26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S Irak’taki ABD askerleri beklenmedik saldırılara karşı tetikte bekliyor TRATEJİ 19 Günümüzde öngörülü saldırıların nükleer olanı tartışılıyor. Kesin kanıtlara dayanmayan bilgiler üzerine oluşturulacak öngörülü nükleer saldırı dünyaya dehşet getirebilir. ise şehir içindeki ve kırsaldaki gerekli yerlerde yeterince hafif silahlar ve mühimmat çoktan depolanmıştı. Bir kaç ay sonra artan Düşük Yoğunluklu Çatışma ortamı bu stratejinin ikinci safhasına geçildiğini göstermektedir. Yani farklı bir tarza göre ABD’nin ve İngiltere’nin savaşı kazandığı 1 Mayıs 2003’e kadar savaşı kaybetmekte olan Irak, kendi tarzı ile o gün savaşı kazanmaya başladı. Eski ve yeni tarzların çatışması ABD dışındaki ülkelerin savunma bütçelerini kısma eğilimlerinin artması yüzünden gelecekte savunma araçları daha çok hem üretim hem de işletme maliyetleri düşük taktik araçlardan oluşacak, üstündeki silah sistemleri ile elektronik ve optik donanımları kaliteli ve sürekli yenilenebilir olacaktır. Bugün çeşitli ülkelerin elinde bulunan mühimmat verimli kullanıldığında ağır tanklar ve helikopterler için yeterince tehdit oluşturmaktadır. Bu yüzden ağır ve pahalı donanıma sahip araçların üretimlerinde düşme beklenebilir. Ayrıca teknoloji tek tipe doğru gittiği için büyük güçler arasındaki savaş tarzlarına göre silah geliştirme seçeneğinin de ortadan kalkması mümkündür. Bununla birlikte portatif silahlar her zaman başvurulabilecek ve bunların etkinliği de sürekli artırılacaktır. Dolayısıyla hafiflik ve sürat etkinlikle birleşerek önemini koruyacak, geleceğin silahları da bu yönde olacaktır. Bunlar için gerekli araştırmageliştirme alanları ise ulusal savunma sanayi laboratuvarlarından mahalli çatışmaların yaşandığı bölgelere kadar farklılaşabilecektir. Irak’ta el yapımı bazı roketatarların ya da patlayıcıların etkili olmaları bunun bir habercisidir. Dolayısıyla Hindiçin’de, Cezayir’de, Vietnam’da, Afganistan’da, Somali’de ve Irak’ta yaşananlar, ileride savaşların yanı sıra Düşük Yoğunluklu Çatışmaların da çok daha çetin olacağını söyleyebiliriz. olamadılar. Birinci Dünya Savaşı sırasında icat edilen tanklar aynı zamanda zırhlı oldukları için hatları yarmak için umut vermişlerdir. Ancak ne hızları, ne de zırhları kesin taktik sonuçlar alınmasına elverişliydi. Almanlar, İkinci Dünya Savaşı’nda geliştirdikleri ve taktiklerini kuvvetli bir sisteme bağladıkları tanklarla kurdukları Panzer Tümenleri’ni süratli ve verimli bir şekilde kullanmış ve kısa zamanda başarılı taktik ve stratejik sonuçlar elde etmişlerdir. Tabi bu arada hava desteği de savaş boyunca gelişerek daha hızlı ve dayanıklı uçaklar sayesinde artmıştır. Sonuçta savaş yine karada (Doğu Cephesi’nde) kazanılmış, ancak savaşın sonuna doğru tankların başı çektiği zırhlı birliklerin hareketleri de genel olarak zorlaşmıştır. Hava hakimiyeti tankların değerinin düşmesinde önemli rol oynamıştır. Soğuk savaş sırasında yine tanklar ön planda olmakla birlikte 1944’ten itibaren süratle gelişen jet uçakları pratikte zırhlı birliklerin kullanılabilirliğini büyük oranda zorlaştırmıştır. Körfez Savaşı’nda Irak’ın önemli sayıdaki zırhlı gücünün Koalisyon Kuvvetleri’ne ait hava gücü tarafından adeta yok edilmesi tankın devrinin artık geçtiğini göstermiştir. Irak Savaşı’nda ise gelişmiş silahlar ile uygulanan karahava doktrinine karşı hiçbir gücün dayanamayacağı, ancak daha önceden Vietnam’da da olduğu gibi sürpriz saldırı ve hız gibi unsurların o kadar önemli olmadığı ve doğrudan politik faaliyetlere yönelik Gayri Nizami Harp ile durdurulabileceği görülmüştür. Bugünün yürürlükteki savaş tarzı hala Soğuk Savaş düşüncelerinden kalma, büyük devletler arasındaki muharebeler üzerinden geliştirilmiştir. Ancak gündemdeki asimetrik savaş için daha farklı bir stratejiye ihtiyaç olduğu da ortadadır. Bununla birlikte eski tarzın da ileride olabilecek yeni büyük savaşlar göz önüne alınarak değiştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bunlarda kullanılacak silahların tipleri de son derece önemlidir. 2.000+ km/h hızla kısa bir sürede savaş alanına yetişerek akıllı mühimmat ile tehlikeyi bertaraf edebilen uçakların savunma açısından öncelikli unsur olarak kabul edilmesi ve bunu savunma ağırlıklı bir savaş konseptine oturtması daha barışçı bir ortamın sağlanması açısından ideal olabilir. Böylece bir çok ülkenin tehdit olarak algıladığı, savaşı daha kolaylıkla göze alan "ileriden savunma" konsepti de tarihe karışmış olur. Dünyanın daimi barış hedefine varabilmesi için, ulus devletlerin sahip oldukları askeri doktrinleri gözden geçirmeleri ve şu anda mevcut olan çatışmaların kökenlerini engelleyici yeni maddelere yer vermeleri gerekmektedir. Irak’taki savaşın başlaması ve izleyen politik gelişmeler ABD ve Rusya haricinde çoğu ülkenin, özellikle de Avrupa’nın barışçı düşüncelere daha yatkın olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda savaş tarzları açısından karşılıklı yeni gelişmeler beklenmelidir. Yerel çatışmalar Genellikle gelişmiş ülkelerin uygulamaya koyduğu askeri doktrinler birbirlerini etkileyerek evrim geçirmiş ve teknolojinin de yardımıyla zaman içinde günümüzün modern savaş anlayışını oluşturmuştur. Ancak kendine özgü çatışmalarda farklılaşan bölge şartlarına göre veya güçsüz olan tarafın yaratıcılığı sayesinde modern tarzlar her zaman işe yaramamaktadır. 1960’larda Vietnam’da aşırı kayıplara rağmen Viet Kong Gerillaları’nın ormanları kullanarak sızması önlenememiş, bazı bölgelerdeki ormanlar yok edildiğinde bile inceuzun tünellere karşı kesin bir çözüm bulunamamıştı. Irak’ta ise yerel farklılıklar değişik stratejilere yol açmış gözüküyor. Saddam Hüseyin ve ekibi savaşı kaybedeceğini ve ağır silahlarla kazanamayacağını baştan beri biliyordu. Buna rağmen Irak Ordusu, belli zamanlarda ve belli çatışmalarda Amerikan ve İngiliz kuvvetlerine bazı küçük kayıplar verdirerek bunların medyadaki etkisini kullanmaya çalıştı ve aslında bunda da etkili bir çalışma yürütmeyi başardılar. 19 Mart ile 1 Mayıs 2003 arasındaki harekatlardan akıllarda kalanlar özellikle bir Amerikan destek konvoyunun pusuya düşürülmesi, Kerbela’daki gece çatışmalarında Amerikan helikopterlerinin verdiği kayıplar, Mavzer ile düşürülen Apache helikopteri ve RPG ile vurulan M1 Abrams Ana Muharebe Tankı oldu. Genel savaşı kaybetmeye karşın ülkelerin ellerinde bulundurduğu alternatif plan ise Gayri Nizami Harp ile savaşa başka bir strateji ile devam etmek olup, Irak’ta da bu uygulandı. Hatta Bağdat’ın ciddi bir direniş olmadan düşmesi, Irak’ın bu savaştaki asıl savunma stratejisinin "kazanmak için kaybet" olduğunu göstermektedir. Bağdat düştüğünde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear