Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 C S TRATEJİ Karadeniz’e yönelik hedefler yavaş yavaş ortaya çıkıyor… Müttefik kuşatmasının son halkası Cihangir DUMANLI cdumanli@hotmail.com "Y eni Amerikan Yüzyılı" projesini uygulamaya koyan, bu kapsamda Ortadoğu’da komşumuz olan ve Güney Kafkaslarda etkin güç haline gelen ABD, ülkemizin etrafındaki son kuşatma halkası olan Karadeniz’e de el atmak istiyor. Soğuk savaş döneminde kıyıları iki blok arasında paylaşılan, fakat Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin dengeleri içerisinde istikrarını koruyan Karadeniz, soğuk savaş sonrasındaki değişimlerden en çok etkilenen bölgelerden birisidir. Ukrayna ve Gürcistan’daki renkli devrimler, Bulgaristan ve Romanya’nın NATO üyelikleri sonrasında Karadeniz kıyılarının büyük bir kısmı Batı’nın kontrolüne geçti ve Türkiye’nin tek NATO ülkesi kıyı devleti olma özelliği sona erdi. Başka bir ifade ile Soğuk savaş sonrası Karadeniz ve etrafındaki bölgede oluşan stratejik boşluk, Batı tarafından süratle dolduruluyor. Bütün bu değişimlere karşın, Karadeniz’in Rusya Federasyonu’nun sıcak denizlerle bağlantısını sağlamak ve bu ülkenin hassas karnını teşkil etmek gibi stratejik özellikleri ve önemi değişmedi. Türkiye ise, soğuk savaş boyunca bir yandan kuzeydeki güvenliğini NATO içerisinde sağlarken, öte yandan Montrö Sözleşmesi kapsamında Rusya’nın (SSCB) da güvenliğine katkıda bulundu. Kuzeydeki konvansiyonel tehdidin ortadan kalkması ve ABD’nin küresel egemenlik politikası kapsamında terörle mücadeleyi bahane ederek bölgeye yaklaşması karşısında, Türkiye’nin Karadeniz’deki ulusal çıkarlarını yeniden tanımlaması gerekiyor. ABD’nin Irak’ta aynı bahane (terörle mücadele) ile başlattığı ve eline yüzüne bulaştırdığı macerası dikkate alınırsa, Karadeniz’de Amerikan varlığı ve etkinliğinin artması Türkiye’nin bölgede denge ve istikrardan yana olan ulusal çıkarları ile uyuşmuyor. Bu açıdan Türkiye ile RF ortak çıkarları paylaşıyorlar. ABD İLGİSİNİN NEDENLERİ ABD’nin Karadenize olan ilgisinin artmasının altında yatan başlıca nedenler şunlardır: Küresel güç mücadelesinde potansiyel rakiplerden birisi olan Rusya’nın hassas karnına hakim olmak, Diğer bir potansiyel rakibi AB’den önce bölge ülkelerini kontrolü altına almak ve AB içinde kendisine yardımcı ülkeleri artırmak (Doğu Avrupa ülkelerinin AB’den önce NATO’ya girmeleri ve Irak savaşındaki tutumları hatırlanmalıdır), Soğuk savaş döneminde baskı altında tutulan ve bu savaşın bitmesi ile su YENİ SORUNLAR Bölgede yaşanan en önemli değişiklilerden birisi de soğuk savaş döneminde baskı altında tutulan Karadeniz etrafındaki bölgesel anlaşmazlıkların su yüzüne çıkmasıdır. Bu anlaşmazlıkların en önemlileri, Moldova’dan bağımsız olmak isteyen Transdinyester sorunu, Ukrayna’nın geleceğindeki belirsizlikler, Gürcistan’dan ayrılmak isteyen Osetya ve Abazya sorunları, Ermenistan’ın Azerbaycan’ı işgali ve Hazar Denizi kaynaklarının paylaşımı sorunlarıdır. Bütün bu sorunların yanı sıra, soğuk savaş sonrası dönem, bölge ülkeleri arasında işbirliği olanaklarını da artırdı. Bunun sonucu olarak, Türkiye’nin girişimleri ile Karadeniz Ekonomik İşbirliği Anlaşması, Karadeniz gücü (BLACKSEAFOR) ve TürkiyeRusya ortak deniz tatbikatları gerçekleştirildi. Bulgar deniz birlikleri NATO tatbikatında. ABD, renkli devrimlerin ardından Gürcistan ve Ukrayna’daki rejimleri desteklemek ve Hazar havzası ile Avrupa arasındaki en kısa enerji güzergahını AB’den önce kapmak amacıyla Karadeniz’de etkinliğini artırmak istiyor. ABD, bu amacını gerçekleştirme uğrunda Bulgaristan ve ABD’NİN ÇABALARI Romanya’da ciddi ABD, yukarıda sayılan adımlar attı. çıkarlarını gerçekleştirmek için yüzüne çıkan Karadeniz etrafındaki anlaşmazlıklarda etkili olmak, Hazar havzasındaki petrol ve doğal gazı Avrupa’ya ulaştıran DoğuBatı enerji koridorunu kontrol altına almak, Orta Asya’nın batıdan giriş kapısı olan Kafkaslara açılım sağlamak, Yeni sömürge stratejisi olan küreselleşme kapsamında bölge ülkelerini kendi tarafına bağlamak, Soğuk savaş sonrasında dünyadaki üslerini yeniden dağıtırken, ihtiyacı kalmayan ve pahalı hale gelen Avrupa’daki üslerini doğuya ve kriz bölgelerine daha yakına kaydırmak, Bölgedeki üslerden ve Karadeniz’de bulunduracağı deniz kuvvetlerinden Ortadoğu’ya güç projeksiyonu yapmak (1100 kilometre menzilli akıllı füzelerle Karadeniz’den Suriye’nin tamamını ve İran’ın kuzey bölgelerini vurmak mümkündür), Ortadoğu ve Orta Asya’da yürüttüğü ve yürüteceği operasyonlar için lojistik destek kolaylıkları sağlamak, Terörizm, uyuşturucu, insan, silah ve nükleer malzeme kaçakçılığı gibi tehditlerin Asya’dan Batı’ya yayılmasında kullanılan yollardan en önemlisini kontrol altında tutmak. Bu çıkarlar, ABD’nin bölgeye sadece Karadeniz’e kıyısı olan devletlerle sınırlı olarak bakmamasını, Karadeniz’i etkileyen ve buradan etkilenen tüm devletleri kapsayan "Geniş Karadeniz Bölgesi" çerçevesinde yaklaşmasını gerektiriyor. başlıca dört çaba gösteriyor: 1. Irak savaşının başlangıcında Türkiye’den talepleri kapsamında Karadeniz’de de üsler ve liman kolaylıkları istedi fakat bunu elde edemedi. 2. Romanya ve Bulgaristan’ı NATO’ya dahil ettikten sonra bu ülkelerde üsler elde etti. 3. Ukrayna ve Gürcistan’daki yönetimleri "renkli devrimler" ile değiştirdi. 4. 11 Eylül’den sonra Akdeniz’de terörizm ve kaçakçılığı önlemek maksadıyla NATO tarafından yürütülen Aktif Gayret Harekatı’nı (Operation Active Endeavour) Karadeniz’e yaygınlaştırmak istiyor. ABD, soğuk savaş koşullarına göre dünyaya dağıttığı 860 adet askeri üssünü (15 büyük, 19 orta, 826 küçük) yeni gereksinmelere göre yeniden konuşlandırmak istiyor. Bu kapsamda soğuk savaştaki gibi büyük üsler yerine, kriz bölgelerine yakın yerlerde küçük, esnek, bir gereksinim halinde süratle genişletebilecek