Catalog

18 Dr. Nejat TARAKÇI İzmir Ekonomi Üniversitesi UAİ Bölümü ağımızda, insanoğlu ve onların oluşturduğu toplumların hedefsiz ve seçeneksiz yaşama olanağı çok zordur. Bilim adamları yaşamın amacını; "Amacı olan bir yaşam" olarak ortaya koyuyorlar. Bu nedenle ülkelerin liderleri ve yönetenleri ülke ve milletle ilgili gerçekçi hedefleri ortaya koymak ve bunu milletle paylaşmak zorundadırlar. Hedef belirlemek o kadar kolay bir iş değildir. Birincisi, hedefler ülkenin mevcut ve potansiyel gücü ile orantılı olmalıdır. İkincisi, hedefler milletin çoğunluğu tarafından kabul görmelidir. Üçüncüsü, hedefe ulaştıracak stratejilerin zaman dilimleri ilan edilmeli ve buna mutlaka uyulmalıdır. Demokratik sistemlerde, hedef ve seçenek üretme ve ortaya koyma görevi ve sorumluluğu öncelikle hükümetlere ve siyasi partilere aittir. Ekonomik, siyasal ve kültürel alanda yeni hedefler belirlenmeli... C S TRATEJİ teknolojisinde toplumun ve ulusun tercihleri bilimsel metotlarla sürekli kontrol edilebiliyor. Bunun en güncel örneği AB’nin uyguladığı Euro Barometer adı verilen kamu oyu anketleridir. Mahalli seçim sonuçları da güvenilir bir kamuoyu anketi niteliğini taşıyabilir. Almanya’da başarılı bir ekonomik ve politik grafik çizen Schröder hükümeti mahalli seçimlerde oy kaybına uğrayınca derhal genel seçim kararı aldı. Ç Türkiye seçenek üretmeli ? Daha iyi eğitim, ? Daha gelişmiş demokrasi ve politik sistemin yapılanması, ? Milli güvenlik stratejisinin güncelleştirilmesi, ? Dengeli ve çok yönlü dış politika, şeklinde ortaya konmuştur. Demokratik cumhuriyetlerde, politik yapının güvenilmez bir duruma sürüklenmesi son derece tehlikelidir. Bireyler ve toplum hiç bir zaman hedefsiz ve seçeneksiz bırakılmamalıdır. Günümüz TÜRKİYE’NİN SEÇENELKLERİ BAZI LÜKELERİN HEDEFLERİ ABD Başkanı J.F. Kennedy iktidara geldiği zaman 10 yıl içinde aya ayak basmayı ABD için hedef olarak belirlemişti. Bu hedefe 8 yılda ulaşıldı. Yine Başkan Clinton, insanın genetik şifresinin çözümünü hedefleyen GENOM projesinin 21. yüzyıl başına kadar tamamlanmasını istemişti. Bu proje de 6 yıl içinde gerçekleşti. Kazakistan 2005 yılında, 10 yıl içinde dünyanın en rekabetçi 50 ülkesi içinde yer alma hedefini ilan etmiştir. Bu hedefe ulaşmak için ortaya konan stratejik öncelikler ise; ? Dünya ticaret sistemine başarılı bir entegrasyon, ? Milli ekonominin dönüşümü ve modernizasyonu, ? Sosyal politikaların güncelleştirilmesi, (Kendi geleceğine yön verebilen uluslar, sürekli yeni hedefler ve yeni seçenekler üretme arayışı içinde bulunuyor. Ulusa yararı olmayan politikaların terk edilememesi noktasında bağımlılık gündeme geliyor.) Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaratılmasındaki her aşamada hedef ve stratejilerini açıkça ilan ederek halkla paylaştı. Özellikle ulusal çıkarların öne çıktığı dış politikada gizlilikten çok açıklık, saydamlık ve ulusun bilgilendirilmesi uygulamada hükümetlere her zaman güç verir. Atatürk, Osmanlı tebası ve ahali durumundaki insan yığınlarına "Millet" diyerek onları ideolojik olarak milli mücadeleye entegre etmiştir. "Ülkeyi milletin azim ve kararı kurtaracaktır", "Ya istiklal ya ölüm", "Manda ve himaye kabul edilemez" ve benzeri hedefler ülkenin geride kalan kıt kaynaklarının büyük fedakarlıklar ve inançla milli hedeflere tahsisini sağlamıştır. Cumhuriyetin ilanı sonrası "Ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesi üzerine çıkarılması" ana hedefinin yanında, ekonomi, eğitim, sanat ve kültür alanında yüzlerce hedefi ortaya koymuş ve halka benimsetmiştir. Ülke halkını Türklük bilinci etrafında birleştirerek Cumhuriyet ideolojisine inançlı bir millet oluşturmak da bir hedef olarak belirlenmiştir. Bu projenin adı "Türk Milletini Yaratma" projesiydi. Atatürk’ten sonra ülkeyi yönetenler milletin benimseyebileceği yeni hedefler koyamadıkları gibi, Atatürk’ün koyduğu hedeflere ulaşmak için de gerekli ve yeterli çabayı gösteremediler. Doğu bölgelerinden kaldırılamayan ağalık ve aşiret düzeni "Türk Milletini Yaratma" projesini yarıda bıraktı. Bu nedenle Cumhuriyet ideolojisini benimsemiş, iyi eğitimli ve demokratik haklarını hür iradesi ile kullanabilme yeteneğine sahip bireyler yetiştirilemedi. Ne acıdır ki, 83 yıl sonra hala kızlarımızı okullara göndermek için kampanyalar düzenlemek zorunda kalıyoruz. Ulusal onuru ve milli manevi değerleri zedeleyen olaylar karşısında, ülkeyi yönetenlerce takınılacak tutum ve alınacak önlem seçenekleri, milletin ve devletin temel kurumlarının beklentilerini karşılamalıdır. Daha etkili tavır ve uygulamalar için ulusal ve uluslararası desteğin gerekli olması halinde, uygun seçeneklerin millet meclisine veya doğrudan millete sunulmasından çekinilmemelidir. Uluslararası alanda meclise veya millete ait kararların daha etkili ve saygıya mazhar olduğu asla unutulmamalıdır. ABD askeri birliklerince Irak’ın kuzeyindeki Türk birliklerine karşı uygulanan çuval geçirme olayında; ? Süratle uygun seviyedeki bir