Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Cihangir DUMANLI cdumanli@hotmail.com Ortak stratejik vizyon belgesi üzerindeki çalışmaların değerlendirmesi C S TRATEJİ ne de bizim meşru savunma hakkımızı kullanmamıza imkan veriyor. Kerkük’ün nüfus yapısının göz göre göre değiştirilmesi, Türkmenlerin katledilmesi, Kuzey Irak petrollerinin Kürtlere bırakılması, ABD’nin kontrolünde ve Ortadoğu ile ilgili planlarının bir parçasıdır. Bütün bunların, savaşın başlangıcında çizdiğimizi iddia ettiğimiz kırmızı çizgilerin silinmesi anlamına geldiği çok açıktır. 132 000 askeri ile ülkeyi işgal altında bulunduran ABD’nin bu konularda bize muhatap olarak Irak hükümetini göstermesi ise açıkça aldatmacadır. Irak hükümetinin bu sorunları çözme iradesi olmadığı gibi, gücü de yoktur. Bütün bunlar ortada iken, Irak’ta Türk–Amerikan ortak çıkarlarının değil, çelişen çıkarlarının bulunduğu açıktır. A BD Dışişleri Bakanı Rıce’ın 24–25 Nisan’daki Ankara ziyaretinden sonra iki ülke arasında "ortak bir stratejik vizyon belgesi"nin hazırlanmakta olduğu açıklandı. Henüz son şeklini aldığı konusunda bir açıklama yapılmayan bu belgenin içinin doldurulmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Tarafları bağlayıcı olmayacağı belirtilen söz konusu belgenin amacı "TürkAmerikan ilişkilerini günlük dalgalanmalardan kurtarmak, iki ülke kamuoyunda günlük dalgalanmalara göre oluşan yanlış algılamalara fırsat vermemek; bölge ve dünya olaylarına bu belgede çerçevesi çizilen ortak vizyonla bakmak ve iki ülke ilişkilerini bu ortak bakış içinde algılayıp değerlendirmek" olarak açıklandı. Bu amacın gerçekleşmesi için her şeyden önce iki ülkenin bölge ve dünya olaylarında gerçekten ortak çıkarlara ve ortak bakış açılarına sahip olması gerekiyor. ÇALIŞMA ALANI DÜNYA Türkiye ile ABD’nin çıkarları örtüşmüyor ortaklık" demek, ulusal çıkarların yüzde yüz uyuşması demektir. ABD’nin stratejik ortakları; İngiltere, İsrail, bir ölçüde de Kanada ve Avustralya’dır. Stratejik ortağa "Johnson Mektubu" yazılmaz, silah ambargosu konulmaz, askerlerinin kafasına çuval geçirilmez, Ermeni soykırım tasarısı her yıl Demokles’in kılıcı gibi kullanılmaz. Ortak vizyon belgesi olsa olsa bazı konularda "stratejik işbirliği" esaslarını yansıtabilir. Aşağıda stratejik vizyon belgesinin içeriğine girmesi olası işbirliği konularında Türk ve Amerikan çıkarlarının kısa bir karşılaştırması yapılmaya çalışılacak. İRAN Oysa ABD ile Türkiye arasında ulusal çıkar algılamaları, tehdit algılamaları ve bu tehditlere karşı koymadaki yöntemler bakımından önemli farklılıklar bulunuyor. ABD’nin açıkça ilan ettiği ulusal hedefi, 21. Yüzyılı "Yeni Amerikan Yüzyılı" yapmak, bunun için üstün askeri gücünü kullanarak dünyayı kendine göre şekillendirmektir. Bu emperyalist yayılma politikasını "küreselleşme" denilen bir şekerle kaplayarak yutturmak istiyor. ABD tüm dünyayı ilgi ve etki alanı olarak görüyor. Pentagon’daki çalışma odalarında Amerika haritası değil, dünya haritası asılıdır. Buna karşılık Türkiye’nin ulusal hedefi, kendi ülkesel ve ulusal bütünlüğünü koruyarak çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve geçmekten ibarettir. Temeli antiemperyalist kurtuluş mücadelesine dayanan Türkiye’nin ezilen ve sömürülen ülkelere örnek bir şekilde tam bağımsızlığını ve laikliğini koruyan güçlü bir bölge devleti olmasını ABD istemez. O’nun istediği, bölgede kendi emperyalist çıkarlarına hizmet eden ılımlı İslam’ı benimsemiş bir Türkiye’dir. Bunu da Atatürk’ün ölümünden sonra tam bağımsızlık ilkesinin terk edilmesi ve teslimiyetçi politikalar sayesinde büyük ölçüde sağlamıştır. Atatürkçü çizgi sürdürüldüğü takdirde ulusalcı –tam bağımsız– bölgesel bir güç olması gereken Türkiye’nin ulusal çıkarları ile küresel–emperyalist bir gücün çıkarları birbirleriyle örtüşmez. Ortak stratejik vizyon belgesinin hazırlanması aslında örtüşmeyen çıkarları örtüşür gibi göstermek amacına yöneliktir. Türkiye’nin ABD ile ortak stratejik vizyon belgesi oluşturmaya çalışmasına karşın iki ülkenin sorunlara bakış açısı büyük oranda farklılık gösteriyor. Irak, İran, Suriye, terör, Karadeniz, Kıbrıs ve terör gibi konularda çıkarlar örtüşmüyor. İran’ın nükleer enerjiyi barışçı amaçlarla mı kullanacağı yoksa nükleer silah mı yaptığı henüz netleşmiş değil. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Irak parçalandıktan sonra sıra bölgenin diğer büyük devleti İran’a gelmiştir. Nükleer silah yapmasa bile İran ABD’nin hedefidir. Irak’ta olduğu gibi ABD’nin İran’a müdahale için gerekçe uydurması mümkündür. Mollalar rejiminin Nükleer silahlara sahip olması Türkiye’nin de istemediği bir şeydir. Bu konuda ABD ile çıkarlarımız ortaktır. Ancak İran ABD için BOP kapsamında öncelikli bir tehdit olsa da, bizim öncelikli güvenlik sorunumuz İran değildir. ABD İran’a karşı güç kullanmaya kalkarsa (ki bu kendi uzmanlarına göre de bir intihardır), Türkiye’yi yanında görmek istemektedir. 400 yıldır savaşmadığımız bir komşumuza karşı savaşa ABD istiyor diye destek olmamız ve Irak’ın yanı sıra İran’ın da sonu gelmeyecek bir maceraya sokulması Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırıdır. SURİYE Suriye’nin demokratik istikrarlı ve refah içinde bir ülke olması Türkiye ve ABD’nin ortak çıkarıdır. Ancak, ABD’nin bölge ülkelerine yaklaşımına bakıldığında bunun nasıl sağlanacağı konusunda Türkiye açısından tereddütler bulunmaktadır. Cumhurbaşkanımızın Suriye ziyaretine ABD’nin soğuk bakması görüş ayrılığının bir göstergesidir. IRAK İki ülke arasında çıkarların en çok çeliştiği konu Irak konusudur. ABD, giriştiği haksız savaşta Irak’ı üçe bölmüş ve bir iç savaşı başlatmıştır. Irak halkını birbirine karşı kullanarak yapılan bu iç savaşın bölünmeyi kalıcı hale getireceği bellidir. ABD kuzeyde bağımsız bir Kürt devletini kurdurdu ve himayesi altına aldı. Politik söylemlerinde Irak’ın toprak bütünlüğünü savunması, tıpkı Irak’a demokrasinin getirildiği yalanı gibi geçeklere uymuyor. ABD’nin Irak’lı Kürtleri, Kürtlerin de bölücü terör örgütünü desteklemeleri, pratikte ABD’nin bölücü terör örgütünü himaye etmesi sonucunu doğuruyor. Türkiye, Irak’ta yerleşik terör örgütü ile mücadelede her gün şehitler verirken, ABD PKK’ya karşı ne kendisi tedbir alıyor, ERMENİSTAN Her 24 Nisan’da Ermeni lobisinin etkisi ile soykırım iddialarına yer veren tasarıyı Kongre’den geçirmeye çalışan ABD, ABD’NİN STRATEJİK ORTAKLARI Türk–Amerikan ilişkileri hükümetin iddia ettiği gibi "stratejik ortaklık" ilişkisi değildir ve yukarıda açıklanan farklılıklar nedeniyle olamaz. "Stratejik Erdoğan Rice