Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kitap İçinX XXXIII Selçuk ALTUN Bir şiir asla bitmez, yalnızca terk edilir “Mazhar Kadıoğlu’na Saygıyla” İzzet Melih Devrim (18871966), Galatasaray Lisesi’ni bitirip Fransa’da hukuk okur. Döndüğünde, Fransızların yönetimindeki tütün şirketi Reji’ye girer. Otuz yaşındayken direktör düzeyindedir. İlk eşi doktoruna kaçar. İkinci evliliğini Şakir Paşa soyundan, Halikarnas Balıkçısı’nın yeğeni ressam Fahrünnisa Zeid (19011991) ile yapar. İki çocukları olur; ressam Nejad Melih Devrim (19231995) ve tiyatro sanatçısı Şirin Devrim (doğ.1926). Oyun, roman ve öykü kitapları basılır. Sermed (1918), Pierre Loti’nin önsözüyle 1919’da Fransa’da çıkar. Atatürk’e imzalı, 1921 ürünü Hüzün ve Tebessüm AnıtKabir Kitaplığı’ndadır. Çapkındır. Fahrünnisa Hanım hamileyken, kocasını kızkardeşi ressam Aliye Berger’le bile yakalar. 1930 New York Borsa krizinde servetini, Reji ulusallaşınca işini yitirir. İkinci eşinden de boşanması kaçınılmazdır. Edebiyat tutkunudur, yazar ve sanatçı dostları vardır, popülerdir ama Atatürk’ü sinirlendirdiği için; “Devrim” soyadını alsa da Ankara’da önemli bir görev sahibi olamadığı söylenir. Yeniden evlenir. Öğretmenlik ve çevirmenlik yapar. Sonra Alzaymer! (Sahaf Turkuaz’da İzzet Melih kitaplığından çıkma, Physiologie de L’Amour Modern’i okşarken aklıma ilk gelenlerden. Yaşamöyküsünü de okumak isterdim.) 801 dır. Ama bence en önemli (z)amanlama hatamız, malum siyasi parti başkanlarına kırk küsur yıl boyu oy vermiş olmamızdır. Bu zamanlama hatası bize çok (z)aman yitirtmiştir. 806 Size yılda beş kez yayımlanan, asla piyasa kitapları tanıtımı yapmayan ve nitelikli bir edebiyat dergisi önermek istiyorum. BOOKFORUM Adres: 350 Seventh Avenue New York, NY 10001 Website: www.bookforum.com Fax: (0212) – 529 12 57 “İleri teknoloji olanakları abartılmasın. Sonunda hep makasa muhtaç oluyorsunuz.” David Hockney “Tekerlekli sandalye kullanmaya başladığımdan beri, sadakat’in çok iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.” John Mortimer Bir zamanlar ülkemizin de yengesi olan kadim yıldız Zsa Zsa Gabor’a (doğ.1917) kaç kocaya sahip olduğu sorulunca, “Benimkiler dahil mi soruyorsunuz?” buyurmuş. Nabi, Hüsamettin Bozok ve Cavit Baysun koleksiyonlarından seçme yapıtlar, Fuat Köprülü’nünkülerle birlikte ender konuklarıyla teselli bulmaktadır.) 807 AYRILIŞ Peronda duruyor babam / Gözleri doluyor, sanki o yüz / parıldayan camda bir başkasının yüzü / bir zamanki kendisi. Ama unutuldu öteki; / bakarken babam, çeviriyor başını, / bir gölge çekiyor yüzüne, / sürdürüyor okumasını. Ve beklemekte derin yivi içinde / tren kül soluğuyla. Seçme Şiirler –Louise Glück (Çev. Güven Turan) 808 Özel müzeler İstanbul’un boz bulanık sanat âlemine renk kattı. 27.11.05 tarihinde gezdiğim Jean Dubuffet (19011985) sergisinde sanatçının not ettiğim bir saptaması: Merdivenleri fırçalayan bir kızın bağıra bağıra söylediği bir şarkı, usta bir şarkıcıdan daha çok etkiler beni. Herkesin zevki kendine. Az olanı severim. Az çekirdek halde, iyice biçimlendirilmemiş, kusurlu, karma olanı severim. Ham elmasları işlenmemiş halleriyle severim. Ve kusurlarıyla. 809 Ressam Can Göknil’in Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde, 2002 yılında açtığı serginin katalogundan etkilenen ünlü Victoria and Albert Museum’un yetkilileri, oradan seçtikleri iki yapıtı (Yıldızname ve Davetname) koleksiyonlarına katmışlar. Yetkin ve de (z)arif sanatçılarımızın başarılarını duydukça özellikle mutlu oluyorum. 810 Londra’nın köklü sahaflarından Ulysses’in 100. kataloğunun bir azizliği var; 1000 Sterlin’den ucuza kitap yok! (Tanrı bizi 1000.den korusun!) 811 Devletin toplayabildiği verginin yüzde 40’tan fazlasını, ülke nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan İstanbul’un mükellefi öder. Ülkedeki gazetelerin yüzde 40’ını ve edebi kitapların yüzde 50’sini İstanbullu okur. Ülkede çıkan sayısız derginin de odak noktası İstanbul(lu)dur. Buna rağmen o dergiler, başta Çamlıca ve Fatih olmak üzere; dünkü İstanbul’un direnen semt sokaklarını ve daha önemlisi has kent insanını ı(skala)r. 813 “Biraz hınzırlık da koksa (isterse öyle olsun, önemi yok!), okumayı özendirecek bir gerçek, kitap okuyanın daha uzun ömürlü oluşudur. Bu gerçek, iki biçimde oluşur. Kitapsever sahiden de çok yaşar. Çünkü kitap, yaşamanın iksiridir. Dertlere, belalara, yaşamın fırtınalarına karşı koyacak en güvenli ruhsal güç, kitap okuyarak edinilir. İkinci neden ise, zaman kavramının insan zihni algılanmasındaki göreceliktir. Okuyan insan daha geniş ufuklarda ve iyice yoğunlaştırılmış zaman içinde yaşar. Zamanı, iyi ve verimli kullanmış olur. Yaşamını anlamsız uğraşlar ya da boşluklar içinde geçiren gibi ziyan etmez.” Merak Uyanınca, Aydın Boysan 814 Bir şair için ne güzel bir ad: ŞAHİNKAYA DİL (19311998). 815 “Şiir bir yaprağın ağaçtan düşmesi denli doğal gelecekse, hiç gelmesin daha iyi.” John Keats’in (17951821), 1818’de yazdığı bir mektuptan 816 Filolog, eğitimci, eleştirmen ve edebiyat tarihçisi Erich Auerbach da (18921957) Hitler Almanya’sından kaçıp Türkiye’ye sığınan Musevi bilgelerden. Edebi eleştiri arenasının Hamlet’i sayılan Mimesis’i İstanbul Üniversitesi’nde, öğretim görevlisiyken (19351947) bitirmiştir. Yapıtıyla ilgili anılarını anlatırken İstanbul Üniversitesi kütüphanesinin yetersizliğini vurgular. “Diğer yandan” der, “Kitap, varlığını yeterli bir kütüphane bulunmamasına borçludur. Yoksa kendimde, onu yazma gücü bulamayabilirdim.” 819 “Yeditepe” için yapılan röportajdan (15.10.53) Soru: Orhan Kemal’in dil üzerine söylediklerine ne dersiniz? Memet Fuat: Köylü konuşması konusunda bir yazı yayımlamıştım, elim değerse gene yazacağım. Orhan Kemal sağlam bir sanatçı, nasıl yazarsa yazsın, okuyucu bulur. Ama yaptığı işi savunmakla, gençleri o yola çekmekle edebiyatımıza kötülük ediyor. Ben onun çok daha geniş bir gerçekçilik anlayışı olduğunu sanıyordum. Okuyucuları kötü düşüncelere sürükleyecek bir olayı, salt gerçektir diye, yapıtlarına sokar mı acaba? Hiç sanmıyorum. 820 Dictionary of Humorous Quotations’tan (Seks İçin): “Mastürbasyonu hor görmeyin. Hiç olmazsa sevdiğiniz birisiyle seks yapıyorsunuzdur.” – Woody Allen “Biseksüellik Üzerine: Cumartesi gecesi bir eş bulmak için şansınız derhal iki katına çıkar.” – Woody Allen “Eubie Blake (18831983) 97 yaşındayken, “Seks dürtüsünün kaç yaşında yok olduğu” sorusuna karşılık, “Benden daha yaşlı birine sormanız gerekir” buyurmuş. “Mastürbasyon, düşünen adamın televizyonudur.” – Christopher Hampton “Bana iffet ve itidal ver – ama henüz değil!” – İtiraflar (M.S.3978), Hippolu Aziz Agustin. 821 “…Ağzından çıkan tek bir cümle, ağzımdan çıkan tek bir cümleyi duyduğu an gözünde çakan ışık – evet bir işaret yeter, bazen fazla gelir: Kütüphane’de yollarımız boşyere kesişmemiştir.” Kütüphane, Enis Batur 822 29.11.2005 tarihli Erje Ayden faks mesajından: “Altı Türk’ün yılda bir kitap okuduğunu duymaktan üzgünüm. Ama İsmet Paşa’nın bugünleri görmediğine de memnunum. O, her Türk’ün bir kitaplığı olsun isterdi…” 823 Bir oku(masal) serüven kitabı önerisi: Okumanın Tarihi (Alberto Manguel, Çev.Füsun Elioğlu – YKY) 824 “Telefon kulübeleri, jetonlar: Şehirlerarası görüşmelerin 03 servisi aracılığıyla yapılabildiği yıllarda, küçük şehirlerin sokaklarında tek tük rastlanan telefon kulübelerinden ancak şehir içi görüşmeler yapılabiliyordu. Başka şehirde bulunan biriyle görüşmek için postaneye gitmek ve aynı 03 servisine numarayı yazdırmak gerekiyordu. Postanelerde telefon kabinleri ve oturup saatlerce beklemek için banklar bulunurdu. Gece geç saatlerde nöbetçi postaneye gidildiğinde telefonunu yazdırdıktan sonra banka uzanıp, ceketini sırtına örterek uykuya dalmış kişilere rastlamak olağandı. Her postanede yan yana birkaç telefon kabini bulunur ve telefonu bağlananın adı yüksek sesle söylenirdi.” “70’li Yıllarda Yaşantımız” altbaşlıklı Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek, Ayfer Tunç 825 “Bir şiir asla bitmez, yalnızca terk edilir.” Paul Valéry ? KİTAP SAYI 836 802 Yukarıdaki bilgilerin ailesel olanları, Şirin Devrim’in sürükleyici özyaşamöyküsünü anlattığı Şakir Paşa Ailesi’nden. İngilizcesinden (A Turkish Tapestry, 1994), gazeteci ve renkli insan Gülçin Telci’yle birlikte bir hafta sonu yazısı üretmiştik. Gülçin kitabımı geri veremeden vefat edince Türkçesini edindim. Kitabın soluk fotoğraflarına yeniden bakarken, sanatçı Şirin Devrim’in cumhuriyet döneminin en alımlı kadınlarından olduğunu düşündüm. (2006’da 80. yaş gününü kutlayacak. Sahneden tamamen kopmamış olabilir.) 803 “Sahip olmadığımız bir şeye bakarken, bizde hemen ‘Bu benim olsaydı nasıl olurdu?’ düşüncesi doğar ve bu şeyin eksikliğini duyumsatır. Bunun yerine daha sık, ‘Bu bende olmasaydı nasıl olurdu?’ diye sormalıyız… Çünkü şeylerin değerini, ancak onları yitirdiğimizde anlarız.” Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, A. Schopenhauer 804 “Hani burada (Babıâli Caddesi) kendi kendime vaat ettiğim eserler, yazmak istediğim kitaplar, hani bu kaldırımlarda benden bir iz? Ölüler arasında bir canlı ölü daha, işte o kadar…” Edebi Hatıralar – Hüseyin Cahid Yalçın (1935) 805 Galib(a) “zamanlama hatası yapmak” ulusal bir özelliğimiz! Örneğin, kırmızı ışıkta beklerken hangimizi akortsuz bir korna sesi kışkırtmamıştır ki? Yol isteyen araç sürücüsü elini kornada üç saniye fazla tutunca “izin talebi”, “kabadayılığa” dönüşmez mi? Futbol maçlarındaki fanatik taraftarlar, maç başlamadan bağırmaktan enerjilerinin yüzde ellisini tüketirler. Klasik müzik konserlerinde (d)inleyiciler, on beş saniyelik geçiş aralarında bile –Türk konukseverliğine halel gelmesin endişesiyle mi– birden uyanarak alkışa başlayacaklar 817 “Ne garip bir tezattır ki, eski şairlerimiz, hemen bütün hayatlarını kadın güzelliğini terennüm etmekle geçirdikleri halde, eski zamanların efkârı umumiyesi, güzel bir kadının yüzünü göstermesini ayıp ve günah saymıştır.” Özlü Sözler – Agâh İzzet Yazgaç, 1938 812 I Wish I’d Said That (Şunları Keşke Ben Söyleseydim) – Ned Sherrin: “Başarınız, dostlarınız için bağışlanamaz bir günahtır.” Ambroce Bierce Paul Valéry 818 Tarihçilerin Kutbu’nda Prof. Halil İnalcık, “Köprülü’nün kitapları enstitüye mi bağışlandı?” sorusuna karşılık, “Onun hikâyesi acıklıdır. Efendim, yağma oldu…”der. (Sayfa 399) (Efendim, Köprülü Kitaplığından nitelikli 8000 yapıt, Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi’ndedir. Özellikle, nice el yazması için yağmalandı denilmeyebilir. O soylu kütüphanede, 90000 seçkin kitap koruma altındadır. Yaşar 0 SAYFA 6 CUMHURİYET