26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 Yrd. Doç. Dr. Mithat ÇELİKPALA TOBB Ekonomi ve Teknololiji Üniv. Basayev’in ölümü ile Rusya, G8 üyelerine mesaj verdi rtadoğu’da yaşanan sıkıntıların gölgesinde kalan Kuzey Kafkasya’nın sorunlarıyla Çeçenistan ve Çeçen sorunu, başına 10 milyon dolar ödül konulmuş Rusya’nın 1 numaralı ‘terörist’i ya da bazılarının sevdiği biçimiyle Rusya’nın Bin Ladin’i, Şamil Basayev’in öldürülmesiyle sınırlı da olsa gündeme taşınıverdi. Basayev’in öldürülmesi, direnişin Aslan Mashadov sonrası lideri Abdülhalim Sadullayev’in yaklaşık bir ay önce gerçekleşen fakat dünyada fazla ses getirmeyen ölümüyle birlikte, Rus ordusu ve gizli servisince büyük bir başarı olarak nitelendirildi. Takiben Çeçen mücadelesine ve direnişçilerine sırtını dönen Vladimir Putin yönetimince geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen G8 zirvesinde Rusya’nın terörle mücadelesinin büyük başarısı olarak sunuldu. Irak’ta sıkıntılar yaşayan ve 4 Rus diplomatın öldürülmesine ‘engel olamayan’ ABD’ye de mücadelenin nasıl yapılması gerektiği konusunda verilmiş bir mesaj olarak değerlendirildi. Rus gizli servisinin başkanı ve geleceğin Rusya’sının önemli siyasi liderlerinden biri olacağı var sayılan Nikolay Patruşev kalan direnişçilere 1 Ağustos’a kadar teslim olmaları halinde tarafsız ve adil yargılama garantisiyle çağrı yaparken, Moskova yanlısı Çeçen hükümetinin Başbakanı Ramzan Kadirov’da tek üzüntüsünün Basayev’i kendisinin öldürememesi olduğunu açıkladı. 0 Çeçen direnişinde bir dönem kapandı RUSYA’NIN TAVRI NE OLACAK? Bu açıklama ve değerlendirme bombardımanı altında açıklamaların neredeyse tamamının ortak noktası, aslında neredeyse her Çeçen liderin öldürülüşünde olduğu gibi Çeçenistan’da ve Çeçen direnişinde yeni bir dönemin başladığıdır. Gerek Cohar Dudayev’in gerekse Aslan Mashadov’un öldürülmeleri sonrasında da benzer değerlendirmeler yapılmıştı. Önceki değerlendirmelerin tamamında direniş hareketinin daha da radikalleşmesi ve mücadelenin Rusya topraklarına yayılması ihtimali üzerinde durulmaktaydı. Basayev’in ölümünün ardından yapılan değerlendirmelerdeki yeni vurgu ise Rusya’nın akılcı bir politika tercihiyle direnişin kalan unsurlarını görüşme masasına ve de dolayısıyla uzlaşma noktasına çekebileceği. Bölge uzmanlarınca mücadelenin en radikal ismi Rusların söylemiyle ‘yok edildiğine’ göre bunun önünde artık Rusların kedisinden başka engel kalmadığı değerlendiriliyor. Bu bağlamda Basayev’in öldürülmesinin sembolik bir anlamı bulunuyor. Böylece tartışma Rusya’nın bu yönde bir tercih kullanarak Çeçenistan merkezli biçimde Kuzey Kafkasya’daki sıkıntıları bitirip bitirmeyeceğinde odaklanıyor. Rusya için Basayev gibi görüşme ve uzlaşma imkânı olmayan, diğer direnişçi grupların uzlaşma yanlısı tutum almalarının önündeki ciddi engel olarak görülen bir ismin ortadan kaldırılmış olması bunu mümkün kılar mı? Basayev’in öldürülmesinin yanı sıra Rusya’nın peşine düştüğü direniş hareketinin şimdiki lideri Doku Umarov’un da ortadan kaldırılması silahlı direniş açısından Çeçenistan’da yolun sonu mu olacak? Rusya Kuzey Kafkasya’da tam hâkimiyeti sağlayarak bölgeye barış ve refahın egemen olduğu güzel Sovyetlerin dağılmasının ardından Çeçenistan’da başlayan direniş günümüze kadar boyut değiştirerek sürdü. Sovyet döneminde yetişen Çeçen direnişçilerden sonuncusu, Şamil Basayev’in de öldürülmesiyle bir dönem de kapandı. sürgününü yaşayarak Kazakistan’da yapılan Sovyet nükleer denemelerinden zarar gören bir aile çıkar. Kendisi, adını taşıdığı Kuzey Kafkas halklarının efsanevi lideri İmam Şamil’in köyü Vedeno’da doğmuş olsa da hafızasında bu acımasız ve kanlı tarihin izlerinin bulunduğu yadsınamaz bir gerçek. Sovyet döneminin ayrımcılığı ve Çeçen olmanın getirdiği baskılara rağmen Moskova’daki var olma mücadelesini takiben Basyev’i Ağustos 1991’de Beyaz Ev’in önünde Boris Yeltsin’i savunan kalabalığın içerisinde görmekteyiz. Basayev’i bu noktadan Temmuz başındaki ölümüne kadar götüren sürecin başlangıcı 1991 Kasım’ında Çeçen davasını uluslararası kamuoyuna duyurmak amacıyla bir Rus uçağının kaçırılarak Ankara’ya indirilmesi olayıdır. Takiben Basayev’in de gerek aktör gerekse planlayıcı olarak içerisinde yer aldığı DağlıkKarabağ’da ve Suşa’da yaşananlar, Abhazya savaşı, Budyanovsk’taki hastane baskını (1995), Moskova’daki tiyatro baskını (2002) ve Beslan okul baskını (2004) gibi olaylar Basayev’i kahramanlıktan eli kanlı terörist imajına taşıyan gelişmelerdir. Basayev’in Çeçenistan’daki gelişmelere paralel biçimde mücadeleyi askeri hedeflerin ötesinde sivilleri de kapsayacak biçimde tüm Rusya’ya yayma tehdidi ve politikası onun zaman zaman mücadelenin diğer isimleriyle de ters düşerek terörist yaftasını yemesiyle sonuçlandı. Rusya Çeçenistan’da elini sertleştirerek Çeçenistan’ın seçilmiş ılımlı lider kadrosunu ortadan kaldırdıkça Basayev’in mücadelesi de sertleşti ve imajı olumsuzlaştı. Radikal İslami gruplarla bağlantıları, özellikle Emir Hattab ile birlikteliği bu imajın tüm Dünya tarafından da kabulünü beraberinde getirdi. Sonuç ise Kuzey Kafkasya’da büyük Rus askeri varlığı, çok sayıda yerinden ve yurdundan edilmiş insan ve yıkık, harap bir Çeçenistan olarak karşımıza çıkmakta. Basayev ise yaşamıyla olduğu kadar ölüm şekliyle de sürekli olarak tartışılacak Bu noktada üzerinde İkisi de Ruslarca öldürülen Basayev ve Masadov durulması gereken Basayev’in öldürülmesinin ötesinde Çeçenistan merkezli olmak üzere Kuzey Kafkasya’da durumun ne olacağıdır. Direnişin kuvvetli bir darbe yediği inkâr edilemez. Ama bu ölümle direnişin tamamen biteceğini söylemek ise safdillik olur. Önceki dönemlerde direnişin ve Çeçen bağımsızlığının büyük liderlerinin ölümlerinin direnişi radikalleştirdiği ve kontrol dışına taşıdığı unutulmamalıdır. Artık mücadele sürecinde daha karmaşık bir yapıyla karşılaşılacağı söylenebilir. Rusya’nın 1990’ların başından itibaren mücadeleyi taşıyan isimleri ortadan kaldırmasının ilk sonucu artık merkezi, koordineli ve liderleri açıkça tanımlı bir mücadele yerine daha belirsiz, dağınık ve küçük boyutlu sorunlarla boğuşmak zorunda kalacak olmasıdır. Bu grupları takip ve bunlarla mücadele etmek daha sıkıntılı günlerin gelmesini sağlayabilecek mi? olacaktır. C S TRATEJİ BASEYEV’İN KİMLİĞİ Şamil Basayev son dönemde birçoklarınca terörist olarak nitelense de Kuzey Kafkasya tarihinin sayfalarında Çeçen direnişinin sembol isimlerinden bir tanesi olarak anılacak. Şamil Basayev’in hayat hikâyesine göz atıldığında karşımıza Kuzey Kafkasya halklarının birçoğuna benzer biçimde Sovyet döneminin ürünü, Stalin döneminin acımasız toplu DİRENİŞ YAYILABİLİR Mİ? Yeni lider ve savaşçı kadrosunu nispeten daha radikal, tamamen savaş ortamında ve Sovyet/Rus eğitim sistemi dışında yetişmiş, Kafkasya’nın ‘barış’ dönemini ve ortamını neredeyse hiç görmemiş, gelecek beklentisi olmayan bir neslin oluşturacağı akılda tutulmalıdır. Mücadele daha acımasız bir biçimde devam edebilir. Bu bağlamda Çeçen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear