26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

olaylar Filistin’in "hesaplaşma gününü" öne alabileceği sinyallerini olarak değerlendiriliyor. Tansiyonun bu denli yükselmesinin müsebbibi olarak ise Filistin Özerk Yönetimi Başkanı ve El Fetih lideri Mahmut Abbas’ın, namı diğer Ebu Mazen’in referandum önerisi gösteriliyor. Filistinli "ünlü esirler", ElFetih’ten Mervan Bargusi, Hamas’tan Yüksek Komutanlık Komitesi üyesi Şeyh Abdulhalık enNetşe, Filistin’in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi’nden Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrahman Meluh ve İslami Cihad’dan Bessam esSadi tarafından hazırlanan ve Filistin ilkelerine bağlı kalınarak "uygulanabilir bir program" hazırlanmasını öngören "Ulusal Demokratik Plan" doğrultusunda bir referandum yapılmasını teklif eden Abbas’ın bu teklifi Filistin’de büyük tartışmalara yol açtı. Abbas’ın "mutlaka yapılacak" dediği ve Temmuz sonuna kadar vade biçtiği referandum, dolaylı olarak da olsa Filistin halkı için İsrail’i tanıma referandumu anlamına geliyor. Başka bir açıdan bakıldığında söz konusu referandum iktidardaki Hamas için bir güvenoyu anlamına da geliyor. Aslında Mahmut Abbas’ın yapmak istediği de tam olarak bu. Abbas en açık ifade ile Filistin halkı nezdinde Hamas’ın meşruiyetini sorgula(t)mak istiyor. Büyük ihtimalle, C S TRATEJİ Saldırıyı protesto eden Filistinli kadınlar... 5 Filistin’de Hamas gibi şiddet yanlısı direniş hareketlerinin popülaritesini artırıyor. İsrail’in geçen yıl çekildiği Gazze’yi yeniden işgal etmesinin bile gündeme geldiği böylesine gergin bir ortamda Abbas’ın referandumu Hamas değil ama kendisi için bir güven ve itibar oylamasına dönüşebilir. İKİNCİ ‘EL NAKBA’ Hamas’ın iktidara gelmesinden sonra tırmanan gerginlik, İsrail’in ve Batı’nın ekonomik ambargosu nedeniyle giderek kötüleşen ekonomik koşullar ve ağırlaşan hayat şartlarının Filistin halkını sosyal patlama noktasına getirdiği su götürmez bir gerçek. Filistin yönetimindeki iktidar mücadelesinin Filistin sokaklarına taşması, çatışmayı bilerek ya da bilmeyerek körükleyen liderleri de korkutmaya başladı. Bu bağlamda, El Fetih lideri Mahmut Abbas ve Hamas liderlerinden İsmail Haniye yükselen tansiyonu düşürmek için sık sık bir araya gelip itidal ve birlik çağrıları yapıyorlar ancak söz konusu çağrılar Filistin halkında kısa süreli bir "morfin" etkisi yapıyor. Morfinin etkisi geçtiğinde ise, çatışmalar yeniden başlıyor ve şiddetlenerek artıyor. Görünüş itibari ile Filistin halkı uçurumun kenarına doğru hızlı adımlarla ilerliyor. Bir dur diyen olmazsa daha resmen birleşemeden bölünecek olan Filistin, trajik tarihinin II. "El Nakba"sına çok yakın görünüyor. Abbas, İsrail’i tanıma konusunda referanduma gitmekle hem kendisi hem de Hamas hükümeti için kader çizgisi çiziyor. Tanımanın onaylanması durumunda Hamas hükümetinin, reddedilmesi ile de Abbas’ın meşruiyeti sorgulanacak. ekonomik kriz ile birlikte zor günler yaşayan Hamas’ın halkın gözünde itibar kaybına uğradığı varsayımından hareket eden Abbas, sonucunda halkın Hamas’tan vazgeçip geçmeyeceğinin ortaya çıkacağı referandumun gerçekleştirilmesi için büyük bir baskı uyguluyor. Ancak, Hamas’ı iktidara taşıyan kitlenin böylesine keskin bir dönüşle Hamas’ı "terk etmesi" şu an için söz konusu görünmüyor. Kaldı ki, Hamas’ın 16 aydır sürdürdüğü "hudna"yı (şartlı ateşkes) bozmasına neden olan, İsrail’in dünyayı ayağa kaldıran Gazze Plajı Katliamı ile İsrailFilistin hattında yeniden tırmanmaya başlayan şiddet dalgası Ortadoğu'da yeni şiddet dalgası Peter Philipp/DW İ srail Savunma Bakanı Amir Perez, 16 Haziran 2006 günü Gazze plajında yaşanan ve yine çok sayıda sivilin öldüğü patlamayla İsrail ordusunun bir ilgisi olmadığını açıkladı. İsrail birliklerinin Gazze’deki saldırısında çoğu sivil 11 kişi yaşamını kaybetmişti. DW editörlerinden Peter Philipp, son gelişmeler ışığında İsrailFilistin sorununu yorumladı: "Zamanlama daha kötü olamazdı: Tam İsrail dünyaya, Gazze plajında bir ocağın söndüğü, Cuma günkü saldırıyla bir ilgisi olmadığını anlatmaya çalışıyordu ki, İsrail ordusunun bir sözcüsü çıkıp, İslami Cihad örgütünün bir biriminin yok edildiğini açıkladı. İslami Cihad militanlarının İsrail’e roket saldırısı hazırlığında olduğunu ileri süren İsrail, daha sonra saldırıda hayatını kaybedenlerin büyük çoğunlunun siviller olduğunu kabul et İsrail Abbas’a zarar veriyor mek durumunda kaldı. Ve ne yazık ki bu sefer de ölenler arasında çocuklar vardı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert’e göre "Dünyanın en insancıl ordusu" için bu olay, övünülesi bir marifet değil şüphesiz. İsrail karşıtları da bu saldırıyı, İsrail ordusunun sivil halka karşı savaş suçu işlediğine dair yeni bir kanıt olarak yorumluyor. Ama olan oldu. Soruşturmalar, taziyeler ve pişmanlıklar artık bir şeyi değiştiremez; ölümlerin nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışmak da… Ve şu bir gerçek ki, bu tarz eylemler sürdükçe, çatışma büyüyecek. Ki, şu an bile durum kontrolden çıkmış durumda ve iki taraf da bundan memnun değil. İsrail ordusunun gereksiz sert ve uluslararası hukuka tamamen aykırı eylemleri, Filistinlileri Hamas’ın kollarına iterek, Hamas’ı makul bir çizgiye çekmek için çaresizce çırpınan Filistin Özerk Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın elini zayıflatıyor. Abbas, Hamas’a selefi Yaser Arafat’ın yaptığı anlaşmaları, İsrail ve Filistin devletlerinin yan yana barış içinde yaşamaları gerektiğini kabul ettirmeye çalışıyor. Zira Yol Haritası’nın da öngördüğü iki devletli çözüm, barışa giden yegane yol. Ancak İsrail’in başına buyruk davranışları, kontrolü elden bırakmamak için direnmesi ve sivilleri katletmesi, Filistinlilerin barışa olan inancını kırıyor ve hiçbir çözüm üretemeyen radikallerin ekmeğine yağ sürüyor. İsrail’in tavrı, cesaret ve sağduyuyla adil bir çözüm için çaba harcayan Mahmud Abbas’a zarar veriyor. Çok uzun bir süre Abbas’ı kaale almayan İsrail, ancak şimdi güç kaybetmeye başladığında, Abbas’a yardıma hazır. Bu nedenle İsrail, Abbas ile diyalog kuruyor, güvenlik güçlerine silah temin ediyor. Oysa bu, Abbas’ın yaranına değil zararına. Muhaliflerinin İsrail’in kuklası olmakla itham ettikleri Abbas, İsrail’e saldırarak ve referandumu feda ederek, iddiaları boş çıkarma çabasında. Abbas, referandumdan vazgeçmeye hazır, ama aslında o da bunun çıkmaz bir yol olduğunu biliyor. İsrail, kendisini tanımayan, hatta yok etmekten söz eden bir hükümetle barış görüşmeleri yapamaz, barış sağlayamaz. Ayrıca Abbas’ın lideri olduğu El Fetih’in yandaşları da iktidarı ellerinden alan Hamas ile barış yapmaya niyetli değil."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear