Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
incelendiğinde, Petrol Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklerle, AB mevzuatına uyum adı altında, ülke yararını ve sektördeki kamu kuruluşlarını önceleyen korumacı yasa maddelerinin mevcut yasadan çıkarılması amaçlanarak, TPAO’ya bir darbe daha vurulurken, yabancı şirketlere bir dizi kolaylık sağlanmak istendiği görülmektedir. Tasarıda: ? 6326 sayılı mevcut yasada Bölüm5’te yer alan "Milli Menfaatin Korunması" başlıklı bölümde madde12 ve madde13’ün aşağıdaki bölümlerinin yeni tasarı ile tamamıyla çıkarılmış olması, düzenlemede kamu yararı yerine uluslararası şirketlerin çıkarlarına dönük bir yaklaşımın gözetildiğinin açık bir göstergesidir. Bu bağlamda: 1. Petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunmak için yapılan başvurunun değerlendirilmesinde mevcut yasanın ilk kriteri olan "talebin milli menfaatlere uygun olması" ölçütü yasadan çıkarılarak öncelikle ülke yararını gözetme anlayışı terk ediliyor, uluslararası şirketlere avantaj sağlanıyor. 2. Yabancı devletlerin, idaresinde doğrudan veya dolaylı şekilde etkili olabilecekleri şirketler ile yabancı bir devlet için veya yabancı bir devlet namına hareket eden şahısların, petrol faaliyetinde bulunamayacakları, mülk edinemeyecekleri, tesis kuramayacakları hükmü tasarı ile yasadan çıkarılarak, stratejik öneme sahip bir konuda yabancı devletlerin belirleyici olması önündeki engeller ortadan kaldırılıyor ve ülke çıkarları ikinci plana itiliyor. YABANCIYA GÖRE DÜZENLEME 3. Ülke içinde üretilen ham petrol ve doğal gaz ile bunlardan elde edilen petrol ürünlerinin kara sahalarında yüzde 65’inin ve deniz sahalarında yüzde 55’inin ülke ihtiyacına ayrılması zorunluluğu tasarı ile kaldırılarak yabancı şirketlere ürettikleri petrol üzerinde sınırsız tasarrufta bulunarak, tamamını ihraç etme hakkı getiriliyor, ülke ihtiyacını gözetme durumu ortadan kaldırılıyor. Olağanüstü durumlarda bile ülkede üretilen petrolün ülke içinde kullanılmasının sağlanması olanaksız hale getiriliyor. ? "Sınırlara 5 km mesafede, tarihi, dini yer veya tesise, su tesisine bir yol veya umumi geçide 60 m. mesafede, şehir veya kasaba, belediye imar sahası dahilinde petrol faaliyeti Bakan müsaadesi olmadan yapılamaz" hükmü de mevcut yasadan çıkarılarak, yabancı şirketlerin sınır tanımaksızın her yerde faaliyette bulunmaları kolaylaştırılıyor. Tasarı ile TPAO’nun sahip olduğu haklar geri alınarak, kamu kuruluşumuz, yabancı şirketlerle aynı statüde görülüyor. Bu bağlamda da, TPAO’YA ÖZELLEŞTİRME YOLU 1 TPAO’nun mevcut yasada bulunan devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetlerinde bulunma hakkı kaldırılarak, özelleştirilmesinin önü açılıyor. 2 TPAO’nun ihtiyaç üzerine petrolle ilgili incelemelerde ve petrol faaliyetlerinin denetiminde Petrol Yasası’nı yürütmekle görevli Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne yardımcı olma yükümlülüğü, bir ayrıcalıkmış gibi görülerek kaldırılıyor. Konusunda uzman kamu kuruluşumuzun ülke kaynaklarının kamu yararına uygun kullanılması yönündeki katkısı ortadan kaldırılarak yabancı şirketlerle aynı statüde değerlendiriliyor. 3 Devlet adına arama ve üretim çalışmalarında bulunan TPAO’nun, faaliyete kapalı bölgelerde ve askeri yasak bölgelerde de Bakanlar Kurulu’nun izni ile kullanabileceği petrol arama ve çıkarma hakkı elinden alınıyor. 4 Mevcut yasada yer alan TPAO’nun diğer şirketlerden daha fazla arama ruhsatı alabilme hakkı, tasarı ile kaldırılıyor. TPAO’nun ruhsat sayısındaki avantajlı konumu kaldırılırken, ruhsat adedinin ve dolayısıyla bir şirketin sahip olabileceği toplam ruhsat alanının sınırlandırılmaması, büyük sermayeli uluslararası şirketler lehine ruhsat tekelleşmesi yaratacaktır. 5 Üzerinde arama veya işletme hakkı bulunmayan bir sahanın, işletme ruhsatnamesinin kurallara uygun olarak, müzayedeye çıkmadan önce TPAO’ya teklif edilmesi ve TPAO’ya işletme ruhsatının verilmesine ilişkin mevcut yasa maddesi kaldırılarak, kamu kuruluşumuzu diğer yabancı şirketler karşısında gözetme anlayışı terk ediliyor. Yine tasarıda üzerinde dikkatle durulması gereken, çeşitli sakıncaları olan bir dizi teknik düzenlemeye de gidiliyor. Bunlara göre; ? Mevcut uygulamada, sondajlı petrol aramacılığını hızlandırmak amacıyla ruhsatın alınmasından sonra petrol bölgelerinde üç yıl içinde arama sondajına başlamak ve buna devam etmek zorunluluğu varken, tasarı ile arama kuyusu açma zorunluluğu da kaldırılıyor, kuyu açılması şirketlerin vereceği programa bırakılıyor. Böylece, son yıllarda azalan sondaj çalışmalarının daha da azalması riskini taşıyan uygulamaya geçiliyor. ? Bir sahaya iş programı ve mali yatırım programı ile yapılan başvurular 90 gün bekletilip, bütün başvurular bundan sonra değerlendirilecek, 60 gün içinde de sonuçlandırılacak. Mevcut uygulamada 4 gün olan bu süre tasarıyla uzatılarak arazinin aramaya açılması süresi 5 ay daha geciktiriliyor. ? Tasarıda Türkiye, sadece kara ve denizler olmak üzere iki bölgeye ayrılıyor, ruhsat alanları karada 100.000, denizde 1.000 000 hektara, ruhsat süreleri karada 5, denizde 8 Petrolün yıla yükseltiliyor. Ruhsat sayısına simgesi hiçbir sınırlandırma getirilmiyor atbaşı... böylece tek bir uluslararası şirketin veya yabancı bir devlet şirketinin bütün ülkeyi kapsayacak alanda tek başına ruhsat sahibi olmasının önü açılıyor. ? İşletme ruhsatnamesinin, belirli bir petrollü arazinin yanı sıra jeolojik olarak belirlenmiş üretim seviyeleri için de verileceği kuralı getiriliyor. Önceki uygulamada belirli bir saha söz konusu iken, uygulaması hiçbir şekilde olanaklı olmayacak, teknik ve hukuki sorunları kaçınılmaz olarak getirecek olan farklı derinliklerdeki seviyelere ayrı ruhsat uygulaması yapmak karmaşaya yol açabilir. ? İşletme ruhsat alanının ne kadar olabileceği önceki yasada belirtilmişken, tasarıda bir sınırlama kriteri getirilmiyor. Şirketlere büyük alanlarda işletme ruhsatı alabilme hakkı veriliyor, işletme ruhsat süreleri 20 yıldan 30 yıla çıkarılıyor. Diğer taraftan; ? Petrol Yasası’nı yürütmekle görevli Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün mevcut görevlerine tanıtım ve pazarlama faaliyetinde bulunmak da ekleniyor. Devletin hüküm ve tasarrufunda olan doğal servetler ve kaynakların ülke yararına kullanılması ilkesi Genel Müdürlüğün asıl görevi olması gerekirken, pazarlama gibi bir kavram görev olarak tanımlanıyor. ? Arama ruhsatlarından hektar başına alınan devlet hakkı geliri tamamen kaldırılarak gelir kaybı yaratılıyor. ? Ülkemizde üretilen ham petrolden alınan yüzde 12.5’lik devlet hissesi oranının, günlük üretim miktarına göre kademeli olarak yüzde 23’e kadar indirilmesi sonucunda, üretimden sağlanan mevcut gelir şirketler lehine yüzde 75 azaltılmaktadır. C S TRATEJİ 5 tasarıda getirilen şekli ile devlet hissesi miktarı 400 varile ve parasal değeri 20.000 dolara, 1500 metre su derinliği indirimi sonrasında da 280 varile, yani 14.000 dolara düşecek ve ülke mevcut durumla karşılaştırıldığında, denizlerde her 20.000 varil petrol üretildiğinde günlük olarak 111.000 dolar gelir kaybına uğrayacaktır. (Petrolün varili 50 Dolar olarak kabul edilmiştir.) ? Ülke olarak sahip olduğumuz petrol kaynaklarımızdan alacağımız hissenin önemli oranda düşürülmesinden başka çıkarılan petrolün yurt içinde değerlendirilmesi ve ülke ihtiyacına ayrılması zorunluluğu kaldırılıyor, üretimin tamamının yurt dışına ihraç edilmesi hakkı da getiriliyor. ? Petrol şirketlerine; bilânçolarında enflasyon muhasebesi sistemini uygulayabilecekleri, petrol faaliyeti için yaptıkları yatırımların transfer tarihindeki cari kur üzerinden, harice transferi tamamlanıncaya kadar, devlet hissesi hariç, kurumlar ve gelir vergisinden muaf olacakları, safi kazançları üzerinden ödemekle mükellef bulundukları vergiler toplamının yüzde 40 oranını geçemeyeceği ve geniş KDV istisnaları gibi bir dizi vergi muafiyetleri de getiriliyor. ? Üretilen petrolden alacağımız hissenin yüzde 2’lere kadar düşürülmesi ve getirilen vergi muafiyetleri sonrasında, petrol kaynaklarımızın çıkarılmasından ülkemizin sağlayacağı faydanın ne olacağının sorgulanması ve kamuoyuna açıklanması gerekiyor. ÜLKE ÇIKARLARI Sonuç olarak, AB mevzuatına uyum adı altında Petrol Yasası’nda yapılmak istenen değişikliklerle, kamu yararından vazgeçilip, sektördeki kamu kuruluşumuz gözden çıkarılıyor, petrol kaynaklarımız ve sektör yabancı şirketlere bırakılıyor. Halkın emek ve katkısıyla kurulmuş olan TPAO’nun, dışa döviz ödememek için en küçük petrol potansiyelini değerlendirmek konusunda gösterdiği çaba ve özveri yok sayılıyor. TPAO, bu "DIŞA BAĞIMLILIK YASASI" olarak adlandırılan tasarı ile gözden çıkarılıyor, yeraltı kaynaklarımız ulus ötesi tekellerin kârzarar hesabına terk ediliyor. Meclis Genel Kurulu’nda bekleyen tasarı geri çekilerek, "yeraltı kaynaklarımız milletimizindir" ilkesinden hareket edilmeli ve bu bağlamda kamu çıkarına uygun olarak, doğal kaynaklarımızın öncelikle kamu kuruluşlarımız eliyle değerlendirilmesini esas alan düzenlemelere geçilmesi, daha gerçekçi olacaktır. Tasarının bu şekliyle kanunlaşması durumunda; a) Dünyadaki eğilimin aksine, yabancı ülkelerin petrol şirketleri bundan böyle ülkemizde petrol arayabilecek ve istemeyeceğimiz birtakım faaliyetlerde bulunabilecektir. b) Yasa değişikliğinden sonra faaliyetlerini hızla arttıracak ve mucizevî bir şekilde Karadeniz’de, Ege’de, Doğu Akdeniz’de petrol bulacak yabancı şirketler, buldukları petrolün tamamını ihraç edebilecektir. c) Bu şirketlerin harcamaları genelde offshore şirketleri üzerinden yapılacağından, bu şirketleri hiçbir zaman doğru dürüst denetleme imkanımız olamayacaktır. Mevcut kanunda uygulanan yüzde 12.5 devlet hissesi oranı tasarıda neredeyse sıfırlandığından önemli oranlarda vergi kayıpları kaçınılmaz olacaktır. MADDİ KAYIPLAR ? Denizlerde bulunacak petrol üretiminden alınacak devlet hissesi oranlarının düşürülmesinden sonra, su derinliğine bağlı olarak yüzde 40’a varan ek indirimler getiriliyor. Örneğin, denizlerde yapılacak günde 20.000 varil ham petrol üretiminden alınacak devlet hissesinin, bugünkü uygulama ile günlük miktarı 2500 varil ve ortalama 50 $/varil üzerinden değeri 125.000 dolar iken; SURİYE SINIRINDAKİ KAYNAKLAR d) Bu bağlamda özellikle dikkat edilmesi gereken en önemli konu son zamanlarda konuşulmaya başlanan sınır bölgelerinde mayınlı arazilerin temizlenerek bu