’nin tüm baskılarına rağmen Ağustos ayında tatile girmesi, petrol yasasının 2007 yılının Eylül ayında yürürlüğe girmesini zora soktu. Bir başka deyişle, ABD’nin Irak’taki güvelik planının ve siyasal uzlaşı stratejisinin başarısız olduğu anlaşılıyor. Bu durum, ülkedeki çatışmaların artmasına sebep olacak ve ABD ile Sünni Arap Aşiretleri arasındaki yakınlaşmanın da sona ereceğini ortaya çıkaracaktır. Kürt partileri, yeni petrol yasası tasarısına göre kuzey yönetiminin Bağdat merkezi hükümetinin petrol gelirlerinden yüzde 17 pay alacak olmasına rağmen, Irak’ın kuzeyindeki petrol kuyularının yerel yönetim tarafından değil de petrol şirketleri tarafından işletilecek olmasına karşı çıkıyorlar. Dolayısıyla, düğüm noktasını teşkil eden Kerkük meselesi çözümlenmeden, Irak’ın yeni petrol yasası da hayata geçirilemeyecektir. Petrol yasa taslağı, ülkede Iraklı gruplar arasında çatışmaya yol açacak bir yeni siyasi krizin kapıda olduğunu gösteriyor. Yani, SünniŞii çatışmasının yaşandığı, KürtTürkmen kavgasının ortaya çıkarılmaya çalışıldığı ve Kerkük meselesindeki tavizler karşılığında petrol yasasının geçirmeye çalışıldığı Irak’ta, var olan siyasal dengenin kökten değişmesine yol açacak yeni krizler yaşanacaktır.