26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Seyhun ŞAHİN Araştırmacı eçim, demokratik yönetimin olmazsa olmaz kuralı. Günümüz çağdaş yönetimlerinin, özellikle de AB ile birlikte gelişen, Helsinki kriterleriyle çerçevesi somutlaştırılan, Türkiye’nin adaylığı sürecinde Birlik üyesi ülkelerin ulusal çıkarlarıyla da ilişkilendirilerek sınırları keskinleştirilen modelin de vazgeçemediği bir kural. Hatta merkezi ve yerel otoritelerin belirlendiği genel oylamaların yanı sıra doğrudan kamuoyunun görüşlerinin sorgulandığı "referandum" mekanizması da bu sürecin bir parçası haline getirilmiştir. Doğal olarak Türkiye’de de "seçim" ve "halkın oyu" kavramları, ağırlıklı olarak siyasilerin söylemi olarak kullanılmaktadır. Kişisel yaşamların kamusallaştırılma çabalarında da bahsedilen mekanizmalara atıfta bulunulmaktadır. Tacikistan’da, Rahmanov dışındaki sürprizlere yer yok... C S TRATEJİ 20 veriyor... Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Baucher’in son Duşanbe ziyareti sırasındaki açıklamaları bunu doğruluyor. İran’ın nükleer programı etrafındaki gelişmeler ve Duşanbe ile ilişkileri (Rahmanov’un Ankara ziyareti öncesi Tahran’da gerçekleştirdiği temaslar, ekonomik içerikli ve yatırıma dayalı imzalanan ikili anlaşmalar, Rahmanov ve Ahmedinecad’ın açıklamaları işbirliğini net olarak ortaya koymaktadır), Çin’in bölgeye yönelik politikaları, Tacik iç siyasetinin yönlendirilmesinde dış etkenleri ön plana çıkarıyor, mevcut yönetime rahat hareket alanı yaratıyor. S T Tacikistan seçime hazırlanıyor KALKINMA VE REFAH ACİK SEÇİMLERİNDE SÜPRİZ YOK Oysa "seçim" ve "referandum"un aynı zamanda dikta yönetimlerinin de önemli bir aracı haline geldiğini gözden kaçırıyoruz her nedense. Rusya başta olmak üzere dağılma sonrası BDT coğrafyasındaki örneklerine baktığımızda demokrasinin vazgeçilmez araçlarının kişiselleştirilmiş iktidarların meşrulaştırılması haline dönüştürüldüğünü görmekteyiz. Kazakistan’da Nazarbayev’in ardından, Tacikistan’da İmamali Rahmanov da Aralık ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine bölgedeki mevkidaşlarının kriterleriyle hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürmektedir. Her ne kadar komşularının aksine seçimlerde daha fazla siyasi oluşumu görüyor olsak da 27 Şubat13 Mart 2005 tarihlerinde iki turlu olarak yapılan 63 sandalyeli Temsilciler Meclisi seçimlerinde, 52 milletvekilliğini Rahmanov’un Tacikistan Halk Demokratik Partisi’nin elde ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda, Aralık ayına yönelik fazlaca bir sürprizin olmayacağını rahatlıkla ifade edebiliriz. Rahmanov Türkiye ziyaretinde Sezer’le birlikte Yakın geçmişte büyük bir iç savaşa sahne oluşturduğu siyasi oluşumlar arasında yer alıyor. olan Tacikistan’da, Rahmanov iktidarı bölge Bu arada kuruluşu Rahmanov tarafından ülkelerinin aksine daha güçlü sayılabilecek gerçekleştirilen ama muhalefetine izin verilmeyen muhalefete yönelik çalışmalarını hızlandırdı. Bir Tarım Partisi ve Ekonomik Reform Partisi de yandan bu grupların bölünmesi yönünde uğraş bağımsız gözlemciler tarafından "sabote etme" verirken diğer taraftan güçlü olanların olarak değerlendiriliyor. (Özbekistan’da da yöneticilerini etkisiz kılmaya çalışıyor. Bölgeler ve Karimov benzer bir girişimi daha önce klanlar arası yapıların genel özelliğine bakıldığında gerçekleştirmişti). Ayrıca hükümet dışı bunun kolaylıkla uygulanabileceği anlaşılıyor. organizasyonlar ve basın üzerindeki iktidar Rahmanov, bir yandan "istikrarın devamlılığı" baskısının artırılması da genel bir uygulama olarak tezini diğer yandan "Ari Tacik İdeali" etrafında karşımıza çıkıyor. ulusal bir dayanışma yaratma propagandasını Rahmanov’un kullandığı argümanlar arasında yoğun olarak işliyor. Duşanbe yönetimi muhalefete ABDRusya rekabetinden yararlanmak da yönelik tutumunu ise Rusya ve diğer bölge bulunuyor. Rusya’nın, bölgedeki çıkarları ve ülkeleriyle koordineli olarak yürütüyor. Burada en Tacikistan’daki askeri varlığı (üsleri) gereği büyük destek doğal olarak Moskova’dan geliyor. başından itibaren iktidara verdiği destek biliniyor. Örneğin Rahmanov’un en büyük rakiplerinden Son üç yıl içerisinde başta askeri yardımlar olmak Demokratik Parti Lideri Mahmudruzi İskenderov üzere Rus yatırımlarının önemli derecede artmış Rusya tarafından Tacikistan’a iade edildi, bilinen olması, karşılıklı imzalanan önemli anlaşmalar yöntem ve gerekçelerle yargılanarak 23 yıl hapis Rahmanov’un kozları arasında yer alıyor. ABD ise cezasına çarptırıldı. Diğer rakiplerden liderliğini Özbekistan’daki üsleri kaybetmesinin ardından Rahmatulla Zayirev’in yaptığı Sosyal Demokrat bölgede yeni riskleri göze alacak veya demokratik Parti, Mirhüseyin Narziyev’in Sosyalist Partisi ve değerleri izleyecek bir konuma sahip olmadığı için Said Abdulla Nuri’nin Tacikistan İslami Diriliş Tacikistan’a Kırgızistan ile birlikte ayrı bir önem Partisi Duşanbe yönetiminin üzerinde baskı Enerji kaynaklarının kıtlığı nedeniyle gündeme fazlaca gelmeyen Tacikistan’ın jeopolitik konumu öne çıkmaya başladı. Afganistan, Çin, Kırgızistan, Özbekistan ve İran ile sınır olan ülkede önümüzdeki Aralık ayındaki seçimlerde Rahmanov’un yeniden seçilmesi bekleniyor. Rahmanov’un istikrar söylemine karşın 12 yıllık yönetiminin ardından bizzat kendisi tarafından dillendirilen yolsuzlukla mücadele propagandası, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal gerçekleri gizlemeye yetmiyor. Çünkü BM Kalkınma Programı tarafından açıklanan bölgeye yönelik son yıllık raporun en kötümser bölümünü Tacikistan oluşturuyor. Altyapıdaki eksiklikler, su ve enerji kaynaklarının verimsiz kullanımı, açlık, ekolojik tehdit, yolsuzluk, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, AİDS başta olmak üzere salgın hastalıkların yayılma eğiliminde olması, yasa dışı göç, devlet organlarının etkisiz yönetimi, ekonomi yönetiminin yetersizliği raporda sıralanan olumsuzluklar arasında yer alıyor. Raporda; Tacikistan insan potansiyeli gelişim endeksinde 122. sırada yer alıyor, günlük ortalama gelir 2.15 dolar, 2002 yılında üretilen afyon miktarı 2.3 ton, eroin ise 5.6 ton, 19922002 periyodunda iç piyasadaki uyuşturucu tüketimi 17 kat arttı, 2002 için tahmin edilen sıtma vakası 400.000, AİDS hastalığının da çok hızlı yayıldığı belirtilirken, 19892001 döneminde eğitim düzeyinde yüzde 50’lik bir düşüş kaydedildi. Çünkü bu dönemde bütçeden eğitime ayrılan pay yüzde 9.7’den, 2.4’e geriledi. Tacikistan’da 7 milyonu aşan nüfusun etnik yapısı, yüzde 65 Tacik, yüzde 25 Özbek, yüzde 3.5 Rus olarak dağılıyor. Bugün itibariyle iç savaş sırasında ülkeden ağırlıklı olarak komşu ülkelere göçenlerin nüfusa oranının yüzde 6.5 olduğu belirtiliyor. Farsi kökenli olmalarına karşın İran’ın tersine Sünniler (yüzde 80), Şiilere önemli bir üstünlük sağlamaktadır (yüzde 5). Resmi dil Tacikçenin dışında, Özbekçe ve Rusça da ülke içerisinde konuşuluyor. RUSYA FAKTÖRÜ Orta Asya’da, Rusya’nın en ciddi müdahalesi Tacikistan’a oldu. İç savaşta hükümet birliklerinin yanında ve Özbekistan tarafından da desteklenen tutumu, bunu meşrulaştırmak için kullanılan İslamcı radikalizmin yayılmasını önleme gerekçesinin doğru olup olmadığı bir tarafa bırakılırsa, çatışmaların kontrol altına alınması ve bölgesel istikrarın sağlanmasına katkıda bulundu. Ayrıca, Tacik hükümetini muhalefet güçleriyle görüşmeye ve sonunda da Haziran 97’de çatışmaları sona erdiren düzenlemeleri imzalamaya zorlayan da Rusya oldu. Dışarıdan müdahaleye karşın ülke içerisindeki TacikÖzbek gerginliği giderilmiş değil. Üstelik, barış sürecinin büyük ölçüde Rusya’nın işbirliği ve iyi niyetine dayanması da istikrarsızlık unsurlarını içinde barındırıyor. Bu ülkenin benzer tutumu Kafkasya’da da görülüyor ve sorunları oluşturan en
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear